SON YÜZ YILIN EN ÖNEMLİ GAYBİ HABERİ
MALAZGİRT SAVAŞI İLE KURTULUŞ SAVAŞI ARASINDAKİ BENZERLİK NEYDİ?
TÜRKLER TARİH BOYUNCA HİÇ BİR SAVAŞA TEK BİR PLAN İLE GİRMEMİŞLERDİR.
A PLANLARININ YANINDA MUTLAKA B PLANLARI DA OLMUŞTUR:
Malazgirt Savaşına hazırlanan Cennetmekan Sultan Alparslan iki çocukluk arkadaşı AFŞİN ve ERSAGUN BEYLERİ yanına çağırmış ve Anadoluyu fethedeceklerini bunun için de birisinin Bizans'a sığınması gerektiğini söylemişti.
Bu beylerden AFŞİN BEY biraz uçuk ve maceraperest ama atılgan ve cesur bir kahramandı.
ERSAGUN BEY ise çok zeki, gerçekçi,analitik,temkinli ve cesur bir kahramandı. .
Sultan Alparslan ERSAGUN BEY'in Bizans'a sığınmasını emretti.
Trakya'daki Peçenek ve UZ Türklerini örgütleyip Malazgirt Meydan Muharebesine geldiğinde BİZANS ORDUSU'nu arkadan vurma görevi verilmişti.
Mizansen ise şuydu:
İki komutan da ordu sahibiydi ve bugünkü İran'da iki komutan arasında suni bir ihtilaf çıkartıldı, mizansen bir savaş yapıldı (Kan dökülmeyen ama yaygarası bol bir savaş) ve bu savaşı ERSAGUN BEY -güya- kaybetti ve kaçarak BİZANS' a sığındı.
Çok geçmedi, bir kaç yıl sonra Sultan Alparslan'ın Ordusu ile Bizans Ordusu Malazgirt'te karşı karşıya geldi.
Alparslan'ın birinci komutanı AFŞİN BEY'di.
Savaş başladıktan sonra Bizans Ordusunun arkasında bulunan ERSAGUN BEY'in Trakya Türklerinden oluşan birlikleri saf değiştirdi ve BİZANS ORDUSU MAĞLUP OLDU.
A PLANIYLA BAŞLANMIŞ B PLANIYLA BAŞARILMIŞTI.
850 SENE GEÇTİ..
YİNE AYNI PLAN.
1908- 1918 ARASI:
Cennet Mekan Abdülhamid Han tahttan indirilmiş ama sadece tahtı bırakmış, devleti ise Yıldız İstihbarat Teşkilatı ile yönetmeye devam ediyordu.İmparatorluğun durumu içler acısıydı.
1911 de Trablusgarb, 1912 Balkan Harbi, 1.Dünya Savaşı,Yemen, Mısır,Filistin, Suriye derken zaten 1897 den beri sürekli savaş halinde olan Osmanlı Orduları tamamen tasfiye edilmişti.
ÖYLE Kİ:
1915'de yapılan Çananakkale Savaşı'nı Osmanlı Çocuklarla yapmak zorunda kalmıştı.
Şu resme bakar mısınız?
( Ey benim genç kardeşlerim; işte Atatürk bu ülkeyi bu çocuklardan geriye kalan ordu ile kurdu.) (Ordu falan yoktu, kalmamıştı, son ordumuz bu çocuklardı ve onlar da Çanakkale'de şehit düştü)
Ve Çanakkale Savaşından sonra Anadolu'da sadece kadınlar, çocuklar ve yaşlılar kalmıştı. Şerefsiz Arap kabileleri Lawrens' lerin özgürlük, ayrı devlet, emirlik vaadlerine para karşılığı kanmışlar ve Osmanlı'yı arkadan vurmuşlardı.
Bir parantez:
Şerefsiz Şerif Hüseyin 3 Mart 1924'de Halifelik kaldırılınca bir hafta sonra gaza gelip Halifeliğini ilan ediyor. İngilizler hemen köpeklerinin zincirini çekiyorlar ve Riyad'da bulunan Suud Liderine gidiyorlar ve şunu diyorlar:
" Biz bu Şerif Hüseyin'i Hicaz Emiri yaptık, kendisine 17 Milyon Sterlin para verdik, yine de bize isyan etti, dediğimizi yapmıyor" diyorlar.
