30 Temmuz 2016 Cumartesi

İKİ AMERİKA BİR TÜRKİYE

SONDAN BAŞA GİDELİM.

1-HZ.MEHDİ AS GELİYOR İNŞALLAH.

Yaşananlar Hz.Mehdi AS'ın zuhurunu getirecek olayların son devresinin başlangıcıdır. Artık ya bu muharremde ya da seneye beklenmeli İnşallah.

2-  PKKVE PYD İLE HATAY'A VURACAKLAR

Irak ve Suriye'nin kuzeyinde hain Kürt koridorunu oluşturan ABD'nin Yahudi kanadı; Hatay'a vurmak ve Arslanı köpeğe boğdurmak için son ataklarını yapmaktadır.

Evet iki ABD var ve biri Yahudi kanadı. Ve o kanat Türkiye'yi Suriye yapmak istiyor.İç savaş istiyor. Kan gövdeyi götürsün ve HALK MÜLTECİ OLSUN İSTİYOR.

İsrail için güneyi boşaltılmış, halkı mülteci olmuş bir Türkiye istiyor. Tek engel kahraman ordu.


Kahraman ordu varken bunu yapamıyorlar. Köpeğin Arslana gücü yetmiyor.

Köpeğe her türlü yardımlar yapılırken Arslanın da gücünü yok etmek için çalışıyorlar.
PKK ve PYD'ye 30 binden fazla uzun menzilli silahlar verildiği yazılıyor sayfalarda.Uçak düşüren füzeler vs.


Hatay PKK koridorunun son noktası. Hadis yorumlarına göre de Hatay'a vurulacak.

ABD'nin Yahudi kanadı PKK ve PYD ile Hatay'a vuracak ama önce Türk Ordusunun zayıflatılması ve hatta Türkiye'nin NATO'dan atılması için her türlü planı devreye sokuyor.

3-TÜRKİYE'Yİ NATO'DAN ATACAKLAR

NATO üyesi Türkiye, Hatay'dan saldırı alırsa; kim saldırırsa saldırsın NATO Türkiye'ye destek vermek zorundadır. Ama Türkiye'ye saldıran zaten ABD, İngiltere ve İsrail olacağından;
TÜRKİYE'YE NATO'DAN ATMA OYUNU OYNANIYOR. 15 Temmuzun arkasında bu plan var.

Ahmet Takan'ın bu haftaki yazısı aşağıda ve bu konuyu anlatıyor.


