27 Mart 2015 Cuma

ARAPLARA ŞOK TEHDİT GELDİ

ENSARULLAH YÖNETİCİSİ ARAPLARI TEHDİT ETTİ




Araplara şok tehdit: Bulundukları son toprak olur.

Yemen'de Husilerin partisi Ensarullah Yönetim Kurulu üyesi Dayfallah Al Şami, Yemen'deki durumu değerlendirdi.

Şami, "Suudi Arabistan kara operasyonuna karar verirse Yemen, onların bulunduğu son toprak olacak. Birleşik Arap Silahlı Kuvvetleri'nin oluşturulması kararı, hakları çiğnenmiş Arap halklarının çıkarlarını hiçbir şekilde korumuyor. İsrail ordusunun sivilleri bombaladığı Gazze'ye bakın. Nerde Arap ordusu? Nerde birlikleri? Hiçbir Arap ordusu, Filistin halkını kurtarmak istemiyor." dedi.
ORTADA YALAN HABERLER VAR

Rusya'nın resmi haber ajansı Sputnik Arabic'in haberine göre Suudi Arabistan ve müttefiklerinin sivillerin evlerini vurduğunu, kadınların ve çocukların enkaz altında kalmasına yol açtığını belirten Sami, medyanın ise sahte haberlerle dolu olduğunu söyledi.

"BULUNDUKLARI SON TOPRAK OLUR"

"Al-Arabiya ve Al-Cezire, Yemen'de silahlı güçlerin üslerinin vurulduğuna dair yalan haberler yapıyor" diyen Sami, şöyle devam etti:

"Yemen hava savunması, bu sabah, başkent Sana yakınlarında bir Suudi savaş uçağını vurdu. Suudi Arabistan ve müttefikleri, kara operasyonuna karar verirse, Yemen onlar için, bulundukları son toprak olacak. Onlar için tam bir yenilgi anlamına gelecek. Yemen halkı, hangi silahlara sahip olursa olsun hiçbir düşmanın, topraklarımıza girmesine izin vermez. Her bir erkeğimiz silah kullanabiliyor, her bir erkeğimiz ailesini korumak için düşmana vahşice saldırmayı biliyor. Suudi Arabistan, 2010'da Yemen'de kara operasyonuna girişmişti, ancak kısa sürede pişman olarak geri döndü ve uluslararası örgütlerde histerik bir şekilde tehditlere başladı. Bize karşı başlattıkları savaş, sadece halkımızı güçlendirdi. Milis güçler ve ordu, tek bir çatı altında birleşti.

ARAP ORDUSU GAZZE'Yİ NEDEN KORUMUYOR

Birleşik Arap Silahlı Kuvvetleri'nin oluşturulması kararı, hakları çiğnenmiş Arap halklarının çıkarlarını hiçbir şekilde korumuyor. İsrail ordusunun sivilleri bombaladığı Gazze'ye bakın. Nerde Arap ordusu? Nerde birlikleri? Hiçbir Arap ordusu, Filistin halkını kurtarmak istemiyor. Şarm El-Şeyh'te toplanan bakanlar, bugün, İsrail'e desteklerini sergilediler.İsrail, tüm Arap uluslarına kıyasla kendi halkını çok daha iyi koruyor."



YORUM

ALLAH'TAN KORKARIM.ADAM DOSDOĞRU SÖYLÜYOR.

Eğer kara harekatı olursa, Suudlar yenilir ve 2010 da olduğu gibi yine çıkarlarsa ve Yemen'de yönetimi değiştiremezlerse, biliniz ki beklenen YEMANİ bu Husilerden çıkacaktır Allahu Alem.

Çünkü o zamanki Yemen yönetimi ile Suud'un şimdiki yönetiminin düşman olması gerekir. 

Gerekir ki Mekke'de bir ayaklanma olduğunda, Yemen Ordusu o ayaklanmaya yardım etmek için- Suud Ordusuyla çarpışmak üzere- Mekke'ye gelsin. 

Bu manada gelişmeler uyumludur Allahu Alem.

YEMEN HAREKATI YAHUDİ OYUNU

"SÜNNİ-Şİİ SAVAŞI" ÇIKARMAK İÇİN SON KOZLARINI OYNAYAN SİYONİSTLER YEMEN'DE DE BAŞARAMAYACAKLAR



ABD,İngiltere ve İsrail "Sünni-Şii Savaşı" çıkarmak için beş yıldan beri her yolu deniyorlar. Önce Suriye ve Irak'da başarısız oldular şimdi de Yemen'de olacaklar.

Suriye'de Esad'ın, Irak'da Maliki'nin Anti emperyalist duruşları Sünni-Şii Savaşını engelledi.Tabi buna Rusya da kendi ulusal çıkarları için destek verdi.

Böylece İran,Irak,Suriye,Hizbullah ve Husiler bir Şii blok oluşturmuş oldu.

Yemen'de Husilerin Sana'yı ele geçirip Aden'e yürümesi batıda infiale neden oldu ve önce Türkiye ile sonra da Mısır ile irtibata geçerek Yemen'de Husilere karşı Sünni bir blok oluşturmak istediler.

Türkiye'nin Mısır nedeniyle isteksiz kaldığı blok Sisi ile anlaşılarak kuruldu. Körfez ülkeleri ABD'nin emriyle Mısır'a 20 milyar Dolar yardım ederek Sisi'yi satın aldılar. Ve hava operasyonu başlatılarak Yemen bombalandı. Yetinilmedi ve kara operasyonu için de ortak kara gücü oluşturulması gündeme geldi. Sünni Blok da kurulmuş oldu.

Suudi Arabistan, Mısır,Katar,Ürdün, BAE, Bahreyn, Kuveyt. Bunların hepsi de batılıların işlettiği petrol kuyularından aldıkları yüzde beşlik it payı ile bolluk içinde yaşayan Emirlikler tarafından yönetiliyor.Hepsi de Batının uşağı.İçlerinde bir tane aç Mısır vardı onu da 20 Milyar Dolar ile satın aldılar. Şimdi o da ısırmaya hazır. İşte Sünni Blok da bu.

Gelelim Dini açıdan blokların değerlendirmesine:

Şİİ BLOK VE ŞİİLİK

İran Şiiliği de Arap Şiiliği de aralarında küçük farklar bulunsa da Hz.Mehdi AS zuhur edinceye kadar var olacak bir mezheptir. Yani Şiilik inancına göre Hz.Mehdi AS'a biat farzdır ve biat etmeyen KAFİR olur. 

O nedenle Şiiler bu konjonktürde ne kadar başarı elde ederlerse etsinler Hz.Mehdi AS hangi milletten, hangi devletten zuhur ederse etsin o milletin, o devletin emrine girecekler.Bu kesindir.Tabi münferit sapıtmalar olabilir. Yani kişiler veya tarikatlar bazında. Onlar da sesini çıkaramayacak ve mecburen biat edeceklerdir.Ama devletler ve milletler bazında biat edileceği muhakkaktır. 

Yani Şiilikte kısa vadede İslam ve bölge aleyhine görüntüler oluşsa bile, uzun vadede Şiiliğin başarısı İslam'a hizmet eder.

Hz.Mehdi AS'ın da Şiilerden çıkmayacağı hadis yorumlarına göre kuvvetli olarak bellidir.O nedenle Şiilere düşmanlık edilmemelidir.

