23 Temmuz 2015 Perşembe

PKK'YA SON ÇAĞRI "SİLAH BIRAKIN, YOKSA"

PKK’ya son kez "Silah bırakın" çağrısı yapılacak. Çağrıya olumlu yanıt alınmazsa terör örgütüne yönelik temizlik harekâtı başlatılacak.




Bakanlar Kurulu toplantısında masaya yatırılan en önemli konulardan biri çözüm süreci ve PKK'nın eylemleri oldu.

Toplantıda, mevcut tablo ile yola devam etmenin mümkün olmadığı değerlendirmesi yapıldı ve önümüzdeki dönemde atılacak adımların ne olacağı üzerinde duruldu.

Toplantıda konuşan bakanlar, "Seçim öncesi PKK ve HDP, çözüm sürecini, çatışmasızlık ortamını kendi lehine kullandı, bunun üzerinde propaganda yaptı. Ancak gelinen noktada sürecin bu koşullarda devam etmesi mümkün değil, kritik bir aşamaya gelindi. Süreç, kamu düzeninin bozulduğu bu şartlarda ve şimdiye kadarki yöntemle yürüyemez. Sivil vatandaşlar kaçırılıyor, araçlar yakılıyor, yol kesiliyor, mahkemeler kuruluyor, asker, polis şehit ediliyor, barajlara saldırılıyor. Örgütün ülkeye verdiği zararları izole edecek yeni bir sistemin ortaya konulması gerekiyor" değerlendirmesi yapıldı.

Toplantıda hem açık hem de arka kapı iletişim kanalları ile PKK'ya son kez silahları bırakması çağrısı yapılması konusunda görüş birliği oluştu. PKK'ya, "Silahı bırak, kamu düzenini bozma. Çözüm süreci sizin terör eylemlerini sürdürmeniz anlamına gelmiyor. Hem süreç deyip hem de bunları yapamazsınız" denilecek ve aksi halde düzeni sağlamak için gerekli tüm adımların atılacağı mesajı verilecek.

Çağrı kapsamında HDP'den de seçim öncesi meydanlardaki söylemi, demokrasi sözlerinin arkasında durmasına vurgu yapılacak ve "80 milletvekili ile Meclis'te temsil ediliyorsun. Milletvekili sayısının yüklediği sorumluluk çerçevesinde demokrasiye uygun hareket et. Barış ve demokrasi söylemine gerçekten sahip çık" denilecek. Bu çağrıya PKK'dan gelen yanıt beklenecek. Terör olayları bitmez, PKK silah bırakmaz ve kamu düzeninin bozmaya devam ederse çözüm süreci kapsamında gerçekleştirilen görüşmeler bitecek. HDP heyetinin, İmralı'ya gitmesine, İmralı'nın mesajlarının Kandil ya da kamuoyuna duyurulmasına da izin verilmeyecek. Vatandaş açısından demokratik kazanımlardan asla geriye dönüş olmayacak. Süreç, vatandaşın günlük hayatına pozitif etki edecek politikalar sürdürülecek. Demokratikleşme konusunda yapılması planlanan hukuki düzenlemeler de hayata geçirilecek.

GENİŞ KAPSAMLI OPERASYON

Bölgeye dönük istihbarat raporları da tamamlandı. Bölgede düzeni sağlamak için geniş kapsamlı operasyon başlatılacak. Mahkeme kuran, yol kesen, kamu düzenini bozanlar tutuklanıp, yargı önüne çıkartılacak. Kentlere de depolanan silahlar toplanacak. Çözüm süreci döneminde dağdan inenler de yakın takibe alındı. Bunlardan kamu düzenini bozanlara yönelik nokta operasyonlar yapılacak. Cizre'de kazılan tüneller iş makineleri ile ortadan kaldırılacak. Sözde mahkeme binalarına girilecek.

Kaynak : Zübeyde YALÇIN / SABAH

YORUM:

YA İDAM CEZASI GELMELİ YA DA BU ŞEREFSİZLERİN HİÇBİRİ SAĞ GELMEMELİ. ÇÜNKÜ VERDİĞİMİZ VERGİLERLE BUNLARIN HAPİSHANELERDE BESLENMESİNİ İSTEMİYORUZ.

AYRICA TERÖRE KARŞI DAHA CAYDIRICI OLMASI İÇİN TERÖRİSTLERE ACIMASIZ DAVRANILMALIDIR.BUGÜNE KADAR PKK DAİMA DEVLETİN ŞEFKATİNDEN İSTİFADE ETTİ VE KALLEŞÇE VE ACIMASIZCA ASKERLERİMİZİ, POLİSLERİMİZİ KATLETTİ.

KENDİLERİ SIKIŞINCA DERHAL AĞA BABALARI ABD VE BATIYI DEVREYE SOKTULAR VE BARIŞ İSTEDİLER. SİLAH BIRAKACAĞIZ DİYE OYALAMA TAKTİĞİNE GİTTİLER. YUKARIDAKİ AÇIKLAMADAN SONRA YİNE BİR "SİLAH BIRAKMAK İSTİYORUZ AMA..." AÇIKLAMASI YAPACAKLARDIR. 

ASLA İNANILMAMALI VE OPERASYONLAR BAŞLAMALIDIR. YOKSA BU ERMENİ DÖLLERİ MÜSLÜMAN KÜRT HALKINA DAHA DA ÇOK ZARAR VERECEKLERDİR. ZARARIN NERESİNDEN DÖNÜLSE KARDIR. ÇOK GEÇ DEĞİLDİR. SANDIKTA OY VEREN KÜRT HALKI DERHAL DEVLETİN YANINA DÖNECEKTİR.

AB VE BATIYA KARŞI İDAMIN TEKRAR GERİ GETİRİLMESİ ŞU ORTAMDA SAKINCALI OLABİLİR. ÇÜNKÜ ZATEN ŞEREFSİZ SİYONİST İNGİLİZ YAZARLARI TÜRKİYE' Yİ IŞİD YANLISI OLMAKLA SUÇLAMAYA, İFTİRALARI DİZMEYE BAŞLADILAR. BUNUN İÇİN İDAM CEZASI GELMESİN AMA SAĞ TERÖRİST DE GETİRİLMESİN.

KAHRAMAN TÜRK MİLLETİ, GÖZ BEBEĞİMİZ KAHRAMAN ORDUMUZUN DAİMA YANINDADIR. CANIMIZLA, KANIMIZLA YANINIZDAYIZ. 

ABD DE DAHİL OLMAK HİÇ AMA HİÇ KİMSEDEN ÇEKİNMEYİZ. BİR PAŞAMIZ "GELİN" DESİN ELLİ MİLYON CEPHEYE KOŞAR. YEMİN EDİYORUM BÖYLE BİR MİLLETİZ. SİYASİLER ÇAĞIRSA KİMSE GİTMEZ AMA BİR PAŞAMIZ ÇAĞIRIRSA GİTMEYEN TEK BİR KİŞİ OLMAZ. ONUN İÇİN ELEBAŞILARININ LEŞLERİNDEN BAŞLAMAK ÜZERE HEPSİNİ DE GETİRELİM İNŞALLAH.

RUSYA'DAN ÜÇ BUÇUK ATAN ABD DE ŞU AN İÇİN TÜRKİYE'NİN KARARLI TAVRINA KARŞI HİÇ BİR TEPKİ GÖSTEREMEZ. BUNDAN DA EMİN OLUNUZ.SADECE KONUŞURLAR.ZATEN KONUŞMUYORLAR MI? İT ÜRÜR KERVAN YÜRÜR.

EY AKP, AKLINI BAŞINA AL. BUNLARIN SORUMLUSU SENSİN. DERHAL YAPTIĞIN HATADAN DÖN VE BU ÜLKEYİ TEHDİT EDEN TERÖRİSTLERİN TAMAMININ TEMİZLENMESİ İÇİN ÜSTÜNE DÜŞENİ YAP.

