24 Nisan 2015 Cuma

SOYKIRIM İFTİRASININ RESMİDİR

SOYKIRIMI BİR DE BİZDEN OKUYUNUZ



Yukarıdaki resim aslında yazacağımız her şeyi tek bakışta anlatıyor.

Osmanlıyı yıkmak için elinden gelen her türlü alçaklığı yapan batı Osmanlı aleyhine kim varsa eline silah verip terör estirdi.Aynen şimdi PKK'lılara yaptığı gibi.

Bu PKK'lıların Ermeni olduklarını zaten yazıyorduk. Demirtaş da ve tüm PKK'lılar da yaptıkları "Soykırıma destek"açıklamalarıyla İSPAT etmiş oldular.

Yüz yıl önce İngilizler Arapları Osmanlı aleyhine kışkırtırken, Fransızlar da Ermenileri kışkırtarak ellerine silah verip Ermeni çeteleri kurdurdular.

Bu çeteler Osmanlı topraklarında terör estirdiler.Köyleri bastılar masum sivilleri öldürdüler.Ölenlerin çoğu da Kürtlerdi.Kürt kardeşlerimiz bu kısmı on defa okusunlar.

Çünkü o çeteci Ermenilerin yerini bugün PKK aldı.İkisi de aynı bezden yırtma. Ama tamamının yırtılacağı gün de çok yakın İnşallah.Hadis yorumlarında "Ermenistan ahir zamanda KÖY olacak" diye geçiyor.

Nasıl ki Kahraman Ordu bugün hem de gayet merhametli bir şekilde PKK ile mücadele anlamında kısmi ve münferit operasyonlar yaparak PKK'ya zarar vermişse o zaman da işte o Ermeni çetelerine zarar vermişti. 

Ama tıpkı bu günkü gibi merhameti elden bırakmadan erkekçe ve sadece o çetecilere dersini vermişti. Bunun adı soykırım olursa aynı iddia sahipleri yarın öldürülmüş PKK'lılar için de "Türkler, Kürtleri katletti" iddiasında bulunacaklardır.

Eğer gerçekten Kahraman Ordu, Ermenilerin sadece teröristlerini değil sivil halklarını da öldürmüş olsaydı bugün o soykırımın iddiası ASLA OLMAZDI.

İddia sahipleri yine o taşnakçı Ermeni Diasporasıdır.

Batının bunlara dahil olmasının ise iki sebebi vardır.

Birincisi bunu bahane ederek Türkiye'yi siyasi anlamda Ortadoğuda istedikleri gibi yönlendirme gayretidir. 

Yani bununla üzerimizde baskı kurarak "Kürtlere özerklik, Ermenilere de biraz toprak verin" demek istiyorlar.Alırsınız. 

Bugün Ermeniler konusunda işbirliği yapıp aynı safta olanlar yarın Allah'ın izniyle kanlı bıçaklı olup Kahraman Ordunun kucağına düşecekler.Köpek gibi muhtaç olacaklar.

Bir parantez:
(Bütün Dünya muhtaç olacak Kahraman Orduya.Çünkü görüyorsunuz işte, eline silah alan, yaşlıları,çocukları öldürüyor,kadınlara tecavüz ediyor,masum sivilleri katlediyor.

Karşısında kendisi gibi silahlı bir grup görünce de canını kurtarmanın derdine düşüyor.Şu an dünyadaki tüm düzenli ordular da dahil olmak üzere elinde silah bulunduran askeri güçlerin tamamı teröristtir. Neden mi?

Düzenli ordusu olanlar Osmanlı'dan sonra hangi mazlumun yardımına koşmuşlar? Dünyanın neresine huzur,barış,adalet, insanlık götürmüşler?

İşte bu manada tüm dünya Kahraman Orduya muhtaçtır. O ordu öyle bir ordudur ki bin yıl Hz.Zülkarneyn AS'a,bin yıl da Hz.Muhammed SAS Efendimize kılıç olmuştur. Bundan sonra da Hz.Mehdi AS'ın en keskin kılıcı olacaktır İnşallahu Allahu Ekber.

Altın Çağın başlaması da ancak Kahraman Ordunun Dünya hakimiyeti ile mümkün olabilir.Tarih bunun şahididir.)  

İkincisi ise ÇEKEMEMEZLİKTİR.

Kabil'in Habil'i çekemediği gibi Ordumuzun adil, dürüst,şerefli ve kahraman olmasını çekemiyorlar. Çünkü kendileri ne yapsalar adil, dürüst, şerefli ve kahraman olamıyorlar.Şerefsiz ve zalim oluyorlar.O yüzden çekemiyorlar.

1453' de Papazları Kahraman Orduyu, kafir ordularına tercih ettiği için çekemiyorlar.

Evet batı Kahraman Orduyu çekemiyor.Hazmedemiyor.

Tarihinin her döneminde savaşta dahi yaşlılara, kadınlara, çocuklara, mazlumlara şefkatli olmuş olmasını hazmedemiyor.

Çünkü kendileri o gücü ele geçirince aynı "insanlığı" göstermediler. İnsanlıktan çıktılar, şerefsizliklerin her çeşidinin örneğini sergilediler.

Buna kendileri bile şaştı kaldılar. Filmlerde çekip oynattıkları gibi olmadığını kendi gözleriyle görüp, anladılar.

Yüz sene öncesine gitmeye ne gerek var?

Daha dün Suriye'de üç yüz bin kişiyi katlettiler.Irak'da beş milyon Müslümana zulmettiler.İşte Libya,işte Mısır, işte Yemen,İşte Tunus.Hepsi daha dün hatta bugün bile devam ediyor.

Daha önceye gidelim.
İşte Filistin, işte Cezayir.Fransızlar bir buçuk milyon Müslümanı katlettiler.İngilizler tüm dünyada katlettikleri insanların sayısını tutamadılar.

Ve Ruslar milyonlarca Türk'ü katlettiler, tehcir ettiler.

Siz ey şerefsizler! Hangi soykırımdan bahsediyorsunuz?
Bunu şundan yapıyorsunuz.Çünkü kendi halklarınıza insanlığın yükselen değerlerinin öne çıktığı bir dünya da yaptığınız zulümleri şerefsizlikleri anlatamıyor ve Kahraman Ordunun insanlığının altında eziliyor ve iftira atarak kendinizi savunmaya çalışıyorsunuz.

Siz de göreceksiniz tüm dünya Kahraman Ordunun aşığı olacak İnşallah. Kahramanlığın, erkekliğin,adaletin, merhametin, hakkın aşığı olacak.Sizin gibi aşağılık zalimlerin gücü eline alınca mazlumlara zulmedenlerin maskeleri düşecek. Elinizdeki silahlardan utanmaya başladınız.

Çünkü silah mazluma zulmeden güçlüye karşı kullanılırsa hakka hizmet eder.Siz de bunu gördünüz halkınız da anladı ve şimdi halkınızı iftiralarla kandırmaya çalışıyorsunuz. 

Gücü eline alınca mazluma zulmeden zalimin hesabı öteki zalimle karşı karşıya getirilerek görülür.Siz de bunu göreceksiniz.Yakındır İnşallah.

Ey Kahraman ordu ne mutlu sana.Bin canlar, milyon canlar feda olsun sana.İki bin yıldan beri hiç bir mazluma savaşta bile zulmetmedin. Kadınları, yaşlıları, çocukları daima zalimin zulmünden korudun.

Cenabı Zülcelal kıyamete kadar KAHHAR  sıfatıyla yardım ve inayetlerini üzerinde daim kılsın İnşallah. Tüm dünyanın namusunu, şerefini, mal ve can güvenliğini yine sana emanet etsin inşallah.

