IRAK'DA BUNDAN SONRA NELER OLABİLİR?
IRAK'DAKİ GELİŞMELER 3.DÜNYA SAVAŞINI BAŞLATABİLİR
BİR İKİ AY İÇİNDE VE BİR YIL İÇİNDE IRAK'DA NELER OLABİLİR DETAYLI YAZACAĞIZ AMA ÖNCE IRAK'DAKİ MEVCUT DURUMA BİR BAKALIM:
Erbil ve Süleymaniye Barzani'nin kontrolünde. IŞİD'in müdahalesi ile Musul IŞİD'in eline geçerken Kerkük de IŞİD'in eline geçecek diye Kerkük Türkmenleri Peşmergeye kapıları açtı ve Kerkük de Barzani'nin kontrolüne geçti. IŞİD tehdidi olmasaydı Kerkük Türkmenleri Peşmergeyi Kerkük'e sokmuyorlardı. Yani IŞİD'in sayesinde Kerkük de Barzani'nin kontrolüne geçmiş oldu.
Barzani'nin amacı belli ve Kürt Devleti kurmaya çalışıyor.
Irak'ın orta bölgesi ise IŞİD'in kontrolünde ve Bağdat ve güneyine Maliki hakim durumda.
Maliki; IŞİD'e ve Barzani'ye karşı gafil avlandı. Çünkü hazırlıksızdı.
ABD'nin işgali bitirmesiyle kurulan Irak Ordusu'na Kürtler hakimdi.Ama gizlendi ve Maliki'ye oyun oynandı.
Öyle ki Maliki Süleymaniye'ye mekanize bir tugay göndermişti, Barzani'yi yıldırmak için. Bu tugay Süleymaniye'ye yaklaşınca Irak bayraklarını indirerek Peşmerge bayraklarını asıverdi. Bağdat karıştı ama akılları da başlarına geldi.
Daha doğrusu İran akıllarını başlarına getirdi. Ve şu an Maliki Irak Ordusunu İran'ın yardımıyla yeniden yapılandırıyor ve hem IŞİD'e hem de Barzani'ye karşı gerçekten savaşacak bir ordu oluşturulmuş durumda.
İran, Devrim Muhafızları ile teknik ve eğitim desteği sağlarken ABD'nin silah sevkiyatını durdurmasına karşılık Rusya'dan ikame silahlar alınıyor.
Yani kısacası Irak'da artık eski MALİKİ yok, yeni bir ESAD var.
MEVCUT DURUM BU..
İŞTE BİR İKİ AY İÇİNDE OLABİLECEKLER:
Tıpkı Esad'ın muhaliflere direndiği gibi Maliki de IŞİD'e karşı bir iki ay içinde dehşetli bir üstünlük sağlayacak. IŞİD köşeye sıkışınca Bağdat'a karşı bir baraj patlatabilir.
Hangi baraj konusunda ise Kürt Bölgesine zarar vermeyen bir baraj düşünülmeli. Çünkü IŞİD bu emri de İsrail'den alacaktır ve İsrail bunu asla istemez. Yani Musul Barajı olamaz belki Felluce barajı olabilir.
Yine bir iki ay içinde bu kez yine İsrail'in emri ile Barzani Musul'a bir harekat yapabilir ve Maliki'ye de güya göz dağı vererek- IŞİD ile anlaşmalı- Musul'u alabilir.
En kritik gelişme ise Barzani'nin Kuzey Irak'da yapmayı planladığı bağımsızlık referandumudur. Bu referandumdan bağımsızlık kararının çıktığı an ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI'NIN BAŞLAYACAĞI ANDIR.
BİR YIL İÇİNDE OLABİLECEKLER:
Barzani bağımsızlık ilan ettiği anda Maliki IŞİD ile savaşını sürdürürken aynı anda Barzani'ye de savaş ilan edecektir.
IŞİD'i Irak merkezi Ordusu İran'ın desteği ile tarumar edecek ve Barzaniyle şiddetli bir savaş yapacaklardır. Bu savaşın adı hadis yorumlarında KARKISA SAVAŞI olarak geçmektedir. Ve bu savaşta 100 bin kişinin öleceği de bildirilmiştir.
Aslında bu savaş artık taşeronların yerine onların sahiplerinin de sahaya inmesine neden olacaktır.Kuzey Irak da ABD üssü vardır. Barzani'nin arkasında ABD ve İsrail ve belki de Türkiye de olacaktır. (Belki de dedik çünkü bu "belkide" ayrı bir yazı konusudur.)
Ama tıpkı Esad'ı Suriye'de deviremedikleri gibi Maliki'yi de taşeronlarla yani BARZANİ ve IŞİD ile deviremeyecekler ve bizzat kendileri savaşa dahil olacaklar. Yani yedi bayraklı ordu (Ürdün'deki Koalisyon Ordusu) hem Suriye'yi işgal edecek hem de İran'a vuracaklardır.
Yedi bayraklılar Suriye'ye vurduğu anda Türkiye, Yunanistan Savaşına hazır olmalıdır.Çünkü o savaş tam o zamanda çıkabilir. İsrail Yedi bayraklılar varken Türkiye'nin Irak'a da Suriye'ye de girmesini istemez ve Yunanistan'ı o anda kışkırtır.
Bundan sonrasını "Hz.Mehdi - Deccal Savaşı Dehşet olaylar,Muhteşem Zafer" başlıklı yazımızda yazmıştık.
ZUHURA AYLAR KALDI... GELİYOR İNŞAALLAH... HZ.MEHDİ; PEYGAMBER ASM EFENDİMİZİN 40.KUŞAK TORUNUDUR. MEKKE'DE ZUHUR EDECEK İSLAM BİRLİĞİ'Nİ KURACAK. ŞAM' DA HURUÇ EDECEK,ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI' NI KAZANACAK,KARARGAHI GUTA OLACAKTIR.İNŞAALLAH. safaasya@hotmail.com
11 Temmuz 2014 Cuma
BİRİNCİ YAYIN YILIMIZ DOLDU
BİRİNCİ YAYIN YILIMIZ DOLDU
Haziran 2013 de yayına başlayan bloğumuz birinci yılını doldurdu. Bloğumuzda 4 veya 5 alıntı yazı yayınladık. Kalan yazıların tamamı naçizane bloğumuza aittir.
Hiç bir ırka, mezhebe karşı asla ön yargılı olmadık ve tamamen objektif bir anlayışla; sadece ahir zaman olaylarını alimlerin hadis yorumları ışığında analiz etmeye çalıştık.
Doğru yazdıklarımız da vardır, yanlış olanlar da. Hatalar kullar içindir. Her şeyin en doğrusunu Allah CC bilir.
Benimsediğimiz prensiplerden taviz vermeden kimseye karşı ön yargılı olmadan ahir zaman olaylarını yazmaya devam edeceğiz.
Birinci yayın yılımızdaki istatistiklerimiz aşağıda sunulmuş olup ilgilerini esirgemeyen takipçilerimize selam ve saygılarımızı sunarız.
Safa Asya ismi müstear bir isim olup, meşhur olmak,reklam vb her hangi bir amacımız yoktur.
Allah rızası için değer verenleri aydınlatmaya çalışıyoruz.Hepsi bu. Değer verenden de vermeyenden de Allah CC razı olsun.
Haziran 2013 de yayına başlayan bloğumuz birinci yılını doldurdu. Bloğumuzda 4 veya 5 alıntı yazı yayınladık. Kalan yazıların tamamı naçizane bloğumuza aittir.
Hiç bir ırka, mezhebe karşı asla ön yargılı olmadık ve tamamen objektif bir anlayışla; sadece ahir zaman olaylarını alimlerin hadis yorumları ışığında analiz etmeye çalıştık.
Doğru yazdıklarımız da vardır, yanlış olanlar da. Hatalar kullar içindir. Her şeyin en doğrusunu Allah CC bilir.
Benimsediğimiz prensiplerden taviz vermeden kimseye karşı ön yargılı olmadan ahir zaman olaylarını yazmaya devam edeceğiz.
Birinci yayın yılımızdaki istatistiklerimiz aşağıda sunulmuş olup ilgilerini esirgemeyen takipçilerimize selam ve saygılarımızı sunarız.
Safa Asya ismi müstear bir isim olup, meşhur olmak,reklam vb her hangi bir amacımız yoktur.
Allah rızası için değer verenleri aydınlatmaya çalışıyoruz.Hepsi bu. Değer verenden de vermeyenden de Allah CC razı olsun.
