31 Ağustos 2013 Cumartesi

ABD,İNGİLTERE VEYA ALMANYA MÜSLÜMAN OLACAK MI ?

ABD,İNGİLTERE VEYA ALMANYA MÜSLÜMAN OLACAK MI ?





Hadis yorumlarında büyük bir batı ülkesinin Müslüman olacağı bildirildiğinden bu ülkenin ABD,İngiltere veya Almanya olacağı ileri sürülmektedir.


Hatta bu düşünce ile Müslümanlar "Bu ülke ABD olmalı,bak Obama da gerçekte Müslümanmış" diyerek bunca zulümlere rağmen sabırla ABD'nin Müslüman olacağı ve İsrail'i yok edeceği günü bekliyorlar.


Burada bir yanlış anlama var o da şu:


Hadis yorumlarına göre Hz.Mehdi AS'ın zuhurundan önce hiç bir batı ülkesi Müslüman olmayacak.O'ndan sonra da zaten tamamı Müslüman olacak İnşaallah.


Bazı alimler, Hz.Mehdi AS'ın zuhurundan sonra büyük bir batı ülkesi Müslüman olacak ve İsrail'in başındaki Deccal'e karşı birlikte savaşacaklar demiş.


Bu alimlere göre Hz.İsa AS o batı ülkesinin başında olacak.Ama bu keşfe karşı çıkanlar çoğunluktadır ve Suriye'de Emeviye Caminin Ak Minaresine inecek diyorlar.Hadis de aynen böyle zaten ve yoruma açık bir tarafı yok.


Diğer boyut ise Hz. Mehdi AS zuhur ettiğinde artık dünyanın hangi devletinin ya da devletlerinin Müslüman olacağı hiç bir şey ifade etmiyor,güçlü olmak açısından.


Çünkü Cenab-ı Zülcelal Hz.Mehdi AS'ın yardımına Hz.Cebrail AS ile Hz.Mikail AS gönderecek diyor hadis yorumları. Yani bu iki büyük meleğin yardımını alan kişi için bir ABD ne ifade eder? Bin ABD ne ifade eder?


Hz.Mehdi AS zuhur ettikten sonra dünyada Müslüman olan kendini kurtaracak,olmayanları zaten Hz.Mehdi AS mahvedecektir.Biiznillah.


Buradan şu sonuç çıkar:


Yani Müslümanlar ABD gelecek,önce bizi şu zalim diktatörlerden kurtaracak,sonra İsrail'i yok edecek ve bize İslam Birliği'ni kuruverecek diye düşünüyorsak deli saçmasıdır bu.


Bizler İslam Birliği'ni sadece Allah.CC'ın inayetine güvenerek kendimiz kurmaya çalışmalıyız.

9 EYLÜL’E KADAR MISIR’DA ÇOK BÜYÜK BİR OLAY OLACAK ÇÜNKÜ

9 EYLÜL’E KADAR MISIR’DA ÇOK BÜYÜK BİR OLAY OLACAK ÇÜNKÜ



Obama, Suriye operasyonunu 9 Eylül’de toplanacak Kongreye havale etti. Esas amacı zaman kazanmak. Çünkü İran’ın tavrı net. İngiltere kongresi sorumluluğu alarak Cameron’ u rahatlattı.

ABD ve İsrail gizli servisleri  CIA ve MOSSAD da Obama’yı rahatlatmak için Mısır’da çok büyük bir provokasyon yaparak kamuoyuna Suriye’yi unutturacak bir olay gerçekleştirecekler.

Ne yapabilirler?

El Kaide ve Tekfirciler emirleri altında. Onlara Mısır Ordusunu hedef alan çok büyük bir eylem yaptırabilirler. Ordu da şiddetle karşılık vererek Suriye’yi unutturacak katliamlar yapabilir.

Tam da bu günde El Kaide’nin İhvan ’a silahlanma teklifinde bulunması çok manidar. 

Tezgahın birinci adımı İhvan’a teklif. 
İkinci adımı ret cevabı üzerine Ordu birliklerine çok büyük bir eylem. 

Ve İhvan iki arada bir derede. Eylemci El Kaide’nin intikamını ordu kimden alacak? El Kaide kaçtı tabi İhvan’ dan. Onların kaçacak bir yeri yok ki, meydandalar.


CIA ve MOSSAD’ın Mısır’daki amacı İhvan’ ı El Kaide ve Tekfircilerin emrine sokmak. Yani eline silah aldırmak ve savaş hukukuyla yok etmek. 

Baştan beri Mısır için planlanan şey zaten buydu. Suriye’de İran test edildikten sonra işgal için sıra tekrar Mısır’a geldi.    

OBAMA' NIN SAVAŞ KARARI VEREMEYECEĞİNİ YAZMIŞTIK

OBAMA' NIN SAVAŞ KARARI VEREMEYECEĞİNİ YAZMIŞTIK







Obama'nın müdahale kararını geciktireceğini alttaki yazıda yazmıştık.Alimlerimizin Hadis yorumlarına göre yazmış olduğumuz yazı aynen gerçekleşti.


Obama topu Kongreye attı.Kongre tatilden dönünce bir karar alması beklenecek. Obama en çok bir ay içinde kongrenin karar almasını bekliyor.Kendi kararının ise savaş olduğunu açıklıyor.


