23 Aralık 2014 Salı

TAKİPÇİLERİMİZDEN ÖZÜR DİLERİZ

TAKİPÇİLERİMİZDEN ÖZÜR DİLERİZ ÇÜNKÜ SİTEMİZDE İLK DEFA BİR BAYAN RESMİ PAYLAŞTIK.

AMA BU RESMİN SİTEMİZDE İŞLENEN KONULARLA İLGİLİ BİR ANLAMI VAR.ASLA AÇIKLAMAYACAĞIZ. SADECE KARDEŞİNİZMİŞ GİBİ BAKINIZ AMA SORMAYINIZ.


TÜRKAN ŞORAY

CEMİL BAYIK BU YAZIMIZI DOĞRULADI

16.12.2014 TARİHLİ AŞAĞIDAKİ YAZIMIZI CEMİL BAYIK DOĞRULADI.YAZININ ALT KISMINA BAKABİLİRSİNİZ.



CEMİL BAYIK; AKP GİBİ CEMAAT İLE DE GÖRÜŞMEK İSTEDİKLERİNİ ANCAK CEMAATİN KABUL ETMEDİĞİNİ AÇIKLADI.VE CEMAATİ TÜRKÇÜ OLARAK TANIMLADI.

VATAN GAZETESİ YAZARI HÜSEYİN YAYMAN'IN İDDİASINI BİZ ÇOK DAHA ÖNCE YAZMIŞTIK.TAKİPÇİLERİMİZ ŞAHİTTİR.


İŞTE HÜSEYİN YAYMAN'IN İDDİASI:

14 Aralık operasyonuyla ilgili pek çok tartışma yaşanırken Vatan Gazetesi yazarı Hüseyin Yayman konuya çok farklı bir açıdan yaklaşarak 1999 yılında yaşananları hatırlattı.

14 Aralık operasyonundan önce 99 yılında yaşananların aydınlanması gerektiğini söyleyen Yayman o dönem ABD tarafından bir Gülen-Öcalan takası yapıldığını iddia etti.

Bakın 1999 kışında neler yaşanmış...

- 15 Şubat 1999 Abdullah Öcalan Türkiye’ye getirildi.

- 22 Mart 1999 Fethullah Gülen ABD’ye gitti .

- 26 Mart 1999 Tayyip Erdoğan Pınarhisar cezaevine girdi.


Hüseyin Yayman'a göre ABD’nin Öcalan’la Gülen’i takas ettiği görülüyor. Yayman'ın çok konuşulacak iddiaları şöyle:

GÜLEN NEDEN ABD'Yİ TERCİH ETTİ?

Öcalan’ın teslim edilmesinden yaklaşık bir ay sonra Fethullah Gülen istihbarat oyunlarıyla korkutuldu ve ABD’ye gitmesi sağlandı. Gülen’in neden başka bir ülke değil de ABD’yi tercih ettiği üzerinde dikkatlice düşünmek gerekiyor.

Gülen’in ülkeden ayrılmasından dört gün sonra başka bir gelişme daha oldu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı okuduğu şiir yüzünden Pınarhisar cezaevine girdi. Sanki bir görünmez el ülkeyi yeniden dizayn ediyordu. Bu dizayn ilk meyvesini 18 Nisan 1999 seçimlerinde verdi. DSP birinci parti oldu ve hükümeti kurma görevini aldı.

Ecevit başbakanlık görevini aldı ama ortada hala cevaplanmayan sorular var. Gülen’in bizzat şahsına dua ettiği Ecevit, Gülen’in ABD’ye gitmesi konusunda hiçbir açıklamada bulunmadı. Öcalan’ı teslim eden ABD, acaba Gülen’i neden kabul etti. Amacı neydi? Bilmiyoruz. Ancak bazı akıl yürütmelerde bulunabiliyoruz.

1999 KOMPLOSU AYDINLANIR MI?

Hüseyin Yayman bu iddiaların ardından 14 Aralık operasyonunu doğru analiz edebilmek için 1999 Şubat soğuğunun aydınlanması gerektiğini söylüyor. "Aksi halde yapılan tüm yorumlar eksik kalacaktır" diyen Yayman bir de soru soruyor: Ülkede iktidar değişikliklerine neden olan bu olayların arka planında kim var ve bu güçlerin amacı ne?

