1 Ağustos 2016 Pazartesi

GERÇEĞE DOĞRU



YAZI ALINTIDIR. GERÇEKLERE BİRAZ YAKLAŞTIĞI İÇİN PAYLAŞTIK.

Savunma danışmanı Agha Humayun Amin, “NATO’nun stratejik Koridoru Kürdistan ile Türkiye’de gerçekleşen darbe kalkışması arasında bir bağlantı var mı?” şeklindeki sorumuza bu kalkışmanın, “ABD’nin Kıyma Makinesi Stratejisi nin bir parçası” olduğu yanıtını verdi. Amin, 2013 yılında Türkiye. İran, Irak ve Suriye’den kurulacak parçalarla Orta Doğu’da sözde Büyük Kürdistan kurulacağını belirterek, “NATO’nun stratejik koridoru Kürdistan ile Kafkasya ve Hazar üzerinden Hindistan’a uzanılacak. Türkiye, Balkan devletleri gibi parçalanırken, Kürdistan’la Rus güney akım boru hattına darbe indirilecek” tespini yapmıştı. Yeniçağ Gazetesi bu değerlendirmeleri 30 Mart 2013’te, “NATO’nun Stratejik Koridoru Kürdistan” manşetiyle okuyucuları ile paylaşmıştı. Bilindiği gibi, bir süre sonra ABD ile üyesi oldukları Avrupa Birliği’nin baskılarıyla Karadeniz’e sahili bulunan Bulgaristan ve Romanya gibi ülkeler ile Ukrayna daha önceden kabul ettikleri Güney Akım Projesi’ne zorluk çıkardı. Rusya da Güney Akım’ı iptal ederek Türk Akım’a dönüştürmüştü.

TSK’yı zayıflatmak

Enerji Güvenliği Uzmanı Amin, ABD ve NATO içindeki müttefiklerinin, terörle savaş bahanesi uydurmak ve bölgeye müdahale şartları oluşturmak için IŞİD ile PYD ve benzeri örgütlerin, “Kıyma makinesi stratejisi” kapsamındaki projenin birer parçası olduğunu söyledi. Amin, ABD’nin bu strateji ile bölgemizde yaşanan gelişmeleri şöyle anlattı. “Orta Doğu’daki orduları bir kurum olarak manevi ve fiziksel olarak tahrip edip, istikrarsızlık yaratarak ve Balkanlaştırarak bölgeyi ele geçirmek için terörle savaş bahanesi ortaya atıldı. ABD, Türk ordusunu zayıflatmak için ülkesinde üslenmiş olan Fethullah Gülen’i, klasik istihbarat taktikleriyle ajan provokatör olarak kullandı. Bir yandan da ABD kaynakları Türk yönetimini,  Operasyon hedefi olarak Türk ordusu tahrip edilirse, Türkiye Balkanlaşarak yani parçalara ayrılarak küçülür. ABD ve NATO da İslamcılık bahanesiyle Türkiye’yi işgal eder’ diye uyarıyordu.”

Şii-Sünni çatışması taktiği

Amin, “Kıyma Makinesi Stratejisi” nin Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi kapsamında devreye sokulduğunu ve “Arap Baharı” ile geliştirildiğini kaydederek, şöyle devam etti: “Kıyma makinesi stratejisi eski Başkan George Bush döneminde ortaya çıkmıştı. Bu strateji, Başkan Barack Obama tarafından günümüzde geliştirildi ve İslam ülkelerinde şiddet ve karışıklık çıkarıp, işgalini ve yok edilmesini öngörüyordu. Amerikan kıyma makinesi Suriye’de Rusya sayesinde başarısız oldu. ABD, Müslüman ülkelerinde devleti bir arada tutan orduyu hedef alarak, Irak ve Libya’yı tahrip edip parçalamayı başardı. Ancak Suriye’de bunu yapamadı. Irak ordusu tahrip oldu ve ardından İslam alemi, 100 yıl sürecek Şii-Sünni çatışması ve ayrışmasına tanık oluyor. Irak zaten tam anlamıyla Balkanlaştırıldı. Liderler sayesinde büyük bir dünya savaşı ve stratejik anarşiye doğru gidiyoruz. Çünkü politika uygulaması ve tarihin akışını düzenlemesi gereken pilotlar pilot üniformalı, ama yetenekleri yok. Bu bizi Saraybosna durumuna götürür. Yani liderlerin olayları kontrol etmesi yerine, olayların liderleri idare etmesi durumu.”

Suriye bittikten sonra sıra Türkiye’ye gelecek

Pakistanlı emekli Binbaşı Agha Humayun Amin, ABD’nin NATO üzerinden yürüttüğü stratejik planı şöyle açıklamıştı: “Bölgedeki petrol ve doğal gaz kaynakları kontrol altına alınmak isteniyor. Hatlar kesilmek isteniyor İran’ın, Türkiye ve Suriye ile bağlantısının koparılması amaçlanıyor. Bunun başarılması halinde Doğu Akdeniz üstünden Avrupa’ya petrol ve doğal gaz satılmasının önü kesilecek. Türkiye’nin parçalanarak küçük eyaletlere bölünmesi de öngörülüyor.

NATO kurtlar sofrası

İran’dan gelip Irak ve Suriye’den geçerek Doğu Akdeniz’e ulaşan 10 milyar dolarlık PARS gaz boru hattı projesi iştah kabartıyor. Türkiye’den Hindistan’a açılacak NATO koridorunun bir bölümünde kurulacak Kürdistan, Rus güney akım gaz boru hattının güvenlik dinamiğinde önemli değişikliğe yol açacak. NATO, kurtlar sofrasıdır. Türkiye ise NATO’nun garip kurdudur. NATO’nun kurtları Suriye’yi yedikten sonra sıra Türkiye’ye gelecek. ABD liderliğindeki NATO, 1991’den beri kuzuları yiyor. Önce Sırbistan, ardından Kosova, Afganistan, Irak ve Libya yıkıldı. Suriye’nin dönüm noktası olmasını umuyorum.” Pakistanlı Amin, ABD ve İngiltere’nin amacının, kıta Avrupası ve Rusya’nın ulusal ekonomisi ile enerji sektörünün entegrasyonunu sabote etmek olduğunu ileri sürdü ve “Atılan adımlar bu amaçladır” dedi. “NATO’nun stratejik nosyonunun, İsrail’in kuzey sınırlarını Hizbullah’a, güney sınırlarını ise Hamas’a karşı güvenliğe almak; Rusya’nın DoğuAkdeniz’de, Suriye’nın Tartus limanındaki deniz üssünü ortadan kaldırmak olduğunu kaydeden Amin, şunları söylemişti: ” ABD güdümündeki NATO, Türkiye, Suriye, Irak ve İran’dan koparılacak topraklarda kurulacak kukla Kürdistan’la hem Akdeniz’e hem de Kafkaslar’a açılmayı planlıyor, Karadeniz üzerinden Kafkasya ve Hazar Denizi bölgesine ulaşamayan ABD güdümündeki NATO, rotayı karaya çevirdi. ABD; Türkiye, Suriye, Irak ve İran’dan koparılacak topraklarda kurulacak kukla Kürdistan ile Rusya’nın yumuşak karnı Kafkaslar’a doğrudan erişimi sağlayacak, böylece bölgedeki petrol ve doğal gaz kaynaklarını kontrol altına alacak. Projeyle İran’ın, Türkiye ve Suriye’ye ulaşması, Doğu Akdeniz üstünden Avrupa’ya petrol ve doğal gaz satmasının önü kesilecek.

Salim Yavaşoğlu/y.çağ