Şimdiki bu Suud'un dedesi ne diyor biliyor musunuz?
" Hadi ya, bana aylık 5 bin sterlin verin ben sizin her dediğinizi yaparım" diyor. Ve o gün bugündür de vaadini yerine getiriyor.Sarayında 400 tane çalışanı var hepsi İngiliz.
Parantezden başa dönelim: 1908- 1918
Cennetmekan Abdülhamid Han bunların hepsini daha 1908 de gördü ve Sultan Alparslan'ın planını yürürlüğe koydu.
Osmanlı'nın en büyük komutanları iki kahramandı. Birisi Enver Paşa diğeri Mustafa Kemal Paşa.
(Resimde Mustafa Kemal Paşa ve Enver Paşa yanyana. Trablusgarb' da İtalyanlarla savaşmak için gitmişler, aynı yolları yürümüşler (iki bin km), aynı ekmeği bölüşmüşler, sadece üç beş kişiler ve koca kıtaya gidiyorlar, İtalyanlarla savaşmak için.Ve canlarını birbirlerine emanet etmişler.Ve her ikisi de Osmanlı Subayı. Sermayeleri canları, amaçları İtalyanları def etmek.Düşman olabilirler mi? Bu mümkün değil.)
Enver Paşa; biraz uçuk ve maceraperest ama atılgan ve cesur bir kahramandı.
Mustafa Kemal Paşa ise; çok zeki, gerçekçi,analitik,temkinli ve cesur bir kahramandı.
Cennetmekan Abdülhamid Han, Sultan Vahdettin Han'ı gizliden destekleyip tahta geçirirken de A Planının işe yaramayacağını B Planın kazanacağını büyük bir ferasetle keşfetmişti. Aynen de öyle oldu:
Kritik soru şu:
20 milyon km2 toprak paramparça olmuş, kala kala 748 bin km2 lik Anadolu kalmış.O da işgal altında.
Halk yıllarca hep savaşlarla kırılmış ve düzenli ordu yok. Öyle ki İzmir'i bile Yunan'a karşı eskiden dağlarda şakilik yapan çetelerimiz (hayırsız evlatlarımız) kahramanca savunmuş.
Osmanlı'nın çocukları da Çanakkale'de şehit olmuş. Para zaten yok.
Askersiz, silahsız,ordusuz,üstsüz, başsız, aç,açık,yoksul bir halk.Sadece kadınlardan,çocuklardan ve yaşlılardan oluşuyor.
HAYDİ BAKALIM..
EY TÜRK GENCİ, BUYURUNUZ BEYİN JİMNASTİĞİNE:
SİZ ABDÜLHAMİD'İN, VAHDETTİN'İN, ENVER PAŞA'NIN YERİNDE SİZ OLSAYDINIZ NASIL KURTARIRDINIZ BU AZİZ VATANI?
MUSTAFA KEMAL PAŞA'NIN YERİNDE OLSAYDINIZ NASIL KURTARIRDINIZ BU CENNET VATANI?
SAYIN OKURLARIMIZ!
ONLAR BİZİM DEDELERİMİZ,HİÇ BİR ŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ OLMAYABİLİR.
(Rabbim bu devlet büyüklerimize gani gani rahmet eylesin)
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI İLE İLGİLİ BİR KAÇ GERÇEK:
İngiltere ile Almanya adım adım savaşa gidiyordu ve Osmanlı bu savaşın dışında kalamayacaktı. Mutlaka içine çekilecekti.Savaşı İngiltere'nin (ve ABD) kazanacağı belliydi.Ama Osmanlı'yı yıkmak isteyen de İngiltere idi.Öyle ki yüz yıldan beri Arapları işliyorlardı.Almanlar ise Osmanlıya düşmanlık etmemişler ve dost kalmışlardı.
Öyleyse Osmanlı'nın planı belliydi. A PLANI İLE BAŞLANACAK B PLANI İLE BİTİRİLECEKTİ.