Uhud'da " At ya Ebi Vakkas! Anam babam sana feda olsun, at okları" diyen Hz.Peygamber SAS Efendimiz 'in duaları seninle olsun.

Amin. 

23 Nisan 2015 Perşembe

KANDİLİNİZ VE BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN

20 NİSAN ÜÇ AYLARIN BAŞLANGICI 
VE HZ. PEYGAMBER SAS EFENDİMİZİN DOĞUM GÜNÜ.AYNI GÜNE DENK GELDİ.

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI VE REGAİP KANDİLİ. AYNI GÜNE DENK GELDİ.

19 MAYIS ŞABAN AYININ BAŞLANGICI VE GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI. YİNE AYNI GÜNE DENK GELDİ.

YORUM ALTTA:





KUTLU OLSUN TÜM ÜMMETİMİZİN REGAİP KANDİLİ...







KUTLU OLSUN TÜM ÇOCUKLARIMIZIN BAYRAMI...


İNŞALLAH BURADA BİR MÜJDE VAR

23 NİSAN ÇOCUKLUK DÖNEMİNİ 19 MAYIS İSE GENÇLİK DÖNEMİNİ ANLATIYOR. VE HZ.MEHDİ AS İNŞALLAH ÇOCUKLUK VE GENÇLİK DÖNEMLERİNİ TAMAMLADI VE GÜZELLER GÜZELİNİN KENDİSİNE EMİR VE GÖREV VERECEĞİ OLGUNLUK DÖNEMİNE GİRDİ.İNŞALLAH.

ARTIK BAŞI 2015 SONU 2019 OLMAK ÜZERE KENDİSİNİ BEKLİYORUZ İNŞALLAH.


AYRICA BU YIL MUHARREM AYININ BİRİNCİ GÜNÜ OLAN 14 EKİM TARİHİNDE HZ.MEHDİ AS KENDİSİNİN MEHDİ OLDUĞUNU BİLMEDEN KABE'YE UMRE DE YAPABİLİR ALLAHU ALEM.YANİ HİCRETİN BİRİNCİ GÜNÜNDE MEKKE'YE HİCRET EDEBİLİR.

EN DOĞRUSUNU ALLAH CC BİLİR 

ALLAHU ALEM ALLAHU ALEM

OLAĞANÜSTÜ HAL

SUUDİ ARABİSTAN, YEMEN SINIRINDA OLAĞANÜSTÜ HAL İLAN ETTİ



Sınırdaki Harad bölgesinde yaşanan çatışmalarda Ensarullah'a bağlı silahlı güçler Suudi Arabistan'a ait bir çok tankı imha etti. 

Suudi Arabistan, Yemen'den atılan füzelerin ardından sınır bölgesindeki yerleşim birimlerini boşaltarak olağanüstü hal ilan etti.

Yemen Al-Masirah TV

Haber ajanslara yeni düştü...

Suudi Arabistan'ın Yemen'e yaptığı hava saldırılarını durdurmaması halinde Husi'lerin Suud sınırlarını ihlal edip kara operasyonlarına gireceklerini tahmin etmiştik.

İran resti ile Suudi Arabistan hava saldırılarını durdurduğunu açıkladı ama bir kaç saat sonra tekrar başlattı.

Husilerin kara operasyonu geliyor demeye kalmadı operasyon başladı. Suud yönetimi güneydeki askeri kayıplarla ilgili sansür uyguluyor.


20 Nisan 2015 Pazartesi

ERDOĞAN'DAN SONRAKİ CUMHURBAŞKANI

ERDOĞANDAN SONRAKİ CUMHURBAŞKANI OSMAN PAMUKOĞLU PAŞA OLABİLİR




Bugüne kadar yaptığımız araştırmalarımızdan elde ettiğimiz sonuçlara göre Türkiye Başkanlık Sistemine geçmeyecek.

Yeni Anayasa yapılmayacak. Yeni meclisten Cumhurbaşkanlığına Osman Pamukoğlu Paşa da aday gösterilecek.

Ve Osman Paşa Erdoğan'dan sonraki Cumhurbaşkanı olacak.Tabi ki Allahu Alem.  

TRANSANDAL MEDİTASYON

BİR SAHTE MEHDİ İLE ONUN DECCAL'İNİ AÇIKLIYORUZ



ASLINDA SAHTE MEHDİLER ÜZERİNDE DURMAK İSTEMİYORDUK ANCAK SİTEMİZE SALDIRILAR BAŞLADI.ŞÖYLE Kİ:

Adam bir Mehdi'sinin olduğunu çaktırmadan samimi bir Müslümanmış gibi,tamamen tarafsız ve objektif yani gerçekçi olan yazılarımızı eleştiriyor.Sadece eleştirse çok mutlu oluruz.Resmen saldırıyor ve hak etmediğimiz isnatlarda bulunuyor.

Biz bunların yazdıkları tek cümleden hangi Mehdiye tabi olduklarını biliyoruz.Ve tabi Mehdilerinin de sahte olduğunu.Çünkü gerçek Hz.Mehdi AS henüz zuhur etmedi ve görünen bilinen SOYTARILARIN da hiçbirisi değil.(Mehdilik uman veya iyi niyetli olarak ümitlenenler varsa onları istisna ederiz.Çünkü iyi Müslümandırlar ama soytarı değildirler.Yanlış umuyor olabilir ama züppe olamaz)O nedenle en çok saldıran MİHR'cilere bir ders verelim istedik.

Evet Mehdi'leri İskender Evrenosoğlu. MİHR. Açılımı İmam,Halife,Mehdi.Resul.
Deccalları Hindistanda yaşayan bir büyücü.Adı Lord Metre. Yardımcısı ise Maharishi adında bir YOGACI.

Yoga türüne ise Transandal Meditasyon diyorlar.
Yukarıda resimdeki kişi Transandal Meditasyona girmiş biri.Görüntüler sahte değil, adam gerçekten oturarak havada duruyor ve yer çekimine muhalefet edebiliyor. Ama bu züppelerin tek marifetleri bu, başka da bir marifetleri yok.Bunlardan Türkiye'de de var.Sadece havada asılı kalıp bunu keramet sayıyorlar. İskender Evrenosoğlu da bunların bu marifetini öne sürerek başlarında bulunan Maharıshı'yi Deccal'in yardımcısı, onun hocası olan Lord Metre'yi de Deccal olarak tanımlıyor.

Biz bu cemaati tanıyoruz.Çünkü yıllardır Hz.Mehdi AS'ı aradığını söyleyen bir kişinin Mehdilik iddiasında bulunan kişiyi araştırmaması düşünülemez.Araştırdık irtibat kurduk.

Cennetten de Cehennemden de çıkış yoktur diyorlar.Kuran'dan çok ayetlerle örnek veriyorlar.Ancak Kuran'da hem cennetten hem de cehennemden çıkış olabileceğine dair ayet var.Yanlış söylüyorlar.

Risalet Nurları isimli bir kitapları var ve İskender Evrenosoğlu bu kitapta yazanların tamamının ayet olduğunu söylüyor.Kendisine ilham yoluyla geldiğini iddia ediyor ama Hz.Cebrail AS'ı tanıdığını ve görüştüğünü de ekliyor.Yani o zaman vahiy yoluyla gelmiş de oluyor.

Yeminle söylüyoruz, ön yargılı olmadık.
Ne yazıyor diye Risalet Nurlarını iki üç defa okuduk. En başında giriş ayeti adı altında bir yazı var.(Ayet diyemem, Allah'a sığınırım.) "Git Demirel,Ecevit, Erbakan ve Türkeş ile konuş.Birleşsinler, bir olsunlar" benzeri bir cümle var.

Allah için böyle bir cümleye ayettir denilebilir mi?

