20 Mart 2014 Perşembe

BEYAZ SARIKLI GENÇ

BEYAZ SARIKLI GENÇ



Bediüzzaman Risale-i Nurlarda "Beyaz Sarıklı Genç" isimli bir kişiden bahsediyor.


Beyaz sarıklı genç Risale-i Nurları tüm dünyaya yayacak ve İslam'a çok büyük hizmetler yapacak diyor.


Bu kişinin Üçüncü Dünya Savaşının öncesinde bu hizmeti yapmış olması lazım gelir ki bundan sonra zaten Hz.Mehdi devri olacağından artık kimse böyle bir icraat yapamayacaktır.

Açıkça ifade edelim ki bize göre şu anda Risale-i Nurları tüm dünyaya yayan kişi Fethullah Gülen Hoca Efendi' dir.


Beyaz Sarıklı Genç olması ihtimali de kuvvetle muhtemeldir.


Ama Hz.Mehdi de değildir, Hz.İsa AS da değildir.Bu ünvanlar Cemaat fanatiklerinin yakıştırmasıdır.

Hz.Mehdi AS zuhur edip de televizyonlara çıktığında tüm Müslümanlar zaten O'na hayran kalacaklar ve "Allah için bu bir insan değil, bu bir melek" diyecekler. 

Çünkü Hz.Yusuf AS için de zamanın insanları (Meclis kadınları) aynı ifadeyi kullanmışlardı. Hz.Mehdi AS ile ilgili hadis yorumlarında Hz.Yusuf AS'a atıfların bulunması buna işaret ediyor olabilir. 

Yani Müslüman kardeşlerimiz "Ya Hz.Mehdi çıkar da ben O'nu tanıyamazsam" diye bir düşünceye kapılmamalılar.


Bu düşünceyi ortaya atanlar Mehdilik iddiasında olan sahtekarlardır vesselam. Çünkü bakanın hayranlıktan kendini alamayacağı kişi değiller.

En doğrusunu ALLAH CC bilir.

ULUKIŞLA’DA BAŞLADI ULUKIŞLA’DA BİTECEK

ULUKIŞLA’DA BAŞLADI ULUKIŞLA’DA BİTECEK
(SİZİ YARATAN ALLAH'A CC KURBAN OLURUZ)




Ulukışla’da yol kontrol görevi yapan asker ve polisimize ateş açılması sonucu bir askerimiz ve bir polisimiz şehid oldu. İkisi ağır dört güvenlik görevlimiz de yaralı. Ayrıca bir de kamyon şoförümüz hayatını kaybetti.

Kanunlarımıza göre (Bir takım yasal haklara kavuşması bakımından tanıma tabi olduğu için) şehid kabul edilmese de vicdanen  bu vatandaşımız da şehid olmuştur.

Saldırganların üç kişi olduğu, ikisinin yaralı olarak ele geçirildiği üçüncüsünün de arandığı basına yansıdı. Ayrıca Suriye ile ilişkilendirildi ve batı ülkelerine mensup yabancı uyruklu oldukları açıklandı.

Biz biraz daha açık ifade ediverelim. İki ihtimal var:

1-Bu şerefsizler bir batı ülkesinin gizli servis ajanlarıdır ve muhtemelen Hristiyan’dırlar. Eğer böyle ise niçin Ankara’ya doğru gittikleri sorgulanmalı. Bize göre bu çok zayıf bir ihtimaldir. Çünkü ajanlar yollarda silahları yanlarında taşımazlar, gittikleri yerlerde başka ajanlardan temin ederler.   

2-Bu alçaklar Suriye’de Esad’a karşı savaşmaları için bir batı ülkesinden Suriye’ye gönderilmiş paralı tetikçilerdir. Bu paralı tetikçiler genellikle batı ülkelerinin hapishanelerinde hükümlü iken Suriye’de savaşması karşılığı bırakılan Müslümanlardır.(Nasıl Müslümansa! Şerefsiz kafirin tam kendisidir bunlar. Bırakınız bu çapulcuları, adını Hz. Peygamber SAS Efendimiz’ den alan MEHMETÇİK’ e kurşun sıkan tarikat şeyhi de olsa yine kafirin önde gidenidir vesselam)

Eğer böyle ise Esad’ın Ordusundan kaçıyorlardı ve geldikleri yere geri dönmeye çalışıyorlardı ve kılavuzları onları yanıltarak Adana yerine Ankara’ya yönlendirdi. Belki de bu kişi de firari olan kişi. Geldikleri ülke bunları kabul eder mi? Bize göre kuvvetli olan ihtimal de budur.

Budur ama şu tehlikeye de işaret eder.
Hiçbir batılı ülke bu teröristlerin ülkelerine dönmesine izin vermeyeceğine göre Esad’ın Ordusu da bu teröristleri Türkiye’ye doğru sürerken ülkemize bir şekilde giriş yapan bu teröristler Türkiye’de mi yok edilmek isteniyor? Ülkemiz bu noktaya çok dikkat etmeli ve bu örneklerin birçok kez tekrarlanabileceğini hesaba katarak daha ülkemize girişleri aşamasında tedbirlerini almalıdır.

Bize göre kim olursa olsun Suriye’den Türkiye’ye silahlı giriş yapanların hepsi daha ülke içlerine sızmadan sınırda yakalanıp sınır dışı edilmelidir.

Yazının başlığında "Ulukışla’da başladı, Ulukışla’da bitecek" yazıyor. Bunu da bu olayda bir gaybi işaret olduğuna yoruyoruz.


Bu gaybi işaretin ne olduğunu takipçilerimiz ULUKIŞLA SAVUNMASI başlıklı yazıdan okuyabilirler. Aynı isimle GOOGLE’ dan çıkıyor.

Alimlerin hadis yorumlarına göre istikbal bizimdir İNŞAALLAH-U ALLAH-U EKBER