AMERİKAN FÜZELERİNİN HEDEFİ HARESTA'DIR.
HADİSTE BUYURMUŞ ASM "HARESTA BATACAK" DİYE.
HARESTA ŞAM'IN MAHALLESİ.
AMA SURİYE IRAK DEĞİL.DAHA ZOR.
IRAK ORDUSUNUN TÜM SUBAYLARI CIA AJANIYDI.
BAĞIMSIZ OLAN TEK KİŞİ CIA' DAN İSTİFA EDEN SADDAM'DI.
O YÜZDEN SADDAM'IN ORDUSU BİR GÜNDE YOK OLDU.KAÇTILAR YANİ.
FAKAT SURİYE ORDUSU SAVAŞACAK.YENİLECEK AMA ABD DE BİR ŞEYLER KAYBEDECEK.ABD BUNU BİLİYOR
BİLDİĞİ İÇİN DE ABD SURİYE'DE HAVA VE KARA SALDIRISINA ZATEN GİRİŞEMEZ.UZAKTAN FÜZE YAĞDIRACAK.
ZUHURA AYLAR KALDI... GELİYOR İNŞAALLAH... HZ.MEHDİ; PEYGAMBER ASM EFENDİMİZİN 40.KUŞAK TORUNUDUR. MEKKE'DE ZUHUR EDECEK İSLAM BİRLİĞİ'Nİ KURACAK. ŞAM' DA HURUÇ EDECEK,ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI' NI KAZANACAK,KARARGAHI GUTA OLACAKTIR.İNŞAALLAH. safaasya@hotmail.com
28 Ağustos 2013 Çarşamba
EY DEVLETİM! GÖZÜN SURİYE’DE İKEN KULAĞIN YUNANİSTAN’DA OLSUN
EY DEVLETİM! GÖZÜN SURİYE’DE İKEN KULAĞIN YUNANİSTAN’DA OLSUN
Saatler kaldı. Suriye’nin işgali başlamak üzere.
Bu aşamada Türkiye’nin politikası “Halep’e kadar da biz
girelim” olacaksa LÜTFEN BURAYA DİKKAT!
ABD ve NATO, Türkiye’nin Suriye’ye girmesini asla istemez.
“Bize yardım edin, siz girmeyin” diyecekler ya da dediler.
Bunun ispatı Irak’tır ve Suriye işgali en baştan beri
Irak’ın işgali ile bire bir aynıdır.
Türkiye, Irak’ da düştüğü hataya düşmez istemezse B
Planları hazırdır ve Yunanistan’ı Türkiye’ye
saldırtacaklar. Kim? Tabi Yahudi kölesi ABD ve Batı.
Bu nedenle gözümüz Suriye’de iken kulaklarımız mutlaka
Yunanistan’da olmalı ve Genel Kurmay Yunanistan Savaşı için gizli
hazırlıklarını bir an önce tamamlamalıdır.
Alimlerin hadis yorumlarına göre Türkiye, Trakya’dan Kosova’ya kadar gidecek, Ege Denizi’nin tamamını ve tüm adaları alacak İnşaallah. Belki de Hz. Peygamber Efendimiz SAS; bu hadisi de bu tedbirler alınsın diye söylemiştir. Yani O’na (ASM)uyarsak Yunan silinecek VESSELAM:
26 Ağustos 2013 Pazartesi
HASAN NASRULLAH’I NASIL BİLİRSİNİZ?
HASAN NASRULLAH’I NASIL BİLİRSİNİZ?
Biz şahsen Sünni’ yiz.
Ama Hasan Nasrullah’ ı okurlarımız için araştırınca hayranlığımızı
gizleyemedik.
Hizbullah Genel Sekreteri. Ama bizim bildiğimiz sıradan
yöneticilerden değil.
Bütün ömrü İsrail ile savaşarak geçmiş. Yıllarca Lübnan
mağaralarında yaşamış. On altı yaşındaki oğlunun da bulunduğu bir direniş
grubunun başında İsrail ile bir sınır çatışmasına
girmişler. Neyse çatışma bitmiş dönmüşler ama oğlu ortalarda yok. Televizyon da
açık ve İsrail haberlerini dinliyorlar.
İsrail Televizyonu
Hizbullah ile giriştiği sınır çatışmasında şehit edilen direnişçilerin
cenazelerinin görüntülerini yayınlıyormuş. Hasan Nasrullah oğlunun öldüğünü İsrail Televizyonundaki cenazesini tanıyarak
öğrenmiş ve “İNNA LİLLAHİ VE İNNA İLEYHİ RACİUN” demiş.
Yani Hasan Nasrullah oturduğu yerden kalem, mikrofon veya
kürsü kabadayılığı yaparak etrafını ihya edenlerden değil. Koltuk için” halkımı
nasıl kandırabilirim” hesabı yapanlardan hiç değil.Cenab’ı Mevla yolunu açık
eylesin.AMİN.
Hz.Mehdi’nin de askeri olacaktır,(ALLAHU ALEM) bizden söylemesi.
MÜJDELER OLSUN HZ.MEHDİ AS GELİYOR
MÜJDELER OLSUN HZ.MEHDİ AS GELİYOR
HZ MEHDİ AS YA BU HAC MEVSİMİNDE YA DA BİR SONRAKİ
HAC MEVSİMİNDE ZUHUR EDECEK İNŞAALLAH
BU HAC MEVSİMİNDE SUUDİ ARABİSTAN FENA
KARIŞACAK.İSYANIN MERKEZİ MEKKE OLACAK.
YA BU SENE YA DA EN GEÇ GELECEK YIL KASIM AYINA HZ.MEHDİ AS MEKKE EMİRİ OLACAK İNŞAALLAH.
BİZ ÇOK DÜŞÜNDÜK ÇOK AĞLADIK,BİRAZ DA KAFİRLER
DÜŞÜNSÜN,ONLAR AĞLASIN İNŞALLAH.
RAPORDA NE YAZIYOR? ONLARDAN ÖNCE BİZ AÇIKLAYALIM.
RAPORDA NE YAZIYOR?
ONLARDAN ÖNCE BİZ AÇIKLAYALIM.
Suriye’de bulunan BM Kimyasal İnceleme Heyeti iki güne kadar
raporu BM e iletecek ve BM açıklayacak.
Raporda ne mi yazıyor?
“ Heyet Guta bölgesinde ve saldırı sonucu ölenler üzerinde
yapmış olduğu incelemede Kimyasal Saldırı sonucu öldürüldüklerine dair bulgular
tespit etmiştir.