Bu şuna benzer:

Bir at yetiştiricisi üç yüz atı öyle yetiştirmiş ki bir ıslık çalınca hepsi toplanıyor ve emre girip yararlı işler yapabiliyorlar. O at yetiştiricisi atları serbest bırakıp araziye salıyor. Bir müddet sonra yanlarına varıyor ki atlar bir kaç köylünün atlarını da yanlarına alarak kaçırmışlar,bahçelerini de talan etmişler. Köylüler atları yakalamak için uğraşıyorlar ama atlar uğraştırıyor. Sonra o at yetiştiricisi bir ıslık çalıyor ve atlar hemen toplanıp içtima oluyorlar.

Sonra köylülere dönüp "Bu atlar sizin olsun, verdikleri zarara karşılık yararlı işlerinizde kullanın diyor."  

İşte Şiilerin durumu tıpkı bu atların durumu gibidir ve sahiplerini beklemektedirler. O da geliyor ve sadece Şiilerin değil bütün bir ümmetin Meliki olacaktır İnşallah.

SÜNNİ BLOK VE SÜNNİLER

Sünni blokta bulunanlar aslında bizim Türkiye Sünniliği ile ilgili değil. Onların Sünniliği Vehhabilik, Selefilik, Tekfircilik hatta Haricilikten oluşuyor. 

Daha net yazarsak bu Sünnilik; Şahı Nakşibendi (KS), Abdülkadiri Geylani (KS),Hoca Ahmedi Yesevi (KS),Mevlana Halidi Bağdadi (KS) ve Bediüzzaman'dan (KS) bize kalan Sünnilik DEĞİLDİR.

Bu devlet adamı geçinen Batı Uşakları da Alparslan, Fatih, Yavuz, Kanuni ve Atatürk DEĞİLDİR.

O nedenle Türkiye'nin Dini açıdan ne bu Sünni blokda ne de bu Şii blokda işi yoktur, olamaz da.

Çünkü ABD ve Batının amacı mezhep savaşıdır ama bu blokların yapacağı bir savaş mezhep savaşı da olmaz. Olursa da hak değil BATIL MEZHEPLERİN SAVAŞI OLUR. 

Bizim mezhebimiz haktır ve Şahı Nakşibendi (KS), Abdülkadir Geylani (KS), Hoca Ahmet Yesevi (KS), Mevlana Halidi Bağdadi (KS) ve Bediüzzaman'ın (KS) MEZHEBİDİR.

Bir parantez:

(Bakınız Sisi, yani satılmış Sisi Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyübi (KS) için ne diyor? "Zalim" diyor. 

Bre şerefsiz Sisi? Kendisini İsrail'e satmış köpek!

Rabia Meydanında beşbin tane masum silahsız sivili ağır makinalı tüfeklerle tarayıp şehid eden Selahaddin Eyyübi miydi? Kanı bozuk. 

Bu şerefsiz, bu açıklamayı şunun için yaptı: 

Yemen operasyonu yalakalığı nedeniyle arkasına ABD ve Batıyı aldı. Önceden kızdığı Türkiye'ye bu şekilde racon kesiyor. O kılıcı ensende göreceğin gün yakındır İnşallah.)

DEVAM EDİYORUZ

TÜRKİYE NE YAPMALI?

Görüldüğü gibi Sünni blok Şii bloka göre daha uşak. Hatta şerefsizler bloku.Bu nedenle gerçekte Türkiye bu bloka kesinlikle üstünlük sağlayıcı bir destek vermemeli.Ancak biz NATO ülkesiyiz ve en azından şimdilik orada kalmalıyız.Bu nedenle ABD'nin müttefiki olarak Sünni bloka sembolik destek verebiliriz.Ama üstünlük sağlayıcı bir destekten kesinlikle kaçınmalıyız. Hatta bu şekilde üstünlük sağlayıcı bir desteği mümkünse gizliden İran'a vermeliyiz. Çünkü İran Devleti bir uşak değildir.Nüfusunun da çoğu Türktür.Ve yıkılsa bile yerine kurulacak devleti Türklerin kuracağı da Hadis yorumlarından anlaşılmaktadır. O nedenle İran bu hengamede Yahudilere kurban ettirilmemelidir.Sünni blokun ardında İsrail'in bulunduğu çok nettir.

26 Mart 2015 Perşembe

SAHİ ŞEREFSİZ BİR PKK VARDI, NE OLDU?

TÜRKİYEMİZ DIŞINDAKİ BÖLGESEL GELİŞMELERİN PKK'YI ÇOK HIZLI BİR ŞEKİLDE UNUTTURACAĞINI VE GÜNDEME BİLE GELMEYECEKLERİNİ YAZMIŞTIK




Bir terör örgütü için en kötü şey unutulmaktır. Gündemden düşmemek için her yolu denerler.

Bu hafta PKK'nın unutulduğu bir haftadır. Unutulmamak, gündemde kalmak için her an bir eylem yapabilir.

Güvenlik güçlerimiz tedbirli ve hazır olsun İnşallah. Bir ayağa kalkanın tepesine öyle bir vurulsun ki bir daha kalkamasın İnşallah.


Çözüm sürecinin PKK'yı güçlendireceğini, terörist sayısını artıracağını, terörist sayısını artıran bir terör örgütünün ise ASLA silah bırakmayacağını ve yeniden eylemlere girişeceğini biz şimdi değil daha bu açılımın en başında yazmıştık. Basına yansıyan son haberlere göre yöneticiler de PKK'nın silah bırakmak yerine dahada fazla silahlandığını itiraf ettiler.


Yapılması gereken şimdi çok daha hazırlıklı ve tedbirli olmak ve en küçük saldırıya en şiddetli cevabı vererek kafalarda PKK'yı bitirmektir vesselam.

HUSİLER SUUDİ ARABİSTAN'A KARADAN GİRDİ

Arap Ordusu Husileri havadan bombalarken Husiler karadan Suud topraklarına girdiler ve kırk Suud askerini esir aldılar.





Husilerin lideri Abdülmelik El Husi ABD,İsrail ve Suudi Arabistan'ın birlikte hareket ettiklerini ve Yemen halkının onlara karşı direnecek gücü olduğunu açıkladı.

Husiler karadan Suudi Aarabistan topraklarına saldırı başlattılar ve kırk Suud askerini esir aldılar.

Zaten savaş havada değil KARADA OLUR. Yani zafer havada değil karada kazanılır. Bu hareket Husilerin kararlı olduklarının göstergesidir.

İŞTE YAZIYORUZ

Evet onlar yani Husiler Şii ama onlar da diğer tüm Şiiler de Hz.Mehdi AS'ı Sünnilerden çok bekliyorlar ve mutlaka Hz.Mehdi AS'ın askeri olacaklar.

Yemen'de huzur ve istikrar sağlandığında eğer yaşarsa ABDÜLMELİK EL HUSİ tüm Müslümanların beklediği YEMANİ olabilir.

Ama o Yemani Mehdi değildir.Temimli Sarışın Genç değildir.Şuayb Bin Salih değildir.

Hadis yorumlarına göre Hz.Mehdi AS Mekke'de zuhur ettiğinde yardım için Irak'dan bir ordu gidecek. (Mukteda Sadr bu şerefli ordunun komutanı olabilmek için geçen yıl Mekke'de bir ayaklanma olması halinde ordusunun Mekke'ye gideceğini açıklamıştı.)

