10 Aralık 2015 Perşembe

MUSUL HAREKATI

TÜRKİYE'NİN MUSUL POLİTİKASI NE OLMALI?




SOSYAL MEDYADA "TÜRKİYE MUSUL'A GİRMELİ Mİ" DİYE SORULUYOR.

GÖREVİMİZİ BURADAN YAPALIM İNŞALLAH.

GİRMEMELİ ÇÜNKÜ...

Hadis yorumlarına göre 3.Dünya Savaşının ilk bölgesel muharebeleri olan Karkısa Savaşı ile Suriye'nin işgali savaşları aynı anda başlayacak ve işte bu Musul operasyonları nedeniyle çıkacak.

Karkısa Savaşı'nın başlangıcı Musul operasyonudur. Musul'a operasyonu kim yaparsa yapsın savaş çıkacaktır.

Hadis yorumlarına göre Karkısa Savaşı Mervaniler ile Abbasoğulları arasında olacak. Mervaniler Barzani yönetimindeki Kürtlerdir. Abbasoğulları ise Irak Hükumetidir. Yani savaş Irak Ordusu ile Peşmerge arasında olacak. 

Tabi Irak Ordusuna İranlı subaylar komuta ederken Peşmergeye de ABD'li subaylar komuta edecek.

Eğer Türkiye Musul operasyonunun içinde yer alırsa tarafı Barzani ve ABD olacağı için Peşmergeye subaylarımızın komuta etmesi söz konusu olacak yani ABD bizden bunu isteyecektir.

Böyle bir oyuna asla gelmemeliyiz çünkü Karkısa Savaşını Rusya'nın desteklediği ve İranlı subayların komuta ettiği Irak Ordusu kazanacaktır. Rusya ve İran cephesinin 3.Dünya Savaşında kazanacakları belki de tek muharebe bu Karkısa Savaşıdır.Diğerlerini kaybedecekler.

STRATEJİK OLARAK İSE...

Mahir Kaynak Hocamız (Allah CC rahmet eylesin) yıllar önce BOP'u anlatırken ABD'de Ulus Devlet ile Küreselcilerin iki farklı BOP planı olduğunu açıklamıştı.

"Ulus Devletçi kanat, bölgedeki tüm Kürtlerin birleştirilerek Türkiye'ye bağlanmasını ve Rusya'nın bölgeye inme planlarına karşı güçlü bir Türkiye çıkarılmasını istiyor" demişti.

"Küreselci kanat ise Siyonistlerin büyük İsrail planlarını uyguluyor" diye açıklamıştı.

Ve vardığı nihai kanaat da Türkiye'nin ABD tarafından güçlendirileceği şeklinde olmuştu.

Görüldüğü gibi ABD'de iki kanat var.Biri tam manasıyla Türkiye dostu iken, öteki tam manasıyla Türkiye düşmanı.

ABD işte bu yüzden ikircikli bir tavır alıyor.Bir nalına bir mıhına.

ABD'nin bu ikircikli politikalarından etkilenen AKP de Ortadoğu politikalarında ülkeyi şimdiki hale işte bu yüzden getirdi.Yoksa AKP'nin dış politikaları ABD'den bağımsız değildi.

Türkiye'nin peşmergeyi eğitmek için Irak'da askeri birlik bulundurması kendi politikası değil ABD ile birlikte izlenen bir politikanın sonucudur. Ama bu iş Karkısa Savaşında Peşmergeye Kahraman Subaylarımızın komuta etmesine kadar gitmemelidir. ABD subayları gelsin, kendileri komuta etsinler peşmergeye.

Çünkü IŞİD bahanedir.

ABD'nin Yahudi kanadı Musul ve Kerkük'ü Işid'den alıp Barzani'ye verip sonunda da Barzaniyi İsrail'e bağlama amacındadırlar.

Diğer kanat ise Türkiye'ye bağlama arzusundadır ama orada ne Kerkük kalacak ne de Musul.

Musul'dan IŞİD çıkarıldığı anda Irak Ordusu Barzani'ye saldıracaktır.O kadar nettir bu olay çünkü bunu İran ve Rusya isteyecektir.

ABD, Türkiye ile Musul'a operasyon yapmak istiyor olabilir ama kim istemiyor ki? Herkes istiyor.

Irak, İran,Rusya istiyor.Onlar da Musul operasyonu yapmak istiyor.Hatta ABD'ye Türkiye çekilsin birlikte yapalım diyen bir batı dünyası var.Yani istemeyen yok. İlk yapana da herkes düşman olacak.

Önceki yazılarımızda yazmıştık.Türkiye; Suriye ve Irak'da ABD ile birlikte hareket etmeli ve kendi başına yani ABD'siz bir savaşa asla girmemelidir. Ama buraya dikkat! ABD ile birlikte hareket ederken de fazla ileri gitmemelidir.Yani ABD'nin kara ordusu olmamalıyız. Çünkü bu savaşlar dizisinde yok olacak olanlar hava orduları, deniz orduları değil kara ordularıdır. (Yani en çok can kaybı karada olur) En çok zararı onlar görecekler.Türkiye ABD'nin yanında askeri anlamda sembolik olarak, siyasi anlamda ise noksansız olarak yer almalıdır.

Bunun sebebi şudur: (Yani ABD'siz olmuyor mu diyenler olabilir)

ABD'siz olmaz çünkü; Rusya Türkiye'nin doğusunu işgal edecek. Ermenistan'da bulunan orduları Amik Ovasına kadar inecekler. Bu savaşta ABD ile birlikte olacağımız hadis yorumlarında yazmaktadır ve bizim için de hayati derece de önemlidir. Bu savaşı ABD ile birlikte kazanacağız.

ABD olmadan Rusya'yı yenemez miyiz? İnşallah yine yeneriz ama bedeli çok ama çok ağır olabilir. Naçizane görüşümüz yüz milyon Türk Şehid olabilir. O nedenle en az kayıpla zafere ulaşmak en doğru yoldur.

Bir varsayım:
Eğer 1918 yılında önderimiz Atatürk'ün emrinde eğitimli ve donanımlı yüz bin kişilik bir ordu olsaydı bırakınız Musul'u Kerkük'ü Mekke'yi Medine'yi bile işgalcilere bırakmazdı. Ama yoktu.Ordu hiç yoktu.Sivil halk ile Yunanı attı ve Fransız ve İngiliz'in gözünü korkutup anlaşma ile bu cennet vatanı kurabildi.Bazı Atatürk düşmanı körlerin göremediği acı gerçek budur.Bu devlet ordusuz kurulmuştur.

Devam...

Kurtlar vadisinin son bölümünde Polat Alemdar Yasin'e Siyah Sancak apoletlerinin takılmasını emretti. Yani bu güne kadar gizliden hareket eden Siyah Sancaklılar; Siyah Sancaklarıyla çıkacaklar. İnşallah.Ama nereden biliyor musunuz? Ta Afganistan'dan.İnşallah.

Çünkü madem ki bütün dünya IŞİD ile savaşmak için buraya geliyor, o halde karşılarında duracak en güçlü ordu da IŞİD'in yöntemleriyle savaşan yani GAYRİ NİZAMİ birliklerle oluşturulabilir.O da işte o Siyah Sancaklılardır. Gerçek Siyah Sancaklılar. IŞİD'den bin defa güçlü.İnşallah.


Devam...

Kıbrıs Rum Yönetimi adada bir Rus üssünün kurulması için Rusya'yı davet etti.Rusya da zaten aşırı istekliydi ve üs kurulacak. İşte bu üs ABD'deki ikircikliği bitirecek.Yani Siyonistler çenelerini kapatacaklar.Çünkü Kıbrıs'ın Rus'un eline geçmesine dünyada kimse razı olmaz. Avrupa ve ABD bu olaydan sonra topyekun NATO konseptinde Türkiye'nin yanında olacaklar. Ve işte bizim sembolik olarak değil aslen mücadele edeceğimiz savaş da o zaman çıkacak. Ve çıkmalı.Ve Yunanı silip Rus'u Avrupa'da püskürtmeliyiz. Müjdedir İnşallah.

