26 Kasım 2015 Perşembe

MOSKOF YALAN SÖYLÜYOR

İKİ MANŞET BİR YORUM



ERDOĞAN: "PUTİN'İ ARADIM, CEVAP VERMEDİ."





LAVROV: "ERDOĞAN'DAN PUTİN'E TELEFON GELMEDİ"


MOSKOF YALAN SÖYLÜYOR. SN.ERDOĞAN MUTLAKA ARAMIŞTIR.

TEK TEK İSİMLERİ YAZMAYACAĞIZ. KISACA RUSYA DİYOR Kİ:

"Türkiye bu saldırıyı yani uçak düşürme olayını kasten ve planlı olarak yaptı" diyor. Biz olay ile ilgili özür dilemeyi gerektiren bir şey olmadığını, hatta hava sahamızı ihlal etmesi nedeniyle esas özür dilemesi gerekenin Rusya olduğunu açıkladık. Evet bu doğrudur. 

DOĞRUDUR AMA SADECE BU OLAYLA İLGİLİ BİR "DOĞRU" DEĞİLDİR. OKUYUNUZ LÜTFEN...

Bizim Suriye ile 900 km sınırımız var. Rusya'nın hiç sınırı yok. (ABD' nin de öyle, o başka bir yazı konusu)

Ey Rusya! Benim 900 km sınırım olduğu halde Suriye'nin hava sahasına girmiyorum, senin orada ne işin var?

"Esad çağırdı geldik."

"Ulan şerefsiz. Seni sadece bir Esad çağırdı hemen gittin. Bizi beş yıl boyunca Suriye'deki zulme uğramış beş milyon insan her gün çağırıyor. Gittik mi?"

"Suriye'de muhalifler sadece Türkiye sınırında mı ki durmadan Türkiye sınırlarını bombalıyorsun? Golan Tepelerinde de muhalifler var, neden bombalamıyorsun?

Düşmanlığı ben mi yapıyorum yoksa sen mi yapıyorsun şerefsiz Moskof. 

İsrail sınırı varken, Irak, Ürdün sınırı varken, sen durmadan Türkiye sınırlarını bombalayacaksın, bu planlı olmayacak ama ben sınırı ihlal eden uçağını düşürünce bu planlı olacak öyle mi?  Şerefsiz Moskof.

Suriye'ye giren muhaliflerin tamamına yakını Ürdün'den girdi.Niçin Ürdün sınırını bombalamıyorsun? Çünkü orada ABD var değil mi? Yemiyor değil mi? Şerefsiz Moskof.

Çok açık yazalım. Türkiye asla özür dilememelidir. Çünkü yüzde yüz haklıdır. Haklı olduğumuz yolda tek başımıza da olsa gideriz Elhamdülillah.

Bu yazı ile kendimizle çeliştik mi? ASLA.

Suriye'deki ABD ve Rusya politikasında Rusya haklıdır. Çünkü Suriye'yi karıştıran Rusya değil ABD'dir. Ama Türkiye ile Rusya'nın Suriye politikasında Türkiye yüzde yüz haklıdır. 

Çünkü Suriye'de ilk söz sahibi kesinlikle Türkiye'dir. Seksen sene önce Esad mı vardı? Yüzseksen sene önce Suriye mi vardı? Tamı tamına bin yıldan beri Suriye Türk toprağıdır. Kimsiniz ulan siz? Şerefsizler.

Gittiğiniz yere şeytandan aldığınız emirle kan ve gözyaşı götüren şerefsizler ordususunuz siz. Busunuz işte. 

Şimdi gördünüz mü kahraman Türk Milleti'nin izzetini, şerefini? Gittiği her yere adalet ve barış, dostluk ve kardeşlik götürmüş bir milletiz biz.Mazlumların ahını zalimlerden söke söke alan bir ümmetiz.İnsanlığın namusunun şerefinin bekçisi olan bir milletiz. Öyle olmasaydı bugün ne Yunanistan, Bulgaristan ne de Sırbistan olurdu.Hepsi bir Bosna olurdu.İspatıdır bu.

Şeytana değil HAKKA hizmet eden bir milletiz. 

Rusya ile gerilim daha da artacak. Müttefiklerimiz de şunu bilmeli ki Türk Milleti Rusya'yı da ortaklarını da tek başına yenecek güce sahiptir. Zamanı geldiğinde bunu göreceksiniz. Allah'ın CC izin ve inayetiyle.