Kuran'da Hz.Peygamber ASM Efendimizin en yakın arkadaşı Hz.Ebu Bekir RA Efendimizin bile ismi geçmiyor.Mağaradaki iki kişiden biri diye bahsediliyor.Hz.Ömer RA,Hz.Ali RA,Hz.Osman RA Efendilerimizin bile isimleri geçmiyor.

Bunlar kimdir kardeşim ayette isimleri geçsin? Böyle saçmalık olur mu?

YİĞİDİ ÖLDÜR AMA HAKKINI YEME

Hacet namazı kılan kişi rüyasında Hz.Mehdi'yi görür diyorlar. Hacet Namazı İstihare namazı gibi değil.İlmihallerde İstihare Namazı var ama Hacet namazı adında ve o şekilde bir namaz yok. Namaz namazdır ve tarif ettikleri Hacet namazı da güzel bir namaz ve kıldık.

Bir perşembe gecesi Gusül Abdesti aldıktan sonra hiç konuşmadan iki rekat namaz kılınıyor.Birinci rekatta Fatiha sonra üç Ayetel Kürsi, ikinci rekatta Fatiha'dan sonra İhlas,Felak ve Nas okunuyor. Sonra Hz.Mehdi AS'ı rüyada görmek için Mürşidi dilemek için dua ediliyor ve sağ tarafa yatılıyor.Kulak yere getirilip Allah Allah diye zikrederek uyunuyor.Rüya bir defada görülmezse tekrar tekrar devam ediliyor.Görülünceye kadar tekrarlanıyor. 

Samimi söyleyelim ilk gecede Evrenosoğlu'nu rüyada gördük.Hatta bize bir beyaz kağıt verdi.(A4) Manası da "resetlenip sıfırdan başlamak" anlamına geliyor.Çok güzel bir rüya.

Sonra diğer araştırmalara baktık.Kendi kendimize "Kardeşim ne bu adamdan Mehdi olur, ne bunun Deccalinden Deccal olur.Böyle ayet de olmaz" dedik.

Ertesi gün rüyada yine Evrenosoğlunu gördük bu kez adam bize doğru çatık kaşlı bakıyor ve serzeniyordu. Tamam dedik ve irtibata geçtik.

İyice araştırdık.

Ama gerçekten Mehdi değil kardeşim.Hadis yorumlarına uymuyor.Hem kendisi uymuyor, hem de Deccali uymuyor.

Efendim nesi uymuyor?

İsmi,yaşı,memleketi, yaşadıkları, geçmişi hemen hemen hiç biri uymuyor.Kaldı ki Hz.Mehdi AS zuhur ettiği andan itibaren yedi yıl içinde tüm dünyaya hakim olacak.Evrenosoğlu nasıl Mekke Emiri olur?

Bunlar yanlış işler. Ama sadece Evrenosoğlu değil pek çok tarikatta müritler zikirlerden aldıkları şevk ile Mürşitlerine bağlanıyorlar ve ne derse ona inanıyorlar.Resmen biat ediyorlar.Bu bir gerçek.

İşte bu nedenle aksi görüşlere ve kendilerine yapılan eleştirilere de çok şiddetli karşılık verebiliyorlar.

Aslında biz hiç kimseye hatta Mehdi adaylarına bile ön yargılı davranıp ölçüyü elden bırakıp "Bir ihtimal en doğrusunu Allah bilir, belki de" diyerek tam karşıya almadık, aksine sessiz kalmayı tercih ettik. Ama siz de çok aşırı gittiniz be kardeşim.

Sabrediniz gerçek Hz.Mehdi AS gelmek üzere. Geldiğinde hep birlikte görürüz İnşallah.



BİR OKURUMUZUN RÜYASI

SON ZAMANLARDA GELEN MAİLLERDE SIKÇA HZ.MEHDİ AS İLE İLGİLİ RÜYALAR GÖRÜLDÜĞÜNE ŞAHİT OLUYORUZ. HZ.MEHDİ AS'IN ZUHURUNUN ÇOK YAKLAŞTIĞININ DELİLLERİNDEN BİRİ DE BU RÜYALARDAKİ ARTIŞTIR İNŞALLAH.
AŞAĞIDAKİ RÜYA DA BİR OKURUMUZA AİT VE OLDUĞU GİBİ YAYINLIYORUZ (Arkadaşımızın imla hataları var,hem vakit darlığından hem de orijinalliğini korumak için aynen yayınladık, özür dileriz)
"Selam aleykum ve rahmetullahi ve berekatuhu kardeşlerim
Öncelikle şunu söylemek istiyorum hepimizin bildiği gibi ahır zamandayız ve çoğu alametleri ortaya çıktı gerek kıyamet alametleri gerekse Hz.Mehdi(a.s) alametleri ..Bir günahkar kul olarak 10 yıldan fazla Hz.Mehdi (a.s) ile ilgili araştırma yapıyorum daha doğrusu onu düşlüyorum ona biat olmayı onun elini öpmeyi vs bide onunla birlikte olacak olan Hz.İsa (a.s)'nın da elini öpmeyi ,onu görme aşkıyla ...Düşünsenize bir Peygamber görecez İnşaAllahu Zülcelâl-i vel-ikrâm bundan daha büyük bir nimet olabilir mı Rabbim hepimizin gönlüne göre versin ve Hz.Mehdi (a.s) ve Hz.İsa (a.s) aşkıyla yanan kullarından eylesin ve onları görmek nasip etsin İnşaAllahu Zülcelâl-i vel-ikrâm
 Merhaba Safa Hocam size bugün Hz.Mehdi (a.s) ile ilgili bir rüyamı anlatmak isterim İnşaAllahu Zülcelâl-i vel-ikrâm
Sizlere Hz.Mehdi (a.s) ile ilgili gördüğüm rüyayı  anlatmak istiyorum Rüyayı bugün yanı  20.04.2015  Recep ayın ilk günü ve Peygamber Efemdınizim (s.a.v) doğum gününe denk gelmesi çok güzel bir şey  İnşaAllahu Zülcelâl-i vel-ikrâm
öncelikle kuçükk bir evdeyim evin tek penceresi var sanki o ev bizim evimizdi gibi gördüm daha doğrusu babamda ordaydı çünkü babam pencereden atladığıma kızıyordu ama bizden kimse yoktu ev de bizim eve benzemiyordu ama sanki biz yaşıyorduk neyse pencerenin yanında bir masa vardı ben her seferinde o pencereden dışarı çıkıp bahçeye çıkıyordum bahçe bildiğimiz yeşillik ,ağaçlı olduğu bir bahçe değildi normal dışarısı gibi bir ortamı vardı pencereden dışarı çıktığımda direk pencereden atlıyordum pencerenin altında buğday vardı onun üstüne düşüp öyle  dışarıya çıkıyordum ama pencereden atlayışım hanı sporla ilgilenen kişiler yuvarlak çemberden atlıyor ya bende öyle atladım neyse bu rüyamda da sanki rüya içinde rüya vardı  ilk olarak mı yoksa rüyayı gördükten sonramı bilmiyorum (hanı dedim ya rüya içinde rüya gördüm ) ama ben o bahçede tekbir getirdim(tekbir getirdiğim bahçe bir ara dayımların bahçesi gibi gördüm ) 3 kere getirdikten sonra yanımda kimse olmadığına rağmen sanki bir platformdasın gibi Allahu  Ekber sesleri geliyordu ,sonra ben bahçede(dışarda) dolaşıyordum ve orda Peygamber Efendimizi gördüm ama yüzünü çok az görüyordum sırtıma binmişti  onu gezdiriyordum fazla mesafe yürümedik yanı babalar atçılık oynuyor ya çocuk babasının sırtına biniyor gezdiriyorlar Peygamber Efendimizi(a.s)de sırtımda gezdiriyordum ama ben hiçbir ağırlık ve ağrı çekmiyordum  ve ben efendim kamçıyla vur diyordum sonra  onun yanında bir bebek vardı sanki o bebek Hz.Mehdi (a.s)dı (o bebek  Peygamber Efendimiz yerde oturuyordu bebekte onun kucağındaydı )çünkü Peygamber Efendimiz(s.a.v) ona diyordu benden xxxxxxx selam söyle gibi Rabbim beni yanıltmasın İnşaAllah yanlış bilgi ve yanlış rüya anlatmaktan Allah’a sığınırım  ben o rüyada sanki 16 yıl gördüm bunu tam anlayamadım ve sanki onu peygamber Efendimiz diyordu 16 yıl sonra tam hatırlayamadım orayı { Hz.Mehdi (a.s) acaba 16 yıl sonra mı çıkacak yoksa 16 yıldır çıkmış yani  göreve başlamış bilmiyorum} sonra tekrar o eve geldim birden orda oldum sanki Tayy-ı Mekan yaptım çünkü içeriye nasıl girdiğimi görmedim, içeride 3 kişi vardı ve bu gördüğüm rüyayı onlara anlatıyordum birisi orda bana diyordu  yalan söyleme , daha rüyayı anlatmadan ki bu yüz tanıdık geliyordu ama kim olduğunu çıkaramadım sonra içerde yüzü güzel bir şahıs vardı ama onun kim olduğunu da  bilmiyordum sürekli tebessüm ediyordu (o güzel yüzü hala gözümün önünden gitmiyor ) neyse ben o bana yalan söylüyorsun diyen kişiye  küfür ettim affınıza sığınarak şerefsiz dedim ve ona dedim ki Hz.Mehdi (a.s) ilgili rüyalarda yalan söylenir mı kızdım sonra o uzaklaştı uzaktan bakıyordu çokta uzakta değildi 2-3 metreden bize bakıyordu o sırada ben anlatmaya başladım o güzel yüzlü kişiye anlatmaya başladım ama başlarken haci abi diye başladım karşıdaki parmağıyla sus beni uyarıyordu sanki hacı abı deme onu baktım bana sus hareketini yaptığını gördüm parmağı dudağındaydı ama yüzüne fazla bakamadım çünkü önümde daha güzel bir yüz vardı ve konuşmadan sürekli gülümsüyordu sakalları,yüzü başı heybeti falan hepsini gördüm bitiğinde sonra anladım ki o Zat Hz.Mehdi (a.s)dı onu da rüyada öğrendim uyandıktan sonra değil vesselam"