İTTİHAT VE TERAKKİ PARTİSİNDE YAŞANANLAR A VE B PLANINI ÇOK AÇIK BİR ŞEKİLDE İFŞAA ETMİŞTİ: ŞÖYLE Kİ:
İttihat ve Terakki Partisi Sefarad Yahudileri tarafından kurulmuş ve Osmanlı yönetimini kanser gibi sarmıştı. Kendi içlerinde de takım tutar gibi İngiliz ve Alman yanlıları vardı.Fakat yöneten Yahudilerdi.Öyle ki Osmanlı Türkleri bile örgüte girerken (Örneğin Yıldız ajanları) İngilizci, Almancı mason olarak girebiliyorlardı.
İttihat ve Terakki Partisi'ne Enver Paşa da Atatürk de girmişti. Fakat Atatürk sonradan ayrıldı, Enver Paşa kaldı.
Bu A Planının başladığı İngiliz ile açıkça savaşılacağı ama kaybedilirse de B planına geçileceği anlamına geliyordu.
B Planı ile başlansaydı Enver Paşa ayrılacak, Atatürk kalacaktı. Savaş Almanlara karşı yapılacak, kazanılırsa da kaybedilirse de Osmanlı gidecek ama Anadolu kurtarılmış olacaktı.
A Planı başarıya ulaşırsa Osmanlı kurtarılacak, kurtarılamazsa B Planı ile Anadolu kurtarılacak ve yeni bir TÜRK DEVLETİ kurulacaktı.
Yazıda şifreler var, dikkatlice okunursa beklediğimiz sorular da gelir İnşallah.
ZUHURA AYLAR KALDI... GELİYOR İNŞAALLAH... HZ.MEHDİ; PEYGAMBER ASM EFENDİMİZİN 40.KUŞAK TORUNUDUR. MEKKE'DE ZUHUR EDECEK İSLAM BİRLİĞİ'Nİ KURACAK. ŞAM' DA HURUÇ EDECEK,ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI' NI KAZANACAK,KARARGAHI GUTA OLACAKTIR.İNŞAALLAH. safaasya@hotmail.com
5 Mayıs 2014 Pazartesi
"KRİPTOLOJİ BİLİMİNE GÖRE AKP
Benzersiz İlluminati Arşivi Facebook sayfasından alıntıdır :
"KRİPTOLOJİ BİLİMİNE GÖRE AKP !!!!!!!!!!
* Kriptoloji, 3. şahısların anlamasını engelleyen şifreleme
bilimidir.
911
Malum Parti’nin logosundaki ampulün duyunda 911 vardır, duya
yanlamasına baktığınızda görebilirsiniz.
9 Dünya, 11 Deccal ve Şeytan demektir.
10 ise Tanrıdır. 9'dan 11'e atlayan kişiler, Allah'a bilerek
ve isteyerek ortak koşan kişilerdir, yani Şirk Ehlidir. Bu kişiler, ruhunu
şeytana satan, ahiretten hiçbir alacağı olmayan, ebedi Cehennem'de kalacak olan
lanetli kişilerdir. 10'un Tanrı olmasının sebebi, normalde tüm sayıların
başında 0 olan sayıların, 10'a yani 010'a geldiğinde başı ve sonu olmayan 1
olan Allah manasının ortaya çıkmasıdır ve şeytan da Allah'ın bir olduğunun
bilinmesini istememektedir. Aklın yolu birdir. Biz, 11'i Deccal ve Şeytan
olarak niteledik. 011'e gelindiğinde şeytan, tekliği iptal ederek, kendisini
Allah ile bir tutar. Buradaki Allah, ben Allah'ım diyecek olan Deccal'i temsil
eder, çünkü Allah ile şeytanın bir olmasının yani aynı anda doğmasının mümkünü
yoktur. ABD’de 911 yardım telefonudur, yani 09110. Avrupa'da daha çok 110'dur,
yani 0110.
9 ve 11'i Roma rakamlarıyla yazıp birleştirdiğinizde Sion
yıldızı ortaya çıkar. Bu yıldız aslında Hz Davud'un mührüdür, 6'nın sürekli
kendi içinde tekrar etmesinden oluşan büyülü bir semboldür, ancak günümüzde
kötü amaçlar için kullanılmaktadır.