Giriş Sayfa
görüntüleme
Türkiye 94576
ABD 5551
Almanya 3076
Endonezya 2015
Birleşik Krallık 945
Hollanda 648
Fransa 611
Azerbaycan 473
Rusya 334
Ukrayna 221
Bugünkü sayfa görüntüleme sayısı 525
Dünkü sayfa görüntüleme sayısı 533
Geçen ayki sayfa görüntüleme sayısı 19.283
Şimdiye kadarki toplam sayfa görüntüleme sayısı 112.635
3 Temmuz 2014 Perşembe
GÖSTERİLENLERE DEĞİL GÖZDEN KAÇIRILANLARA BAKARSAK GÖREBİLİRİZ
GÖSTERİLENLERE DEĞİL, GÖZDEN KAÇIRILANLARA BAKARSAK GÖREBİLİRİZ
IRAK
Kürdistan Bölgesel Yönetimi Dış İlişkiler Sözcüsü Falah Mustafa Bakır, Amerika
Birleşik Devletleri istemese bile, referandumda bağımsızlık sonucu çıkarsa bunu
ilan edeceklerini belirterek, dünya devletlerinin çıkacak olan referandum
sonucuna saygı göstermelerini istedi.
BU BİR ALGI OPERASYONUDUR
Bu operasyona ülkemiz içinden de yardımcı olan sözde yazarlar vardır. Ergün Diler'in son yazısı da buna hizmet etmektedir. Uzun bir yazı yazmış ve özetle Kuzey Irak'da kurulacak Kürdistan'ın Türkiye'ye bağlanacağını ve böylece İngiltere'nin tuş edileceğini ilan etmiş!
Ve devamında Ekmeleddin İhsanoğlu'nun İngiltere'nin adayı olduğunu iddia ediyor. Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olursa İngiltere'nin tuş edileceğini ve Türkiye'nin Büyük Devlet olacağını söylüyor.
Ama kör ve topal bir değerlendirme yapmış.
Eğer Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Türkiye dışında belirleniyorsa ve İhsanoğlu İngiltere'nin adayı ise Ergün Diler'in Tayyip Erdoğan'ın da kimin adayı olduğunu açıklaması gerekiyordu...
Hem adaylar Türkiye dışında belirleniyor diyeceksiniz...
Hem İhsanoğlu İngiltere'nin adayı diyeceksiniz...
Hem de Tayyip Erdoğan Türkiye'nin adayı diyeceksiniz...
Bunların tamamı algı operasyonudur vesselam..
Kendisini araştırmacı gazeteci sayan Ergün Diler'in bugün tek taraflı yazabildiklerini Mahir Kaynak hocamız otuz sene önce bütün yönleriyle yazmış ama kimse anlamamıştı.
Mahir Kaynak hocamız yıllarca ne demişti?
"Türkiye'de iktidar savaşları ABD ile Avrupa (İngiltere ve Fransayı kastediyor) arasında yaşanmaktadır.
Türkiye Avrupa eksenli kuruldu, Demokrat Parti ile ABD iktidarı ele geçirmek istedi.Avrupa 27 Mayıs ile engelledi.Sonra ABD; 1971 Mart darbesi ile tekrar denedi, o zaman anlaştılar ve ortak olmaya karar verdiler.
1980 darbesi böyle geldi. ABD kontrolü ele geçirmeyi ANAP ile tekrar denedi.Avrupa Mesut Yılmaz ile engel oldu.Refah Partisi bir kazaydı. Avrupa ANAP ile iktidar oyununu oynarken ABD, DYP'yi öne sürdü.
Ve birlikte 28 Şubatı yaptılar. Avrupa CHP ile iktidar oyununu oynarken ABD, AKP ile devam etti"
Ergün Diler ise tek taraflı topal yorumlarla ABD,İsrail karşıtı gibi görünerek; ABD ve İsrail hizmetçiliğine devam ediyor maalesef.
GÖRÜNENLERE, BİZLERE GÖSTERİLENLERE DEĞİL GÖSTERİLMEYEN, GÖZLERDEN KAÇIRILAN, GİZLENENLERE BAKMAK LAZIM Kİ GERÇEKLERİ GERÇEKTEN GÖREBİLELİM...
"ABD, Kürt Devleti istemiyor" cümlesi YALANDIR.
ABD'nin yaptığı açıklamalara dayandırılıyor ama ABD Kürt Devletini kesinlikle istiyor ve yıllardır bunun için canla başla çalışıyor. Bunu da İsrail'in emri ile yapıyor.
İŞTE BELGELERİ:
1- Irak işgal edildi, 36. paralelin üstü uçuşa yasak bölge ilan edilerek Kürtler korundu, savaş dışında bırakıldı, Irak'ın her yeri kan gölüne dönerken Kuzey Irak huzur ve refah bölgesi yapıldı.Paralar akıtıldı ve yollar, binalar inşa edildi ve bayındır bir bölge yapıldı. Barzani'ye Ordu kurduruldu, silahlar verildi.Tank, top ne varsa... YALAN MI?
2- ABD, Ortadoğu' daki en büyük askeri üssünü Kuzey Irak'da kurdu ve ikinci bir Katar oluşturdu. ABD'nin diğer en büyük üssü Katar'da bulunuyor. Katar'ı resmen ABD koruyor. YALAN MI?
3- ABD'li yetkililer otuz yıldan beri Kuzey Irak'ı ziyaret ediyorlar ve emir ve telkinlerde bulunuyorlar.Kuzey Irak yetkilileri yıllardır sürekli ABD'ye gidip geliyorlar, strateji ve taktik alıyorlar. YALAN MI?
4- MOSSAD'ın kurucu başkanlarından tutun da neredeyse tüm başkanlarının, tüm başkan yardımcılarının Kuzey Irak ziyaretleri, Barzani ailesiyle çekilmiş çok eski (siyah-beyaz) fotoğrafları var, İsrail'in kuruluş törenlerine de (1948) Barzaniler davet edilmiş ve katılmışlar. YALAN MI?
5- Talabani'nin Partisi de , Barzani'nin Partisi de ABD tarafından -Türkiye'yi üzmemek için terör listesine alınmışken- terör listesinden çıkarıldı ve bu da Barzani ile ABD yönetimi arasında yapılan üst düzey görüşmelerde kararlaştırıldı. YALAN MI?
6- Türkiye'deki BDP' liler, defalarca ABD lilerle üst düzey görüşmeler yaptılar. Sayın Başbakanın, Numan Kurtulmuş ve Dış işleri Bakanı ile birlikte yaptığı ABD ziyaretinden iki gün sonra Ahmet Türk ABD ye davet edildi ve üst düzey görüşmeler yaptı. Ergün Dilerler o görüşmeler kimlerle yapıldı, neler konuşuldu hiç merak edip yazmadılar. YALAN MI?
7- Osman Pamukoğlu Paşa; Kan Uykusu Belgeselinde, açıkça PKK'lıları ellerinden iki defa Barzani'nin; iki defa da ABD nin kurtardığını açıklamasına rağmen hiç kimseden çıt çıkmadı. YALAN MI?
8- İsrail açıkça Kürdistan'ı tanıyacağını açıklamasına ve ABD'nin de İsrail'den farklı bir politika izlemesinin mümkün olmadığının gün gibi ortada olmasına rağmen "ABD Kürt Devleti istemiyor" demek cahilliktir.YALAN MI?
9- Gazeteci Serdar Turgut "Yıllar önce ABD ziyaretimde CIA masalarında Kürdistan Haritaları üzerinde çalışma yapıldığını gözlerimle gördüm" dedi.YALAN MI?
10- Rusya ve İran yetkilileri ABD'nin Kürdistan ile ikinci bir İsrail amaçladıklarını ve Kürt Devleti kurulursa ABD'nin maşası olacağını beyan ediyorlar. Çıt yok. YALAN MI?
En az otuz tane daha yazabiliriz...
ERGÜN DİLERLERİN İDDİASI SADECE BİR VARSAYIMA DAYANMAKTADIR.
O DA ŞUDUR:
Barzani, bizimle uzun vadeli petrol anlaşması yaptı, son yıllarda ticari ilişkilerimiz gelişti, öyleyse bunlar bizimle birleşecekler.Zaten Kürdistan'ın Türkiye'nin desteği olmadan hayatta kalması mümkün değildir.Varsayım budur.
O zaman şu sorulara da cevap veriniz:
1- Barzani, ABD'nin izni olmadan her hangi bir ülkeyle petrol anlaşması yapabilir mi?
