16 Mayıs 2014 Cuma

HİÇ BİR AT HZ. MEHDİ' Yİ ÜZERİNDEN ATAMAZ

HİÇ BİR AT HZ. MEHDİ' Yİ ÜZERİNDEN ATAMAZ





HZ.MEHDİ AS YERYÜZÜNÜN EN SEVGİLİSİDİR. BÜTÜN MAHLUKAT ONA AŞIKTIR.

TÜM BİNEK HAYVANLARI, HZ.MEHDİ AS'I SIRTINA BİNDİRMEK İSTEYECEK.

YANİ BİR ATIN HZ.MEHDİ AS'I SIRTINDAN ATMASI SÖZ KONUSU DAHİ OLAMAZ.

HZ.MEHDİ AS SIRADAN BİRİ OLSAYDI TÜM SAHABE O'NDAN HABER ALMAK İÇİN 

HZ.PEYGAMBER SAS EFENDİMİZE SÜREKLİ SORU SORAR MIYDI?


BAKINIZ BU ARSLAN PARÇASI DAHİ "BANA BİN YA MEHDİ" DİYE YANINA KOŞACAK.






ALLAH CC CÜMLEMİZİ HZ.MEHDİ AS'A KAVUŞTURSUN.

NASİP BUYUR YA RABBİ..

ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞININ MANEVİ İŞARETLERİ

ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞININ MANEVİ İŞARETLERİ
ALLAHU ALEM- ALLAHU ALEM- ALLAHU ALEM




Üçüncü Dünya Savaşı’nın maddi nedenlerini yazmıştık. Şimdi de manevi işaretlerine bir bakalım.
Üçüncü Dünya Savaşı’nın manevi nedenleri ile KIYAMET’in manevi nedenleri arasında benzerlikler kurulmuş ama aslında çok farklıdır. Allahu alem.

Şöyle ki:

Kuran’a göre KIYAMET daha kainat yaratılmadan önce belirlenmiş bir kaderdir.
Yani tüm insanlık Müslüman olsa dahi, hatta mümin olsa bile kıyamete yine engel olunamaz. Çünkü bütün kainat KIYAMETE kadar geçici olarak yaratılmıştır. Böyle bir ihtimalde tüm insanlık cennete gider ama kıyamete yine engel olunamaz.

Kuran’a göre Kıyamet HAKTIR ve kafirlerin başına kopacaktır. Kıyamet ALLAH’ ın CC vaadidir.
Oysa Üçüncü Dünya Savaşı ALLAH’ın CC vaadi değildir ve insanların hataları yüzünden ortaya çıkacaktır ve Dünya Nüfusunun önemli bir kısmı ölecektir.

Kaza ve Kader açısından 3.Dünya Savaşına bakılırsa şöyle değerlendirilebilir:
Bir insan dünyaya nefesleri dahi sayılı olarak gelir. Fazladan bir nefes alması ya da vermesi mümkün değildir. Bu kaderdir. Ama o insan nasıl öleceğini kendisi asla bilemez ve belki de intihar ederek genç yaşta hayatına son verebilir. O zaman bu kader değildir denilebilir ama o yine kaderdir. Allah CC onun intihar ederek o yaşta öleceğini zaten bilir ve Levhi Mahfuz’da yazılıdır ama kul bilmediği için kader değil zanneder. Yani kader olayın Allah CC tarafından önceden bilinmiş ve yazılmış olmasıdır, kaza da zamanı geldiğinde o olayın vuku bulmasıdır. Kul kendi iradesi ile intihar etmese o vakit başka bir nedenle örneğin cinayetle yine ölür. Fakat Allah CC o sebebi de zaten bilmektedir ve Levhi Mahfuzda intihar değil cinayet yazmaktadır. Bilmeyen biziz, her şeyi bilen Allah CC.

Cenab-ı Mevla bizim doğduğumuz günden öleceğimiz güne kadar ne yapacağımızı, bu ömrün sonunda cennete mi cehenneme mi gideceğimizi zaten biliyor. Sadece biz bilmiyoruz ve SERBEST İRADEMİZLE bu sınavımızı vermeye çalışıyoruz.

Bu manada 3.Dünya Savaşı da o insanın intihar etmesi gibidir ve kendi iradesi ile ortaya çıkar ama Allah CC onu da ezelden bilir. Allah CC indinde her şey belli ama biz hiçbir şey bilmiyoruz.