TÜRKİYE SINIRLARI İÇİNDE VE DIŞINDA TÜRKİYE'Yİ TEHDİT EDEN HİÇ BİR TERÖRİSTİ SAĞ GÖRMEK İSTEMİYORUZ. BUNA IŞİD DENEN SÜFYAN KÖPEKLERİ DE DAHİLDİR.

CENABI ZÜLCELAL, KAHRAMAN ORDUMUZA HER DAİM, YARDIM VE İNAYETLERİNİ YAĞMUR GİBİ YAĞDIRSIN İNŞALLAH. 

DÜNYANIN GÖZÜ TÜRKİYE'DE.

BÜTÜN DİKKATLER TÜRKİYE ÜZERİNE YOĞUNLAŞMIŞ DURUMDA.




YANİ "SIRA TÜRKİYE'DE" DEMEK İSTİYORLAR.

Yine baştan yazalım. Hükumet kurma çalışmaları çıkmaza girer, erken seçim kararı çıkarsa o seçim de biraz zor yapılır ve Şeyh Abdullah Dağıstani Hazretlerinin ifşaatı da gerçekleşir.

Önceki yazılarımızda yazmıştık.Bize göre Abdullah Gül Türkiye'nin son cumhurbaşkanıdır. Tabi bu isim olarak değil göreve gelme şekli, yetki ve sorumluluklar bakımından. 

Çünkü Abdullah Gül önceki Cumhurbaşkanları gibi TBMM tarafından seçilen bir Cumhurbaşkanıydı. Erdoğan ise halk tarafından seçildi ve daha geniş yetki ve sorumluluklara sahip. Adı Cumhurbaşkanı olsa da gerçekte Başkan gibi yetkilerini kullanıyor. İşte bu açıdan Abdullah Gül son Cumhurbaşkanı. Ve 11. Cumhurbaşkanı.

Devam...

Resimdeki şerefsiz açıkça Kürtleri silahlanmaya ve ayaklanmaya davet ediyor. Selahattin Demirtaş ile Karayılan da aynı çağrıları yaptı.

Tunus karıştıktan sonra sıra Libya'ya geldiğinde ABD'in o zaman ki dış işleri bakanı Clinton'a sordular: 

"Libya'da Arap Baharı nasıl olacak? Tunus gibi mi?"

"Libya farklı" demişti.
Mısır, Yemen de sorulduğunda onlar için de hep aynı cümleyi kurmuştu.
"O farklı"

Şimdi Türkiye'yi soracaklar:
"Türkiye farklı" diyecekler yine.

Tunus'da yanan bir adam için halkı Facebook ve Twitter'den organize edip sokağa çıkarıp, Binali'yi kaçırıp, El Kaide'yi sokup Tunus'u kan gölüne çeviren ABD; aynı oyunu Mısır'da Müslüman Kardeşleri örgütleyerek yaparken, Libya'da ise yedi kabileyi Kaddafi'ye karşı kışkırtıp orayı da o şekilde kan gölüne çevirmişti.Tabi bunların hepsini de İsrail'e yakın güçlü devlet kalmasın İsrail güvenli olsun, hatta İsrail daha da büyük olsun diye Siyonist Yahudilerin emriyle yapmıştı.

Irak ve Suriye daha farklıydı çünkü onlar doğrudan bölünmek ve ayrılan parçaları ile büyük İsrail kurulmak isteniyordu. Irak'da da Suriye'de de Kürtler kullanıldı. Ama önce IŞİD denilen taşeron bir örgüt ile Irak ve Suriye ordularının yıpratılması,kontrol altında tuttukları İsrail (!) topraklarından çıkarılması ve oralara sonradan kolayca yok edilecek olan Kürtlerin yerleştirilmesi gerekiyordu.

Irak'da Barzani'ye kuzeyi verdiler. Musul da verileceği günü bekliyor.Suriye'de ise kuzeyde PYD ile koridor oluşturmaya çalışıyorlar. Tabi önce IŞİD giriyor koridordan Arap ve Türkmenleri çıkarıyor sonra yerine ABD'nin hava desteğiyle PYD yerleşiyor. Oyun bu.

Şimdi sıra Türkiye'de.
Çünkü Türkiye'min güneydoğusunu da İsrail istiyor ve burada da Kürtleri kullanacaklar.

Türkiye şu açılardan farklı:

- NATO ülkesi. 
"Olsun, İsrail istiyor, onu da böleriz."

-PKK Ermenidir,Kürtler Müslüman.
"Olsun biz Kürt Milliyetçisiyiz der, dini ikinci plana iteriz olur biter."

-Türkiye'de siyasi istikrar var ve insanlar huzur istiyor.
"Olsun siyasi istikrarı bozarız,biz istersek olur, istemezsek olmaz. Kürtleri de savaşa teşvik eder, huzuru yok ederiz."

-Türkiye'de demokrasi var. Halk bunun bilincinde,siz istediniz diye demokrasiye rağmen sokağa inmez.

"Sen buna gerçekten inanıyor musun? Biz kimi istersek getirir, kimi istersek götürürüz.Salak." 

-Ordusu çok güçlü.
"Olsun zayıflatırız, olmadı Yunanistan orada, bir emrimize bakar"

-Öyle mi? Esas salak sensin.Dinle öyleyse:

IŞİD'e silah verip ajanlarını başına koyup Irak'da, Suriye'de şehirleri istila ettirip Irak ve Suriye ordularını yıpratıp aldıkları yerleri PYD'ye Barzani'ye verip Kürt kantonları oluşturduğun gibi IŞİD'i Türkiye'ye sokup, Kürt bölgelerinde cinayetler işletip, Kürtlerin savunmasını PKK'ya yaptırıp sonra da IŞİD'i Türkiye'nin izniyle vurup aldığın yerlere PKK'yı yerleştirip Irak ve Suriye'de yaptığın gibi Türk Ordusuna rağmen Kürt kantonları kurmak istiyorsan yanılıyorsun.

Nah kurarsın!
Denemesi bedava.El mi yaman bey mi?




21 Temmuz 2015 Salı

İSRAİL'İN PİSLİKLERİ

İSRAİL, EL NUSRA TERÖRİSTLERİNİ TEDAVİ ETTİĞİNİ İTİRAF ETTİ




Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Pekin'in dikkat çektiği "yaralanan El Nusra militanlarını İsrail araçları hastanelere götürüyorlar" bilgi İsrail tarafından doğrulandı.

İsrailli üst düzey bir komutan ülkesinin El Kaide’nin Suriye kolu El Nusra militanlarını tedavi ettiğini itiraf etti. Haberi İsrail’in en etkili günlük gazetelerinden Haaretz duyurdu.

Gazete adı açıklanmayan komutanın “El Nusra teröristleri tedavi görmek için İsrail’e geliyor” dediğini aktardı.

İsrail Savunma Bakanı Moşe Yaalon da Suriye'nin İsrail sınırı yakınlarında faaliyet gösteren muhalif oluşumlara yardım gönderdiklerini açıklamıştı.


İsrail’de Dürzilerin yaşadığı Hurfeiş köyü sakinleri, geçtiğimiz aylarda Suriye’deki çatışmalarda yaralanan El Nusra militanlarının İsrail'e ait bir ambulansla taşındığını söylemişti.

BAZILARI ANLAMAMAKTA ISRAR EDİYOR AMA GERÇEK ŞU:

Bu teröristlerin tamamına yakını batı hapishanelerinden çıkarılan tutuklular, bunların kurduğu örgütlere para karşılığı katılan çapulcular, bunları da adam sanan bazı cihat sevdalıları ve tabi hepsini de yöneten ABD,İngiliz ve İsrail ajanlarından oluşuyor.

Tek amaçları bölgede Müslüman katliamları yapmak, yaptırmak. Müslümanlar ne kadar ölürse kar onlar için. Olay bu.

Çark şu şekilde işliyor:

Planlayıcılar ABD de yaşayan Siyonist Yahudiler. ABD'ye yaptırıyorlar. ABD, yanına İngiltere'yi alıyor start veriyor. 

