GAYBİ HADİSLER BLOG SİTESİ HAKKINDA
Gaybi Hadisler yayın grubunu biz de takipçilerimiz gibi sadece blog sitesinden tanıyoruz. Arkadaşları şahsen veya ismen tanımıyoruz.
Yayınlarını durdurduklarını ve bir duyuru yayınlandığını gördük ama niçin durdurdular bilmiyoruz.
Gaybi hadisler yayın grubunu destekliyorduk tekrar yayına geçmelerini temenni ediyoruz.
Takipçilerimizden aldığımız maillere toplu cevap olmak üzere herkese saygılar sunarız.
ZUHURA AYLAR KALDI... GELİYOR İNŞAALLAH... HZ.MEHDİ; PEYGAMBER ASM EFENDİMİZİN 40.KUŞAK TORUNUDUR. MEKKE'DE ZUHUR EDECEK İSLAM BİRLİĞİ'Nİ KURACAK. ŞAM' DA HURUÇ EDECEK,ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI' NI KAZANACAK,KARARGAHI GUTA OLACAKTIR.İNŞAALLAH. safaasya@hotmail.com
24 Eylül 2014 Çarşamba
BU ATEŞ, PKK İLE BİRLİKTE YANDAŞLARINI DA YAKACAK
BU ATEŞ, PKK İLE BİRLİKTE YANDAŞLARINI DA YAKACAK
İFŞAATLARIMIZ TEK TEK GERÇEKLEŞİYOR...
ÖNCE MURAT KARAYILAN "AÇILIM SÜRECİ BİTMİŞTİR ANCAK SON SÖZÜ APO SÖYLEYECEK" DEDİ.
İMRALİ CANİSİ AYNI GÜN TÜM KÜRT HALKINI KOBANİ'YE DESTEK İÇİN AYAKLANMAYA ÇAĞIRDI.
30 YILDAN BERİ PKK'NIN İSTEDİĞİ TEK ŞEY BASKI,ZULÜM,TEDHİŞ İLE KONTROL ALTINA ALAMADIĞI KÜRT HALKINI KONTROLÜ ALTINA ALABİLMEKTİ.
1995 YILINDA OSMAN PAMUKOĞLU PAŞA'NIN VE HER BİRİ BİR OSMAN PAMUKOĞLU OLAN KAHRAMAN GÜVENLİK KUVVETLERİMİZİN BAŞARILI ÇALIŞMALARI SONUCUNDA PKK BİTME NOKTASINA GELMİŞ AMA ABD TAMAMEN BİTİRİLMESİNİ ENGELLEMİŞTİ. (OSMAN PAŞAMIZIN SÖZÜDÜR)
NE ZAMAN PKK BİTME NOKTASINA GELDİYSE HEP BİR ATEŞKES, BARIŞ VS ADLARI ALTINDA ABD'Yİ MEMNUN ETME GİRİŞİMLERİ YAŞANMIŞ VE PKK DA O SÜREÇTE ESKİ HALİNE GETİRİLMİŞTİ.
ŞİMDİ AÇILIMI GETİREN VE PKK'YI TARİHİNDE HİÇ ELDE EDEMEDİĞİ BAŞARILARA KAVUŞTURAN HÜKÜMETİMİZ UMARIM YAPTIĞI YANLIŞIN FARKINA VARMIŞTIR.
AÇILIM ÖNCESİ 300 KÜRTTEN SADECE BİR TANESİ PKK'LIYDI. ŞİMDİ İSE 300 KÜRTTEN 100 TANESİ PKK LI OLMUŞ DURUMDADIR.
300 BİN KİŞİLİK BİR KENTİ KARIŞTIRMAK, HALKIN HUZURUNU BOZMAK, GÜVENLİĞİNİ YOK ETMEK İÇİN BU YÜZ BİN KİŞİ YETERLİDİR.
İLK AMACI KÜRT HALKINI KONTROLÜ ALTINA ALMAK OLAN PKK AMACINA ULAŞTI. İKİNCİ AMACI İSE TÜM GÜNEYDOĞU İLLERİNDE HALKI AYAKLANDIRMAYA ÇALIŞACAK. ABD VE İSRAİL DE DIŞARIDAN HER TÜRLÜ KATKIYI YAPACAK.
AMA BURAYA DİKKAT:
ASLA BAŞARILI OLAMAYACAKLAR. PKK DA PYD DE ONLARA KATILANLAR DA HEPSİ AMA HEPSİ BU İŞİN SONUNDA ÇOK BÜYÜK BİR HÜSRANA UĞRAYACAKLARDIR.
KÜRTLERE SON SÖZÜMÜZ:
PKK FİTNESİNE ALET OLMAYINIZ. TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'NE VE TSK'NE GÜVENİNİZ.BU İŞİN SONUNDA ZAFER TÜRK ORDUSUNUN OLACAKTIR İNŞAALLAHU ALLAHU EKBER
FİLLER TEPİŞİRKEN ÇİMENLER EZİLİR.AMİK OVASINDA FİLLERİN TEPİŞECEĞİ GÜNLER YAKINDIR. ÇİMEN OLMAYINIZ.
23 Eylül 2014 Salı
ABD,BİZE YİNE TUZAK KURUYOR (IŞİD)
ABD, BİZE YİNE TUZAK KURUYOR (IŞİD)
ABD bizi IŞİD konusunda yeni bir oyun ile tuzağa düşürmek istiyor. Lütfen TBMM'ne gelecek tezkereyi engelleyelim ve 1 Mart Tezkeresi gibi ABD'ye yeni bir ders verelim.
OYUN ŞU:
ABD'nin IŞİD ile mücadele etmek için Türkiye'nin yardımına kesinlikle ihtiyacı yok.
Ama ABD, 40 ülke ile beraber illa ki Türkiye'de olmalı dedi ve biz de destek vereceğimizi açıkladık. ABD, IŞİD operasyonu ile dünyayı aldatmakta ve gerçek planlarını gizlemektedir.
ABD'NİN GERÇEK PLANI
IŞİD operasyonunu başlatıp Suriye'ye müdahale edip, Esad'ı devirip yerine şerefsiz Süfyan'ı geçirip, Süfyan'la Irak'ı sonra da İran'ı vurup Rusya ile 3.Dünya Savaşını başlatmaktır. 3.Dünya Savaşı'nı başlatmak istediği, gerçek niyeti bu olduğu için yanına 40 devleti alıyor. "Türkiye olmazsa olmaz" diyor.
Ama buraya dikkat! "Türkiye olmazsa olmaz" derken ABD'nin Türkiye'nin yardımına muhtaç olduğuna inandığı için demiyor. Tam tersine Suriye,Irak ve İran ile birlikte Türkiye'yi de yıkmak, bölmek, parçalamak istediği için "Türkiye'nin yardımına muhtacız" diyor. Yani bizi kandırıyor.
Türkiye bugüne kadar ABD'nin Esad'ı indirmek için muhalefeti destekleme görevlerini yerine getirirken IŞİD'e de yardım etti. O nedenle IŞİD şu an için Türkiye ile düşman değildir. Ancak Türkiye koalisyona katıldığı anda tüm koalisyon ülkeleri içinde IŞİD ile sınır olan tek devlettir.
Dolayısıyla koalisyona vuracak IŞİD ilk olarak şansını Türkiye'ye karşı deneyecektir.
Cumhurbaşkanımızın destek açıklamasından sonra bu günden itibaren IŞİD'in Türkiye sınırlarında veya sızmış ise dahilimizde bomba yüklü araçları patlatmasını beklemeliyiz.
IŞİD ile Türkiye düşman olduğu andan itibaren o IŞİD düşmanı koalisyon ülkelerinin tamamı ABD'nin emri ile Türkiye'ye karşı IŞİD'e sınırsız destek vereceklerdir.
Hatta savaşan IŞİD ile PKK-PYD'nin bir anda barışıverdiklerini ve Türkiye'ye karşı birlikte omuz omuza savaştıklarını göreceğiz.
Yani ABD'nin amacı Türkiye'yi bölmek, Esad'ı devirmek,Irak'ı yerle bir etmek ve İran'ı vurmaktır.
Bu coğrafyada Türkiye ve İran'ın dışında Müslümanlara sahip çıkacak tek devlet yoktur.Meydan doğrudan İsrail'e kalır ki ABD'nin de esas amaçladığı budur. Kapitalist ABD'nin yönetimi, sahibi olan Siyonistlerden bu emri almıştır ve yıllardır mekik dokur gibi aşama aşama gerçekleştirmektedir.
PEKİ ABD KENDİSİNİN KURDUĞU IŞİD'İ NİÇİN YOK ETMEK İSTİYOR?
Çünkü IŞİD'i işi bittiği zaman yok etmek için kurdu. IŞİD'in işi ise MUSUL ile KERKÜK'ü Barzani'ye kazandırmak ve Suriye'ye geçip Esad'ı devirmekti. Musul ve Kerkük Barzani'nin oldu sayılır. IŞİD Suriye'ye gönderilecek. Ama bunu yaparken Barzani de kahraman yapılmış olacak ve Türkiye Lozan Antlaşmasından doğan haklarından, Irak da anayasal haklarından vazgeçsin isteniyor.
Bu oyun çok şerefsizce ve alçakça bir oyundur.Ama Türkiye bu oyuna gelmeyecektir İnşaallah.
1 Mart tezkeresinde çıkan sonucu TBMM' mizden aynen yine bekliyoruz.
Kritik soru şudur:
ABD, IŞİD'i kendisi kurduysa ve Bağdadi emrinde ise ve IŞİD'in Türkiye ile savaşmasını istiyorsa o halde neden doğrudan Bağdadi'ye emir verip Türkiye'ye saldırtmıyor?
Çünkü IŞİD'in tabanında cihad yaptığını sanan ve Türkiye'den de yardım gördüklerine inanan çoğunluklar var. Bağdadi'ye kalsa bugün savaş ilan eder ama o tabandakilere bunu anlatamaz ve kendisi gümbürtüye gider. O nedenle IŞİD yönetimi Türkiye'ye savaş açamaz ama Türkiye IŞİD'e savaş açarsa o zaman iş değişir ve tabandakiler de bunu kabul eder. İşte ABD'nin Türkiye'ye oynadığı oyun da budur.
TÜRKİYE NE YAPMALI?