Hz.Mehdi AS Mekke'de zuhur ettiğinde Yemen'den de bir ordu Mekke'ye yardım için gidecek. İşte bu ordunun yardımı ile Hz.Mehdi AS tüm Arabistan'a hakim olacak. Allahu Alem o ordu bu ordu olabilir. Şiilik falan da o anda biter ve tüm Şiiler Yavuz'un, Fatih'in,Mevlana'nın Yunus'un yoluna girerler İnşallah.Çünkü şiilik Hz.Mehdi AS zuhur edinceye kadar olan bir mezheptir.Zuhur ile birlikte ilk sona erecek mezheptir.

Bu nedenle Şiiler bizim düşmanımız olamaz. Yarın ordumuzun emrine girecek olan bugün niçin düşmanımız olsun? Yarın düşmanımız olacak niçin dostumuz olsun?


Eğer Husiler bu ordu ise Allah CC Ahir Zaman Şahsiyetlerinin ilki olarak tüm İslam alemine hayırlı mübarek etsin İnşallah. Ve onlara destek veren İran Ordusuna da inayet etsin İnşallah.

NEDEN Mİ?


ÇÜNKÜ İRAN DEVLETİ BİR SELÇUKLU DEVLETİNE GEBEDİR. ALLAH'IN İZNİYLE OLACAKTIR. 

İNŞALLAH VE ALLAHU ALEM


ARAP ÜLKELERİ ORTAK ORDU KURMA KARARI ALIYOR

ARAP ÜLKELERİ İRAN'A KARŞI ORTAK ORDU KURMA KARARINI YARIN OYLAYACAKLAR



Dün akşam Yemen'e başlatılan hava operasyonları ile aralarında ortak düşmana karşı bir konsessüs sağlayan Arap Ülkeleri kara harekatı için de ortak ordu kuracaklar. Tabi bu ortak ordu bundan sonra İran'a karşı diğer cephelerde de kullanılacak.

Gerçek şu ki 3.Dünya Savaşının dört cephesi şu anda oluşmuş durumda. 

Birincisi Suriye cephesiydi, savaş sürüyor.İkincisi Irak, üçüncüsü Ukrayna ve şimdi de dördüncü cephe Yemen. 

Yemen'deki operasyondan sonra İran'ın tepkisi ölçüldü. İran şiddetli tepki yerine hafif tepki verince cesarete geldiler ve kara harekatı için de karar aşamasına geçtiler.

Peki İran'ın tepkisi niçin hafif oldu?

Çünkü Putin İran yönetimi ile konuştu ve haberleşerek hareket ettiler. 

Muhtemelen İran Putin'e "Hava operasyonlarından bir şey elde edemezler. Kara operasyonu yapmaları lazım.Eğer kara harekatına girerlerse Husiler bunun için hazırlıklı" mesajı verdi.

Mısır'ın dört savaş gemisi göndermesi İran'ı harekete geçirebilir ve onlar da savaş gemileri gönderebilir.Tabi kara harekatı öncesinde.

Ayrıca Mısır'da artık Şii hareketleri de beklenmelidir.ABD Sisi'yi Arap Birliğine daha doğrusu Yemen operasyon birliğine dahil edince Türkiye de dışarıda kalmış oldu.İyi de oldu.Çünkü şimdi Arap Ordusu kuruyorlar ve doğal olarak biz bu ordunun dışında kalacağız.

TÜRKİYE AÇISINDAN OLAY ŞUDUR

ABD ve Batının uşakları olan Suud ve körfez ülkeleri Sünni Arapları temsil ediyor.
İran ise Şiileri ve Acemleri temsil ediyor.

Şu hale bakınız ki Sünni Araplar ile Şii Acemler Osmanlı topraklarında hakimiyet mücadelesi veriyor.Birinin arkasında ABD ve Batı,diğerinin arkasında Rusya ve Çin gibi emperyalistler var.

Bizim açımızdan ilave tespit de şudur: 

Türkiye'nin en büyük düşmanları olan Yahudiler,Ermeniler ve Rumlar müttefikimiz ABD'deki en güçlü lobilerdir.

Ve ülkemiz dışındaki beş yüz milyona yakın soydaşlarımız ise Rusya ve Çin hegemonyası altında bulunmaktadır.

Yani Türkiye'nin en büyük düşmanları ABD,Rusya ve ÇİN.İşte Türkiye bu yüzden çok büyük devlet.Bu yüzden taşeron değil.

Bu tespitlere göre Türkiye Suud ve İran arasındaki Arap-Acem savaşında ASLA taraf olmamalıdır.

Çünkü bu savaş bizim açımızdan bir mezhep savaşı değil Arap-Acem Savaşıdır.Çünkü biz Türk'üz ve sadece Türkler için ölmeli ve öldürmeliyiz. 

Evet Müslümanlar için de ölmeli ve öldürmeliyiz ama Müslümanın Müslümanı öldürdüğü bir savaşta Müslümanlar tarafından öldürülmemeli ve Müslümanları öldürmemeliyiz.BU BİR FİTNEDİR.

İRAN-SUUD SAVAŞI DA TIPKI SURİYE'DEKİ İÇ SAVAŞ GİBİ BİR FİTNE SAVAŞIDIR.

Üstelik bizim açımızdan ASLA bir mezhep savaşı da değildir. Çünkü evet biz SÜNNİ'yiz ama Arapların Sünnisi değiliz.Arapların Sünniliği ile bizim Sünniliğimiz arasında çok fark vardır.Onların ki VEHHABİLİK, SELEFİLİK hatta HARİCİLİKTİR.

PEKİ OSMANLI TOPRAKLARINDA HAKİMİYET SAVAŞI YAPMAYALIM MI?

Hem İran'ı Çaldıran'da hem de Arap'ı Mercidabık'da devirecek ve bölgeye yeniden huzur ve barışı getirecek gücümüz varsa Evet. Ama yoksa HAYIR.

HAYIR çünkü Çaldıran'ı, Mercidabık'ı kazanmak da yetmez ayrıca Haçlı Seferlerini püskürtecek bir Kılıçarslan da olmak lazımdır. Çünkü arkası Haçlı Seferidir.Bu bağlamda şu an için İSLAM BİRLİĞİ de mümkün değildir.İslam Birliğinin savaşsız kurulması için ABD ile RUSYA'nın izin vermesi lazım.Mümkün mü? Değil.

Yemen'deki cephenin diğer üç cepheden farkı ise tarafların tamamen netleşmesidir.Hala İsrail ve ABD ile İran arasında metres ilişkisi olduğunu düşünenlere de bir derstir.

Bu savaşın adı ABD ve Rusya Savaşıdır.Alt taşeronlar İran ve Suud'tur. Diğerleri de onların, yani uşakların uşaklarıdır.

Cenabı Mevla Elhamdülillah bu Aziz Milleti bu güne kadar hiç bir devletin uşağı yapmadı.İnşallah bundan sonra da olmayacağız ve uşaklar yerine asiller er gibi er meydanına indiklerinde bizler de er gibi er meydanına inmesini bileceğiz.

Güzeller Güzeli Rabbim o gün Kahraman Ordumuza yardım ve inayetlerini bol bol bağışlasın İnşallah.

Allahu Ekber ve Allahu Alem 


25 Mart 2015 Çarşamba

MÜRSEL ABİ'NİN RİCASI

MÜRSEL ABİ'NİN RİCASI BAŞIMIZ ÜSTÜNEDİR


MÜRSEL ABİ BİR MAİL ATMIŞ VE MAİLİNDEKİ HUSUSLARI YORUMLAR BÖLÜMÜNDE YAYINLAMAMIZI İSTEMİŞ. NE DEMEK MÜRSEL ABİ. MANŞETTEN İNŞALLAH.