Parayı Suud ve Katar'dan alıyorlar. Bu parayla İsrail'den silah temin ediyorlar.Teröristlerin maaşını ödüyorlar.

Sonra hangi ülke karıştırılacaksa komşu ülkelerden oraya sokulup cinayetlere başlıyorlar. Cinayete maruz kalan ülke yönetimleri de karşı operasyonlara başlıyor ve artık vuran vurana kıran kırana. Ateş sönmeye başlarsa ya da bir taraf avantajlı konuma geçerse devreye doğrudan ABD ve işbirlikçileri giriyor ve havadan ya silah atıyorlar ya da bombalıyorlar.


AKP alet oldu mu? Evet Suriye ve Irak'da bal gibi alet oldu. AKP'nin Suriye'ye gönderdiği teröristler yaralanınca İsrail'e gittiler. Hani biz İsrail ile şu aralar soğuktuk?

Siz onu bizim külahımıza anlatın. ABD'nin isteyip de AKP'nin yapmadığı ya da ABD'ye rağmen AKP'nin yaptığı bir icraat var mı?

"Zehir içeceksin" diyor bizimki memnuniyetle içiyor.Bu kadar olur yani.


20 Temmuz 2015 Pazartesi

EY KÜRT KARDEŞİM! (SURUÇ)

BU YAZI KÜRT KARDEŞLERİMİZEDİR.



Kürtler ABD'nin umurunda bile değildir. Çünkü ABD de Yahudiden emir almaktadır. O Yahudi de büyük İsrail kurmaya çalışmaktadır. İçte ve dıştaki işbirlikçileri ile birlikte şu anda Türkiye'yi Suriye yapmaya çalışmaktadırlar.

Bakınız PKK da ABD'nin emrindedir. IŞİD de. Bölgedeki pek çok devlet yöneticisi de ABD' ye uşaklık etmektedir.

Hepsi ama hepsi; sadece ve sadece tek bir amaç için bütün bölgeyi kan gölüne çevirme derdindedirler.

O amaç da Büyük İsrail'dir. Büyük İsrail yani Arzı Mevud sadece Yahudiler için kurulacaktır. 

Peki bizim Müslüman Kürtlerimizin Yahudi Devletindeki konumları ne olacaktır? Bir hiç.Çünkü hepsi öldürülmek isteniyor. 

Kürt öldükten sonra önce Arap ölmüş, Türkmen ölmüş bir manası var mıdır?Netice de Kürtleri de öldürecekler.

Kürtler öldükten sonra; PKK öldürmüş veya öldürülmesine sebep olmuş, IŞİD öldürmüş veya öldürülmesine sebep olmuş çok mu önemlidir?

Bakınız kardeşler bu Suruç eylemi çok yönlü bir provokasyondur. Yarın pek çok defa failler de faillerin arkasındaki güçler de değişebilir. Ama değişmeyen tek gerçek vardır. O da tüm bu cinayetlerin sorumlusu Yahudi uşağı ABD'dir.

Kürdistan bahanedir. Neyin bahanesidir onu da yazalım. Kürtleri kullanarak Ortadoğu'daki devletlerin mevcut istikrarlarını yok etme bahanesidir. 

Kürdistan kuracağız diye Kürtleri kandırıp istikrarları yok edecekler sonra sıra Kürtlere gelecek. IŞİD daha da güçlendirilip bu sefer Kürtlere katliamlar yapacaklar. Uyanık olunuz. 

Bunları kafamızdan atmıyoruz. Hadis yorumlarına göre bu ahir zaman fitnelerinde Araplardan sonra en çok zarar görecek toplum Kürtlerdir. Kullanılmayınız.

Ve yine ABD'nin hem PYD'ye hem de IŞİD'e eş zamanlı olarak yaptığı silah yardımlarını görünüz.

IŞİD öne geçerse PYD'ye silah veriyorlar.PYD öne geçerse IŞİD'e havadan silah paketleri atıyorlar.

Daha silahı vermeden silahı verdiği terör örgütünün onu nerede nasıl kullanacağını ve kimi vuracağını hesap ederek son derece planlı bir fitne çeviriyorlar.

PYD'yi de Türkmenlere,Araplara saldırtıp Türkiye'nin düşmanlığını güçlendiriyorlar. Türk Ordusu ayağa kalktığında zarar görecekleri bile hesap edip "Şuradan da bu kadar ölür " hesabı yapıyorlar.

Bütün Kürtler akıllarını başlarına alsınlar.

Şu an için bölgede ABD ve Yahudi  uşaklarının oyununa gelmeyen ve onların karşısında tek başına durabilecek olan tek güç vardır.O da Kahraman Ordumuzdur. Bunu da çok iyi bildikleri için Yunan Harbini teşvik edecekler. 

Ama Kıbrıs'da aldıkları cevabı İnşallah yine alacaklar.Emin olunuz. Hadis yorumları bunu müjdelemektedir.

Bütün Kürtler bu dehşetli Süfyani fitnelerinde her daim Kahraman Ordumuzun yanında olmalıdır. 

Bunu Kahraman Ordumuzun ihtiyacı olduğu için değil kardeşim, canınızdan olacaksanız da bu şerefli ordunun elinden olmayın diye söylüyoruz.  

Yahudi uşakları (IŞİD veya PKK, ne önemi var? Yaptıran ABD) Suruç'da kan dökerken; kanını döktüğü kişileri daha iki gün önce sağlam bir dost olarak kullanmasına rağmen iki gün sonra hiç acımadan nasıl katlettiğini, harcadığını görmediniz mi? Kürtlere ne yaptığı, ne yapacağının delili değil midir? 

PKK'lıları hem destekliyor hem de zamanı gelince öldürüveriyor. IŞİD'i hem destekliyor hem de zamanı gelince öldürüveriyor. Görmüyor musunuz bunları?

Suriye'de Arapları ve Türkmenleri öldürme sıralamasında önceye aldı. IŞİD ile vurdu,PYD le vurdu. Sonra sıra IŞİD'e geldi bizzat kendisi vurdu. Sonra sıra Kürtlere gelince yine vuracak. Belli değil mi?

"Efendim Kürdistan kuruverecek Kürtlere."

Tabi ya doğru.Çok beklersiniz.

İki Milyon Filistinliyi altmış yılda yok edemeyen Yahudi otuz milyon Kürdü İsrail'de baş köşeye oturtacak! Daha ilhak etmeden bütün Kürtler öldürülecek, ne sandınız?

Hadis yorumları Erbil diyor. Kerkük, Musul, Nusaybin, Cudi diyor. Ne diyor? Katliam diyor.
Buralarda kimler katliama maruz kalacak acaba?

Kürtler Müslümandır. Müslüman, uyanık olan adamdır.İslam dini ölülere ve delilere inmedi. Akıllı insanlara indi. Müslüman Yahudinin oyuna gelmez. Oyuna gelen de ahirette hesabını veremez.

Bugünden tezi yok tüm Kürtler PKK, HDP ile ilişkilerini kessinler. 

PKK sizleri, ABD ve İsrail'in emriyle Ordumuza ve halkımıza karşı kışkırtacak. Zaten Karayılan ile Demirtaş ile başladılar. Sizlere silahlanın diyorlar. Kime karşı?

Bin yıldan beri İslam'ın sancağını dünyanın her burcuna asan Kahraman Türk Milletine karşı. Ne olacak Kürtler silahlanırsa? Türk Milletini mi yok edeceksiniz?İkibin yıldan beri bizzat kendileri hepsi bir araya geldiler de yok edemediler. Devam edelim mi?

Daha Suruç manşetlerden düşmeden Adıyaman'da kahraman askerimiz şehit ediliyor. PKK önceden kurgulu. Patlamanın olduğu Suruç'da HDPli vekiller yok. Her provokasyonda en öndeler iken orada hiç yoklar.Bunları görün kardeşim. 

