8 Haziran 2015 Pazartesi

7 HAZİRAN VE SONRASI

ZOR GÜNLERE GİRİYORUZ AMA SONU GÜZEL OLACAK İNŞALLAH



Şunu baştan yazalım.Bütün öngörülerimiz bir yıl gecikmeyle gerçekleşiyor.Bu 7 Haziran tablosunu biz haziran 2014 için yorumlamıştık.Bu bağlamda her halde Süfyan'ın çıkışı ile Hz.Mehdi AS'ın zuhuru da 2016 Recepine kalacak gibi.En doğrusunu Allah CC bilir.Allahu Alem


7 HAZİRAN

AKP önceki seçimlere göre yüzde dokuz oy kaybetti.Bu oyların yüzde altısı HDP'ye kalan yüzde üçü de MHP ye gitti. Seçimde oylarını artıran sadece bu iki parti oldu. HDP barajı geçerek PKK'yı TBMM'de temsil etme yetkisi aldı.

Bakınız buradan söylüyoruz bunların tamamı anayasal suçtur.Bir terör örgütü açıkça hile ile alavere dalavere ile bu devletin en yüce kurumu olan TBMM'de temsil edilecektir.Gelecek vekillerin tamamı PKK'lı teröristlerdir. 

Masum Kürt halkı oyuna gelmiş daha doğrusu getirilmiştir. Yarın yemin töreni yapılacak ve kimlerin meclise getirildiğini gözlerinizle göreceksiniz.

Seçim öncesinde bu seçimin MHP ile HDP arasında yapılacak bir seçim olduğunu iddia etmiştik.AKP ve CHP açısından bu seçim sadece bir iktidar davası seçimiydi ancak MHP ile HDP açısından bu seçim "Böldürmeyeceğiz" ve "Böleceğiz" seçimiydi.O yüzden de bu seçimde sadece bu iki partinin oylarının yükseleceği gün gibi ortadaydı.

AKP'nin HDP'yi meclise taşıyan parti olması sebebiyle oy kaybına uğrayacağı zaten belliydi. AKP iktidarı başladığında PKK'lı sayısı yok denecek kadar azdı ve masum Kürt Halkı PKK'a değer vermiyordu.

AKP açılım politikasını başlatıp Müslüman Kürtler adına dinsiz PKK'yı onların temsilcisi olarak MUHATAP alınca masum Kürt halkı AKP tarafından oyuna getirilmiş ve hepsi de PKK'lı olmaya zorlanmıştı. Seçim sonuçları da bunu çok açık bir şekilde gösteriyor. 

Şimdi soruyoruz AKP'lilere: 

Meclise taşıdığınız PKK'lılar içinde Mehmetçik kanı döken kaç tane dağdan inmiş terörist vardır? Biliyor musunuz? Yarın ortaya çıkmaya başlar.

AKP'nin başından beri yanlış olan Ortadoğu (Arap Baharı) politikaları ve yaşanan 17-25 Aralık olayları da oy kaybetmesinin diğer nedenleriydi.

Seçimlere bir kaç ay kala yani aday listeleri oluşturulduğu zamanlarda AKP'nin HDP aleyhine ani dönüş yapması ve düşmanca tavır içine girmesinin gerçekte HDP'nin PKK partisi olmasıyla ilgisi yoktu. 

AKP, HDP'nin önceki seçimlerde olduğu gibi yine bağımsız adaylarla seçime girmesini ve güneydoğuda elli civarında vekil çıkarmasını ama batı illerindeki HDP'ye oy verecek seçmenlerin AKP'ye oy vermesini istiyordu. 

Belediye seçimlerinde bu yaşanmıştı. Hatta Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de HDP seçmenlerinin tamamının oylarını RTE'ye verdikleri bugün gün gibi ortaya çıktı.

Eğer HDP parti olarak seçimlere girmeyip yine bağımsız adaylarla girseydi 80 yerine belki altmış vekil alacaklardı ama diğer yerlerdeki oylarını da AKP alacak ve yine "Tek başına iktidar olduk" yaygaralarıyla el altından açılım adı altında HDP ile gizli ilişkilerine de seve seve devam edeceklerdi.