2- ABD, otuz yıldan beri Kuzey Irak'a yaptığı yatırımlarından vazgeçer mi? Üslerini kapatır mı? (ABD'ye rağmen bağımsızlık ilan edecekler ya o açıdan)
3- Petrol, bir ülkenin kendi kendine yeterli olması için yeterli bir zenginlik değil mi? BAE, Katar,Bahreyn, Kuveyt, S.Arabistan, hatta Irak ne ile geçiniyor ve bu ülkeler fakir mi?
4- Barzani (ABD'ye rağmen!) bağımsızlık ilan edince İsrail tanıyacak, Türkiye de tanırsa ve Barzani İsrail'e bağlanıyoruz derse ne olacak? Garantisi ne? Bu durumda ABD'ye şikayet mi edilecek? Savaş mı yapılacak? Savaş yapılırsa kime karşı, hangi devlete karşı yapılacak? Türkiye'nin karşısına hangi devlet çıkacak, biliniyor mu?
5- İnisiyatif Barzani'de mi, yoksa bizde mi?
6- ABD'nin yaptığı Kürt Devleti haritasında Barzani'nin petrol hattı nerede kalıyor dikkatli baktınız mı?
PEKİ ALGI OPERASYONUNUN AMACI NE?
Amaç "ABD istemiyor diyerek, 'öyleyse Türkiye istiyor' algısını oluşturmak ve Türkiye'nin izin ve desteği olmadan kurulması imkansız olan Kürt Devleti'nin kuruluşuna Türk Halkının desteğini almak."
PEKİ ALGI OPERASYONUNUN AMACI NE?
Amaç "ABD istemiyor diyerek, 'öyleyse Türkiye istiyor' algısını oluşturmak ve Türkiye'nin izin ve desteği olmadan kurulması imkansız olan Kürt Devleti'nin kuruluşuna Türk Halkının desteğini almak."
EY ERGÜN DİLERLER ALLAH'A CC ŞÜKÜR Kİ BU ÜLKEDE SİZİN GİBİ KÖR VE TOPAL YORUMCULARIN YANINDA HER YÖNÜYLE OLAYLARI ÇÖZÜMLEYEN VATAN SEVER GERÇEK AYDINLAR DA VAR. VE DEVLETİMİZ HAKİKATEN SİZİN BİLE TAHMİN EDEMEYECEĞİNİZ KADAR GÜÇLÜ VE AKILLIDIR.BEKLEYİN VE GÖRÜN.
1 Temmuz 2014 Salı
AKP-Barzani-İsrail ittifakı
AKP-Barzani-İsrail
ittifakı
Yazı Ulusal kanal.com.tr den ALINTIDIR...
Başbakan
Erdoğan'ın Başkanlık planları ile Irak'ı bölmek için fırsat kollayan Bölgesel
Kürt Yönetimi Mesud Barzani'nin bağımsızlık planı bir kavşakta buluştu. Aynı
günde Erdoğan Federasyonun kapılarını açan Başkanlık konuşması yaparken Barzani
bağımsızlık istedi. Geçen bir hafta boyunca hem AKP'den hem de İsrail'den
"Kürdistan kurulursa tanırız" şeklinde açıklamalar gelmişti.
01 Temmuz
2014 Salı 18:27
AKP-Barzani-İsrail
ittifakı
ABD ve
İsrail'in siyasi hedefleri doğrultusunda planlanan Ortadoğu'ya İkinci İsrail
Devleti kurma planı bir günde çıplak gözle görülür hale geldi.
Başbakan
Erdoğan Türkiye'yi federasyona götürecek Başkanlık sistemine geçme konusunda
net mesajlar verdi. Barzani cephesinden de bağımsızlık açıklaması geldi. İsrail
Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, "Gerçek öyle görünüyor ki bağımsız bir
Kürt devleti engellenemeyecektir" dedi.
Mesud
Barzani önümüzdeki aylarda bağımsızlık referandumu yapacaklarını ve bağımsızlık
isteklerini gizlemeyeceklerini dünyaya ilan etti. Aynı gün Erdoğan, Barzani'nin
de dahil olduğu açılım sürecini her ne pahasına olursa olsun sürdürme mesajı
verdi.
Erdoğan
açılım sürecini Barzani'yi de kapsayacak şekilde genişletmişti. 16 Kasım 2013
tarihli Diyarbakır buluşmasında Barzani'ye devlet protokolü uygulandı. Böylece
"Kürdistan" adı altında kurulması hedeflenen İkinci İsrail Devleti
süreci hız kazandı.
İsrail
Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçen günlerde Irak'ın kuzeyinde bir Kürt devleti
kurulmasını desteklediklerini söylemişti. Bu sözlerin ne anlama geldiği
Almanya'da bulunan İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'a soruldu.
Lieberman; "Gerçek öyle görünüyor ki bağımsız bir Kürt devleti
engellenemeyecektir" dedi.
AKP Genel
Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de dış basına son iki haftada verdiği
röportajlarda bağımsız Kürdistan'ı tanıyacaklarını ifade etmişti.
Sürecin
temel taşlarından olan Irak petrolleri ise AKP ve Barzani arasındaki yasadışı
bir anlaşma üzerinden yine son bir aylık zaman zarfı içerisinde İsrail'e
satıldı. Irak Merkezi Yönetimi'nin şiddetle itiraz ettiği petrol sevkiyatı
IŞİD'in 5 Haziran'da başlattığı saldırı sonrasında yaşanan kaos ortamında
başladı. IŞİD Irak'a vurdukça Barzani Türkiye üzerinden petrol sattı, IŞİD
Irak'a vurdukça Ortadoğu'daki İkinci İsrail devletinin sınırları belirginleşti.
ulusalkanal.com.tr
29 Haziran 2014 Pazar
BEKLENTİ VE YANILGI
BEKLENTİ VE YANILGI
SADECE MANŞETLER KONUŞSUN
BEKLENTİLER.....
"IRAK BÖLÜNÜRSE KÜRDİSTAN KARDEŞİMİZDİR"
"TÜRKİYE'DE BİR İLK. YARGITAY DA ONAY VERDİ"
VE YANILGILAR.....
"İSRAİL; KÜRDİSTAN KURULMALI DEDİ"... "ADIM ADIM KÜRDİSTAN'A"...
NETENYAHU " "KÜRDİSTAN KURULMALI" " BAĞIMSIZ KÜRDİSTAN'I DESTEKLİYORUZ"
DEDİ...
İDRİS BAL DA ŞÖYLE DEDİ:
SONER YALÇIN DA ŞÖYLE DEMİŞTİ:
" AKP İLE İSRAİL ARASINDA METRES İLİŞKİSİ VAR" DEMİŞTİ.
BİZİM YORUMUMUZ :
BELKİ DE HEPSİ DE YANLIŞ AMA GERÇEK ŞU:
AKP; KUZEY IRAK'DA KURULACAK KÜRDİSTAN' IN TÜRKİYE'YE BAĞLANACAĞINI DÜŞÜNÜYOR. AKP DERKEN AKP'Lİ OLANLARI VE TÜM SEÇMENLERİNİ KASTEDİYORUZ.
AMA MUSUL'U, KERKÜK'Ü ALAN BARZANİ BAĞIMSIZLIK İLAN EDİNCE,TÜRKİYE DE TANIYINCA İSRAİL'E BAĞLANACAKTIR. YÜZDE YÜZ EMİNİZ. YANILGI DA BUDUR VE BU YANILGININ SONUCU DA ARMAGEDONDUR. AMA İSRAİL BUNDAN KORUNMAK İÇİN YUNANİSTAN SAVAŞINI ÇIKARACAKTIR.
OLAY BUDUR GÖREN HERKESİN GÖREMEYENLERE ANLATMASI VATAN BORCUDUR.
SADECE MANŞETLER KONUŞSUN
BEKLENTİLER.....
"IRAK BÖLÜNÜRSE KÜRDİSTAN KARDEŞİMİZDİR"
"TÜRKİYE'DE BİR İLK. YARGITAY DA ONAY VERDİ"
VE YANILGILAR.....
"İSRAİL; KÜRDİSTAN KURULMALI DEDİ"... "ADIM ADIM KÜRDİSTAN'A"...
NETENYAHU " "KÜRDİSTAN KURULMALI" " BAĞIMSIZ KÜRDİSTAN'I DESTEKLİYORUZ"
DEDİ...
İDRİS BAL DA ŞÖYLE DEDİ:
SONER YALÇIN DA ŞÖYLE DEMİŞTİ:
" AKP İLE İSRAİL ARASINDA METRES İLİŞKİSİ VAR" DEMİŞTİ.