PKK ve HDP, ABD ve İsrail'in emrinde Kürt katliamlarına çalışıyorlar. Oyuna gelmeyin. Her Kürt en yakınından başlamak üzere bilinçlenerek askerimize polisimize karşı bildiği, duyduğu bilgiyi komutanlarımıza iletsin. 

Kahraman Ordumuz bin yıldan beri olduğu gibi kıyamete kadar da sizleri koruyacak güce sahiptir.Kimseden korkmayın ve güvenlik güçlerimize yardımcı olun.

Biz uyardık görevimizi yaptık.

19 Temmuz 2015 Pazar

SELİM'İN İŞARETLERİ NELERDİ?

SELİM'İN İŞARETLERİ ZATEN SIRASIYLA İNKİŞAF EDİYOR.






HZ.MEHDİ AS BİR ŞEYH OLMAYACAK

ADAMIN BİRİ HZ.MEHDİ AS, BİR ŞEYH OLACAK DEMİŞ.





SORALIM O ZAMAN:

KAÇ TANE DERGAHI,
KAÇ TANE OKULU,
KAÇ TANE KARISI OLACAK?
YA DA NE KADAR DOLARI?

BUNLAR YANLIŞTIR. HADİS YORUMLARINA AYKIRIDIR. İŞTE İSPATI:

HADİSDE HZ.MEHDİ AS'IN ALLAH CC TARAFINDAN BİR GECEDE İHYA EDİLECEĞİ BİLDİRİLMEKTEDİR.

HZ.MEHDİ AS BİR ŞEYH OLMAYACAK. MODERN BİLİMLERDE EĞİTİM ALACAK VE MESLEĞİNİN ZİRVESİNE ÇIKACAK.

HZ.MEHDİ AS ALLAH CC TARAFINDAN BİR GECEDE DİNİ İLİMLER VE MANEVİYAT BAKIMINDAN İHYA EDİLECEKTİR.EVLİYA YAPILACAKTIR.

BİR GECEDE SANAT ERBABI, MÜHENDİS, AKADEMİSYEN VEYA GENERAL OLMAYACAKTIR.

BÖYLE BİR ŞEY MÜMKÜN DEĞİLDİR. AMA ALLAH CC DİLERSE SIRADAN BİR KİŞİYİ BİR GECEDE EVLİYA YAPAR. İŞTE BU NEDENLE HZ.MEHDİ AS BİR ŞEYH OLMAYACAK.


EN DOĞRUSUNU ALLAH CC BİLİR.

PKK ,ORMAN YANGINI ÇIKABİLİR

MERSİN'DEKİ ORMAN YANGINI, PKK'NIN İŞİ OLABİLİR





PKK'nın yayın sitelerinde Cudi Dağında çıkan yangına karşı devletimiz, yangının söndürülmesi hususunda yeterli hassasiyeti göstermediği için itham ediliyordu.İki gün önceki olay.

Tahminimizin dayanağı da bu iftiralar. İftiradır çünkü bu ülke Edirne'den Hakkari'ye, Artvin'den Muğla'ya TÜRKÜNDÜR TÜRK KALACAKTIR. Alçaklık edenler de cezasını bulacaktır.

Ülkemizin her hangi bir yerinde yanan tek bir ağaç milletimizin ciğerini yakar. O nedenle her hangi bir ağacımıza sahip çıkmak şerefsiz PKK' nın haddine değildir. Yakmasın yeter.

Bu bağlamda dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır:

Herkesin Polisi kendi vicdanıdır.Polis ancak vicdansızların karşısındadır.(PKK gibi vicdanını İsrail'e satmışların)

Her vatandaşı polisin izlemesi mümkün değildir. Bu nedenle orman yangınları sabotajlarına karşı tüm halkımız duyarlı olmalı ve herkes elinden gelen titizliği göstermelidir. 

Orman korucuları, sabotajlara uygun şu sıcak günlerde görevlerini daha dikkatli, daha özverili, mesai saati gözetmeksizin ve fedakarca yapmalıdırlar.

Ormanlık bölgelerde yaşayan insanlarımız orman bölgelerine giren şüpheli kişileri derhal 155, 156,177 nolu telefonlara ihbar etmelidir. 

Ormanlık bölgelerde yol kenarında bekleyen araçların cep telefonu ile plakaları resmedilmeli ve aynı numaralara bildirilmelidir. 

Güvenlik güçleri ve diğer sorumlular, kendilerine bu dönemde iletilen ihbarlardan asılsız bile olsa rahatsız olup serzenmemelidirler. 

Bir ağacımızı korumak her şeye değer. Kaldı ki bu ülkede bir yıl 365 gün vatan için özveriyle çalışan insanlar olduğu da unutulmamalıdır. Orman yangını riski, yaz aylarına münhasırdır. Bu dönemde özverili olmalıyız.

Akaryakıt istasyonları, ormanlık bölgede olmasalar bile bidon vb depo harici alımlarda mutlaka araç plakasını ilgili telefonlara bildirmelidirler. Hatta en azından bu dönemde sorumlu vatandaş bilinciyle bu tip talepleri polis gibi sorgulayıp şüpheli kişilere satış yapmamalıdırlar. 50 TL' lik yakıt satışından 2 TL kazanırsın kardeşim.Onu da bu gün kazanmayıver. Ormanlarımızdan daha mı önemli? O, 2 TL karşılığında çocuklarının ciğerlerini çalabilirler. Bu riske değer mi?

Şüpheli kişiler kimdir, nasıl anlaşılır?
Bunlar PKK'lılar, işbirlikçileri ve sempatizanlarıdır.Onlar da aşağı yukarı bellidir ve bilinebilirler.

Ağustos ayının sıcak günlerinde hiç değilse bir ay, tüm millet olarak çok dikkatli olalım, ihmal etmeyelim, sebep olmayalım ve ihmal edenlere ve sebep olanlara karşı uyanık olalım ve "Nasıl olsa devletin güvenlik güçleri var" demeyelim. Polis gibi çalışalım İnşallah.

Bu devleti bu millet kurdu, bu millet koruyacak. Asla unutmayalım. 

16 Temmuz 2015 Perşembe

RAMAZAN BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN

TÜM İSLAM DÜNYASININ RAMAZAN BAYRAMINI KUTLAR DAHA NİCE BAYRAMLARA VE TÜRK İSLAM BİRLİĞİ'NE KAVUŞMAYI CENABI ZÜLCELAL'DEN NİYAZ EDERİZ.


"SELİM" KİM OLACAK?

İFŞAATLARDA ADI GEÇEN "SELİM" ACABA NASIL BİRİ OLACAK?





SAHTE ATATÜRKÇÜ DEĞİL, GERÇEK ATATÜRKÇÜ OLACAK.
YÜZÜ PIRIL PIRIL OLACAK.

NATO'YA KARŞI OLDUĞUNU BELLİ ETMEYECEK.
TÜRKİYE DÜŞMANLARINA KARŞI MELHAME-İ KÜBRA'YA KADAR KİMLİĞİNİ GİZLEYECEK.

O ÇOK BAŞARILI BİR KOMUTAN OLACAK.
GERÇEK İSLAM'IN VE GERÇEK ATATÜRKÇÜLÜĞÜN ÇELİŞMEDİĞİNİ GÖSTERECEK.

Şİİ-SÜNNİ SAVAŞI ÇIKARMAK İSTEYENLERE ALET OLMAYACAK. SUUD VE İRAN ARASINDA ÇIKAN BU MEZHEP SAVAŞININ TARAFI OLMAYACAK. BİZ MÜSLÜMANIZ KURAN'DA MEZHEP AYRIMI YOK DİYECEK.

ADI "SELİM" OLMAYACAK.
ÇOK FAKİR BİR AİLENİN OĞLU OLARAK BAŞLADIĞI EĞİTİM KARİYERİNDE ZİRVEYE ÇIKACAK.AMA YİNE FAKİR KALACAK.

