14 Şubat 2016 Pazar

NE ABD, NE RUSYA, DÜŞMANIMIZ PKK

İSLAM ALEMİNİN SÜFYANI HENÜZ ÇIKMADI ANCAK TÜRKİYE'NİN SÜFYANI BELLİ: TERÖRİST BAŞI ÖCALAN.





Türk'e Türk'ten başka yoktur dost millet. Ancak Türk'ün düşmanı olanların tamamı bu düşmanlıklarını PKK'ya destek vererek gösterecekler. Yoksa bizzat kendileri açıktan Türk'e düşmanlık ilan etmeyecekler.

Ne ABD Türkiye'ye açıkça düşmanlık edebilir, ne de Rusya. En azından şimdilik. 

Hadis yorumlarına göre Rusya ile savaşacağız. Zamanı gelince ve gerekli olunca olacak. Ancak o zamana kadar düşmanımız PKK, Süfyanımız da Öcalan'dır vesselam. Öcalan'ın hapisten kaçırılması girişimleri olabilir, çok dikkatli olunmalı.

Ve PKK ile mücadele (Rusya ile savaş başlamadan) bir an önce bitirilmeli.

İSLAM ALEMİNİN SÜFYANI ŞİİLERDEN DEĞİL SÜNNİLERDEN ÇIKACAK.

İsrail Savunma Bakanı Moşe Yalon; Suud ve Sünni blokun Suriye'ye yapmak istedikleri kara harekatına stratejik destek vereceklerini açıkladı.Yani şekli belli değil ama Süfyan Sünni bloktan geliyor vesselam.

Bir başka delil ise Esad'dır.Hadis yorumlarında Eshep ve ailesinin telef olacağı ve Süfyan'ın onların yerine geçeceği bildirildiğine göre...

Esad'ı devirecek olan da bellidir(ABD, Suud,Sünni Blok, Türkiye)  
Esad'ı devirmek isteyenlere engel olmak için Suriye'de olanlarda.(Rusya ve İran)

Bu şu manaya da gelir: Rusya ve İran Suriye'de boşa kürek çekiyor. Yenilecekler.Ama öyle ama böyle. Suriye'ye yapılacak kara operasyonu ile ilgili her hafta yeni bir yön ve cephe öne çıkarken hadis yorumlarında açıklanan ÜRDÜN'den Suriye'ye girilecek ifşaatı her gün daha da yakınlaşıyor. 


Süfyan Sünnilerden çıkacaksa Mehdi de Şiilerden mi çıkacak?

En doğrusunu Allah CC bilir. 

Süfyan Sünniler içimden çıkacak ama başlangıçta Müslüman olmasına rağmen Fırat'ı geçice Kafir olacak.Yani mürteddir Süfyan. Sünni olsa ne? Şii olsa ne?  Ayrıca şu an için Süfyan Sünni olarak da adlandırılamayacak tekfirci güruhundan çıkacak.

Hz.Mehdi AS ise Ehli Beyt'ten olacak ve Ehli Sünnet vel Cemaat üzere olacak. Nakşibendi olacak. Nurcu olacak.(Bu bizim şahsi tahminimiz) Tüm mezhepleri kaldıracak. Hepsinin de yanlışlarını kaldırıp doğrularını birleştirecek gerçek İslamı ortaya çıkaracak. Bu manada Hz.Mehdi AS acaip bir şahıs olarak adlandırılmıştır. (Risalei Nurlarda) 

Şöyle bir hipotez var. Yani iddia. Diyorlar ki...

Esad'ı devirip yerine SAHTE SÜFYAN'I getirecekler, sonra Sahte Süfyanı devirip yerine SAHTE MEHDİ'Yİ getirecekler ve yüzyıl da Müslümanları böyle kandıracaklar. İddia bu ama doğru değil.

Çünkü Esheb devrildiğinde yerine Süfyanın geçeceği hadis yorumlarında var. Gerçek Süfyanın Şamın başına geçeceği ayrıca var. hatta bugün Suriye'de yaşanan şu olaylar hakkında pek çok hadis var. hadisleri değiştirmek mümkün olmadığına göre, yorumlardaki hatalar da istisna olacağı ve ekser yorumların mutabık olduğu dikkate alındığında Eshebin yerine gerçek Süfyan geçecek.


Belki bu iddia Hz.Mehdi AS karşısında çaresiz kalacak olanların bir taktiği olabilir. Korkunun ecele faydası yok. Kafirler için çok fazla zaman da kalmadı. İnsafa, vicdana gelmeleri ve ayrım yapmadan tüm insanlığa sahip çıkmaları kendi çıkarlarına olacaktır.

Allahü Zülcelal o günleri bizlere de görmeyi nasip etsin ve Hz.Mehdi AS'ın ordusunda sıradan bir nefer olmayı hediye etsin İnşallah.

ABDÜLBARİ ATVAN'IN SON YAZISI İDDİAMIZI TEYİT ETTİ

ARAP YAZAR ABDÜLBARİ ATVAN TARAFSIZ BİR YAZARDIR.YANİ SÜNNİ - Şİİ REKABETİNDE VE BÖLGE ÜLKELERİNİN KULLANILMASINDA TARAFSIZ TESPİTLERİ OLAN DEĞERLİ BİR YAZAR. 