KARA TAHSİN PAŞA


Ahmet TAKAN
30 Temmuz 2016 Cumartesi 00:00
Beklediğim, sizlere  aktardığım gibi oldu. "YAŞ" çok yaş çıktı. Hele, Çarşamba günü saray zirvesinde  R. Erdoğan'ın dikte ettirdiği  kararların, 1 günlük Perşembe toplantısında  alınmış "YAŞ" kararları gibi saraya onaya götürülmesi seremonisi yok mu?.. Evlere şenlikti. Hiç,  "aynı karargahla aynen devam" analizlerine  dalıp vaktinizden boşa çalmayacağım. Halk arasında yaygın olarak kullanılan bir deyiş olabilir ama  Anayasa da  "Başkomutan" olarak tarif edilen  ismin "dere geçilirken at değiştirilmez"i  yakıştırdığı koca koca komutanlar bunu içine sindirebildiyse diyecek fazla bir şey kalmaz. Dere geçildikten sonra  neler olacağı da onların bileceği iştir!..
" TSK tasfiye ediliyor" diye avaz avaz bağırıyoruz. Sözde 1 günlük "YAŞ"ın ardından  Başbakan Yıldırım da çıkıp  "tankların çıkarıldığı, helikopterlerin kaldırıldığı bütün kışlaları kapatıyoruz" demez mi?.. Allah, darbeye girişip  bu millete, devlete hainlik edenlerin bin kez daha cezasını versin. Cinnet sürecinde bambaşka bir yere doğru  sürüklendiğimiz  ortada. Kışlaları kapatmak...  Atatürk'ün Gençliğe hitabesi hiç gözümün önünden gitmiyor...
Açık açık "güçler dağıtılacak" deniyor. Genelkurmay'ın, Kuvvet Komutanlıklarının dağıtılması gündemde. Askeri liselerin kapatılması, harp okullarının tasfiyesi.. Bir de bunlara eklenen demokrasi bayramı söylemleri, başkanlık sistemi yorumları yok mu?.. Çıldırmak içten bile değil!..
TSK'nın tasfiye sürecinde  "YAŞ" kararları ile nasıl  sinsi bir adım daha atılıyor farkında mısınız?.. TSK'nın beyni "kurmay"lık müessesesi hızara verildi!..  Balyoz, Ergenekon vs.. gibi süreçlerle başlayan kurmay kıyımı farklı versiyonu ile  devam ediyor...Benim gibi  sivil bir vatandaş yapmıyor bu tespiti sadece. Eski Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, satır satır inceledi "YAŞ" kararlarını ve YENİÇAĞ'a şu açıklamaları yaptı:
 "Tuğgeneralliğe yükseltilen Albaylar listesine baktığımızda da liyakat sisteminin önemli derecede hasara uğratıldığı ve TSK'daki kurmay subayların tasfiye edildiği görülüyor. Günümüz muharebeleri birleşik ve müşterek harekât şeklinde cereyan etmektedir. Ayrıca, TSK kadrolarında yapılan görev tanımında, general rütbesine terfi ettirilecek subayların birleşik ve müşterek harekâtı sevk ve idare edecek yetenekte olması gerektiği yazılıdır. Birleşik harekât çok uluslu harekât olup İngilizce dilinin iyi derecede bilinmesi gerekir. Müşterek harekât ise kara, deniz ve hava kuvvetlerinin ortaklaşa yaptığı bir harekât olup, Silahlı Kuvvetler Akademisi eğitiminin alınmasını gerektirir. 2016 YAŞ kararlarında, Kara Kuvvetlerinde 24 Kurmay Albay ile birlikte Silahlı Kuvvetler Akademisi eğitimini almayan 30 Albayın tuğgeneralliğe yükseltildiği görülmektedir.Özellikle Kara Kuvvetlerindeki kurmay subayların tasfiye edildiği görülüyor. Kumpas davalarında da özellikle kurmay subaylar hedef alınmış ve TSK'dan kurmay subayların tasfiye edilmesi sağlanmıştı. Silahlı Kuvvetler Akademisi eğitimini almayan ve Tuğgeneralliğe yükseltilen Albayların değerli subaylar olduğu konusunda hiçbir şüphe yoktur. Ancak anılan subaylara verilen en yüksek eğitim KOMKARSU (Komutanlık ve Karargâh Subaylığı ) eğitimidir. Yetersiz eğitimle üst düzey görevlere atanan subayların bu görevlerde zorlanması kaçınılmazdır. Bu durum, pratisyen hekime, kalp ameliyatı yaptırılması ile eşdeğerdir. "
Kara Tahsin Paşa
"Balkan Savaşı sırasında yeteri kadar eğitimli olmayan paşaların Osmanlı Devletinin toprak kaybetmesine ve parçalanmasına neden olduğu bilinmektedir. Yanya Komutanı Esat Paşa, İşkodra Komutanı Rıza Paşa ve Edirne Komutanı Şükrü Paşa vatan topraklarını kahramanca savunurken Selanik Komutanı Tahsin Paşa (Kara Tahsin Paşa olarak anılır.Yunanlılar onu  milli kahraman da ilan etmiştir-aht-) hiçbir savunma yapmadan Selanik'i Yunan askerlerine teslim etmiştir. Tahsin Paşa, Harp Akademisi eğitimi almadığı için stratejik seviyede düşünememiş ve Selanik'i teslim etmek suretiyle Balkan cephesinin çökmesine neden olmuştur."
 Ümit Yalım, Şura kararlarında dikkat çeken önemli  diğer ayrıntıları ise şöyle sıralıyor;
" E-muhtıra döneminin Genelkurmay Genel Sekreteri Salih Zeki Çolak Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevine devam ediyor. 28 Şubat döneminin Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak Tümgeneral rütbesinden emekliye sevk edilmişti. 28 Şubat dönemi Genel Sekreteri Tümgeneral rütbesinden emekliye sevk edilirken, e-muhtıra dönemi Genel Sekreteri'nin önce Korgeneral, daha sonra orgeneral rütbesine terfi ettirilmesi ve Kara Kuvvetleri Komutanlığına getirilmesi, Tayyip Erdoğan ve AKP Hükümetlerinin muhtıralar ve darbelerle mücadele konusunda samimi olmadığının somut bir göstergesidir. Orgeneral Çolak'ın 2016 YAŞ kararları ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevine devam ettirilmesi de e-muhtıranın danışıklı dövüş olduğunu açıkça gösteriyor."
Terör Bölgesine Kimler Atanacak?
"Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un emriyle, TRT'de Kürtçe yayın yapılması için rapor hazırlayan ve raporu hükümete gönderen subayın, 2016 YAŞ kararları ile Korgeneral rütbesine terfi ettirilmesi de dikkat çeken önemli bir ayrıntı. Albay rütbesindeyken rapor yazan subay defalarca ödüllendirilerek Korgeneral rütbesine kadar yükseltildi. Atama listeleri henüz resmi gazetede yayımlanmadı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine atanacak generaller arasında Silahlı Kuvvetler Akademisi eğitimini almayan generallerin oranı ne olacak onu da hep birlikte göreceğiz."