ATATÜRK GİBİ BİR ASKERİ DEHA OLACAK.
SAHTE ATATÜRKÇÜLERİ DE SAHTE İSLAMCILARI DA İFŞA EDECEK.

TÜRK BİRLİĞİNİN KURULMASI İÇİN ÇALIŞACAK VE BAŞARACAK. İSRAİL AYAKLANMASINI BASTIRACAK.BALKANLARI FETHEDECEK.

SİYAH SANCAKLILARI "BİZZAT" KURACAK. VE KOMUTA EDECEK.

MEKKE'DE HZ.MEHDİ AS ZUHUR ETTİĞİNDE YEMANİ İLE BİRLİKTE O'NU İLK TANIYAN KİŞİ OLACAK VE O'NA GİZLİDEN YARDIM EDECEK.

İRAN İLE ASLA BİR MEZHEP SAVAŞINA GİRMEYECEK. İRAN'IN VURULMASI ESNASINDA VE ORDUSUNUN İMHA EDİLMESİ SIRASINDA İRAN'IN MİLLİ SAVUNMA GÜÇLERİNİ OLUŞTURACAK VE NİHAİ SAVAŞA HAZIRLAMAK ÜZERE KUFE'YE GETİRECEK. BUNLARIN ÇOĞUNLUĞU HORASAN TÜRKLERİ OLACAK.

ABD-RUS HARBİNDE SAVAŞI YÖNETECEK.İSTANBUL'DA KUTSAL EMANETLERİ HZ.MEHDİ AS'A BİR MERASİM İLE TESLİM EDECEK.

İNŞALLAH VE ALLAHU ALEM.

GERÇEK ATATÜRK BİLİNMİYOR

GERÇEK ATATÜRK BİLİNMİYOR








KADİR MISIROĞLU DENİLEN ODUN KAFALI GÖRMEZ BUNU.

SANKİ OSMANLI FÜZE YAPTI DA ATATÜRK ENGEL OLDU

OYSA ATATÜRK;

"BOŞVER ALLAH BİZİ KORUR DİYEN YOBAZLARDAN"
"HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALDIKTAN SONRA ALLAH'A TEVEKKÜL ET" DİYEN İSLAM'I KURTARMAYA ÇALIŞTI.

AMA YOBAZLAR BİTMEDİĞİ İÇİN 1938' DEN İTİBAREN YİNE KONTROLÜ ELLERİNE ALDILAR.

GERÇEK ATATÜRK BİLİNMİYOR.

YA ATATÜRK'Ü TANRILAŞTIRIP İSLAMI YOK ETMEYE ÇALIŞAN DİNSİZLERİN OYUNCAĞI OLDUK.ÜLKEYİ KASTEN KALKINDIRMADILAR.

YA DA ATATÜRK'Ü DİNSİZLİKLE SUÇLAYIP GÜÇ KAZANARAK,BU CENNET VATANI KAFİRLERE SATANLARDAN İHANET GÖRDÜK.

BUNLARIN HANGİSİ ATATÜRKÇÜ? TABİ Kİ HİÇ BİRİ.

ATATÜRK GERÇEK BİR OSMANLI PAŞASIYDI VE ABDÜLHAMİD HAN'IN, VAHDETTİN HAN'IN EN GÜVENDİĞİ OSMANLI GENERALİYDİ.

BİLİYOR MUSUN BUNLARI?
TABİ Kİ BİLMİYORSUN.

ÖNCE İNGİLTERE İSTEDİ DİYE, ATATÜRK'Ü TANRI YAPIP DİN DÜŞMANI OLDUN.

SONRA ABD İSTEDİ DİYE ATATÜRK'Ü DİNSİZ İLAN EDİP VATANI SATTIN.


ALLAH SENİ ISLAH ETSİN.

HİÇ BİR MENFAATİ OLMAYAN HİÇ BİR YERDEN ÇIKAR PEŞİNDE KOŞMAYAN GERÇEK MÜSLÜMAN ALİMLER ATATÜRK'E ATMAZ.

BÖYLE OLUP DA ATANLAR VARSA ONLAR DA CAHİLDİR. YANİ BİLMEDİKLERİ ŞEYLER VARDIR.

BAKINIZ BU KONUDA MERİÇ TUMLUER NE DİYOR?

MERİÇ TUMLUER KİM Mİ? 

ATATÜRK'ÜN YAVERİ İSTİHBARAT SUBAYININ ÖZ TORUNU. 

"ATATÜRK'ÜN GİZLENEN VASİYETİNDE HZ.MEHDİ AS'IN KİM OLDUĞU YAZIYOR. ATATÜRK MEHDİ'NİN KİM OLDUĞUNU BİLİYOR VE VASİYETİNDE BUNU YAZDI" DİYOR. 

MERİÇ TUMLUER SAYFALARINI ÖNERİYORUZ. VASİYETİ AÇIKLATACAKLAR.

MERİÇ TUMLUER'İN SAYFALARI, BİZİM ATATÜRK ARAŞTIRMALARIMIZI DA TEYİT EDİYOR. YANİ ÇOK YAKIN ALLAHU ALEM.

YAYINLAMAK ZORUNDA KALDILAR

HABERİN İÇERİĞİ TAMAMEN DOĞRU AMA ASIL ÖNEMLİ OLAN 'HABERİ YAYINLAMAK ZORUNDA KALANLAR'





HABERİ TIMETURK YAYINLAMAK ZORUNDA KALDI. TIMETURK VE BENZERLERİ (BUNLAR BİZİM "İSLAMCI BASIN" GEÇİNENLERDİR) NEYİ İDDİA ETTİLER YILLARCA? 

"İSRAİL İLE ESAD ASLINDA GİZLİ DOSTTUR. İSRAİL İLE İRAN ASLINDA GİZLİ DOSTTUR"DEYİP DURDULAR. 

BUNLAR İKİ KESİMDİ.
BİR KISMI Kİ ONLAR BUNLARA İNANAN CAHİLLERDEN OLUŞUYORDU.
DİĞER KISIM İSE BİLEREK VE KASTEN İKİ YÜZLÜLÜK YAPARAK, YALAN SÖYLEYEREK İRAN VE ESAD DÜŞMANLIĞI YAPMAK İÇİN İFTİRA ATIYORLARDI. 

ASLINDA ABD VE BATIYA HİZMET EDİYORLARDI AMA HALKTAN GİZLİYORLARDI.ŞİMDİ BİZZAT KENDİLERİ GERÇEKLERİ İTİRAF ETMEK ZORUNDA KALDILAR. ÇÜNKÜ HABERİ BİZZAT ABD AJANLARI SIZDIRIYOR.

GERÇEKLER ŞUYDU KISACA:

İSRAİL İLE ESAD DÜŞMANDIR.
İSRAİL İLE İRAN DÜŞMANDIR. 
TÜRKİYE'DE AKP, ABD İLE OLAN MÜTTEFİKLİK GEREĞİ İSRAİL İLE ESKİDEN AÇIKTAN DOSTTU. ŞİMDİ İSE GİZLİDEN DOST.(GİZLİDEN DOSTLUĞUN SEBEBİ İSE HALKI KANDIRMAK)

İŞTE O HABER


Esed'in askeri danışmanını İsrail öldürmüş

Eski NSA çalışanı Snowden'ın sızdırdığı belgeleri haberleştiren The Intercept sitesine göre, Esed'ın baş askeri danışmanı 2008'de İsrail donanmasından komandolar tarafından öldürülmüş.

ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) gizli faaliyetlerine ilişkin yapılan son ifşaat, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın 2008'de başından ve boynundan vurularak öldürülen üst düzey askeri danışmanı Muhammed Süleyman'ın katilinin İsrail olduğunu gösteriyor.

ABD ÖNCEDEN BİLİYORDU

Edward Snowden'ın sızdırdığı belgeye göre, İsrailli komandolar Süleyman'ı Tartus kentindeki villasında verdiği bir akşam yemeği daveti esnasında vurdu, ardından botlarına binip uzaklaştı.