TEYİT ETTİĞİ İDDİAMIZ İSE ABD'NİN; TÜRKİYE'YE RUSYAYI OYUNA GETİREREK OYUN OYNAMASIYDI.


EN GÜNCEL SURİYE YAZISI
Gazeteci Yazar Abdel Bari Atwan, El-Yevm internet sitesinde yayınlanan yeni makalesinde, Suriye’deki son gelişmeleri ve bölgeyle ilgili olarak yapılan uluslararası görüşmeleri değerlendirdi.

Abdel Bari Atwan, bölgedeki gelişmelerle ilgili olarak şunları yazdı:

“Rusya ve Amerika geçtiğimiz Perşembe günü barış görüşmelerinde, sivillerin bölgeden çıkarılması ve abluka altındaki sivillere acil yardım gönderilmesi noktasında, Suriye’de bir haftalık ateşkesin hayata geçirilmesi kararı aldılar. Ama öyle görünüyor ki, bu kararın başarıyla sonuçlanması için zaman çok kısıtlı. Çünkü milis güçlerin, IŞİD ve El-Nusra gibi gruplarla bölgedeki çatışmaları, Amerika ve Rusya’nın kontrolü dışındadır.

Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad, ülkenin askeri güçlerinin bu güne kadar görülmemiş başarılarından dolayı kendini güvende hissettiğini ifade etti. Beşşar Esad, Cuma günü yayınlanan Fransız gazeteciye verdiği röportajında, teröristlerle mücadeleyi iki ayrı süreç olarak belirtiyor ve “bizim ateşkes yapmamız terörle mücadeleye ara vereceğimiz anlamını taşımıyor” diyerek uyarıda bulunuyor.

Suriye askeri birlikleri yeni zaferlerini öyle bir durumda kazandılar ki, geçtiğimiz yıl Şubat ayında da silahlı muhalifler bu bölgeleri geri alma çabasındaydılar. Ama tüm bu teşebbüs ve çabaların sonucu,İdlib ve Cisr El-Shughour’u kaybetmek oldu ve Halep’te kurtarılamadı.

Bu şekilde, Halep Şehri ablukaya alındı ve hükümet güçleri Türkiye sınırının birkaç kilometre gerisine kadar konuşlandılar. Beşşar Esad son röportajında, Halep şehrinin geri alınmasının uzun zaman alabileceğini çünkü en acil hedefin sınırlarda ve geçiş bölgelerinde, Türkiye’den silahlı muhaliflere gelen lojistik yardımların önünü kesmek için kontrolü sağlamak olduğunu ve gelecek hafta içerisinde alınacak olan ateşkes kararından önce bu hedefimiz gerçekleşecek gibi görünüyor demişti.

Ruslar, rakibi olan Amerika ve müttefiklerine göre daha zekiler. En azından Kürtler gibi iyi oyuncularla oyun oynuyorlar. Onlar hâlihazırda Suriye’deki Kürtlere, Suriye’nin kuzeydoğu sınırına bitişik Kürt sınırı verme vaadinde bulundular. Bu vaat, Amerika’nın, müttefiki Türkiye’yi kızdırmamak için Kürtlere veremediği vaatti. Çünkü Ankara, Suriye’deki YPG’yi, PKK’nın devamı olan terörist bir grup sayıyor.

 Amerikan temsilcilerin Kobani’ye gidip, Kobani lideri Recep Tib ile görüşeceği haberlerinin yayılmasından sonra, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki gün öncesinden Türkiye ve Kürtler arasında bir seçim yapması için Amerika’ya uyarıda bulundu.

 Arabistan’ın Suriye’ye IŞİD’le mücadele için özel kara kuvvetleri sevkiyatı yapmaya hazır olduğunu açıklaması, Rusya’nın cuma günü Münih’te Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry ve Rusya Dışişleri Bakanı Serey Lawrov arasında gerçekleşen barış görüşmelerinde Rusya’nın tutumunu sertleştirdi. Lawrow, Suriye görüşmelerinde, Arabistan’ın Suriye’ye karadan operasyon yapabilme ihtimaline asla değinilmedi, hatta Riyad’ı bu karardan vazgeçirmeye dair bir konu bile söz konusu olmadı dedi. Yani başka bir ifadeyle Arabistan’ın bu önerisi tamamen görmezden gelindi.

Suudi ve Körfez güçlerinin Suriye’ye asker sevkiyatı, iki temel şarta bağlanmıştı:

İlk şart, Bu güçlerin Amerika kontrolü altında hareket etmesi, ikinci şartta, Türkiye ve Ürdün’ün hava alanlarını ve kara geçişlerini açarak bu operasyonlara katılması. Amerika bu güçlerin kontrolünde olmasını reddetti ve böylece ilk şart ortadan kalktı, buna ek olarakta, Suriye Ordusunun Türkiye sınırlarına doğru ilerleyişi, Türkiye sınır kapılarını Arabistan’a daha açmadan kapattı.

Halep; sadece Suriye’deki gelişmelerin değil bütün bölgenin kaderini belirleyecektir. Bu şehir, barış ya da savaşı yani üçüncü dünya savaşını ya da bölge istikrarını belirleyici bir unsur haline gelmiştir. Bizim elimizden gelen ise sadece, gelişmelerin ortamı hangi yöne sürüklediğini bilmek için, şehrin kuzey kesimlerinde meydana gelen değişimleri gözlemek.”