HAKAN YILMAZ ÇEBİ'NİN YAZISINA YORUMDUR

HAKAN YILMAZ ÇEBİ'NİN DECCAL YAZISINA YORUMDUR.





Hakan Yılmaz Çebi çok değerli bir araştırmacıdır. Yaptığı araştırmalara pek çok aydın ulaşamadığı gibi İslam Dini konusunda da kendisini alim olarak tanımlayan çok kişiden çok daha bilgili bir alimdir. Kendisine selamlarımızı iletiyoruz.


Yazısında Deccal, Muhsin Yazıcıoğlu, IŞİD ve İsrail iddiaları bulunmaktadır.

Baştan yazalım Çebi'nin yazısı hadis yorumlarına uygundur. Biz Deccal ile ilgili yazdıklarını yorumlayacağız.

Hadis yorumlarında Deccal iki ayrı kişi olarak anlatılmaktadır. Birincisi Müslümanlar içinden çıkacak ve İslam Deccali olarak adlandırılan SÜFYAN'dır. İkincisi ise kafirler içinden çıkacak dehşetli Deccal'dir.

Müslümanlar içinden çıkacak olan SÜFYAN'ı, Hz.Mehdi AS Suriye'den İsrail'e kaçarken Golan Tepelerinde yakalayacak ve dalları Taberiyye Gölüne doğru uzanan bir ağacın altında infaz ederek öldürecektir.

İkincisi olan dehşetli kafir Deccal'i ise Hz.İsa As; Beytül Makdis kapısında yani İsrail'in Hayfa Limanında yakalayıp öldürecektir. Bu Deccali sıradan insanların öldürmesi mümkün değildir. Çünkü bu Deccal sıradan bir insan değildir. Yarı insi yarı cinni bir varlıktır. Burayı aşağıda açacağız.


Hakan Yılmaz Çebi'nin yazısına konu ettiği Deccal bu kişidir.

DEHŞETLİ DECCAL (Kafir Deccal)

Hadis yorumlarında bu Deccal iki açıdan anlatılmaktadır. Birincisi bu Deccal'in Cinni varlığı ile ilgili rivayetlerdir. İkincisi ise Deccal'in insi (yani insan) varlığı ile ilgili olan rivayetlerdir.


Hz.Peygamber SAS Efendimizin Asrı Saadeti zamanında Sahabelerin bir adada ziyaret edip konuştukları Deccal, insan olan Deccal değil CİN olan Deccal'dir. Henüz insan olarak çıkmamıştı. Cessase isimli birinin koruduğu adada hapis bulunuyordu. Zaten insan olsa bu zamana kadar yaşaması mümkün değildir. Soru cevap şeklindeki konuşmadan da anlaşılabileceği gibi Taberiyye Gölü kuruduğu zaman çıkacaktır. Taberiyye Gölü o zamanki yoğunluğuna göre şu anda suyu büyük ölçüde çekilmiş de denilebilir. Ancak tamamen kurumadı belki bir nükleer bomba gölü hedef alırsa tamamen kuruyabilir. Madem Hz.Peygamber SAS Efendimiz söylemiştir o halde o da olacak ve kuruyacaktır.
  
Deccal'in bir cin olarak en erken iki bin yıl önce dünyada bulunuyor olması; muhtemelen Hz.İsa AS ile aynı devrin çağdaşları olmaları, belki de Deccal'i sadece Hz.İsa AS'ın öldürebileceğini de açıklayabilir.

İkinci Deccal rivayetleri ise Deccal'in insi olarak yani insan olarak çıkışı ve yapacağı işler ile ilgilidir.Yani Deccal, zamanı gelince bir cin olarak belki de doğacak bir çocuğun bedenine girecek, ona hakim olacak ve insan olarak insanlar arasında Deccaliyet faaliyetlerini yürütecektir. 

İşte Hakan Yılmaz Çebi de Deccal'in Türkmenistan'ın Merv kentinde doğan tek gözlü bir çocuğun bedenine hakim olduğunu (Ya da o bedenden Deccal olarak doğduğunu veya o çocuğun ana rahminde can olarak Deccal ile canlandığını) yazmıştır. Bu görüş hadis yorumlarına uygundur. Hadis yorumlarında insi Deccalin Horasan'da doğacağı veya çıkacağı rivayet edilmiş. (Türklerin yaşadığı bölgeler) (İran ve Horasan geçiyor.Ayrıca İran'ın kenti İsfahan'dan da 70 bin sarıklı Yahudinin Deccale tabi olacağı rivayetlerde var)

Bir parantez:
( Çok ilginçtir ki Horasanlı Ebu Müslim de büyük mücadelesini Merv kentinde başlatmıştır. Zamanın Emevi Merv Valisine (Nasrı Sayyad) ilk ayaklanmayı burada başlatmıştır. 