İŞTE O MAİL


Safa kardeşim. Aşağıdaki açıklamayı "OKUYUCU YORUMLARI" bölümüne eklemeni rica ederim. Selamlar.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bu yazılar bir sır, bir sürpriz ve yeni bir bilgi değil. surprizsite.com'da Hz. Mehdi bölümünde 7 senedir yazdığım ve zaten yayında olan ve de yorumu ve sorumluluğu da tamamen bana ait bir bilgidir. Üzerinde ayrıca daha fazla yorum yapmak, beni, ilmimi ve haddimi aşar. Bu yazı ile Muhterem Hoca Efendinin kendilerini üzdüm ise, engin hoşgörülerine sığınırım. Bu vesile ile de, Muhterem Hoca Efendi hakkında bu sitede uygunsuz cümle kuranlara, bu dünyanın bir de Ahireti olması dolayısı ile, bundan sonra bir defa daha düşünerek yazmalarını da, ayrıca bu vesile ile rica ediyorum. Mürsel Münevveroğlu. (surprizsite.com/Genel Yayın Yönetmeni) Konak/İzmir.

İRAN YARIN ÜLTİMATOM VEREBİLİR

İRAN YARIN SUUDİ ARABİSTAN VE KÖRFEZ ÜLKELERİNE ÜLTİMATOM VEREBİLİR.


İRAN MEDYASI ŞU AN SUSKUN.ÇIT YOK.

Yarın şu tepkiler gelecektir.

HAFİF:

Suudi Arabistan ve Körfez Ülkelerine Yemen'in iç işlerine karışılmaması gerektiğini söyleyecekler ve bu saldırının derhal durdurulmasını isteyecekler. 


ORTA:

Adı geçen ülkelerin elçiliklerine NOTA verecekler, şiddetle kınayacaklar ve Husilere açıktan yardım edeceklerini ilan edecekler.Ve bir kaç savaş gemisini de Yemen'e göndereceklerini açıklayacaklar.


ŞİDDETLİ:

Önce Bahreyn Köprüsünü havaya uçurup "Bu bir uyarı ve ültimatomdur.İşgal hemen sona erdirilmezse Suudi Arabistan sonuçlarına katlanır" diyecekler. 

Ve donanmalarının Suudi Arabistan ve körfez ülkeleriyle savaşa hazır olduğunu ilan edip çekilme için iki gün verecekler.

Yani artık bölgede SAVAŞ ÇANLARI çalmaya başlamıştır diyeceğiz ama taşeronların savaşı zaten dört yıldan beri sürüyor. 

Şimdi ise ağa babaların SAVAŞ ÇANLARI çalmaya başlamıştır. Her an İran ile Suud arasında FÜZE YAĞMURU başlayabilir.

TABİ ALLAHU ALEM


NE ROKETİ? FÜZE BU

REYHANLI'YA DÜŞEN ROKETİN GÖRÜNTÜLERİ YAYINLANDI


YAKLAŞIK 400 M2 LİK BİR SAHAYI GÖÇÜRMÜŞ VE DERİNLİĞİ DE 10 METRE CİVARINDA.

ROKET FALAN DEĞİL RESMEN FÜZE BU.AMA RUS FÜZESİ AMA İRAN FÜZESİ.

SURİYE ORDUSU TARAFINDAN ATILDIĞI AÇIKLANDI.DOĞRUDUR. SURİYE ORDUSUNDA İRAN FÜZESİ DE VAR RUS FÜZESİ DE.


SUUD ORDUSU YEMEN'E GİRDİ

YEMEN SINIRINDA BEKLEYEN SUUD BİRLİKLERİ YEMEN'E GİRDİ.



Husilerin lideri ABD,Suud ve Katar yönetimlerini suçlayarak bu operasyondan gerekli cevabı alacaklarını bildirdi.Operasyona on devletin katıldığı bildirildi.Körfez Ülkeleri haricindeki ülkeler gizleniyor.Acaba kimler? Türkiye de var mı?

GERÇEKTEN BU SAVAŞ HZ.MEHDİ AS'IN ZUHURUNA NEDEN OLAN SAVAŞLARIN BİR NÜMUNESİ GİBİ.TÜM İŞARETLER BAKIMINDAN.

YEMEN'de iki önemli il SANA VE ADEN.İkisi arasında üçüncü bir il BEYDA. Çok ilginç yani.

 İran, Yemen'e her türlü desteği verecektir. Şu an Husilerin liderleri dış müdahaleye karşı hazırlıklı olduklarını ve bunu zaten beklediklerini açıkladıklarına göre şiddetli bir SAVAŞ olacağa benziyor.Eğer Husiler zor durumda kalırsa İran müdahalesi gelecektir.Ama doğrudan İran Ordusu değil Kasım Süleymani gibi bir müdahale olur Allahu Alem.Zaten yönetim şu an Husilerin elinde. Yani karışıyor oralar.Hem de adam akıllı karışıyor.Yarın Aden körfezinde İran gemilerini görürsek şaşmamalıyız.Tabi bu kargaşa eninde sonunda Suud'a da gelecek ve bizim de beklediğimiz ve müjdesini vereceğimiz konu odur İnşallah.Çünkü o ayaklanma Hz.Mehdi AS'ın zuhur edeceği olaydır Allahu Alem.

Bu giden birlikler yenilecek Allahu Alem. Sonra ikinci bir birlik daha yola çıkacak.

DİRİLİŞ ERTUĞRUL'UN SON İFŞAATI

"SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ OPERASYONU" YAPILMADAN ÖNCE ERTUĞRUL DİZİSİNDE DUYURULMUŞTU



Aslında "Diriliş Ertuğrul" Dizisinde çok büyük senaryo ve yönetmen hataları var.Bazen insan kendini aptal hissediyor. Ama bu dizi ile de birileri birilerine bazı mesajlar iletiyorlar.Bu gerçek.Burayı es geçelim.

İlk mesaj "Süleyman Şah Türbesi Operasyonu'nun dizi ile önceden duyurulmasıydı."

Bugünkü bölümde daha da iddialı bir mesaj geldi. Yarın ortaya çıkar.

Prens Numan'a "BİRLİK Mİ? İHANET Mİ?" Teklifi yapıldı. Prens Numan İHANET'i tercih etti ve AFŞİN BEY tarafından boğularak infaz edildi.

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan "Sürecin, Demirtaş ve Kandil tarafından zehirlendiğini" söyledi.

Cumhurbaşkanı geçtiğimiz günlerde Milliyetçi açıklamalar yapmıştı. "Ne Kürt Sorunu ya" demişti.

AKP de sürecin başarısız olduğu kanaatine varıldığı ve herkesin bunun sorumluluğunu birbirlerine atmaya çalıştığı iddiaları basında yer aldı.

Son olarak Genel Kurmay Başkanımız "PKK'ya meşruluk kazandırılmaya çalışılıyor" dedi.

Ve yine dün PKK sığınaklarına Valilikten izin alınarak operasyon yapıldığı basına düştü.
Bu gün ise PKK'nın Dağlıca Karakolu'na üç havan saldırısı yaptığı açıklandı.