1 Mart'da olduğu gibi tezkereyi TBMM'de kibarca reddetmeli.
Madem ki ABD, IŞİD'i kullanarak ve PKK-PYD'yi güçlendirerek Türkiye'yi bölmeye çalışıyor biz de IŞİD'i kullanarak PKK-PYD'yi bitirmeliyiz.
Ama 3.Dünya Savaşı ve hatta ondan da önce Türkiye-Yunanistan Harbi kapıdadır ve bu dehşetli arefede Kahraman Ordumuzu finale hazırlamalı ve daha işin başında meydana sürmemeliyiz. ABD bile kendi ordusunu kullanmıyor ve finale bırakıyor biz niçin kullanalım?
Kaldı ki bizim Suriye'deki, Irak'daki olaylara elbetteki ilgimiz olacaktır ama hadislerle de sabittir ki bu olayların hepsi FİTNEDİR. Tarafların tamamı da fitnecidir. Niçin fitnenin tarafı olalım?
Bizim için en önemli hedef; bu Cennet Vatanımızı, Anayasal Düzenimizi, Üniter Yapımızı ve Güzel Cumhuriyetimizi korumaktır. Buna açıkça düşmanlık eden bölücü PKK-PYD oluşumlarını da bu fitneleri fırsata çevirip yok etmeliyiz.
Hadis yorumlarına göre Amik Ovası' nda olacak ve Kahraman Ordumuzun da içinde olacağı Melhame-i Kübra gelmiş çatmıştır.
Kahraman Ordumuzu ve doğuştan asker olan Milletimizi bu kahramanlık destanına hazırlayalım İNŞAALLAHU ALLAHU EKBER
Şimdilik bırakalım Suriye'de Esad gitsin Süfyan gelsin. Irak'da Maliki gitsin Haydar gelsin.Giden bizim için ne yapmış ki gelen ne yapacak? Bunların hiç biri Türk de değil Müslüman da.Geçelim körfeze.Hepsi İngiliz uşağı Amerikan kölesi.
Efendim halklar Müslüman? Gerçekten Müslüman ise ölürse Şehid olur, kalırsa Gazi. (Gerçek Müslüman için bundan güzel akibet mi olur?) Biz Arap milletinin namusunu, şerefini korumak için daha dün Çanakkale'de 250 bin şehit verdik. Karşılığını da üç yıl sonra bin yıldan beri namuslarını şereflerini koruyan Türk Askerine atılan kurşunlarla İHANET OLARAK ALDIK.
Aynı ihaneti bugün Yahudi ve Ermeni Komitesi ASALA artığı PKK-PYD'ye kanıp dağa çıkan; bin yıldan beri namuslarını şereflerini koruyan Türk Askerine kurşun sıkan vatandaşlarımızdan görmekteyiz.
IŞİD'in önünden kaçanların da, IŞİD ile savaşmaya gidenlerin de yaşlılarını, kadınlarını ve çocuklarını kurşun attıkları Türk Askeri'ne emanet etmeleri ne ibretlik bir olaydır.
Çünkü Türk Silahlı Kuvvetleri dünyanın gelmiş geçmiş en namuslu, en şerefli ORDUSUDUR.
Müslüman Kürtler bundan da bir ders alamamışlarsa yazıklar olsun.
Herkes aklını başına alsın ve şu sorunun cevabını düşünsün?
İki bin yıldan beri var olan Kahraman Türk Ordusu tarihte ne zaman,hangi savaşta Allah'ın CC razı olmayacağı bir işi yapmıştır? Hangi tarih kitabı yazabilmiştir?
Hiç birisi yazamamıştır.
İşte bu yüzden ALLAH CC Kuran-ı Kerim'de o orduyu övmüş ve razı olduğunu müjdelemiştir. Bediüzzaman o ordunun Türk Ordusu olduğunu ilan etmiştir. Ve dahi Hz.Peygamber SAS Efendimiz "Ne güzel ordu" iltifatında bulunmuştur.
Hiç bir Müslüman bu orduya silah çekmez. Her Müslüman bu ordunun mensubu olmakla şeref duyar.
Allah'ın CC vaadi, Hz.Peygamber SAS Efendimizin müjdesidir. Bu ordu tüm dünyaya hakim olacaktır İnşallah. Siyah Sancaklılar da bu ordudan yetişmiş güzel subaylarımızın Afganistan'dan yürütecekleri ordudur. Ve bu ordu Hz.Mehdi AS'a yardım edecek ve altın çağı başlatacak ordudur.
Mensup olan abad olacak, karşısına geçen helak olacaktır İNŞAALLAHU ALLAHU EKBER.
ALLAHU ALEM ALLAHU ALEM ALLAHU ALEM
ABD bizi IŞİD konusunda yeni bir oyun ile tuzağa düşürmek istiyor. Lütfen TBMM'ne gelecek tezkereyi engelleyelim ve 1 Mart Tezkeresi gibi ABD'ye yeni bir ders verelim.
OYUN ŞU:
ABD'nin IŞİD ile mücadele etmek için Türkiye'nin yardımına kesinlikle ihtiyacı yok.
Ama ABD, 40 ülke ile beraber illa ki Türkiye'de olmalı dedi ve biz de destek vereceğimizi açıkladık. ABD, IŞİD operasyonu ile dünyayı aldatmakta ve gerçek planlarını gizlemektedir.
ABD'NİN GERÇEK PLANI
IŞİD operasyonunu başlatıp Suriye'ye müdahale edip, Esad'ı devirip yerine şerefsiz Süfyan'ı geçirip, Süfyan'la Irak'ı sonra da İran'ı vurup Rusya ile 3.Dünya Savaşını başlatmaktır. 3.Dünya Savaşı'nı başlatmak istediği, gerçek niyeti bu olduğu için yanına 40 devleti alıyor. "Türkiye olmazsa olmaz" diyor.
Ama buraya dikkat! "Türkiye olmazsa olmaz" derken ABD'nin Türkiye'nin yardımına muhtaç olduğuna inandığı için demiyor. Tam tersine Suriye,Irak ve İran ile birlikte Türkiye'yi de yıkmak, bölmek, parçalamak istediği için "Türkiye'nin yardımına muhtacız" diyor. Yani bizi kandırıyor.
Türkiye bugüne kadar ABD'nin Esad'ı indirmek için muhalefeti destekleme görevlerini yerine getirirken IŞİD'e de yardım etti. O nedenle IŞİD şu an için Türkiye ile düşman değildir. Ancak Türkiye koalisyona katıldığı anda tüm koalisyon ülkeleri içinde IŞİD ile sınır olan tek devlettir.
Dolayısıyla koalisyona vuracak IŞİD ilk olarak şansını Türkiye'ye karşı deneyecektir.
Cumhurbaşkanımızın destek açıklamasından sonra bu günden itibaren IŞİD'in Türkiye sınırlarında veya sızmış ise dahilimizde bomba yüklü araçları patlatmasını beklemeliyiz.
IŞİD ile Türkiye düşman olduğu andan itibaren o IŞİD düşmanı koalisyon ülkelerinin tamamı ABD'nin emri ile Türkiye'ye karşı IŞİD'e sınırsız destek vereceklerdir.
Hatta savaşan IŞİD ile PKK-PYD'nin bir anda barışıverdiklerini ve Türkiye'ye karşı birlikte omuz omuza savaştıklarını göreceğiz.
Yani ABD'nin amacı Türkiye'yi bölmek, Esad'ı devirmek,Irak'ı yerle bir etmek ve İran'ı vurmaktır.
Bu coğrafyada Türkiye ve İran'ın dışında Müslümanlara sahip çıkacak tek devlet yoktur.Meydan doğrudan İsrail'e kalır ki ABD'nin de esas amaçladığı budur. Kapitalist ABD'nin yönetimi, sahibi olan Siyonistlerden bu emri almıştır ve yıllardır mekik dokur gibi aşama aşama gerçekleştirmektedir.
PEKİ ABD KENDİSİNİN KURDUĞU IŞİD'İ NİÇİN YOK ETMEK İSTİYOR?
Çünkü IŞİD'i işi bittiği zaman yok etmek için kurdu. IŞİD'in işi ise MUSUL ile KERKÜK'ü Barzani'ye kazandırmak ve Suriye'ye geçip Esad'ı devirmekti. Musul ve Kerkük Barzani'nin oldu sayılır. IŞİD Suriye'ye gönderilecek. Ama bunu yaparken Barzani de kahraman yapılmış olacak ve Türkiye Lozan Antlaşmasından doğan haklarından, Irak da anayasal haklarından vazgeçsin isteniyor.
Bu oyun çok şerefsizce ve alçakça bir oyundur.Ama Türkiye bu oyuna gelmeyecektir İnşaallah.
1 Mart tezkeresinde çıkan sonucu TBMM' mizden aynen yine bekliyoruz.
Kritik soru şudur:
ABD, IŞİD'i kendisi kurduysa ve Bağdadi emrinde ise ve IŞİD'in Türkiye ile savaşmasını istiyorsa o halde neden doğrudan Bağdadi'ye emir verip Türkiye'ye saldırtmıyor?
Çünkü IŞİD'in tabanında cihad yaptığını sanan ve Türkiye'den de yardım gördüklerine inanan çoğunluklar var. Bağdadi'ye kalsa bugün savaş ilan eder ama o tabandakilere bunu anlatamaz ve kendisi gümbürtüye gider. O nedenle IŞİD yönetimi Türkiye'ye savaş açamaz ama Türkiye IŞİD'e savaş açarsa o zaman iş değişir ve tabandakiler de bunu kabul eder. İşte ABD'nin Türkiye'ye oynadığı oyun da budur.
TÜRKİYE NE YAPMALI?
1 Mart'da olduğu gibi tezkereyi TBMM'de kibarca reddetmeli.
Madem ki ABD, IŞİD'i kullanarak ve PKK-PYD'yi güçlendirerek Türkiye'yi bölmeye çalışıyor biz de IŞİD'i kullanarak PKK-PYD'yi bitirmeliyiz.
Ama 3.Dünya Savaşı ve hatta ondan da önce Türkiye-Yunanistan Harbi kapıdadır ve bu dehşetli arefede Kahraman Ordumuzu finale hazırlamalı ve daha işin başında meydana sürmemeliyiz. ABD bile kendi ordusunu kullanmıyor ve finale bırakıyor biz niçin kullanalım?
