19 Ocak 2014 Pazar

HAİN KİM? (CEMAAT- AK PARTİ SAVAŞI)

HAİN KİM? (CEMAAT- AK PARTİ SAVAŞI)


Yazı üç bölümden oluşuyor üç günde yayınlayacağız.
BİRİNCİ BÖLÜM


Baştan söyleyelim. Ne Cemaat ne de Ak Parti kesinlikle hain değil. Sadece doğruları ve yanlışları var. Ama bizde öyle bir ön yargı var ki bir yanlış için hemen birilerini hain diye damgalamak istiyoruz.

CEMAAT NE İSTER?
Cemaat için en ideal Türkiye yönetimi; siyasi istikrarı sağlamış, iktidarda kalması için hiçbir engel olmayan, İslam’a soğuk bakmayan, Cemaatin faaliyetlerine destek veren, dünyayı yöneten güçlerle de (Yahudiler, ABD ve Batı)uyumlu, onlardan düşmanlık görmeyecek bir iktidardır. Yani AK Parti iktidarı cemaat için bulunmaz kaftandı.
Niçin düşmanlık etsin, durup dururken düşman olsun ki?

Cemaat şunu öngördü:
ABD, tıpkı 28 Şubat’ta Erbakan hocaya yaptığı gibi AK Parti’ye de bir 28 Şubat darbesi yapacak. Ve bu darbe başarılı olacak. “Öyleyse biz de tıpkı 28 Şubat’ta ABD’nin yanında yer aldığımız gibi bu 28 Şubat’ta da yine ABD’nin yanında yer alarak hizmeti bu darbeden kurtarabiliriz” diye düşünüyorlar.
Yani hizmet zarar görmesin diye ABD’nin yanında yer alıyorlar. Peki bu hainlik midir? Yanlış denilebilir ama ‘hainlik’ demek için sonuçları da önceden görebilmek lazım. Çünkü cemaatin 28 Şubat’taki tavrının yanlış olmadığı bugün cemaat tarafından delil kabul ediliyor.(Bize göre yanlıştı)
Yani cemaat 28 Şubattaki tavrı nedeniyle ABD’nin hedefi olmaktan kurtuldu ve tam gaz amaçlarına ulaşmak için yol aldı.
Kritik açıklama şu: “Albayların yüzde onu, binbaşıların yüzde kırkı cemaat mensubu”.. Bu konuya döneceğiz.

CEMAATİN YOL HARİTASI
Cemaat; yapabildiği kadarıyla tüm dünya çocuklarını ebeveynlerinden alıp Müslüman olarak yetiştirip, devlet kadrolarına yerleştirip, Siyonistlerin elinde olan dünya bürokrasisini eline geçirerek İslam Birliği’ni kurmaya, savaşları bitirip dünya barışını sağlamaya, bir başka deyimle altın çağı başlatmaya çalışıyor.
Ama bunun için elli yıl gerekiyor ve bu elli yıl boyunca da dünyayı elinde tutan Yahudilerin ürkütülmemesi hayati derecede önem taşıyor. Bu nedenle elli yıl boyunca yani tüm dünya bürokrasisine hakim oluncaya kadar Yahudilere her türlü şirinliğin, riyanın yapılması gerekiyor. Cemaat de bunu yapıyor.
Bunun ihanet olması için bir arpa boyu yol alınamamış olması lazım ama görünen o ki özellikle Müslüman ülkelerde cemaat çok ama çok büyük mesafeler almış durumda. Yani bütün dünyada cemaatin elli seneye ihtiyacı var ama Müslüman ülkelerde on yıl yeterli hale gelmiş. Bu da hedefe çok yaklaşıldığı anlamına geliyor.

İlk olarak vatandaşlarımızın desteğiyle Türkiye çapında faaliyet gösteren okullar artık tüm dünyaya yayıldı. Türkiye dışında yaşayan yabancıların da bireysel destekleri kazanılmış durumda. Ama bu okulların ardında hala bir devlet desteği yok.

Şimdi Müslüman ülkelerde kalan on yıl içinde birden çok devletin desteği de alınabilecek hale gelindi. İşte bu, tam bir kırılma noktası. Birkaç devletin desteğini alan cemaat tüm dünyadaki hedeflerine elli yıldan çok daha kısa bir sürede ulaşabilir. Tabi hakim olunan devletlerin de yine tüm dünyaya hakim olana kadar ABD, Batı ve Yahudilerle çok iyi geçinmesi gerekecek.