PEKİ NE DEMEK İSTİYORUZ?

Açılım maçılım bitti. Pkk'lı olabilecekler de oldu. Artık kimse PKK lı olmayacak. Dağdakiler ile dağa çıkmaya gönüllü olup da çıkamayanlar da ortaya çıktı.

Artık şimdi temizlik zamanı mı acaba?
Ve bu film ile o mu ifşa edildi? Olabilir.

MÜRSEL ABİ'NİN MAİLİ

MÜRSEL MÜNEVVEROĞLU ABİMİZ FETHULLAH GÜLEN'İ BİZZAT TANIYAN BİRİ




MÜRSEL ABİ'Yİ SEVERİZ.RABBİM NE MURADI VARSA VERSİN.


DÜN BİR MAİL GÖNDERMİŞ. MAİLDE ŞU YAZIYOR:


"BİZ İZMİR'DE GÜLEN'İN BİZZAT KENDİ AĞZINDAN DUYDUK. HZ.MEHDİ AS ZUHUR EDİNCE GÜLEN VEFAT EDECEKMİŞ." YAZIYOR.


Kendisi de bu yazıya yorum yapabilir. Biz bu yazıdan şunu anlıyoruz.


Gülen Hoca Efendi, Hz.Mehdi AS'ın kim olduğunu, nerede, ne zaman zuhur edeceğini biliyor.Hatta kendisinin de o yıl öleceğini beyan etmiş. Bu manada gaybı Allah'dan CC başka kimse bilemez.


Kuran'da açık ayet var. Kimin nerede, ne zaman ve nasıl öleceğini sadece Allah CC bilir mealinde.


Ancak bir de Bediüzzaman gerçeği var bu konuda, o da şu:


Bediüzzaman da tam kırk yıl önce ne zaman öleceğini ilk talebelerine söylemiş.Hatta mezarının yerinin gizli kalacağını bile bildirmiş.


Nasıl oluyor peki?


Cenab-ı Mevla gaybı sadece kendisi bilir ama bazı kullarına da bildirmek istediği kadarını bildirebilir. Yine Kuran'da açık ayetler var. Bazı gaybi bilgileri peygamberlerine bildirebileceği şeklinde.


Mürsel Abi'nin mailine gelirsek:


Eğer Gülen Hoca Efendi Hz.Mehdi AS'ın kim olduğunu,nerede ve nasıl zuhur edeceğini biliyorsa ve kendisinin de o yıl vefat edeceğini ilan ediyorsa CEHCAH'dır vesselam. 


Çünkü hadis yorumlarına göre bunu şu anda sadece CEHCAH bilebilir.O da kesin olarak değil, belki kuvvetli tahmin ile bilebilir.Başka kimse bilemez.

Zira yine hadis yorumlarına göreşu anda; Hz.Mehdi AS bile kendisinin Hz.Mehdi olduğunu bilmiyor olmalıdır.
Allahu Alem.

VE NOT:


Yukarıdaki resme çok dikkatli bakmanızı rica ediyoruz.

Bank Asya'nın, yüzlerce eğitim kurumlarının ,okulların, vakıfların,derneklerin,özel eğitim şirketlerinin, televizyon kanallarının, gazetelerin,dergilerin SAHİBİ OLAN BİRİNE BENZİYOR MU?

GÖMLEK:  15 TL

PARDESÜ: 30 TL

Aslında bakan görür, ya da bakmasını bilen. Bakmasını bilmeyen asla göremez kardeşim.Biz bu resimde başka şeyler de görüyoruz Elhamdülillah.Sır kalmasın:

Nurlu yüz,masumiyet,tevazu,ıpıl ıpıl bir derya,çile ki ne çile,dert ki ne dert,özlem,hasret,aşk, merhamet,ağlamaktan kurumuş deniz gözler görüyoruz. Başkaları da görüyordur herhalde.

YEMEN CUMHURBAŞKANI ÜLKEDEN KAÇTI

BU HABERİ DÜN YAZACAKTIK.UNUTMUŞUZ.




Associated Press, Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'nin Aden kentinden bindiği bir tekneyle ülkeden kaçtığını bildirdi. Hadi'nin Yemen'den kaçtığına dair daha önce ortaya atılan iddialar cumhurbaşkanlığı kaynaklarınca yalanlanmıştı. Hadi'nin Aden'de terk ettiği sarayının ise savaş uçaklarınca vurulduğu belirtilmişti.

Associated Press'e konuşan Yemenli güvenlik ve liman yetkilileri, Hadi'nin yardımcılarıyla birlikte yerel saatle 15.30'da ülkenin güneyindeki Aden kentinden tekneyle ayrıldığını söyledi.


Yetkililer, Hadi'nin nereye gittiği konusunda bilgi vermedi.
YORUM
Bu olayı dün tahmin etmiştik ve yazacaktık ama video yazısı girdi araya.Bu gün olacağını ise tahmin edememiştik.Batının tavrını beklemek lazım diyorduk.
Şöyle gelişti.
Hadi, SANA'nın Husilerin eline geçmesi ile ADEN'e kaçmıştı.Aden'den uluslararası yardım ve destek çağrıları yapıyor, körfez ülke emirleri de bu çağrıya destek arıyorlardı. Husiler Sana'dan sonra Aden'e doğru yola çıkmışlardı.Elli km kaldı haberleri basına yansıdı. Dün akşam ise on beş km yaklaştılar haberi düşünce "Hadi kaçacak, çünkü kimse yardıma yanaşmadı diye düşündük" ama yazamadık.
Bundan sonrasını yazalım Allahu Alem.
Husiler ADEN'e girerler, bugün yarın.
El Kaide ve Işid militanları kırsal alandan çekilmeye başlarlar ve yavaş yavaş Yemen'i terkederler. Peki nereye gidecekler?
Tabi ki Irak,Suriye ve Libya'ya. Nasıl gidecekler?
Afganistan'dan Irak'a Suriye'ye nasıl geldilerse öyle gidecekler.Bundan sonra YEMEN'de İran güdümünde yeni bir yönetimden bahsedilebilir.
Bu arada Suudi Arabistan ile Bahreyn'e dikkat edilmeli.Zira bunların bir kısmı buralara gidebilir. Bahreyn'e gidenler Batı tarafından Şiilere karşı gönderilebilir. 
Suudi Arabistan'a girenler ise "Bize niçin yardım etmediniz" düşüncesiyle orayı karıştırabilirler.Kritik soru da şu: Yemende bir kişiye iki silah satılmış.60 milyon silahtan bahsediliyor.
Şimdi Husiler bu silahların satışını yasaklarsa ne olacak? Hadi bakalım yorumcular.Bu önemli bir konu.
Tabi her şeyin en doğrusunu sadece Allah CC bilir. 
ÖNEMLİ NOT:
Google + sayfamızda yeni bir video paylaştık.
O videoda Ali İhsan Şenocak Hoca ile Ebu Bekir Sifil Hoca Siyah Sancaklıları yorumluyorlar.
Sahte Siyah Sancaklıların El Kaide ve IŞİD olduğunu açıkça beyan ettiler ve yüzde yüz uyuyor dediler.Biz de sitemizde bunu çok daha önce açıklamıştık.Lütfen izleyiniz.