Kaldı ki bizim Suriye'deki, Irak'daki olaylara elbetteki ilgimiz olacaktır ama hadislerle de sabittir ki bu olayların hepsi FİTNEDİR. Tarafların tamamı da fitnecidir. Niçin fitnenin tarafı olalım?
Bizim için en önemli hedef; bu Cennet Vatanımızı, Anayasal Düzenimizi, Üniter Yapımızı ve Güzel Cumhuriyetimizi korumaktır. Buna açıkça düşmanlık eden bölücü PKK-PYD oluşumlarını da bu fitneleri fırsata çevirip yok etmeliyiz.
Hadis yorumlarına göre Amik Ovası' nda olacak ve Kahraman Ordumuzun da içinde olacağı Melhame-i Kübra gelmiş çatmıştır.
Kahraman Ordumuzu ve doğuştan asker olan Milletimizi bu kahramanlık destanına hazırlayalım İNŞAALLAHU ALLAHU EKBER
Şimdilik bırakalım Suriye'de Esad gitsin Süfyan gelsin. Irak'da Maliki gitsin Haydar gelsin.Giden bizim için ne yapmış ki gelen ne yapacak? Bunların hiç biri Türk de değil Müslüman da.Geçelim körfeze.Hepsi İngiliz uşağı Amerikan kölesi.
Efendim halklar Müslüman? Gerçekten Müslüman ise ölürse Şehid olur, kalırsa Gazi. (Gerçek Müslüman için bundan güzel akibet mi olur?) Biz Arap milletinin namusunu, şerefini korumak için daha dün Çanakkale'de 250 bin şehit verdik. Karşılığını da üç yıl sonra bin yıldan beri namuslarını şereflerini koruyan Türk Askerine atılan kurşunlarla İHANET OLARAK ALDIK.
Aynı ihaneti bugün Yahudi ve Ermeni Komitesi ASALA artığı PKK-PYD'ye kanıp dağa çıkan; bin yıldan beri namuslarını şereflerini koruyan Türk Askerine kurşun sıkan vatandaşlarımızdan görmekteyiz.
IŞİD'in önünden kaçanların da, IŞİD ile savaşmaya gidenlerin de yaşlılarını, kadınlarını ve çocuklarını kurşun attıkları Türk Askeri'ne emanet etmeleri ne ibretlik bir olaydır.
Çünkü Türk Silahlı Kuvvetleri dünyanın gelmiş geçmiş en namuslu, en şerefli ORDUSUDUR.
Müslüman Kürtler bundan da bir ders alamamışlarsa yazıklar olsun.
Herkes aklını başına alsın ve şu sorunun cevabını düşünsün?
İki bin yıldan beri var olan Kahraman Türk Ordusu tarihte ne zaman,hangi savaşta Allah'ın CC razı olmayacağı bir işi yapmıştır? Hangi tarih kitabı yazabilmiştir?
Hiç birisi yazamamıştır.
İşte bu yüzden ALLAH CC Kuran-ı Kerim'de o orduyu övmüş ve razı olduğunu müjdelemiştir. Bediüzzaman o ordunun Türk Ordusu olduğunu ilan etmiştir. Ve dahi Hz.Peygamber SAS Efendimiz "Ne güzel ordu" iltifatında bulunmuştur.
Hiç bir Müslüman bu orduya silah çekmez. Her Müslüman bu ordunun mensubu olmakla şeref duyar.
Allah'ın CC vaadi, Hz.Peygamber SAS Efendimizin müjdesidir. Bu ordu tüm dünyaya hakim olacaktır İnşallah. Siyah Sancaklılar da bu ordudan yetişmiş güzel subaylarımızın Afganistan'dan yürütecekleri ordudur. Ve bu ordu Hz.Mehdi AS'a yardım edecek ve altın çağı başlatacak ordudur.
Mensup olan abad olacak, karşısına geçen helak olacaktır İNŞAALLAHU ALLAHU EKBER.
ALLAHU ALEM ALLAHU ALEM ALLAHU ALEM
21 Eylül 2014 Pazar
ORG. EDİP BAŞER'İN RÖPORTAJINDAN
ORG. EDİP BAŞER'İN RÖPORTAJINDAN
EMEKLİ ORG.EDİP BAŞER İLE YAPILAN RÖPORTAJDAN BİR BÖLÜMÜ AKTARIYORUZ
RÖPORTAJ ÖNCEKİ YAZILARIMIZDA AÇIKLADIĞIMIZ PEK ÇOK İDDİAYI İSPAT EDİYOR.
EMEKLİ ORG.EDİP BAŞER İLE YAPILAN RÖPORTAJDAN BİR BÖLÜMÜ AKTARIYORUZ
RÖPORTAJ ÖNCEKİ YAZILARIMIZDA AÇIKLADIĞIMIZ PEK ÇOK İDDİAYI İSPAT EDİYOR.
BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ DEVAM EDİYOR
- Kitapta görevden alınmadan hemen önce yaptığınız
Washington ziyaretinde daha önceden sizde var olan bir kanaatin pekiştiğini
anlatıyorsunuz. “ABD’nin Kürdistan projesinin gerçekleşmesi için bu kanlı
örgüte rol tasarlanmıştı” diyorsunuz.
ABD’nin bölgeden son derece önemli çıkarları var. Belki
yakın zamanda enerji bağımlılığı bu ölçüde olmayacak ama yine de bölge ticari
bakımdan ABD’nin hayati çıkarlarının olduğu bölgelerden biri olmayı sürdürecek.
Orada bir diğer önemli faktör de İsrail’in güvenliğinin devam ettirilmesi.
Amerika’nın biliyorsunuz bir Büyük Ortadoğu Projesi var. Hatta bir muhterem
büyüğümüz de bunun eşbaşkanıydı, hala öyle mi bilemiyorum.
- Büyük Ortadoğu Projesi rafa kalkmadı mı?
Sonra onun adı Büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi oldu.
Eski Amerikan Dışişleri Bakanı Condelezza Rice bir sefer demişti ki; “Bölgede
22 ülkenin sınırlar değişecek”. Bu arada Amerikan Silahlı Kuvvetleri’nin bir
dergisinde bir harita yayınlandı. “Büyük Kürdistan”ı ayrı bir devlet olarak
gösteren ve Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin büyük bir
kısmını içine alan bir haritaydı bu. ABD’nin kafasındakinin bu olduğu
kanısındayım ben. Bu büyük planlarında ABD önemli sapmalar yapmaz. Büyük devlet
olmanın verdiği güvenle ana politikalarını saptar ve o politikanın uygulanması
için aynı puzzle’da olduğu gibi parçaları adım adım yerine koyar. Ben o politik
bir proje olan “Büyük Ortadoğu”nun iptal edildiği kanaatinde değilim. Bu genel
proje içinde Kürdistan’ın önemli bir konu olduğu anlaşılıyor. O size
bahsettiğim yanlışlıkla basılacak bir harita değildi. Yine 2006 yılının
sonlarına doğruydu. Ben özel temsilciyken Irak kuzeyinden Barzani’ye karşı olan
iki aşiret reisini Türkiye’ye getirttim. Bunlardan bir tanesi bana bir almanak
verdi. Süper bir baskı, deri kapak, en arka kapak içinde bir harita. Büyük
Kürdistan haritası. Kafalarında böyle bir planla yaşayan insanların bugün o
hedefleri gerçekleşmediği sürece Türkiye ile dost olacaklarını düşünmek mümkün
değil. Son süreç de, “Büyük Kürdistan”ın oluşması için onlar açısından bir
adım.
2006 yılının Eylül ayında Roma'daki NATO Savunma Koleji'nde
Ortadoğu'daki son gelişmeler konusunda brifing veren ABD'li bir albay,
Türkiye'yi bölen bu haritayı açmış, toplantıyı izleyen Türk subaylar sert tepki
göstererek salonu terk etmişti.
ABD BUGÜN BOĞAZLARI TUTAN TÜRKİYE YERİNE
PETROLÜ TUTAN KÜRDİSTAN’I TERCİH EDER
- “Büyük Kürdistan”a doğru mu gidiyoruz yani?
“Büyük Kürdistan”a doğru gidiyoruz evet. Önce Türkiye
Kürdistan’ını da içine alacak bir Kürdistan, ondan sonra da Büyük Kürdistan.
Biliyorsunuz, Büyük Kürdistan dedikleri, Kars’tan başlıyor, Erzurum-Erzincan,
Sivas ve Malatya’yı içine alıyor, Mersin’e iniyor. Mersin de dahil olmak üzere
bir harita.
- ABD’nin bundan çıkarı nedir?
Şimdi artık Amerika için Boğazların eskisi kadar önemi
kalmadı. Amerika artık Boğazları elinde tutan bir Türkiye’ye, petrol
bölgelerine hâkim ve İsrail’in güvenliği açısından hayati olan bir Kürdistan’ı
mutlaka tercih eder.
- Dokuz ay süren Terörle Mücadele Özel Temsilciliği
sırasında yaptığınız temaslarda edindiğiniz izlenim bu mudur?
Evet, edindiğim izlenim bu.
- PKK’ya bu süreçte nasıl bir rol tasarladıklarını
düşünüyorsunuz?
PKK mevcut haliyle Türkiye’yi mümkün olduğu kadar meşgul
eden, başka işlerle meşgul olmaktan alıkoyacak bir meşgale olarak kalsın gibi
bir düşünce mi var, bilemiyorum. Elimde bir belge yok ama düşüncem o. PKK onlar
için küçük bir enstrüman, olsa da olur olmasa da olur aslında. Ama PKK’nın
varlığını onlar bir ara bu Kürdistan oluşumu için çok önemli bir unsur olarak
gördüler. Belki de hâlâ öyle görüyorlar. Kuzey Kürdistan’ı yani Türkiye ile
ilgili olan bölümünü oluşturmak için PKK’ya çok önemli görevler verildiği
kanısındayım. Barzani’nin ve diğerlerinin bu görevi verdiği, Amerika’nın da
bunu desteklediği kanaatindeyim. “Büyük Kürdistan” tam olmasa bile bir
Kürdistan, İsrail’in güvenliği açısından çok önemli bir işlev yerine
getirebilecektir.
BAŞER PAŞA RÖPORTAJIN ÖNCEKİ KISIMLARINDA İSE KISACA ŞUNLARI AÇIKLIYOR:
"TSK'DE NATO'CU AVRASYA'CI AYRIMI ASLA YOK" diyor. Ve "TSK DAİMA BİRLİK VE BERABERLİK İÇİNDE OLMUŞTUR" diyor.