911, şeytana yapılan bir ritüeldir. Bu sayılara gizlenen
olaylar, insanlar tarafından çok zor anlaşılmakta, böylelikle insanların
uyutulması kolaylaştırılmaktadır. 911, bilinçaltına tersten lie, yani yalan
kelimesi olarak kodlanır. Bununla insanlar, yalanı, gerçek zannetmeye
alıştırılırlar.
Türksat 4A Uydusu'nun uzaya gönderilmesi için 11:09’un
seçilmesi, bu uydunun neye hizmet ettiğini gösterir.
PKK'nın numerolojisi de 11'dir. P (16. harf), K (11. harf).
1+6+1+1+1+1= 11. Bu da PKK'nın İsrail menşeli bir kurum olduğunu gösterir.
7 IŞIK
7 Işık, Güneş Tanrısı Nemrut’u simgeler. Pagan (Putperest)
inancına göre Nemrut, ilk insan ve ilk Güneş Tanrısı'dır, diğer güneş Tanrıları
Nemrut'tan reenkarne olmuştur. Özgürlük Heykeli'ndeki kadın, Nemrut'un annesi
İştar (Semiramis)'dır.
911 VE DECCAL
Alnında dII şeklinde bir Kripto vardır, Satanistler tersten
okur, bu dII, 911'dir.
Ayrıca Deccal ve 8 Şeytan silüeti tespit edilmiştir, Deccal
silüeti çok net bir şekilde görülmektedir.
Bu silüetin Deccal olduğu, sol gözünün açık, sağ gözününse
kapalı olmasından anlaşılmaktadır. Tersi olsaydı, Şeytan olurdu.
Deccal, sağ eliyle Satanizm işareti yapmaktadır.
Burdaki Deccal, Baphomet'e benzemektedir.
YAHUDİLER'İN TANRISI
Akp Merkez Binası'ndaki sembollerin sırrı.
8 köşeli yıldız, Jüpiter'i simgeliyor, 10 ise Tanrı'yı
simgeliyor, burdaki 10 Jüpiter (Jewpiter), Yahudiler'in Tanrısı demektir.
Sembollerin etrafında da iki şerit halinde, S harfi
şeklinde, Yunan Anahtarı Motifi var. Bu şeritler, tarihte, Jüpiter'i en büyük
Tanrılardan biri olarak gören putperest Roma İmparatorluğu zamanında
görülmüştür.
8 köşeli yıldız Selçuklular'da Cennet'i simgelemektedir,
ancak burdaki 8 köşeli yıldızın zemini mavidir, etrafında da S harfi şeklinde
iki şerit Yunan Anahtarı Motifi vardır. 10 tane Cennet yoktur yada Cennet'in 10
katı yoktur. Bu yüzden burdaki 8 köşeli yıldız, Masonlar'ın kullandığı
yıldızdır.
AKP'NİN İCRAATLERİNDEN BAZILARI
Hakikat’i savunsanız tarafsız konuşursunuz ve Münafıkların
Kafirlerden daha fazla zarar verdiğini görürsünüz.
Bursa’nın İznik ilçesindeki Ayasofya Camii’ni tapuda camii
olarak kayıtlı olmasına rağmen kiliseye çevirdiler.
Öcalan’ı yakalayan adamı serbest bırakmadılar (Öcalan
AİHM'de 3'e 4' oyla serbest bırakılmak üzere).
Okul isimlerinden Şehit ve asker ünvanlarını kaldırıp
Şehitlerden ve ordudan rahatsız olduklarını açıkça gösterdiler, Çanakkale
Rehberleri’nden Seyit Onbaşı’yı sildiler, Bursa’da İstiklal Savaşı Şehit
Anıtı’nı kaldırdılar.