19 Nisan 2015 Pazar

ZUHURUN BİR İŞARETİ DAHA ÇIKTI

SUUDİ ARABİSTAN'DA YÖNETİME KARŞI MİLİS GÜÇLER OLUŞTURULUYOR





(ÖNCEKİ YAZININ DA DEVAMIDIR AYNI ZAMANDA)

Suudi Arabistan'ın güneyinde Yemen sınırına yakın bölgelerdeki köylerde aşiretler tarafından Suud Yönetimine karşı milis güçlerin oluşturulduğu ajanslara düştü.

Suud Güvenlik güçleri köylere operasyonlar düzenlemişler ve çatışma çıkmış. Dört Suud askeri ölmüş on tanesi de yaralıymış. Haber İran kaynaklı ve bölgedeki Yemen ajanslarına dayandırıyor.

Doğru da olabilir.

Ama şu doğru:

İran Suudi Arabistan'ı karıştırmaya çalışıyor. Şiileri örgütlüyor ve sokak gösterileri yaptırıyor. Hatta Arap Şiileri örgütlenmede öyle mesafe aldılar ki kendi içlerinde Arap Şiiliği ile Acem Şiiliği arasındaki farkları bile tartışıyorlar.

Tabi bu, örgütlenmede ilerleme kaydetmeleri ile kendilerine olan güvenin artmasından kaynaklanıyor. PKK, PYD ile Barzani arasındaki farklılıklar gibi.

Hadis yorumlarına göre Hz.Mehdi AS zuhur ettiğinde ilk olarak Suud Vehhabi Ordusuyla savaşacak. Mekke'de zuhur edip, ilk zaferini Mekke'de kazanıp, Mekke emiri olacak.

Bu nedenle Suudi Arabistan'daki ayaklanma Hz.Mehdi AS'ın zuhuruna daha da yaklaşıldığını gösterecek.

Ayaklanmayı Şiiler başlatacak ama tamamlayamayacaklar. Başlarında bulunan iki Haşimi Suud Ordusu tarafından öldürülecek. Önceki yazılarımızda bu iki Haşimi'nin hadis yorumlarında"İki kardeş" geçmesi nedeniyle Şeyh Nemr ve kardeşi Muhammed olabileceğini yazmıştık.

İşte bu kişilerin önderliğinde başlayan ayaklanma esnasında Vehhabi güçleri Mekke'de çok kan dökünce Medine'de bulunan Hz.Mehdi AS Allah CC tarafından görevlendirilecek ve Mekke'ye gelip isyancıların başına geçecek. 

Öyle bir geçiş ki artık o orduya mağlubiyet dokunmayacak ve dünyanın tamamına hakim oluncaya kadar zaferden zafere koşacak İnşallah. 

Hz.Mehdi AS Mekke'de zuhur ettiği anda ilk olarak Yemen'den gelen ordu emrine girecek. Yemen'den gelecek bu ordu tabi ki şu anda Suudların katletmekte oldukları Husilerin ordusu olacak.

Yoksa Suudlar Yemen'e kendi adamlarını getirse o adam Mekke ayaklanmasında Vehhabi Ordusuyla değil Hz.Mehdi AS'ın ordusuyla savaşmaya gelirler. Bu mantıksız olur ve Allahu Alem Hz.Mehdi AS'ın ilk ordusu bu Husiler olacaktır. Suuddan intikam almak için gelecekler.

Efendim onlar Şii, bu nasıl olur?

Onlar Hz.Mehdi As zuhur edinceye kadar Şii'dir. Zuhurdan sonra ne Şiilik kalır, ne Sünnilik.

Hz.Mehdi AS'a tabi olup biat edenin dininden şüphe mi edilir? İlk önce kimin biat edeceğine de Allah CC karar verir.O, CC bilir.Biz karar veremeyiz de bilemeyiz de.

Burada yapmaya çalıştığımız ise sadece bir tahmindir. En doğrusunu Allah CC bilir.

DEVAM

Husilerin de katılımıyla Mekke Emiri olan Hz.Mehdi AS'a karşı Suud yönetimi Süfyan'dan yardım ister.

O ESNADA...

Ürdün'de bulunan Koalisyon Ordusu Suriye'yi işgal etmiş Suriye'nin başında bulunan Esad öldürülmüş ve yerine dehşetli Süfyan oturmuştur. Bu dehşetli Süfyan, ABD'nin şerefsiz bir uşağıdır. Bu topraklarda İslam tarihinde bundan şerefsiz, bundan aşağılık bir adam çıkmamıştır.

Ordularını Irak'a gönderir ve Kufe'de 60 bin Şiiyi katleder. Çünkü aynı anda Rumun azatlısı ABD ile Arap'ın azatlısı İran Arasında şiddetli bir savaş sürmektedir.

ABD ve Koalisyon ordusu İran'ın tüm askeri tesislerini vurmuşlardır. İran da ABD'nin  Basra körfezinde bulunan filosunu uçak gemisi de dahil olmak üzere denize gömmüştür.

Ancak İran'ın düzenli orduları telef olmuş, vatan müdafaası gayri nizami savaş güçlerine yani organize halk güçlerine kalmıştır. Organizasyon ülkenin kuzey doğusundan Horasan'dan başlar.