Ayrıca Esad yönetiminin ölüler üzerindeki kimyasal bulguları
yok etme girişimlerine dair veriler elde edilmiştir.
Suriye’den Guta’ ya giderken de Şebbihalar tarafından üzerimize
seyahati engelleme amaçlı caydırıcı taciz ateşi açılmıştır.
Raportörlerden önce biz açıklayalım da bazılarının güzel
rüyalarını da bölelim istedik.
Hani şu dost ve müttefik! ABD’ye Türk ve İslam düşmanlığını
bir türlü yakıştıramayanlar var ya,işte onların rüyalarını..
EN GEÇ CUMARTESİ GÜNÜ SURİYE’YE VURULUNCA NE DİYECEKLER?
SADECE SURİYE’YE DEĞİL AYNI ANDA BELKİ DE HEM İRAN HEM DE
IRAK YENİDEN VURULURSA?
CEVAP VERSİNLER? KİMLER Mİ?
-ABD, Esad’ı devirmez bunlar gizli dost”
diyenler
-“İsrail ile Esad arasında gizli anlaşma var,Esad’ı İsrail koruyor” diyenler
-“Hizbullah gerçekte İsrail’in düşmanı değil,Sünnilerin düşmanı” diyenler
-“ABD ile İran arasında gizli anlaşma var” diyenler
-“Nusra ve El Kaide ABD düşmanıdır” diyenler
-“ABD Esad’ın yerine getireceği adamı bize sorar” diyenler
-“Suriye’den sonra sıra İran ve Türkiye’ye gelmez,bu yalandır,ABD bizim dostumuz” diyenler
SADECE BİR ŞEY SÖYLÜYORUM SİZLERE
ALLAH CC ‘dan bir musibet gelmeden derhal İslam Birliği için çalışınız ya da en azından dua ediniz.
22 Ağustos 2013 Perşembe
YAZIKLAR OLSUN BİZİM İSLAMCI BASINA
YAZIKLAR OLSUN BİZİM İSLAMCI BASINA
Sanki İslamcı basın değil ABD’nin CNN kanalı.
ABD iki yıldan beri “Suriye’ye müdahale edeceğim, bahanem kimyasal silah kullanılmasıdır” diyor.
Esad düşmanlığı gözünü kör etmiş Müslümanlar ise “Bu müdahale ne zaman? Haydi artık ABD, gir de
şu Suriye’ye bitir şu Esad’ın işini” diyor.
Muhalifler adam öldürüyor,CNN’den önce İslamcı Basın” Esad
çocukları öldürdü” diye veriyor.
ABD, Ürdün’den saldırı için tüm hazırlıklarını tamamlıyor,
birliğin komutanı “hazırız” diyor,heyhat!
CNN den önce İslamcı Basın seviniyor.
Guta’ da ABD muhaliflere Kimyasal Silah kullandırıp masum
çocukları katlettiriyor, hem de 1300 kişi.
CNN “Esad kimyasal kullandı” demeye kalmadan İslamcı Basın
diyor.
Bir Müslüman, kafir ABD’yi bir Müslüman Ülkenin işgaline
davet eder mi?
Esad gitse bile onun yerine gelecek olanı ABD size sorar mı?
Bugün sesiniz çıkmıyor ama yarın siz Mısır’a da ABD’yi davet
edersiniz değil mi?
EY İslamcı basın! Bizim İslamcı basın! Hz.Mehdi’den
çekeceğiniz var bu akılla. Aklınızı alacak sizin
haberiniz olsun
Esad ülkesinde yüz bin teröristi öldürürken Kimyasal
kullanmaya ihtiyaç duymadı da bugün on bin
terörist kalmış
Suriye’de.Şimdi mi kullanacak kimyasalı bu alçaklara bahane vermek için.
BU NE CEHALETTİR,UYAN MÜSLÜMAN UYAN!
19 Ağustos 2013 Pazartesi
DECCAL GÖREVDE, KİMLİĞİNİ AÇIKLIYORUZ
DECCAL GÖREVDE, KİMLİĞİNİ AÇIKLIYORUZ
Bir Elinde Ateş (SAVAŞ)
Bir Elinde Su (BARIŞ)Var
Hz.Peygamber SAS Efendimiz bir
hadisinde “Hz.Adem’den kıyamete kadar gelmiş geçmiş en büyük fitne DECCAL’in
fitnesidir” buyurdu.Deccal kırk gün dünyada kalacak ve tüm dünyayı
kandıracak.Çok az insan onun fitnesinden kendisini kurtaracak.Bir elinde ateş
bir elinde su olacak.Ateş dediği su,su dediği ateştir.Ateşi verirse suyu,suyu
verirse ateşi alın.
Bu zamanda ateş ve suyun
çağrıştırdığı kavramlar genelde savaş ve barıştır.Yani Deccal bize “savaşın”
derse savaşmamalıyız, “savaşmayın,barışın” derse savaşmalıyız.
Hz.Mehdi AS, savaş meydanında
önce Rusya’yı ardından da ABD’yi mağlup edince İsrail’in başında olan adam
çıkacak ve tüm Müslüman olmayanlara “BU HAYRET EDİLECEK BİR ŞEYDİR” diyecek ve
Deccal’in çıktığını haber vererek kendisinin de İsa Mesih olduğunu iddia ederek
ve bir takım istidraçlar göstererek tüm kafirleri peşine takacak.
Oysa onun deccal dediği ve
kafirlere şikayet ettiği kişi Hz.Mehdi As olacak.Allah-u Alem bu olay 2019 da
yaşanacak.Ve aynı yıl gerçek Mesih Hz.İsa AS inecek ve Beytül Makdis’de
Deccal’i öldürüp ALTIN ÇAĞ’I başlatacaklar.İNŞAALLAH.
Yani Deccal 2019 da İsrail’in
başında olan kişi olacaktır.Deccalizm zaten belli, SİYONİZM. Alnındaki kafir
yazısı da CFR.2019 da İsrail’in başına geçen adam hepsinin de başı olacak.
ALLAHU ALEM
ABD’NİN AK PARTİ’YE SON OYUNU (KAPATMA DAVASININ YENİLENMESİ)
ABD’NİN
AK PARTİ’YE SON OYUNU
(KAPATMA
DAVASININ YENİLENMESİ)
AK PARTİ AK’LANACAK MI,YOKSA KAPATILACAK
MI
Ak Parti’nin kapatılma istemiyle
açılan davada kapatma istemi 5’
e 6 oy ile reddedilmişti.