HÜSEYİN YAYMAN BAZI SORULARIN CEVABINI VEREMEMİŞ YA HADİ ONU DA BİZ YAZIVERELİM:

Cemaatin dünyanın pek çok ülkesinde okulları var ve bu okullarda yetiştirilen öğrenciler hem bulundukları ülkeye faydalı kadrolar haline getiriliyor hem de tamamı Türkiye dostu yapılıyordu. 
İşte tüm mesele buydu yani Türkiye dostu yapılmalarıydı.

Oysa ABD,İngiltere ve İsrail Türkiye'yi bölmek istiyorlardı ve Kürdistan adı altında ikinci bir İsrail amaçlıyorlardı. Ama cemaatin güneydoğudaki okulları buna engel oluyordu. 


AKP ile Cemaat arasında herhangi bir sorun yokken emperyalistlerin Türkiye'yi bölme oyunlarına karşı Cemaatin güneydoğudaki okullarının çok daha fazla desteklenmesini önermiştik. Çünkü Kürtlerin tamamını cemaat eğitse hepsi de doğal olarak bölünmeden yana değil bütünlükten ve üniter yapıdan yana olurlardı ve bir referandum yapılsa bile ezici bir şekilde birlik çıkardı.


Kaldı ki Türkçe bilmeyen Kürt yoktu. Niçin Kürtçe diye dayatsındı ki? Cemaat İslam çimentosu ile Kürtleri üniter yapıya çok sağlam bir şekilde bağlayacaktı ve bu istenmedi.


ABD,İngiltere ve İsrail bu yüzden Cemaati Güneydoğudan çekerken yerine DİNSİZ PKK'yı bu şekilde monte ettiler.


Farkında mısınız bilmiyorum ama Kürtler hızla dinsizleşiyorlar. Radikal İslamcı diye nitelenen Kürtler bile PKK'ya sempati ile bakarken PKK'nın ateist bir taşeron terör örgütü olduğunu adeta görmezden geliyorlar. Dinsiz PKK yerine Kürt Milliyetçisi PKK olarak bakıyorlar.


Şahsen bizim Cemaat ile uzaktan yakından hiç bir ilgimiz yoktur ama ahir zaman olaylarını tarafsız bir şekilde araştıran bir mantıkla Cemaatin Mehdi hareketi olduğuna dair kanaatimiz her geçen gün daha da güçlenmektedir.


Ancak Gülen Mehdi olamaz, yanlışları da vardır ve anti İrancılık gibi handikapları da bulunmaktadır.Gülen'in anti İrancılığı da ABD,İngiltere ve İsrail'i düşman olarak karşısına alıp Cemaatin faaliyetlerini engellemelerinden korktuğu içindir.


Peki madem ABD,İngiltere ve İsrail Türkiye'de Cemaati bitirmeye çalışıyor o halde niçin operasyonlar karşısında Cemaate destek veriyorlar?


Bu sorunun cevabı şu soruda gizlidir:


Acaba ABD,İngiltere ve İsrail "Çok iyi oluyor, bitirin şu cemaati, rahat rahat Kürt Devleti'ni kuralım" dese ne olur? 


Türkiye'deki gerçek dostlarının cemaat değil PKK olduğu ortaya çıkar değil mi? Başka neler ortaya çıkar, onun takdiri de takipçilerimizin.

PKK' NIN KAHRAMANMARAŞ OYUNU

PKK, KAHRAMANMARAŞ'I PKK'LI YAPMAYA ÇALIŞIYOR



PKK Kahramanmaraş'ı PKK'lı yapabilmek için 12 Eylül öncesi yaşanan Maraş olaylarını kullandı.
"Maraş olaylarında Kürtler katledildi, Aleviler katledildi,Şengal'e özgürlük,Kobane'ye özgürlük,Maraş'a özgürlük sloganları" ile kısaca Kürdistan'a özgürlük mesajları verildi.

12 Eylül öncesinin üzücü olaylarından biri olan Maraş olaylarını çarpıtarak Maraş'lıları PKK'lı yapmaya çalıştılar.

Anma törenlerine Alevi sivil toplum kuruluşlarından da katılım oldu ve PKK'nın oyununa geldiler.Aleviler Müslümandır, dinsiz PKK'nın oyununa gelmesinler diyeceğiz ama bunlar zaten Tunceli Alevileridir.