Yalçın Akdoğan'ın HDP'ye serzenerek yaptığı "Bu tarihten sonra açılımın ancak filmini yaparsınız" sözü bunun en somut deliliydi.

AKP ile HDP arasındaki seçim öncesi dostluk her iki taraf açısından da burada bitiyor. Kullanan PKK kullanılan da AKP oldu. Her iki tarafı da ABD oyuna getirdi.

"Efendim Kürtler ve HDP bu işten kazançlı çıktı oyuna gelmediler" diyenler vardır. Bekleyin biraz daha ABD'nin AKP'ye yaptığı oyun ortaya çıktı. Size yapacağı oyun da yakında çıkacaktır. Kürtler bu işten çok fena zarar görecekler. 

HDP açısından bu seçim, bu aziz millete de şunu göstermiştir. Ülkedeki Kürtlerin tamamı HDP'ye oy verdiler.Tamamı işte bu kadar. HDP, Kürt Milliyetçiliği yaparak, ırkçılık yaparak, Müslüman Kürtleri de dinsiz PKK'lı yapmayı başardı. Bu tabi HDP'yi de aşan ABD,İngiliz ve İsrail projesiydi.Bu konuya aşağıda devam edeceğiz. 

Kısaca CHP ile devam edelim:

Daha önce de yazmıştık. Kılıçdaroğlu CHP'nin başına Kürt Devleti'nin kurulmasına yardım etsin diye getirildi. Baykal'ın engel olacağını biliyorlardı. Baykal Atatürkçü idi. Kılıçdaroğlu ise Atatürk'e Dersim Katili diyen biriydi. ABD'nin CHP'nin başına arayıp da bulamadığı adamdı.

Şimdi de "Ülkeyi hükumetsiz bırakmayız" diyor. Eğer CHP bu seçimde HDP ile koalisyon kurup iktidara gelebilecek kadar oy alsaydı, koalisyon için asla başka bir parti aramazdı.         
Emin olunuz.

VE MHP

Bahçeli bundan önceki seçimlerde sanki MHP'yi belli bir bantta tutmak istiyormuş gibi bir izlenim verdi.Ya da öyle algılanıp yorumlandı. 

Ama bu seçimde gerçekten sonuçlara çok asıldı,ülke çapında anormal çaba göstererek seçimi tek başına MHP iktidarı istiyoruz izlenimi vererek sonuna kadar kovaladı. Gerek seçim öncesinde gerekse seçim sonrasında tam tutarlı ve ilkeli açıklamalar yaptı.Sonuçları yorumladığı açıklaması ise muhteşemdi. Yukarıda yazdığımız tüm tespitlerin kısa bir özetini haykırarak AKP'ye "Beş yıldan beri gizli ortaklık yaptığınız ve meclise taşıdığınız HDP ile koalisyon kurun" dedi.

Biz de oyumuzu MHP'ye verdik ve çalıştık. CHP'lilere Kılıçdaroğlu'na oy vermeyin, açılımı devam ettirecek MHP'ye verin dedik.İnanmadılar.

AKP'lilere HDP barajı geçecek AKP'yi güneydoğuda oyuna getirecekler, tüm adayları sizin adaylarınızla aynı aşiretten, birini satacaklar.Satılan sizin adayınız olacak. HDP meclise gelecek, yanlışınızdan dönün. MHP'ye oy verin dedik.Onlar da inanmadılar. 

ÖYLEYSE DEVAM EDELİM, BAKINIZ BUNDAN SONRA NELER OLACAK?

HDP bir ABD,İngiliz ve İsrail projesidir.Onunla Türkiye'yi Suriye yapmak istiyorlar. Suriye'den sonra sıra Türkiye'ye işte bu HDP ile gelecek.

HDP'nin taze milletvekili korucular için "Defolun buradan,bize tuttuğunuz o keleşleri size tutarız" diyor.Korucular şu andan itibaren devletin güvencesine muhtaçtır. İsrail'in emrinde olan PKK'dan ne bekliyoruz? 