Bu davada partinin kapatılması
ile ilgili gerekçelere kanıt teşkil eden belgelerin Ergenekon sanıklarınca
hazırlandığı ve düzmece olduğu söylendi.Silivri kararları ile Ergenekoncular da
mahkum edilince ve iddianamelerde Ak Parti’nin kapatılması davası ile ilgili
sahte belge düzenlemek gibi suçlar da isnat edilince bazı Ak Partililer
harekete geçti.
Gerekçeli karara bakılıp,Ak Parti’nin kapatma davasının
yenilenmesi isteniyor.Amaç Ak Parti’yi tamamen AK’lamak.
Birkaç soru:
-
Ak Parti, ak’lanmaya neden ihtiyaç duyuyor?
-
Ya Ak Parti bu davada bu kez 8’e 9 oy ile kapatılırsa?
-
Kapatma davasının yenilenmesinden başka bir şey
yapılamaz mı?
- Sayın Başbakan’a bu yenileme önerisini kim
ya da kimler önermiş?
Soruların cevabını verirsek yazı da tamam olacak İnşaallah.
1- On
yıldan beri iktidarda olan Ak Parti iyi ya da kötü pek çok icraat yaptı.Halk bu
icraatları görüyor,göremeyenlere de basın yoluyla sürekli anlatılıyor.Bize göre
de ekonominin rantiye bölümü politikaları (Bankacılık,Faiz,Döviz,Borsa)ile dış
politika ve insiyatifi Pkk’ya bırakan açılım politikaları haricinde hükümet
başarılı.Milli Eğitim,Sağlık,Bayındırlık ve Savunma alanlarında çağ atladık.Ama
başarısız olduğumuz hususlar da her biri tek başına bu cennet vatanı
mahvedebilecek tehlikeler içeriyor.Bu nedenle Ak Parti AK’lanmak için yargılanmayı
yenilemek yerine başarısız olduğu konularda elini çabuk tutsa daha isabetli
olacaktır.Çünkü mahkeme aklasa bile milletin vicdanı sandıkta tecelli
edeceğinden abesle iştigaldir.
2- Kaldı
ki bu davada Ak Parti’nin beklentisi olan “17 ye sıfır (yeni üye sayısı 17) kapatmanın
reddine” kararının garantisi de yoktur.Hele bir dava açılsın kim bilir hangi
ilave gerçek belgeler veya birincileri yalanlayan ama kendileri de yalan olan
başka belgeler ortaya çıkacaktır? Garantisi var mı? YOK.Lütfen aklınızı
başınıza alınız, kimseye güvenmeyiniz, Ak Parti kapatılırsa Türkiye “tam bir
kaosa” gider.Batının istediği de budur ve kapatılması için her şeyi
yapacaklardır.
3- Ama
bu belgeler sahteydi ve Ak Parti bu sahte belgeler yüzünden az daha
kapatılıyordu, bir şey yapılmasın mı? Yapılsın ama kapatma davası ile değil.Bu
sahte belgelerden dolayı Ak Parti’yi zarara uğratanlardan maddi ve manevi
tazminat talep edilmesi,yine bu sahte belgelerin ülke ekonomisine verdiği
zararlar için de devlet adına maddi ve manevi tazminat talep edilmesi en
isabetli yoldur.Hem bu bakımdan kapsam geniş tutulursa sermaye ve basın
erklerinden pek çok grup ile de hesaplaşılabilir.Anayasa Mahkemesi yerine,
yerel mahkemede tazminat davası, tek çözümdür.
Kaldı ki bu müracaat Anayasa Mahkemesi’ni
de zora sokabilir şöyle ki:
Önceki dava kapatma istemiyle “müracaat”,
“dosya ve belgelerin kontrolu”, “davanın
esastan görüşülmesi” ve “istemin reddi
kararı” aşamalarından oluştu.Şimdiki dava
dilekçesinde ne denilecek, ne talep
edilecek? Parti kapatılmış olsa tamam,bir anlamı
var.Kararın düzeltilmesi talep
edilebilir.Ama şimdi? Hiçbir anlamı yok?Mahkemeden
17 ye sıfır da talep edilemeyeceğine göre?
“Sahte belgelerle aleyhimize açılan ve
lehimize sonuçlanan davanın, “kabulünün reddine, reddinin kabulüne”
denilecekse
çok
komik olur ve Anayasa Mahkemesi bu dilekçeyi yırtıp atabilir de haberiniz
olsun.
4- Ve
en kritik soru: Bu akıl kimin eseridir? Kapatma davasının yenilenmesi fikrini
kim ya da kimler ortaya atıyor? Sayın Başbakan’ın isteği dışında ve O’na rağmen
Ak Parti’de kimler farklı amaçlar peşinde koşuyor? Sayın Başbakan bu konunun
üzerine ciddiyetle gitmeli ve “zamanı değil düşüncesiyle” içine atmamalı vesselam.
İşte örnekler:
Sayın
Başbakan ABD’ye gitti,gitmeden önce Türkiye’nin gündeminde Hizbullah
yoktu.Döndü ve henüz Başbakan ABD’de neler konuşulduğu ve Hizbullah’la ilgili
kamuoyuna herhangi bir açıklama yapmadan bir bakan “Hizbullah Hizbulşeytan’dır,
Kuseyr’de kadın ve çocukları öldürüyorlar” dedi.(Aslında bu yalandı ve ABD’nin
Hizbullah’ı karalama iddiasıydı ve Nasrallah buna çok sert cevap vererek
“Bosna’ya Hizbullah’ı gönderirken Sünni ayrımı yapmadan Allah Rızası için
gönderdik, mezhepçilik yapmadık ve Suriye’de de mezhepçilik için bulunmuyoruz”
dedi.
Başbakanın
söylemediği bir şeyi söyleyen bu bakan neyi amaçlamıştı? Kime, ne mesajı
vermişti? Başbakanın,hükümetin ve milletin bildiği bir şeyi,Hizbullah’ın da hiç
takmayacağı bir şeyi acaba kime söyledi? Açıklamayı Dışişleri Bakanı yapsa
neyse.
Sayın
Başbakan “Üç Çocuk” derken “aynı fikirde değilim” diyen bakan orada bulunanlara
“başbakanla aynı fikirde değilim” cümlesini çıkararak da verebileceği aynı
mesajı üstüne basa basa “fikir ayrılığı” ile boyayarak veriyorsa neyi
amaçlıyordu?