Kıbrıs'da Rus uçakları uçmaya başladığında Kıbrıs'daki Rumlar da rahat durmayacaktır. Kıbrıs'daki birliklerimiz hazırlıklı olsunlar İnşallah. Ve dahi Kıbrıs'a ABD ile birlikte bir üs kurabiliriz. Bu üs için Geçitkale hazır bir üsdür. Hemen kurulmalı İnşallah.

Rusların Kıbrıs'da üs kurmak için ilk hareketleri Rum kesimine bir savaş gemisi göndermek olacaktır.Ya Akdeniz'dekilerden birini ya da boğazdan bir başkasını göndereceklerdir.Bu gemi giderse üs inşaatı başlıyor demektir. 

Ya da doğrudan Rus uçakları Rum kesimine inebilir. Havaalanı çok orada.
  
Üs konusuna Ulusalcılardan şiddetli itirazlar var.Bağımsızlık adına. 3.Dünya Savaşı öncesi bu yargı tamamen yanlış.

Çünkü işte Musul örneği...

Musul IŞİD'in işgali altında ve bu savaş sebebi.
Musul'u Barzani alırsa ne olacak? Bu da savaş sebebi.
Irak Ordusu alırsa bu da savaş sebebi.

Yani Musul operasyonunu kim yaparsa yapsın, Musul'u kim alırsa alsın bu savaş sebebidir.VE SAVAŞ ÇIKACAKTIR.  

"ABD VE RUSYA ANLAŞTI, HEDEFLERİ TÜRKİYE" DİYORLAR.

Bu doğru değil. Kaldı ki...
ABD ve Rusya anlaşsa bile Türkiye'yi bölseler ve Kürt Devleti kursalar bile Türkiye bölündüğü anda yine birbirleriyle savaşacaklardır. Rusya Akdeniz'den çıkmak istemeyecek ABD de Akdeniz'de olmasını asla istemeyecek ve savaşacaklardır. SAVAŞ KAÇINILMAZ.

VE ŞİMDİKİ DÜNYADA DA HİÇ KİMSE BÜTÜN DÜNYAYA TEK BAŞINA MEYDAN OKUYAMAZ. OLAY BU KADAR BASİTTİR.

Yazdıklarımız tamamen bize ait tahminlerden oluşmaktadır.Yanlışlarımızdan Allah'a sığınırız. Her şeyin en doğrusunu sadece ALLAH CC bilir.

KADİR MISIROĞLU KİMDİR


TÜRKİYE'DEKİ CEMAATLARIN VE TARİKATLARIN EKSERİYETİNİN 
ATATÜRK VE CUMHURİYET DÜŞMANLIĞI YAPARKEN REFERANS ALDIĞI, VE MÜRİDLERİNE KADİR MISIROĞLU'NUN KİTAPLARINI OKUMALARINI TELKİN ETTİĞİ 
KADİR MISIROĞLU KİMDİR:




5 Aralık 2015 Cumartesi

YEMEN ORDUSU CİZAN VE NECRAN'I KUŞATTI

YEMEN ORDUSU, SUUDİ ARABİSTAN'IN YEMEN SINIRINDA BULUNAN İKİ KENTİNİ KUŞATTI.




Kuşatılan kentler Cizan ve Necran.

Yemen kuvvetlerinin komutanı, iki Suud şehrini de kuşattıklarını ve şehirlere girmek için emir beklediklerini açıkladı. 

Eğer bu iki Suud şehri Yemen güçlerinin eline geçerse Suudi Arabistan'da beklediğimiz ayaklanma çıkmak üzere demektir.

Geçen hafta da Yemen güçleri iki bin civarında Suud askeri öldürmüşler ve yirmiye yakın zırhlı araç imha etmişlerdi.

Suud ise havadan bombalamaya devam ediyor. Ayrıca bazı Yemen bölgelerine de zırhlı birliklerle sınır geçişleri yapıyor. Geçen haftaki imha da böyle bir geçiş esnasında olmuştu.

Açık yazalım. Mekke Kıblemiz. Yüzümüzü sürdüğümüz Kabe orada.

Ama Vehhabi rejimi zalim ve hadis yorumlarında Hz.Mehdi AS ilk olarak Vehhabilerle savaşacak diye geçiyor.


İşte o nedenle Suud'daki ayaklanmayı üzüntüyle değil heyecanla bekliyoruz. Zira o ayaklanmanın başına Hz.Mehdi AS geçecek İnşallah.Bu olay Hadislerde açıkça yazıyor.

MUSUL VE AZERBAYCAN

MUSUL'A GÖNDERİLEN ASKERİ BİRLİK





Peşmergeyi eğitmek için Musul'da bulunan askeri birliğimizin nöbet değişimi kapsamında değiştirilmesi üzerine Irak Dış İşleri Bakanlığı Elçimizi çağırıp "Derhal Irak'daki birliklerimizi çekmemizi" istedi. 

O birlikler Irak'da zaten vardı ve nöbet değişimi kapsamında orada bulunanlar getirildi, yerlerine yeni birlik gitti. Giden birliğin daha büyük olduğu da basında yer aldı.

"Kürtlerin 3.Dünya Savaşındaki Durumu" başlıklı bir önceki yazımızda Barzani'nin Türkiye ile birlikte ABD'nin yanında yer alacağını ifade etmiştik. 

Rusya ve İran'ın Kasım Süleymani ile Barzani'ye telkin ve tekliflerde bulunduğunu ama Barzani'nin ABD'nin emrinde olduğunu ve savaşta ABD'nin yanında yer alacağını söylemiştik.

Gönderilen askeri birlik için ABD; "Bilgimiz var, bize söylendi ama koalisyonun IŞİD ile mücadelesiyle ilgili değil" diye açıklama yaptı. 

Uçağın düşürülmesi olayında da benzer bir açıklama gelmişti. Yani doğuracağı sonuç açısından bir benzerlik vardı.Orada da "Türkiye haklı ama Rusya ile Türkiye arasındaki bir olay" demek istemişlerdi. 

Yani ABD bölgede Türkiye ile birlikte yaptığı veya sorumluluğu sadece Türkiye'ye değil her iki ülkeye de ait olan olaylarda İNİSİYATİF ALMAKTAN KAÇIYOR. BUNA DİKKAT ETMELİ VE İNİSİYATİF ALMA KONUSUNDA ABD'NİN ELİNİ TAŞIN ALTINA SOKMALIYIZ. Sahtekarlığın alemi yok. 

Askeri birliğimiz orada ABD ve NATO konsepti kapsamında bulunuyor. ABD'ye rağmen değil.Zira Musul'un İran topraklarındaki tam karşısında da İran ve Rus birlikleri konuşlanmış durumda.

Rusya'nın desteği ile ve İran'lı subayların komutasında Irak ordusunun Musul'a operasyonu yaklaşıyor olmalı ki Musul öncelikli hale geliyor.

Önceki yazılarımızda yazmıştık. Musul Operasyonu denilen olay Hadis yorumlarında anlatılan Karkısa Savaşı'nı başlatacak olaydır. 

Bu savaşı Rusya'nın desteklediği ve İranlı subayların komuta ettiği Irak Ordusu kazanacak. O nedenle Türkiye, Musul Operasyonlarında sembolik olarak yer alsa da ihtiyatlı olmalı ve asıl unsur olarak yani İNİSİYATİFİ ÜSTLENEREK YER ALMAMALI.





AZERBAYCAN'IN PETROL KUYUSUNDA YANGIN ÇIKTI

Bundan sonra canımız Azerbaycan da tam manasıyla casuslar savaşı yaşanacak. Bu olay FSB kaynaklı olabilir. Azerbaycan'a petrol ve doğalgaz ve transit geçiş alternatifleri sunmasından dolayı FSB operasyonları yapılabilir.

Rus gizli Servisinin KGB'den beri tüm BDT'da çok güçlü olduğu bilinmektedir. Türkiye mevcut yangın için Azerbaycan'a yardım etmeli ve bundan sonra olabilecek olaylara karşı da etkili yangın söndürme donanımları temin edilmelidir.

Hadis yorumlarında 3.Dünya Savaşının cephelerinden birinin Azerbaycan- Ermenistan cephesi olduğu ve Ermenistan'ın köye döneceği geçmektedir. Daha şimdiden sınır güvenliğinde ve Karabağ'da çok ama çok dikkatli olunmalıdır.