Afganistan ve Pakistan'dan gelen mücahitlerle,Türk Cumhuriyetlerinden akın akın gelen Türk Boyları katledilen İran halkının yardımına koşarlar ve ellerinde siyah sancakları ile çığ gibi büyüyerek Kufe'ye kadar inerler. Tarih bunlara "Siyah Sancaklılar" diyecektir.

Siyasi liderleri bugün bilinemeyen ama o gün anlaşılacak olan İran'lı Türk kökenli bir Siyasetçidir. Komutanları ise Kahraman Ordunun yetiştirdiği şanlı bir asker olacaktır İnşallah. Atatürk gibi "Sarı saçlım mavi gözlüm,nerde, nerde, nerdesin dost"...

Süfyan'ın Ordusu durdurulmuştur.

İşte tam bu esnada Vehhabi Suud yönetimi Hz.Mehdi AS'a karşı bu şerefsiz Süfyan'dan yardım istemiştir.

İstemiştir ama şerefsiz Süfyan'dan önce Mukteda Sadr da ordusunu Hz.Mehdi AS'ın emrine göndermiştir. Tabi en başta kendisi. Husilerden sonra Hz.Mehdi AS'ın emrine girip biat edecek ikinci ordu olacaktır Allahu Alem.

Ve Süfyan Irak'daki Ordusuyla Medine'ye girer. Yakıp yıkar. Hz.Mehdi AS'ın Mekke'de olduğunu öğrenir ve Mekke'ye doğru yola çıkar.

Medine'nin güney doğusundan Mekke'ye kadar uzanan büyük çölde (ki onun adı BEYDA'dır) ordusu Allah CC tarafından yere batırılır.360 tank yerin dibine geçmiştir.

Bu olay üzerine bazı Müslüman Afrika ülkeleri orduları Hz.Mehdi AS'ın emrine girerek biat ederler. Arap Yarımadası (Yedi devlet) tek devlet olmuş ve Hz.Mehdi AS'ın Ordusu Suriye'ye doğru yola çıkmıştır. Şerefsiz Süfyan'a haddi bildirilecektir.

Ürdün sınırında Kral Abdullah Hz.Mehdi AS'ı karşılar ve "Ehli Beyt benim, bana tabi ol" der. Hz.Mehdi AS o anda üzerlerinden geçmekte olan bir savaş uçağına işaret parmağını kaldırır ve uçak yere çakılır. Kral Abdullah hemen Hz.Mehdi AS'a biat eder ve Ürdün de Hz.Mehdi AS'ın ordusuna katılır.

Hz.Mehdi AS ordusuyla Suriye'ye girer ve GUTA'da karargahını kurar.

Kurar ama her şey daha yeni başlamaktadır.

DEVAM EDECEK



TABİ Kİ ALLAHU ALEM - ALLAHU ALEM - ALLAHU ALEM

18 Nisan 2015 Cumartesi

20 NİSAN 2015 HZ.MEHDİ DÖNEMİNE GİRİŞ

20 NİSAN 571 HZ.PEYGAMBER SAS EFENDİMİZİN DOĞDUĞU GÜN

20 NİSAN 2015 HZ.PEYGAMBER SAS EFENDİMİZİN 1444. DOĞUM GÜNÜ

VE ÜÇ AYLARIN BAŞLADIĞI GÜN, RECEP AYININ BAŞLANGICI



Hz.Peygamber SAS Efendimizin 1444.Doğum gününün üç ayların başlangıcına denk gelmesi müthiş bir tevafuk. Allahu Alem Hz.Mehdi AS'ın da doğum günü.

Sosyologlar bir insanın olgunluk çağına giriş yaşını hangi yaş kabul ederler bilemeyiz ama bize göre 20 Nisan 2015 Hz.Mehdi AS'ın gençlik çağından çıkıp olgunluk çağına giriş yaşıdır Allahu Alem.

Bu yaş kırk olursa Hz.Mehdi AS 1975, 36 olursa 1979 doğumlu olur. En doğrusunu sadece Allah CC bilir.

Ama her halde 20 Nisan 2015 ile Hz.Mehdi AS çağı başlamış oluyor.

Peki hangi aşamalar yaşanacak? Allahu Alem.

Hz.Mehdi AS'ın zuhuruna sebep olacak olaylar ve zuhurundan sonra olacaklar.
Hz.Mehdi AS'ın zuhuruna sebep olacak olayların hepsi gerçekleşti. Sadece Suriye'nin işgal edilip Süfyan'ın çıkması ile Mekke'de ayaklanma kaldı. Onlar da gerçekleşmek üzere.

Kimse yazmadan hemen yazıverelim. Suudi Arabistan bu yıl kapılarını hacı adaylarına kapatabilir. Hastalık, anarşi ve terör saldırısı gibi bahanelerle bu yıl kapılar hacı adaylarına kapatılırsa bilinmelidir ki Hz.Mehdi AS geliyor İnşallah.

Zuhurundan sonra yaşanacak olaylar ise Hz.Mehdi AS-Süfyan Savaşı ve Hz.Mehdi AS- Deccal Savaşı olarak ikiye ayrılabilir. Sonu da Hz.Mehdi AS'ın dünya hakimiyetidir İnşallah.

Ahir zaman olaylarını yazarken bu güne kadar Türkiye'yi hep olayların dışında tuttuk ve hiç yazmadık. Ama artık Türkiye de çok hassas bir konuma geldi ve yazmak yazmamaktan daha yararlı olacak kanaatindeyiz.

Çünkü Türkiye bu hassas dönemde çok ama çok dikkatli olmalıdır.
Belki bizim de bir katkımız olursa diye Türkiye'yi de içine dahil ederek ahir zaman olaylarını çok detaylı bir şekilde yazacağız inşallah.

Birileri hemen hoplayıp çıkmasınlar "Sen de kim oluyorsun" gibilerden. Yazılarımızın kaynağı tamamen alimlerin ifşaatları ve hadis yorumlarıdır. 

BAŞLIYORUZ İNŞALLAH

ABD, Rusya ve Çin'i kontrol etmek istiyor. Rusya'yı, Ortadoğu'nun tamamına hakim olarak kuşatmak, Avrupa'yı genişleterek de daraltmak amacında.

Rusya da İran ile işbirliği yaparak Ortadoğu'daki kuşatmayı kırmaya, Çin ile işbirliği yaparak da ABD'nin küresel gücünü zayıflatmaya çalışıyor. Bir taraftan da sürekli kendisinden bir şeyler koparan Avrupa'yı tehdit ediyor. Önce Polonya, Romanya, Çekoslavakya, Macaristan ve Doğu Almanya sonra Estonya, Letonya ve Litvanya koptu. Şimdi sıra Ukrayna'da. Ukrayna da koparsa ki fiilen oldu Rusya'ya sadece Türk Cumhuriyetleri kalıyor.

Yani batı farkında olmadan Rusya'yı Müslümanların müttefiki yaptı bile. Üçüncü Dünya savaşı çıkarsa safların biri Rusya, Çin ve Müslümanlar olacak. Diğeri ise Yahudiler ve Hristiyanlardan oluşan BATI.

ABD, Ortadoğuyu ele geçirmeye çalışırken kendi ordusunu riske etmeden bölgedeki taşeronlarını kullanıyor. Suud, Katar, BAE, Bahreyn, Kuveyt, Mısır yönetimleri ile IŞİD, El Kaide, PKK, PYD, Barzani gibi unsurlar başlıca taşeronları.