Yine alimlerin hadis yorumlarına göre,Üçüncü Dünya Savaşı'na dönüşecek olan Suriye saldırısı Mısır'ın işgalinden sonra olacak.


Yani şu an dikkatler yeniden Mısır'a dönmeli çünkü çok büyük bir veya birkaç olay olacak.Tabi Mısır'da.


Suriye'nin işgali de bundan sonra olacak ve Üçüncü Dünya Savaşı'na dönüşecek.Hadis yorumlarına göre.


ALLAHU ALEM

30 Ağustos 2013 Cuma

SURİYE SAVAŞI NASIL BİTECEK?

                                            SURİYE SAVAŞI NASIL BİTECEK?




ABD, Suriye’ye vuracağım dedi.Vurmazsa karizma çizilecek. Ama şimdi karizmayı çizdirmeden bu işi nasıl atlatırım düşüncesinde.

Yani ABD operasyondan vazgeçti ama onurlu bir vazgeçme peşinde. Peki neden vazgeçti? Çünkü İran İsrail’i vurmakla tehdit etti. Üstelik “Suriye’ye vurursanız İsrail’i yok ederiz” dedi.YOK ETMEK kelimesi İran’ın İsrail’e nükleer  füze atacağı anlamına geliyor.ABD’den önce İsrail korktu ve ABD’yi operasyondan caydırma yollarına başladı.

Peki ne yapacaklar?

İki ihtimal var önce zayıf olan:

ABD,İngiltere ve Fransa’yı ikna edebilirse Suriye ve İran’a,hatta Hizbullah nedeniyle Lübnan’a eş zamanlı saldırı düşünecektir.Ama bu resmen Üçüncü Dünya Savaşı anlamına geleceğinden ve Rusya ile Çin’in tavrı bilinemeyeceğinden şimdilik askıdadır.Uzun bir planlama gerektireceğinden dolayı da en az bir yıl var demektir.

Gelelim ikinci ihtimale:

ABD ,karizmayı çizdirmeden ve İran’ın İsrail’e saldırmasına da sebep vermeden sadece Suriye’nin belli hedeflerine belki de göstermelik birkaç füze saldırısı düzenleyecektir. 


Saldırı sonrası Yahudilerin kontrolü altındaki küresel basın sanki çok büyük bir savaş kazanılmış,Esad devrilmemiş ama devrilmekten beter yapılmış gibi “ABD kimyasalın intikamını fena aldı” gibi beyanlar yayınlayacak ve ABD’nin karizmayı kurtarmaya çalışacaklardır.


ABD Dışişleri Bakanının açıklamalarından biz şahsen olayı böyle anladık.

Yani Esad gitmeyecek,rejimi dimdik ayakta kalacak,üstelik Suriye Ordusu ülke içindeki teröristlerle savaşına da devam edecektir.

Farkında mıyız bilmiyorum ama böyle bir durum Türkiye’yi çok fena vuracaktır. Zaten bu operasyona açıktan karşı olanlar halkımızın yarısını teşkil ediyor. Kalan yarısı da –AKP tabanı-açık etmiyorlar ama bu operasyona gizliden karşılar.

Saldırı başladığı anda AKP’nin oyları beş puan düşecektir. 


İnsanlar öldüğünde ve CNN’in zafer çığlıkları ile yayınlandığında beş puan daha düşecektir. 


Esad devrilmezse ki ABD devirmeyeceğini zaten açıkça beyan ettiğinden Esad dimdik ayakta kalacak. İşte o zaman AKP’nin oyları on puan birden düşecektir. 

Ve yine o Batı medyası “Suriye savaşının kazananları ABD ve Esad, kaybedeni de Erdoğan oldu” diyeceklerdir.

Bir de Suriye’nin Saddam gibi teslim olmayacağı, savaşacağı ve birkaç ABD askeri öldüreceği, bir gemi batıracağı hesaba katılırsa AKP’ nin oyları beş puan da bu yüzden düşecek demektir.

Şunu demek istiyoruz:

Suriye krizinden önce yüzde elli olan AKP’nin oyları bu operasyondan sonra -yılbaşına kadar-yüzde yirmi beşe düşecek ve Suriye AKP’yi resmen bitirecektir. Bunu anlatmaya çalışıyoruz bu yazılarımızla.

Belediye seçimlerine kadar CHP ve MHP büyükşehirlerde anlaşacak İstanbul’u Sarıgül, Ankara’yı da MHP alacaktır. 


Sandıklar açıldıktan sonrası ise kaostur. Geziciler erken genel seçim bahanesiyle kaos çıkaracaklar,PKK süre doldu,ümit yok diyecek,BDP Kürdistan talebinde bulunacak, seçim kararı alınsa bile seçime Milli Mutabakat Hükümeti ile gidilsin argümanına sarılıp devrim girişiminde bulunacaklardır.

Yani bu Suriye operasyonu ABD’nin AKP’yi sandığa gömme ve sandık sonrası kaos oyunu da olabilir.

Peki hadis yorumlarında Suriye’deki savaşın sonucu nasıl anlatılmış.

ABD ve yedi bayraklılar (Ürdün’deki koalisyon gücü) Suriye’yi işgal edecekler, Esad indirilecek, kaçacak ve yerine dehşetli Süfyan geçecek, Türkiye’ye saldıracak denilmiş.

Ama buraya dikkat! Bütün bunlar Mısır’ın işgalinden sonra olacak denilmiş hadis yorumlarına göre.