BİZİM YORUMUMUZ :
BELKİ DE HEPSİ DE YANLIŞ AMA GERÇEK ŞU:
AKP; KUZEY IRAK'DA KURULACAK KÜRDİSTAN' IN TÜRKİYE'YE BAĞLANACAĞINI DÜŞÜNÜYOR. AKP DERKEN AKP'Lİ OLANLARI VE TÜM SEÇMENLERİNİ KASTEDİYORUZ.
AMA MUSUL'U, KERKÜK'Ü ALAN BARZANİ BAĞIMSIZLIK İLAN EDİNCE,TÜRKİYE DE TANIYINCA İSRAİL'E BAĞLANACAKTIR. YÜZDE YÜZ EMİNİZ. YANILGI DA BUDUR VE BU YANILGININ SONUCU DA ARMAGEDONDUR. AMA İSRAİL BUNDAN KORUNMAK İÇİN YUNANİSTAN SAVAŞINI ÇIKARACAKTIR.
OLAY BUDUR GÖREN HERKESİN GÖREMEYENLERE ANLATMASI VATAN BORCUDUR.
26 Haziran 2014 Perşembe
İSRAİL, KÜRT DEVLETİ' Nİ TANIYACAĞINI AÇIKLADI
İSRAİL, KÜRT DEVLETİ' Nİ TANIYACAĞINI AÇIKLADI
İsrail Kuzey
Irak’ta kurulacak bağımsız bir Kürt devletini ilk kendilerinin tanıyacağını
açıkladı. Yapılan açıklamaya göre İsrailli uzmanlar bağımsız bir Kürt
devletinin kurulacağının kaçınılmaz olduğunu belirtti.
İsrail'den
tanırım mesajı
İsrail,
Irak'ta bağımsız bir Kürt devletini tanıyacağının siyalini verdi. Açıklama,
Paris'te Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry ile görüşen İsrail Dışişleri
Bakanı Avigdor Lieberman'dan geldi. Lieberman, "Irak parçalanıyor,
bağımsız bir Kürt devletinin kurulması kaçınılmaz bir sonuç" dedi.
NE DEMİŞTİK?
"Barzani ile Apo arasındaki tek sorun liderlik sorunudur yoksa ikisi de Kürt Devleti kurup Türkiye'yi parçalamaya çalışıyorlar" demiştik.
"PKK'nın da , PYD'nin de, Barzani'nin de, Talabani'nin de arkasında İsrail var, her türlü desteği veriyorlar" demiştik.
"İsrail, ABD'ye; ABD de, Barzani ve PKK'ya emrediyor onlar da yapıyor" demiştik.
"Bunların amacı Kürt halkının mutluluğu değil BÜYÜK İSRAİL İMPARATORLUĞU'dur" demiştik.
"Kürt Halkı onlar için sadece Türkiye'nin parçalanması için gerekli ama Büyük İsrail için son derece GEREKSİZ" demiştik.
DERS ALINDI MI? ALINMADI...
PEKİ "ATI ALAN ÜSKÜDAR'I GEÇTİ Mİ? İŞTE EN KRİTİK SORU BU...
CENABI MEVLA BU MİLLETİN KADERİNİ ÖYLE ŞANLI YAZMIŞ Kİ "NE ATI ALABİLEN OLMUŞ, NE DE ÜSKÜDAR'I GEÇEBİLEN....
ADIM ADIM HADİS YORUMLARI GERÇEKLEŞİYOR. KÜRT KARDEŞLERİMİZ PKK DAN UZAK DURSUNLAR.
23 Haziran 2014 Pazartesi
KÜRTLER OYUNA GELMESİN,BUNLARIN HEPSİ ERMENİ
KÜRTLER OYUNA GELMESİN,BUNLARIN HEPSİ ERMENİ
Mardin'in bağımsız! belediye başkanı Ahmet TÜRK! emrediyor:
EMRİNİZ OLUR, BAŞKA İSTEĞİNİZ VARSA ÇEKİNMEYİN SÖYLEYİN...
Güneydoğudan askerlerimizin, polislerimizin, memurlarımızın hepsi de çekilsin mi?
Söyleyemediniz gitti..
Kim gelecek yerine?
Generalleri Yahudi, Subayları Ermeni, piyadeleri de Kürtlerden oluşan ve Kürtleri katledecek şerefsizler ordusu mu?
Söyleyemediğiniz bir şey daha var:
İtiraf ediniz, hepiniz Ermenisiniz.
Ama Türk Milleti; Kürt halkını size kurban etmeyecek, bundan emin olunuz.
Mardin'in bağımsız! belediye başkanı Ahmet TÜRK! emrediyor:
EMRİNİZ OLUR, BAŞKA İSTEĞİNİZ VARSA ÇEKİNMEYİN SÖYLEYİN...
Güneydoğudan askerlerimizin, polislerimizin, memurlarımızın hepsi de çekilsin mi?
Söyleyemediniz gitti..
Kim gelecek yerine?
Generalleri Yahudi, Subayları Ermeni, piyadeleri de Kürtlerden oluşan ve Kürtleri katledecek şerefsizler ordusu mu?
Söyleyemediğiniz bir şey daha var:
İtiraf ediniz, hepiniz Ermenisiniz.
Ama Türk Milleti; Kürt halkını size kurban etmeyecek, bundan emin olunuz.
ABD VE İSRAİL'İN KÜRDİSTAN OYUNU
ABD VE İSRAİL'İN KÜRDİSTAN OYUNU
ABD TÜRKİYE'MİZİ KANDIRIYOR.
Efendim, devletimizi yönetenler çok akıllıdır oyuna gelmezler. Peki Kenan Evren akıllı değil miydi?
Ne ilgisi mi var?
Bakınız ne ilgisi varmış?
Kenan Evren Yunanistan'ın NATO'ya nasıl girdiğini anlatırken ABD Genel Kurmay Başkanının kendilerini fena kandırdığını söylemişti.
"ABD'ye güven olmaz, bunlar sözlerinde durmaz, sözlerine inanmamalı mutlaka yazılı ve bağlayıcı taahhüt almalıdır" demişti.
Olay şuydu:
1980 sonrası Yunanistan'ın Nato'ya üyelik müracatı var ve Türkiye veto ettiği için giremiyor. ABD Genel Kurmay Başkanı; Kenan Evren'den ricalarda bulunuyor.Kenan Evren bir darbe yöneticisi olduğu halde tek başına karar vermiyor ve Dışişleri Bakanlığından bilgi alıyor.Dışişleri Bakanlığı Ecevit ve Demirel hükümetleri zamanında da bu konuda ABD nin talepleri olduğunu ve ABD ye Dışişleri Bakanlığı tarafından Yunanistan'ın bazı taahhütleri yerine getirmesi halinde VETO'yu kaldıracağımızın bildirildiği söyleniyor.
Kenan Evren de aynı taahhütleri ABD Genel Kurmay Başkanına iletiyor ve rest çekiyor.ABD Genel Kurmay Başkanı Kenan Evren'e bu taahhütleri Yunanistan'ın yerine getirmesi için söz aldığını ve takipçisi olacağını ve mutlaka yerine getirileceği konusunda SÖZ VERİYOR.
Türkiye bu SÖZLÜ güvence ile vetoyu kaldırıyor ve Yunanistan NATO üyesi oluyor.
Sıra taahhütlerin yerine getirilmesine gelince Yunanistan'da Hükümet DEĞİŞTİRİLİYOR ve sözlerden DÖNÜLÜYOR VE TÜRKİYE OYUNA GETİRİLMİŞ VE KANDIRILMIŞ OLUYOR.
Peki bu olayın yazımızla ne ilgisi var?
Şimdi yine aynı oyun oynanıyor ve ABD Türkiye'yi kandırarak ve Türkiye'nin destek ve yardımıyla bir KÜRT DEVLETİ kurup akabinde de Türkiye'yi parçalamayı planlıyor.
Ama kurulacak Kürt Devleti'nin Türkiye'ye bağlanacağına dair de muhtemelen bize SÖZ VEYA VAAD veriyor.Yani yine yalan söylüyor, sözlü vaad veriyor ve vaadinden de mutlaka dönecek, dönmekle de kalmayacak ve Türkiye'nin başına bedeli çok ağır çoraplar örecek.
Yöneticilerimizin çok ama çok dikkatli olmaları gerekiyor. Kenan Evren'in anlattıklarından ders alınması gerekiyor.
Barzani bugüne kadar Türkiye ile iyi geçindiyse, petrol anlaşması yaptıysa hep ABD'nin emri ile yapmıştır. Aksi mümkün değildir.
