25 Nisan 2015 Cumartesi

HZ.MEHDİ AS GUTA'DA

ÖNCEKİ SENARYONUN DEVAMIDIR




Hz.Mehdi AS Mekke Emiri olduktan sonra tüm hicaza hakim olmuş, Hicaz'daki, Ürdün'deki, Irak'daki tüm Süfyani (ABD ve Batı) ordularını imha ederek GUTA'ya gelmiştir.

O ESNADA

Her şeyin yeni başladığını görür.Öyle ki İran'a vuran ABD ve müttefiklerine karşı Rusya da Avrupa' yı kan gölüne çevirmiştir.Dünyanın her tarafında savaş vardır.

Savaşa dahil olan tüm ülkelerin askeri tesisleri, hava alanları, hava üsleri, hava ve zırhlı birlikleri, elektrik santralleri ve hatları, barajları, nükleer santralleri,petrol kuyuları ve rafinerileri füze yağmurlarıyla yok edilmiştir.

Dünyanın her tarafı Arap çölleri gibi sıcak, gündüzler toz bulutları ile kararmış, geceler ise ay ve yıldızlarla aydınlanamamıştır.

Her tarafta kan, her tarafta göz yaşı vardır.

ABD ve müttefikleri Hz.Mehdi AS'a karşı Süfyan'ın yardımına koşamamışlardır. Çünkü Rusya ile başları derttedir. Hem Avrupa'da hem Türkiye'de.

PEKİ NELER OLMUŞTUR TÜRKİYE'DE?

Dost ve müttefik ABD, Siyonist Yahudilerin baskısıyla kendi müttefikini bölmeye, parçalamaya çalışmıştı. Ermenileri, Kürtleri, Yezidileri, Süryanileri, Nusayrileri, Keldanileri ve doğuda Türkiye'yi bölebilecek kim varsa hepsini birleştirmişti müttefiki aleyhine. 

Ancak başaramamıştı ve "iyi ki başaramamışım" demekten de geri kalmamıştı. Çünkü Yunanistan'ın AB ve Nato'dan çıkıp Rusya'nın kontrolüne girmesi, ABD'yi Rusya ile karşı karşıya getirmiş ve Türkiye yeniden olmazsa olmaz müttefiki oluvermişti.

Suriye'yi işgal ettikleri esnada Yunanistan'a da Türkiye ile bir ders vermeyi amaçlamışlar ve Türk Yunan Harbi bu nedenle yaşanmıştı. Yunan tarumar olmuş ve Rusya çılgına dönmüştü. İşte bu yüzden Rusya ABD ile topyekun bir savaşa girişmişti.

Avrupa'yı istila ederken Ermenistan'da bulunan 960 bin kişilik bir ordusunu da Amik Ovasına indirmişti. Zamanında ABD'nin Türkiye'yi bölmek için kullandığı bölücüler de ABD'nin desteğini çekmesiyle Rusya'dan yana olmuşlardı. Ancak Müslüman Kürtler müstesna.

Müslüman Kürtler Kahraman Ordunun yanında yer alarak Bediüzzamanı haklı çıkarmışlardı. Çünkü Kahraman Ordu hiç bir zaman PKK ile Müslüman Kürtleri bir tutmamıştı. 

Müslüman Kürtleri Kahraman Ordunun asli unsuru olarak gören şanlı kumandanlar hiç bir zaman kendi ayaklarına kurşun sıkmamışlardı. Zira beşbin kişilik PKK'ya karşı kurulan kırk bin kişilik Korucular da Müslüman Kürtlerden oluşmuyor muydu?

960 bin kişilik orduyla Amik Ovasına inen Ruslara karşı mensubu olduğumuz Nato 960 bin kişilik bir orduyla Amik Ovasına gelmiş ve yaman bir savaş başlamıştı. 

Ermenistan köye dönmüş, Türkiye aleyhine kışkırtılan tüm bölücüler ve hainler de yok edilmişti.