BİR MANİFESTO İLE DEVAM EDELİM

Her kim ki bu ülkenin seçilmiş hükümetine karşı ülke yönetimini silah zoruyla ele geçirmek için silaha sarılırsa resmi veya sivil halka ateş ederse namussuzdur, şerefsizdir, alçaktır.

Seçilmiş yönetimler darbe ile değil seçimle gelmeli seçimle gitmelidir.

15 TEMMUZUN ARKASINDA, ÖNÜNDE, ALTINDA, ÜSTÜNDE HER YERİNDE ABD VAR.AMAÇLARI PKK KÖPEĞİNE ARSLAN ORDUYU YENDİRMEKTİR.EN BÜYÜK NAMUSSUZLUK ŞEREFSİZLİK İŞTE BUDUR.

Türkiye içindeki PKK kadrolarını Suriye'ye PYD'ye gönderdiler.Türkiye'de ise YDGH adı altında yeni yetişen sempatizanlar kurulu PKKlıları ikame ettiler. Şimdi o PYD PKK'nın esas başta ABD olmak üzere tüm batılı ülkeler özel birlikleri ile PYD de savaşmaktadırlar.Yani PYD bir PKK terörö örgütünden ziyade uluslararası bir koalisyon gücüne dönüşmüştür.

Her şeye rağmen köpeğin Arslana yine de gücü yetmezse Kıbrıs'da İngiliz güçleri,Suriye,Irak ve Ürdün'de ABD koalisyon unsurları PYD üniformasıyla devreye girecektir. İşte bu nedenle Türkiye NATO'dan atılmalı ama batı atmış olmamalı.

Yani Türkiye'nin kendiliğinden NATO'dan çıkması isteniyor. Bütün dünyaya ve diğer NATO üyelerine "TÜRKİYE'Yİ NATO'DAN BİZ ATMADIK, KENDİSİ ÇIKTI" diyerek üyelerin NATO'ya olan güvenini sarsmayacaklar..

Ağustosun dokuzunda Sen Petersburg'ta Rus lider ile görüşmeye gidecek olan sayın Cumhurbaşkanı bu konuda çok dikkatli olmalı.

Zira ABD Yahudileri Rusya'yı da bu konuda kandırmış olabilirler. Yani Rusya'nın da şu an Türkiye hakkındaki düşünceleri ve planları ABD planları içine çizilmiş olabilir. Rusya da oyuna gelebilir. Uçak olayı da öyleydi. Rusya ile Türkiye ilişkilerini dondurmak isteyen ABD'nin bir oyunuydu ve sonradan anlaşıldı.

Cemaate darbeyi yaptıran ABD'dir. Millet engellemişse bu çok güzel bir olaydır.

Ahir zaman olayları açısından ise:

Kasımda ABD'de seçimler var ve Clinton Demokrat Partinin adayı olarak seçimleri kazanacak. Hadis yorumlarında geçen Melikenin ordusu Clinton'un ordusu Allahu Alem. Çünkü biz bunu Clinton hastalığı nedeniyle ABD Dış İlleriBalkanlığını bıraktığı dönemde yazmıştık. Hadis yorumunda geçiyor ABD başkanı olacak demiştik.

İşte o ordu Akdenizden Amik Ovasına çıkacak olan ordudur. Rus Ordusunu Amik Ovasından atmak için çıkacak ve Türk Ordusu ile birlikte Rus ordusuna karşı savaşacak. Allahu Alem 2018'de.

Ama o tarihe kadar her şey aleyhimize gelişecek gibi hadis yorumlarına göre.