24 Mart 2015 Salı

LÜTFEN İZLEYİNİZ

YAZICILAR GRUBUNDAN BİR ABİNİN AÇIKLAMALARI



Başlamadan bu videoyu yüklememize yardımcı olan Başbuğun Çerisi Fikret Bey'e ve tavsiye eden Süha Bayraktaroğlu Bey'e çok teşekkür ederiz. Değerli dostlar tek başımıza siteyi yönetiyor ve az zamanda yürütmeye çalışıyoruz.Yorum yazan çoğu takipçimize de cevap yazamıyoruz.Bu nedenle herkesin affına sığınıyoruz.Hoşgörünüz için hepinizden de Allah CC Razı Olsun.

İŞTE O YORUM

Yazıcılar grubundan bir ağabey bu videoda çok önemli bilgiler paylaşıyor.Bu bilgiler sitemizde sizlere ulaştırmaya çalıştığımız Ahir Zaman Hadis Yorumları ile de bire bir örtüşüyor.

Yani hoca efendinin tüm görüşlerine katılıyor ve bazı ilaveler yapmak istiyoruz.

Videonun ilk kısmında Milli Görüşçüler'in aşırı İrancı oldukları ve neredeyse Caferilik mezhebini Sünniliğin üzerine çıkardıklarını söylemiş. Bu iddia şundan kaynaklanıyor ve eksik bir bilgi.

Nurcular bir dini gruptur. Siyasi bir oluşum değildir.(Yani tamamının siyaset dışı ilk dönem eğitim faaliyetleri açısından) Milli Görüşçüler ve MNP-MSP-RP-FP gibi partilerde siyaset yapanlar ise doğrudan doğruya siyasi oluşumlardır ve siyasetçidirler.

Hoca efendi siyasetin içinde bulunmadığı için olaylara ve dünyaya dini açıdan, en fazla tarikatlar,cemaatler ve mezhepler açısından bakmaktadır.Siyasi açıdan bakmamaktadır.

Milli Görüşçüleri de eleştirirken onları siyasi çizgileri ile değil dini çizgileri ile değerlendirmekte  ve değerlendirmeye mezhepçilik görüşünü de ilave etmektedir.

Oysa Milli Görüş siyasi bir oluşum olup dünyaya ve olaylara dini açıdan değil siyasi açıdan bakmakta ve bu nedenle de İran'ı dini kimliği ile mezhebi ile değil siyasi ve bölgesel gücü ile değerlendirmektedir. 

Bu anlamda Hocanın değerlendirmesi dini açıdan doğru ama siyasi açıdan yanlıştır. 

Bakınız bunu ilk defa yazıyoruz:
İran'ın şu an için Ortadoğu'da elde edeceği tüm başarılar kısa vadede Türkiye'nin lehine gözükmese bile uzun vadede TAMAMEN BİZİM LEHİMİZEDİR.Çünkü hadis yorumlarına göre bu işin sonu Melhamei Kübradır.

Ve İran bizim gelecekteki düşmanımızı daha şimdiden hırpalamaya başladı ve kendisi de yok olma pahasına bu hırpalama sürecek.Sürsün de zaten... Bu bizim çıkarımızadır. 

Bu şuna benzer:

Bir boksör arka arkaya on maç yapıyor ve hepsini de yenerek finale kalıyor. Finaldeki rakibi ise tüm maçlarını bir gün önce yapmış.Şimdi finalde hangisi avantajlıdır?

Devam edelim.

Hoca Efendi Gülen Hoca'nın CEHCAH olabileceğini söylüyor. Bu bize göre de BÜYÜK İHTİMALLE BÖYLEDİR.

Cehcah ile Kahtani aynı kişidir diyor.Bir yanlış bilgi verirken bir de ipucu sunuyor.Cehcah Hz.Mehdi'den önce, Kahtani ise Hz.Mehdi'den sonra göreve gelir.Cehcah Hz.Mehdi AS'dan önce onu yetiştiren kişi veya cemaatin lideri olacakken Kahtani Hz.Mehdi AS'ın halefidir.Ve Kahtani devlet yönetecektir.

Yine alimlerin yorumlarına göre Kahtani'nin Hz.Ebu Bekir Efendimizin soyundan geleceği de rivayet ediliyor.

Nasıl ki Hz.Ebu Bekir (RA);Hz.Peygamber SAS Efendimizin Halifesi ise tıpkı öyle Kahtani'de Hz.Mehdi AS'ın Halefi olacaktır Allahu Alem.

Hz.Peygamber SAS Efendimiz de SELEF'tir.Torunu Hz.Mehdi AS'da SELEF'tir.

Hz.Ebu Bekir RA Efendimiz de HALEF'tir.Torunu Kahtani de HALEF'tir.

Ama Hoca Efendinin verdiği ip ucu da şudur:  

Gülen de (yani eğer CEHCAH ise) Hz.Ebu Bekir Efendimizin soyundan geliyor olabilir ve bu anlamda o da bir nevi Kahtan'i olur.

Yoksa hadis yorumlarında kastedilen KAHTANİ Hz.Mehdi AS'dan devlet idaresini devralacak olan halefidir.Allahu Alem.

Devam.

Gelelim esas konuya, Generaller meselesi.

Değerli takipçilerimiz biz bu sitemizde sürekli şunu ima ettik. Biz asker değiliz baştan yazalım.

Askerlik mesleği çok şerefli bir meslektir.Belki de Dünyadaki en şerefli meslektir.

Çünkü meslek insana maişet için gereklidir.Yani rızkı temin için meslek sahibi olunur. Dünyada hiç bir meslek yoktur ki ölüm tehdidi altında rızka tercih edilsin.Yani ölüm tehdidi varsa rızık başka yerde aranır.Böyle olagelmiştir. 

Ama bir asker için önemli olan rızık değil canı pahasına o mesleği icra etmek, vatanını korumak için seve seve şehid olmaktır. Bütün babalar çocuklarının büyüyünce subay olmasını ister.Bütün çocuklar da büyüyünce subay olmak ister. Sebebi budur. Görev başında halkı sever, ölürse Hak'kı sever. 

İşte o nedenle naçizane biz Ahir zamanın en önemli şahsiyetlerinden Temimli Sarışın Gencin, Haris Bin Harras'ın komutanı Mansur'un ve HZ.MEHDİ AS'IN BİZZAT KENDİSİNİN;

DÜNYANIN EN ŞEREFLİ MESLEĞİ OLAN ASKERLİK MESLEĞİNDEN YETİŞME YÜKSEK RÜTBELİ PIRIL PIRIL KOMUTANLAR OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ.

Bu video bu manada manevi işaret vermektedir. Ayrıca Hz.Mehdi AS'ın yüksek rütbeli bir komutan (General) olacağı ve kendisinin Mehdi olduğunu bilmeyeceği ve bir gün işaret parmağının yeşereceği ve Mehdi olduğunu öğreneceği hadis yorumlarında geçmektedir.

Said Özdemir ve Kemaleddin Özdemir konusundaki açıklamaları ise AKP-Cemaat kavgasına ışık tutacak cinstendir ve Cemaat ile savaşanların da gerçekte AKP değil İsrail uzantıları olduğunun ispatıdır.ŞİMDİLİK BU KADAR.. 

TABİ ALLAHU ALEM.