Daha
eski bir örnek: Suriye henüz karışmamıştı.Esad ile Başbakanımız hala
görüşüyorlardı, ipler kopmamıştı yani.
ABD Dışişleri
Bakanlığı “Esed’in bırakması yararlı olacak” açıklamasını yapıyor.
Sayın
Başbakanımız, ABD’nin bu açıklamasından sonra “Esad halkının taleplerine acilen
cevap vermeli yoksa zorda kalacak” diyor.
Ve biz den bir
bakan aynen şunu söylüyor “Esed defolup gitmelidir.”
Bu
beyanlarda;
ABD’nin ki Esad’a karşı “NİYET”,
Başbakanımızın açıklaması Esad’a karşı “UYARI”,
Sayın bakanımızın açıklaması ise Esad’a
karşı açık bir “ MEYDAN OKUMA” dır.
Üstelik
Dışişleri Bakanı da değildir.Başbakanı da aşan bir cümledir.Sayın Başbakanımız
buna benzer cümleleri, Esad muhaliflere karşı aynı yöntemlerle mücadele etmeye
başladıktan sonra kullanmıştır.
SONUÇ:
Sayın Başbakanım! Sizi aşan konuşmaları
yapanlara lütfen dikkat ediniz.Niçin konuşuyorlar,kime mesaj veriyorlar,hesap
sorunuz.
Sayın Başbakanım! Bu kapatma davasının
yenilenmesi fikrini ortaya atanlara güvenmeyiniz ve bu davayı ASLA AÇTIRMAYINIZ.
Bu sözümüz de Sayın Başbakanımızı aşan beyan
sahiplerine:
Bakınız Mısır “ABD’YE GÜVENMEMELİYDİK”
diyenlerle dolup taşıyor.
ABD ve İsrail aleyhine Başbakanı aştığınız
zaman daha inandırıcı olacaksınız.Mesela “Rasulayn’da ABD, El Kaide ve PYD’yi
savaştırarak Şanlı Urfalı’mızı PKK’ya itaate zorluyor,Tel Abyad’dan El
Kaide’yi,Rasulayn’dan da her ikisini birden atalım” diyebilirsiniz.Gezi Parkında
olduğu gibi Sayın Başbakan bu oyunu da bozacak zaten.
Hani Başbakan Tunus’dan dönmeden Geziciler
hakkında tek kelime edememiş ve milleti karamsarlığa düşürmüştünüz,ABD nin
oyununu bozamamıştınız ve Başbakan gelip bizzat bozmuştu ya,lütfen yine öyle
yapınız.Yaptığınız yine yanlıştı ama hiç değilse metod (Başbakanı aşmamak)
bakımından doğruydu.
Sayın
Başbakanın sözünden çıkmayınız ve O’nu aşmayınız.Lütfen,lütfen,lütfen.
17 Ağustos 2013 Cumartesi
ABD’NİN RASULAYN FİTNESİ,ŞANLIURFA’MIZI PKK’YA İTAAT ETTİRME PROJESİDİR(ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞINDA TÜRKİYE 2)
ABD’NİN RASULAYN FİTNESİ,
ŞANLIURFA’MIZI PKK’YA İTAAT ETTİRME PROJESİDİR
(ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞINDA TÜRKİYE 2)
(ALLAHU
ALEM)
Hz.Ali
Efendimiz RA, Müştakzade şerhi adlı eserinde şöyle buyurmuş:
“Aya oğlum!
Türkler cuş ettiklerinde Mehdi-i Adil’e muntazır ol.”
Yani: “Türkler
coştuğunda, içten kaynadığında, karıştığında Mehdi’nin zuhuruna hazır ol.”
Naim Bin
Hammad Yasir’den tahric etmiş (Hadis): “Türk size hücum ettiği zaman,malı
toplayan halifeniz öldüğü zaman,o halifeden sonra iki yıl içinde de azledilecek
olan zayıf bir adam başa geçtiği zaman,Şam’ın batısında batma olduğu zaman
(bazı rivayetlerde de açıkça Haresta diyor-Şam’ın Mahallesi-) Şam’dan üç kişi
çıktığı zaman,Batı insanları da Mısır’a çıktığı zaman bunlar Süfyani’nin (Tabi
aynı zamanda da Hz.Mehdi’nin) alametleri olacaktır.
Alimler bu
hadisi şöyle yorumlamışlar:
Türkiye,Suriye’ye
girdiği zaman,Suud kralı öldüğü ve yerine zayıf biri geçtiği zaman,ABD
Suriye’ye vurup Haresta (Şam) battığı zaman,Şamdan üç kişi çıktığı zaman
(Esadın halefi (Tekfirci),muhalefetin başı (ÖSO’cu) ve Kürtlerin başı (PYD),ABD
ve Nato Mısır’a çıktıkları zaman bunlar Süfyaninin alametleridir. Süfyani üç
kişiden Esad’ın yerine geçen tekfirci olacak,altı ay sonra da Hz.Mehdi Mekke’de
zuhur ve huruç edecek.(Diyorlar)
Nevşehirli
Allah Dostu Şeyh Abdullah Gürbüz Hoca Efendi (1933-2004),(Allah Rahmet Eylesin)
1990 lı yıllarda cemaatine verdiği bir vaazda “Suriye karışacak, güneyden
Suriye’ye vuracaklar ve Suriye Türkiye’ye kaçacak. Sonra Türkiye’ye vuracaklar”
diyor. Videosu Youtube’da var isteyen kendi sesinden dinleyebilir.
Peki bu
vaazdan yirmi yıl sonra Suriye
karıştı mı? Karıştı.
Suriye’den
Türkiye’ye kaçışlar başladı mı? Başladı.
Siz
daha,Esad Halep’e geldikten ve ABD, Dera’ya vurduktan sonrasını görünüz,
yüzbinler gelecek.Başka ifşaatlar da var.Kısa kesip konuya geçelim.
ABD’nin Türkiye’yi parçalama planının
iki ayağı vardır.Ergenekon ve PKK.
Birinci ayak: ERGENEKON
Bir yazar
diyor ki “Fırat’ın doğusundaki Ergenekon,
PKK’dır”.Yani ikisi entegre demek istiyor. Biz bunu “aynı merkezden komuta
ediliyorlar” diye yorumluyoruz.