Ülkemizdeki Alevilerin tamamı Türk'tür. Kürtlerin ise tamamı Sünnidir. Kürtün Alevisi yoktur. Bunlar kendilerini kriptolayan Ermenilerdir. 

Çarpıttıkları konuda işin aslı şuydu:

PKK kesinlikle saptırma yapmaktaydı. 

Maraş olayları Türk-Kürt çatışması değildi. Alevi- Sünni çatışması da değildi. Bu ideolojik bir kutuplaşmanın sonucuydu.

Yani 12 Eylül 1980 öncesinde tüm ülkede bir sağ-sol kutuplaşması vardı ve bu kutuplaşma kesinlikle ırkçı yada mezhepsel bir kutuplaşma değildi.

Ülkedeki Alevi'lerin çoğunluğu Solcuydu.Ama Sünnilerin yarısı Solcu yarısı da Sağcıydı.Yani Sünnilerin tamamı Sağcı değildi.

Aynı şekilde Türklerin yarısı Sağcı, yarısı Solcuydu.Ve Kürtlerin de yarısı Sağcı yarısı Solcuydu.

Maraş olayları da, Fatsa ve Çorum olayları da tamamen bir SAĞ-SOL çatışmasıydı.

Kesinlikle IRKÇI ya da MEZHEPSEL bir çatışma değildi.

Dinsiz PKK anma törenlerinde sanki Maraş olayları Türk-Kürt çatışmasıymış gibi ya da sanki Alevi-Sünni çatışmasıymış gibi PKK propagandası yaptı.

PKK için yıllardır şu tanımı yapıyoruz:

İdeologları Yahudi, Subayları Ermeni, piyadeleri de Kürtlerden oluşan dinsiz ve bölücü bir terör ötgütüdür diyoruz.

PKK'nın iki ayağı vardır.Biri Ermeni diğeri Yahudi'dir.

Bakınız Milli Mücadele yıllarında ne olmuş:

Fransızlar Ermenileri ayaklandırmış,silahlandırmış ve Türk-Kürt demeden tüm Müslüman köylerine saldırmışlar, katliamlar yapmışlar.

Maraş'a da saldırınca Müslüman kadınlara sarkıntılık yapıyorlar. Ve onlara ilk tepkiyi Çakmakçı Said Bey veriyor.Onu yaralıyorlar. Olaya şahit olan Sütçü İmam (Cenabı Mevla her vatandaşımıza SÜTÇÜ İmam olmayı nasip etsin) silahı çekiyor ve bir Ermeniyi öldürüyor.(Ölen Ermeni Fransız askeridir aynı zamanda)

Sonra kaçıyor ve Maraş işgalden kurtarıldıktan sonra geri dönüyor. Ve kaledeki topun başına getiriliyor.Abdülmecid Efendi Halife seçilince 101 pare top atışı yaparken barut patlaması sonucu yaralanıp şehit oluyor.

Peki şerefsiz PKK, sen ne yapıyorsun?

Müslüman kadınlara sarkıntılık eden Ermenilerin emrinde İsrail'e çalışıyor ve Kahraman Maraş'ın Kahraman halkını da kendin gibi Ermeni ve İsrail uşağı mı yapmaya çalışıyorsun?

Yaptığınız anma törenlerinde Sütçü İmam da olsaydı o silahı size hiç çekinmeden çeker ve önüne geleni vururdu. İşte o yüzden o Sütçü İmam'dı.Sizin gibi Ermeni ve Yahudi uşağı değildi.

Ünvanını Kahraman Sütçü İmamlardan alan Kahraman Maraş'ımızın kahraman Müslümanlarını asla kendiniz gibi dinsiz yapamayacak ve asla Ermenilere peşkeş çekemeyeceksiniz.

Bu ülkenin ne Sütçü İmamları biter ne Hasan Tahsinleri. Sizin gibi şerefsizlere haddini bildirecek Atatürkleri de bu millet her zor zamanında çıkarmayı bilmiş ve Cenabı Mevla da nasip etmiştir.

Güvendiğiniz dağlara karların yağacağı ve o karları eritecek güneşin doğacağı günler de çok yakındır.