23 Mart 2015 Pazartesi

VE TÜRKİYE

TÜRKİYE İLE İLGİLİ DE YAZMAYA BAŞLIYORUZ
AMA ÖNCE BİR KAÇ YAZI PAYLAŞACAĞIZ ÇÜNKÜ BİZİM YAZACAKLARIMIZA DA DAYANAK OLUŞTURACAK

İŞTE İLK YAZI  (DOĞU PERİNÇEK'İN AÇIKLAMALARI)




Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, bugün saat 13.00’te Parti’nin Genel Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenleyerek Açılımda gelinen son noktayı açıkladı. Perinçek, özetle şunları belirtti:

21 Mart 2015 günü Diyarbakır’da AKP-PKK ittifakının programı ilan edilmiştir.

Bu programı, Abdullah Öcalan yazmadı. Bu programı MİT Müsteşarı Hakan Fidan Apo’ya yazdırdı. Program, Tayyip Erdoğanların 90 yıllık karşıdevrim ve intikam programıdır.

Bu program, ABD emperyalizminin kanlı BOP planıdır.

MİT’te “Abdullah Öcalan’ın Çağrısı” haline getirilen program üç maddedir:


1.VATANIN BÖLÜNMESİ

“Ulus devletleri demokratik siyasetle aşma” perdesi altında Vatanın bölünmesi amaçlanıyor.

Apo’nun dilinden düşürmediği “eşit anayasal yurttaşlık temelinde demokratik kimlik” söylemi, Türkiye’yi bölme planını ortaya koyuyor.


2. CUMHURİYETİN TASFİYESİ

“90 yıllık Cumhuriyet tarihinin çatışmalarla dolu geçmişini aşma” perdesi altında Cumhuriyeti yıkma planlarını bir kez daha ilan ediyorlar.

Atatürk Devrimini tasfiyede ve Türkiye Cumhuriyeti devletini temelden yıkmada anlaşmış bulunuyorlar.


3. İÇ SAVAŞ ve TERÖR İHRAÇ MERKEZİ

“Dolmabahçe Sarayı’nda, hepimizce resmen ilan edilen on maddelik deklarasyon” diyerek Apo’nun da dört elle sarıldığı “28 Şubat Mutabakatı”, Türk Milleti’ni Anayasa’dan atarak kaos kapısını açıyor.

“Ulus devlet milliyetçiliği”ni yok etmeyi amaçlayan, “etnik ve dini kimlikleri” palazlandıran bu karanlık anlaşmadan yalnız ve yalnız iç çatışmalar, kanlı boğazlaşmalar çıkar.

“Uluslararası dünya için büyük anlamı olan Kobani”ye işaret eden Apo, ABD’nin stratejik piyonu olduklarını bu sayede yeniden ilan ediyor. Suriye’yi bölenler, Türkiye’yi bölüyor. AKP iktidarı, komşuluk ahlâkını çiğnedi, kardeşliğe ihanet etti. Sonuçlarını görüyoruz. Türkiye, komşularımıza terör ihraç eden merkez haline getiriliyor.


BU PROGRAM KİMLERE DÜŞMAN

Peki, bu üç maddelik program, somut olarak kimleri hedef alıyor? Kimlere düşman?

Bu program, kimlere savaş ilan ediyor?


1. VATANIN BÖLÜNMESİ

Ey Türk milleti, Türk ve Kürdüyle, Sünnisi ve Alevisiyle toptan hedefsin!
Ey ateşe sürülecek Kürt genci, hedefsin!
Ey Mehmetçik, kanın pazarlanıyor, hedefsin!
Ey Türk subayı ve astsubayı, Haçlı Seferlerin’e hazır ol, hedefsin!
Ey Türkiye’nin Arabı, Ey Hataylım, Ey Urfalım, ve Mardinlim, kardeş Arap ülkelerine savaş tezgahlanıyor, hedefsiniz!
Musul-Kerkük’e Haçlı Seferi, ancak ağırlaştırılmış Gladyo rejimiyle yürütülür. Ey demokrat, ey devrimci, ey solcu, hedefsiniz’
ABD ve İsrail ile ittifak halinde Haçlı Seferleri dönemine giriliyor. Ey Haçlı’ya teslim olmayan Müslümanlar, hedefsiniz! Ey Kılıçarslanlar, Ey Selahattin Eyyübiler, hedefsiniz.

2. CUMHURİYETİN TASFİYESİ

Ey İzmir ve Diyarbakır kadını, Ey Türkiye’nin bütün kadınları hedefsiniz! Kadın düşmanlığına hazır olun!
Ey çağdaş toplumun insanları hedefsiniz!
Ey özgürlük isteyen yurttaş, hedefsin!
Ey Aleviler mezhep düşmanlığının azgınlaşmasına hazır olun, hedefsiniz!
Ey Şiiler ve Ey Gayri-Müslim yurttaşlarımız hedefsiniz!

3. İÇ SAVAŞ

Ey huzur ve barış içinde yaşayan halk, hedefsin!
Ey çarşılarda güvenlik isteyen esnaf ve zenaatkâr hedefsiniz!
Ey yoksullar, ey emekçiler, ey millet hedefsiniz!

HDP’YE BARAJ AŞIRTMA KAMPANYASI
HDP’nin barajı aşması için yürütülen ABD merkezli kampanya tehlikeli boyutlara ulaştı. AKP’den kurtulma adına, AKP-PKK Hükümeti tezgâhını kuruyorlar. HDP’nin barajı geçmesi için ortalığa düşenler, AKP’nin suç ortağı oluyorlar.

HDP/PKK’ya baraj aşırtma planına alet olanlar düşünemiyorlar mı: PKK Meclise girdiği zaman, AKP-PKK hükümeti kurulacak. AKP Hükümetinden kurtulma planları, AKP-PKK hükümetine çıkıyor. Daha 28 Şubat günü Dolmabahçe’de birlikte poz verip, Türkiye’yi bölme ve Cumhuriyet’i yıkma planlarını ilan etmediler mi?


BÖLENLER BÖLÜNÜYOR

“Dolmabahçe Mutabakatı”, daha birinci ayını doldurmadan çöktü. Saray ve hükümet birbirine girdi.

Bölenler bölünüyor. Türkiye'yi bölme projesi iflas etti. ABD, Suriye'yi dize getiremedi. ABD, Kürt koridorunu açamadı. Böylece Türkiye’yi bölme planı da bozguna uğradı. Öte yandan Kobani olaylarından sonra PKK’nın Güneydoğu bölgemizde giriştiği terör eylemleri halkın büyük tepkisiyle karşılaştı. Milletimizin ayrılmaz parçası olan Kürt yurttaşlarımız  PKK'dan uzaklaşıyor, hatta PKK'ya isyan ediyor. Bu nedenle de Türkiye'yi bölme planı  bozguna uğradı."

Tablo ortadadır Türkiye'yi bölenler bölünüyor. Bölme girişiminde çıkmaza girdikleri için bölünüyorlar.

Birincisi, AKP yönetimi kendi içinde bölünüyor.
İkincisi, AKP ile PKK bölünüyor.
Üçüncüsü, PKK kendi içinde bölünüyor.

VATAN PARTİSİ MİLLETİ BİRLEŞTİRİYOR

ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'nin Eşbaşkanlığı misyonu bitmiştir. Çünkü proje çöktü. Bu durumda AKP, kendi içinde bölünüyor. Bir kesimi bölmekte diretiyor. Diğer kesim onlardan kopuyor. AKP- PKK suç ortaklığı Türkiye'yi bölmeye kalktı. Şimdi bu suç ortaklığı içinde de kavga çıkmıştır.

Öte yandan ABD’nin stratejik piyonu olan PKK da çıkmazdadır ve bölünmektedir.