***

KARİZMA

Türkiye gibi bölgesel bir devletin Rusya gibi dünyanın süper gücü olan bir devlete ait uçağı düşürmesiyle karizması çizilen Putin'in vereceği cevap; Türkiye'den daha güçsüz bir devlet ile intikam almak olabilir.

Bu nedenle Ege'de Yunan uçakları, uçaklarımıza ateş edebilir. Kahraman pilotlarımız çok dikkatli olsunlar İnşallah.

Osman Paşamızın tabiriyle "Bize bir kurşun atana, beş kurşun atalım" İnşallah. 

4 Aralık 2015 Cuma

3.DÜNYA SAVAŞINDA KÜRTLERİN DURUMU

HADİS YORUMLARI IŞIĞINDA 3.DÜNYA SAVAŞINDA KÜRTLERİN DURUMU




Hadis yorumlarına göre Kürtler 3.Dünya Savaşında ikiye bölünecekler.Bir kısmı Rusya'nın, bir kısmı da ABD'nin yanında olacak. 

İran'daki Kürtler, İran ile birlikte Rusya'nın yanında olacaklar.Irak'takiler Barzani'nin etrafında toplanacak (Zaten toplandılar) ve ABD'nin yanında olacaklar. Suriye'deki Kürtler ikiye ayrılacak. PYD ve etrafındakiler Rusya'nın yanında olurlarken diğerleri Barzani'nin yanına kayacak ve ABD'nin yanında olacaklar.

Türkiye'deki Kürtler de ikiye ayrılacak. Çok küçük bir grup (ki bunlar PKK ve yandaşlarıdır) Rusya'nın yanında yer alırken kahır çoğunluk Türkiye ile birlikte ABD'nin yanında yer alacaklar. Bunu Bediüzzaman açıkça ifade etmiştir. Türkiye Kürtleri Türkiye'nin yanında olacak.

Bölünmenin sebebi ise şudur:

ABD, Kürtleri Barzani'nin etrafında birleştirmek ve hepsini birden yanına almak istedi. Rusya ve İran da buna karşılık aynı şeyi kendileri için istediler.

ABD, Barzani'yi yanına aldı.Öteden beri Barzani ABD'nin emrinde. İran, Kasım Süleymani'yi göndererek Barzani grubu ile defalarca görüşmeler yaptı. IŞİD'e karşı onlara taktikler verdi, silah yardımları iletti ama Barzani'yi saflarına çekemediler. Sonra PYD ve PKK'ya el attılar ve ABD'den tam olarak koparmasalar da koparma noktasına geldiler. ABD PYD ile Barzani'yi yeniden bir araya getirmek için girişimler yaptı ama başaramadı. Yani şu an saflar belli gibi.

Hadis yorumlarında Kürtler Mervaniler olarak geçmektedir. Rivayetlerde Kürtlerin Süfyan ile savaşacakları da geçer, Hz.Mehdi AS ile savaşacakları da geçmektedir. Bunun nedeni de işte bu bölünmedir.

Türkiye'de yaşayan Kürtler canımız ciğerimizdir. Bu yazı o manada yanlış anlaşılmasın. Türkler de bölünecekler ve Türklerin de bir kısmı Süfyan'a karşı savaşırken, diğer kısmı da Hz.Mehdi AS'ın savaştığı cephede bulunacaklar.Yani Süfyanın cephesinde olacaklar. Şu kadar ki o cephede bulunanlar da savaş içinde Hz.Mehdi AS'ın ordusu ile karşı karşıya gelecek konumda olmayacaklar.Çünkü hadis yorumlarında Türklerin Hz.Mehdi AS ile savaşacağına dair her hangi bir rivayet yoktur. Bu ayrı bir yazı konusu.

Ancak İran'ın durumu bu konuyu da açıklayıcı bir durumdur. İran ABD ve NATO ile savaşırsa Türkiye de NATO üyesi olduğu için İran'ın karşı cephesinde bulunmuş olur. Ama hadis yorumlarına
göre Türkiye ile İran arasında savaş olmayacak. Tam açıklandı İnşallah.

RUSYA'NIN NATO'YU BÖLME PLANI

RUSYA, YUNANİSTAN'I KULLANARAK NATO'YU BÖLMEYİ DENEYECEK




Yunanistan ile Türkiye arasında çıkacak bir gerilim Fransa ve Almanya'nın Yunanistan safında olmasına neden olur. Almanya ve Fransa ise Avrupa demektir. Böyle bir gerilim NATO'da çok büyük çatlaklara neden olabilir. Avrupa'da Almanya ve Fransa'nın arkasından gitmeyecek İspanya, Portekiz ve İtalya'nın dışında çok az devlet var. 

Bu nedenle Rusya illa ki bir Türk-Yunan gerilimini başlatmak isteyecektir. Peki bunu nasıl yapabilir?

Madem ki Türk Hava Sahasını ihlal eden uçak düşürülüyor o halde bir Yunan uçağı da ihlal etsin diyebilirler.

Ya da Ege'deki adalardan bir veya bir kaçını daha işgal ettirebilirler.(Zaten on altı adanın gayri meşru ve Türkiye'nin iyi niyeti suistimal edilerek ve çaktırmadan işgal edildiği iddia ediliyor.) Devamı gelebilir.

Ege'de savaş uçakları veya savaş gemileri arasında bir dalaş tezgahlanabilir.

Rusya bunları nasıl yaptırabilir? Yani Yunanistan niçin yapar?

Ruslar Yunanlıları "Türkiye ile savaşın demiyoruz, biraz psikolojik gerilim yaratın istiyoruz, en kötü ihtimalde bile yanınızdayız" diyerek karşılığında da S300, S400 gibi füzeler, savaş gemileri veya savaş uçakları vermeyi ya da ekonomik vaatlerle ve Yunanistan'ın Güney Kıbrıs'taki petrol ve doğalgaz faaliyetlerine destek vererek kandırabilirler.

Başlangıçta işin nereye varacağını kestiremeyen Yunanistan bu vaatlere kanabilir. Hatta NATO'daki bazı ülkeler bile işin ne anlama geldiğini sonradan öğrenecek kadar gafil kalabilirler.

Bir kısmı "Yunanistan haklı" derken diğer kısmı da NATO içi bir meseledir ve bizim taraf olduğumuz bir  konu değildir" diyebilirler. Gerilimin artması ile Rusya'nın deşifre olması NATO'yu yeniden uyandırabilir. 

Rusya'nın vaatleri gizli olacağı için gerilimin içinde olduğu da önceden anlaşılamaz ve sonra ortaya çıkar. Yani bunlar olabilir.

***

Doğu Akdeniz'de şu an savaş gemileri yığılması had safhadadır.Ve gerilim her gün daha da artmaktadır. Batı parlamentolarından hergün IŞİD'e karşı savaş kararları çıkmaktadır. Kararı alan Ortadoğu'ya geliyor. 

Bütün dünya IŞİD'e düşman, IŞİD'e savaş açıyor da bu IŞİD'in dostu kimse nedense bir türlü ortaya çıkmıyor. Gerçekte IŞİD; ABD,İngiliz ve İsrail kuklası bir terör örgütü ve onlara hizmet ediyor.

ABD,İngiliz ve İsrail IŞİD'i bahane ederek Esad'ı devirmeye çalışırken; Rusya ve İran da IŞİD'i bahane ederek Esad'ı kurtarmaya çalışıyor.Gerçek bu.

Hadis yorumlarında geçen "Zilhicce'de savaş konuşmaları" ifadesi ile sıcak savaş öncesi yapılacak "Psikolojik Savaş" kastediliyor. 

O, "psikolojik savaş da" şu an başlamış durumda ve tam gaz devam ediyor. Herkes birbirini suçluyor.

Erdoğan: "IŞİD'i Esed destekliyor."
Esad: "IŞİD'i Erdoğan destekliyor."
Putin:" IŞİD'i destekleyen G20 ülkeleri var" diyor. (ABD,İngiltere,Türkiye ve Suud'u kastediyor.Daha önce açıklamışlardı.) 
ABD: "IŞİD'e karşı koalisyona herkes katılmalı, IŞİD sadece hava operasyonları ile yenilemez, aynı zamanda kara operasyonları da şart" diyor.
ABD: "Geçiş süreciyle sınırlı olmak üzere Esad iktidarda kalabilir ve IŞİD'e karşı savaşta kara gücü olarak kullanılabilir" diyor.