DEVLETİMİZİN PEK ÇOK KURUMDAN OLUŞTUĞUNU, HER KURUMDA ÇÜRÜK ELMALAR OLABİLECEĞİNİ AMA BU BAKIMDAN EN AZ ÇÜRÜK ELMANIN OLDUĞU KURUMUN YİNE TSK OLDUĞUNU AÇIKLIYOR.
Röportajdan çıkan anafikir ise şudur:
TSK, SADECE BU MİLLETİN, BU DEVLETİN TARAFIDIR VE BU ÜLKE İÇİN VARDIR
TSK, MİLLETİMİZ PEK ÇOK ŞEYİN FARKINDA OLMASA DAHİ HİÇ BİR ŞEYDEN GAFİL DEĞİLDİR VE HER ŞEYİN FARKINDADIR
TSK, BİRLİK VE BERABERLİK İÇİNDE TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'Nİ GEREKİRSE TÜM DÜNYAYA KARŞI KORUYACAK AZİM,KUDRET VE KARARLILIĞA SAHİPTİR.
BİZ DE ŞÖYLE DİYORUZ:
GÜZELLER GÜZELİ RABBİMİZ BİN YILDAN BERİ İSLAM SANCAĞINI CANINI SEVE SEVE VEREREK DÜNYADA DALGALANDIRAN KAHRAMAN ORDUMUZU GEREKİRSE TÜM DÜNYAYA KARŞI MUZAFFER KILSIN VE YARDIM VE İNAYETLERİNİ KIYAMETE KADAR DAİM EYLESİN İNŞALLAHU ALLAHU EKBER
20 Eylül 2014 Cumartesi
ARTIK YAZABİLİRİZ (IŞİD VE TÜRK REHİNELER)
ARTIK YAZABİLİRİZ (IŞİD VE TÜRK REHİNELER)
BAŞLAMADAN..
Milletimizin gözü aydın. Hükümetimize ve tüm emeği geçenlere teşekkürler.
Elçilik görevlilerimizin takım elbiseli gelmesi çok hoştu.
MHP liler yeni uçağımızı ve ATÇ' ndeki başkanlık sarayını eleştiriyorlar ama yanlış yapıyorlar.
Bu uçak TC Devletini en üst düzeyde temsil ediyor. Bunlar devlete aittir, kişilerin şahsi malı değil.
BAŞLARKEN..
Cumhurbaşkanı: "Bir operasyonla getirildiler"
Başbakan: " Bir çalışma ile getirildiler"
Şamil Tayyar: "ABD'nin bir hamlesidir"
Kemal Kılıçdaroğlu: " Sayın Erdoğan, ambulansın ardından giden taksi şoförü gibi davranıyor"
ELEŞTİRİLER..
Kanal 7' ye: " Hani bu seçim malzemesiydi" demiş. Evet seçim malzemesiydi ama Türkiye'de birilerinin seçim malzemesi değil ABD'nin seçim malzemesiydi.İçeriden ağır tepkiler gelince ve ihtiyaç kalmayınca vazgeçildi. Kanal 7'yı kınıyoruz. Bu cümlenin hiç zamanı değildi adeta yakayı ele verdiler.
İSLAMCI GEÇİNEN BİR KÜRT SİTESİNE: " İllerimize yapılan Atatürk heykelleri ile neler neler yapılırdı" demiş.
Bu cümleyi hep Kürt Devleti kurmak için Atatürk'ü düşman ilan etmeye çalışanlar söyleyegelmişlerdir.
Haklısınız.." Her ilimizdeki bayraklar, askerimizin elindeki silahlar,resmi binalardaki tabelalar yerine neler neler yapılırdı.Ama o zaman bu ülkenin Türkiye Cumhuriyeti Devleti olduğu, kurucusunun da Atatürk olduğu anlaşılmazdı." Askerimizin elindeki silahlara da gerek yok diyeceksiniz de diyemiyorsunuz.
PKK bayrakları yerine neler yapılırdı yazmak hiç aklınıza gelmiyor, PKK nedeniyle harcanan milyarlarla?
İtiraf et SAHTE İSLAMCI! PKK lısın. Türkiye düşmanısın.İslamcı geçindin IŞİD'ci oldun. IŞİD, PKK'ya saldırınca IŞİD düşmanı oldun. İtiraf et PKK lısın.
BAŞLIYORUZ..
Rehinelerin hassas durumu nedeniyle yazamadıklarımızı yazıyoruz İnşallah.
"ABD ve İsrail IŞİD'e Musul'u, Barzani'ye vermek için işgal ettirdiler" demiştik. Türkiye'nin Musul'a müdahale etmesini önlemek için de elçilik görevlilerimizi rehin aldırdılar. Dünyaya da Türkiye ile IŞİD arasında gizli bir bağ varmış gibi propaganda yaptılar. Türkiye ile IŞİD arasında açık ya da gizli bir ilişki olmadığını önceden de yazmıştık. İlişki sadece Suriye muhalefetine Türkiye'nin ABD'nin Suriye politikalarına destek kapsamında verdiği yardımlardı.
Yakında ABD'nin rehine oyunu da ortaya çıkacaktır. Musul'daki tüm elçilikler boşaltıldığında bizim elçiliğimizin neden boşaltılmayıp IŞİD militanlarına teslim edildiği de anlaşılacaktır.Bizim tahminimiz CIA nın MİT'i yanılttığı veya hiç bilgilendirmediği şeklindedir.
Başından beri hep şunu söyledik:
Türkiye'nin dış politikasını hükümet belirliyor ancak öyle bir zaman oluyor ki çok kritik bir karar arefesinde gizli bir el devreye giriyor ve hayati kararda hükümetin dediği de olmuyor.
Bir Mart tezkeresi bunun en açık örneği.
Rehinelerin kurtarılması olayında da o gizli el devreye girmiş gözüküyor. Şöyle ki:
ABD,IŞİD'e müdahale kararı aldığında Türkiye'nin rehineler nedeniyle destek vermeyeceğini açıklaması çok akıllıca bir taktikti ve resmen ABD'yi köşeye sıkıştırdı. ABD hükümetimize tavır dahi alamadı. ABD şimdi "Rehine bahaneniz de yok hadi bakalım" diyecek.
Yani Şamil Tayyar doğru söylüyor.Daha önce bir kaç kez eleştirdik ama doğruya doğru.
Sayın Başbakanımızın da bu bağlamda açıklamaları yapılan uluslararası diplomasi çalışmaları nedeniyle kendi içinde doğrudur.
Ancak sayın Cumhurbaşkanımıza 'operasyon' dediği için şu soruyu sorabilirler:
"Madem bu bir operasyondu, bu operasyona katılan timlerimizde can kaybı var mı, IŞİD'den kaç kişi öldürüldü" diyebilirler.
Sayın Başbakanımız bu açıklamasıyla çok kapasiteli bir diplomat olduğunu da ispatladı.
Peki kim bu GİZLİ EL?
Devlet hükümetten ibaret değil.Biz sadece Polat Alemdar deyip geçelim.
NE OLACAK BUNDAN SONRA?
ABD'ye "Ya Türkiye, Ya PKK" denilecek ya da denildi. ABD de "Tabi ki Türkiye" diyecek ama Kürdistan dan da geri kalmayacak ve IŞİD'e PKK'yı yok ettirecekler ve Barzani ile şanslarını deneyecekler.
Şu anda PKK'nın askeri kanadı HPG ile PYD'nin askeri kanadı YPG ve peşmerge güçleri IŞİD ile yoğun bir savaşa girmiş durumdalar.
Biz PKK 2015 de bitecek demiştik herhalde 2015 e de kalmayacak. Kamyonlara doluşup IŞİD ile savaşmak için gidenler de PKK lı. Öyle gitmezseniz böyle gönderirler adamı.Bir daha hiç dönmemek üzere. Sıra Barzani'ye gelecek ama Irak merkezi hükümetine yaptırılacak.
TÜRKİYE IŞİD'E KARŞI KURULAN KOALİSYONA DESTEK VERECEK Mİ?
Hükümetin bahanesi kalmadı ama PKK,PYD bitirilmeden Türkiye tam destek vermeyecektir.
"İncirlik üssünü kullanacaksanız kullanın, Suriye'ye geçecekseniz TBMM kararı gerekir, kara harekatı ile tampon bölge için BM kararı isteriz" denecektir.
ABD de tıpkı bir mart tezkeresinde olduğu gibi İncirlik ile yetinecek ve Suriye'ye kuzeyden değil güneyden girecektir. Tampon bölge ise BM'e takılacaktır.Rusya ve Çin veto edecektir.
PKK-PYD tampon bölgeyi çok istiyor ama ABD'nin kurmasını istiyor.Türkiye'nin kurmasına ise şiddetle karşı çıkıyor. Bazı AKP liler de bu konuda ayrışabilir ve IŞİD'e karşı koalisyona destek ve tampon bölge konusu AKP de derin ayrılıklara neden olabilir. Çünkü BM'nin destek kararı ile Türkiye'nin Suriye'de kuracağı tampon bölge Türkiye'nin yararınadır. Ama bazı AKP'liler de dahil olmak üzere hiç kimse istemiyor.ABD,İsrail,Batı, PKK ister mi?
Yani tampon bölge imkansız.
ABD'NİN IŞİD İLE İŞİ IRAK'DA BİTTİ AMA SURİYE'DE BİTMEDİ.
PKK İLE İŞİ BİTTİ AMA BARZANİ İLE İŞİ BİTMEDİ
PKK bitirilirken Barzani güçlendirilecek.ABD Musul'u bir mizansen ile Barzani'ye vermeye hazırlanıyor.Ama bunun için bölgeye müdahale eden ABD artık 2020 yılına kadar savaştan hiç çıkamayacak. ABD için 3.Dünya Savaşı bu müdahale ile başlayacak.
PKK,PYD ve Barzani için ise 3.Dünya savaşı başladı. Artık geri dönüşleri yok ve helak oluncaya kadar savaşta olacaklar.
IŞİD, Irak'da yok edilirken Suriye'ye kaçırılıp Suriye'de muhalefet güçlendirilecek.
