23 Temmuz 2015 Perşembe

PKK'YA SON ÇAĞRI "SİLAH BIRAKIN, YOKSA"

PKK’ya son kez "Silah bırakın" çağrısı yapılacak. Çağrıya olumlu yanıt alınmazsa terör örgütüne yönelik temizlik harekâtı başlatılacak.




Bakanlar Kurulu toplantısında masaya yatırılan en önemli konulardan biri çözüm süreci ve PKK'nın eylemleri oldu.

Toplantıda, mevcut tablo ile yola devam etmenin mümkün olmadığı değerlendirmesi yapıldı ve önümüzdeki dönemde atılacak adımların ne olacağı üzerinde duruldu.

Toplantıda konuşan bakanlar, "Seçim öncesi PKK ve HDP, çözüm sürecini, çatışmasızlık ortamını kendi lehine kullandı, bunun üzerinde propaganda yaptı. Ancak gelinen noktada sürecin bu koşullarda devam etmesi mümkün değil, kritik bir aşamaya gelindi. Süreç, kamu düzeninin bozulduğu bu şartlarda ve şimdiye kadarki yöntemle yürüyemez. Sivil vatandaşlar kaçırılıyor, araçlar yakılıyor, yol kesiliyor, mahkemeler kuruluyor, asker, polis şehit ediliyor, barajlara saldırılıyor. Örgütün ülkeye verdiği zararları izole edecek yeni bir sistemin ortaya konulması gerekiyor" değerlendirmesi yapıldı.

Toplantıda hem açık hem de arka kapı iletişim kanalları ile PKK'ya son kez silahları bırakması çağrısı yapılması konusunda görüş birliği oluştu. PKK'ya, "Silahı bırak, kamu düzenini bozma. Çözüm süreci sizin terör eylemlerini sürdürmeniz anlamına gelmiyor. Hem süreç deyip hem de bunları yapamazsınız" denilecek ve aksi halde düzeni sağlamak için gerekli tüm adımların atılacağı mesajı verilecek.

Çağrı kapsamında HDP'den de seçim öncesi meydanlardaki söylemi, demokrasi sözlerinin arkasında durmasına vurgu yapılacak ve "80 milletvekili ile Meclis'te temsil ediliyorsun. Milletvekili sayısının yüklediği sorumluluk çerçevesinde demokrasiye uygun hareket et. Barış ve demokrasi söylemine gerçekten sahip çık" denilecek. Bu çağrıya PKK'dan gelen yanıt beklenecek. Terör olayları bitmez, PKK silah bırakmaz ve kamu düzeninin bozmaya devam ederse çözüm süreci kapsamında gerçekleştirilen görüşmeler bitecek. HDP heyetinin, İmralı'ya gitmesine, İmralı'nın mesajlarının Kandil ya da kamuoyuna duyurulmasına da izin verilmeyecek. Vatandaş açısından demokratik kazanımlardan asla geriye dönüş olmayacak. Süreç, vatandaşın günlük hayatına pozitif etki edecek politikalar sürdürülecek. Demokratikleşme konusunda yapılması planlanan hukuki düzenlemeler de hayata geçirilecek.

GENİŞ KAPSAMLI OPERASYON

Bölgeye dönük istihbarat raporları da tamamlandı. Bölgede düzeni sağlamak için geniş kapsamlı operasyon başlatılacak. Mahkeme kuran, yol kesen, kamu düzenini bozanlar tutuklanıp, yargı önüne çıkartılacak. Kentlere de depolanan silahlar toplanacak. Çözüm süreci döneminde dağdan inenler de yakın takibe alındı. Bunlardan kamu düzenini bozanlara yönelik nokta operasyonlar yapılacak. Cizre'de kazılan tüneller iş makineleri ile ortadan kaldırılacak. Sözde mahkeme binalarına girilecek.

Kaynak : Zübeyde YALÇIN / SABAH

YORUM:

YA İDAM CEZASI GELMELİ YA DA BU ŞEREFSİZLERİN HİÇBİRİ SAĞ GELMEMELİ. ÇÜNKÜ VERDİĞİMİZ VERGİLERLE BUNLARIN HAPİSHANELERDE BESLENMESİNİ İSTEMİYORUZ.

AYRICA TERÖRE KARŞI DAHA CAYDIRICI OLMASI İÇİN TERÖRİSTLERE ACIMASIZ DAVRANILMALIDIR.BUGÜNE KADAR PKK DAİMA DEVLETİN ŞEFKATİNDEN İSTİFADE ETTİ VE KALLEŞÇE VE ACIMASIZCA ASKERLERİMİZİ, POLİSLERİMİZİ KATLETTİ.