Sekiz milyar insan seyrediyor ve "Tüm dünya IŞİD'e savaş açtı" diyor.

Bakalım gerçekten tüm dünya IŞİD'e mi savaş açtı yoksa Ortadoğu'ya bir birlerini yemek için mi geliyorlar göreceğiz.

Hadis yorumlarına göre birbirlerini yemek için geliyorlar.

Türkiye, şu an Doğu Akdeniz'de ve Suriye'de ve hatta Irak'ta sembolik olarak yer almalı ama ana unsurlarını asla ileri sürmemelidir.Çünkü orada olacak savaş tek bir ülkenin kazanacağı bir savaş olmayacak, belki de herkes kaybedecektir.İsrail'in de izlediği politika budur. Girmeyecek, kenardan izleyecek. Sadece provokasyonlar da en önde olacak.İsrail'in politikası kendi açısından doğrudur.

Bizi bekleyen ve mutlaka kazanmamız gereken ilk savaş Yunan harbidir.

Eğer Yunanistan ile (Rusya'nın kışkırtmasıyla) gerilim başlarsa yazdıklarımız da bir bir çıkacaktır. Allahu Alem. 

Bir sonraki yazı "3.Dünya Savaşında Kürtlerin Durumu" başlıklı olacak.

3 Aralık 2015 Perşembe

BİZ DEĞİL HADİS YORUMLARI HAKLI ÇIKTI

HADİS YORUMLARI YİNE HAKLI ÇIKTI


Bediüzzaman "Haklı çıktım" demeyi "İNSAFSIZLIK" olarak tanımlıyor. O nedenle sitemizdeki yazıların haklı çıkması durumu asla bize ait değil hadis yorumlarına ait bir haklı çıkmadır. Zaten hadis yorumlarını ve güncel analizleri paylaşıyoruz.Aksini iddia etmekten Allah'a CC sığınırız.

İşte hadis yorumlarının haklı çıktığı yeni bir olay:




YUNANİSTAN UÇAK DÜŞÜRME OLAYINDA "RUSYA'NIN TARAFINDA YER ALDIĞINI" AÇIKLADI.

Yunanistan NATO ülkesi olmasına rağmen Türkiye'nin değil Rusya'nın yanında yer aldığını açıklamış oldu.

Önceki yazılarımızda açıklamaya çalıştığımız hadis yorumlarında ahir zamanda Yunanistan'ın Rusya ile birlik olacağını ve TÜRK-RUS Savaşından önce TÜRK-YUNAN harbinin yaşanacağını ifade etmiştik.

Yunan Harbinin başlayacağı an hadis yorumlarına göre Türkiye'nin Suriye'ye giriş yaptığı andır. O andan itibaren Yunanlılar azacak ve Türkler Suriye'den ADAYA DÖNMEK ZORUNDA KALACAKLAR.

Dönülecek ada KIBRIS olduğuna göre Suriye operasyonundan önce KIBRIS'da aleyhimize bazı gelişmeler ortaya çıkması veya temellerinin atılması mümkün.Zaten şu andaki Kıbrıs yönetimi de TÜRK MÜ, RUM MU belli değil.

Yine daha önce yazdığımız bir konuda şuydu:

TÜRK - YUNAN Savaşının nedeni ile TÜRKİYE'nin 1974 de yapmış olduğu Kıbrıs Barış Harekatı'nın nedenleri arasında benzerlik var demiştik. O da gerçekleşiyor Allahu Alem.

Yani TÜRK-YUNAN Harbinde ABD, Türkiye'nin yanında olacak. 

Sitemizi yeni takibe başlayanlar şöyle düşünebilir:

"Ama ABD, 1974'de Türkiye'nin yanında değildi.Bize ambargo koydu. Bu nasıl benzerlik" diyebilirler.

Hayır öyle değil. 
ABD, 1974 Barış Harekatında da Türkiye'nin yanındaydı ama Yunanlılar ABD düşmanı olmasınlar, NATO'ya gönül rızası ile girsinler diye ABD, harekat sonrası aslında bu harekata karşıymış gibi Türkiye'ye ambargo koydu. Bu göstermelik bir tavırdı ve yalandı.

Kıbrıs Barış Harekatının esas sebebi Yunanistan'da cuntacı albaylar tarafından yapılan komünist darbeydi.Cuntacı albaylar SSCB'nin en güçlü olduğu bir dönemde bu darbeyi yapmışlar ve NATO üyesi de olmayan Yunanistan'ı Demirperde'ye itmişlerdi. Harekat bu girişimi engelledi ve Yunanistan'ın NATO'ya üye olmasıyla sonuçlandı.

Ama buradan şu da anlaşılmasın:
Kıbrıs Barış Harekatı hiç kimsenin desteği olmadan kendi hür irademizle yaptığımız ve kazandığımız bir zaferdir. ABD falan desteklememiştir tam tersine Türk Ordusunun adaya gitmesini istemişler ama bunu yapabilmek için de CIA ve MI6 ajanı Nikos Sampson ile adadaki Türklere saldırmışlardır. Bunun sonucunda Türk Ordusunun adaya gideceğini tahmin etmişler ve yanılmamışlardır.Olay budur.

Haydi buradan bir açılım daha yapalım...

Türkiye'nin; Yunanistan'ın NATO üyeliğini VETO hakkı vardı ve sivil siyasetçilerimiz de bu vetoyu kaldıracak kadar cesaretli değillerdi. Vetoyu darbe yapan Kenan Evren kaldırdı ve Yunanistan NATO üyesi oldu.

Sonra Kenan Evren Paşa "ABD tarafından kandırıldıklarını" da açıkça ifade etti.

Yunan harbi belki de bizim için kötü değil iyi olacak. Hakkımızda neyin hayırlı olacağını sadece Allah CC bilir.

Suriye sınırına çok fazla yığınak yapmaya gerek yok. Esas savaşı Yunanistan ile balkanlarda yapacağız. Tedbiri elden bırakmamak lazım.İnşallah ve Allahu Alem.

2 Aralık 2015 Çarşamba

ÖTEKİ GÜNDEM'DEKİ MEHDİ'Yİ GÖREBİLDİNİZ Mİ?

TRT1 EKRANLARINDAKİ ÖTEKİ GÜNDEM PROĞRAMININ BU HAFTAKİ KONUKLARI ARAŞTIRMACI YAZAR MEHMET ALİ BULUT İLE PROF.DR.ANIL ÇEÇEN'Dİ.



3.DÜNYA SAVAŞI KONUŞULDU.

Aslında çok şey konuşamadılar. Sadece her iki katılımcı da 3.Dünya Savaşının başlamak üzere olduğunu açıkladılar.

Adına Armagedon dediler, Doğu Akdeniz'deki savaş gemilerinin yığılmalarından bahsettiler.

Şimdi biz bu proğramı çok başka açıdan analiz edeceğiz.

Mehmet Ali Bulut bir araştırmacı yazar. Akademisyen değil. Anıl Çeçen ise Profesör ünvanına sahip bir akademisyen. 

Mehmet Ali Bulut, Kuran-ı Kerim'den ahir zaman ile ilgili bazı ayetleri ve bazı ahir zaman hadislerini paylaştı. Sonra bu ayet ve hadisleri yorumlamaya çalıştı.Yani güncel olaylarda bu ayet ve hadislerin anlamı ne olabilir sorusuna kendi görüşüne göre açıklamalar getirdi. Ancak ÇOĞU YANLIŞTI.

İşte bir örnek:

Melhamei Kübrayı anlatan hadislerden birinde her biri on ikibin kişiden oluşan seksen sancaklı iki ordunun Amik ve Dabık'da (Hatay Bölgesi ve Mercidabık) toplanırlar ve batıdan gelenler diğerlerine "Kadınlarımızı, kızlarımızı esir edenler ile aramızdan çekilin, onlarla savaşacağız" diyorlar ya...

Diğerleri de "Kardeşlerimizle sizin aranızdan asla çekilmeyiz"diyorlar ya... (Hadisin bir kısmı buna benzer anlatılıyor)

Bunu nasıl yorumladı biliyor musunuz?