Aynı kişiler
Fırat’ın doğusuna geçiyorlar KCK’lı oluyorlar,Fırat’ın batısına dönüyorlar
GEZİ’Cİ oluyorlar.Fıratın batısına geçiyorlar ERGENEKONCU oluyorlar,doğusuna
dönüyorlar PKK’lı oluyorlar.Hatay oradaysa Taksim burada.AYNI KİŞİLER VESSELAM.
Mısır’daki
orkestra şefi (ABD) o şefliği Türkiye’de de yapabilir mi?
Engin Alan
Ergenekon’dan yargılanmasaydı MHP’nin Gezi Parkı’na bakış açısı nasıl olurdu?
Engin Alan’
ın MHP’den aday gösterilmesinde ne gibi süreçler yaşandı? Ve nasıl aday
yapıldı? Bahçeli bunu sakin bir şekilde düşünmeli ve “oyuna mı geldik” sorusunu
kendisine sormalı.
Haberal ve
Çubukçu’ nun biri siyasi, diğeri askeri kanattan tahliye edilmeleri ve aktif
görevlerine dönmeleri ne anlam ifade ediyor? Bunu da AKP yönetimi düşünmeli.Sayın
Başbakan çevresine dikkat etmeli.
İlker Başbuğ tutuklandığında “Genelkurmay
başkanının yargılanmasını sindiremiyorum” diyen sayın başbakan ömür boyu hapis
cezası almasını nasıl sindirmiş? Bunu da kim düşünmeli biliyor musunuz?
“Bakınız AKP 28 Şubatın intikamını alıyor” diyenler düşünmeli?
Madem bu iş
baştan beri AKP’nin kontrolünde yürüyor, o halde niçin AKP’nin istediği gibi
yürümüyor? Bunu da aziz milletimiz düşünmeli.
Konunun
biraz dışında ama bizce çok önemli.On yıldan beri zevkle seyrettiğimiz Kurtlar
Vadisi Dizisinde yüzlerce ajan öldürüldü.ABD, İsrail, Alman, Rus ajanları. Ama
hiç İngiliz ve Fransız ajanları öldürülmedi, acaba neden? Diziyi izleyenler
bunu sadece düşünmesinler ve Necati Beye sorsunlar bi zahmet.
Haberal beş
yıl önce CHP’nin başına aday olsaydı Ulusalcılar, Sarıgül gibi beş dakikada
harcarlardı.Ama şimdi kendi iradesinin ve iki dudağının arasındadır genel
başkanlık. Çünkü karşı çıkacak kimse kalmamıştır.Ve Kılıçdaroğlu’da Baykal ile
aynı akibeti paylaşabilir.
Yargıtay
kararından önce gizli bir el kamuoyu önünde; ya Ergenekoncuları aklarsa?
Ergenekon diye bir örgüt olmadığı, AKP ve Cemaatin bir komplosu olduğuna dair
belgeler; ya piyasaya sürülürse?
Ya bu Ergenekon olayı ta en baştan beri
ABD’nin; AKP ve Cemaate bir komplosuysa? (Ne diyor İhvan sözcüsü: ABD ye
güvenmemeliydik.)
Ergenekon
faslını Yargıtay kararından sonra açacağız.
İkinci ayak: PKK
ABD’NİN RASULAYN ve TEL ABYAD FİTNESİ
TÜRKİYE’Yİ BÖLME PROJESİDİR
ABD, Müslüman Kürtleri PKK’ya itaate
zorluyor.
(Hedef şehir Şanlı Urfa’mız)
Nereden
anladık? Tabii ki Rasulayn ve Tel Abyad’’dan.
Rasulayn,Ceylanpınar
İlçemizin,Tel Abyad da Akçakale İlçemizin tam karşısında bulunan Suriye
toprakları ve neredeyse bitişikler.
Türkiye’nin
Suriye ile 900 km sınırı varken ve El Kaide ile PYD arasında bir çatışma
olacaksa bunun için yüzlerce potansiyel belde varken neden Rasulayn’ da bu
çatışma çıktı?
Çünkü Rasulayn
Tel Abyad Türkiye sınırında tam da Şanlı Urfa’mız karşısında bulunan beldeler
de ondan. Peygamberler şehri Şanlı Urfa'mız (Özellikle ayrı yazıyorum) Anadolu’muzun
en muhafazakar şehirlerinden biri olup Marksist, Ateist PKK’ya bugüne kadar
asla boyun eğmemiş ve açılıma bile büyük bir şüphe ile bakmıştır.
Olaylar
nasıl başladı?
Tel
Abyad’daki durum Rasulayn ile aynı ayrıca yazmayalım.
El Kaide ve
ÖSO Kürtlerin yaşadığı Rasulayn’a sadırdı.PYD kurtarıcı olarak sahaya indi.VE
URFA SEYRETTİ.Burası önemli çünkü bir mücadeleyi seyreden mutlaka taraf
olur.Şimdi Şanlı Urfalılar aynı ırka mensup oldukları PYD’nin mi yoksa aynı
dine mensup oldukları El Kaide’nin mi tarafını tutacaklar?
El Kaide
neden Kamışlı’ya saldırmıyor? Çünkü Kamışlı da, Kamışlı’yı seyredenler de
PKK’nın etki alanına girmiş ve zavallı olmuşlar bile.İşte ondan yani
kurtarılmış bölge.
İşte Yahudinin
bir ahir zaman fitnesi.Orkestra şefi El Kaide’ye emrediyor, “Kürtlere saldır”
diyor. El Kaide ve ÖSO “Esad’a karşı niçin bizimle beraber savaşmıyorsunuz?”
diye Kürtlere saldırıyor. Orkestra şefi diğer çalgıcılara sıra veriyor.PYD
kurtarıcı olarak devreye giriyor.El Kaide’ye karşı Cizre’de,Hakkari’de eylemler
yapılıyor.Barzani “Eğer Kürtler öldürülmüşse Suriye’ye girer elimizden geleni
yaparız” diyor.Bak seen.Birlik sağlanıyor.Şanlı Urfa’lılar da akraba oldukları
Rasulayn için böylece PYD’nin, PKK’nın emrine girmeye zorlanmış oluyor. Aynı
zamanda Kürtler arasında da bölgesel bir birlik amaçlanıyor.
Yani Nusra
ABD’nin emriyle Türkiye’yi bölmeye çalışıyor,görebildik mi acaba? Yoksa biz
Nusra’yı hala sadece Esad’a karşı savaşan mücahidler mi sanıyoruz?Nusra kendisini
öyle görse bile bize düşen ABD oyununu görmektir.