Beklenen MUSUL ve KERKÜK'ün Kürtlere teslim edilmesiydi.IŞİD ile bu yapıldı. Kürdistan Sosyalist Partisi başkanı (Böyle bir parti de varmış, yeni öğrendik) bunu açıkça ifade ediyor ve IŞİD'in Musul ve Kerkük'ü Kürtlere bağışladığını, başka türlü bu ilhakın mümkün olmayacağını beyan ediyor.
IŞİD'in arkasında İsrail ve ABD'nin olduğu çok nettir.Eğer bizim de IŞİD ile bir ilgimiz varsa Suriye'deki tüm muhaliflerle olduğu şekilde ve olduğu kadardır, bundan emin olunuz. Yani Esad karşıtlarına ABD ile birlikte destek verdik, o esnada Işid'e de vermişsek ilişkimiz bundan öte değildir, bundan eminim. IŞİD İsrail'e hizmet eden, İsrail tarafından ABD'ye de desteklettirilen alçak bir İslam düşmanıdır.
Durum vahimdir ve Türkiye ABD'nin hiç bir oyununa gelmemelidir.
Bu konuda yapılması gerekenler başkadır.Yapılmamıştır.
Yapılacaklar daha başkadır.ABD ile birlikte hareket edilecektir.
Olacak olanlar ise bambaşkadır.İran gerçeği vardır.
Biz sadece olacak olanları yazıverelim:
ABD VE İSRAİL Ortadoğuda İran'ı kıskaca alma operasyonlarında SURİYE'de başarısız olunca IRAK'a yöneldiler.Çünkü Suriye'deki başarısızlığın en önemli nedeni Maliki'nin İran'ın yanında olmasıydı ve Suriye'ye İran tüm destekleri Irak üzerinden yapıyordu.Ama İRAN, IRAK'da Suriye'ye göre çok daha etkili karşı koyabilir. Tabi IRAK'ın bölünmesini istemiyorsa. İstiyorsa Türkiye'nin işi daha da zorlaşacağından çok dikkatli olmak lazım vesselam.
Barzani'ye dönersek Kürt Devletini kurduktan sonra Türkiye'ye kesinlikle yüz çevirecektir.Çünkü hiç bir kararı kendisi vermiyor.İsrail'in emirlerini uyguluyor.İsrail ABD'ye emrediyor, ABD de Barzani'ye emrediyor.
En kritik soru şudur:
İsrail Barzani'nin Türkiye'ye bağlanmasını ister mi?
'İster' diyorsanız herkesten özür diliyorum.Yanıldım.
Olay bu kadar basittir.
ABD TÜRKİYE'MİZİ KANDIRIYOR.
Efendim, devletimizi yönetenler çok akıllıdır oyuna gelmezler. Peki Kenan Evren akıllı değil miydi?
Ne ilgisi mi var?
Bakınız ne ilgisi varmış?
Kenan Evren Yunanistan'ın NATO'ya nasıl girdiğini anlatırken ABD Genel Kurmay Başkanının kendilerini fena kandırdığını söylemişti.
"ABD'ye güven olmaz, bunlar sözlerinde durmaz, sözlerine inanmamalı mutlaka yazılı ve bağlayıcı taahhüt almalıdır" demişti.
Olay şuydu:
1980 sonrası Yunanistan'ın Nato'ya üyelik müracatı var ve Türkiye veto ettiği için giremiyor. ABD Genel Kurmay Başkanı; Kenan Evren'den ricalarda bulunuyor.Kenan Evren bir darbe yöneticisi olduğu halde tek başına karar vermiyor ve Dışişleri Bakanlığından bilgi alıyor.Dışişleri Bakanlığı Ecevit ve Demirel hükümetleri zamanında da bu konuda ABD nin talepleri olduğunu ve ABD ye Dışişleri Bakanlığı tarafından Yunanistan'ın bazı taahhütleri yerine getirmesi halinde VETO'yu kaldıracağımızın bildirildiği söyleniyor.
Kenan Evren de aynı taahhütleri ABD Genel Kurmay Başkanına iletiyor ve rest çekiyor.ABD Genel Kurmay Başkanı Kenan Evren'e bu taahhütleri Yunanistan'ın yerine getirmesi için söz aldığını ve takipçisi olacağını ve mutlaka yerine getirileceği konusunda SÖZ VERİYOR.
Türkiye bu SÖZLÜ güvence ile vetoyu kaldırıyor ve Yunanistan NATO üyesi oluyor.
Sıra taahhütlerin yerine getirilmesine gelince Yunanistan'da Hükümet DEĞİŞTİRİLİYOR ve sözlerden DÖNÜLÜYOR VE TÜRKİYE OYUNA GETİRİLMİŞ VE KANDIRILMIŞ OLUYOR.
Peki bu olayın yazımızla ne ilgisi var?
Şimdi yine aynı oyun oynanıyor ve ABD Türkiye'yi kandırarak ve Türkiye'nin destek ve yardımıyla bir KÜRT DEVLETİ kurup akabinde de Türkiye'yi parçalamayı planlıyor.
Ama kurulacak Kürt Devleti'nin Türkiye'ye bağlanacağına dair de muhtemelen bize SÖZ VEYA VAAD veriyor.Yani yine yalan söylüyor, sözlü vaad veriyor ve vaadinden de mutlaka dönecek, dönmekle de kalmayacak ve Türkiye'nin başına bedeli çok ağır çoraplar örecek.
Yöneticilerimizin çok ama çok dikkatli olmaları gerekiyor. Kenan Evren'in anlattıklarından ders alınması gerekiyor.
Barzani bugüne kadar Türkiye ile iyi geçindiyse, petrol anlaşması yaptıysa hep ABD'nin emri ile yapmıştır. Aksi mümkün değildir.
Beklenen MUSUL ve KERKÜK'ün Kürtlere teslim edilmesiydi.IŞİD ile bu yapıldı. Kürdistan Sosyalist Partisi başkanı (Böyle bir parti de varmış, yeni öğrendik) bunu açıkça ifade ediyor ve IŞİD'in Musul ve Kerkük'ü Kürtlere bağışladığını, başka türlü bu ilhakın mümkün olmayacağını beyan ediyor.
IŞİD'in arkasında İsrail ve ABD'nin olduğu çok nettir.Eğer bizim de IŞİD ile bir ilgimiz varsa Suriye'deki tüm muhaliflerle olduğu şekilde ve olduğu kadardır, bundan emin olunuz. Yani Esad karşıtlarına ABD ile birlikte destek verdik, o esnada Işid'e de vermişsek ilişkimiz bundan öte değildir, bundan eminim. IŞİD İsrail'e hizmet eden, İsrail tarafından ABD'ye de desteklettirilen alçak bir İslam düşmanıdır.
Durum vahimdir ve Türkiye ABD'nin hiç bir oyununa gelmemelidir.
Bu konuda yapılması gerekenler başkadır.Yapılmamıştır.
Yapılacaklar daha başkadır.ABD ile birlikte hareket edilecektir.
Olacak olanlar ise bambaşkadır.İran gerçeği vardır.
Biz sadece olacak olanları yazıverelim:
ABD VE İSRAİL Ortadoğuda İran'ı kıskaca alma operasyonlarında SURİYE'de başarısız olunca IRAK'a yöneldiler.Çünkü Suriye'deki başarısızlığın en önemli nedeni Maliki'nin İran'ın yanında olmasıydı ve Suriye'ye İran tüm destekleri Irak üzerinden yapıyordu.Ama İRAN, IRAK'da Suriye'ye göre çok daha etkili karşı koyabilir. Tabi IRAK'ın bölünmesini istemiyorsa. İstiyorsa Türkiye'nin işi daha da zorlaşacağından çok dikkatli olmak lazım vesselam.
Barzani'ye dönersek Kürt Devletini kurduktan sonra Türkiye'ye kesinlikle yüz çevirecektir.Çünkü hiç bir kararı kendisi vermiyor.İsrail'in emirlerini uyguluyor.İsrail ABD'ye emrediyor, ABD de Barzani'ye emrediyor.
En kritik soru şudur:
İsrail Barzani'nin Türkiye'ye bağlanmasını ister mi?
'İster' diyorsanız herkesten özür diliyorum.Yanıldım.
Olay bu kadar basittir.
18 Haziran 2014 Çarşamba
RUVEYBİDA KİM OLABİLİR?
RUVEYBİDA
KİM OLABİLİR?
Hadisi
Şerif:
“İnsanlara
öyle bir zaman gelecek ki o zamanda yalancılar tasdik edilecek, doğru
söyleyenler yalanlanacak, hainlere güvenilecek, güvenilir kimseler hain
görülecek ve o zamanda Ruveybida konuşacak.”