"İşte Işid orada ya.. Batıdan gelenler de Doğu Akdeniz'de toplanıyorlar. Onların hepsi de IŞİD ile savaşmak için geliyor. Yarın Türkiye'ye "Çekilin aramızdan biz IŞİD' le savaşacağız" diyecekler ama biz "Kardeşlerimizle sizin aranızdan asla çekilmeyiz" diyeceğiz diyor. Vay cahil adam vay.

Ayrıca kendisiyle de çelişiyor ve IŞİD'in İsrail'e hizmet eden bir terör örgütü olduğunu da kabul ediyor. Açıklamadı ama belki de IŞİD'de mutasyon bekliyor.

Anıl Çeçen Hoca ise Bulut'un paylaştığı ayet ve hadis yorumlarını güncel gelişmelerle alakalı olarak öyle güzel yorumladı ki Mehmet Ali Bulut'a "Siz sadece ayet ve hadisi paylaşınız yorumuna karışmayınız. Anıl Çeçen Hoca yorumlasın" diyesim geldi.





Bakınız bu neyi gösteriyor...

Kuran'ın verdiği bir bilgi ya da haber ancak ve ancak o bilginin konusuna giren alanda ihtisaslaşmış bir uzman tarafından açıklanabilir. Anıl Çeçen Hoca Uluslararası İlişkiler uzmanıdır. Dünya Siyasetini çok iyi bilen bir insandır.

Mehmet Ali Bulut'un açıklamaları baktı ki çok ama çok sapma yoluna gidecek, hemen bir soru ile durduruverdi:

Dedi ki:

Geçtiğimiz günlerde ABD'de bir Suudi General ile Üst düzey bir İsrail'li ortak bir basın açıklaması yaptılar:

" Ortadoğu'da Suud ile İsrail işbirliği yapacak ve Türkiye ile İran'ın amaçlarına ulaşması engellenecek.Çünkü biz Türkiye ile İran'ın Ortadoğu'da etkili olmasını istemiyoruz. Bu nedenle orada bir Kürdistan Devleti kurulmasını da destekliyoruz" dediler. Bunu açıklamaya gerek var mı?" dedi.

Ve Anıl Hoca, Bulut'u susturuverdi.

Vardığımız kanaat o ki  çıkacak olan Hz.Mehdi AS'ı Mehmet Ali Bulut bu bilgi ile biraz zor bulur ama Anıl Hoca onun Mehdi olduğunu bilmese bile ilk destek verenlerden olur görüşündeyiz.

Mehmet Ali Bulut'un anlattığı hadis yorumunun detayı ise şöyledir Allahu Alem:

Akdeniz'deki bu yığılma arttıkça artacak. Rus ve ABD savaş gemileri orada.Çin, Fransa da geldi ve bugünden itibaren de İngiliz gemileri gelecek. Uçakları ise Türkiye'de. Sinir harbi zaten başladı.Çatışmaya dönecek.

IŞİT bahanedir, birbirlerine karşı toplanıyorlar. Yoksa IŞİD ile savaşmak için o kadar savaş gemisine ne gerek var?

Türkiye ile Suriye arasında bir savaş başlayacak. Ya Suriye Rusya'nın desteği ile Hatay'a vuracak.Ya da Türkiye ABD'nin desteği ile Cerablus'u alacak. Bize göre ilk Türkiye, sonra Suriye Allahu Alem.

Bu olay üzerine Suriye, Ürdün'de bulunan koalisyon ordusu tarafından işgal edilecek. Ve bu işgal esnasında Rusya'nın Suriye ve Akdeniz'deki askeri birlikleri zor da kalacağından Rusya, Ermenistan üzerinden Amik Ovasına inecek. İşte esas büyük savaş da o zaman başlayacak. 

Hadis yorumu, olayların burasını ve bundan sonrasını anlatmaktadır. Ruslar indiğinde Amik ovasında yenilecekler. Yenenler de Suriye'ye yönelecekler.İşte "aramızdan çekilin" sözü de o anda söylenecek.

Ancak burada bizim de çözemediğimiz bir olay var. O da şudur:

Hadiste " Kadınlarımızı ve kızlarımızı esir alanlarla aramızdan çekilin" denildiğine göre o kadınların ve kızların da Suriye'de olma ihtimali olmadığına göre bu ne olabilir, çözebilmiş değiliz. Allah CC bilir. 

Yani şu anda Suriye'de batılıların ya da Rusların esir edilmiş kadınları, kızları mı var ki? Yok tabi. Bunu çözemedik. Doğrusunu ve işin aslını Allah CC bilir.

IŞİD bazı illerden kadınları, kızları kaçırırsa ve Suriye'de ya da Irak'da esir olarak tutarsa.. Tabi gelecekte böyle bir olay olursa o zaman bir açıklaması da olabilir. Allahu Alem. 

IŞİD yakın bir gelecekte batılı kadınları (Hristiyan Avrupalı ya da ABD'li) kaçıracak ve Suriye ya da Irak'da saklayacak dersek olabilir mi? Olabilir.   

Son olarak tekrar edelim ki, Kuran-ı Kerim'i akıl ve bilimin rehberliğinde sadece ilim adamları , o da sadece kendi branşlarıyla ilgili olan bilgileri açıklayabilirler. Başkası açıklayamaz. 


  

DUYURU



SİTEMİZİ YENİ ZİYARET EDEN TAKİPÇİLERİMİZE...



SİTEMİZDE 700 CİVARINDA YAZI BULUNMAKTA OLUP, İLK YAZIDAN İTİBAREN EN SONUNCU YAZIYA KADAR TÜM YAZILARIMIZ GÜNCELDİR. 

TAKİPÇİLERİMİZİN VAKİT BULDUKÇA İLK YAZIDAN İTİBAREN TÜM YAZILARI OKUMALARINI RİCA EDERİZ.

AYRICA YAYINLANMIŞ YAZILARLA İLGİLİ SORULAN SORULARA MAİL ADRESİMİZDEN CEVAP VERMEYE ÇALIŞIYORUZ.

MAİL ADRESİMİZ:  safaasya@hotmail.com

BAZEN DE ZAMAN BULDUKÇA HANGOUSTTA CANLI OLARAK SORULARI CEVAPLANDIRIYORUZ. BUNU BİR KAÇ SAAT ÖNCE BURADAN DUYURUYORUZ.

1 Aralık 2015 Salı

HALİD BİN VELİD RA (SEYFULLAH) HZ.MEHDİ AS

HZ.MEHDİ AS SEYFULLAH'TIR. HALİD BİN VELİD RA'NIN ZUHURU İLE HZ.MEHDİ AS'IN ZUHURU ARASINDA BENZERLİKLER VARDIR.



HZ.HALİD BİN VELİD RA- SEYFULLAH

Peygamber Efendimizden “Seyfullah” (Allah’ın kılıcı) ünvanını alan kahraman. Eshâb-ı kiramın ve İslâm kumandanlarının büyüklerindendir. İsmi Hâlid, künyesi Ebü’l-Velîd ve Ebû Süleymândır. Nesebi Hâlid bin Velîd bin Mugîre bin Abdullah bin Amr bin Mahzûn’dur. Ebû Cehil bin Hişâm ile ve Velîd bin Abd-i Şems ile kardeş çocuklarıdır. Velîd bin Velîd’in kardeşidir. Annesi Lübâbe, Ümmül-mü’minîn Hazreti Meymûne’nin kardeşidir. Hazreti Hâlid bin Velîd’in soyu, Mürre bin Kâ’b’da Peygamber efendimizin soyu ile birleşir. Kureyş’in ileri gelenlerinden ve kumandanlarındandır. Bütün Arab kabileleri tarafından tanınır ve sevilirdi. 8 (m. 630) senesinde müslüman oldu. 21 (m. 642)’de Humus’ta vefât etti.