İşte 3.Dünya Savaşında yok olacaklar:
İlk önce PKK,PYD, arkasından IŞİD ve Bağdadi.
Sonra Barzani ve Esad. Arkasından Irak ve İran Ordusu.
İşte tam bu esnada Siyah Sancaklılar çıkacak ve Süfyan'ın ordusunu İran sınırında yenilgiye uğratacak. ABD ilk yenilgisini burada alacak.
Buraya kadar biz yokuz çünkü Bosna'ya doğru gidiyor olacağız. Çünkü İsrail daha bu günden çalışmalara başladı. Yunanistan ile devam eden barış gibi sessizlik ortamı Yunan yöneticileri tarafından bozuluyor. Yani İsrail boş durmuyor ve Yunanı kışkırtıyor.
Yukarıda yazdıklarımız ve Türk-Yunan Harbi 2015 de olacak Allahu Alem.Sadece ABD'nin Irak ve İran savaşları 2016'ya kalabilir. Bu da Hz.Mehdi AS'ın zuhur tarihlerine göre muhtemeldir.
ALLAHU ALEM ALLAHU ALEM ALLAHU ALEM
BAŞLAMADAN..
Milletimizin gözü aydın. Hükümetimize ve tüm emeği geçenlere teşekkürler.
Elçilik görevlilerimizin takım elbiseli gelmesi çok hoştu.
MHP liler yeni uçağımızı ve ATÇ' ndeki başkanlık sarayını eleştiriyorlar ama yanlış yapıyorlar.
Bu uçak TC Devletini en üst düzeyde temsil ediyor. Bunlar devlete aittir, kişilerin şahsi malı değil.
BAŞLARKEN..
Cumhurbaşkanı: "Bir operasyonla getirildiler"
Başbakan: " Bir çalışma ile getirildiler"
Şamil Tayyar: "ABD'nin bir hamlesidir"
Kemal Kılıçdaroğlu: " Sayın Erdoğan, ambulansın ardından giden taksi şoförü gibi davranıyor"
ELEŞTİRİLER..
Kanal 7' ye: " Hani bu seçim malzemesiydi" demiş. Evet seçim malzemesiydi ama Türkiye'de birilerinin seçim malzemesi değil ABD'nin seçim malzemesiydi.İçeriden ağır tepkiler gelince ve ihtiyaç kalmayınca vazgeçildi. Kanal 7'yı kınıyoruz. Bu cümlenin hiç zamanı değildi adeta yakayı ele verdiler.
İSLAMCI GEÇİNEN BİR KÜRT SİTESİNE: " İllerimize yapılan Atatürk heykelleri ile neler neler yapılırdı" demiş.
Bu cümleyi hep Kürt Devleti kurmak için Atatürk'ü düşman ilan etmeye çalışanlar söyleyegelmişlerdir.
Haklısınız.." Her ilimizdeki bayraklar, askerimizin elindeki silahlar,resmi binalardaki tabelalar yerine neler neler yapılırdı.Ama o zaman bu ülkenin Türkiye Cumhuriyeti Devleti olduğu, kurucusunun da Atatürk olduğu anlaşılmazdı." Askerimizin elindeki silahlara da gerek yok diyeceksiniz de diyemiyorsunuz.
PKK bayrakları yerine neler yapılırdı yazmak hiç aklınıza gelmiyor, PKK nedeniyle harcanan milyarlarla?
İtiraf et SAHTE İSLAMCI! PKK lısın. Türkiye düşmanısın.İslamcı geçindin IŞİD'ci oldun. IŞİD, PKK'ya saldırınca IŞİD düşmanı oldun. İtiraf et PKK lısın.
BAŞLIYORUZ..
Rehinelerin hassas durumu nedeniyle yazamadıklarımızı yazıyoruz İnşallah.
"ABD ve İsrail IŞİD'e Musul'u, Barzani'ye vermek için işgal ettirdiler" demiştik. Türkiye'nin Musul'a müdahale etmesini önlemek için de elçilik görevlilerimizi rehin aldırdılar. Dünyaya da Türkiye ile IŞİD arasında gizli bir bağ varmış gibi propaganda yaptılar. Türkiye ile IŞİD arasında açık ya da gizli bir ilişki olmadığını önceden de yazmıştık. İlişki sadece Suriye muhalefetine Türkiye'nin ABD'nin Suriye politikalarına destek kapsamında verdiği yardımlardı.
Yakında ABD'nin rehine oyunu da ortaya çıkacaktır. Musul'daki tüm elçilikler boşaltıldığında bizim elçiliğimizin neden boşaltılmayıp IŞİD militanlarına teslim edildiği de anlaşılacaktır.Bizim tahminimiz CIA nın MİT'i yanılttığı veya hiç bilgilendirmediği şeklindedir.
Başından beri hep şunu söyledik:
Türkiye'nin dış politikasını hükümet belirliyor ancak öyle bir zaman oluyor ki çok kritik bir karar arefesinde gizli bir el devreye giriyor ve hayati kararda hükümetin dediği de olmuyor.
Bir Mart tezkeresi bunun en açık örneği.
Rehinelerin kurtarılması olayında da o gizli el devreye girmiş gözüküyor. Şöyle ki:
ABD,IŞİD'e müdahale kararı aldığında Türkiye'nin rehineler nedeniyle destek vermeyeceğini açıklaması çok akıllıca bir taktikti ve resmen ABD'yi köşeye sıkıştırdı. ABD hükümetimize tavır dahi alamadı. ABD şimdi "Rehine bahaneniz de yok hadi bakalım" diyecek.
Yani Şamil Tayyar doğru söylüyor.Daha önce bir kaç kez eleştirdik ama doğruya doğru.
Sayın Başbakanımızın da bu bağlamda açıklamaları yapılan uluslararası diplomasi çalışmaları nedeniyle kendi içinde doğrudur.
Ancak sayın Cumhurbaşkanımıza 'operasyon' dediği için şu soruyu sorabilirler:
"Madem bu bir operasyondu, bu operasyona katılan timlerimizde can kaybı var mı, IŞİD'den kaç kişi öldürüldü" diyebilirler.
Sayın Başbakanımız bu açıklamasıyla çok kapasiteli bir diplomat olduğunu da ispatladı.
Peki kim bu GİZLİ EL?
Devlet hükümetten ibaret değil.Biz sadece Polat Alemdar deyip geçelim.
NE OLACAK BUNDAN SONRA?
ABD'ye "Ya Türkiye, Ya PKK" denilecek ya da denildi. ABD de "Tabi ki Türkiye" diyecek ama Kürdistan dan da geri kalmayacak ve IŞİD'e PKK'yı yok ettirecekler ve Barzani ile şanslarını deneyecekler.
Şu anda PKK'nın askeri kanadı HPG ile PYD'nin askeri kanadı YPG ve peşmerge güçleri IŞİD ile yoğun bir savaşa girmiş durumdalar.
Biz PKK 2015 de bitecek demiştik herhalde 2015 e de kalmayacak. Kamyonlara doluşup IŞİD ile savaşmak için gidenler de PKK lı. Öyle gitmezseniz böyle gönderirler adamı.Bir daha hiç dönmemek üzere. Sıra Barzani'ye gelecek ama Irak merkezi hükümetine yaptırılacak.
TÜRKİYE IŞİD'E KARŞI KURULAN KOALİSYONA DESTEK VERECEK Mİ?
Hükümetin bahanesi kalmadı ama PKK,PYD bitirilmeden Türkiye tam destek vermeyecektir.
"İncirlik üssünü kullanacaksanız kullanın, Suriye'ye geçecekseniz TBMM kararı gerekir, kara harekatı ile tampon bölge için BM kararı isteriz" denecektir.
ABD de tıpkı bir mart tezkeresinde olduğu gibi İncirlik ile yetinecek ve Suriye'ye kuzeyden değil güneyden girecektir. Tampon bölge ise BM'e takılacaktır.Rusya ve Çin veto edecektir.
PKK-PYD tampon bölgeyi çok istiyor ama ABD'nin kurmasını istiyor.Türkiye'nin kurmasına ise şiddetle karşı çıkıyor. Bazı AKP liler de bu konuda ayrışabilir ve IŞİD'e karşı koalisyona destek ve tampon bölge konusu AKP de derin ayrılıklara neden olabilir. Çünkü BM'nin destek kararı ile Türkiye'nin Suriye'de kuracağı tampon bölge Türkiye'nin yararınadır. Ama bazı AKP'liler de dahil olmak üzere hiç kimse istemiyor.ABD,İsrail,Batı, PKK ister mi?
Yani tampon bölge imkansız.
ABD'NİN IŞİD İLE İŞİ IRAK'DA BİTTİ AMA SURİYE'DE BİTMEDİ.
PKK İLE İŞİ BİTTİ AMA BARZANİ İLE İŞİ BİTMEDİ
PKK bitirilirken Barzani güçlendirilecek.ABD Musul'u bir mizansen ile Barzani'ye vermeye hazırlanıyor.Ama bunun için bölgeye müdahale eden ABD artık 2020 yılına kadar savaştan hiç çıkamayacak. ABD için 3.Dünya Savaşı bu müdahale ile başlayacak.
IŞİD, Irak'da yok edilirken Suriye'ye kaçırılıp Suriye'de muhalefet güçlendirilecek.
İşte 3.Dünya Savaşında yok olacaklar:
İlk önce PKK,PYD, arkasından IŞİD ve Bağdadi.
Sonra Barzani ve Esad. Arkasından Irak ve İran Ordusu.
İşte tam bu esnada Siyah Sancaklılar çıkacak ve Süfyan'ın ordusunu İran sınırında yenilgiye uğratacak. ABD ilk yenilgisini burada alacak.
Buraya kadar biz yokuz çünkü Bosna'ya doğru gidiyor olacağız. Çünkü İsrail daha bu günden çalışmalara başladı. Yunanistan ile devam eden barış gibi sessizlik ortamı Yunan yöneticileri tarafından bozuluyor. Yani İsrail boş durmuyor ve Yunanı kışkırtıyor.
Yukarıda yazdıklarımız ve Türk-Yunan Harbi 2015 de olacak Allahu Alem.Sadece ABD'nin Irak ve İran savaşları 2016'ya kalabilir. Bu da Hz.Mehdi AS'ın zuhur tarihlerine göre muhtemeldir.
