27 Kasım 2015 Cuma

BÜYÜK RİSK

KUZEY SURİYE'DE ÇOK BÜYÜK RİSK GELİYOR




RİSKİN ADI "CERABLUS"

ABD elli kişilik özel birliğini Kobani ve Haseke bölgesinde YPG'ye gönderdi. Sözde, IŞİD'e karşı YPG saflarında PKK'lı teröristlere komuta edecekler.

Rusya da Fırat'ın batısına doğru ilerleyen YPG güçlerine havadan destek veriyor. Türkiye'ye yakın sınır boylarını bombalıyor.

YPG'nin lideri şu an için Cerablus'da IŞİD 'e karşı savaşmadıklarını ancak Cerablus'u almak için büyük bir hazırlık içinde olduklarını açıklıyor.

Suriye'nin kuzeyinde bir Kürt koridoru oluşturmak için tek engel olan bu bölgeyi alacaklarını açıklıyorlar. ABD subayları içlerinde. Rusya havadan destek veriyor.

YPG'nin Fırat'ın batısına geçmesi Türkiye'nin kırmızı çizgisi.

Eğer amaç bu ise Rus uçağının düşürülmesi bile buna hizmet ediyor olabilir. Yani oyuna gelmiş olabiliriz.

Çünkü ABD, Türkiye'ye rağmen dünya kamuoyundan utanarak bu bölgeleri bombalayamazdı. Türkmenler sorun teşkil ediyordu ve ABD'nin bombalamaması gerekiyordu. Türkiye'yi küstürmemek lazımdı. Ama bunu Rusya yapabilirdi. Tabi önce Türkiye ile arasının açılması gerekiyordu. Ve uçak krizi ile bu oldu. Yani ABD hem Rusya'yı hem de Türkiye'yi oyuna mı getirdi?


Evet böyle bir görüş var ve savunmaları da bu şekilde.

Önceki yazılarımızda ABD'nin Yahudi kanadının Kürt Koridoru projesine tam destek verdiğini hatta proje sahibi olduğunu defalarca yazmıştık. Eğer Rusya ile Türkiye arasındaki gerilimde derin bir oyun oynanmışsa bu oyunu da işte bu Yahudiler oynamış olabilir.

Hükumetin " Rus uçağı olduğunu bilseydik düşürmezdik" açıklaması hem atılan geri adımı hem de bu iddiaların doğruluğuna inanmaya başladıklarını gösteriyor olabilir.

Bu iddiaların sahipleri de Ulusalcılar ile Hükumet karşıtı yazarlar ,çizerlerdi. Onların çözüm önerileri Türkiye'nin Rusya, İran,Ira ve Suriye yönetimleri ile ortak politikalar geliştirerek sorunların çözülebileceğiydi. Haklı oldukları nokta bölgeyi Rusya'nın değil ABD'nin karıştırmış olmasıdır.

Salih Müslim de düşürülen uçağın ABD ile Rusya'nın anlaşmasını önlemek için yapıldığını iddia etti. yani tam tersini. Terörist bozuntusunu dikkate almaya gerek yok. Ama abisi değerli bir adam, bunu da bizden duymuş olunuz. Prof.Mustafa Müslim değerli bir ilim adamı.Ve çok iyi bir Müslüman.Terörist değil yani.Kardeşi Salih Müslim için "PKK'lı terörist" diyor. 

Gerçek şu:

ABD'nin Yahudi kanadı; bölgede hangi oyunları oynarsa oynasın, isterse işin içine Rusya'yı da soksun bölge her an patlayabilecek bir canlı bomba haline geldi.

ABD ve Rusya'nın Akdeniz'deki savaş gemileri varlığı olağanüstü bir nöbetleşmeye ve restleşmeye dönüştü. ABD de Rusya da Akdeniz'de en gelişmiş savaş gemilerini bekletiyorlar. Birbirlerini kolluyorlar. Yani ABD'nin tamamı Rusya ile birlik olup Büyük İsrail kurmaya çalışmıyor.


En kötü senaryo gerçek bile olsa Türkiye acilen PKK'yı bitirmeli ve arkasından YPG'yi de hedefe koymalıdır. Kürt koridorunu kuracak olan YPG'dir. Ve asla izin verilmemelidir.

Uçak krizi ile ulusalcıların gösterdiği çözüm yolu sıkıntıya girdi.

Artık yapılacak ilk şey:

Daha YPG Fırat'ın batısına geçmeden Kürt koridoruna asla izin verilmeyeceği ve böyle bir girişimin olması halinde müdahale edileceği dünyaya ilan edilmelidir. Diplomasi işletilmeli ve Cerablus'a karşı bir operasyon yapılması halinde YPG'ye çok ağır müdahalede bulunulmalıdır.  YPG güçlerinin yok edilmesi Suriye Kürtlerinin yok edilmesi anlamına gelmeyeceği gibi tam tersine Suriye Kürtlerinin YPG teröristlerinin tahakkümünden kurtarılması demektir. Yukarıda Mustafa Müslim'i yazdık.İsteyen araştırsın. Türkiye dostudur. Suriye Kürtleri YPG teröristlerinden kurtarılmalı diyor.