“Ruveybida
nedir ya Rasulallah?” dediler.
“İnsanların
önemli ve büyük işleri hakkında konuşan sefih kimse buyurdu." (İbni Mace)
HADİSİ ŞERİFİ,
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ İLE ANALİZ EDELİM İNŞAALLAH
Sefih ne
demek?
"ahmak,
cahil, malını israf edip savuran"
“aklı veya
dini eksik olan akıl veya dinin aksine davranan ahmak veya fasık”
“ahireti
unutup dünyayı seven, o nedenle de mevkiye makama, mala mülke düşkün ve hırslı
olan ve helal ve harama da ehemmiyet vermeyen” demektir. Bu manada Ruveybida helal veya haram biriktirmiş zengin biri olacak.
Hadisi
şerife göre toplumun zaafları şunlardır:
Toplum
yalancılara inanıyor ama doğru söyleyenlere inanmıyor. Rüveybida da bunu
kullanacak ve toplumu YALANLARLA kandıracak.
Toplum
hainlere güveniyor ama güvenilir insanlara güvenmiyor. Rüveybida da hainlik
yapacak ama toplum bunu hoş görecek hatta vatanseverlik olarak bilecek ve
savunacak.
RUVEYBİDA
KONUŞACAK:
Ruveybida’nın
konuşması sıradan bir konuşma, Ruveybida da sıradan bir konuşmacı değildir ve o
konuşmasıyla toplumu yönlendiren bir kişidir.
Konuşmaları
toplumun önemli ve büyük işleri ile ilgili olacak.
“Konuşacak”
denilmiş ama “YAPACAK” denilmemiş. Yani Ruveybida sadece KONUŞACAK ve insanları
yanıltacak ama bir icraat yapmayacak. Kuru gürültü olacak. Atıp tutacak ama hep
lafta kalacak.RÜVEYBİDA LAF EBESİDİR.
Toplumun
sorunlarının sorumluları demek ki güçlü kişiler ya da kurumlar ya da devletler
olacak ki Ruveybida sadece kuru kuru konuşacak ama iş icraata gelince zayıfı
güçlüye şikayet etmekten başka bir icraatı olmayacak.
Ama
konuşmaları ile toplumu yanıltmayı başaracak ve toplum onun hakkında “İcraat
adamı, cesur adam, güçlü lider, kabadayı vb” iltifatlarla hep arkasında
duracak.
Bir
siyasetçi de olabilir bir alim veya kanaat önderi de. O zaman da toplum
herhalde “Dürüst, bilgili, güvenilir kişi “ diyecek.
RUVEYBİDA İLE
ŞEYSABANI AYNI DÖNEMDE ÇIKACAK.
Naçizane biz
Ebu Bekir El Bağdadi ‘nin (IŞİD LİDERİ) Şeysabanı olduğunu düşünüyoruz.
Ebu Bekir El
Bağdadi 2003 yılında zuhur ediyor ve Felluce’ye gidiyor. Öncesi de var; Saddam’ın
Üniversitedeki ajanlarından biri.
Bir de
isimlerin benzerlikleri var. Mesela Şeyh Bağdadi Şeysabanı gibi.
16 Haziran 2014 Pazartesi
DÖRDÜNCÜ ADAY KİM OLABİLİR?
DÖRDÜNCÜ ADAY KİM OLABİLİR?
AMERİKA, AVRUPA VE İSRAİL'İN KESİNLİKLE İSTEMEDİĞİ ADAYLAR:
YA ABDÜLLATİF ŞENER
YA DA OSMAN PAMUKOĞLU
TÜRKİYE'Yİ BÖLÜP İSRAİL'E KATMAK İSTEYEN YAHUDİ VE ERMENİ İLE UŞAKLARI BU RESME GICIK OLUYORLARMIŞ. ALLAH İÇİN BİZ BU RESMİ ÇOK SEVİYORUZ.
BİR İKİ YIL SONRA KÜRT KARDEŞLERİMİZ DE İNANINIZ BİZDEN ÇOK SEVECEKLER.
AMERİKA, AVRUPA VE İSRAİL'İN KESİNLİKLE İSTEMEDİĞİ ADAYLAR:
YA ABDÜLLATİF ŞENER
YA DA OSMAN PAMUKOĞLU
TÜRKİYE'Yİ BÖLÜP İSRAİL'E KATMAK İSTEYEN YAHUDİ VE ERMENİ İLE UŞAKLARI BU RESME GICIK OLUYORLARMIŞ. ALLAH İÇİN BİZ BU RESMİ ÇOK SEVİYORUZ.
BİR İKİ YIL SONRA KÜRT KARDEŞLERİMİZ DE İNANINIZ BİZDEN ÇOK SEVECEKLER.
EKMELEDDİN ERDOĞAN MI? R.TAYYİP İHSANOĞLU MU?
EKMELEDDİN ERDOĞAN MI? TAYYİP İHSANOĞLU MU?
YAZI MI, TURA MI?
CHP ve MHP'nin çatı adayı Kılıçdaroğlu ve Bahçeli tarafından belirlendi. Ekmeleddin İhsanoğlu.
Niçin 'İhsanoğlu' sorusunun cevabını Kılıçdaroğlu ile Bahçeliden bekleyen daha çoook bekler.
Belgesi ise şudur:
Kılıçdaroğlu bugün Bahçeli'ye bir isim götüreceğini açıklamıştı ama Bahçelinin de hemen kabul edip "tamam anlaştık" diyeceğinden hiç söz etmemişti.
Bahçeli'nin " Kılıçdaroğlu bir isim getirdi, kurullarımızda görüşüp -veya süre istedik- yarın kendisine bir cevap vereceğiz" demesi gerekmez miydi? Ne zaman düşündün de karar verdin de kabul ettin de açıkladın MÜBAREK...
DEMEK İSTEDİĞİMİZ ŞUDUR:
Ekmeleddin İhsanoğlu ismi önceden hem Kılıçdaroğlu'na hem de Bahçeli'ye kabul ettirilmiş ve onlara teklifi kimin götürüp, kimin açıklayacağı dahi talim edilmiş. O anlaşılıyor.
Öyleyse bu işleri kotaran kim ve amacı ne?
İslam İşbirliği Teşkilatı 1969 yılında ABD,İngiltere ve İsrail tarafından Suud işbirlikçilere kurduruluyor. Amaç ise gerçekten İslam Birliği'ne neden olacak böyle bir yapılanmanın kendileri dışında oluşumunu engellemek.
Yani İslam İşbirliği Teşkilatı İslam Birliğini engellemek için kurulmuş. Türkiye Çağlayangil ve Demirel tarafından 1975 de üye yapılmış ve en üst düzey katılımı ilk Kenan Evren yapmış.(Cumhurbaşkanı olarak)
Demek ki İslam İşbirliği Teşkilatı sekreterliği yapmak tek başına yeterli bir kriter değil.
Geçelim diğer kriterlere...
Yozgatlı Müderris İhsan Efendi'nin oğlu, Ekmeleddin İhsanoğlu. Temiz bir aileden geliyor.1924 yılında babası Kahire'ye eğitim için gitmiş.Ulusalcılar "şapka devrimine karşı gitti" diyorlar ama bu yanlış çünkü şapka devrimi 25 Kasım 1925 tarihine denk geliyor ve yaklaşık iki yıl sonra olmuş.
İngiltere Ortadoğu'da işbirlikçi ararken onun kimliğine bakar aslını soruştururdu.Genellikle Yahudiler, Ermeniler ve Rumlar gibi gayrimüslimlerle çalışırlardı.
Siyonist Yahudilerin tercihi ise belliydi ve illa ki mason olacak, ırkı önemli değil.
ABD ise kendisi zaten ırksız bir millet olduğu için kişilerin aslı ile hiç ilgilenmiyor ve doğrudan fikirlerine bakıyor.Fikirleri kendi çıkarları ile bağdaşıyor mu, kullanılabilir mi, satın alınabilir mi, istedikleri zaman azledebilirler mi vb kriterlere bakıyor.
Aslında Ekmeleddin İhsanoğlu ile Tayyip Erdoğan arasında bir iki istisna dışında hiç bir fark yok. O halde istisnalar neler?
İşte istisnalar:
Ekmeleddin İhsanoğlu Suriye'de daha fazla kan dökülmemesi için Esad'la uzlaşılarak demokratik sisteme geçişi savunurken Erdoğan "Esad mutlaka gitmeli, ondan sonra demokratik sistem kurulmalı" çizgisinde kaldı.Erdoğan'ın Suriye'deki çizgisi ABD ile örtüşürken İhsanoğlu ABD ile farklı düşündü.