ALLAHU ALEM ALLAHU ALEM ALLAHU ALEM
14 Eylül 2014 Pazar
IŞİD OPERASYONU 3.DÜNYA SAVAŞINA DÖNÜŞECEK
ABD’NİN IŞİD
OPERASYONU ESAD’I DEVİRME OPERASYONUDUR
“Kimyasal
silah kullandı” bahanesiyle Esad’ı devirmek için operasyona kalkışan ABD; şimdi
de IŞİD bahanesiyle ikinci defa Esad’ı devirme operasyonuna hazırlanıyor.
ABD; IŞİD
operasyonu ile Esad’ı devirmeyi planlıyor. Birinci de İran ve Rusya’nın desteği
nedeniyle Esad’ı deviremeyince kendi kurdukları ve yönettikleri IŞİD’ i bahane
ediyorlar.
Eski dostları
IŞİD artık düşmanları oldu. Tıpkı Saddam gibi, Kaddafi gibi Ebu Bekir El
Bağdadi de oyuna geldi. Çünkü ABD Ortadoğu’daki adamlarına, adam gözü ile değil
PİTBUL gözüyle bakmaktadır.
A planında ‘Cellat’
olarak kullandıklarını işleri bitince B planında ‘Kurban’ olarak
harcamaktadırlar.
Bölgedeki
diğer adamları da bir gün B planında kurban olacaklarını hiç akıllarına
getirmeden A planındaki görevlerini ABD’ye güvenerek sürdürmektedirler.
IŞİD OPERASYONU
3.DÜNYA SAVAŞINA DÖNÜŞECEK
ABD, bunu
öngörüyor ama “Rusya göze alamaz” diye hamleden vazgeçmiyor. Her ihtimale karşı
da yanına kırk devleti almayı ihmal etmiyor.
Rusya da 3.Dünya Savaşına dönüşebileceğinin
farkında ve sürekli hem ABD’yi uyarıyor hem de askerini hazırlıyor. ABD’ye “derdiniz
IŞİD ise tamam ama Esad ise sakın ha” mesajı veriyorlar. Kaldı ki Ukrayna’da da
durum ateşkese rağmen sürekli daha kötüye gidiyor.
ABD’nin
derdi sadece IŞİD olsaydı zaten kendi emirleri altında olan El Bağdadi’yi
kullanarak IŞİD’i yok edebilirlerdi. Ama amaçları başka. Şöyle ki:
IŞİD’i yok
oluş esnasında da kullanarak Barzani’ye Kürdistan’ı kurdurmak istiyorlar. Ayrıca
IŞİD militanlarını Suriye’ye sürüp El Nusra, İslami Cephe gibi muhaliflere
katıp onları güçlendirip Esad’ı devirmeyi planlıyorlar.
Birinci denemeden
aldıkları ders de şudur. Hani Obama diyor ya önceki savaşlardan ders alacağız
diye onu kastediyoruz.
Rusya ve
İran’ın müdahalesini engellemek için ABD kendi askerini kullanmayacak ve
bölgedeki taşeronlarıyla iş görecek. Yani ABD havadan IŞİD’İ sürekli bombalayıp
yere istihbarat indirecek ve Barzani de MUSUL’u alacak.
Bu operasyon
Barzani Musul’u alamadığı için yapılacaktır. Çünkü Barzani PKK ve PYD’nin de katılmasına
rağmen bırakınız Musul’u Şengal’de Mahmur’da dahi IŞİD’i yenemedi.
ABD’nin
müdahalesi de şart oldu ama ABD de tek bir sonuç için müdahale etmez.
Bir başka husus ise ABD’nin IŞİD operasyonuna önce İran’ı da davet edeceği şeklindeydi. ABD bundan vazgeçti.
Bir başka husus ise ABD’nin IŞİD operasyonuna önce İran’ı da davet edeceği şeklindeydi. ABD bundan vazgeçti.
ABD vazgeçmeden önce İran istekliydi ve Barzani’ye silah yardımı
yapacaktı. ABD İran’dan vazgeçince şimdi İran da Barzani’den vazgeçecek.
ABD başka
neden vazgeçti? Bakınız bunu ilk defa biz yazıyoruz:
ABD, Irak’ın
üçe bölünmesi planından da vazgeçti. Artık üçe değil ikiye bölmek istiyor,
kuzeyde Kürtler, güneyde Şiiler. Nereden anlıyoruz?
Hadis
yorumlarından anlıyoruz. Irak’da yapılacak Karkısa Savaşı kuzey-güney savaşı
olacaktır. Kuzeyde Kürtler, güneyde Şiilerle savaşacaklar ve bu savaşı Şiiler
kazanacak.
Çünkü
Sünniler, Kürdistan’a karşı Türkiye’nin elinde bir koz olabilir varsayımı ile
tamamen SÜFYAN’IN ORDUSU’ na dahil edilmek isteniyor.
Yani Saddam’ı
harcayıp yerine Bağdadi’yi ikame eden ABD (ABD derken İsrail ve Batıyı
kastediyoruz) şimdi de Bağdadi’nin yerine SÜFYAN’I ikame edecek.
ABD’nin Irak’daki
Sünnileri önce Esad’ı devirmek için Suriye’ye kaydırması ve sonra da Süfyan’ın
askeri yapması mümkün mü?
Hadis
yorumlarına göre mümkün değil çünkü Irak Sünnileri Siyah Sancaklılar Ordusuna
katılacaklar. Irak Sünnileri Karkısa Savaşı’nda da Şiilerle beraber
olacaklardır. Yani Suriye’ye sadece IŞİD’in ruh hastası, sapık teröristleri
geçecektir. Süfyan’ın ordusuna Suriye’deki El Nusra, İslami cephe ve bu sapık
IŞİD kalıntıları katılacaklar.
Ayrıca şunu
da ilave edelim. Bu IŞİD Suriye’ye kaçarken Musul Barajını da patlatacaktır.
Yazıdan da
anlaşılacağı gibi ABD’nin bölgedeki taşeronları (Suriye ve Irak’daki) sadece
Barzani ve Kürtlerdir.
AKP, ABD İLE
IŞİD KONUSUNDA AYRIŞMIŞ MI?
AKP’nin
Ortadoğu politikası en başından beri ABD ile en küçük bir ayrışma yaşamamıştır.
Türkiye’nin Ortadoğu politikasındaki değişiklikler; ABD’ nin değiştirdiği
politikalara bağlı olarak değişmiştir.
ABD, Kaddafi’ye
düşman Esad’a dost iken biz de öyleydik. ABD, Esad’a düşman olunca biz de
olduk. Sonra ABD Esad’ı deviremeyip İran’a yaklaşınca biz de öyle yaptık. ABD
IŞİD’e dost iken biz de üstümüze düşeni yaptık. Şimdi ABD IŞİD’e düşman biz de
olacağız.
Olacağız da..
Yarın bir video daha düşerse?
PUTİN, RUS ORDUSUNA
“SAVAŞA HAZIR OLUN” EMRİ VERDİ
Putin’in
kastettiği savaş 3.Dünya Savaşı’dır. İşte bu emrin nedenleri:
Önce NATO
toplantısında Ukrayna’ya müdahale için ‘görev kuvveti’ kurulması kararı
ABD’nin
Japonya’ya silah yardımı yaparak Rusya’yı doğudan da kuşatma girişimi. (Putin
bu emri de bu bölgedeki birliklerde vermişti.)
ABD’nin IŞİD’e
operasyon sürecinden İran’ı dışlayarak Esad’ı ve hatta İran’ı hedef aldığını
belli etmesi.
ABD’nin
İsrail ile Akdeniz’de yaptığı füze tatbikatı. Ve ABD’nin yeni silah denemeleri.
RUSYA DA
ŞUNLARI YAPTI:
ABD ile
kuzey kutbundaki sınırında bulunan Rus birliklerini güçlendirdi. Ermenistan
yığınağı zaten vardı. Japonya sınırındaki birliklerine “Savaşa hazır olun” emri
verdi. Ukrayna sınırındaki birlikleri çekmedi ve daha da Ukrayna içişlerine
müdahil yaptı. Atom Bombasından yüz kat daha güçlü füze denemesi ile ABD’ye göz
dağı verdi. Karadeniz’deki donanması da teyakkuzda bekliyor ve ABD gemileri de
orada.
Yani görünen
o ki, ABD’nin Rusya’yı kuşatma harekatına Rusya kuşatmayı kırma tedbirleriyle
kalmıyor ve doğrudan Washington’u hedef alan çıkışlarıyla cevap veriyor. Bu
işin sonu 3.Dünya Savaşıdır ve kıvılcım da IŞİD operasyonudur.
KISA
SENARYO:
IŞİD Suriye’ye
kaçar. Esad köşeye sıkışır. Barzani Musul’a girer. Haydari Barzani’yi harcar. Ürdün’den
yedi bayraklı ordu Suriye’ye girer, Esad öldürülür. Süfyan Irak’a vurur. Siyah
Sancaklılar çıkar. Daha sonrası ise önceki yazılarımızda çok detaylı var.
12 Eylül 2014 Cuma
“GERÇEK DEMOKRASİ” İSTENİR Mİ?
“GERÇEK
DEMOKRASİ” İSTENİR Mİ?
Baştan söyleyelim
dünyanın hiçbir ülkesinde gerçek bir demokrasi aramayınız, bulamazsınız.
-Gerçek
demokraside “LİDER SULTASI” olmaz.
“SİYASİ
PARTİLERİN SAHİBİ HALKTIR, LİDERLER DEĞİL”
-Gerçek demokraside
“SİYASET, FİNANSMAN GEREKTİRMEZ.”
BİZE NE
BAŞKA ÜLKELERDEN; BİZ KENDİ ÜLKEMİZE BAKALIM:
Yazacaklarımız
her hangi bir siyasi parti ile ilgili değil TÜM SİYASİ PARTİLERLE ilgilidir ve
hepsi için yazılmıştır.
LİDER
SULTASI
Siyasi
Partiler Kanunumuz ve Parti Tüzükleri ülkemizde TAM BİR LİDER SULTASINA neden olmakta
ve Parti liderine rağmen yeni liderlerin yetiştirilmesi de imkansız hale
gelmektedir.
Bir siyasi
parti lideri kendisine rakip gördüğü yada artık partisinde istemediği her hangi
bir kişiyi milletvekili dahi olsa parti disiplin kuruluna sevk edip ihraç edebilmektedir.