Onlar bölünürken, Türkiye birleşiyor.
Vatan Partisi, Şanlıurfa'dan Hakkari'ye Güneydoğu bölgemizde hızla örgütleniyor.  Vatan Partisi Edirne'den Hakkari'ye bütün milleti birleştiriyor. Bölünme devri bitmiştir. Türkiye birleşme çağına giriyor.

Gülümse ey Türkiye.
ulusalkanal.com.tr

SAFA ASYA'NIN YORUMU

Türkiye'de şu an sağda ve solda iki parti öne çıkacak. Sağda MHP, solda Vatan Partisi.

Üçüncü Parti İse HDP olacak. Yani bu partilerin yıldızı daha da parlayacak.

AKP, amblemindeki ampulun manevi bir sırrı gereği yavaş yavaş ve göstererek değil birden bire dağılacak. yani ampulu niçin seçtiler kim seçti bilemem ama ampul yavaş yavaş dağılmaz,birden bire dağılır.Patlar yani.

İŞTE GELİŞMELER

Abdullah Gül, Bülent Arınç,Cemil Çiçek gibi AKP öncüleri yeni bir siyasi parti ile yola çıkacak ve ALİ BABACAN'ı başkan yapacaklar. Abdullah Gül genel başkan olmayacak ama partide yer alacak ve Cumhurbaşkanlığına aday olacak.Partide bu seçimlerde üç defaya takılan milletvekilleri ile liste küskünleri ve önceden ayrılanlar,hatta sıfırdan siyasete atılanlar ile AKP'ye karşı güçlü bir oluşum amaçlıyorlar. Bu bilgilerin bir kısmını Ahmet Takan bugün köşesinde paylaştı. Biz de ilave yorumlarla yazmaya devam edelim.

Bu oluşum 7 Haziran sonrasına hazırlanıyor.Ama bu oluşum da AKP de 7 Haziran'dan sonra tamamen dağılacaklar.AKP tek başına iktidar olacak çoğunluğu bulamayacak ve barajı geçen HDP ile koalisyona gitmek isteyecek. Tabi AKP'deki dağılma süreci de AÇILIM da çığırından çıkacak.

Türkiye'de neler olabileceğini sadece iç dinamikler değil dünyadaki gelişmeler de etkileyecek.

7 Haziran'a 2.5 ay kaldı.Bekleyip görelim.
İnşallah ülkemiz için hayırlısı olur.



22 Mart 2015 Pazar

MUSUL, BASRA, IŞİD

BİR GECEDE MUSUL'U İŞGAL EDEN IŞİD, BİR GECEDE BASRA'YI DA İŞGAL EDEBİLİR



Resim Basra'yı işgal eden İngiliz Ordusuna ait. 

MUSUL IŞİD TARAFINDAN NASIL İŞGAL EDİLDİ?

Kritik kelime GECE kelimesidir. 
Gece sinsiliği, gündüz ise şeffaflığı, gece gizliliği, gündüz ise açıklığı temsil eder.

IŞİD, Musul'u bir gecede işgal etti. Nasıl mı?

Biz Musul'un işgalinden çok daha önce Musul'daki gelişmeleri de takip ediyorduk. Şunlar olmuştu:

İşgalden aylarca önce IŞİD militanları üçer beşer kişilik silahsız gruplar halinde Musul'a sızdılar ve evler kiralayıp yerleştiler. Musul'da örgütsel çalışmalar yaptılar ve yerli halktan da katılımlar sağladılar. Öyle ki işgalden belki de üç ay önce IŞİD militanları Musul sokaklarında gösteri yürüyüşleri yapıyorlardı.

Musul'lu olmuşlardı.Musullulardan katılımlar sağlamışlardı.Yeterli sayıya ulaşınca Musul'a kırsaldan silahlar sokuldu. Ve sokak gösterileri silahlı hale dönüştü. Zaman tamam olunca da Musul sınırlarına dayanan IŞİD birlikleri Musul'a girerek içerideki IŞİD'lilerle birleşti.

Zaten Musul'da bir askeri güç yoktu.Yerel polis mahiyetinde küçük güvenlik güçleri vardı ve çoğu da Kürttü.Barzaniye sığındılar, çünkü ABD'den Barzani'ye, Barzani'den de onlara emir o şekilde gelmişti.

Irak'ın valisi de şehri terk etti.

Yani IŞİD, Musul'u cephe savaşı ile almadı. Musul'un yanına ordusu ile gelip şehri teslim edin demedi.Zaten karşısında savaşacak ordu da yoktu. Musul'u ABD fitnesi ile aldı.

Bunu da Musul halkını kandırmak için yaptılar. Musul'u Bağdattan koparabilmek ve kopardıktan sonra da Barzani'ye teslim etmek için IŞİD'i kullandılar.Çünkü Barzani Musul'u IŞİD'den önce alsa Bağdat nedeniyle alamıyordu. Kaldıki Musul halkı da buna razı değildi ve esas sorun da oradaydı.Musul önce IŞİD tarafından alınacaktı sonra da IŞİD çıkarılıp Barzani'ye verilecekti.

(Hz.Ali Efendimiz RA ile Muaviye arasındaki HAKEM OLAYINDA Amr İbnül AS'ın rolünü IŞİD oynayacaktı.)

Bu oyun İran tarafından bozulmak üzere.Hatta bozuldu bile denebilir, ABD'den gelen açıklamalara göre.

Bu sebeple IŞİD'i SİNSİCE Musul'a soktular ve gündüz erkekçe almak yerine GECE sinsice Musul'u IŞİD'e teslim ettiler. Musul IŞİD'e böyle verildi. Ama şimdi de alamıyorlar çünkü IŞİD ile ABD arasında İran var.

GELELİM BASRA'YA

Evet hadis yorumlarında sahte siyah sancaklıların (IŞİD'in) bir gecede Basra'yı da alacağı rivayeti geçiyor.

Önce sebebe bakalım:

Musul, Barzani'ye verilmek için IŞİD'e teslim edilmişti.

Basra ise farklı bir nedenle IŞİD'e verilebilir. Bakınız "verilebilir" diyoruz. "IŞİD alır" demiyoruz.

Niçin verilebilir? 

Malum Basra; Körfez Savaşında İngilizler tarafından ele geçirildi.Orayı hala İngilizler sömürüyor.



Resim Basra'daki İngilizlere ait.Oradalar yani.Peki bu IŞİD'i kim kurmuştu ve kim yönetiyordu?
İngiltere,ABD ve İsrail. Yani MI6,CIA,Mossad.

İngilizler, Basra'yı IŞİD'e verirlerse mutlaka oradan çekilmek zorunda kalacakları içindir. 

Niçin çekilebilirler? 
Bağdat'ın İran'ın telkinleriyle alacağı ve İngilizlere dayatacağı siyasi kararlarla çekilebilirler.Ya da bu İngilizlere karşı IŞİD'in dışında başka güçler terör saldırıları düzenleyip sindirebilirler. Bu da mümkündür.

Eğer böyle olursa batının Basra'daki amacı Basra için değil orayı kan gölüne çevirmek, petrol kuyularını tamamen kullanılamaz hale getirmek için yapılabilir.

Basra, IŞİD'e nasıl verilebilir?

Tıpkı Musul'un verildiği gibi IŞİD sinsice Basra'ya sızdırılır. Sonra silahlandırılır, daha sonra da bir GECEDE sessiz sedasız verilir.