Mısır'da ise tam tersi oldu. İnsanoğlu ABD ile örtüşürken Erdoğan farklı çizgide kaldı.
Peki ABD, İngiltere ve İsrail için bu istisnalar önemli midir? Bize göre hiç önemli değildir ve yazı tura atılmak isteniyor, yazı gelirse onların dediği olacak, tura gelirse de öyle.
En belirleyici ortak nokta ise şu:
Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Yozgat'ta gazetecilere verdiği cevap:
TERÖRİZMLE MÜCADELE TERÖRİSTİ ÖLDÜRMEKLE BİTMEZ
AHMET TÜRK (HDP ÇIKARACAK)
VE BİLİNMEYEN BİR KİŞİ DAHA (VE BELKİ DE EN GÜÇLÜ 2. ADAY DA O OLACAK)
AMA ALİMLERİN HADİS YORUMLARI NASIL GERÇEKLEŞEBİLİR SORUSUNA CEVAP ARARSAK 10 AĞUSTOS'DA R.T.ERDOĞAN'IN CUMHURBAŞKANI OLACAĞINI RAHATLIKLA SÖYLEYEBİLİRİZ.
YAZI MI, TURA MI?
CHP ve MHP'nin çatı adayı Kılıçdaroğlu ve Bahçeli tarafından belirlendi. Ekmeleddin İhsanoğlu.
Niçin 'İhsanoğlu' sorusunun cevabını Kılıçdaroğlu ile Bahçeliden bekleyen daha çoook bekler.
Belgesi ise şudur:
Kılıçdaroğlu bugün Bahçeli'ye bir isim götüreceğini açıklamıştı ama Bahçelinin de hemen kabul edip "tamam anlaştık" diyeceğinden hiç söz etmemişti.
Bahçeli'nin " Kılıçdaroğlu bir isim getirdi, kurullarımızda görüşüp -veya süre istedik- yarın kendisine bir cevap vereceğiz" demesi gerekmez miydi? Ne zaman düşündün de karar verdin de kabul ettin de açıkladın MÜBAREK...
DEMEK İSTEDİĞİMİZ ŞUDUR:
Ekmeleddin İhsanoğlu ismi önceden hem Kılıçdaroğlu'na hem de Bahçeli'ye kabul ettirilmiş ve onlara teklifi kimin götürüp, kimin açıklayacağı dahi talim edilmiş. O anlaşılıyor.
Öyleyse bu işleri kotaran kim ve amacı ne?
İslam İşbirliği Teşkilatı 1969 yılında ABD,İngiltere ve İsrail tarafından Suud işbirlikçilere kurduruluyor. Amaç ise gerçekten İslam Birliği'ne neden olacak böyle bir yapılanmanın kendileri dışında oluşumunu engellemek.
Yani İslam İşbirliği Teşkilatı İslam Birliğini engellemek için kurulmuş. Türkiye Çağlayangil ve Demirel tarafından 1975 de üye yapılmış ve en üst düzey katılımı ilk Kenan Evren yapmış.(Cumhurbaşkanı olarak)
Demek ki İslam İşbirliği Teşkilatı sekreterliği yapmak tek başına yeterli bir kriter değil.
Geçelim diğer kriterlere...
Yozgatlı Müderris İhsan Efendi'nin oğlu, Ekmeleddin İhsanoğlu. Temiz bir aileden geliyor.1924 yılında babası Kahire'ye eğitim için gitmiş.Ulusalcılar "şapka devrimine karşı gitti" diyorlar ama bu yanlış çünkü şapka devrimi 25 Kasım 1925 tarihine denk geliyor ve yaklaşık iki yıl sonra olmuş.
İngiltere Ortadoğu'da işbirlikçi ararken onun kimliğine bakar aslını soruştururdu.Genellikle Yahudiler, Ermeniler ve Rumlar gibi gayrimüslimlerle çalışırlardı.
Siyonist Yahudilerin tercihi ise belliydi ve illa ki mason olacak, ırkı önemli değil.
ABD ise kendisi zaten ırksız bir millet olduğu için kişilerin aslı ile hiç ilgilenmiyor ve doğrudan fikirlerine bakıyor.Fikirleri kendi çıkarları ile bağdaşıyor mu, kullanılabilir mi, satın alınabilir mi, istedikleri zaman azledebilirler mi vb kriterlere bakıyor.
Aslında Ekmeleddin İhsanoğlu ile Tayyip Erdoğan arasında bir iki istisna dışında hiç bir fark yok. O halde istisnalar neler?
İşte istisnalar:
Ekmeleddin İhsanoğlu Suriye'de daha fazla kan dökülmemesi için Esad'la uzlaşılarak demokratik sisteme geçişi savunurken Erdoğan "Esad mutlaka gitmeli, ondan sonra demokratik sistem kurulmalı" çizgisinde kaldı.Erdoğan'ın Suriye'deki çizgisi ABD ile örtüşürken İhsanoğlu ABD ile farklı düşündü.
Mısır'da ise tam tersi oldu. İnsanoğlu ABD ile örtüşürken Erdoğan farklı çizgide kaldı.
Peki ABD, İngiltere ve İsrail için bu istisnalar önemli midir? Bize göre hiç önemli değildir ve yazı tura atılmak isteniyor, yazı gelirse onların dediği olacak, tura gelirse de öyle.
En belirleyici ortak nokta ise şu:
Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Yozgat'ta gazetecilere verdiği cevap:
TERÖRİZMLE MÜCADELE TERÖRİSTİ ÖLDÜRMEKLE BİTMEZ
Yozgat'da
basın mensuplarının sorusu üzerine Usame bin
Ladin'in öldürülme haberlerini de yakından takip ettiklerini de belirten Ekmeleddin İhsanoğlu, şöyle demişti:
Ladin'in öldürülme haberlerini de yakından takip ettiklerini de belirten Ekmeleddin İhsanoğlu, şöyle demişti:
"Bu
durumu terörizmle mücadele konusunda yeni bir dönemin
başlangıcı olarak görmek isteriz. Tabi Usame bin Ladin ve
kendisine bağlı olan grup, bir çok masum insanın ölmesine
sebep olmuştur. Biz teşkilat olarak ve ben genel sekreter
olarak terör aktivitelerini telin ettik, kınadık. Bizim bu
konudaki ilkeli pozisyonumuz bellidir. İslamiyet hiçbir zaman
bu gibi cinayetlere cevaz vermediği gibi, bunları reddeden bir
değerlerin olduğunu söylüyoruz. Buna bağlı olarak şunu
belirttik. Terörizmle mücadele, teröristi öldürmekle bitmez.
başlangıcı olarak görmek isteriz. Tabi Usame bin Ladin ve
kendisine bağlı olan grup, bir çok masum insanın ölmesine
sebep olmuştur. Biz teşkilat olarak ve ben genel sekreter
olarak terör aktivitelerini telin ettik, kınadık. Bizim bu
konudaki ilkeli pozisyonumuz bellidir. İslamiyet hiçbir zaman
bu gibi cinayetlere cevaz vermediği gibi, bunları reddeden bir
değerlerin olduğunu söylüyoruz. Buna bağlı olarak şunu
belirttik. Terörizmle mücadele, teröristi öldürmekle bitmez.
Terörizmle mücadele, terörizmin sebeplerini, terörizme sebebiyet veren
faktörlerin ortadan kaldırılması, bunlar arasında da siyasi haksızlıkların
giderilmesidir. Gasp edilen meşru hakların sahiplerine riayet edilmesi
şeklindedir. Bunlar bir bütün olarak ele alınmadığı zaman, terörizm hadisesi
teröristleri tek tek öldürmekle halledilmeyecektir. Tabu bu benim söylediğim
sözlerden, terörizmle güvenlik mücadelesi ve askeri müdahale yapmayalım manası
çıkmamalı. Bunlar devam ederken bu olaya bir bütün olarak bakmayı da ihmal
etmeyelim." (BİZ BUNA AÇILIM DİYORUZ)
ŞU İFŞAATI DA YAPARAK TAMAMLAYALIM:
EN AZ İKİ CUMHURBAŞKANI ADAYI DAHA ÇIKARILACAK. YANİ EN AZ DÖRT ADAY OLACAK.