Ya lidere kayıtsız şartsız bağlı kalınacak (argoda ki ismi ise kişiliğini
yitirmek veya dalkavukluktur) yada partiden
atılacaktır.
Hani, siyasi
partilerin sahibi parti lideri değil; milletti? Sahibi millet olan bir partinin
milletten yüzbin oy alarak seçilmiş bir milletvekili o millete sorulmadan o
partiden nasıl atılır? Ve bunun adı nasıl demokrasi olur? Lider eleştirilmez
mi? Lider yanlış yapmaz mı? Lider haşa tanrı mıdır ki her dediği her yaptığı
doğru olsun? Oda Allah’ın CC aciz bir kuludur ve pek çok hataları olacaktır.
Eleştiriye kapanmak ise çıplak krallar doğuracak ve zararı sadece kendileri
değil tüm millet ödeyecektir.
ÇÖZÜM:
1) Siyasi Partiler Kanununa konulacak
bir madde ile “Kişiler kendi hür iradeleri ile üye oldukları partiden kendi
iradeleri dışında hiçbir surette ihraç edilemezler” hükmünün getirilmesidir. Buna
bağlı olarak da parti tüzüklerinde disiplin kurullarının ihraç yetkileri
kaldırılır mesele çözülür. Var mı çözmek isteyen?
2) Siyasi partilerin il başkanları ile
il delegeleri o ilde; ilçe başkanları ile ilçe delegeleri de o ilçede kayıtlı
olan parti üyelerinin tamamının katılımına açık olarak kullanılacak oylarla
seçilir ve parti üst yönetimlerince hiçbir şekilde görevden alınamazlar.
3) Üyeliğin yada partideki görevin sona
erdirilmesi parti disiplin kurullarının müracaatı üzerine yerel mahkemede
alınacak kararla mümkün olabilir. Üst mahkemenin kararı kesindir.
Sevgili
parti liderlerimiz!
Biliyoruz ki ‘lider sultası’ nefsinize hoş gelmektedir ve bu yüzden bu konuda bugüne kadar hiçbir adım atılmamıştır ama şunu da bilesiniz ki milletimiz bu işten hiç ama hiç hoşlanmıyor. Gençlerin önünü kapatıyorsunuz ve ülkenin geleceği ile oynuyorsunuz.
Biliyoruz ki ‘lider sultası’ nefsinize hoş gelmektedir ve bu yüzden bu konuda bugüne kadar hiçbir adım atılmamıştır ama şunu da bilesiniz ki milletimiz bu işten hiç ama hiç hoşlanmıyor. Gençlerin önünü kapatıyorsunuz ve ülkenin geleceği ile oynuyorsunuz.
SİYASETİN
FİNANSMANI
81 İl ve
1200 küsür ilçede örgütlenecek bir parti için acaba ne kadar para lazım?
Beldelerle
beraber 1500 parti teşkilatı dersek ve ortalama bir teşkilat için 500 TL kira
parası hesaplarsak bir siyasi partinin SADECE BİR AYLIK KİRA GİDERİ 750 BİN
LİRA YAPAR.
Bu sadece
bir aylık kira bedelidir. Personel, reklam malzemesi, seyahat, ikram ve
ağırlama vb giderler de en az bu kadar olur.
Yani ülke
için çok değerli bir bilim adamı var, projeleri var, devletini, milletini çok
seviyor ve halkına hizmet etmek istiyor. Bu yeter mi? YETMEZ.
AYRICA BİR
YIL İÇİN TAM 18 MİLYON TL PARAYA İHTİYACI VAR. Ve bu para en küçük bir parti
içindir.
Kitleleri
haberdar edip halkı ayağa kaldıracak, devasa gayrimenkuller, taşıtlar, afişler,
bayraklar, reklamlar, seyahat ve organizasyonlar, radyo, TV programlarını da eklersek
18 milyonun rahatlıkla 100 milyonu geçtiğini görürüz.
PEKİ KİM,
NİÇİN VERİR BU PARAYI?
Dışarıdan
almak suçtur ve karşılığında VATANI isteyeceği açıktır.
İçeriden
veren de ya zenginliğini muhafaza etmek için verir yada daha çok zengin olmak
için. Vatan için de veren vardır elbette ama çoğunlukta olmadıkları da
kesindir.
ÇÖZÜM:
1- Siyasi partilerin sadece il başkanlıklarına
ait kiralık binaları olmalı ve ilçe teşkilatlarının tamamı kapatılmalıdır. Yani
kiralık binalar kapatılmalıdır. Teşkilat binaları beş yıl boyunca zengin
partilere reklam panosu gibi avantaj sağlamaktadır. Seçim dönemlerinde parti teşkilat
binası yerine seçim büroları açılıp seçimler yürütülebilir. Zaten o da yapılmaktadır.
İlçe teşkilatları bina olmadan da görevlerine devam edebilir.
2- Siyasi partilere ait afiş, pankart vb
görsel temaların seçim dönemleri de dahil olmak üzere sadece genel merkez ve il
başkanlıklarına asılması bunun haricinde araçlar da dahil olmak üzere hiçbir yerde
sergilenmemesi gerekir.
GEREKİR Kİ; PARASI OLANIN KARŞISINDA PARASI OLMAYANIN DA ÜLKE İÇİN SİYASET YAPMASI DEVLET
TARAFINDAN GÜVENCE ALTINA ALINABİLSİN.
VAR MI
YAPACAK OLAN? ÇIKMAZ.
HZ.MEHDİ AS’IN
DA BUNLARA ZATEN İHTİYACI OLMAYACAK VE O GÜNLER DE YAKINDIR İNŞALLAH.
30 Ağustos 2014 Cumartesi
HZ.MEHDİ AS’IN BİR GECEDE OLGUNLAŞTIRILMASI
Hadis yorumlarına göre Hz.Mehdi AS; Allah CC tarafından bir gecede ihya edilecek, olgunlaştırılacaktır.
Ne zaman olacak ve bu olgunlaştırmadan ne anlamalıyız?
Yine baştan yazalım:
Cenabı Mevla'nın Hz.Mehdi AS'ı ne zaman ve nasıl ihya edeceğini Allah CC'dan başka hiç kimsenin bilmesi mümkün değildir.
Sadece hadis yorumlarında yer aldığı kadarı üzerinde yorum yapılabilir ve o da şimdi bizim yapacağımız yorum da dahil olmak üzere hepsi ama hepsi ya çok yanlış olacaktır ya da çok noksan.
O nedenle daha şimdiden O cc güzeller güzeli Rabbimizin affına sığınıyoruz ve Bismillah diyoruz.
ALLAHU ALEM ALLAHU ALEM ALLAHU ALEM.
HZ.MEHDİ AS ZUHURUNDAN ÖNCE Mİ YOKSA SONRA MI BİR GECEDE İHYA EDİLECEK?
Allahu alem zuhurundan sonra ama aynı gün veya o bir kaç gün içinde ihya edilecektir.Çünkü zuhurundan önce ihya edilse yedi alim kendisini bulup bir kaç defa Mehdi olduğunu ifşaa ettiklerinde REDDETMEZ VE HEMEN KABUL EDERDİ.
Zira normal bir Müslüman bile Hz.Mehdi AS'a verilen nimetlere sahip olsa BU ZULÜMLERE BİR DAKİKA BİLE SABRETMEZ, SABREDEMEZ.
Hz.Mehdi AS'ı tenzih ederiz iki milyar Müslümandan hangisi veya bu yazıyı okuyanlardan hangisi kendisine Mehdi olduğu bildirilse bu zulümlere müdahale etmek için beş dakika bekleyebilir? Kimse bekleyemez.
Bunu şunun için yazdık. Hani var ya pek çok Mehdi. Niye bekliyorsunuz kardeşim? Yetmez mi bu zulümler?
Adnan Hoca'ya, Evrenosoğlu'na, aklınıza kim geliyorsa; eğer GERÇEKTEN Mehdilik verilsin BEŞ DAKİKA DURMAZLAR ve ABD'ye Rusya'ya ilk gün savaş açarlar ve aynı gün İsrail'i Akdeniz'e gömerler.
VAR MI? YOK.
PEKİ KİM VAR?
Kendisini Mehdi sanan cahiller ile etrafındakileri söğüşleyen uyanıklar yani üç kağıtçılar.
Bu konuyu böylece halledip mevzuya dönersek...
Hz.Mehdi AS yedi alim tarafından Mehdi olduğu bildirildiğinde bunu reddedecek, sonra bir daha reddedecek ama üçüncü de kabul edecek.Bu kabulü de alimler tehdit ettiği için yapacak. İşte ondan sonra ya o gün gece ya da sonraki günlerde ALLAH CC O'nu bir gecede ihya edecek ve olgunlaştıracak. ALLAHU ALEM.
PEKİ OLGUNLAŞMADAN NE ANLAMALIYIZ?
Kuran--Kerim'e göre olgunlaşma maddi ve manevi ilimlerle donatılma anlamına geliyor. Şöyle ki:
Hadis yorumlarına göre Hz.Mehdi AS; Hz.Süleyman AS, Hz.Davud AS ve hatta Hz.Zülkarneyn AS'ın ilmine sahip olacak.(Hepsi de hem hükümdar hem de peygamberdi)
Kuran-ı Kerim'de ise Hz.Davud AS'a Cenab-ı Mevla'nın verdiği maddi ilimler demiri eritip işlemesi, savaş gereçleri yapmasıydı. Manevi olarak da Dağlara ve canlı hayvanlara hükmediyordu. Öyle ki ordusu ile bir dağı aşacaksa dağ yere batıyor, dümdüz oluyor ve ordu geçince tekrar heybetine dönüyordu.
Hz.Süleyman AS'a ise maddi olarak ışınlama teknolojisi verilmişti. Daha doğrusu Cinler emrine verilmiş ve o cinler yine ilim sahibi olanların marifetleri ile ışınlama yapabiliyorlardı.
Belkıs'ın tahtının Mısır'dan Kudüs'e getirilmesi ilimden nasibi olan bir cin tarafından gerçekleştirilmişti.
Allah CC, tüm cinleri,hayvanları,dağları ve bunlara ilaveten de rüzgarları Hz.Süleyman AS'ın emrine vermişti.
Kuran-ı Kerim'i okuyanlar bu konuda en doğru ve en detaylı bilgileri alabilirler.