Üçüncü Dünya Savaşı Hz.Mehdi AS’ın zuhurundan önce başlayacağı için ahir zaman alametleri olarak yüzlerce hadis ile manevi sebepleri de bildirilmiş.

Teknolojik gelişmeler ve yüksek binalar gibi maddi işaretler yerine sadece manevi sebepleri yazalım.
İçki, kumar, faiz, zina, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, yalancılık gibi açık haramlar işlenmesi.

İnsanların "inandık" demeleri ama dünyayı ahirete tercih etmeleri sebebiyle gerçekte inanmamış olmaları. 
Yani tahkiki iman yerine taklidi imana sahip olmaları.(Gerçek iman yerine sahte imana)

Aslında tek başına bu sebeptir ve ayrıntılara girilerek alt sebepler artırılabilir.

Borçlu alacaklısına “ bu dünyada ödemem, öbür dünyada al” diyorsa beş vakit namaz kılsa da kafirdir. Çünkü ahiret inancı olmayanın imanı olmaz.

Tartıyı tartan “benden gitmesin, ondan gitsin” diyorsa Şuayb AS’ın kavmi gibi helaka müstehaktır isterse gece gündüz namaz kılsın.

Peygamber mesleği olan siyasetin “Sermayesi yalan” oluyorsa akibeti de helak olmaktır isterse her gün Kuran okusun.

Mevki, makam için ya da üç beş kuruşluk dünya menfaati için doğru olmadığına inanılan kişiye yalakalık yapılıyorsa helake de müstehak olunuyor demektir.

İslam’da haramlar bellidir ve ikiye ayrılır:

Başkasına zarar veren sonuçlar doğuran haramlar (Hırsızlık, Cinayet, Dolandırıcık gibi)
Başkasına zarar vermeyen haramlar (Namaz kılmama, oruç tutmama, hacca gitmeme, muzır neşriyatı takip etme, zıvanadan çıkmayacak kadar alkol alma gibi)

Başkasına zarar veren haramlar kul hakkına girdiğinden Allah CC rahmetini helalleşme şartına bağlıyor.  
Üçüncü Dünya Savaşı Müslümanlara rahmet, kafirlere azap olacağından (hadis yorumu)başkasına zarar vermeyen haramlara bulaşmış olanlara rahmet umulur Allahu Alem. Ama garantisi yok kesinlikle. Allah CC dünyada da ahirette de kime rahmet edeceğini sadece kendisi CC bilir. Başka kimsenin bilmesi mümkün değildir, sadece ümit edilir.

Müslümanlardan ve kafirlerden pek çok insan ölecek, Müslümanlar cennete, kafirler cehenneme gidecekler.
Bazıları rahmet ve azap olayını kafirler ölecek, Müslümanlar kurtulacak diye yorumlamışlar ama bu yanlıştır.
Çünkü Allah CC kullarına dünyada rahmet etmez, hidayet eder. Dünyada azap etmez, helak eder.
Rahmet de, azap da dünya hayatı için değil ahiret hayatı içindir. Rahmet ile Cennete, Azap için Cehenneme gidilir.

Allah CC ahirette Müslümanlara rahmet edecek, kafirlere ise azap edecek umulur.
Manevi yönden Müslümanların bu savaşa kendilerini hazırlarken ümit ile korku arasında tüm geçmiş günahlarına tövbe etmeleri, haramları terk etmeleri, farz, vacip ve sünnetlere riayet etmeleri ve salih amel peşinde koşmaları gerekmektedir. Ayrıca İslam’da Allah CC korkusundan başka korku yoktur.
Savaş çıktığında tüm Müslümanlar bir arslan gibi cesur olmalı ve kahramanca savaşmalıdırlar. Kuran savaştan kaçanları çok net aşağılıyor.

“Yazar bey iyi güzel yazmışsın da sen kendin bunları yapıyor musun”  denilirse maalesef biz de yapamıyoruz. Bir sevap işlersek bin tane de günah işliyoruz. Allah CC affetsin ve sonumuzu hayır etsin.

ALLAH’A CC EMANET OLUNUZ.

ALLAHU ALEM- ALLAHU ALEM- ALLAHU ALEM