Hazreti Hâlid bin Velîd, Müslüman olduktan sonra ilk olarak Mûte gazâsında bulundu. İslâm askeri Mûte’ye hareket ederken Peygamber efendimiz “Cihada çıkacak olan şu insanlara Hazreti Zeyd bin Hârise’yi kumandan tayin ettim. Eğer o şehîd olursa yerine Cafer bin Ebî Tâlib geçsin. O da şehîd olursa yerine Abdullah bin Revâhâ geçsin. Eğer o da şehîd olursa, aranızda münâsib gördüğünüz birini seçip ona tâbi olursunuz.” buyurdu. Mû’te harbi başladı. Şiddetli çarpışma olurken; Hazreti Zeyd bin Harise, Hazreti Cafer ve Hazreti Abdullah bin Revâhâ şehîd oldular. Sancak Hazreti Sabit bin Akrem’e verildi. O, sancağı bir yere dikip, mücâhidleri yanına çağırdı. Herkes toplanınca “Aranızdan birini kendinize kumandan olarak seçiniz ve ona tâbi olunuz.” dedi. “Biz seni kumandan seçtik” dediler. “Ben bu işi yapamam” dedi ve Hazreti Hâlid bin Velîde dönerek, “Yâ Hâlid! Senin savaş tecrüben, askerî bilgin, askeri heyecanlandırarak harekete geçirmen benden fazladır. Sancağı acele al. Savaş devam ederken bu işlerle oyalanmamız bizim aleyhimize oluyor” dedi. Böylece Hazreti Hâlid bin Velîd sancağı aldı. Akşam vakti yaklaşmış idi. Güneş batıncaya kadar pek müthiş çarpıştı. Onun bu maharetine kâfirler bile şaşırdılar. Akşam oldu. Sabahleyin tekrar saldırılacaktı. Hazreti Hâlid bin Velîd, şaşılacak derecede askerî dehâya ve muharebe tecrübelerine sahip bir kahramandı. Sabah olunca, İslâm askerinin, düzenini değiştirdi. Sağ taraftakileri sol tarafa, sol taraftakileri sağ tarafa, ön taraftakileri arka tarafa ve arka taraftakileri ön tarafa aldı. Rum askerleri, daha önce tanımış oldukları kişilerle karşılaşmayınca hepsi birden şaşırdılar. “Demek ki bunlara yardımcı kuvvetler gelmiş” diyerek korkuya kapıldılar. Hazreti Hâlid bin Velîd’in kumandasındaki mücâhidler, Rum askerlerinin morallerinin bozulmasından istifâde edip, hücuma geçtiler. Üçbin kişilik İslâm askeri Heraklius’un yüzbin kişilik ordusunu bozguna uğrattı. Başkumandan Hazreti Hâlid bin Velîd’in elinde, o gün dokuz kılıç parçalandı. Rum askerinin çoğu kılıçtan geçirildi. Peygamber efendimiz, Hazreti Hâlid bin Velîd’in bu, fevkalâde başarısını haber aldığı zaman onu “Seyfullah” (Allah’ın kılıcı) lakabı ile şereflendirdi.

AÇIKLAMA

Hz.Mehdi AS'ın hayatı ile Hz.Halid Bin Velid Ra Seyfullah'ın hayatı arasında benzerlikler vardır Allahu Alem.

Hz.Mehdi AS da Hz.Halid Bin Velid RA gibi SEYFULLAH'TIR. Hadis yorumlarında Hz.Mehdi AS için de Allah'ın Kılıcı yani Seyfullah ismi kullanılmaktadır.

Hz.Halid Bin Velid (Ra) Mute savaşındaki zuhuru nasıl olmuşsa Hz.Mehdi AS'ın zuhuru da öyle olacak Allahu Alem.

İşte şimdi kafire karşı cihat ilan edip savaşan pek çok grup ve lideri var. Onlardan birisi savaşını sonuna kadar götürüp de zafere ulaşsa o kişi Hz.Mehdi AS olur ancak böyle biri yok ve olmayacak.Hepsi de yenilecekler. Çünkü en sonunda Hz.Mehdi AS zuhur edecek ve o savaşı o kazanacak.Olsaydı şimdiden kazanır ve bu kadar uzatmazdı.

Hz.Halid Bin Velid Ra gibi Hz.Mehdi AS da büyük bir komutan olacaktır. Büyük bir komutan olacaktır ki başaramayanlar sancağı ona liyakatı nedeniyle teslim etsinler hatta teslim etmek zorunda kalsınlar.

Hz.Halid Bin Velid Ra'ı Mute Savaşında komutansız kalan İslam Ordusuna Allahu zülcellal komutan yaptı. Hz.Mehdi Ası' da komutansız kalan İslam Ordusuna Allahu Zülcelal komutan yapacak İnşallah.

Hadis yorumlarında bu olay şöyle anlatılmaktadır:

Mekke'de ayaklananların liderleri olan iki Haşimi genç Kabe'de katledilirler. Bu olay üzerine Allah CC Medine'de bulunan Mehdi'ye Mehdilik görevini verir ve Mekke'ye gönderir.


Bir başka benzerlik ise Hz.Mehdi AS'ın da tıpkı Hz.Halid Bin Velid RA gibi hiç yenilmeyecek olması ve nihai zafere kadar şehit olmadan gazi olarak kalan yaşamını sürdüreceğidir.

Hz.Mehdi AS, Altın Çağı başlatacak ve Altın nesil ile yaşayacak hadis yorumlarına göre. 

Hz.Halid Bin Velid Ra Efendimizin hayatı geniş bir şekilde alttaki yorumlar kısmında yayınlanmıştır. Zamanı olanların okumasını tavsiye ederiz.

Her şeyin en doğrusunu Allah cc bilir.


29 Kasım 2015 Pazar

HZ. MEHDİ' NİN KILICI



Hz.Peygamber SAS Efendimizin kılıçları 
(Kutsal Emanetler Topkapı)

Hadis yorumlarında Hz.Mehdi AS'ın iki defa kılıç kuşanacağı bildirilmektedir.

Birinci defa kılıç kuşanması zuhuru esnasında olacaktır. 
İkinci defa kılıç kuşanması ise Üçüncü Dünya Savaşını kazanıp İstanbul'u yeniden fethettiğinde kendisine Kutsal Emanetler teslim edilecek ve Hz.Peygamber SAS Efendimizin üstteki resimde bulunan kılıçlarından birini kuşanacaktır.

Ancak Hz.Mehdi AS'ın kuşanacağı kılıç Hz.Peygamber SAS Efendimizin kılıcı olacak derken her iki kuşanmada da aynı kılıcı kuşanacağı şeklinde yorumlanmıştır.

Çünkü hadislerin bazılarında Hz.Mehdi'nin, Hz.Peygamber SAS Efendimizin kılıcıyla zuhur edeceği anlatılırken, diğer hadislerler de de İstanbul'u fethettiğinde Peygamber SAS Efendimizin kılıcını kuşanacağı belirtilmektedir.

Zuhur ile fetih arsında belki yedi yıl geçecektir.Zuhur da mı kuşanacak, fetihte mi kuşanacak çelişkisi var gibi ama...

Aslında burada bir çelişki yoktur. Çünkü kılıç iki defa kuşanılacaktır. Açık olan ve tevile ihtiyaç olmayan kuşanma ikinci defa kılıç kuşanmadır ki İstanbul'un fethinde kutsal emanetler teslim edildiğinde kuşanacaktır. Burada her hangi bir gaybi husus yoktur.

Ancak birinci defa kılıç kuşanma GAYBİ bir konudur ki, Hz.Mehdi AS zuhur ettiğinde kuşanacağı kılıç Hz.Peygamber SAS efendimizin kılıcı olamaz. Bu kılıcı kuşanmanın zaten her hangi bir manası da yoktur. Zira bu kılıçla savaş yapılacak değildir.

Birinci defa kuşanılacak kılıç da, ikici defa kuşanılacak kılıç da savaşmak için değil sembolik olacaktır.

Birinci defa kuşanılacak kılıcın Hz.Peygamber SAS Efendimizin Topkapı'daki kılıcının olması demek Hz.Mehdi'nin de İstanbul'dan zuhur etmesi demektir. Oysa hadis yorumlarında Mekke'den zuhur edeceği çok açık yer almaktadır. 

ALLAH- U ALEM bu gaybi konunun tevili şu olabilir:

Hz.Mehdi AS zuhur ettiğinde bir kılıç kuşanacak.Bu hadislerden bellidir. Ancak Hz.Peygamber SAS Efendimizin Kılıcını (Topkapı' daki) kuşanmayacak. Belki Hz.Peygamber SAS Efendimiz'in bizzat şahsına ait kılıç yerine manevi anlamda O'nun (SAS) sayılacak bir kılıcı kuşanacak.