Öte yandan İsrail Savunma Güçleri'nin istihbarat sinyallerini izleyen NSA'in de bu yolla operasyondan önceden haberdar olduğun ortaya çıktı.

'MEŞRU BİR HÜKÜMET YETKİLİSİNİN ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜN İLK KAYDI'

Bu arada bu bilgiler, Süleyman suikastinin arkasında iddia edildiği gibi İsrail'in olduğunu kanıtlayan ve ilk kez meşru bir hükümet yetkilisini hedef aldığını teyit eden ilk resmi belge oldu.

RESMİ SAVAŞ DURUMU YOKTU

Sorumluluğu bugüne kadar hep reddettmiş olan İsrail, Süleyman'ın İran ve Hizbullah arasındaki silah satışını düzenleyen isim olduğunu iddia ediyor, basın da bunu haklı gösterecek haberler yapıyordu. Ancak ifşa edilen belgede de belirtildiği üzere, İsrail ve Suriye 2008'de resmen savaş durumunda olmadığı için bu suikast uluslararası hukuka aykırı.

MOSSAD BUNU İLK KEZ YAPMIYOR


Süleyman'ın öldürülmesi İsrail İstihbarat Teşkilatı'nın (Mossad) başka bir ülkede gerçekleştirdiği ilk yasa dışı suikast olma özelliği taşımıyor.  Bu olaydan altı ay önce de Hizbullah'ın üst düzey komutanlarından İmad Muğniye İsrail ve ABD'nin ortak operasyonuyla Suriye'nin başkenti Şam'da öldürülmüştü.

DAHASI DA VAR:

İSRAİL, İMAD MUĞNİYE'Yİ ŞEHİT ETTİ.İMAD MUĞNİYE HİZBULLAHIN ROKET VE FÜZELERİNİN MİMARIYDI. OĞLU CİHAT MUĞNİYE'Yİ DE İSRAİL GÜNEY SURİYE'DE İRAN'LI GENERALLER İLE BİRLİKTE ŞEHİT ETTİ.(İHA İLE VURDU)

İRAN'DA NÜKLEER FİZİKÇİ MÜHENDİSLERİ İSRAİL'İN MOSSAD AJANLARI ÖLDÜRDÜ.

HİZBULLAH LİDERİ HASAN NASRALLAH'IN 16 YAŞINDAKİ OĞLUNU İSRAİL CEPHE SAVAŞINDA ŞEHİT ETTİ.

YANİ İSRAİL ÖLDÜRDÜ, İRAN'LILAR, HİZBULLAHÇILAR ŞEHİT OLDU. BUNLAR NASIL DOST BRE İKİ YÜZLÜLER?

KALDI Kİ SURİYE'NİN GÜNEYİNDE ESAD İLE SAVAŞAN EL NUSRA İSRAİL SURİYE SINIRINDA BARINMAKTADIR. YARALILAR İSRAİL'E GİDİYOR, YARDIMLAR İSRAİL'DEN GELİYOR ESAD İLE SAVAŞILIYOR.KİM İSRAİL UŞAĞI, KİM İSRAİL DÜŞMANI?

14 Temmuz 2015 Salı

SORUN BİZDE. ANLATAMIYORUZ

EVET SORUN BİZDE.ÇÜNKÜ ANLATAMIYORUZ.




KURAN-I KERİM'İN ÜMMİ OLAN HZ.PEYGAMBER SAS EFENDİMİZE İNDİRİLMESİNDEKİ HİKMET ACABA NE OLA?

O DÖNEMDEKİ BİR KAÇ DİL BİLEN BİLGİN BİR ARAP'A İNDİRİLEMEZ MİYDİ?

TAKDİR ALLAH'INDIR.O CC DİLEĞİNE VERİR.BİZ BİLEMEYİZ.

YA DA PEYGAMBER ASM EFENDİMİZİN OKUR YAZAR OLMASINA ENGEL Mİ VARDI? NİÇİN OKUR YAZAR OLMAMIŞTI? DAHA DOĞUŞTAN PEYGAMBER OLARAK DÜNYAYA TEŞRİF ETTİRİLEN ASM EFENDİMİZİN ÜMMİ OLMASININ HİKMETİ "BİZ O KURAN-I BÜTÜN İNSANLARA VE CİNLERE İNDİRDİK AYET MEALİ OLABİLİR Mİ? (OKUNSUN İBRET ALINSIN DİYE)

İNSANLARIN VE CİNLERİN ALİMLERİNE DEĞİL TÜM İNSANLARA VE CİNLERE.

OKUR YAZAR OLAN HER KİŞİ İLK ÖNCE KURAN'A SARILMALI. KURAN-I KERİM HER DİLE ÇEVRİLMELİ VE HER KUL KURAN'I KENDİ DİLİYLE OKUMALI. 





İNSANLARI KURAN'DAN UZAKLAŞTIRMANIN İKİ NEDENİ VARDIR.
BİRİNCİSİ; MÜSLÜMANLARI İSLAM'DAN UZAKLAŞTIRARAK BUGÜNKÜ HRİSTİYANLARA ÇEVİRMEKTİR.

İKİNCİSİ İSE MÜSLÜMANLARI BİLİMDEN UZAKLAŞTIRARAK KAFİRLER KARŞISINDA ZAYIF BIRAKMAKTIR. KURAN'DAN UZAKLAŞAN İLİMDEN YOKSUN KALIR VE İSTANBUL SURLARINI YIKACAK TOPLARI YAPAMAZ.

HEM MÜSLÜMAN TEMBEL OLUR VE HOCASINA "KURAN-I SEN OKU BANA ANLAT" DER. OYSA KURAN-I OKUYUP ÖĞRENMEKLE HER KUL MÜKELLEFTİR.

NE DİYOR YUSUF İSLAM: 

"ÖNCE MÜSLÜMANLARI TANISAYDIM MÜSLÜMAN OLAMAZDIM.ŞÜKÜR Kİ ÖNCE KURAN-I TANIDIM VE MÜSLÜMAN OLDUM."

ANLATAMADIĞIMIZ DA BUYDU.

13 Temmuz 2015 Pazartesi

ALLAH KABUL ETSİN




Yâ Rabbenâ! Amellerimizi bizden kabûl buyur! Muhakkak ki her niyâzımızı hakkıyla işiten ve her amelimizi hakkıyla bilen ancak sensin!

Ey Mevlâmız! Tevbelerimizi kabûl eyle! Şübhe­siz tevbeleri çok kabûl eden ve merhameti bol olan da sensin! Ve bizleri hakka, dosdoğru yola hidâyet eyle yâ Rabbi!

Ey ikrâmı sonsuz olan! Ey kullarını cezâlandırmakta acele etmeyip tevbe imkânı bahşeden yüce Rabbimiz! Bizi affeyle!

Ve ey dünyada ve âhirette, rahmet ve merhameti bol olan Rabbimiz! İşlemiş olduğumuz bütün günahları mağfiret eyle!

Yâ Rabbenâ! Okumuş olduğumuz Kur’ân-ı Azî­mü’ş-şân hatmini dergâh-ı izzetinde kabûl buyur!

Ey Rabbimiz! Bizi Kur’ân-ı Kerîm ile yücelt! Bize Kur’ân-ı Hakîm ve âyâtıyla bereket ver! Tevbelerimizi kabûl eyle! Şübhe yok ki tevbeleri çok kabûl eden ve merhameti bol olan ancak sensin!

Yâ İlâhenâ! Şeriat ve bürhân sâhibi Efendimiz Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’a salât eyle!

Yâ İlâhenâ! Bizi Kur’ân’ın ziynetiyle süsle! Ve bize Kur’ân’ın kerâmetiyle ikrâm eyle! Hem bizi Kur’ân’ın şerefiyle şereflendir! Bizi Kur’ân’ın kisvesiyle giydir!