Rusya ise İran'ı taşeron olarak değil stratejik ortak olarak kullanıyor ve İran da Rusya'ya Suriye, Irak, Yemen yönetimleri gibi taşeronlar kazandırmaya çalışıyor. Hizbullah ve Kudüs Gücü gibi unsurları da gayri nizami karşı güçlere karşı kullanıyorlar.

Mısır ve Sudan'ın haricindeki Müslüman Afrika ülkeleri ile Türkiye, Pakistan, Bangladeş, Malezya, Endonezya gibi çoğunluk İslam Ülkeleri ise çok daha dikkatli (ya da hasbelkader diyelim) bir çizgide yer alıyorlar. Ve şiddetin içinde olmak istemiyorlar.

Özellikle İran ve Suud yönetimi arasındaki rekabetin tamamen ABD ve Batı kışkırtması bir mezhep savaşı olduğunun farkındalar. Bu nedenle mezhep savaşına meydan vermemek için Sünni olmalarına rağmen Suud'a da tam destekten kaçınıyorlar. Bize göre de dosdoğru yapıyorlar. Çünkü İran ile Suud yönetimi arasındaki tartışma tamamen bir batı kışkırtmasıdır.

Neticede ölecek olanlar Müslümanlardır ve batının istediği de zaten budur. Şu kadar ki İran şuurlu bir devlet olarak bunun farkındadır ama Suud yönetimi petrol kuyularından sağladığı Haremeynlerini koruma derdinde İslam'a hıyanet etmektedirler.(İran'ın duruşu ile ilgili tüm detaylar önceki yazılarımızda vardır. İsteyen okuyabilir.) 

Türkiye'nin durumu bütün Müslüman ülkeler içerisinde çok özeldir. Çünkü Türkiye NATO ülkesi olan tek İslam Ülkesidir. (Resimdeki mesajı da hemen burada verelim. Türkiye 3.Dünya Savaşına NATO ülkesi olarak girecektir. Doğrusu da budur.) 

İŞTE SENARYO

Esad'ı deviremeyen ABD, Irak'ı da İran'a kaptırınca çılgına dönmüştür. Sıra Yemen'dedir ve İran Yemen'i de ele geçirmek üzeredir. Suud'un hava operasyonları da işe yaramamış kara operasyonuna ise Mısır bile katılmaktan çekinmiştir.Yemen de İran'ın kontrolüne girecek ve ABD'ye tek seçenek kalacaktır.

Suriye'nin işgali ve ABD-İRAN SAVAŞI...

Bir parantez:
(Bize göre İran nükleer silah yani Atom Bombası yaptı. Hem de 2006 yılında yaptı. Delilimiz yok ama kuvvetli işaretler var. İran 2006 yılında Nükleer Bayram kutlamaları yaptı. Dünyada pek çok ülke Nükleer Santral yaptı ama hiçbiri kutlamadı.5+1 görüşmelerine kadar İran'da her yıl ortalama beş altı defa beş ila altı büyüklüğünde deprem oluyordu.5+1 görüşmeleri başlayınca depremler bıçak gibi kesildi. Acaba neden? Çünkü bu depremler nükleer denemeydi ve 5+1 görüşmeleri nükleer denemelerin durdurulması şartına bağlı olarak başladı. Bu bir işaret. Ayrıca İran'lı yetkililer İsrail ile her didişmede "İsrail'i beş dakikada yeryüzünden sileriz", "Yok ederiz " vb açıklamalar yaptılar. Bir devlet beş dakikada sadece atom bombası ile yok edilebilir.5+1 görüşmelerinde ise İran'a atom bombası yaptığını açıklamaması ve Uranyum zenginleştirme faaliyetlerini on yıl durdurması şartı koşuldu. İran da "Ekonomik ambargoyu hemen kaldırın, on yıl sonra da her türlü nükleer faaliyetimiz serbest olsun, biz de açıklayalım" dedi ve böylece anlaştılar. Peki oyunu kim kime oynadı? ABD "İran'ın nükleer gücünü Türkiye, Mısır ve Suud'dan gizledik.Zaten on yıl içinde de İran'ı vuracağız ve Nükleer güç yine sadece biz kalacağız" diye zafer ilan etti. İran ise "Zaten atom bombamız var. On yıl da devletler için çok kısa bir süre. Sonunda biz kazanırız" diye zafer ilan etti. Gerçekte ABD kazandı çünkü İran'ı vuracak. Bu da göstergesi.)

SENARYO DEVAM EDECEK


TABİ Kİ ALLAHU ALEM

17 Nisan 2015 Cuma

YUNANİSTAN AB'DEN AYRILMAK ÜZERE

YUNANİSTAN AB'DEN AYRILIP KENDİ PARA BİRİMİ DRAHMİ'YE GEÇMEZSE ÇÖKECEK

Tsipras putin 32789398323



Doktor Kıyamet lakaplı ünlü yatırımcı Marc Faber, 'Gerçekle yüzleşin Yunanistan battı' açıklamasında bulundu. 

  Önümüzdeki 10 yıl boyunca yüzde 10 büyüse bile Yunanistan'ın borcunu ödeyemeyeceğini söyleyen Faber "Yunanistan Euro Bölgesi'nden ayrılıp paralel bir para birimine geçebilirdi ancak Avrupa'da buna izin verecek bir iştah yok. Kişisel olarak bunun ekonomik değil politik bir mesele olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

"ABD, YUNANİSTAN'IN AYRILMASINI İSTEMEZ"


 Ünlü yatırımcı, ABD, NATO gibi güçlerin Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden ayrılmasını istemediğini çünkü ayrılması durumunda Rusya, Çin gibi ülkelerin Yunanistan'ın kapısını çalacağını sözlerine ekledi.

YORUM

Önceki yazılarımızda Yunanistan'ın AB'den ayrılacağını ifade etmiştik.Yunanistan'ın AB'den ve NATO'dan ayrılmasını ABD ve İngiltere engelliyor.

Ama Yunanistan'a Putin kancayı takmış durumda. Ukrayna'ya karşılık Rusya da Yunanistan'ı batıdan koparmak isteyecek. Yunanistan'ın ABD ve Batı ile Akdeniz'de ortak petrol ve doğalgaz çıkarma talepleri  hep Türkiye'nin tepkisini almamak için cevapsız bırakılmıştı.

Şimdi aynı talepleri Rusya karşılayacak ve Yunanistan'ı AB'den koparacak.Sonra da tabi NATO'dan. Belki de AB'den ayrılan Yunanistan'ı NATO kendisi atacak. Bu da mümkün.

Peki bu anlama gelir?

Yani Yunanistan AB'den çıkarsa ve Rusya güdümüne girerse ne olur?

ABD ve İngiltere'nin Yunanistan'da çok güçlü derin yapılanmaları var. O yapılanmalar derhal devreye girer ve Yunanistan'ın bir şekilde Türkiye ile başı belaya sokulur. 1974 de olduğu gibi.

Ege'de ve Kıbrıs'da Yunanistan Türkiye'ye saldıracaktır. Çünkü alimlerin yorumlarında ahir zamanda olacak Türk-Yunan Harbinde saldıran taraf Türkiye olmayacak.Yunanistan saldıracak ve bedelini de çok ağır ödeyecek.

Belki de Cenab-ı Mevla dört koldan bu aziz vatanı Suriye yapmak için çalışan alçakları bu şekilde Türkiye'ye muhtaç edecek Allahu Alem.

Onlar yani ABD ve İşbirlikçileri, dört koldan bu aziz vatanı Suriye yapıp, bölüp parçalayıp, Anadolu'yu kan gölüne çevirmek için uğraşırlarken, karşılarında birden Yunan krizini daha da kötüsü Rus krizini bulacaklar ve o parçalamak, çökertmek istedikleri Türkiye'nin bu sefer dünyanın en güçlü devletlerinden biri olmasını her şeyden çok isteyecekler. Allahu Alem.

