AMİRAL SONER POLAT'IN YAZISI
Devlet Bahçeli haklıdır, tutarlıdır ve milli bir çizgidedir.
Etrafımızdaki ateş çemberinin daraldığı şu günlerde bütün
ülke Meclis Başkanlığı seçimleri ile uyutuldu. Oysa ki Başkan’ın o ya da şu
partiden olması gerçekte hiçbir şeyi değiştirmeyecekti. Emperyalist merkezler
Kürt (ABD-İsrail) koridorunu tesis etmek için, Türkiye’deki siyasi belirsizliğin
doruk noktasına ulaşacağı bu günleri beklemişlerdi. Stratejinin zaman, mekân ve
kuvvet olmak üzere üç boyutu vardı. Zaman planlaması kendileri açısından
mükemmel bir düzeydeydi!
Bugünlerde sözde Atatürkçü (!) ve Cumhuriyetçi (!) çevreler,
arkalarına emperyalist merkezleri de alarak Devlet Bahçeli’yi yaylım ateşine
tutuyorlar. Vay efendim, HDP (PKK) gibi sen de niçin yeni CHP’nin adayını
desteklemedin!
Öncelikle bir gerçeğin altını kalın kalemle çizelim. HDP
(PKK) ile içli dışlı olan ve bütünüyle Batı’nın denetimi altına giren yeni CHP,
ülkenin güvenliği, birlik ve bütünlüğü açısından ciddi bir risk unsurudur. Bu
yalın gerçeği fark eden Devlet Bahçeli, kendisine başbakanlık teklif eden yeni
CHP’ye ilginç bir cevap vermiştir: “Siz kurucu ideolojiyi terk ettiniz;
mebuslarınızın üçte biri HDP’li!”
Eğer, içinde bulunduğumuz kritik süreçte bir kişi, kuruluş
ya da siyasi partinin bu topraklara bağlılığını test etmek istiyorsanız, Kürt
koridoru karşısındaki duruşuna bakmalısınız. Bu sağlam bir referanstır ve
yanılma şansınız yoktur! Maalesef, yeni CHP ve HDP (PKK) bu konuda tercihini
Batı’dan yana yapmıştır. Koridora kalkan olmayı tercih etmişlerdir.
İzmir, Beşiktaş, Kadıköy, Bakırköy ve birçok yerleşim
yerindeki CHP seçmeni Atatürk’e oy verdiğini sanarak, gerçekte emperyalist
merkezlerin temsilcilerini ödüllendirmiştir. Bazıları, taze mebusları Murat
Özçelik gibi HDP’ye (PKK) oy vererek, bir terör örgütüne fason bir yasal kılıf
giydirmiştir. PKK politikalarına dokunulmazlık zırhı onların oyları ile kazandırılmıştır.
Bu günahın vebali üzerlerindedir!
Devlet Bahçeli’nin Suriye’de ülkemizi bölmek için
tezgâhlanan oyunlara karşı belirlediği siyasi çizgisinin ana hatları
aşağıdadır:
PYD ve IŞİD arasında fark yoktur; ikisi de terör örgütü,
ikisi de cinayet şebekesidir.
Türkiye her bakımdan kuşatma altındadır. Şimdiki hükümet ve
kurulacak hükümet gelişmelere kayıtsız kalamaz! Aksi bir tavır vatana ihanetle
eş değerdedir. Türkiye haklarını korumak için hiç kimseden izin almak zorunda
değildir.
Bu bir savaş çağrısı değil, nefsi müdafaa ve milli
güvenliğimizi sağlama alma, Türkiye’nin caydırıcılığını gösterme iradesidir!
Devlet Bahçeli ve MHP, bu açık ve net irade beyanı ile
Türkiye cephesinde yer aldığını ispat etmiştir. Ülkenin birlik ve beraberliği
konusunda hiçbir hassasiyeti olmayan çevrelerle arasına mesafe koymasından daha
doğal bir şey olamaz!
Seçimde PKK için oy isteyen yazar, çizer, gazete ve
televizyonların, önce aynaya dönüp kendilerine bakması gerekiyor. Sizler ulusal
birliğimizin, PKK, Dersimli Kemal, Sezgin Tanrıkulu, Murat Özçelik, Selina
Doğan, Mehmet Bekaroğlu ile korunabileceğine inanıyorsanız, bu sizin sorununuzdur
ve hiç kimseyi bu garabete ortak etmeye hakkınız yoktur! Öncelikle rüştünüzü
ispat etmek ve emperyalist merkezlerle aranızdaki hesabı kapatmanız
gerekmektedir. Yeni CHP ve HDP (PKK) sizin eserinizdir. AKP’ye karşı gerçek,
toplumsal ve milli bir muhalefetin oluşmasını sizler engellediniz!
Kimse kimseyi kandırmasın! Türkiye bölünme tehdidi
altındadır ve geçmişin paradigmaları ile doğru ve yanlışı saptayamayız! Mevcut
koşullar altında ülke bütünlüğünü savunan tüm güçler, kim ne derse desin ilerici,
açılım, özerklik, koridor batağında çırpınanlar gericidir!
Seçim çalışması için gittiğim havuzlarla kaplı lüks sitede “
Boşuna çenenizi yormayın! Ben HDP’ye oy vereceğim!” diyen CHP’li zengin ve
kibirli hanımefendi gerici, Gültepe semt pazarında, “Komutanım, ülkemiz
bölünmesin! Oyum AKP’ye ama Allah sizin de yolunuzu açık etsin!” diyen,
karayağız delikanlı ilericidir.
Atatürk’e karşı açıkça cephe aldığını, açılım politikaları
ve HDP’yi (PKK) savunduğunu bile bile yeni CHP için internet siteleri üzerinden
“oylar bölünmesin!” kara kampanyaları yürüten çeşitli meslek gruplarından
kişiler gerici, Türklük değerleri ve vatan bütünlüğü için MHP’ye oy veren
eğitimsiz ama milli duyguları yüksek kitleler ilericidir.
MHP’in Türkiye cephesi içinde yer almasının ülkemiz için
altın değerinde olduğu kısa zaman içinde daha iyi anlaşılacaktır. AKP içindeki
ilerici ve gerici güçlerin mücadelesi kıyasıya devam etmektedir. Yeni CHP ve
ruh ikizi HDP (PKK), maalesef umutsuz vakalardır. TBMM dışında Vatan Partisi,
milli cephede siperdedir.
Ülke bütünlüğünü sözde değil özde savunuyorsak, Devlet
Bahçeli’nin ilkeli, hesaplı, tutarlı ve doğru bir rotada dümen tuttuğunu kabul
etmeliyiz. Pusulasını şaşırarak sağa sola savrulanlar diğerleridir!
Amiral Soner Polat
ulusalkanal.com.tr
spolat102@outlook.com