Şehitlere kelle dediler, Öcalan’a sayın dediler (Öcalan,
AİHM'de 3'e 4 oyla serbest bırakılmak üzere), Yahudi Cesaret Ödülü aldılar,
şövalye cübbesi giydiler, Irak’ta 1 milyon Sünni Müslüman’ı katleden ABD
askerleri için duacı oldular, Irak Savaşı’nda ABD’nin Türkiye’deki üsleri
kullanmasına izin verdiler, Haçlı Seferleri İslam’a karşı yapılmamıştır deyip
bu seferleri övdüler, Osmanlı’da Kürdistan ve Lazistan eyaletleri vardı
dediler, İstiklal Marşı’nı hızlandırırken Dombıra’yı yavaşlattılar (Dombıra’nın
bestesini izinsiz aldılar), Andımızı kaldırdılar, Avrupa Birliği’nde hiçbir
ülkede olmayan Toprak Satış Yasası’nı çıkarttılar (hem de 600 dönüm, yani 75
stadyum büyüklüğünde bir alan), Eşek ve Bulamaç gibi iki büyük adamızın
Yunanistan tarafından işgal edilmesine seyirci kaldılar, Ege ve Akdeniz’deki
deniz sınırlarımızın Yunanistan ve Arap ülkelerince yapılan anlaşmalarla
elimizden alınmasına izin verip denizlerdeki petrol yataklarından ülkemizi
mahrum bıraktılar, kamu kurumlarını sattılar, Gezi Olayları sırasında petrol
yataklarımızı ABD şirketine satan yasayı geceyarısı gizlice meclisten
geçirdiler (CNN Savaş Muhabiri İstanbul’a boşuna gelmedi), şehit sayılarını
düşük gösterdiler, Barzani’yi baş tacı ettiler ve Barzani için kendi
binalarında Türkiye Seninle Gurur Duyuyor tezahüratına izin verdiler, doğudaki
karakolları boşalttılar, El Kaide’yi besleyip sınırdan tırlarla Suriye’ye
mühimmat sevkiyatı yaptılar (Suçüstü yakalanmamak için şimdi Hakkari’ye
havaalanı yapıyorlar), Gürcü olduklarını itiraf ettiler, Yahudi olduklarını
mahkeme kararıyla ispatlayan Ergün Poyraz’ı suçsuz yere hapse gönderdiler,
Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ve Dinlerarası Diyalog (Medeniyetler Arası
İttifak)’un eşbaşkanlığını üstlendiler, zulüm gören Türk olunca Uygur Ana
Rabia’dan hiç bahsetmeyip (Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Rabia Kadir Hanım
Güney) Türkiye’ye gelmesini yasakladılar (Arap olunca Rabia işareti yaptılar),
Doğu Türkistan’da katledilen ve zulüm gören Uygurlar için seslerini çıkarmayıp
Çinliler için Türkiye’de park yaptılar, Suriye ve Irak'ta günde bir öğün
yemekle aç uyuyan Türkmenler'e seslerini çıkarmayıp Araplar'ı ülkemize
getirdiler, tarım cenneti ülkemize İsrail ve Çin’den GDO’lu ürünlerin
getirilmesine izin veriyorlar, Muhteşem Yüzyıl dizisini 2013 Ocak ayında
kaldıracaklarına söz verip kaldırmadılar, Orta Afrika Cumhuriyeti’nde 1 milyon
Müslümanın katledilmesine seyirci kaldılar, doların rekor seviyeleri gördüğü zamanlarda
ülkeyi %6 faizle 4.6 milyar dolar borçlandırdılar (13 Şubat Tarihli TC
Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Basın Duyurusu, bununla geleceğimiz hiçbir
zaman ödeyemeyeceğimiz borçlarla ipotek altına alındı), vatandaşın telsiz
kullanmadığı halde her ay 1.35 lira telsiz kullanım ücreti ödemesine göz
yumdular, rekor sayıda kilise yaptılar ve tamir ettiler (2. Abdülhamid Han’dan
bu hükümet zamanına dek Türkiye’de yalnızca 2 kilise yapılmıştır, bunların
zamanında ise 3 binden fazla kilise yapılmıştır), Atatürk’ün kovup Yunanistan’a
gönderdiği Rum Kilisesi papazı 6. Konstantin’in kemiklerini İstanbul’a