Gidişat Türkiye-Yunanistan Savaşıdır.Arkası Türk-Rus Harbidir. Türkiye çok ama çok dikkatli olmalı. 

Türkiye'ye yapılacak Yunan saldırısı bir ABD- İngiliz provokasyonu olacağından Yunanistan'ın AB'den ayrıldığı andan itibaren beklenmelidir. Yani Yunanistan AB'den ayrıldığı anda her an Türkiye'ye saldırabilir.

ABD ve İngiltere bunu Yunanistan'a Türkiye eliyle bir ders vermek için yapacaklardır.

Hadis yorumlarına göre inşallah o gün ders vermeye başlayacak bu kahraman millet. Hem de dünyaya hakim oluncaya kadar kimin derse ihtiyacı varsa hepsi de alacak. Allah'ın izin ve inayetiyle İnşallah.

İnönü, Atatürk'e sormuş:

"Paşam dünyadaki en zor şey nedir?" 

Paşa cevap vermiş:

"Türk Milleti'ni ayağa kaldırmaktır."

"Ondan daha da zor olan var mıdır?" demiş İnönü.

Paşa:

"Türk Milleti'ni yeniden yerine oturtmak, ondan daha da zordur" demiş.

Hz.Ali RA Efendimiz de müjdeyi vermiş İnşallah.

Türkler cuş ettiğinde (Ayağa kalktığında) dünyanın pek çok yerinden Türk Bayrakları çekildiğinde Hz.Mehdi AS'ın zuhur edeceğini müjdelemiş.

O günler zor günler olacaktır ama sonu güzel bitecektir İnşallahu Allahu Ekber.

Bakınız kardeşler.

Yunanistan'ın AB'den çıkması ABD ve Batı'nın Türkiye düşmanlığının sonudur.O nedenle çıkarımızadır.

Mevcut durumda ise ABD ve Batı, AB Türkiye'yi her taraftan kuşatmış durumdadırlar.Düşmanlıkta sınır tanımıyorlar.

1915'in yüzüncü yılında "Ermeni katliamı" adı altında iftiralarla ve Yahudi ve Ermeni yapılanması olan PKK ile Kürtleri ayartarak Türkiye'de iç savaş çıkarıp ülkemizi kan gölüne çevirip yeni bir Suriye,yeni bir Irak arayışındadırlar.

Sırayla teker teker Ermeni Soykırım yasaları çıkarıyorlar. Kuzey Doğumuzu Ermenilere, Güney doğumuzu da Kürtleri kullanarak İsrail'e katmak istiyorlar. Ermenileri, Süryanileri, Ezidileri,Kürtleri, Nusayrileri birleştirip Türkiye'ye karşı savaştırma peşindeler.

Dışarıda PYD'yi, Barzani'yi silahlandırırken içeride PKK ile resmen iç savaş arzuluyorlar.

Masum Müslüman Kürt Halkını da kandırırarak ateş çemberinin içine atıyorlar. Bunlar aynı oyunları defalarca tekrarladılar.En son IŞİD'e yaptılar.Kendileri kurdular, kendileri öldürüp tasfiye ediyorlar.

Eğer Yunanistan AB'den çıkmazsa, Nato'dan atılmazsa, Rusya eksenine girmezse Türkiye'yi düşman görmeye devam edecekler. 

İşte bu yüzden Yunanistan kırılma noktasıdır ve her şeyin yeniden yazılacağı bir dönemin, fırlatılmış bir okudur.Geri dönüşü de yoktur.

Yunanistan ya batacak ya da Rusya'ya sığınacak.

16 Nisan 2015 Perşembe

İSLAM'IN DÜNYA HAKİMİYETİ

İSLAM'IN DÜNYAYA YENİDEN HAKİM OLABİLMESİ İÇİN




EVET İSLAM'IN DÜNYAYA HAKİM OLACAĞI GÜNLERİ SABIRSIZLIKLA BEKLİYORUZ İNŞALLAH. AMA İSLAM'IN DÜNYAYA HAKİM OLABİLMESİ İÇİN MUTLAKA AŞAĞIDAKİ ŞARTLAR YERİNE GELMELİ. (SİYASİ ANLAMDA)

1- İSLAM'IN DÜNYAYA HAKİM OLABİLMESİ İÇİN ÖNCE İSLAM BİRLİĞİNİN KURULMASI GEREKİR

2-İSLAM BİRLİĞİ'NİN KURULABİLMESİ İÇİN ÖNCE TÜRK BİRLİĞİ'NİN KURULMASI LAZIMDIR.

3-TÜRK BİRLİĞİ'NİN KURULABİLMESİ İÇİN DE RUSYA'NIN YIKILMASI ŞARTTIR.

YA DA TERSİNDEN GİDERSEK

1- İSLAM BİRLİĞİ KURULMADAN İSLAM'IN DÜNYA HAKİMİYETİ İMKANSIZDIR.

2- TÜRK BİRLİĞİ KURULMADAN İSLAM BİRLİĞİ DE ASLA KURULAMAZ.

3- RUSYA YIKILMADIĞI MÜDDETÇE DE TÜRK BİRLİĞİ HAYALDİR.


Hadis yorumlarına göre de sıralama bu şekildedir. Türk-Rus Savaşı kaçınılmazdır.Bunun adı MELHAMEİ KÜBRADIR.

HIZLA YAKLAŞIYOR ALLAHU ALEM.

15 Nisan 2015 Çarşamba

BİZİM TAHMİNİMİZ

BU YAZI SİYASİ PARTİLERLE İLGİLİ YAZDIĞIMIZ "SON YAZI" OLSUN İSTİYORUZ.



SİTEMİZİN KONUSU AHİR ZAMAN OLAYLARININ YORUMLANMASIDIR.

ANCAK BU YORUMLARIN ÇOĞUNLUĞU SİYASİ GELİŞMELERLE İLGİLİ OLDUĞU İÇİN İSTER İSTEMEZ SİYASİ PARTİLERLE İLGİLİ DE YAZI YAZMAK ZORUNDA KALDIK.

ASLINDA PARTİLERLE İLGİLİ YAZI YAZMAKTAN NEFRET EDİYORUZ. VE ARTIK YAZMAK DA İSTEMİYORUZ.

ANCAK BİR AHİR ZAMAN OLAYININ AÇIKLANMASI ESNASINDA KISMEN BAHSEDERSEK BU DA İSTİSNA OLSUN.

BU NEDENLE SİYASİ PARTİLERLE İLGİLİ SON YAZIMIZI YAZIYORUZ VE 7 HAZİRAN SEÇİMLERİ İLE İLGİLİ TAHMİNİMİZİN İSABETLİ BİR FİNAL OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ.

TABİ BİR TAHMİN.

ANKET VEYA GAYBİ KAYNAKLI BİR BİLGİ DEĞİL.OLABİLİR DE OLMAYABİLİR DE.

EN DOĞRUSUNU ALLAH CC BİLİR.

İŞTE 7  HAZİRAN TAHMİNİMİZ:


AKP  Yüzde  34

CHP  Yüzde  23

MHP Yüzde  22

HDP Yüzde  12

VATAN PARTİSİ Yüzde  5

SP-BBP İTTİFAKI Yüzde  3

DİĞERLERİ Yüzde  1

13 Nisan 2015 Pazartesi

ÜNAL TANIK ÇOK GÜZEL YAZDI

İŞTE ÜNAL TANIK'IN SON YAZISI



Sözünü edeceğim dönemde iktidar ile PKK arasında su sızmıyordu. İktidar cephesinden, “Bu kadar da olmaz” diye bazı cılız sesler çıksa da her şeyin yolunda gittiği, “Çözüm Süreci” denilen muammanın AK Parti’ye oy kazandırdığının var sayıldığı günlerdi.