R.T.ERDOĞAN
E.İHSANOĞLUAHMET TÜRK (HDP ÇIKARACAK)
VE BİLİNMEYEN BİR KİŞİ DAHA (VE BELKİ DE EN GÜÇLÜ 2. ADAY DA O OLACAK)
AMA ALİMLERİN HADİS YORUMLARI NASIL GERÇEKLEŞEBİLİR SORUSUNA CEVAP ARARSAK 10 AĞUSTOS'DA R.T.ERDOĞAN'IN CUMHURBAŞKANI OLACAĞINI RAHATLIKLA SÖYLEYEBİLİRİZ.
14 Haziran 2014 Cumartesi
SONER YALÇIN’IN YAZISI (IŞİD)
SONER YALÇIN’IN
YAZISI (IŞİD)
YAZIDA DÜŞÜNCELERİ ZORLAYAN TESPİTLER VAR
İŞTE O YAZI:
Tarih: 2
Nisan 1982
Arjantin
burnunun dibindeki Falkland Adası’nı işgal etti. İngiltere dünyanın öteki
ucundaki küçük sömürgesinin elinden çıkmasına razı olmadı; 20 gün sonra
müdahale etti. Altı hafta süren savaşın ardından Arjantin teslim oldu ve işgal
ettiği toprakları terk etti. Savaşın siyasal sonuçları da oldu:
Arjantin’de
faşist General Leopoldo Galtieri rejimi yıkıldı.
Başbakan
Margaret Thatcher, 1979’da iktidara gelmişti ve uyguladığı neoliberal ekonomik
politikalarla kamuoyunun tepkisini çekiyordu. Fakat… 1983 genel seçimine kısa
süre kala Falkland’ta zafer kazanması prestijini artırdı; oy patlaması yaparak
iktidarını devam ettirdi.
Naomi Klein
adını duydunuz mu?
“Şok
Doktrin: Felaket Kapitalizmin Yükselişi” kitabının yazarı.
Küresel
sermayenin bilinçsiz seçmeni nasıl etkilediğini örnek olaylar vererek yazdı.
Normal
koşullar altında insanların kabul etmeyeceği siyasal yapı-ekonomik sistem şok
doktrinle kabul edilir hale getiriliyordu. Başına gelen beklenmedik bir felaket
sonrasında şaşıran, ne yapacağını bilemeyen, şoka giren halk; daha önceleri
kabul etmeyip karşı çıktığı yaptırımlara boyun eğmek durumunda kalıveriyordu!
İngiltere’de;
neoliberal politikalarla yoksullaşmaya başlayan büyük kitleler, Falkland
Savaşı’nın yarattığı milli duygularla oyunu Thatcher’dan yana kullanıvermişti.
Bu girişi
yapmamın nedeni; Musul işgaline bir başka açıdan da bakmanızı sağlamaktır!
“Musul
Fatihi” Erdoğan
Yazmak
tartışmaktır.
Sürü’leşmeyi
reddelim ve sorularımızın peşinden gidelim. Örneğin…
Erdoğan
Musul’a girerse ne olur? Tabii ki,”Musul Fatihi” olarak Çankaya Köşkü’ne çıkar!
Cumhurbaşkanı
olabilmek için Erdoğan’ın tek ihtiyacı, milli duyguları kabartacak bir
operasyondur.
Eğer…
2’si çocuk,
3’ü kadın 48 Türk esir alınmamış olsaydı; Türkiye kamuoyu Musul işgaliyle bu
kadar yakından ilgilenir miydi? Sanmam.
Peki…
Musul Türk
Konsolosluğu işgali sürpriz miydi? Hayır. Başkonsolos Öztürk Yılmaz, “IŞİD
Musul’u ele geçirebilir” uyarısında bulundu.
Musul Valisi
Useyil Nuceyfi kentten kaçmadan önce Başkonsolos Yılmaz’ı arayıp konsolosluğu
terk etmelerini istiyor.
Yine…
Konsolosluk
işgalinden bir gün önce MHP Milletvekili Sinan Oğan TBMM kürsüsünde, “besleyip
büyüttüğünüz IŞİD Musul Başkonsolosluğumuzun etrafını sarmış durumda” dedi.
Hürriyet’ten
İpek Yezdari konsoloslukta çalışan Iraklı bir Türkmen’e ulaştı. Konsolos
çalışanı “IŞİD’in silahlı adamları pazartesi günü konsolosluğa gelip
çalışanlara ‘Buradan çıkın’ dediler” diye konuştu.
Demek ki…
IŞİD’in
Musul’a gireceğini, Türk konsolosluğunu basacağını sağır sultan bile biliyor.
Öyle ki…
Kanal D
Haber Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Sarılar; twitter hesabından Musul’daki
Cemaat okullarının IŞİD baskınından 3 gün önce tahliye edildiğini yazdı. “Musul
baskını davul çala çala geldi; kentteki Fetullah Gülen okulları 3 gün önce
tahliye edililiyor; Başkonsolosluk sanki baskını bekliyor. Musul’da Cemaat
okulları bile perşembenin gelişini çarşambadan (hatta salı) biliyor;
Başkonsolosluk baskını öngöremiyor. İstihbarat sıfır mı?”
Erdoğan’ın
ve Türk Dışişleri’nin bunları bilmemesi imkansız.
O halde…
Sormalıyız;
niye göz yumdular?
Beceriksizlikten
mi?
Başka bir
sebebi var mı?..
Türk
Bayrağı’nın indirilişi…
Musul Türk
Konsolosluğu’nun işgali…
Ülkedeki
milli hassasiyet doruğa ulaştı.
Yakında
yandaş medya başlar:
Atatürk’ün
vasiyeti vardı; Musul alınmalıdır! Doğrudur. Fakat vasiyetini doğru okumak
gerekir; vasiyetinin içeriği değiştiriliyor ve bunu ilk Turgut Özal yaptı.
Erdoğan’la bir daha deneyecekler? Amaçları Kuzey Irak’taki Kürtler’i Araplara
karşı koruyacak Türk Ordusu’ndan bir tampon oluşturmaktır.
Özal
başaramadı. Erdoğan başaracak mı?
Erdoğan’a
“zafer” gerekiyor; askeri ya da diplomatik!
Erdoğan,
satranç tahtasındaki at
Fakat…
Ortadoğu bir
satranç tahtasıdır; tek hamleye bakarak oyunu okuyamazsınız; birçok hamleyi
görmek zorundasınız. Oyun bin bir olasılıklar üzerine kuruludur.
En önemlisi,
satrançta oyununuzu belirleyen rakip tarafın hamleleridir.
Yani;
Erdoğan’ın bir planı varsa Maliki’nin ya da Esad’ın da stratejisi vardır.
Bildiğinize
eminim; tahta üzerindeki “şah”, İsrail; “vezir” ise ABD’dir! Tüm oyun şahı
korumak üzerinedir. En etkili eleman vezir’dir. İkinci etkili eleman kale’dir.
Fil ve at ise, üçüncü etkili elemandır. Fil oyun başında değil sonunda
etkilidir; yani Esad’dır. At ise oyun başında etkilidir oyun sonunda
etkisizdir; yani Erdoğan’dır.
IŞİD piyon
bile değildir! Çerez’dir! İstense bir kaşık suda boğulur!
O halde…
Dünyanın en
önemli petrol bölgesini bu kadar kolay nasıl ele geçiriverdi?
Irak Ordusu
bir tek mermi atmadan petrol kenti Musul‘u IŞİD’e neden bırakıverdi?
IŞİD
arkasında hangi güç/devlet var?
Dün bu
köşede yazdım:
Erdoğan’ın
İsrail’le “metres” ilişkisi var.
Erdoğan’ın
İmralı ve Kandil’le “metres” ilişkisi var.
Peki…
Erdoğan’ın
IŞİD ile de “metres” ilişkisi var mı?
Irak Meclisi
Güvenlik ve Savunma Komisyonu Başkan Yardımcısı İskender Vetut, “IŞİD’den ele
geçirilen bazı silahların İsrail yapımı olduğunu tespit ettik. Asıl hedefi Arap
ülkelerini kaosa sürüklemektir” dedi.
Hiç
şaşırtıcı değil; plan belli: Irak’ı üçe bölmek:
Sünni
Kürtler, Şii Araplar ve Sünni Araplar.
Keza Suriye
de bölünmek isteniyor.
Ve Türkiye
de…
Bölgede ulus
devletlere düşmanlığın nedeni küçük devletçikler oluşturmaktır.
Sünni
Türkler, Alevi Türkler ve Sünni Kürtler’den oluşan parçalanmış bir Türkiye
istemiyorlar mı?
Canım
kardeşim AKP’li…
Irak ve
Suriye sana ayna görevi yapıyor; ama sen bunları anlamamakta inat ediyorsun.
Çünkü,
şok’tasın!..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)