KENDİLERİ SIKIŞINCA DERHAL AĞA BABALARI ABD VE BATIYI DEVREYE SOKTULAR VE BARIŞ İSTEDİLER. SİLAH BIRAKACAĞIZ DİYE OYALAMA TAKTİĞİNE GİTTİLER. YUKARIDAKİ AÇIKLAMADAN SONRA YİNE BİR "SİLAH BIRAKMAK İSTİYORUZ AMA..." AÇIKLAMASI YAPACAKLARDIR. 

ASLA İNANILMAMALI VE OPERASYONLAR BAŞLAMALIDIR. YOKSA BU ERMENİ DÖLLERİ MÜSLÜMAN KÜRT HALKINA DAHA DA ÇOK ZARAR VERECEKLERDİR. ZARARIN NERESİNDEN DÖNÜLSE KARDIR. ÇOK GEÇ DEĞİLDİR. SANDIKTA OY VEREN KÜRT HALKI DERHAL DEVLETİN YANINA DÖNECEKTİR.

AB VE BATIYA KARŞI İDAMIN TEKRAR GERİ GETİRİLMESİ ŞU ORTAMDA SAKINCALI OLABİLİR. ÇÜNKÜ ZATEN ŞEREFSİZ SİYONİST İNGİLİZ YAZARLARI TÜRKİYE' Yİ IŞİD YANLISI OLMAKLA SUÇLAMAYA, İFTİRALARI DİZMEYE BAŞLADILAR. BUNUN İÇİN İDAM CEZASI GELMESİN AMA SAĞ TERÖRİST DE GETİRİLMESİN.

KAHRAMAN TÜRK MİLLETİ, GÖZ BEBEĞİMİZ KAHRAMAN ORDUMUZUN DAİMA YANINDADIR. CANIMIZLA, KANIMIZLA YANINIZDAYIZ. 

ABD DE DAHİL OLMAK HİÇ AMA HİÇ KİMSEDEN ÇEKİNMEYİZ. BİR PAŞAMIZ "GELİN" DESİN ELLİ MİLYON CEPHEYE KOŞAR. YEMİN EDİYORUM BÖYLE BİR MİLLETİZ. SİYASİLER ÇAĞIRSA KİMSE GİTMEZ AMA BİR PAŞAMIZ ÇAĞIRIRSA GİTMEYEN TEK BİR KİŞİ OLMAZ. ONUN İÇİN ELEBAŞILARININ LEŞLERİNDEN BAŞLAMAK ÜZERE HEPSİNİ DE GETİRELİM İNŞALLAH.

RUSYA'DAN ÜÇ BUÇUK ATAN ABD DE ŞU AN İÇİN TÜRKİYE'NİN KARARLI TAVRINA KARŞI HİÇ BİR TEPKİ GÖSTEREMEZ. BUNDAN DA EMİN OLUNUZ.SADECE KONUŞURLAR.ZATEN KONUŞMUYORLAR MI? İT ÜRÜR KERVAN YÜRÜR.

EY AKP, AKLINI BAŞINA AL. BUNLARIN SORUMLUSU SENSİN. DERHAL YAPTIĞIN HATADAN DÖN VE BU ÜLKEYİ TEHDİT EDEN TERÖRİSTLERİN TAMAMININ TEMİZLENMESİ İÇİN ÜSTÜNE DÜŞENİ YAP.

TÜRKİYE SINIRLARI İÇİNDE VE DIŞINDA TÜRKİYE'Yİ TEHDİT EDEN HİÇ BİR TERÖRİSTİ SAĞ GÖRMEK İSTEMİYORUZ. BUNA IŞİD DENEN SÜFYAN KÖPEKLERİ DE DAHİLDİR.

CENABI ZÜLCELAL, KAHRAMAN ORDUMUZA HER DAİM, YARDIM VE İNAYETLERİNİ YAĞMUR GİBİ YAĞDIRSIN İNŞALLAH. 

DÜNYANIN GÖZÜ TÜRKİYE'DE.

BÜTÜN DİKKATLER TÜRKİYE ÜZERİNE YOĞUNLAŞMIŞ DURUMDA.




YANİ "SIRA TÜRKİYE'DE" DEMEK İSTİYORLAR.

Yine baştan yazalım. Hükumet kurma çalışmaları çıkmaza girer, erken seçim kararı çıkarsa o seçim de biraz zor yapılır ve Şeyh Abdullah Dağıstani Hazretlerinin ifşaatı da gerçekleşir.

Önceki yazılarımızda yazmıştık.Bize göre Abdullah Gül Türkiye'nin son cumhurbaşkanıdır. Tabi bu isim olarak değil göreve gelme şekli, yetki ve sorumluluklar bakımından. 