getirdiler, Ayasofya’nın ibadete açılma isteğine Sultanahmet dolmuyor ki
Ayasofya’yı açalım dediler, Bursa’nın İznik ilçesindeki Ayasofya Camii’ni
tapuda camii olarak kayıtlı olmasına rağmen kiliseye çevirdiler, serhat şehri
Edirne’ye papaz heykeli dikip açılışına gittiler, oy vermedi diye İstanbul’da
bir cemaatin yurdunu talebelerinin okulları devam etmesine rağmen yıktılar,
Kasımpaşa’da ve üstelik başbakanın bir zamanlar Kuran öğrenmek için gittiği
söylenen dini ilimlerin okutulması için vakfedilmiş bölgede bulunan Kuran
kursunu mahkeme kararı olmamasına rağmen talebelerinin de iki aylık eğitim
süresini beklemeden yıktılar, GDO’lu ürünleri ülkemize getirerek kısırlığı
arttırdılar (Kısırlık, 2000’de %5 iken şimdi %35’in üzerine çıkmış durumda),
kürtaj ve tüp bebeği Ehl-i Sünnet’e uygun olmayan bir şekilde yasallaştırdılar,
hayat kadınlarının afiş ve kartvizit bastırabilmelerini yasallaştırdılar,
sokakta yapılan zinayı polisin yalnızca uyarabileceği bir yasa getirdiler,
Türkiye’de 126 NATO üssü kurulmasına ve El Kaide-PKK-Mossad ve CIA ajanlarının
ülkede cirit atmasına izin verdiler, bizi Çin halkı gibi ucuz işçi haline
getirmek için en az üç çocuk yapın dediler, okullarda disiplini bozmak için
kıyafeti ve saç uzatmayı serbest bıraktılar, köylüyü köyden koparmak için köy
okullarını kapatıp şehirlere bağladılar, okullara öğrencilerin radyasyondan en
yoğun şekilde zarar görmeleri için tablet bilgisayarlar getirdiler ve
öğrenciler Avrupa standartlarına uyum sağlayamasınlar diye bu tablet
bilgisayarları f klavyeli yaptılar, okul isimlerinden Şehit ve asker
ünvanlarını kaldırıp Şehitlerden ve ordudan rahatsız olduklarını açıkça
gösterdiler, Çanakkale Rehberleri’nden Seyit Onbaşı’yı sildiler, Bursa’da
İstiklal Savaşı Şehit Anıtı’nı kaldırdılar.
Dinimizde Hakikat’in yanında olmayanın hiçbir ibadeti, hayır
ve hasenatı Allah katında kabul olmaz. Bu memlekete en büyük felaketleri
Münafıklar getirir. Çünkü onlar dini siyasete alet edip milletin kendilerine
daha fazla tölerans göstermesine neden olurlar. Güney Afrika’da bir üniversite
Dünya’da 25. sıradayken, Türkiye’deki üniversiteler ilk 500’e giremiyor.
Türkiye, sömürü devlet olmanın ötesinde, işgal edilmek üzere. Önümüzdeki yerel
ve genel seçimlerde son kez oy kullanıyor olabilirsiniz. Türkiye’nin kaderi
sizin elinizde. Oy kullanmadan önce bir kez daha düşünün.
Ermeni Komiteleri “Kürtler bizi salama çevirdi, işimiz
bitince, biz de onları İspanyol salamına çeviricez” diyor. Yahudiler,
milletleri birbirine kırdırıp son kalan milletle savaşarak bu topraklara
tamamen hakim olmayı planlıyor. Bunları herkesin bilmesi gerekir.
Fitne [bid’at, sapıklık, küfür] yayıldığı zaman, hakikati,
doğruyu bilen, [imkanı nispetinde, söz ile, yazı ile, medya = tv, radyo,
gazete, dergi ile] başkalarına [mümkün olan her yere ve herkese] bildirsin,
imkanı var iken [bir engel de yok iken] bildirmezse, Allah’ın, meleklerin ve
tüm insanların laneti onun üzerine olsun. Hadis-i Şerif. Deylemi."
Batıl, Hakkın karşısında mumun ateşin karşısında eridiği
gibi eriyecektir.
Benzersiz İlluminati arşivi
© 2014 Microsoft Koşullar Gizlilik ve tanımlama bilgileri
Geliştiriciler Türkçe
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)