11 Nisan 2015 Cumartesi

DESTİCİ OYUNA GELDİ

BBP, MHP'NİN İÇİNDE OLMADIĞI BİR İTTİFAKA GİRMEKLE YANLIŞ YAPTI



BARAJI GEÇEMEYECEKLER

İttifak, barajı bu kadrolarla imkanı yok geçemez.

İdris Naim Şahin de adaylıktan vazgeçmiş.Sadece Ahmet Özal var.Ama ne kadar oyu var?

Daha önce bir yazı yazmış ve MHP,BBP,SP İttifakını desteklemiştik. Çünkü bize göre o ittifak tek başına iktidar olabilecek bir hava estirebilirdi.

Ancak olmadı. Destici "MHP ittifak istemedi" dediyse de iş sonradan anlaşıldı ki hiç de öyle değil.

Yani şu:

Bahçeli, SP ve BBP liderlerine MHP'den aday olmalarını önerdi.Belki yanlarındaki bir kaç kişiyi de MHP'den aday yapacaklardı.Herhalde sayıda anlaşılamadı ki "MHP ile ittifak kuramadık" denildi.

Peki şimdi BBP'liler ve Destici nereden aday oldu? Saadet Partisinden.

Madem Saadetten aday olmayı kabul ettiniz o halde niçin "MHP'den aday olun" diyen Bahçeli'nin teklifini sanki Bahçeli reddetmiş gibi açıkladınız?

MHP'den aday olsaydınız ya? Ne sakıncası vardı?

Anlaşılan Bahçeli size istediğinizi vermedi.Yani çok adaylık istediniz o da vermedi. Tabi ki istediğinizi alamayacaksınız. 

Bunun iki sebebi var:

Birincisi MHP şu an iktidara göz kırpan bir partidir.Yüzde yirmi ile otuz arasında bir oy alması hiç sürpriz olmaz.

İkincisi ise Bahçeli,AKP'nin menfi propagandasına karşı "Er meydana yalnız çıkar" anlayışına sahip bir partinin genel başkanıdır.Yani seçime yalnız girmeyi zaten MHP tabanı ister.

Yüzde iki Saadetin, yüzde iki de BBP' nin oyu varsa ve TBMM'de toplam 550 Milletvekili olacaksa bunun yüzde dördü 22 vekil yapar. Bahçeli size onar tane vekillik zaten vermiştir.

O zaman derdiniz ne?

Sizin derdinizi bilemeyiz ama tabloyu çok iyi analiz ederiz.

Bu aşamadan sonra bu ittifak asla barajı geçemez ve bu ittifaka verilen her oy AKP'ye gider. Eğer amacınız buydu ise o başka tabi.

İdris Naim Şahin son anda neden vazgeçti? Şimdilik sır.

Bir örnekle tamamlayalım.

Bir yolcu taşıma şirketi kamuoyu önünde ve reklamlarda daima en iyi araçlarını gösterir ama yolcularını da genellikle özürlü araçlarıyla taşır. Çünkü özürlü araçlarından bir çırpıda vazgeçemez.Maliyetine katlanamaz.

Siyasi partiler için de aynı şey geçerli olabilir.Tabi anlayana. 

ADAM DOĞRU SÖYLÜYOR

İLK OKUL MEZUNU MİLLETVEKİLİ OLMAMALI




Bir sanatçı "İlk okul mezunu Milletvekili mi olur" diye veryansın etmiş.Doğru söylemiş.

Hatta biz biraz daha ileriye gidelim.

İlk okul mezunları da zeki olabilir ancak karar sadece zeka ile verilmez.Olmazsa olmaz şartı bilgidir.

Mecliste nasıl oy vereceğine karar vermek için parti grup başkanlarına bakan milletvekilleri mecliste Milletvekili olarak halkı hizmet edemez.

Grup başkanı "kaldır" derse elini kaldıracak "kaldırma" derse kaldırmayacak.

Hangi kanuna oy veriyor? Kanunda ne yazıyor? Ne anlama geliyor? Bunlar hiç önemli değil.Grup başkanı nasıl olsa yönlendirir.

Sadece Milletvekilleri için sanatçı bey veryansın etmiş ama daha büyük handikaplar var.

Cumhurbaşkanı kesinlikle Profesör olmalı.Ya da asker kökenli ise Orgeneral.Başbakan da en az Doçent.Tüm bakanlar en az Yardımcı Doçent olmalı.

Bu kadar akademisyenin olduğu bir ülkede bir Profesör Cumhurbaşkanı, bir Doçent Başbakan ya da bakan olamazsa tek sorumlusu ülke siyaseti olur.

İşte en büyük siyasi sorunlar:

Bir siyasi parti nasıl kurulur?
Hangi parayla teşkilatlanır?
Siyaseti kim, niçin finanse eder?

Siyasi partilerde kimler, nasıl delege olur?
Niçin genel başkanlar sansasyonel bir olay olmadan genel başkanlıktan alınamazlar?

Niçin Milletvekili adaylıkları için genel başkanlara biat edilir?
Niçin vekil sıralamaları parti merkezlerinde yapılır?

Niçin bir milletvekili genel başkanını gayet doğal olarak eleştirse bile derhal parti disiplinine sevk edilerek apar topar partiden atılır?

Hangi parti seçime niçin daha seçim süreci başlamadan yedi sıfır galip girer?

Uzar da gider.
Bu tam Süha Bey'in konusu vesselam.