Çünkü Abdullah Gül önceki Cumhurbaşkanları gibi TBMM tarafından seçilen bir Cumhurbaşkanıydı. Erdoğan ise halk tarafından seçildi ve daha geniş yetki ve sorumluluklara sahip. Adı Cumhurbaşkanı olsa da gerçekte Başkan gibi yetkilerini kullanıyor. İşte bu açıdan Abdullah Gül son Cumhurbaşkanı. Ve 11. Cumhurbaşkanı.

Devam...

Resimdeki şerefsiz açıkça Kürtleri silahlanmaya ve ayaklanmaya davet ediyor. Selahattin Demirtaş ile Karayılan da aynı çağrıları yaptı.

Tunus karıştıktan sonra sıra Libya'ya geldiğinde ABD'in o zaman ki dış işleri bakanı Clinton'a sordular: 

"Libya'da Arap Baharı nasıl olacak? Tunus gibi mi?"

"Libya farklı" demişti.
Mısır, Yemen de sorulduğunda onlar için de hep aynı cümleyi kurmuştu.
"O farklı"

Şimdi Türkiye'yi soracaklar:
"Türkiye farklı" diyecekler yine.

Tunus'da yanan bir adam için halkı Facebook ve Twitter'den organize edip sokağa çıkarıp, Binali'yi kaçırıp, El Kaide'yi sokup Tunus'u kan gölüne çeviren ABD; aynı oyunu Mısır'da Müslüman Kardeşleri örgütleyerek yaparken, Libya'da ise yedi kabileyi Kaddafi'ye karşı kışkırtıp orayı da o şekilde kan gölüne çevirmişti.Tabi bunların hepsini de İsrail'e yakın güçlü devlet kalmasın İsrail güvenli olsun, hatta İsrail daha da büyük olsun diye Siyonist Yahudilerin emriyle yapmıştı.

Irak ve Suriye daha farklıydı çünkü onlar doğrudan bölünmek ve ayrılan parçaları ile büyük İsrail kurulmak isteniyordu. Irak'da da Suriye'de de Kürtler kullanıldı. Ama önce IŞİD denilen taşeron bir örgüt ile Irak ve Suriye ordularının yıpratılması,kontrol altında tuttukları İsrail (!) topraklarından çıkarılması ve oralara sonradan kolayca yok edilecek olan Kürtlerin yerleştirilmesi gerekiyordu.

Irak'da Barzani'ye kuzeyi verdiler. Musul da verileceği günü bekliyor.Suriye'de ise kuzeyde PYD ile koridor oluşturmaya çalışıyorlar. Tabi önce IŞİD giriyor koridordan Arap ve Türkmenleri çıkarıyor sonra yerine ABD'nin hava desteğiyle PYD yerleşiyor. Oyun bu.

Şimdi sıra Türkiye'de.
Çünkü Türkiye'min güneydoğusunu da İsrail istiyor ve burada da Kürtleri kullanacaklar.

Türkiye şu açılardan farklı:

- NATO ülkesi. 
"Olsun, İsrail istiyor, onu da böleriz."

-PKK Ermenidir,Kürtler Müslüman.
"Olsun biz Kürt Milliyetçisiyiz der, dini ikinci plana iteriz olur biter."

-Türkiye'de siyasi istikrar var ve insanlar huzur istiyor.
"Olsun siyasi istikrarı bozarız,biz istersek olur, istemezsek olmaz. Kürtleri de savaşa teşvik eder, huzuru yok ederiz."

-Türkiye'de demokrasi var. Halk bunun bilincinde,siz istediniz diye demokrasiye rağmen sokağa inmez.

"Sen buna gerçekten inanıyor musun? Biz kimi istersek getirir, kimi istersek götürürüz.Salak." 

-Ordusu çok güçlü.
"Olsun zayıflatırız, olmadı Yunanistan orada, bir emrimize bakar"

-Öyle mi? Esas salak sensin.Dinle öyleyse:

IŞİD'e silah verip ajanlarını başına koyup Irak'da, Suriye'de şehirleri istila ettirip Irak ve Suriye ordularını yıpratıp aldıkları yerleri PYD'ye Barzani'ye verip Kürt kantonları oluşturduğun gibi IŞİD'i Türkiye'ye sokup, Kürt bölgelerinde cinayetler işletip, Kürtlerin savunmasını PKK'ya yaptırıp sonra da IŞİD'i Türkiye'nin izniyle vurup aldığın yerlere PKK'yı yerleştirip Irak ve Suriye'de yaptığın gibi Türk Ordusuna rağmen Kürt kantonları kurmak istiyorsan yanılıyorsun.

Nah kurarsın!
Denemesi bedava.El mi yaman bey mi?