EY! Benim
Şanlı Urfalım! Peygamber yadigarım! İNANIN, El Kaide Müslüman değil,PKK da Kürt
değil bundan emin olunuz.
El Kaide;
Yahudinin ücretli küresel tetikçisidir ve ipleri ABD’nin elindedir.
PKK ve
uzantıları da sizleri asla temsil edemez ve Yahudi-Ermeni koalisyonu bir ABD
fitnesidir.Kürt halkının katline çalışan dinsiz bir Yahudi maşasıdır.
Dikkat
ediniz ey Kürt kardeşlerim! Hz. Ali Efendimiz RA, sizlere Türk diyor Kürt demiyor.
Şimdi siz,
sizin Türk olduğunuzu 1400 yıl önce söyleyen Hz. Ali RA Efendimize mi inanacaksınız yoksa 150
yıldır Türk olmadığınızı söyleyen Yahudi’ye mi inanacaksınız?
Gerçek şu ki
Kürtler, Kanturaoğlulları’ nın hem de
Başkurt soyundan gelmektedirler ve sonuna kadar Türktürler.İster kabul edin
ister etmeyin.Çünkü üstünlük soy, sop, renk, ırkda değil TAKVADADIR KURAN’A
GÖRE.
Hz.Peygamber
SAS Efendimiz hadislerinde Kürtleri Türklerden ayırmamış ve hepsine birden
TÜRKLER demiştir.İstanbul’un fethinde Kürtler yok muydu?O şanlı Peygamber SAS
hepimizi birden “Fatih’in Kutlu Ordusu” olarak tanımlamıştır.Kürt kelimesini
kullandığı tek bir hadis yoktur.O Habibullah SAS Efendimiz Kürtleri de en az
Türkler kadar seviyordu ve asla ayrım yapmıyor ve hepsine birden Türk diyordu.Kanturaoğulları
diyordu,çünkü gerçek buydu.
İşte başka
bir hadis:
Türkler size ilişmedikçe sizde onlara
ilişmeyiniz. Çünkü milletimin
mülkünü ve Allah’ın ona olan ihsanını en evvel
Kantura (Türk) nesli
alacaktır. İmam Taberani
(Mu’cem’ül-Kebir ve Mu’cem’ül Evsat isimli
eserinde)
Ve bir kıssa:
“- Bir gün, Hz. Ali’ye
kendisi ile birlikte muharebe edenlerden biri bu muharebe sonrasında,
"Böyle fitne içinde bu işin sonu ne olacak?" diye sormuş. O da:
"Din kıyamete kadar bakidir" dedikten sonra bir müddet başını önüne
eğmiş, öylece kalmış. Hatta, etrafındakiler ‘uyudu’ zannetmişler. Neden sonra
Hz. Ali başını kaldırıp 3 defa ‘Ni’mel Etrak, Ni’mel Etrak, Ni’mel Etrak..’
"Güzel Türkler" "Güzel Türkler" "Güzel Türkler"
dedikten sonra ‘Din Türkler elinde kalacak, Türkler ile yücelecek ve kıyamete
kadar baki kalacak’, demiş.”
Kaynak çok sağlam değil ama Türküyle, Kürdüyle birlikte sevinelim diye yine de yazmak istedik.
Kaynak çok sağlam değil ama Türküyle, Kürdüyle birlikte sevinelim diye yine de yazmak istedik.
Bitirirken
bir konuyu da aydınlatalım:
Sünni
aleyhtarlığı gibi bir ithama maruz kaldık.Acabalar! var.
El cevap:
Elhamdülillah SÜNNİ TÜRKÜZ. Ama bu, Sünni olmayanlara düşman olmamızı gerektirmez.
Biz “Elhamdülillah Müslümanım”diyen herkesi Alevisiyle, Sünnisiyle,Şiisiyle,Türküyle,Kürdüyle,Lazıyla,Çerkeziyle
çok severiz. “Yanlışları olsa da mı” diyenlere de “Biz çok mu doğruyuz?”VESSELAM diyoruz..
(Ahir zamandayız kardeşler,herkesin mutlaka bir şeyi yanlış ve Hz.Mehdi
düzeltecek İnşaallah.)
(Doğru
adamlar yanlış işler yaparken,yanlış adamların doğruları savunması,ama
doğruları söyleyen doğru adamları kimsenin dikkate almaması veya susturulması
nasıl yorumlanmalı? El Cevap:Ahirzaman.)
Devam edecek
İnşaallah..
16 Ağustos 2013 Cuma
OTUZ YÜZLÜ ABD- DOKUZ YÜZLÜ AB
OTUZ YÜZLÜ ABD- DOKUZ YÜZLÜ AB
MISIR NASIL KARIŞTI, NASIL KAN GÖLÜNE DÖNECEK?
“Üçüncü Dünya Savaşında Türkiye” yazı dizimizin ikincisi de
hazır ama öncelik arzettiği için bu yazıyı araya aldık.
Mısır’daki bu olaylarda şehit olan Müslümanlara Allah CC
rahmet eylesin.Tüm zavallılara da ALLAH CC akıl izan versin.Bu zavallıları
aşağıda açıklıyoruz.
ABD Cemal Abdülnasır’ı savaşla devirdikten sonra Mısır’da
tüm kesimleri kontrolüne aldı ve hala sıkı bir denetim altındalar. Enver
Sedat’ı ABD getirdi,Camp David anlaşmasını (İsrail’le barış) yaptığı için Halit
İslambuli ve arkadaşları tarafından öldürüldü.Hemen yanında oturan Mübarek ise
yara almadan kurtuldu ve Mısır’ın başına geçti.Aynı ABD Mübarek’i de
devirdi,Mursi’yi getirdi,Mursi’yi de devirdi,Sisi’yi getirdi.Ve katliamı
başlattı.Katliamı başlatan ABD’dir.