Ancak tarih tekerrürden ibarettir ve 1918 de savaş yapmadan Mondros Mütarekesine dayanarak Dolmabahçe Sarayının önünde demirleyen İngiliz ve Fransız gemilerinin yerini Rus gemileri almıştı.

Elbette onlar da geldikleri gibi gideceklerdi ama bu sefer bir daha asla dönmemek üzere gideceklerdi. 

İşte Hz.Mehdi AS GUTA'ya karargah kuruncaya kadar Türkiye'de de bunlar olmuştu.

Hz.Mehdi AS ilk önce Süfyan ordularını yener ve Suriye'nin tamamını fetheder.Süfyan İsrail'e kaçmaktadır. Golan Tepelerinde yakalanır ve dalları Taberiyye Gölüne doğru uzanan bir ağacın altında infaz edilir.

Guta'da Amik Ovasında yapılan savaşın sonucu beklenmektedir. Çünkü müdahale için henüz zaman gelmemiştir.

Kahraman Ordu destan yazmakta ve şehidler alınlarındaki nurların ışığıyla yıldızlar yerine gökyüzünü aydınlatmaktadır. 

Hz.Mehdi AS da hayranlıkla izlemektedir. Zira o kahramanlar O'nun askeridir.Hangi komutan destan yazan askerini izlerken hayran olmaz ki? Hiç mümkün müdür mensubu olduğu kahramanların içinde olmasın? Ama her şeyin bir zamanı var.

ABD ve Kahraman Ordu Rus Ordusunu tarumar ederler.960 bin kişinin tamamı öldürülmüştür. İstanbul'daki Rus güçleri de kaçmışlardır.

Ama ABD Ordusu zaferle birlikte kabulü imkansız iki istekte bulunur. Birincisi "Aramızdan çekilin"diyerek Süfyanı ve ordularını tarumar eden Hz.Mehdi AS ile savaşmak üzere Suriye'ye geçmek isterler.Kahraman Ordu müsaade etmez.Sonra "savaşı haç kazandı" diyerek Amik Ovasından çıkmak istemezler.Ve savaş başlar.

Hz.Mehdi AS'ın savaşa girmesiyle 960 bin kişiden oluşan ordunun kalanları da öldürülür.Bunlar ABD Ordusudur.

Bu savaş 3.Dünya savaşının da son savaşıdır. Yıl Allahu Alem 2019'dur.

Bütün dünya ulusları, büyük topluluklar halinde Müslüman olmaya başlarlar. Milletler, devletler Müslüman olmaktadır.

Hz.Mehdi AS İstanbul'a gelir ve törenle kendisine kutsal emanetler teslim edilir. Ancak her şey bitmemiştir.

Batı dünyasına İsrail'den bir mel'un seslenir.

"Müslümanların Mehdi dediği kişi Deccal'dir.O'na tabi olmayınız. Deccal olmasa hem ABD'yi hem de Rusya'yı aynı anda yenebilir mi?" der.

"Bana tabi olun çünkü ben Deccal'i yok edecek olanım.Ben İsa Mesih'im" der.

Halbuki o mel'un İsa Mesih değil, Mesih Deccal'dir.

Hz.Mehdi AS'a bildirilir ve İstanbul'da iken şöyle buyurur.

"Deccal çıktı, Şam'a gidiyoruz"

Çıkan Deccal'dir. 
Cenabı Zülcelal, Deccal'e bazı olağanüstü meziyetler vermiştir. Bunlar insanları imtihan içindir.

Ölümlüdür ancak herkes öldüremez.O yetkiyi Allah CC sadece Hz.İsa AS'a vermiştir.İnsanı öldürüp diriltme yetkisi vardır. Tabi dirilttiği kişi kısa bir süre sonra yine ölmektedir.
Sihirin her çeşidine vakıftır. İspirtizma, hipnotizma,her çeşit sihirbazlık.

DECCAL'İ ANLATMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.