Yani Mısır işgal edilmeden Esad’ı deviremeyecekler. Önce Mısır sonra Suriye işgal edilecek.


Herhalde Mısır'ı Suriye'nin önüne geçirecek çok büyük,çok önemli ve çok acil bir olay olacak.Açıklaması bu olabilir.

Suriye’nin işgali birinci ihtimalde olduğu gibi gerçekleşecektir. Şu an ikinci ihtimal denenecek.

Peki AKP ne yapmalı?

(Hadis yorumlarına göre şimdi yapmayacak ama Mısır'ın işgalinden sonra yapacak)

Sadece iki şey yapacak ve hem kendisini hem de bu güzel vatanı kurtarabilecektir.


1-      Yerel seçimlerle aynı tarihte Genel seçimleri de yapacak düzenlemeyi hemen çıkarmalı,kaosu önlemeli

2-      “Suriye politikasında ABD’ye güvenmemeliydik, dost ve kardeş ülke Suriye’ye yanlış yaptık, halklarımızın kardeşliği adına Esad’dan ve O’nun şahsında tüm Suriyelilerden özür diliyoruz” diyerek İran’ın işbirliği tekliflerine olumlu cevap verilmeli.


İnanın bu öz eleştiri AKP’yi halkın gözünde zirveye taşır. Hatırlayınız Özal’ı. ANAP’ ın oyları bir puan düşerse hemen öz eleştiri yapar ve yerine iki puan koyardı. Halkımız hatadan döneni de çok seviyor.


Suriye'den özür dilemek! İran ile anlaşmak! ABD,Batı,Nato?

Bir İran'dan tırsanlar Şuurlu bir Türkiye'den kaçacak yer ararlar,emin olunuz.Her türlü sahtekarlığı bizi dostça! kandırarak yapıyorlar.


 AKP yöneticileri bu yazıyı okusalar “Hadi canım sen de, saçmalamış” diyecekler ama 2014’ün Haziranında keşke o adamın dediklerini yapsaydık diyecekler. Biz de buna inanıyoruz. Ve çok iddialıyız.

BAŞLIĞA BAKAR MISINIZ? BU BAŞLIK TIMETURK'UN BAŞLIĞI

BAŞLIĞA BAKAR MISINIZ?BU BAŞLIK TIMETURK'UN BAŞLIĞI 



Geziciler Esed'e destek için yürüdü 
BIRAKIN SURİYE'DEKİLER ÖLSÜN




ABD, SURİYE'YE VURUNCA 

SURİYE'LİLER ÖLMEYECEK Mİ?



EY NEVZAT ÇİÇEK!  


ALLAH CC 'DAN KORK!


SEN NASIL MÜSLÜMANSIN YA?

HALK MİNİBÜS PARASI BULAMAZKEN  BİR HAFTADA 
YEDİ ÜLKEYİ HANGİ PARAYLA DOLAŞTIĞINI BİR AÇIKLAYIVER..

29 Ağustos 2013 Perşembe

ULUSLARARASI TOPLUM BİR ALDATMACADIR

          ULUSLARARASI TOPLUM BİR ALDATMACADIR




Esad Suriye’de halkına zulmediyor ULUSLARARASI TOPLUM  SEYREDİYOR.

Sisi Mısır’da halkına zulmediyor ULUSLARARASI TOPLUM  SEYREDİYOR.

Peki kimdir bu ULUSLARARASI TOPLUM ?

Avrupa, Afrika, Asya, Amerika ve tüm dünya ülkeleri  halkları mı?

Bu halkları temsil eden devletler mi?

Bu devletlerin kurduğu Uluslararası kuruluşlar mı?

HAYIR hiçbiri değil. 

ULUSLARARASI TOPLUM YAHUDİLERDİR.

Dünya halklarını temsil eden  devletler,

Bu devletlerin kurmuş olduğu BM,AB,NATO,DB,IMF vb tüm uluslararası kuruluşlar,

YAHUDİLERİN KONTROLU ALTINDADIR.

YANİ ULUSLARARASI TOPLUM YAHUDİLERDİR.

ZULME SESSİZ KALAN DA YAHUDİLERDİR.


ÇÜNKÜ YAPTIRAN BİZZAT ONLARDIR.  


SURİYE SALDIRISI ERTELENDİ. ÇÜNKÜ İRAN REST ÇEKTİ

SURİYE SALDIRISI ERTELENDİ. ÇÜNKÜ İRAN REST ÇEKTİ



ABD  ve Batı’nın SURİYE saldırısı bu gece veya yarın gece başlayacaktı ancak ertelendi.

Sebep İran’ın resti. Devrim Muhafızları Komutanı “ ABD’nin Suriye’ye saldırması durumunda İsrail’i yok edeceklerini” açıkladı.

Bunun üzerine Beyaz Saray Sözcüsü “ Obama’nın saldırı konusunda henüz karar vermediğini” açıkladı.

Ayrıca “Türkiye ile müttefik olduklarını ve Türkiye’ye karşı herhangi bir saldırı olması halinde Türkiye’yi koruma taahhütlerinin olduğunu” beyan etti.