Çünkü asıl amaç Mısır’da iç savaş çıkarmak,üçe bölmek,bir
kısmını İsrail’e bağlamak ve Büyük İsrail’i kurmaktır.BOP’un Mısır ayağını
seyrediyoruz.Tıpkı Libya ve Suriye gibi.NATO Süveyş Kanalı’nı istila
edecektir.O nun için de “Süveyş Kanalında gemilerin seyir güvenliği” bahane
edilecektir.Bu bahane de Süveyş kanalında seyreden gemilere provokatif
eylemlerle gerçekleştirilebilir.Süveyş Kanalını kullanacak gemilerimiz dikkat
etsin de zararı bize gelmesin diyoruz.(Çünkü muhtemelen NATO ülkesi gemileri
hedef alınacaktır)
Bir ülkede iç savaş olması için silahlı iki taraf olması
gerekir.Oysa Mısır’da silahlı bir ordu var ama karşısında silahlı bir güç
yok.Silahsız masum insanlar var.İşte bu yüzden Adeviye cinayetleri her yönden
bir katliamdır.İhvan silahlanırsa öldürecekler,silahlanmazsa küresel paralı
tetikçiler (El Kaide ve tekfirciler) devreye sokulacaktır.Bir aydınımız “Mossad
Sisi’ye suikast ile katliamı meşru hale getirebilir” dedi ama buna gerek yok
çünkü ücretli tetikçilerden Mısır’da gayet çok.Hem Sisi’yi katliamından sonra
daha çok kendilerine bağladılar ve kullanmaya devam edecekler.(Bir genelkurmay
başkanı kolay mı yetişiyor,niçin öldürsünler?)El Kaide’nin Mısır’da emir alıp
göreve başladığının ilk işareti patlayan bir araç yüklü bomba olacaktır.Artık
bu onların marka olmuş bir eylemleri.(Irak’da,Suriye’de hergün
patlıyor.Lübnan’da patlayan bomba yüklü aracı kimin patlattığını yazmaya ne
hacet?Hizbullah’a karşı El Kaide patlattı,bu kadar net.)
ABD bu otuz yüzlü kanlı oyununu Mısır’da orkestra şefi gibi
nasıl yönetiyor bir bakalım:
ABD Dışişleri Bakanlığı çok örgütlü devasa bir
teşkilat.Senaryo ile anlatırsak aynen şöyle çalışıyor:
Mübarek ABD’yi arıyor.Dışişlerinden bir nolu odadan Mr.One
açıyor:
-Mübarek: “İstihbarat aldık,İhvancılar Tahrir’de gösteri
yapmak için hazırlanıyorlarmış” diyor.
-Mr One: “Anlaşıldı,toplansınlar takipteyiz” deyip
kapatıyor.
-İki nolu odanın telefonu çalıyor,arayan İhvan liderlerinden
birileri..”Facebooktan,twitterden bayağı adam topladık Tahrire çıkalım mı?”
diyor.Karşıdaki Mr Two: “Çıkın ama taşkınlık yapmayın” diyor.Kapatıyor.
- Mısır İstihbarat Başkanı ABD’yi arıyor.Üç nolu odadan Mrs
Tree açıyor.
“ İhvan haftaya Tahrire çıkıyor,Mübarek’in haberi var”
diyor.Aldığı cevap “Biliyoruz,her şey kontrol altında”.
-Dört nolu odanın telefonunu Mr Four açıyor.Arayan Mursi “Ya
bu işe girdik ama inşallah başımıza bir şey gelmez değil mi” diyor.Mr Four
“Korkmayın kimse size bir şey yapamaz” diyor kapatıyor.
-Beş nolu odanın telefonunu Mr Five açıyor. Arayan Eski
Sisi. “ Tahrir dolarsa ortalık karışacak,ne yapalım diyor.Mr Five” Boşver
çiğnemekle sokaklar aşınmaz” diyor.Eski Sisi gülüp kapatıyor.
Mısır’la görüşmeler bitince Mr One’dan Mr Thrty’e kadar
hepsi toplanıp durum değerlendirmesi yapıp yarın ne yapacaklarını
kararlaştırıyorlar. Birinci gün böyle tamamlanıyor
Ve ertesi gün:
Yine telefonlar çalmaya başlıyor:
-Açan CNN Ortadoğu. “Haftaya Tahrir’de Mübarek aleyhine
İhvancılar gösterilere başlayacak,Mübarek gidecek ona göre yayın yapın” denilip
kapatılıyor.
-Mübarek aranıyor ve “Gösterilere müdahale etmeyin,imaj
bozulmasın” deniyor.
-İhvan aranıyor: “Çıktınız mı sokağa?” “Çıktık” “Kaç kişi
var” “Yüzbin” “ Yüzbin kişi ile Mübarek gider mi,bir milyon yapın” deniyor.
Ve Tahrir’de bir milyon.
-Ordu aranıyor “Karışmayın bu İhvan ile Mübarek’in meselesi”
deniyor.
-Mübarek sıkıştı Mr One’ı arıyor “olaylar büyüdü ne olacak”
diyor.Aldığı cevap “Biz bu kadar kalabalığı beklemiyorduk,istifa etmen
gerekecek galiba,yerine sağlam bir adam bul istifa et,ülkeyi seçime götür”deniyor.
Ve Mursi sandıktan çıkıyor:
Mr.Four’u arar ve teşekkür eder.Fakat farkında değildir, o
odaların ortak toplantısında ekonomik abluka kararı çıkmıştır bile.
-Orduya,körfeze telefonlar yağar Mısır ekonomisini bozmak
için.O da olur.
- Yine Mübarek aranır ve “Hadi gözünüz aydın,olaya el
koyuyoruz.Tahrir artık sizin,şimdi sıra sizde,çıkın meydana” der kapatırlar.
-Yeni Sisi’nin telefonunu da Mr Five aramıştır.”
Hayırsız..Genelkurmay başkanı yaptık teşekkür bile etmedin,Tahrir’e
Mübarekçiler çıkacak müdahale etmeyin” der.
-Mursi’yi arayan kişi de “Madem onlar Tahrire çıkıyor siz de
Adeviye’ye çıkın,gösterin gücünüzü” der.
- Esas emir beş nolu
odadan Sisi’ye gelir “Ne seyrediyorsun kardeşim,Mısır elden gidiyor,bu
İslamcılar Şeriat Devleti kuracaklar,yönetime el koy Mursi’yi tutukla,tam
zamanı” der.
Ve darbe olur ama darbe başarılı mı,başarısız mı bir yıl
geçmeden belli olmaz ve bu ABD de bunu çok iyi bilir ve DARBE DE DEMEZ YASAL DA
DEMEZ.Kıvırır yani.
