21 Ağustos 2015 Cuma

ŞEYTAN VE İSRAİL

Müşrik Ordusunu Bedir'e Şeytan getirmişti. 624 yılında müşrikler Müslümanlarla savaşmak istiyor, yolları kesiyor,terör estiriyor ama bir türlü Müslümanlara top yekun saldıracak cesareti bulamıyorlardı.



Kuran-ı Kerim de açıkça anlatılmaktadır ki müşrikleri Müslümanlarla savaşa Şeytan bizzat vesveseleriyle ikna etmiş ve klavuzluk ederek Bedir Kuyularına kadar getirmişti.

Şeytan müşrik ordusunun başında Bedir Kuyularına gelince bir baktı ki Müslüman Ordusunu korumak üzere üç bin melek saf saf dizilmiş bekliyorlar.

Korkudan dehşete düştü ve kendi kendine müşriklere hitaben mırıldandı;

"Ben sizden uzağım,alemlerin Rabbi olan Allah'dan korkarım" diyerek müşrikleri yüz üstü bırakıp kaçtı.

Kuran'da çok detaylı anlatılıyor, tam anlatamadık Allah CC bizi affetsin.

Bu kıssayı niçin yazdık.

Ha Şeytan, ha İsrail... Ne fark var kardeşim?

İsrail Kürt halkını Ermeni PKK'nın peşine takıp, bizzat klavuzluk edip Kahraman Orduya karşı kışkırtıyor. Akıl verip askerimize pusu kurduruyor ve eğer şehit olan askerimiz varsa "Bak gördünüz mü, işte oluyor" diye cesaret veriyor. Kuranlar kalleş, pusular kalleşçe.Önceden mayın döşeyip, uzaktan düğmeye basıyor ve zafer kazandığını sanıyor.

PEKİ GERÇEK NE? GERÇEK ŞU:

Kahraman Ordumuz 1974 Barış Harekatından sonra hiç bir savaş yapmamıştır. Kıbrıs Barış Harekatı da zaten Kahraman Ordumuzun Kolordu seviyesinde bir harekatıydı ve top yekun bir savaş değildi.

ABD,İngiltere ve İsrail istemediği için ve biz de NATO ülkesi olduğumuzdan ve müttefiklerimizle düşman olmak istemediğimizden ve onların değişeceklerini düşündüğümüz için PKK ile ASLA etkili mücadele yapmadık.

Sadece Tansu Çiller'in başbakan olduğu dönemde Çiller PKK'yı bitirmek istedi ve Osman Paşa'yı görevlendirdi. Osman Pamukoğlu paşamız da sadece bir tugayımızla PKK'yı bitirme noktasına geldi.Üç bine yakın PKK'lıyı imha edince ABD devreye girdi ve "bitirmeyin" diye ısrar etti.

Ne zaman bir albayımız, bir tuğgeneralimiz PKK'yı bitme noktasına getirse derhal ABD devreye girdi ve PKK'nın yeniden derlenip toparlanması ve güçlenmesi için ateşkes, barış gibi sapık planlarını devreye koydurdu. Adeta PKK'yı bitirmeyin diye yalvardılar.O durumlar bile oldu.

Eğer Osman Pamukoğlu paşamız engellenmeseydi PKK 1993'de tarih olmuş ve unutulmuş gitmişti.

İsrail hamisi ABD'nin Siyonistleri, PKK'ya daima kol kanat gerdiler. Şimdi tamamen İsrail'in güdümünde olan PKK yine en güçlü dönemlerinden birini yaşıyor. Ama ABD'den IŞİD'e karşılık alındı. Şimdi sizi kim kurtaracak?

Klavuz olup önünüze düşen, pusu kurmayı öğreten, "bak işte oluyor" diyen İsrail mi kurtaracak?

İşte yazıyoruz...

Nasıl ki müşrikleri peşine takıp Bedir'e gelince "Ben sizden uzağım,Alemlerin Rabbi olan Allah'dan korkarım" diyen şeytan o müşrikleri Bedir'de terk edip kaçtıysa size klavuzluk eden şeytanınız da Kahraman Orduyu karşısında görünce siz müşrikleri terkedip kaçacak.

Bizden söylemesi...
Kürtler Yahudi değildir,Ermeni değildir.Kürtler Müslümandır.
Bu Yahudi fitnesinde PKK'ya destek vermeyiniz,uzak durunuz ve her daim Kahraman Ordumuzun yanında olunuz İnşallah.

Bakınız hadis yorumları "Suriye'de bir olay olacak,yüzbin kişi ölecek" diyor. (Dört yüzbin kişi öldü) Devam ediyor "sonra Amed'de (Diyarbakır), Şırnak'da, Nusaybin'de bir olay olacak" diyor. 
Burayı açmak istemiyorum.

Bediüzzaman ile devam edelim.
Bediüzzaman Kürt halkının ahir zaman fitnelerine düşeceğini ancak Kahraman Ordunun kendi ayağına kurşun sıkmayacağını ve Müslüman Kürtlerin Kahraman Ordudan ayrılmayacaklarını ifşa ediyor.

Yazıyoruz ama bazılarına şaka gibi geliyor. Güneydoğu'da fitnelerin biteceği gün Diyarbakır'da seçimleri MHP'nin kazanacağı gündür.

AKP kazansa olmaz mı? Olmaz kardeşler. AKP'nin Diyarbakır'da seçim kazanması kasetin başa sarılması demektir. Bütün Kürtler oylarını MHP'ye vermeli.

Türkiye düşmanları bunu şöyle yorumlayacaklardır:

"Kürtleri kandıramadık.Açılım da işe yaramadı. Bunlar Müslüman. Türkiye de Müslüman olduğu için bölmek istemiyorlar. Albayrağı, İstiklal Marşını kendi bayrakları, kendi marşları görüyorlar. Burada bize fitne kazancı yok, başka kapıya bakalım" diyecekler.Emin olunuz böyle diyecekler.