(Bizim parantezimiz: Bre utanmazlar, yıllardır bu PKK’yı desteklediniz, öğrenenleri öldürdünüz, Gezİciler e bile arka çıktınız, Sisi’yi yutturmaya çalıştınız, Mısır’da katliam yaptırdınız, Suriye’yi İsrail’e katmak için üç yıl önce hiç sorunumuz olmayan Esad’ı Türkiye, Türkiye’yi de Esad düşmanı yaptınız, İran’dan resti yiyince Türkiye’nin vefası aklınıza mı geldi?)

Bu açıklamalar şu anlama geliyor:

1-      ABD, İran’ın restini gördü ve Suriye saldırısını durdurdu. Şimdi  Suriye ile birlikte aynı anda İran’a da saldırı planlarına başladı. Ama saldırı gecikecek.

2-      İşin içine İran girince ABD, Türkiye’ye daha da muhtaç hale geldi. Ve Türkiye de aklına geldi. Şimdi Türkiye kamuoyunu kazanmaya çalışacak. Üst düzey bir ziyarete hazır olalım.(ABD Dış İşleri Bakanı gibi.)

3- Peki İran bu açıklamayı neden yaptı?  İsrail’i yok edebilir mi? Çünkü İran zaten Suriye’dedir. Ve Suriye düşünce Lübnan’ın, Irak’ın ve İran’ın da düşeceğini biliyor. O nedenle de İran’ın bu açıklaması kesinlikle blöf değil ve İran Suriye’ye saldırı olduğunda var gücüyle savaşa gireceğini ve başta İsrail olmak üzere ABD’nin bölgedeki tüm varlıklarına saldıracağını açıkça beyan etmiştir.

4- İsrail’i yok edebilir mi sorusu çok kritik bir sorudur. İran’ın yeterli sayıda değil ama nükleer silahları var. Eğer İran caydırmak amacıyla tehdit etme yerine birdenbire İsrail’e vurursa EVET İSRAİL’İ YOK EDEBİLİR. Ancak göstere göstere vurursa Demir Kubbe’ ye takılabilir. İran’ın tehdit açıklamaları savaşı hiç istemeyişinden dolayıdır. Belki vazgeçerlerse diyor. Ama bu strateji yanlıştır ve sonuçta İran’ın yenilmesine neden olacaktır. Çünkü vazgeçmeyecekler ve mutlaka bu saldırı olacak ve ilk vuran ABD, İran’ın füze bataryalarını hedef alacak bir kısmı hiç kalkamayacak kalkanlar da Demir Kubbe’ ye takılacaklardır. Çaresiz İran körfezdeki ABD donanmasına  kurtardığı kısa menzillilerle saldıracaktır.                                 

Peki  bunlar kehanet midir? Kesinlikle hayır. Alimlerin Hadis yorumlarına göre vardığımız sonuçlardır. Hadis yorumlarında İran’ın Fars Körfezine saldıracağı ama İsrail’in bu savaşta değil Hz. Mehdi’ nin başında bulunacağı 3.Dünya Savaşı kazanıldıktan sonra yıkılacağı anlatılmaktadır.

Kaldı ki Melhamelerin ilki de Suriye de değil, Mısır’da olacak. Yani Suriye işi belki de şimdilik tamamen rafa kalkabilir de. Belki de Mısır’da çok ani, çok büyük ve çok acil bir olay olacak.


ALLAHU ALEM,EN DOĞRUSUNU ALLAH CC BİLİR. 

28 Ağustos 2013 Çarşamba

AŞKIM BAYRAĞIMDIR, BAYRAĞIM VATAN

AŞKIM AL BAYRAĞIMDIR, BAYRAĞIM BU GÜZEL VATAN

BUNDAN GÜZEL BAYRAK MI VAR ALLAH İÇİN EY İNSAN














ŞEHİDİMİN GÖMLEĞİDİR KUMAŞI BAYRAĞIMIN   

TERTEMİZ KANIYLA BOYANDI ŞEHİD ECDADIMIN   

GÖNLÜNE HAYRAN OLDU, HİLAL GELDİ KUCAKLADI

SARILDI PARLAK YILDIZ, SARILDIKÇA BIRAKMADI




BU BAYRAK VATAN KADAR BÜYÜKTÜR, ŞEHİD KADAR MERT

BİZ BİLİRİZ KIYMETİNİ, BİLMEYEN ZATEN NAMERT

SEKSEN MİLYONDUR BAYRAK ,SEKSEN MİLYON İÇİN BİR İP

SANMA  SAHİP ÇIKMAZSAN  ŞEHİDLER DE ÇIKMAZ SAHİP




ALPARSLAN’IN YANINDA MALAZGİRT’TE DURAN  SENDİN

ULUBATLI’NIN ELİNDE  SURLARA ÇIKAN  SENDİN

SENDİN MİLYONLARI BİR YAPIP CEPHEYE GÖTÜREN

YEDİ DÜVELE MEYDAN OKUYUP YEDİ DÜVELİ YENEN


 












DİLERİM MİLLETİMİZE MAĞLUBİYET HİÇ GELMESİN

BAYRAĞINA BAKIP ŞEHİDLERİMİZ İNCİNMESİN                

GENÇLİĞİMİZ ÇIKSIN  SAHİP ONLAR HİÇ DÜŞÜNMESİN

GÜZELLER GÜZELİ RABBİM! O HİÇ YERE İNMESİN

 SAFA ASYA

 








AMERİKAN FÜZELERİNİN HEDEFİ HARESTA' DIR.

      AMERİKAN FÜZELERİNİN HEDEFİ HARESTA'DIR. 