Peki manevi anlamda Hz.Peygamber SAS Efendimizin sayılabilecek kılıç hangi kılıçtır?

Tüm İslam Ordularının komutanlarının, mezuniyet ve devir teslim törenlerinde kuşandıkları kılıçların tamamı Hz.Peygamber SAS Efendimizin MANEVİ kılıcıdır.

Çünkü tüm İslam Orduları Hz.Muhammed SAS Efendimizin ordusudur. Ve komutanları da Hz.Peygamber SAS Efendimizin komutanlarıdır.Maddi olarak da ahir zamanda Hz.Mehdi AS'ın komutanları olacaklardır.Manevi komutanları yine Hz.Peygamber SAS Efendimiz'dir.

Yani şunu demek istiyoruz:




Yukarıdaki kılıç Türk Subayına ait bir kılıçtır. Aynı şekilde diğer Müslüman ülkelerde de subaylar bu kılıca benzer kılıçlar kuşanırlar.Hz.Mehdi AS ya bu kılıcı kuşanacak ya da kuşandı, bunu bilmiyoruz. 

Yada Suudi Arabistan'da zuhur edeceğine göre aşağıdaki kılıcı kuşanacak, ya da kuşandı bilmiyoruz:

(Buraya bir resim koymak için Suud Kılıcı aradım, sadece bu resmi bulabildim.Yani Suud kılıcı zaten Hz.Peygamber SAS Efendimizin kılıcı değildir diye aşağıda yazacaktık ama erken oluverdi kendiliğinden.) (Ortada ki Charles-Çarli)



Konuyu bağlarsak:

Hz.Mehdi AS illa ki Mekke'de zuhur edecek, çünkü çok açık hadisler var. Ancak zuhurunda kuşanacağı ve Hz.Peygamber SAS Efendimize ait olan kılıç orta resimdeki TÜRK Kılıcı olacaktır, Allah-u Alem. Çünkü bizde bunlardan çok sayıda var ve hepsi de Hz.Peygamber SAS Efendimizin manevi kılıcıdır.




Hz.Mehdi AS,Hz.Peygamber SAS Efendimiz'in kılıcını (Yani Topkapı'daki kılıcını) Üçüncü Dünya Savaşını kazandıktan sonra İstanbul'da yapılacak bir merasimle kuşanacaktır.
O zamana kadar kuşanmayacaktır.

Allah-u Alem.. 

27 Kasım 2015 Cuma

BÜYÜK RİSK

KUZEY SURİYE'DE ÇOK BÜYÜK RİSK GELİYOR




RİSKİN ADI "CERABLUS"

ABD elli kişilik özel birliğini Kobani ve Haseke bölgesinde YPG'ye gönderdi. Sözde, IŞİD'e karşı YPG saflarında PKK'lı teröristlere komuta edecekler.

Rusya da Fırat'ın batısına doğru ilerleyen YPG güçlerine havadan destek veriyor. Türkiye'ye yakın sınır boylarını bombalıyor.

YPG'nin lideri şu an için Cerablus'da IŞİD 'e karşı savaşmadıklarını ancak Cerablus'u almak için büyük bir hazırlık içinde olduklarını açıklıyor.

Suriye'nin kuzeyinde bir Kürt koridoru oluşturmak için tek engel olan bu bölgeyi alacaklarını açıklıyorlar. ABD subayları içlerinde. Rusya havadan destek veriyor.

YPG'nin Fırat'ın batısına geçmesi Türkiye'nin kırmızı çizgisi.

Eğer amaç bu ise Rus uçağının düşürülmesi bile buna hizmet ediyor olabilir. Yani oyuna gelmiş olabiliriz.

Çünkü ABD, Türkiye'ye rağmen dünya kamuoyundan utanarak bu bölgeleri bombalayamazdı. Türkmenler sorun teşkil ediyordu ve ABD'nin bombalamaması gerekiyordu. Türkiye'yi küstürmemek lazımdı. Ama bunu Rusya yapabilirdi. Tabi önce Türkiye ile arasının açılması gerekiyordu. Ve uçak krizi ile bu oldu. Yani ABD hem Rusya'yı hem de Türkiye'yi oyuna mı getirdi?


Evet böyle bir görüş var ve savunmaları da bu şekilde.

Önceki yazılarımızda ABD'nin Yahudi kanadının Kürt Koridoru projesine tam destek verdiğini hatta proje sahibi olduğunu defalarca yazmıştık. Eğer Rusya ile Türkiye arasındaki gerilimde derin bir oyun oynanmışsa bu oyunu da işte bu Yahudiler oynamış olabilir.

Hükumetin " Rus uçağı olduğunu bilseydik düşürmezdik" açıklaması hem atılan geri adımı hem de bu iddiaların doğruluğuna inanmaya başladıklarını gösteriyor olabilir.

Bu iddiaların sahipleri de Ulusalcılar ile Hükumet karşıtı yazarlar ,çizerlerdi. Onların çözüm önerileri Türkiye'nin Rusya, İran,Ira ve Suriye yönetimleri ile ortak politikalar geliştirerek sorunların çözülebileceğiydi. Haklı oldukları nokta bölgeyi Rusya'nın değil ABD'nin karıştırmış olmasıdır.

Salih Müslim de düşürülen uçağın ABD ile Rusya'nın anlaşmasını önlemek için yapıldığını iddia etti. yani tam tersini. Terörist bozuntusunu dikkate almaya gerek yok. Ama abisi değerli bir adam, bunu da bizden duymuş olunuz. Prof.Mustafa Müslim değerli bir ilim adamı.Ve çok iyi bir Müslüman.Terörist değil yani.Kardeşi Salih Müslim için "PKK'lı terörist" diyor. 

Gerçek şu:

ABD'nin Yahudi kanadı; bölgede hangi oyunları oynarsa oynasın, isterse işin içine Rusya'yı da soksun bölge her an patlayabilecek bir canlı bomba haline geldi.

ABD ve Rusya'nın Akdeniz'deki savaş gemileri varlığı olağanüstü bir nöbetleşmeye ve restleşmeye dönüştü. ABD de Rusya da Akdeniz'de en gelişmiş savaş gemilerini bekletiyorlar. Birbirlerini kolluyorlar. Yani ABD'nin tamamı Rusya ile birlik olup Büyük İsrail kurmaya çalışmıyor.


En kötü senaryo gerçek bile olsa Türkiye acilen PKK'yı bitirmeli ve arkasından YPG'yi de hedefe koymalıdır. Kürt koridorunu kuracak olan YPG'dir. Ve asla izin verilmemelidir.

Uçak krizi ile ulusalcıların gösterdiği çözüm yolu sıkıntıya girdi.

Artık yapılacak ilk şey:

Daha YPG Fırat'ın batısına geçmeden Kürt koridoruna asla izin verilmeyeceği ve böyle bir girişimin olması halinde müdahale edileceği dünyaya ilan edilmelidir. Diplomasi işletilmeli ve Cerablus'a karşı bir operasyon yapılması halinde YPG'ye çok ağır müdahalede bulunulmalıdır.  YPG güçlerinin yok edilmesi Suriye Kürtlerinin yok edilmesi anlamına gelmeyeceği gibi tam tersine Suriye Kürtlerinin YPG teröristlerinin tahakkümünden kurtarılması demektir. Yukarıda Mustafa Müslim'i yazdık.İsteyen araştırsın. Türkiye dostudur. Suriye Kürtleri YPG teröristlerinden kurtarılmalı diyor.

RUS FİLOZOFUN YORUMU DA AYNI



RUS FİLOZOF DA BİZİM YORUMUN BİR BENZERİNİ YAYINLADI.




Rus felsefeciden Rusya'ya ağır eleştiriler

Suriye sınırında Türk hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağının Türkiye'ye ait F-16 jetler tarafından düşürülmesi sonra Rusya’da meşhur Tarihçi ve felsefeci Profesör Andrey Zubov konuyu değerlendiren bir makale yayınladı.

