13 Mart 2014 Perşembe

"NİFAK" DEĞİL "İTTİFAK" ZAMANIDIR

"NİFAK" DEĞİL "İTTİFAK" ZAMANIDIR




Körebe oyunu seyrediyoruz. Hafiye gibi uyanık olması gerekenler maalesef körebe oyunu oynuyorlar.


Yukarıdaki resim Suriye'deki Süleyman Şah (Osman Gazi'nin dedesi) türbesinin bulunduğu yeri gösteriyor.Yurt dışındaki tek Türkiye toprağıdır.Ve sınırlı bir askeri timimiz tarafından korunmaktadır.Fransızlarla yapılan 1921 tarihli Ankara Antlaşması gereği Türkiye'ye aittir. Şimdi o bölgede El Kaide ile IŞİD arasında yoğun çatışmalar yapılmaktadır ve IŞİD'in kazanması da an meselesidir. IŞİD Süfyan'ın askeridir ve türbe düşmanıdır. Süleyman Şah' ımızın türbesine her an saldırı yapabilir.


Ayrıca Esad Suriye'deki iç savaşı kazanmak üzeredir.Yani muhalifler sürekli kuzeye yani Türkiye'ye doğru çekiliyorlar. Suriye'li üst düzey askeri yetkili Nisan ayında ülkenin teröristlerden tamamen temizleneceğini açıklıyor.


Bu da şu demek:


Türkiye'den yeterli desteği bulamayan muhalifler Türkiye'nin Suriye'ye girmesi için bu Türbeye saldırıp Esad'ın üzerine atıp provokasyon da yapabilirler.Bu provokasyonu da El Kaide veya ÖSO yapabilir.


Körebe oyunu ise şudur:


En baştan beri sürekli iddia ediyoruz ve diyoruz ki:


Ergenekon tertibi de ABD'nin işidir.

Cemaat- AKP kavgası da ABD'nin işidir.

AK Parti önce Cemaat ile birlikte Ergenekoncularla savaştı.Şimdi ise Cemaate karşı Ergenekoncularla birlikte savaşmaya çalışıyor.


Ey Ak Parti mutlaka birileriyle savaşmak zorunda değilsin. Bu Ergenekoncu dedikleriniz de bu Cemaat de,sizin partilileriniz de bizim insanlarımız ve ABD'nin büyük oyununa karşı birlik olmamız gerekiyor.


Ergenekon tahliyeleri doğru bir adımdır ama Cemaat ile de savaşmayınız.


Devlette paralel yapı arıyorsanız muhtemel KCK'lıların üzerine hep birlikte gidiniz. Çünkü bu KCK lılar tamamen ABD'nin emrindedirler ve Türkiye üzerine oynanan büyük ABD oyunu Kürdistan'dır.


Lütfen bunu görünüz.  


Kırım, Ukrayna'dan ayrılıp Rusya'ya bağlanmak için gün sayarken, Azerbaycan ile Ermenistan arasında her an bir savaş çıkabilecekken, Süleyman Şah'ın Türbesi Türkiye'yi Suriye ile bir savaşa sokacak bir tehdit altında iken, ekonomik darboğazdan çıkış için İsrail'in her dediğini yapacak bir Yunanistan varken ve en önemlisi de ABD ile Rusya arasında adım adım Üçüncü Dünya Savaşı'na dönüşebilecek bir gerilim sürekli artarken birbirimizle uğraşmamız KÖREBE OYUNU DEĞİLDİR DE NEDİR?


ALLAH RIZASI İÇİN BİRLİK OLALIM.


Ordusuyla, Emniyetiyle, İstihbaratıyla,Tüm Siyasi Partiler, tüm sivil toplum kuruluşları,tüm ama tüm kesimler din,dil,ırk, mezhep,siyasi görüş farkı gözetmeksizin bu aziz vatan için birlik olalım. 


Söz konusu olan BU AZİZ VATAN'DIR.LÜTFEN TEFERRUATLARLA UĞRAŞMAYALIM.


Sayın Cumhurbaşkanımız acilen bir toplantı yapmalıdır.


Sayın Erdoğan'ı,Sayın Kılıçdaroğlu'nu,Sayın Bahçeli'yi,Sayın Destici'yi,Sayın Kamalak'ı,Sayın Perinçek'i, Sayın İlker Başbuğ'u, Sayın Genel Kurmay Başkanımızı,İç işleri Bakanını, MİT Müsteşarını,Cemaati temsilen Gülen'in görevlendireceği bir kişiyi ve Sayın Süleyman Demirel'i davet etmeli ve bu toplantıda ülkemize yönelik iç ve dış tehditler etraflıca müzakere edilip, birlik ve beraberliğin sağlanması hususunda ve dış tehditlere karşı alınacak önlemler konusunda çözümler üretilinceye kadar mesai harcanmalıdır.


Bu Aziz Vatan bu mesaiyi hak ediyor.


Sonra aynı katılım ile ikinci bir toplantı yapılmalı ve bu toplantıya BDP'liler, Menzil Şeyhi Abdülbaki Efendi ile diğer Kürt kanaat önderleri dahil edilerek, gerekirse Barzani de çağrılarak ABD'nin Kürtler üzerinden Kürtlerin kanı pahasına Kürtleri de yok ederek büyük İsrail'i kurma planları ortaya konulmalı ve Kürt kardeşlerimiz de bu büyük fitneden kurtarılarak dış tehditlere karşı hep birlikte mücadele edilmelidir.


30 Mart seçimlerine de bayram havasında girilmeli ve iktidar mücadelesinin bedeli bu aziz vatan olmamalıdır.


Mesela bu toplantılarda aşağıdaki kararlar alınsa ne olur?


- Sokak gösterileri teşvik edilmeyecek

-Dış politika kararları İktidar Partisi tarafından muhalefet ile istişare edilerek belirlenecek
-Cemaatin yetiştirdiği öğrenciler bu milletin evladı olup cephe alınmayacak ama bu ülkeye ait değerler ülkenin zararına hiç bir surette kullanılmayacak ve kimse ile paylaşılmayacak
- Eğer varsa ABD gibi emperyalist güçlerle bazı ilişkiler, her ne surette olursa olsun ülke aleyhine sonuçlar doğurmasına izin verilmeyecek
- Yargının tam bağımsızlığı konusunda tüm kesimler yargıya sınırsız destek verecek
- Önemli ekonomik kararlarda muhalefetin görüşleri de alınacak
-Ordu, Emniyet ve İstihbarat ile ilgili konularda muhalefetin ittifakı mutlaka aranacak
-Siyasi Parti temsilcileri hiç bir surette birbirlerine normal eleştiri sınırları dışında hakaretvari sözler etmeyecek
-İktidar partisi genel başkanlarının, diğer siyasi parti genel başkanlarına bir aylık icraatlarını anlattığı bir liderler toplantısı her ay düzenli olarak yapılacak
- Siyasi Partiler arasında iktidar için düşmanlık değil Vatan için dostluk esas olacak

gibi kararlar alınsa ne olur?


EL CEVAP: GERÇEK DEMOKRASİ OLUR.


Çünkü demokrasi halkın yüzde sekseninin oyunu aldıktan sonra dört yıl ülkeyi bir kişinin kendi istediği gibi hiç kimseyi dikkate almadan yönetmesi değil; YÜZDE KAÇ OY İLE İKTİDAR OLURSA OLSUN ÜLKEYİ MUHALEFET İLE BİRLİKTE YÖNETMESİDİR.(Bu sözümüz de AKP'ye değil genel bir sözdür)