Ortalama insanın, “Bu kadar da olmaz” deyip sesini kestiği dönemlerden söz ediyorum. Elbette ki yıllar yıllar öncesi değil.

 PKK ile hükümet arasında her şey toz pembe idi. 

Sözünü edeceğim dönemde iktidar ile PKK arasında su sızmıyordu. İktidar cephesinden, “Bu kadar da olmaz” diye bazı cılız sesler çıksa da her şeyin yolunda gittiği, “Çözüm Süreci” denilenmuammanın AK Parti’ye oy kazandırdığının var sayıldığı günlerdi.
 
Ortalama insanın, “Bu kadar da olmaz” deyip sesini kestiği dönemlerden söz ediyorum. Elbette ki
. İktidarın sesi olma görevini üstlenen Abdülkadir Selvi’nin “Mehmetçik ve PKK aynı safta savaşacak” (4 Mart 2015) demeye hazırlandığı günlerdi.

31 Aralık akşamı Bugün TV’de Tarık Toros’un sunduğu Merkez Siyaset programına konuk olmuştum. “7 Haziran seçimlerinde AK Parti milliyetçi oylara oynayacak” demiştim. Gündemi iyi takip eden bir haberci/yönetici olan Tarık Toros haklı olarak sormuştu. “Açılım süreci bu kadar hızlı sürerken nasıl olacak bu?” demişti.

 Nasıl olacağına ilişkin bir görüşüm yoktu. Lakin niçin öyle olacağına ilişkin öngörüm vardı.

Birincisi, bu sürecin ortalama insanın vicdanını sızlatacak bir evreye girdiğini,

İkincisi ise BOP dolayısıyla ülke adına üstlenilen görevin artık dönülmez noktaya taşındığını ve bir dönem daha seçilebilmek için milliyetçi oylara ihtiyacı olduğunu anlatmaya çalışmıştım.

 Yukarıda benim bir TV programında anlattıklarımı özetlemeye çalıştım. Biraz daha geriye gidip bu kez bana anlatılan bir anekdotu paylaşacağım.

Geçtiğimiz yılın sonbahar ayları idi. Bir mekanda Güneydoğu’da görev yapan bir vali ile sohbet etme imkanı olmuştu. “Çözüm Süreci”ne zarar vermeme endişesi ile hangi yollara başvurduklarını anlatmıştı.

Hayretler içinde dinlemiştim. Paylaştıklarından kelimelerle ifade etmese de kendi geleceği ile ciddi bir endişe içinde olduğunu hissetmiştim.

 Bilindiği gibi güvenlik kuvvetleri (asker dahil) bir bölgede operasyon yapacağı zaman o ilin valisinden izin almak durumunda.

 Muhatabım, “Geçtiğimiz yıllarda güvenlik güçleri bir operasyon yapacağı zaman bunu gerekçelendirir ve yazılı olarak başvurur. Valilik de aksine bir durum yoksa hemen o izni verirdi” diye söze girdi. Ardından da devam etti:

“Son dönemde ise asker bir terörist grupla karşılaştığında bizden operasyon için izin istiyor. Üstelik bunu yazılı olarak yapıyor. Önümüze bir operasyon izin talebi geldiğinde kara kara düşünüyoruz.

Çatışma çıktığında PKK’lı öldürülse sürece zarar verecek, asker şehit olsa Anadolu’ya şehit cenazesi gittiğinde ya tepkiler kontrolden çıkarsa…”

Bölgede görev yapan vali dostum, “Biz ne yapıyoruz biliyor musunuz?” diye soruyu sordu, benim cevabımı beklemeden devam etti:

“Biz de sürece zarar gelmemesi için topu taca atıyoruz. ‘Konuyu şu tarafı ile de araştırın’, ‘Bu tarafına da bakıp operasyonu öyle değerlendirelim’ deyip cevabımızı yazıp yolluyoruz.”
Vali bey bir endişesini de bu vesile ile dile getirmişti:

“Bakanlık bizden operasyonlara izin verilmemesi konusundaki emrini şifahi olarak iletiyor. Asker ise operasyon talebini bizden yazılı istiyor.”
Cümlenin devamını getirmemişti. Ancak demek istediği şu idi sanırım:

“Bakanlığın bu talebi bize şifahi iletildiği için onları bağlayan bir şey yok. Ama operasyona izin vermeme belgesinin altında bizim imzamız var.”
 
Şimdi daha düne kadar Güneydoğu’da silahlı PKK’lılar yol keserken, vergi toplarken, dağa asker gönderme konvoyları düzenlerken, mahkemeler kurup insanları yargılarken sesi çıkmayanlar, ne oldu da Ağrı’da operasyon yapmaya karar verdi?

- Askeri garnizondaki gönderden bayrak indirildi. Tek kurşun atılmadı.

- Diyarbakır Bingöl karayolu 10 gün trafiğe kapatıldı. Tek kurşun atılmadı.

- Cizre’de askeri araçların geçmemesi için ilçenin dört bir yanına hendekler kazıldı. Tek kurşun atılmadı.
- PKK’nın perde önündeki elemanları, çıkıp özerklik ilan etti. Tek kurşun atılmadı.

- Teröristler, silahlı birlik oluşturup şehir merkezinde denetimler yaptı. Tek kurşun atılmadı.

Eli silahlı PKK’lı teröristler, Ocak 2013’ten bu yana ilk kez Ağrı’da mı ortaya çıkmış? Yoksa, o dönemde iktidarda başka parti vardı da AK Parti yeni mi iktidara geldi?
 Yoksa, 2012 yılında İdris Naim Şahin’in İçişleri Bakanlığı döneminde bitme noktasına gelen PKK’ya “Çözüm Süreci” can simidini atarak tarihinin en güçlü konumuna getiren başkaları mıydı?

Şurası çok açık.
 Milleti kutuplaştırmaktan oy devşirenler, anlaşılan bu kez oy deposunu başka bir yerde keşfetmişler yatırımı onların üzerine yapıyorlar.

 Ağrı Diyadin’deki Tendürek Dağlarının eteğindeki Tütek köyünde yaşananların kamuoyuna ne kadarı yansıyacak, ne kadarı aydınlanabilecek, bu soruların cevabı bende yok.

 Bildiğim tek bir şey var. Bu iktidar, muktedirliğinin sürmesi için ne yapılması gerekiyorsa onu gözünü kırpmadan yapacak.
 Zaten mukadder son da o zaman yaşanacak.


Ünal TANIK / Rotahaber

unaltanik@rotahaber.com

unaltanik@gmail.com

Twitter: @tanikunal

YORUM

Ünal Tanık'ın yazısı bir önceki yazımızı tamamen tasdikler nitelikte olmuş. İki husus ise çok belirgin olarak vurgulanmış ve akıllarda kalmalı.

Birincisi AKP'nin açılım süreci nedeniyle kaybettiği oyların Milliyetçi cephede peşine düşmesi. İkincisi ise açılımı sürdürmek için Valilere şifahi emir vererek zor duruma düşürmesidir. Tabi bu daha önce olmuş.

AKP'nin Milliyetçi oyları toplaması mümkün değil. Yani MHP tabanından oy alması imkansız ve bunu onlar da biliyor. O halde Milliyetçi cephede oy avcılığı ne anlama geliyor? İşte Ünal Tanık bunu yarım bırakmış. O da şudur:

AKP,MHP tabanından oy koparma gayreti içinde değil AKP'den MHP'ye akan oyları durdurma peşindedir. Çünkü AKP'den MHP'ye anormal akışlar var. Bunlar engellenmeye çalışılıyor. Engellenemezse MHP iktidarı sürpriz değil.