Düşürülen uçakla ilgili Rusya'mı yoksa Türkiye'mi haklı içerikli makalenin tamamı:

Dün Türkiye Büyükelçiliğinin önünde Rusya uçağının vurulmasını protesto eden insanlar toplanmış slogan atıyorlardı: "Türkiye'ye giden vatansever değil, Türkiye IŞİD'in müttefiki Bizim bir uçağımıza 10 Türk" vs. öncelikle bu sloganlar Rus uçağının vurulması ve pilotlardan birinin ölmesine karşı ilk duygusal tepki idi. Allah'a şükürler olsun ki, biz 2. Pilotun sağ olduğunu biliyoruz. Ancak "anlaşılan" henüz "doğru olan" budur demek değildir. Ama o eylemciler hislerini akılla idare etselerdi o zaman Türkiye Büyükelçiliği'nin karşısına değil de Rusya Cumhurbaşkanlığı sarayına gitmeleri lazımdı. Çünkü bizim Pilotlar, Türkler veya Suriye halkının hataları yüzünden ölmüyor tam aksine kendi halkını dikkate almadan uluslararası tahribata sürükleyen Kremlin'in hataları yüzünden ölüyor.
Gerçekte ne oldu? Putin, Rusya'nın terörizme karşı mücadele edeceğini söyledi ve kendi ordusunu Suriye'ye gönderdi. Oysa Putin Esed rejiminin bekası uğruna onun bütün muhalifleriyle mücadele içinde bulundu. Esad rejimine ise; ülke nüfusunun en az yüzde 80'i ve Suriye'ye komşu tüm Sünni ülkeler karşıdır. Böylece Sayın Putin yanlış politikalarıyla Suriye halkının büyük çoğunluğunun, Arap Birliği ve Türkiye ile ilişkilerinin bozulmasına yol açtı. Esad'ın müttefikleri İran,  Hizbullah ve Irak'ın belirli Şii halkıdır. Bu bloka şimdi Rusya da katıldı.


Türkiye için Suriye sınırı, Ukrayna Donbasının Rusya için önemli olduğu kadar önemlidir. Bir an düşünün ki, Poroşenko Erdoğan'dan Donetskde olan ayrılıkçılara karşı mücadelede yardım istedi. Çerkasda Türk taburu oradan Donest ve Luganskı vuruyor... Putin bu durumdan hoşlanır mıydı ve sonuç nasıl olurdu? Türkler bence çok sabırlı davrandı. Türkiye Cumhurbaşkanı 2 ay önce Rusya'dan IŞİD'le mücadele etmesini, Sünni muhalefetin olduğu bölgeleri bombalamamasını rica etti. Orada Türkmenler var, Suriye Türkleri olan bu insanlar Türkiye tarafından desteklenmektedir. Ancak Esed Türkiye'den de, Suriyeli Türkmenlerden de nefret ediyor. Putin ise Erdoğan'ı değil de Esad'ı dinledi Antalya'da düzenlenen G20 zirvesinde Cumhurbaşkanları arasında son görüşme yapıldı. Ancak Rus uçakları o bölgeleri bombalamakta devam ettiler. Rus uçakları Lazkiye'deki Türkmen köylerini bombaladı. Bunun sonucu olarak Türkler Rus uçağını vurdu. Kaç zamandır bu pilotlar tarafından akrabaları öldürülen yerli nüfus da Rus pilotunu öldürdü. Şimdi suçlu kim? Suç Suriye ile sınırı olan Türkiye'de değil, suç tüm ilgili ülkelerle anlaşmadan o bölgede macera peşinde olan Rusya'dadır. Türkler kendi soydaşlarının, kardeşlerinin orada Rusya tarafından kurşuna dizilmesini, Türkiye'de Suriyeli mültecilerin sayısının artmasını istemez. Ancak Rusya'nın Türkiye ile anlaşma gibi bir derdi yok. Bu kör bir düğümdür. Şimdi ne yapmak gerekir? Önemli olan Türkleri veya Türkmenleri cezalandırmak değil. Onları anlamamız gerekiyor. Eğer Rusya bunu düşünmezse kendini; teröre karşı koalisyondan tamamen ayıracak ve Esed'in müttefiki olacak. 

26 Kasım 2015 Perşembe

MOSKOF YALAN SÖYLÜYOR

İKİ MANŞET BİR YORUM



ERDOĞAN: "PUTİN'İ ARADIM, CEVAP VERMEDİ."





LAVROV: "ERDOĞAN'DAN PUTİN'E TELEFON GELMEDİ"


MOSKOF YALAN SÖYLÜYOR. SN.ERDOĞAN MUTLAKA ARAMIŞTIR.

TEK TEK İSİMLERİ YAZMAYACAĞIZ. KISACA RUSYA DİYOR Kİ:

"Türkiye bu saldırıyı yani uçak düşürme olayını kasten ve planlı olarak yaptı" diyor. Biz olay ile ilgili özür dilemeyi gerektiren bir şey olmadığını, hatta hava sahamızı ihlal etmesi nedeniyle esas özür dilemesi gerekenin Rusya olduğunu açıkladık. Evet bu doğrudur. 

DOĞRUDUR AMA SADECE BU OLAYLA İLGİLİ BİR "DOĞRU" DEĞİLDİR. OKUYUNUZ LÜTFEN...

Bizim Suriye ile 900 km sınırımız var. Rusya'nın hiç sınırı yok. (ABD' nin de öyle, o başka bir yazı konusu)

Ey Rusya! Benim 900 km sınırım olduğu halde Suriye'nin hava sahasına girmiyorum, senin orada ne işin var?

"Esad çağırdı geldik."

"Ulan şerefsiz. Seni sadece bir Esad çağırdı hemen gittin. Bizi beş yıl boyunca Suriye'deki zulme uğramış beş milyon insan her gün çağırıyor. Gittik mi?"

"Suriye'de muhalifler sadece Türkiye sınırında mı ki durmadan Türkiye sınırlarını bombalıyorsun? Golan Tepelerinde de muhalifler var, neden bombalamıyorsun?

Düşmanlığı ben mi yapıyorum yoksa sen mi yapıyorsun şerefsiz Moskof. 

İsrail sınırı varken, Irak, Ürdün sınırı varken, sen durmadan Türkiye sınırlarını bombalayacaksın, bu planlı olmayacak ama ben sınırı ihlal eden uçağını düşürünce bu planlı olacak öyle mi?  Şerefsiz Moskof.

Suriye'ye giren muhaliflerin tamamına yakını Ürdün'den girdi.Niçin Ürdün sınırını bombalamıyorsun? Çünkü orada ABD var değil mi? Yemiyor değil mi? Şerefsiz Moskof.

Çok açık yazalım. Türkiye asla özür dilememelidir. Çünkü yüzde yüz haklıdır. Haklı olduğumuz yolda tek başımıza da olsa gideriz Elhamdülillah.

Bu yazı ile kendimizle çeliştik mi? ASLA.

Suriye'deki ABD ve Rusya politikasında Rusya haklıdır. Çünkü Suriye'yi karıştıran Rusya değil ABD'dir. Ama Türkiye ile Rusya'nın Suriye politikasında Türkiye yüzde yüz haklıdır. 

Çünkü Suriye'de ilk söz sahibi kesinlikle Türkiye'dir. Seksen sene önce Esad mı vardı? Yüzseksen sene önce Suriye mi vardı? Tamı tamına bin yıldan beri Suriye Türk toprağıdır. Kimsiniz ulan siz? Şerefsizler.

Gittiğiniz yere şeytandan aldığınız emirle kan ve gözyaşı götüren şerefsizler ordususunuz siz. Busunuz işte. 

Şimdi gördünüz mü kahraman Türk Milleti'nin izzetini, şerefini? Gittiği her yere adalet ve barış, dostluk ve kardeşlik götürmüş bir milletiz biz.Mazlumların ahını zalimlerden söke söke alan bir ümmetiz.İnsanlığın namusunun şerefinin bekçisi olan bir milletiz. Öyle olmasaydı bugün ne Yunanistan, Bulgaristan ne de Sırbistan olurdu.Hepsi bir Bosna olurdu.İspatıdır bu.

Şeytana değil HAKKA hizmet eden bir milletiz. 

Rusya ile gerilim daha da artacak. Müttefiklerimiz de şunu bilmeli ki Türk Milleti Rusya'yı da ortaklarını da tek başına yenecek güce sahiptir. Zamanı geldiğinde bunu göreceksiniz. Allah'ın CC izin ve inayetiyle.