11 Ocak 2015 Pazar

FRANSA, İSRAİL'E BİR CEVAP VEREBİLİR

FRANSA BU SALDIRI KARŞILIĞINDA İSRAİL'E BİR CEVAP VEREBİLİR


BU RESİM FRANSA'DAKİ YÜRÜYÜŞTEN 

Netenyahu korumaları ile yürüyüşe katılan tek lider.

Fransız Gizli Servisinin sıcağı sıcağına intikam almasından korkmuş ki korumaları ile katılmış. Öyle ya İsrail'in radikal İslamcıları var da Fransa'nın yok mu? Yıllarca Cezayir'de Cezayir'li ajanlarına katliamlar yaptırmadı mı? Yani onlarda da epey İslamcı terörist mevcut. İşte Netanyahu bu yüzden tedbirli gitmiş.

Netanyahu'nun bakışları bile saldırıyı "ben yaptırdım" diyor.Tabi görebilene.

Ama Fransa bu saldırının karşılığını İsrail'e verecektir. 

Peki nasıl verebilir?

Filistin'e maddi yardım yapabilir.

Üzerinde Made ın France yazan Esad'ın bir füzesi önümüzdeki günlerde bir İsrail savaş uçağını düşürebilir.

Fransa'da bir kaç MOSSAD ajanı gizlice öldürülebilir ama bunu bizler duymayız.

Tunus'daki İsrail büyükelçiliğine radikal İslamcı bir terör saldırısı olabilir. Cezayir ise fazla aleni olur. Bu ülke bir orta Afrika ülkesi de olabilir.Nijerya, Nijer,Togo gibi. Kenya'da ise Mossad çok güçlü uzak ihtimal.

Ama kesinlikle Avrupa'daki bir Yahudiye karşı yapılmaz çünkü bu İsrail'in işine gelir.

Eğer Fransa İsrail'e silah satışı anlaşması yapmış ise bunu iptal edebilir. Almanya yapıyor mesela.

En büyük ihtimallerden biri ise şu:

Eğer bu saldırıda Fransız Gizli Servislerinin kurum olarak bir işbirliği yok ise kurum içinden MOSSAD ajanları olduğu düşünülerek Fransız gizli servisinden bu ajanları "ihmal" gerekçesi ile temizleme yoluna gidebilirler.  

Bir cevap gelecek ama nasıl? Bekleyip görelim.

NURETTİN YILDIZ HOCA'DAN ÖZÜR DİLERİZ

ALLAH'A ADANMIŞ RUMUZLU TAKİPÇİMİZİN YORUMU HAKLI ÇIKMIŞTIR VE NURETTİN YILDIZ HOCADAN ÖZÜR DİLİYORUZ.HATADAN DÖNDÜREN TAKİPÇİMİZE DE TEŞKKÜR EDİYORUZ. İŞTE YORUMU:

ALLAHA ADANMIŞ:Nureddin yildiz hocami tanirim severim o büyük bir alimdir. Kesinlikle hakkina giriyorsunuz. Hz. Mehdi ye tabi olmak isteyen insan kul hakkina son derece dikkat etmeli...Sosyal Doku Vakfı Onursal Başkanı Nureddin Yıldız, toplam 116 dersten oluşan “Kadın Fıkhı Okulu” üst başlıklı sohbet serisinin “Çocuk Evliliği İstismardır” bölümü, bazı yayın organlarınca tamamen yanlış anlaşılabilecek şekilde cımbızlanarak haber yapılmış ve kamuoyu yanlış bilgilendirilmiştir. Her ne kadar sohbetin devamını izleyenler ve konuyu araştıranlar, gerçeğin tamamen farklı olduğunu görmüş olsa da kamuoyunu doğru bilgilendirmek için bu açıklamayı zaruri görmekteyiz.

Konuyla ilgili sorulan sorular ve cevapları :

Dersin konusu “Çocuk evliliği istismardır”

Soru: Nureddin Yıldız Hoca böyle bir sohbeti neden yapmıştı?

Cevap: İslam tarihinde ve fıkhında bir şekilde yer almış ancak sonradan istismar edilmiş bir çok mesele gibi erken evlilik konusu da istismar edildiği için, günümüz İslam Alimleri bu suiistimale karşı mücadele etmektedirler. Nureddin Yıldız Hocamız da bu mücadeleyi destekleyip diri tutmak için “Çocuk Evliliği İstismardır” başlıklı sohbeti yapmıştır.