ABD'nin bu seçimde Türkiye'den istediği sonuçlar işte tam manasıyla bu sonuçlardı.Tıpkısını istediler.

Sanki ABD elli milyon seçmenimizin eline önceden mühürü basılmış elli milyon oyu tek tek dağıtmış da hepimiz de gitmiş ABD'nin tam da istediği şekilde oy vermişiz gibi.Maalesef böyle.

Ondan sonra da oynamak istediğiyle, istediği oyunu oynayacak.

ABD'nin Türkiye'de şu an istediği hükumet AKP-CHP koalisyonudur. Bunu Kürt Devleti kurabilmek için istiyor. 

Zira AKP de CHP de açılımcı. Yeni anayasayı yapacak çoğunlukları var.Hem de halka gitmeden.Bir de HDP nin dışarıdan desteği olacak. (258+132 =390. AKP-CHP) Artı bir de 80 HDP= 470 vekil. HDP nin desteğini bile istemezler.Halka gitmeden Mecliste Anayasayı değiştirirler. 

Burada ABD'nin hoşuna gitmeyen tek şey HDP'siz yeni Anayasa ihtimalinin olmasıdır.ABD, HDP'siz değişikliği istemez. Ola ki üniter bir anayasa olur.

Kılıçdaroğlu AKP'siz bir hükumet istediğini açıkladı. İmkansızı istediğinin farkında değil. Eğer bu isteğinde ısrar ederse şimdiden yazalım hükumet kurulamaz ve geçici seçim hükumeti ile erken seçime gidilir.

Yani yeni kurulacak hükumetin anahtarı kesinlikle Kılıçdaroğlu'nda. Ya parti tabanını dinleyecek ve AKP'den uzak duracak.Ya da ABD'nin görmek istediği hükumetin mimarı olacak.

AKP'nin gönlünden geçen MHP ile koalisyondur.Çünkü bu koalisyon AKP'ye oy kaybettirmez. Ama MHP'yi tamamen bitirir ki işte bu yüzden Bahçeli kapıları kapattı. 

AKP'nin başka bir partinin dış desteğiyle azınlık hükumeti kurması ihtimali ise çok zayıftır. HDP nin dış desteği AKP'yi bitirir.Diğer partiler de dış destek falan vermezler.

Ama AKP şurada belirleyici olur: 

"Erken seçim" derse diğer partilerin hiç birisi engel olamaz.Böyle bir karar alırlarsa Erdoğan'ın partinin başına yeniden geçeceği de mutlaktır.

İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres "Türkiye'deki seçimlerin sonuçlarından memnunum. AKP, Türkiye'yi Ortadoğu'da yeni bir İran yapmaya çalışıyor. Ortadoğu ikinci bir İran'ı kaldırmaz" dedi.

Yahudi aklı işte böyle bir şeydir.
Adam hem sevincini belli ediyor; hem esas sebebini gizlemeyi başarıyor hem de mesaj vermesi gereken yerlere de vermek istediği mesajı veriyor.

AKP'ci yayın organları bu açıklamayı düz mantıkla "Bakınız Şimon Peres AKP'den rahatsızmış.Biz size demedik mi" diyerek yayınladılar.

Oysa Şimon Peres HDP'nin barajı geçtiğine seviniyor. AKP'nin oylarının düştüğüne değil. 

"Artık iç savaş süreci için provokasyonlara başlıyabiliriz" diye seviniyor."AKP'den rahatsızım" diyerek AKP'ye destek veriyor.

Aynı şeyi AKP'ye bir tarikat şeyhi söylese, AKP'ye destek vermemiş olur.Ama bir Yahudi söylerse destek vermiş olur.Üstelik bu Yahudi dünyanın en akıllı Siyonistlerinden biriyse.

İran'ı hedef göstermesi ise yine düz mantık ile ABD'ye hedef göstermektir.Zaten yıllardır ABD'ye İran'ı imha etmesi için her türlü girişimi açıktan yapıyor.

Seni gidi seni..