Biz de deriz ki “ Darbe diyemedi”.Diyemedi değil
DEMEDİ.Bizden mi öğrenecek darbenin ne olduğunu.Darbeyi yapan o.Yanlış olan
ABD’nin bu tavrı değil,bizim tavrımız.Biz diyemedik esas “Bu darbeyi siz
yaptınız,amacınız nedir” diye.ABD’nin emri olmadan Suud ve Katar Emirlerinin
darbecilere değil 12 milyar dolar bir dolar bile veremeyeceklerini bilemiyor
muyuz?
-Yine bir telefon,arayan Sisi açan beş nolu oda.”Bu adamlar
Adeviye’yi boşaltmıyorlar ne yapalım?” Cevap “ Asker geride dursun polis biraz
korkutsun,su.gaz.vs.Yine çekilmezlerse ele başılardan birkaç kişi ölecek
şekilde ateş açın.”
Birinci katliam,ikinci ve üçüncü.Belki beşbin şehit var
Allah CC rahmet eylesin ve kalanlara kolaylık versin.
Bu duruma böyle gelindi.Peki bundan sonra?
İşte bir telefon daha.On nolu odadan Mr. Ten arıyor.Açan
Eymen El Zevahiri.
(Hani şu sivil halkın içinde araç yüklü bomba patlatıp da
kadın,çocuk demeden masum insanları öldüren ve nedense bunu hep İslam
Ülkelerinde yapan ve aklına hiç İsrail gelmeyen ve de böyle Cihad yaptığını
iddia eden El Kaide lideri var ya işte o Zevahiri)(Bre adam bir tane de Tel
Aviv’de patlat da gerçekten cihatçı mı diye kafamız karışsın biraz.) (Bakınız
Kardavi Mısır’da darbecilere tavır aldı,kafamız karışmaya başladı,ama bizim
değil.Bu Kardavi çok uyanık adam.ABD’nin darbecilerin karşısına döneceğini
erken anladı.ABD’den önce sallamaya başladı.Sahaya El Kaide’nin ineceğini
gördü.)(El Kaide’de Mısır’da masum insanları yine bomba yüklü araçlarla
öldürmeye başlayınca bu Kardavi yine destek verecek ve bize göre maskesi yine
düşecek.)
On nolu odadan Zevahiri aranmıştı ya:
-Mr.Ten:“Kahire’de yüklü araç var mı?”
-Zevahiri:“ İki tane var”
-Mr.Ten:“Üç tane de Port Said’den alın iki günde bir
patlatın, ıskalamayın bir dolar alamazsınız.” VE ORDUNUN İKİYE BÖLÜNMESİ.. VE
İÇ SAVAŞ..
ALLAH CC diyoruz başka hiçbir şey demiyoruz.
İlk önce Mübarek ABD ‘ye küstü,sonra Mursi ve
İhvan.Aldatıldıklarını düşünüyorlar.Yarın da Sisi küsecek -eğer ajan değilse-.
Bunların bir kısmı hain (Ajan) bir kısmı da kandırılmış zavallılardır.
Mısır’da bu zavallılardan bir Allah’ın kulu çıkıp da “Beni
aradığınız bu odadan bunları konuşuyorsunuz da diğer otuz odadan bu ülkede
kimleri arayıp ne konuşuyorsunuz” DİYEMİYOR.İŞTE BUDUR ZAVALLILIK.
MISIR’DAN ŞU DERSİ ÇIKARMALIYIZ:
Türkiye Mısır olur mu sorusunun cevabı şu soruda gizlidir:
Acaba Mısır’daki bu ajanlardan ve bu zavallılardan bizde de
var mıdır?
Eğer varsa biz de bu yazımızla görevimizi yapalım:
-Ey devletim! Eğer varsa ajanları bulmak,temizlemek senin
görevindir,ama bunların ardına takılanlar da varsa onlar bizim zavallı
insanlarımızdır onları da kazanalım.MİT’imiz,ABD ile Türkiye arasındaki tüm
iletişimleri çok dikkatli takip etmelidir.Kimse de gocunmamalıdır.
-Ey Geziciler sizin de aranızdan bu odalardan arananlar
varsa,
-Ey Kürt kardeşlerim sizin de aranızda bu odalardan
arananlar varsa,
-Ey Ak
Partililer, CHP’liler, MHP’liler, BDP’ liler sizin de aranızda bu odalardan
arananlar varsa,
1-Biliniz ki
ABD’de bu odalardan yüzlerce var. ABD’yi kendi dostunuz zannetmeyiniz, fena
yanılırsınız, tek dostu olmadığınızı iş işten geçtikten sonra öğrenirsiniz.
2-Bakınız
Mısır’da tüm taraflar ABD’yi sadece kendi dostları sanıyordu.Oysa ABD, Mısır’da
Mısır halkı hariç herkesin dostu çıkıyor.”Siz bu orkestranın çalgıcılarısınız,
şefiniz benim” diyor.
3-Bizler;
Türküyle,Kürdüyle,Lazıyla,Çerkeziyle,Arabıyla,Alevisiyle,Şiisiyle,Sünnisiyle
ikibin yıllık bir medeniyetin şanlı sahibi,bin yıl İslam’ın bayrağını bu otuz
yüzlü tarihsizlere karşı dalgalandırmış tüm dünyaya bedel ŞEREFLİ BİR MİLLETİZ.
Lütfen çok uyanık olalım ve Hz Peygamber SAS Efendimizi,O’nun Ehli Beytini,
Ashabını,bu şanlı tarihi ve bu şerefi bizlere hediye etmiş milyonlarca
şehidlerimizi üzmeyelim.Ve bu otuz yüzlülerin orkestrasına çalgı olmayalım.
Alimlerin Hadis yorumlarından anladığımız bu Arap Baharı
Fitnesi Deccal’in fitnesinden sonraki en büyük fitnedir.Bundan sonra da
Deccal’in fitnesi gelecek ama müsterih olalım Deccal’in fitnesi tüm gayri
müslümleri kandıracak ama müslümanları asla.Çünkü o zaman evet o zaman İslam
Aleminin başında İnşaallah Hz.Mehdi AS bulunacak.Tüm bu fitnelerin hesabını da
tek tek soracak.
Hayal bu diyenlere- eğer Müslüman- ise “Önünde Hz.Cebrail
AS’ın arkasında Hz.Mikail AS’ın yürüdüğü Hz.Mehdi bunları yapamaz mı?” diyoruz.
Üç ay sonra Mekke’ye bakalım,Tahrir’i orada da
görürsek,geliyor İnşaallah.
On yıl içinde hepsi olup bitecek,(Allah’u Alem)ömrümüz
olursa görürüz.İNŞAALLAH.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)