Ve bizi Kur’ân ile berâber Cennete idhâl eyle! Hem Kur’ân hürmetine bizi, dünyanın her türlü belâsından ve âhiretin her türlü şiddetli azâbından muhâfaza eyle! Hem Kur’ân hakkı için, bütün ümmet-i Muhammed’e (asm) merhamet eyle yâ Rabbi!

Yâ İlâhenâ! Kur’ân-ı Azîmü’ş-şânı dünyada bize arkadaş, hem kabirde bizlere yoldaş, kıyâmette şefâatçi, hem sırat üzerinde nûr eyle! Cehennem ateşinden bizi muhâfaza edecek bir örtü, bir perde kıl! Cennete götüren bir yoldaş eyle!

Ey ikrâm edenlerin en keremlisi! Ey merhamet edenlerin en merhametlisi olan Rabbimiz! Sen kendi lütfunla, cömertliğinle, kereminle, ihsânınla ve rahmetinle, Kur’ân’ı, bizi bütün hayırlara ulaştıran bir delil ve bir rehber kıl!

Ey dilediğini en doğru yola hidâyet eden Rabbi­miz! Bize Kur’ân’ın hidâyetiyle hidâyet ver! Bize Kur’ân’ın inâyetiyle âfiyet ver! Hem bizleri Kur’ân’ın kerâmetiy­le her türlü ateşten kurtar!

Hem Kur’ân’ın şefâatiyle bizi Cennete idhâl eyle! Kur’ân’ın fazîletiyle derecelerimizi yükselt! Ey lütuf, cömertlik ve iyilik sâhibi olan Rabbimiz! Kur’ân’ın tilâveti hürmetine kötü amellerimizi ört!

Yâ Rabbenâ! Kalblerimizi tertemiz eyle! Ayıblarımızı gizle! Hastalarımıza âcil şifâlar ihsanbuyur! Borçlarımızı en kısa zamanda edâ etmeyi nasîb eyle!

Bir kısım yüzlerin ağarıp bir kısmının karardığı o dehşetli mahşer gününde, bizleri yüzü ağaran bahtiyarlardan eyle! Ana babalarımıza, ecdâdımıza ve bi’l-cümle geçmişlerimize merhamet buyur! Onları affet!

Dînimizi ve dünyamızı ıslâh eyle! Düşmanlarımızın cümlesini darmadağın et! Âilemizi,mallarımızı ve memleketlerimizi her türlü âfetlerden, hastalıklardan ve belâlardan muhâfaza buyur! Kur’ân-ı Azîmü’ş-şân hürmetine ayaklarımıza sebât ver! Ve kâfirler gürûhuna karşı bizlere yardım eyle!

Yâ Rabbenâ! Okuduğumuz Kur’ân-ı Kerîm’den hâsıl olan sevâbı, hem onun tilâvetinden hâsıl olan nûru Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’ın rûhuna hediye eyledik, vâsıl eyle yâ Rabbi!

Hem O’nun, nebî ve resûl kardeşlerinin ruhlarına salât ü selâm ile ayrı ayrı hediye eyledik, vâsıl eyle yâ Rabbi!

Hem O’nun âl ve evlâdına, vâlidelerimiz olan muhterem zevcelerine, ashâbına, etbâına, mübârek nesillerinin ruhlarına hediye eyledik, vâsıl eyle yâ Rabbi! Hem onların cümlesinden râzı ol!

Babalarımız, analarımız, erkek ve kız kardeşlerimiz, evlâdlarımız, akrabâlarımız, sevdiklerimiz ve arkadaşlarımızdan vefât etmiş olanların ruhlarına da ayrı ayrı hediye eyledik, vâsıl eyle yâ Rabbi!

Hem üstadlarımızın ruhlarına, meşâyıhımızın ruh­la­rına, hayır ve hasenât sâhiblerinin ruhlarına, hem bütün mü’min ve mü’minelerden, müslim ve müslimelerden vefât edenlerinruhlarına, hayatta bulunanların rû­­hâ­niyetlerine hediye eyledik, sen vâsıl eyle yâ Rabbi!

Ey bütün ihtiyaçları karşılayan! Ey bütün belâları def‘ eden! Ey her duâya icâbet eden! Ve ey merhamet edenlerin en merhametlisi olan Rabbimiz! Rahmetinle, merhametinle duâlarımızı kabul eyle! Amin.

KADİR GECENİZ KUTLU OLSUN




11 Temmuz 2015 Cumartesi

KURAN'DAKİ İSLAM GİZLENİYOR

BU YAZININ KAYNAĞI DOĞRUDAN DOĞRUYA KURAN-I KERİM'DİR.






Bir hadis ile başlayalım.

Hz.Peygamber SAS Efendimize bir sahabe sorar:

"Ya Resulallah. Bana İslamı öyle bir cümle ile anlat ki bana yetsin ve hep aklımda kalsın."

Hz.Peygamber SAS Efendimiz buyurur:

"Allah'a inandım de ve dosdoğru ol."

İslam Kuran ve Sünnettir. Aksini iddia eden yanlış yoldadır.

Kuran-ı Kerim Muhkem ve Müteşabih ayetlerden oluşur. Muhkem ayetler okuyan herkes tarafından anlaşılabilecek kadar açık olan ayetlerdir. 

Müteşabih ayetler ise tevile muhtaç olan ve sadece Kuran-ı iyi okumuş anlamaya çalışmış alimler tarafından tevil edilebilir. Bunlar Kuran'da geçen hükümlerdir. Yani Kuran müteşabih ayetleri alimlerin tevil edebileceğini beyan etmiştir.

Şimdi buraya dikkat!

Yine Kuran'a göre Kuran'daki ayetlerin çoğu Muhkem ayetlerdir. Müteşabih olanlar ise azdır. 
Ve o Kuran baştan sona daima şunu beyan ve emreder."(Muhkem ayetleri) anlayasınız diye kolaylaştırdık.İbret alan var mı?" mealinde pek çok ayet var.  

Anlayasınız diye Arapça indirdik (Araplara hitaben). Anlayasınız diye iyice açıkladık. Daha iyi anlamak için yavaş okuyunuz.

Ve Kuran zikirdir Kuran'a göre. Kuran okuyan zikreder. Namaz zikirdir Kuran'a göre.Namaz kılan zikreder.Zikir (Zikretmek) zikirdir Kuran'a göre. Zikredenler zikreder. Bununla ilgili ayette insanların yatarak bile zikredebilecekleri de geçmektedir.

Muhkem ayetlerle ilgili Müslümanlara çok açık emirler vardır. Kuran'ın okunması emirdir. Anlamak için okunması emirdir. Yavaş yavaş okunması emirdir. Araplar için tilavetiyle okunması emirdir. Ama Türkler tilaveti ile okurlarsa ANLAMAK İÇİN DEĞİL ZİKRETMEK İÇİN OKUYABİLİRLER.Çünkü eğer ana dili gibi Kuran Arapçasını bilmiyorsa anlayamazlar.Anlamak için de Türkçesini okumakla mükelleftirler. Bu da emirdir.

Efendim Kuran'da Türkçesini oku diye hangi ayette geçiyor?

Okumakla mükellef isek anlamak için okumak emredilmiş ise Arapça da bilmiyorsak hangi dilde okuyacağız?

Gelelim müteşabih ayetlere.

Kuran, Müteşabih ayetlere yoğunlaşanları "kalbinde hastalık olanlar muhkem ayetleri bırakır müteşabih ayetlerin manasına uğraşırlar" diye beyan ediyor. 

Yani Müslüman kendi dilinde Kuran'ı okuyacak, muhkem ayetleri zaten anlayacak müteşabih ayetlerin manasına ise düşmeyecek.Zamanla belki anlayan da olacak. Anlayamazsa da mükellef olmayacak.

Ama Muhkem ayetleri okumakla, anlamakla mükellef Müslüman.


PEKİ GİZLENEN İSLAM NE?

