25 Mart 2016 Cuma

BİR ŞEYLER OLUYOR...

TÜRKİYE SİYASETİNDE VE ANA GÜNDEMLERİNDE BİR ŞEYLER OLUYOR.

Cuma namazlarında kul hakkı, hırsızlık ve yolsuzluklar üzerine hutbe verildi. Bu hutbeler AKP'ye karşı verilmiş bir hutbe gibiydi. Ya da öyle algılandı.

ABD'de Reza Zerrab tutuklandı. ABD savcısı 70 yıl hapis isteyerek dava açtı. Suçu İran'a ambargo uygulanması esnasında Rezzab'ın bu ambargoya muhalif eylemler ile ABD'ye zarar vermesi.

Sosyal medyada capsler de patladı. 
"Obama Rezzab'ı yakalayan Savcıyı derhal görevden almış ve sorumluların tayinini çıkarmış" vb. Şakaydı bunlar tabi ama her şakada da bir gerçek payı var elbet.


ABD'li ünlü stratejist Rubin askerlerin Cumhurbaşkanına darbe yapabileceklerini ve böyle bir durumda ABD'nin itiraz etmeden askerler ile çalışabileceğini açıkladı. Tabi bunu dikkate almamak lazım. ABD'de çok farklı fikirler alıcı bulmaktadır.
   
Bir başka olağanüstü gelişme Cumhurbaşkanının açıklamalarıydı.

Güneydoğuda artan şehit sayısının sorumlusu polis ve asker içindeki cemaatçi yapılanmadır diyerek istihbarat paylaşımında bulunmadıklarını iddia etti. Cumhurbaşkanının bu açıklamasının tam da Reza Zerrab'ın ABD'de tutuklanmasının ardından yapılmış olması çok ilginçti. Ucu AKP'ye uzanacak bir ABD soruşturmasında AKP yine çözümü cemaate saldırmakta mı bulacaktı? Bu soru soruldu.

Davutoğlu, Cumhurbaşkanının "o zat" diye hitap ettiği Bülent Arınç'ı davet etmişti. Cumhurbaşkanını kızdırmak pahasına.

Evet bir şeyler oluyor...

Cemaatin yetiştirdiği hiç bir polis, asker ve devlet memuru bu devlete ve bu millete ihanet edecek kadar AŞAĞILIK MAHLUKLAR DEĞİLDİR. 

Kaldı ki sadece bu cemaat için değil her hangi bir cemaatin ya da tarikatın mensubu olarak temelden gelmiş ve askerlik ya da polislik eğitimi almış bir kimse;dini mensubiyetini geride bırakıp mesleğini en iyi şekilde yapacak kadar kaliteli bir mesleki eğitim almıştır. Bunu herkes görüyor,biliyor.

Sayın Cumhurbaşkanının açıklamaları Cumhuriyet tarihinin en talihsiz açıklamalarıdır. Neci olursa olsun hiç bir asker hiçbir polis devletini, milletini satmaz. Türkiye üzerine oynanan büyük oyun cemaat düşmanlığı üzerinden devleti bölüp Kürt Devleti kurmaktır. 

Kürt devleti kurmak için yapılması gereken her şey yapılırken, adım adım Türkiye iç savaşa sürüklenip bir sorumlu arandığında da işte sorumlu cemaattir demek Cumhuriyet tarihinin en büyük yanlışıdır.

Oslo'da PKK ile masaya oturan, devletin oturmasını isteyen cemaat kadroları mıydı?

Açılımı yapıp PKK'ya karşı olan Kürt Halkını PKK'lı olmaya zorlayan cemaat miydi? AKP'yi "AÇILIMA" Cemaat mi zorladı?

2002'den 2014'e kadar tam on iki yıl boyunca AKP ile içli dışlı ve tam bir dayanışma içinde olan Cemaat bu on iki yıl boyunca devlete millete ihanet etmedi de 7 Aralık ile 25 Aralık arasındaki yedi gün içinde mi vatanı milleti sattı?

Evet Reza Rezzap denilince akla ilk önce Cemaat geliyor değil mi?  

Birisi Reza Rezzap derse AKP derhal Cemaat diyor.

Bakınız bunu ilk defa yazıyoruz. Daha önce bazıları yazdı çizdi ama belirtileri hiç bu kadar belirgin olmamıştı.

ABD merkezli bir operasyon başlıyor. AKP' ye AKP ile bir operasyon yapılacak. 
Talut x Calut x Davut operasyonu da denilebilir.

Ama hadis yorumlarındaki direniş cephesi Perinçek grubunu daha da öne çıkaracak gibi. Yani Cemaat bu işin içinde doğrudan olmasa bile ismi ile kullanılıp Perinçek grubunun daha da söz sahibi olacağı karşı operasyonlar ortaya çıkabilir.

Aslında bu yazdığımız yazının konusu hiç hoşumuza gitmeyen ve yazmayı istemediğimiz konulardı. Ancak bir sonraki yazımızda yazacağımız konuya başlangıç olması nedeniyle sitemizin ana konularına bu şekilde dönüş yapacağız.

DEVAM EDECEK...  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.