RUS FİLOZOFUN YORUMU DA AYNI



RUS FİLOZOF DA BİZİM YORUMUN BİR BENZERİNİ YAYINLADI.




Rus felsefeciden Rusya'ya ağır eleştiriler

Suriye sınırında Türk hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağının Türkiye'ye ait F-16 jetler tarafından düşürülmesi sonra Rusya’da meşhur Tarihçi ve felsefeci Profesör Andrey Zubov konuyu değerlendiren bir makale yayınladı.

Düşürülen uçakla ilgili Rusya'mı yoksa Türkiye'mi haklı içerikli makalenin tamamı:

Dün Türkiye Büyükelçiliğinin önünde Rusya uçağının vurulmasını protesto eden insanlar toplanmış slogan atıyorlardı: "Türkiye'ye giden vatansever değil, Türkiye IŞİD'in müttefiki Bizim bir uçağımıza 10 Türk" vs. öncelikle bu sloganlar Rus uçağının vurulması ve pilotlardan birinin ölmesine karşı ilk duygusal tepki idi. Allah'a şükürler olsun ki, biz 2. Pilotun sağ olduğunu biliyoruz. Ancak "anlaşılan" henüz "doğru olan" budur demek değildir. Ama o eylemciler hislerini akılla idare etselerdi o zaman Türkiye Büyükelçiliği'nin karşısına değil de Rusya Cumhurbaşkanlığı sarayına gitmeleri lazımdı. Çünkü bizim Pilotlar, Türkler veya Suriye halkının hataları yüzünden ölmüyor tam aksine kendi halkını dikkate almadan uluslararası tahribata sürükleyen Kremlin'in hataları yüzünden ölüyor.
Gerçekte ne oldu? Putin, Rusya'nın terörizme karşı mücadele edeceğini söyledi ve kendi ordusunu Suriye'ye gönderdi. Oysa Putin Esed rejiminin bekası uğruna onun bütün muhalifleriyle mücadele içinde bulundu. Esad rejimine ise; ülke nüfusunun en az yüzde 80'i ve Suriye'ye komşu tüm Sünni ülkeler karşıdır. Böylece Sayın Putin yanlış politikalarıyla Suriye halkının büyük çoğunluğunun, Arap Birliği ve Türkiye ile ilişkilerinin bozulmasına yol açtı. Esad'ın müttefikleri İran,  Hizbullah ve Irak'ın belirli Şii halkıdır. Bu bloka şimdi Rusya da katıldı.


Türkiye için Suriye sınırı, Ukrayna Donbasının Rusya için önemli olduğu kadar önemlidir. Bir an düşünün ki, Poroşenko Erdoğan'dan Donetskde olan ayrılıkçılara karşı mücadelede yardım istedi. Çerkasda Türk taburu oradan Donest ve Luganskı vuruyor... Putin bu durumdan hoşlanır mıydı ve sonuç nasıl olurdu? Türkler bence çok sabırlı davrandı. Türkiye Cumhurbaşkanı 2 ay önce Rusya'dan IŞİD'le mücadele etmesini, Sünni muhalefetin olduğu bölgeleri bombalamamasını rica etti. Orada Türkmenler var, Suriye Türkleri olan bu insanlar Türkiye tarafından desteklenmektedir. Ancak Esed Türkiye'den de, Suriyeli Türkmenlerden de nefret ediyor. Putin ise Erdoğan'ı değil de Esad'ı dinledi Antalya'da düzenlenen G20 zirvesinde Cumhurbaşkanları arasında son görüşme yapıldı. Ancak Rus uçakları o bölgeleri bombalamakta devam ettiler. Rus uçakları Lazkiye'deki Türkmen köylerini bombaladı. Bunun sonucu olarak Türkler Rus uçağını vurdu. Kaç zamandır bu pilotlar tarafından akrabaları öldürülen yerli nüfus da Rus pilotunu öldürdü. Şimdi suçlu kim? Suç Suriye ile sınırı olan Türkiye'de değil, suç tüm ilgili ülkelerle anlaşmadan o bölgede macera peşinde olan Rusya'dadır. Türkler kendi soydaşlarının, kardeşlerinin orada Rusya tarafından kurşuna dizilmesini, Türkiye'de Suriyeli mültecilerin sayısının artmasını istemez. Ancak Rusya'nın Türkiye ile anlaşma gibi bir derdi yok. Bu kör bir düğümdür. Şimdi ne yapmak gerekir? Önemli olan Türkleri veya Türkmenleri cezalandırmak değil. Onları anlamamız gerekiyor. Eğer Rusya bunu düşünmezse kendini; teröre karşı koalisyondan tamamen ayıracak ve Esed'in müttefiki olacak.