HADİSTE BUYURMUŞ ASM "HARESTA BATACAK" DİYE.


HARESTA ŞAM'IN MAHALLESİ. 


AMA SURİYE IRAK DEĞİL.DAHA ZOR.


IRAK ORDUSUNUN TÜM SUBAYLARI CIA AJANIYDI.
BAĞIMSIZ OLAN TEK KİŞİ CIA' DAN İSTİFA EDEN SADDAM'DI.

O YÜZDEN SADDAM'IN ORDUSU BİR GÜNDE YOK OLDU.KAÇTILAR YANİ.

FAKAT SURİYE ORDUSU SAVAŞACAK.YENİLECEK AMA ABD DE BİR ŞEYLER KAYBEDECEK.ABD BUNU BİLİYOR


BİLDİĞİ İÇİN DE ABD SURİYE'DE HAVA VE KARA SALDIRISINA ZATEN GİRİŞEMEZ.UZAKTAN FÜZE YAĞDIRACAK.


EY DEVLETİM! GÖZÜN SURİYE’DE İKEN KULAĞIN YUNANİSTAN’DA OLSUN




EY DEVLETİM! GÖZÜN SURİYE’DE İKEN KULAĞIN YUNANİSTAN’DA OLSUN



Saatler kaldı. Suriye’nin işgali başlamak üzere.

Bu aşamada Türkiye’nin politikası “Halep’e kadar da biz girelim” olacaksa LÜTFEN BURAYA DİKKAT!

ABD ve NATO, Türkiye’nin Suriye’ye girmesini asla istemez. “Bize yardım edin, siz girmeyin” diyecekler ya da dediler.

Bunun ispatı Irak’tır ve Suriye işgali en baştan beri Irak’ın işgali ile bire bir aynıdır.

Türkiye, Irak’ da düştüğü hataya düşmez istemezse B Planları  hazırdır ve Yunanistan’ı Türkiye’ye saldırtacaklar. Kim? Tabi Yahudi kölesi ABD ve Batı.

Bu nedenle gözümüz Suriye’de iken kulaklarımız mutlaka Yunanistan’da olmalı ve Genel Kurmay Yunanistan Savaşı için gizli hazırlıklarını bir an önce tamamlamalıdır.


Alimlerin hadis yorumlarına göre Türkiye, Trakya’dan Kosova’ya kadar gidecek, Ege Denizi’nin tamamını ve tüm adaları alacak İnşaallah. Belki de Hz. Peygamber Efendimiz SAS; bu hadisi de bu tedbirler alınsın diye söylemiştir. Yani O’na (ASM)uyarsak Yunan silinecek VESSELAM:  











26 Ağustos 2013 Pazartesi

HASAN NASRULLAH’I NASIL BİLİRSİNİZ?

                      HASAN NASRULLAH’I NASIL BİLİRSİNİZ?






Biz şahsen Sünni’ yiz. 

Ama Hasan Nasrullah’ ı okurlarımız için araştırınca hayranlığımızı gizleyemedik.

Hizbullah Genel Sekreteri. Ama bizim bildiğimiz sıradan yöneticilerden değil.

Bütün ömrü İsrail ile savaşarak geçmiş. Yıllarca Lübnan mağaralarında yaşamış. On altı yaşındaki oğlunun da bulunduğu bir direniş grubunun başında  İsrail ile bir sınır çatışmasına girmişler. Neyse çatışma bitmiş dönmüşler ama oğlu ortalarda yok. Televizyon da açık ve İsrail haberlerini dinliyorlar.

İsrail Televizyonu Hizbullah ile giriştiği sınır çatışmasında şehit edilen direnişçilerin cenazelerinin görüntülerini yayınlıyormuş. Hasan Nasrullah oğlunun öldüğünü  İsrail Televizyonundaki cenazesini tanıyarak öğrenmiş ve “İNNA LİLLAHİ VE İNNA İLEYHİ RACİUN” demiş.

Yani Hasan Nasrullah oturduğu yerden kalem, mikrofon veya kürsü kabadayılığı yaparak etrafını ihya edenlerden değil. Koltuk için” halkımı nasıl kandırabilirim” hesabı yapanlardan hiç değil.Cenab’ı Mevla yolunu açık eylesin.AMİN.

Hz.Mehdi’nin de askeri olacaktır,(ALLAHU ALEM) bizden söylemesi.


  


      

MÜJDELER OLSUN HZ.MEHDİ AS GELİYOR

                                           MÜJDELER OLSUN HZ.MEHDİ AS GELİYOR




HZ MEHDİ AS YA BU HAC MEVSİMİNDE YA DA BİR SONRAKİ HAC MEVSİMİNDE ZUHUR EDECEK İNŞAALLAH

BU HAC MEVSİMİNDE SUUDİ ARABİSTAN FENA KARIŞACAK.İSYANIN MERKEZİ MEKKE OLACAK.

YA BU SENE YA DA EN GEÇ GELECEK YIL KASIM AYINA HZ.MEHDİ AS MEKKE EMİRİ OLACAK İNŞAALLAH.

BİZ ÇOK DÜŞÜNDÜK ÇOK AĞLADIK,BİRAZ DA KAFİRLER DÜŞÜNSÜN,ONLAR AĞLASIN İNŞALLAH.

RAPORDA NE YAZIYOR? ONLARDAN ÖNCE BİZ AÇIKLAYALIM.