"Mehdi üçtür" diyen pek çok alim; birinci Mehdi olarak Ebu Müslimi, İkinci Mehdi olarak Fatih Sultan Mehmed Hanı,Üçüncü olarak da BEKLENEN Hz.Mehdi AS'ı saymaktadırlar.)


Bize göre ise Deccal olağanüstü özellikleri olan biri olarak tüm kafirleri birleştirip arkasına takacağına göre kimsenin normal karşılamayacağı ve herkesin çekineceği çirkinlikte tek gözlü bir insan olmayacak. Öyle olsa bırakınız tüm dünyayı Deccal'e kafirlerin bile çoğu itaat etmezler ve "Bu dehşetli bir yaratıktır" der kurtulurlar. Zaten bu tek gözlü çocuk Müslüman dünyasından önce kafir dünyasında Deccal olarak tanımlandı. 

Çok inanan olacağına göre Deccal de normal görünümlü bir insan kılığında gelmelidir. Ama Deccal çirkinliklerden hoşlanan veya dünyada tek olmak isteyen kibir abidesi olması hasebiyle bu tek gözlü çocuğu da seçebilir o başka.

Pek çok alim, maddi gözünün olması ama manevi gözünün olmaması yani dünyayı görmesi ve dünyaya inanması ama ahireti görmemesi ve ahirete inanmaması nedeniyle "İki gözünden birinin kör olmasından bu kastediliyor" diye açıklamışlar.

Hakan Yılmaz Çebi ile Deccal konusunda ayrıldığımız nokta budur. Yani bize göre Deccal çirkin biri olacak ama çok aşırı çirkin biri olmayacak.İnsanları itici şekilde ÖZÜRLÜ olmayacak. Çirkinlikler onun dış görünüşünde değil iç dünyasında olacak. Allahu alem.

İşte kritik soru:

ABD ve Rusya İslam Orduları tarafından yok ediliyor.

Sonra iki kişi çıkıyor.

Tek gözlü çok itici ve çirkin biri "Müslümanların başındaki kişi lanet Deccal'dir.Ben sizi kurtaracak olan Mesih'im. Bana tabi olun" diyor. (Mesih'in de İsa AS olduğunu unutmayalım)

Bir de Tamır Pardo çıkıyor (Mossad Başkanı) aynı şeyleri söylüyor. Kafirler hangisine inanır?

Genel olarak Deccal konusuyla ilgili bir de şu hatırlatmayı yapalım:

Deccal'a kafirler inanacak, Müslümanlar değil. Hadis yorumlarında Müslümanların da Deccale kanacağı ile ilgili rivayetler var ama o rivayetler bu dehşetli Deccal ile ilgili değil, İslam Deccali olan Süfyan ile ilgilidir.Bir de bu dehşetli Deccal'dan önce çıkacak olan (Çıktılar hepside) binlerce küçük Deccal içindir o rivayetler. Mesela internet de bir deccaldir kullanmasını bilmeyene. Büyük Deccal ile ilgili değil.

Çünkü Hz.Mehdi AS zuhur edip Melhamei kazandığında, hatta kazanmadan önce Guta'da karargah kurduğunda dünyadaki tüm Müslümanlar Hz.Mehdi AS'a biat etmiş olacaklar. Devlet olarak en son Türkiye biat edecek ancak insan olarak ilk önce Türkler biat edecek ve esas ordusu da Türklerden kurulacaktır.Burası aşırı mahremdir.

Hakan Yılmaz Çebi'ye tekrar selamlarımızı iletir ve yeni çalışmalarında başarılar dileriz.

HAKAN YILMAZ ÇEBİ, DECCALİ AÇIKLADI

HAKAN YILMAZ ÇEBİ'NİN DECCAL VE IŞİD İLE İLGİLİ YAZISI HADİS YORUMLARINA UYGUN.