Nureddin Yıldız sohbetinde, çocuk istismarını teşhir ve tenkit ediyor

Soru: Nureddin Yıldız Hoca sohbetin bir bölümünde “henüz akil baliğ olmayan kız ya da erkek çocukların evlenmesi fıkhı açıdan caizdir” diyor. Neden?

Cevap: Sohbet iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde durum tespiti, ikinci bölümde ise bu konuda yaşanan suiistimalin teşhir ve tenkiti vardır. Medyada yer alan kısım “durum tespitidir”. Evet, İslam tarihinde ve fıkhında böyle bir durum vardır ve Nureddin Hoca da bunu dile getirmiştir. Ki bu konu dört mezhep alimleri dahil herkes tarafından ortaya konulan ve teşvik edilmeyen fıkhî bir durumdur. Ancak sohbetin ikinci bölümü yani devamında ise bu meselenin nasıl suiistimal edildiği teşhir edilmekte ve tenkit edilmektedir. Maalesef sohbetin devamındaki bu bölüm, çarpıtma amacıyla yapılan haberlerde kesilerek yayınlanmamıştır. Oysa sohbetin amacı zaten bu konuda yaşanan suiistimal ve istismarı tenkit etmektir.

Soru : Sohbetin devamında Nureddin Yıldız Hoca ne demiştir?

Cevap: Sohbetin devamının özeti linki: http://www.youtube.com/watch?v=-Tq4it34TUA

Özet metin:”… Şeriatımız İslam’ın evliliğe ruhsat vermesi, yaş sınırı olmadan küçük çocukların da evliliğine (evlilik akti) izin vermesi ve ya velilerinin onları evlendirebileceğini söylemesi, tavsiye niteliğinde değildir. Aksine kerahetle (tiksinme düzeyinde hoş karşılanmamakla) beraber izin verdiği bir şeydir…”

Muasır alimler, çocuk istismarına karşı harekete geçmiştir

“… Bu hususta dinlediğimiz gibi, Kur’an’ın çok açık bir hükmü var. Hadisi şerifler var. Fukahanın bu konuda ciddi ittifakı var, mezheplere göre farklı denecek bir durum yok.

Ama, muasır ulemamız bu hususu tartışmışlardır, farklı meclislerde. Bu dersi hazırlarken, kimin ne dediğine, muasır derken son elli yıl içinde yazan, çizen, konuşan ulemayı kastediyorum. Ciddi bir şekilde araştırmışlar, çalışmışlar, dikkat çeken bir husus, bu asırda yaşayan ulema bu asrın suiistimallerine dikkat ederek, evliliğe bir alt yaş sınırı getirmenin, ciddi bir şekilde bir fitneyi önleme, laçkalığı önleme olacağını düşünüp ‘uygundur, getirilebilir, bu şeriatın hükmünü değiştirmek değildir. Bilakis çocukların heder edilmelerini, çocukların mal uğruna, şu uğruna ve ya işte, cinsel ihtiraslar uğruna heder edilmelerini engeller’ diye bir tedbir önerisinde bulunmuşlar. Buna bağlı olarak da, halkı Müslüman olan ülkeler fetva aldık diye, böyle bir genelge çıkarmışlardır…”

İnsan kendi doğurduğu çocuğu 8-10 yaşında zifaf odasına nasıl koyar ?!

“…Yani Müslüman insanlar eğer, 7 yaşında 10 yaşında küçücük çocuklarını zifaf odalarına koyuyorlarsa, alimler ve devlet erbabı önce, anaların ve babaların şefkat ve merhametlerinin nereye gittiğini araştıran bir kanun çıkarsınlar o zaman. Kendi doğurduğu çocuğu insan kurda yem eder de, 8 yaşında zifaf odasına nasıl koyar?!..”

“…Şimdi buradaki bu hassasiyeti suiistimal ediyorsa Müslümanlar, babalar sırf 5-10 kuruş elde etmek için, zengin bir damat, zengin bir kayınpeder, yahut ta işte evde yeniden yüzümüz mal görsün biraz, para bizde kalsın gibi, yani 3 kuruşluk dünya menfaatine, doğurduğu kızını feda ediyorsa anneler-babalar, Müslümanlar küçük yaşta çocuk evlenmesi caiz mi, değil miden önce ‘bunlar ana mı? bunlar baba mı’ diye soru sormalıdırlar.

Bunlar baba mı bunlar ana mı? bunların hepsi zindanlara alınsın teklifine de sıcak bakarız.