RAPORDA NE YAZIYOR?
ONLARDAN ÖNCE BİZ AÇIKLAYALIM.






Suriye’de bulunan BM Kimyasal İnceleme Heyeti iki güne kadar raporu BM e iletecek ve BM açıklayacak.

Raporda ne mi yazıyor?

“ Heyet Guta bölgesinde ve saldırı sonucu ölenler üzerinde yapmış olduğu incelemede Kimyasal Saldırı sonucu öldürüldüklerine dair bulgular tespit etmiştir.

Ayrıca Esad yönetiminin ölüler üzerindeki kimyasal bulguları yok etme girişimlerine dair veriler elde edilmiştir.
Suriye’den Guta’ ya giderken de Şebbihalar tarafından üzerimize seyahati engelleme amaçlı caydırıcı taciz ateşi açılmıştır.

Raportörlerden önce biz açıklayalım da bazılarının güzel rüyalarını da bölelim istedik.
Hani şu dost ve müttefik! ABD’ye Türk ve İslam düşmanlığını bir türlü yakıştıramayanlar var ya,işte onların rüyalarını..

EN GEÇ CUMARTESİ GÜNÜ SURİYE’YE VURULUNCA NE DİYECEKLER?
SADECE SURİYE’YE DEĞİL AYNI ANDA BELKİ DE HEM İRAN HEM DE IRAK YENİDEN VURULURSA?

CEVAP VERSİNLER? KİMLER Mİ?

-ABD, Esad’ı devirmez bunlar gizli dost” diyenler

-“İsrail ile Esad arasında gizli anlaşma var,Esad’ı İsrail koruyor” diyenler

-“Hizbullah gerçekte İsrail’in düşmanı değil,Sünnilerin düşmanı” diyenler

-“ABD ile İran arasında gizli anlaşma var” diyenler

-“Nusra ve El Kaide ABD düşmanıdır” diyenler

-“ABD Esad’ın yerine getireceği adamı bize sorar” diyenler

-“Suriye’den sonra sıra İran ve Türkiye’ye gelmez,bu yalandır,ABD bizim dostumuz” diyenler


SADECE BİR ŞEY SÖYLÜYORUM SİZLERE

ALLAH CC ‘dan bir musibet gelmeden derhal İslam Birliği için çalışınız ya da en azından dua ediniz.


22 Ağustos 2013 Perşembe

YAZIKLAR OLSUN BİZİM İSLAMCI BASINA


             YAZIKLAR OLSUN BİZİM İSLAMCI BASINA











Sanki İslamcı basın değil ABD’nin CNN kanalı.

ABD iki yıldan beri “Suriye’ye müdahale edeceğim, bahanem kimyasal silah kullanılmasıdır” diyor.

Esad düşmanlığı gözünü kör etmiş Müslümanlar ise “Bu müdahale ne zaman? Haydi artık ABD, gir de
şu Suriye’ye bitir şu Esad’ın işini” diyor.

Muhalifler adam öldürüyor,CNN’den önce İslamcı Basın” Esad
çocukları öldürdü” diye veriyor.

ABD, Ürdün’den saldırı için tüm hazırlıklarını tamamlıyor, birliğin komutanı “hazırız” diyor,heyhat!
CNN den önce İslamcı Basın seviniyor.

Guta’ da ABD muhaliflere Kimyasal Silah kullandırıp masum çocukları katlettiriyor, hem de 1300 kişi.
CNN “Esad kimyasal kullandı” demeye kalmadan İslamcı Basın diyor.

Bir Müslüman, kafir ABD’yi bir Müslüman Ülkenin işgaline davet eder mi?

Esad gitse bile onun yerine gelecek  olanı ABD size sorar mı?
Bugün sesiniz çıkmıyor ama yarın siz Mısır’a da ABD’yi davet edersiniz değil mi?

EY İslamcı basın! Bizim İslamcı basın! Hz.Mehdi’den çekeceğiniz var bu akılla. Aklınızı alacak sizin
haberiniz olsun

Esad ülkesinde yüz bin teröristi öldürürken Kimyasal kullanmaya ihtiyaç duymadı da bugün on bin
terörist kalmış Suriye’de.Şimdi mi kullanacak kimyasalı bu alçaklara bahane vermek için.


BU NE CEHALETTİR,UYAN MÜSLÜMAN UYAN!



19 Ağustos 2013 Pazartesi

DECCAL GÖREVDE, KİMLİĞİNİ AÇIKLIYORUZ





         DECCAL GÖREVDE, KİMLİĞİNİ AÇIKLIYORUZ

         Bir Elinde Ateş (SAVAŞ)



                                                     Bir Elinde Su (BARIŞ)Var



Hz.Peygamber SAS Efendimiz bir hadisinde “Hz.Adem’den kıyamete kadar gelmiş geçmiş en büyük fitne DECCAL’in fitnesidir” buyurdu.Deccal kırk gün dünyada kalacak ve tüm dünyayı kandıracak.Çok az insan onun fitnesinden kendisini kurtaracak.Bir elinde ateş bir elinde su olacak.Ateş dediği su,su dediği ateştir.Ateşi verirse suyu,suyu verirse ateşi alın.


Bu zamanda ateş ve suyun çağrıştırdığı kavramlar genelde savaş ve barıştır.Yani Deccal bize “savaşın” derse savaşmamalıyız, “savaşmayın,barışın” derse savaşmalıyız.