İŞTE O YAZI:



HÜDHÜD KUŞLARIMIN GEÇTİĞİ ÖZEL BİLGİLER..
Muhsin Yazıcıoğlu'nun içinde olduğu GİZLİ ANADOLU PROJESİNİN son aşamasında bir sırrı deşifre etmişti. Bu sır Muhsin Yazıcıoğlu'nun şehadetine neden oldu. Bu sır: seneler önce 4 helikopter Merv kentinde bulunan Yahudi mahallesine iner. Helikopterin içinden 6 haham ve 12 kisilik (Mossad ajanı) takim elbiseli çok özel bir ekip vardır. Bu 6 Haham; yanındaki korumaları ile orada ikamet eden İsrail ailesinin ziyaretine gider. Bu aileyi ve ailenin yeni doğan sol gözü kör, sağ gözünün burun tarafının köşesinde et parçası bulunan, tırnaklari olmayan, Mesih'ud Haris ISRAEL adi verilen bebeği de alıp önce İsrail Tel Aviv'e götürürler sonra da bu çocuğu ve aileyi HAYFA'da bulunan askeri bir merkeze götürürler. Sır buydu ve Yazıcıoglu bu sırra eriştiğinde TAPINAK'ın Türkiye ayağı yapı tarafından şehit edildi. Papa Françis'n bir gezisi sırasında ilginç bir şekilde elini öptüğü o Haham; o gün Mesih'ud Haris Israel'i, Irak'tan helikopterle almaya gelen 6 kişilik Hahamların içinde idi. O gün halktan gizlense de o haham Haris'in emirlerini Papa'ya getirdi. Papa'da onun elini öperek sadakatini Büyük Kral adini verdikleri Haris'e TÜM DÜNYANIN GÖZLERİ ÖNÜNDE gösterdi... Akabinde yaşananlardan anlaşılacağı gibi tüm taşlar domino etkisiyle yerinden oynamaya başladı...
IŞİD GERÇEĞİ VE HARİS...
Işid yada Daeş İsrail'de bulunan Büyük İsrail Devletinin gizlenen lideri Haris, İsrail'in korkusu olan İslamiyet ve Hz.Mehdi'den ötürü Hz.Mehdi A.S.'ın öncü ordusu olan Kara Sancak ordusuna karşı kurulmuş sahte bir Kara Sancak ordusudur.
Haris'in emri ile kurulmuştur. Işid'i şu an İngiltere eski istihbaratçilarindan Cihadçı John ve İngiltere SAS komandoları tarafından yönetiliyor.Örgut İslamiyeti 2'ye bölüp İslamiyeti barbar bir din gibi gösterip. Haris'in elinde olan Tevrat'taki kehanetleri gerçekleştirmek üzere kullanılıyor. Işid'i ABD gözetiminde olan Irak'taki Bucca hapishanesinde ABD-İngiltere-Almanya ve İsrail devletleri yardım aktarmaktadır. Işid'in üst düzey kurmayları Saddam Huseyin'in eski Generallari bulunur. Işid bir örgütten çok devlete benzeyen yapısı vardır. Işid'in valileri, bakanları vardır. Uydurma Hadisler, İncil ve Tevrat'ta yazan kehanetleri yapan IŞİD İslamiyete karşi Yahudiler tarafından kullanılan bir örgüttür. İstanbulu feth etmek,Misir Piramitlerine saldirmak oncelikli amaçlaridir.Işid, ARMAGEDDON KUTSAL SAVAŞI adi verilen kehanetlere kayarak onlarin hizmetindedir.İslamiyette yeri olmayan Işid, Tevrat'ta yazan olaylarIn vuku bulmasi icin kullaniliyor. MEZOPOTAMYA DİNLERİ ve SİYONİSTLERİN KUTSAL KEHANETLERİNİ ilke edinmişler. Işid, İslamiyeti ikiye bölmek için Kureys kabilesinden geldiklerini dahi iddia etmektedir. Bu şekilde İslamiyetin içine fitne sokuyorlar. Işid, Büyük İsrail'in kurulması için İslamiyete karşı kurulmuş SAHTE KARA SANCAK Ordusudur. BÜYÜK KRAL adini verdikleri MESİH'UD HARİS ISRAEL tarafindan kullanilan bir orgüttür. Amaçlari büyük israil'in kurulmasi...
(.......)
Hakan Yılmaz ÇEBİ
TOPLUMU AYDINLATMA HAREKETİ (TA-HA)
www.hakanyilmazcebi.com