Cemaatin yol haritası bu. Hainlik mi? Kesinlikle hainlik değil, yanlışlığı tartışmaya açık bir görüş farkıdır.
Bizim bu konudaki görüşümüz ise şu şekildedir: Cemaatin bu yol haritası Müslüman ülkeler için, hatta tüm Müslüman ülkeler için de değil belki Türk Cumhuriyetler için çok doğrudur ve zaten bu yolda gelinen mesafe ortadadır. Ancak Müslüman olmayan ülkeler de Cemaatin bu felsefesi yanlıştır. Çünkü siyasi irade bu faaliyetleri üstelik de büyük zararlarla bir anda engelleyebilir. Rusya örneği gibi.

Cemaat “tüm dünyada okullarımız var, sevgi, barış, hoşgörü ilkeleriyle tüm dünya çocuklarını kardeş yapıyoruz” demek yerine o kaynaklarla sadece Türk Ülkelerinde faaliyet gösterseydi bugün Türk Birliği -ilan edilmeden- gizliden kurulmuş olabilirdi. Ve Türk Cumhuriyetler de bu kadrolarla çok hızlı kalkınırlardı.

Hadis yorumunda büyük bir batı ülkesinin Müslüman olacağı bildirildiğinden Cemaat bu ülkenin ABD olduğuna inanıyor. Bize göre ise ABD, Hz.Mehdi AS tarafından Amik Ovasında ordusu imha edilince Müslüman olacak. Cemaat bu yanlışın farkında olsaydı Hristiyan ülkelerde okullar kurmak yerine Türk Cumhuriyetlerine yüklenir ve ABD ve Yahudilere de riya yapmak zorunda kalmazdı. Çünkü ne Yahudiler ne de Yahudi kölesi ABD bu riyaya kanmaz, sadece cemaati kullanabildikleri kadar inanmış gözükürler, kullanırlar ve işleri bitince de tepesine çökerler. Yanlış olan budur. 

CEMAAT AK PARTİ’YE NİÇİN SAVAŞ AÇTI?

Birinci sebep ABD istediği için, Yahudilere şirin gözükmek için.

İkinci sebep ise Ak Parti iktidarda kalmak için azami derecede özen göstermek yerine kendisini iktidardan indirmek isteyen ABD ve Yahudilere iktidardan düşürecek kozlar verdiği için. Yani Cemaat Ak Parti’nin iktidardan indirilmesini asla istemiyor ama AK Parti’nin düşmanlarına kozlar verdiğine ve düşmanların da Ak Parti’yi bu kozlarla indireceklerine inanıyor. Ve kızıyor “bunlara niçin koz veriyorsunuz” diyor. “Sizi indirecekler, indirmek için bizi de kullanacaklar, kullanamazlarsa bize de zarar verecekler” diye düşünüyorlar. Ve çaresiz ABD ve Yahudinin isteklerine boyun eğiyorlar.

Yani bir baba oğluna “Oğlum alkol alıyorsan bile evinde al, alkollü iken araç kullanma kaza yaparsın” derken oğlu alkollü araç kullanır da kaza haberi gelirse baba “Ben ona alkollü araç kullanma dememe rağmen yine kullandı  ve kaza yaptı öyle mi? Ben ona gösteririm” diyerek çocuğuna kızması  gibi bir şey. Araba da babasının patronuna ait ödeyemeyeceği bir araba ise..
Ya da ders çalışmak yerine zamanını oyunla bitirip de kötü karne getiren çocuğa babasının gösterdiği tepki gibi..

Buradan şu sonuç da çıkarılabilir:
Cemaat yine Ak Parti’den başka bir partiyi desteklemez ama Tayyip Erdoğan’ın başında olduğu bir Ak Parti’yi de asla desteklemez. Cemaat Tayyip Erdoğan’ sız bir Ak Parti için çalışıyordur muhtemelen.
Cemaate göre Ak Parti’ nin verdiği kozlar ve hataları neydi?
Tek cümle ile “Ak Parti’ye oy kaybettirecek her şey”. Bu kadar basit.
Cemaat açısından AK Parti düşmanlığının özeti budur. (Düşmanlık yerine kızgınlık demek daha doğrudur.)

YARIN: CEMAAT DARBE Mİ YAPMAK İSTİYOR?