Hz.Mehdi AS, savaş meydanında önce Rusya’yı ardından da ABD’yi mağlup edince İsrail’in başında olan adam çıkacak ve tüm Müslüman olmayanlara “BU HAYRET EDİLECEK BİR ŞEYDİR” diyecek ve Deccal’in çıktığını haber vererek kendisinin de İsa Mesih olduğunu iddia ederek ve bir takım istidraçlar göstererek tüm kafirleri peşine takacak.






Oysa onun deccal dediği ve kafirlere şikayet ettiği kişi Hz.Mehdi As olacak.Allah-u Alem bu olay 2019 da yaşanacak.Ve aynı yıl gerçek Mesih Hz.İsa AS inecek ve Beytül Makdis’de Deccal’i öldürüp ALTIN ÇAĞ’I başlatacaklar.İNŞAALLAH.

Yani Deccal 2019 da İsrail’in başında olan kişi olacaktır.Deccalizm zaten belli, SİYONİZM. Alnındaki kafir yazısı da CFR.2019 da İsrail’in başına geçen adam hepsinin de başı olacak.


ALLAHU ALEM







ABD’NİN AK PARTİ’YE SON OYUNU (KAPATMA DAVASININ YENİLENMESİ)

                             ABD’NİN AK PARTİ’YE SON OYUNU
                      (KAPATMA DAVASININ YENİLENMESİ)


 AK PARTİ AK’LANACAK MI,YOKSA KAPATILACAK MI 



Ak Parti’nin kapatılma istemiyle açılan davada kapatma istemi 5’ e 6 oy ile reddedilmişti.

Bu davada partinin kapatılması ile ilgili gerekçelere kanıt teşkil eden belgelerin Ergenekon sanıklarınca hazırlandığı ve düzmece olduğu söylendi.Silivri kararları ile Ergenekoncular da mahkum edilince ve iddianamelerde Ak Parti’nin kapatılması davası ile ilgili sahte belge düzenlemek gibi suçlar da isnat edilince bazı Ak Partililer harekete geçti.
Gerekçeli karara bakılıp,Ak Parti’nin kapatma davasının yenilenmesi isteniyor.Amaç Ak Parti’yi tamamen AK’lamak.

Birkaç soru:

-         Ak Parti, ak’lanmaya neden ihtiyaç duyuyor?
-         Ya Ak Parti bu davada bu kez 8’e 9 oy ile kapatılırsa?
-         Kapatma davasının yenilenmesinden başka bir şey yapılamaz mı?
-     Sayın Başbakan’a bu yenileme önerisini kim ya da kimler önermiş?

Soruların cevabını verirsek yazı da tamam olacak İnşaallah.

1-     On yıldan beri iktidarda olan Ak Parti iyi ya da kötü pek çok icraat yaptı.Halk bu icraatları görüyor,göremeyenlere de basın yoluyla sürekli anlatılıyor.Bize göre de ekonominin rantiye bölümü politikaları (Bankacılık,Faiz,Döviz,Borsa)ile dış politika ve insiyatifi Pkk’ya bırakan açılım politikaları haricinde hükümet başarılı.Milli Eğitim,Sağlık,Bayındırlık ve Savunma alanlarında çağ atladık.Ama başarısız olduğumuz hususlar da her biri tek başına bu cennet vatanı mahvedebilecek tehlikeler içeriyor.Bu nedenle Ak Parti AK’lanmak için yargılanmayı yenilemek yerine başarısız olduğu konularda elini çabuk tutsa daha isabetli olacaktır.Çünkü mahkeme aklasa bile milletin vicdanı sandıkta tecelli edeceğinden abesle iştigaldir.

2-     Kaldı ki bu davada Ak Parti’nin beklentisi olan “17 ye sıfır (yeni üye sayısı 17) kapatmanın reddine” kararının garantisi de yoktur.Hele bir dava açılsın kim bilir hangi ilave gerçek belgeler veya birincileri yalanlayan ama kendileri de yalan olan başka belgeler ortaya çıkacaktır? Garantisi var mı? YOK.Lütfen aklınızı başınıza alınız, kimseye güvenmeyiniz, Ak Parti kapatılırsa Türkiye “tam bir kaosa” gider.Batının istediği de budur ve kapatılması için her şeyi yapacaklardır.

3-     Ama bu belgeler sahteydi ve Ak Parti bu sahte belgeler yüzünden az daha kapatılıyordu, bir şey yapılmasın mı? Yapılsın ama kapatma davası ile değil.Bu sahte belgelerden dolayı Ak Parti’yi zarara uğratanlardan maddi ve manevi tazminat talep edilmesi,yine bu sahte belgelerin ülke ekonomisine verdiği zararlar için de devlet adına maddi ve manevi tazminat talep edilmesi en isabetli yoldur.Hem bu bakımdan kapsam geniş tutulursa sermaye ve basın erklerinden pek çok grup ile de hesaplaşılabilir.Anayasa Mahkemesi yerine, yerel mahkemede tazminat davası, tek çözümdür.