Önce halledilmesi gereken budur. Çocuğunun üzerinden para kazanıyor olduktan sonra bir Müslüman, bunları konuşmaya gerek yok artık. O zaman bu iş bitti! Çocuğunun üzerinden para kazanan bir anne-babadan her şey beklenir demektir…”

“… Bunlar baba mı? Bunlar ana mı? ‘Bunların hepsi müşahede altına alınsın, zindanlara alınsın’ diye bir teklife de sıcak bakarız. Bu kadar evladına merhametsiz olan, evladının üzerinden servet kurmaya çalışan bir insanı da, nasıl Müslüman olarak, sen Müslümanların camisine geliyorsun diye tenkit ederiz herhalde.

*

Kolay anlaşılması için soru ve cevap şeklinde özetlediğimiz bu açıklamamızı; konuyla ilgili haber yapan ya da konuyla ilgili bizden bilgi isteyen basın-yayın kuruluşlarına göndermekteyiz. Bizim görevimiz yanlış anlaşılmaların önüne geçmek, din gibi hayati bir meselede kamuoyunu doğru bilgilendirmektir.

Bilindiği üzere daha öncede medyada benzer haberler çıkmış ve Nureddin Yıldız Hocamızın sözleri çarpıtılmıştı. Medyada yer alan her çarpıtmaya, art niyetli her habere karşı bir basın açıklaması ile cevap verecek imkan ve zamanımızın olmadığını bildirir, medyada sürekli gündem olmak gibi bir düşünceden de Allah’a sığınırız. Hatırlatmak isteriz ki Nureddin Yıldız Hocamızın bu sözleri daha önce, muhtelif zamanlarda yapılan sohbet ve derslerinden kesilerek gündeme getirilmiştir.

Bize düşen, yanlış anlaşılmaların önüne geçmek için bu açıklamayı siz değerli basın mensuplarına ulaştırmaktır.

Gayret bizden yardım Allah’tandır.

SOSYAL DOKU VAKFI


NURETTİN YILDIZ




"6 yaşında kız çocuğu evlendirilebilir" diyor. Daha önce de kutlu doğum haftası kutlamalarına karşı çıkmıştı. Ve anne sütü bankası kurulması projesini "ZİNA" olarak değerlendirmişti.

Bu adam alim olmaya çalışan ama İslamı asla anlayamamış sıradan bir adamdır.(Aslında yobazdır)

Fanatik AKP'li ve fanatik Esad düşmanı. Ne var bunda? Bunda bir şey yok tabi.

Ama Suriye'deki muhaliflerden Ahraru Şam Örgütünün liderleriyle yaptığı toplantılar var. Destek veriyor yani. Dünya gerçeklerinden, Ortadoğu'da yaşanan olaylardan haberi olmayan ama hararetli taraf olan biri. Suriye muhalefetini İsrail destekledi, bu da destekliyor. Alim ya!

Geçelim esas mevzuya:

6 yaşındaki kız çocuğu evlendirilebilir derken delili de şu: "Kuran'da 6 yaşındaki kız çocuğunu evlendirmeyin diye bir ayet yok" diyor.

Alim müsveddesi! Kuran'da 6 yaşındaki kız çocuğunu evlendirebilirsiniz diye ayet VAR MI?
Allah'tan korkmaz adam! Kuran'da çocukları evlendirin diye ayet var mı? Yaşı kaç olursa olsun böyle bir ayet yok. (YOK)

Sadece yetimlerle ilgili bir ayet var ve "Size emanet olan o yetimler büluğ çağına erinceye kadar onların mallarına sahip çıkın" anlamındadır.Mallarına, canlarına, namuslarına her türlü haklarına sahip çıkılacaktır ve karşılığında da sevap kazanılacaktır. Bu ayetteki esas unsur ise büluğ çağlarıdır. Yani ergenlik çağına kadar tüm çocukların haklarının korunacağına emsal teşkil etmektedir. Çünkü tüm çocuklar ebeveynlerine Allah'ın CC emanetidir.

Efendim bu konuda doğrudan bir ayet yok ama asrı saadette uygulamalar var. Mesela Hz.Peygamber SAS Efendimiz de Hz.Ayşe Annemiz ile evlendiğinde annemiz çocuk yaştaymış. Evlilik başka şey zifaf başka şeydir.O tarihte Hz.Peygamber SAS Efendimizin yanında mıydınız ki mahremi ile ilgili hayatını örnek gösteriyorsunuz? Her kim Hz.Peygamber SAS Efendimizin mahremi ile ilgili örnek verirse şerefsizin önde gidenidir vesselam.(Alemlere rahmet yanlış yapar mı,böyle bir şeyi nasıl düşünürsünüz?)