Hadis yorumlarına göre Hz.Mehdi AS'a bu ilimler verilebilir Allahu alem.
PEKİ BU İLİMLER İMTİHAN SIRRINA AYKIRI OLUR MU OLMAZ MI?
İnsanlık için tövbe kapısı Güneş batıdan doğana kadar açık olacaktır. Güneşin batıdan doğması ise Hz.Mehdi AS'dan çok sonra olacağı için imtihan sırrının da devam etmesi gerekir.
Yani Hz.Mehdi AS; ABD'nin Akdeniz'de bulunan Altıncı Filosunu bir anda Cudi dağının tepesine gönderirse bu imtihan sırrına aykırı olur BEŞER ŞAŞAR. EMİN OLUNUZ 6 MİLYAR İNSAN PUSULAYI ŞAŞIRIR.
Ama bunun yerine Altıncı Filodan ateşlenen tüm füzeler gökyüzünde bir şekilde kaybolursa bunu insanlık bilmez, sadece atan şaşırır ve en fazla "Müslümanların elinde ne tür bir teknoloji var anlayamadık ama onları yenmek mümkün değil" derler olur biter.
Zaten bunu Taliban için bile söyledi ABD' li yetkililer.
Yani Hz.Mehdi AS, IŞINLAMA ilmi ile gelecek İnşallahu Allahu Ekber.
SON OLARAK, yine yazıyorum bu yazı ya son derece yanlış ya da çok noksan bir yazıdır, çünkü Hz.Mehdi AS ile ilgili en mahrem konudur ve Allah'tan CC başka hiç kimsenin doğrusunu bilmesi mümkün değildir.
ALLAH'U ALEM ALLAHU ALEM ALLAHU ALEM
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN
KAHRAMAN TÜRK MİLLETİ'NİN VE ŞANLI TÜRK ORDUSU'NUN 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI KUTLU OLSUN.
GÜZELLER GÜZELİ RABBİMİZ; BİN YILLIK TARİHİMİZ BOYUNCA OLDUĞU GİBİ KIYAMETE KADAR DA TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİMİZİN HEP YANINDA OLSUN YARDIM VE İNAYETLERİNİ DAİM BUYURSUN İNŞALLAHU ALLAHU EKBER
YARABBİ BİZ SANA SÖZ VERDİK:
BİZİM ORDUMUZUN GİTTİĞİ YERDE ZULÜM OLMAZ
MAZLUMLAR,KADINLAR,YAŞLILAR, ÇOCUKLAR AĞLAMAZ
HİÇ KİMSE CANINDAN, MALINDAN NAMUSUNDAN ENDİŞE ETMEZ
YA RABBİ BİZİM ORDUMUZU SADECE ZALİMLER, HAKSIZLAR SEVMEZ
ONLAR SEVMESİNLER YA RABBİ SEN SEV BİZİ; O BİZE YETER
KAHRAMAN TÜRK MİLLETİ'NİN VE ŞANLI TÜRK ORDUSU'NUN 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI KUTLU OLSUN.
GÜZELLER GÜZELİ RABBİMİZ; BİN YILLIK TARİHİMİZ BOYUNCA OLDUĞU GİBİ KIYAMETE KADAR DA TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİMİZİN HEP YANINDA OLSUN YARDIM VE İNAYETLERİNİ DAİM BUYURSUN İNŞALLAHU ALLAHU EKBER
YARABBİ BİZ SANA SÖZ VERDİK:
BİZİM ORDUMUZUN GİTTİĞİ YERDE ZULÜM OLMAZ
MAZLUMLAR,KADINLAR,YAŞLILAR, ÇOCUKLAR AĞLAMAZ
HİÇ KİMSE CANINDAN, MALINDAN NAMUSUNDAN ENDİŞE ETMEZ
YA RABBİ BİZİM ORDUMUZU SADECE ZALİMLER, HAKSIZLAR SEVMEZ
ONLAR SEVMESİNLER YA RABBİ SEN SEV BİZİ; O BİZE YETER
22 Ağustos 2014 Cuma
NASIL TAHMİN ETTİK?
NASIL TAHMİN ETTİK?
Aslında aylar öncesinden bu tahmini yapmış ancak yazmamıştık. Belirleyici etkenler şunlardı:
AKP, R.Tayyip Erdoğan'ın partinin başından ayrılması halinde dağılma endişesi yaşıyordu ve buna da ANAP'ı örnek gösteriyordu.
Rahmetli Özal Cumhurbaşkanı seçilince Hükümeti de elinde tutmak istemiş ve EMANETÇİ bir başbakan arzusu ile Yıldırım Akbulut'u Başbakan yapmıştı. Akbulut, Özal'ın karizmasının gerisinde kalınca bu durum seçmene de yansımış ve ANAP; kongrede EMANETÇİ başkandan alınarak karizmatik Mesut Yılmaz'a teslim edilmişti. Mesut Yılmaz da Özal'ı karşısına almıştı.
R.Tayyip Erdoğan da tıpkı Özal gibi EMANETÇİ bir Başbakan istiyordu ama Özal'ın düştüğü hataya da düşmek istemiyordu. Yani hem emanetçi olmalı hem de az çok karizmatik biri olmalı ve Partiyi bitirmemeliydi.
ANAP'ın Yıldırım Akbulut'u ile Mesut Yılmaz'ına karşılık gelen kişiler ise Binali Yıldırım ile Ali Babacan'dı.
Yani Binali Yıldırım aslında R.Tayyip Erdoğan için en istenen kişiydi ama ANAP'ın akibeti gibi bir tehlike de vardı. Ali Babacan'a ise parti teslim edilemezdi. Çünkü karizmatik ve lider bir kişiydi. Ve R.Tayyip Erdoğan'ın sonuçta Özal'ın Mesut Yılmaz'ın karşısında düştüğü duruma gelme ihtimali vardı.
Öyle biri olmalıydı ki hem Binali Yıldırım gibi emanetçi ve sadık olsun hem de Ali Babacan'ı aratmasın.
O kişi tabi ki Davutoğlu' ydu.
Bir de parantez açalım: Eğer Kadir Topbaş Belediye Başkanı değil de Milletvekili olsaydı Başbakanlık için adı en çok konuşulan kişi olurdu vesselam.
Peki dış dünya nasıl karşılardı?
Sadece ABD'nin tavrı önemliydi ve ABD Dış İşleri Bakan Yardımcısı da zaten "Davutoğlu Ortadoğu'da çok önemli işler başardı" diyerek tavrını ortaya koymuştu.
Bize de tahmin etmesi düştü. Bu perspektiften bakanlar da zaten yanılmadılar.
Aslında aylar öncesinden bu tahmini yapmış ancak yazmamıştık. Belirleyici etkenler şunlardı:
AKP, R.Tayyip Erdoğan'ın partinin başından ayrılması halinde dağılma endişesi yaşıyordu ve buna da ANAP'ı örnek gösteriyordu.
Rahmetli Özal Cumhurbaşkanı seçilince Hükümeti de elinde tutmak istemiş ve EMANETÇİ bir başbakan arzusu ile Yıldırım Akbulut'u Başbakan yapmıştı. Akbulut, Özal'ın karizmasının gerisinde kalınca bu durum seçmene de yansımış ve ANAP; kongrede EMANETÇİ başkandan alınarak karizmatik Mesut Yılmaz'a teslim edilmişti. Mesut Yılmaz da Özal'ı karşısına almıştı.
R.Tayyip Erdoğan da tıpkı Özal gibi EMANETÇİ bir Başbakan istiyordu ama Özal'ın düştüğü hataya da düşmek istemiyordu. Yani hem emanetçi olmalı hem de az çok karizmatik biri olmalı ve Partiyi bitirmemeliydi.
ANAP'ın Yıldırım Akbulut'u ile Mesut Yılmaz'ına karşılık gelen kişiler ise Binali Yıldırım ile Ali Babacan'dı.
Yani Binali Yıldırım aslında R.Tayyip Erdoğan için en istenen kişiydi ama ANAP'ın akibeti gibi bir tehlike de vardı. Ali Babacan'a ise parti teslim edilemezdi. Çünkü karizmatik ve lider bir kişiydi. Ve R.Tayyip Erdoğan'ın sonuçta Özal'ın Mesut Yılmaz'ın karşısında düştüğü duruma gelme ihtimali vardı.
Öyle biri olmalıydı ki hem Binali Yıldırım gibi emanetçi ve sadık olsun hem de Ali Babacan'ı aratmasın.
O kişi tabi ki Davutoğlu' ydu.
Bir de parantez açalım: Eğer Kadir Topbaş Belediye Başkanı değil de Milletvekili olsaydı Başbakanlık için adı en çok konuşulan kişi olurdu vesselam.
Peki dış dünya nasıl karşılardı?
Sadece ABD'nin tavrı önemliydi ve ABD Dış İşleri Bakan Yardımcısı da zaten "Davutoğlu Ortadoğu'da çok önemli işler başardı" diyerek tavrını ortaya koymuştu.
Bize de tahmin etmesi düştü. Bu perspektiften bakanlar da zaten yanılmadılar.
29 TEMMUZ 2014 DE YAYINLAMIŞTIK
BU YAZIYI 29 TEMMUZ 2014 TARİHİNDE BLOĞUMUZDA YAYINLAMIŞTIK.
YANİ SEÇİMLERDEN ON GÜN ÖNCE.NASIL MI TAHMİN ETTİK? BUNDAN SONRAKİ YAZIDA İNŞAALLAH. HEMEN YAZIYORUZ.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, BAŞBAKAN DAVUTOĞLU OLACAK
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, BAŞBAKAN DAVUTOĞLU OLACAK
10 AĞUSTOS' DA RECEP TAYYİP ERDOĞAN CUMHURBAŞKANI;
AĞUSTOS SONUNDA AHMET DAVUTOĞLU DA BAŞBAKAN OLACAK.
YENİ DIŞ İŞLERİ BAKANI DA HAKAN FİDAN YAPILACAK
SADECE BİR TAHMİN...
10 AĞUSTOS' DA RECEP TAYYİP ERDOĞAN CUMHURBAŞKANI;
AĞUSTOS SONUNDA AHMET DAVUTOĞLU DA BAŞBAKAN OLACAK.
YENİ DIŞ İŞLERİ BAKANI DA HAKAN FİDAN YAPILACAK
SADECE BİR TAHMİN...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)