      Kaldı ki bu müracaat Anayasa Mahkemesi’ni de zora sokabilir şöyle ki:
      Önceki dava kapatma istemiyle “müracaat”, “dosya ve belgelerin kontrolu”, “davanın        
      esastan görüşülmesi” ve “istemin reddi kararı” aşamalarından oluştu.Şimdiki dava 
      dilekçesinde ne denilecek, ne talep edilecek? Parti kapatılmış olsa tamam,bir anlamı    
      var.Kararın düzeltilmesi talep edilebilir.Ama şimdi? Hiçbir anlamı yok?Mahkemeden 
      17 ye sıfır da talep edilemeyeceğine göre? “Sahte belgelerle aleyhimize açılan ve   
      lehimize sonuçlanan davanın, “kabulünün reddine, reddinin kabulüne” denilecekse  
      çok komik olur ve Anayasa Mahkemesi bu dilekçeyi yırtıp atabilir de haberiniz olsun.   

     
4-     Ve en kritik soru: Bu akıl kimin eseridir? Kapatma davasının yenilenmesi fikrini kim ya da kimler ortaya atıyor? Sayın Başbakan’ın isteği dışında ve O’na rağmen Ak Parti’de kimler farklı amaçlar peşinde koşuyor? Sayın Başbakan bu konunun üzerine ciddiyetle gitmeli ve “zamanı değil düşüncesiyle” içine  atmamalı vesselam.

İşte örnekler:

      Sayın Başbakan ABD’ye gitti,gitmeden önce Türkiye’nin gündeminde Hizbullah yoktu.Döndü ve henüz Başbakan ABD’de neler konuşulduğu ve Hizbullah’la ilgili kamuoyuna herhangi bir açıklama yapmadan bir bakan “Hizbullah Hizbulşeytan’dır, Kuseyr’de kadın ve çocukları öldürüyorlar” dedi.(Aslında bu yalandı ve ABD’nin Hizbullah’ı karalama iddiasıydı ve Nasrallah buna çok sert cevap vererek “Bosna’ya Hizbullah’ı gönderirken Sünni ayrımı yapmadan Allah Rızası için gönderdik, mezhepçilik yapmadık ve Suriye’de de mezhepçilik için bulunmuyoruz” dedi.

Başbakanın söylemediği bir şeyi söyleyen bu bakan neyi amaçlamıştı? Kime, ne mesajı vermişti? Başbakanın,hükümetin ve milletin bildiği bir şeyi,Hizbullah’ın da hiç takmayacağı bir şeyi acaba kime söyledi? Açıklamayı Dışişleri Bakanı yapsa neyse.

      Sayın Başbakan “Üç Çocuk” derken “aynı fikirde değilim” diyen bakan orada bulunanlara “başbakanla aynı fikirde değilim” cümlesini çıkararak da verebileceği aynı mesajı üstüne basa basa “fikir ayrılığı” ile boyayarak veriyorsa neyi amaçlıyordu?

      Daha eski bir örnek: Suriye henüz karışmamıştı.Esad ile Başbakanımız hala görüşüyorlardı, ipler kopmamıştı yani.

ABD Dışişleri Bakanlığı “Esed’in bırakması yararlı olacak” açıklamasını yapıyor.
Sayın Başbakanımız, ABD’nin bu açıklamasından sonra “Esad halkının taleplerine acilen cevap vermeli yoksa zorda kalacak” diyor.

Ve biz den bir bakan aynen şunu söylüyor “Esed defolup gitmelidir.”

      Bu beyanlarda;
     ABD’nin ki Esad’a karşı “NİYET”,
     Başbakanımızın açıklaması Esad’a karşı  “UYARI”,
     Sayın bakanımızın açıklaması ise Esad’a karşı açık bir “ MEYDAN OKUMA” dır.

Üstelik Dışişleri Bakanı da değildir.Başbakanı da aşan bir cümledir.Sayın Başbakanımız buna benzer cümleleri, Esad muhaliflere karşı aynı yöntemlerle mücadele etmeye başladıktan sonra kullanmıştır.



SONUÇ:

 Sayın Başbakanım! Sizi aşan konuşmaları yapanlara lütfen dikkat ediniz.Niçin konuşuyorlar,kime mesaj veriyorlar,hesap sorunuz.

 Sayın Başbakanım! Bu kapatma davasının yenilenmesi fikrini ortaya atanlara güvenmeyiniz ve bu davayı ASLA AÇTIRMAYINIZ.

 Bu sözümüz de Sayın Başbakanımızı aşan beyan sahiplerine:

 Bakınız Mısır “ABD’YE GÜVENMEMELİYDİK” diyenlerle dolup taşıyor.
 ABD ve İsrail aleyhine Başbakanı aştığınız zaman daha inandırıcı olacaksınız.Mesela “Rasulayn’da ABD, El Kaide ve PYD’yi savaştırarak Şanlı Urfalı’mızı PKK’ya itaate zorluyor,Tel Abyad’dan El Kaide’yi,Rasulayn’dan da her ikisini birden atalım” diyebilirsiniz.Gezi Parkında olduğu gibi Sayın Başbakan bu oyunu da bozacak zaten.

 Hani Başbakan Tunus’dan dönmeden Geziciler hakkında tek kelime edememiş ve milleti karamsarlığa düşürmüştünüz,ABD nin oyununu bozamamıştınız ve Başbakan gelip bizzat bozmuştu ya,lütfen yine öyle yapınız.Yaptığınız yine yanlıştı ama hiç değilse metod (Başbakanı aşmamak) bakımından doğruydu.

            Sayın Başbakanın sözünden çıkmayınız ve O’nu aşmayınız.Lütfen,lütfen,lütfen.