Hz.Peygamber SAS Efendimiz 25 yaşında iken 40 yaşında olan Hz.Hatice Annemiz ile evlenmiş ve o vefat edinceye kadar da evlenmemiştir.Yedi tane çocuğunun altı tanesi (AS) Hz.Hatice annemizden olmuş yedincisi Hz.İbrahim AS ise Mariye'den doğmuştur. Diğer eşlerinin hiçbirisinden çocuğu yoktur.
Hz.Peygamber SAS Efendimiz nefsani duygularla değil nüfusunu, çevresini genişletmek için evlilikler yapmıştır.Arap kültürü de bu şekildeydi..

Kaldı ki Hz.Ayşe Annemizin Hz.Peygamber SAS Efendimiz ile evlendiğinde kaç yaşında olduğu hakkında mutabakat yoktur.İhtilaf vardır.Bu bir.

İkincisi: O devir cahiliye devrinden aydınlanma devrine geçiş devridir. İçki bile birden bile yasaklanmamıştır.Yavaş yavaş haram edilmiştir.

Evlilik konusuna gelince önce cahiliye devrine bakmak lazımdır.

Araplar cahiliye devrinde kadına hiç mi hiç değer vermiyorlar ve yeni doğan çocuklarını kız olursa diri diri toprağa gömüyorlardı. Çocuk yaşta kızlar sahipsiz kalıyor, Muta nikahı ile ya da hiç nikahsız erkekler arasında dolaşıyordu. Bugün olsa bu tip insanlara ne denir? Kaldı ki her erkeğin bir çok eşi bir çok da cariyesi vardı.Bugün bu cariyenin karşılığı nedir? Onu da açıklayıver. 

Ebeveynler de çocuklarını bu durumdan kurtarmak için çocuk yaşta da olsa bir erkeğin himayesine veriyorlardı.

İşte İslam böyle bir ortamda geldi.

Bu çocuklara sahip çıkarak ilk önce öldürülmelerini yasakladı. Sonra nikahsız yaşamalarına engel oldu. Çocuk yaşta evlenmelerine ise zamanla engel oldu.

Siz kimi örnek alıyorsunuz? İslam'ı mı yoksa İslam öncesi her türlü pisliğe bulaşmış Arapların cahiliye dönemi adetlerini mi? 

Böyle düşünen alim müsveddelerine şu soru sorulmalı: "Sen altı yaşındaki kız çocuğunu kendin gibi bir kazmaya verir misin?" demeli.

İslam hem nakil hem de akıl dinidir.
Bunlar alim falan değildir İslam'a en büyük zararı veren İslam düşmanlarıdır.

Geçelim ikinci konuya:

Kutlu doğum haftası kutlamalarına karşı çıkıyor. Oysa Kuran-ı Kerim'de Allahu Zülcelal Hz.Peygamber SAS Efendimiz için "Biz seni alemlere rahmet olarak gönderdik" buyuruyor. Yine "Biz seni bir müjdeci ve bir korkutucu" olarak gönderdik buyuruyor CC.

Alemlere rahmet; hepimize rahmet olarak gelenin (ASM) geldiği günü niçin kutlamayalım? Biz kutlarız sen kutlama.

Diğer konu da çok ilginç yani:

Anne Sütü bankası diye bir proje vardı. Buna Zinadır diyor. Yani şunu demek istiyor:
Bir bebek anne sütü bankasından süt içerse ve bir gün sütünü içtiği kişi ile evlenirse ZİNA olur diyor. 

Burada da şu soruyu sormak lazım:

Bir süt anne var ve bir bebeği emziriyor. Bu süt annedir bunda hiç ihtilaf yok.

İkinci bir anne ise sütünü kendisi çıkarıyor ve bebeğe memesini göstermeden biberondan içiriyor.

Üçüncü süt anne ise sütü olduğunu sanıyor bebeği emziriyor ama sütü yok, bebek süt içemiyor.

Soru şu: İkinci mi süt anne olur yoksa üçüncü mü? Haydi bakalım alim efendi cevap veriver.

YAZIYI TAMAMEN KALDIRACAKTIK AMA YAYINLANDIĞI İÇİN VE ÖZÜR GEREKTİRDİĞİNDEN TAMAMINI BIRAKTIK.