Hz.Peygamber SAS Efendimiz hayatta iken Asrı Saadette Kuran ayetlerini ashabına hem muhkemlerini hem de müteşabihlerinden o zaman için uygun olanları açıklamış. Muhkem ayetlerde zaten sorun yok ve herkes anlıyor. Müteşabih olanlar ise o zaman için anlaşılmış.Bir kısmını da o zaman ile ilgili olmadığından hiç açıklamamış.(SAS Efendimiz.) 

Ashabı Suffe ve ekser sahabeler Kuran'ı ezberlemişler ve hafız olmuşlar.Ama bakınız onların dili Arapça ve Kuran-ı Kerim'in Arapçasını ezberleyip hem zikrini hem de anlamını ezberleyip tam hafız olmuşlar.

Bugün ülkemizde binlerce hafız var. Saatlerce Kuran okuyabiliyorlar ezberden. Peki ama bu hafızların kaç tanesi Arapça biliyor ve Kuran'ı ezberden okurken aynı zamanda da anlamına vakıf olabiliyor?

Ya da biraz daha basite indirirsek.

Bugün ülkemizde milyonlar namaz kılıyor. Dört rekatlık bir namazda sekiz sure okuyabiliyoruz. Peki bu milyonlardan kaç tanesi namazda okuduğu ayetlerin anlamını biliyor?

O zaman bizim Arapça bilmeyen hafızımız ile ana dili Arapça olan bir Arap Hafız aynı derecede mi hafız oluyor?

Bizim hafız ezberlemiş ne manaya geldiğini bilmeden okuyor ama Arap Hafız manasını da bilerek okuyor. Aynı mı? Değil tabi.

Ya da milyonlarca Müslüman kardeşimiz dört rekatlık bir namazda sekiz sureyi manasını bilmeden okuyor ama Araplar sekiz sureyi manasını da bilerek okuyor. Peki bu namazlar aynı mı? Değil tabi.

İşte Müslümanlardan gizlenen gerçek budur.

Bu işte Yahudi parmağı vardır. Kuran okunsun ama anlaşılmasın. Kime sorulsun? Bildiğini iddia eden ve kendisini bazı insanların değer vermesiyle nüfuzlu yapan kişilere. Bunlar da ikiye ayrılıyor. Samimi olanlar ve ajan olanlar. Vehheb, Sebe gibiler de var.

Nasıl ayıracağız?

Kuran'ın emirlerine uyarak. Kuran'ın, zikir için sadece Arapçasını değil; anlamak için de Türkçesini okuyacağız. Kuran, anlamak için oku diyor. 

Bunun tarihsel sebepleri var. Yani İslamın gizlenmesinin. O da Yahudilerin Müslümanları gerçek İslam'dan uzaklaştırıp hurafelere boğmak istemeleri ve Emevilerin işledikleri günahları kamufle etmek istemeleri.

Yapılması gerekenler:

Hafızlarımız mutlaka Arapçayı da öğrenmeli ve okudukları surelerin anlamını da bilmelidirler.

Namaz kılan her Müslüman en azından namazda okuyacağı surelerin anlamını da öğrenmeli ve namazda okurken manasını düşünerek okumalı.

Ve yine her Müslüman Kuran'ı kendi diliyle okumalı ve anlamaya çalışmalı.Unutmayalım ki gerçek zikir Kuran okumaktır. Anlamak için okumak da farzdır. İbadetin de az da olsa sürekli olanı makbuldür.

Tek bir cümle ile bitiriyoruz.
Sürekli Kuran'ın Türkçesini okuyan bir kişi yıllar sonra başını kaldırıp çevresine şöyle bir baktığında Müslüman ile Mümini daha kolay ayırabilecektir İnşallah.

Kim samimi Müslüman, kim üç kağıtçı?
Kim İslama hizmet ediyor, kim kendi çıkarlarına?

Yazı uzadı Sünnet kısmına geçemedik. Yazı yine de yarım kalmasın.
Hz.Peygamber SAS Efendimiz "EN GÜZEL AHLAKI TAMAMLAMAK İÇİN ALEMLERE RAHMET OLARAK GÖNDERİLMİŞTİR.O'NA UYAN KURAN'A UYAR. O'NDAN AYRILAN KURAN'DAN AYRILIR." 

ŞEREFSİZDEN ALÇAK TEHDİT

KCK BAŞKANI MURAT KARAYILAN'DAN TÜRKİYE'YE ALÇAK TEHDİT





İŞTE AÇIKLAMASI 

Terör Örgütü KCK, bugün yaptığı açıklamayla 2012 sonunda fiilen başlatılan, 2013 yılı Newrozu'nda ise kamuoyuna duyurulan ateşkesin sona erdiğini duyurdu.

Baraj yapımını üstlenen müteahhitlerin ve çalışanların acilen inşaat alanlarını boşaltılması çağrısında bulunan KCK'nın açıklaması şu şekilde:

"Türk devleti 'Ben devletim, bildiğimi yaparım' diyerek ateşkese uymamış, sürekli çatışmalara yol açacak edimlerde bulunmuştur. Halbuki ateşkes ve çatışmasızlık her gücün ateşkesin başlamasından önceki konumunda kalması; ateşkesi bozacak adımlar atmaktan kaçınması demektir. Türk devleti ise onlarca karakol, askeri amaçlı yol, ve askeri amaçlı barajlar yaparak ateşkes koşullarını demokratik siyasal çözüm için değil, yeni bir savaş için ciddi bir hazırlık yapmak ve gerçekleşecek savaşta avantajlı konuma gelmek için kullanmıştır.


Türk devletini karakol, askeri amaçlı yol ve barajlar yapmaması konusunda sürekli uyarmış, bunların ateşkesi bozmak ve savaşı başlatmak anlamına geldiği vurgulanmıştır.''

VE YORUM

Söyledikleri bir defa yalan ve iftira.

2012- 2015 arasında AKP, açılıma zarar gelmesin diye gözümüzün önünde her türlü taşkınlığı yapan PKK ve uzantılarına karşı her hangi bir operasyon yaptırmadı. Kaç tane PKK' lı öldü? Sıfır.

Peki aynı dönemde PKK'ya terk edilen bölgelerde kaç şehidimiz vardı? Yüzden fazla.

Kiminin aracı devrildi,kimi kaza kurşunuyla şehid oldu. Açıkça sokak ortasında ailesinin yanında pazarda alışveriş yapan subaylarımız şehit edildi. Verilen söz gereği yine operasyon yapılmadı.

Sokaklarda vefalı Kürt kardeşlerimiz PKK'lı olmadı diye katledildi. Korucular öldürüldü. Yalan mı?

Ey şerefsiz, kanı bozuk, Yahudi uşağı, Ermeni dölü?

Şantiyeleri bastınız.Yolları kestiniz. Karakollara taciz ateşi açtınız. Beş bin tane Kürt çocuğunu dağlara kaçırdınız.

1984 de bittiniz hemen barış istediniz.
1994 de bittiniz hemen barış istediniz.
Galiba bu açılım süreciyle epey palazlandınız?

Kaçırdığınız beş bin Kürt çocuğu ile mi meydan okuyorsunuz?

Ama sizin bu işte kabahatiniz yok.

Kabahat sizi adam yerine koyan, Müslüman Kürt halkının temsilcisi yapan, muhatap alıp karşınıza oturan ve sizi böyle palazlandıran AKP'dedir.

Sandılar ki siz gerçekten barış istiyorsunuz. Sandılar ki gerçekten silah bırakacaksınız. Sandılar ki teröristlikten çıkıp adam gibi siyaset yapacaksınız. Ama yanlışlarını onlar da gördüler. 

Tek amacınız önceki barış isteklerinizde olduğu gibi yine can çekişen taşeron örgütünüzü güçlendirmek ve tekrar cinayetlere başlamakmış.(Biz zaten biliyorduk, AKP de öğrendi.)

Ama bilmediğiniz bir şey var:

Bu aziz Türk Milleti yeniden dünyaya hakim olacak İnşallah.