8 Temmuz 2015 Çarşamba

BİR TAHMİNİMİZ DAHA ÇIKIYOR

PEK ÇOK TAHMİNİMİZ GİBİ BU DA GERÇEKLEŞİYOR

ABD, KÜRT DEVLETİNDEN VAZGEÇİYOR.






“Ayrı Kürt devleti çok sorun olabilir”

Savunma Bakanı Ashton Carter, “bağımsız Kürdistan” sorusuna kaçamak yanıt vererek bu olasılığı reddetmedi “Sıkıntı yaratır” dedi
Türkiye için sorun olur

Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey ile Senato’daki DAEŞ konulu oturuma katılan Carter, “Bağımsız Kürdistan, Türkiye ile birçok tartışma yaratacak. Bağımsız bir devlet fikrine katılıyor musunuz?” sorusuna, “Türkler için bağımsız ayrı bir devlet çok sorun olabilir” diye yanıt verdi.

5 bin yerine 60 kişi

Bakan Carter, Türkiye’nin yanı sıra Ürdün, Katar ve Suudi Arabistan’da da yapılması planlanan Suriyelilere yönelik eğit-donat programıyla yılda 5 bin Suriyeliye verilecek eğitim programına 60 kişinin alındığını söyledi. Carter, gerekçe olarak “güvenlik taramasını” gösterdi.  

Senato Silahlı Hizmetler Komitesi’nde konuşan Savunma Bakanı Carter, bağımsız Kürt devleti konusunda, Türkiye açısından olumsuz mesaj verdi.

ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey ile Senato Silahlı Hizmetler Komitesi’nde ABD’nin IŞİD ile mücadele stratejisi konulu oturumda konuştu. Oturumda yöneltilen  “Bağımsız bir Kürdistan, Türkiye’yle ve genel olarak bölgede birçok tartışma yaratacak. Ayrı bağımsız bir devlet fikrine katılıyor musunuz?” şeklindeki soru üzerine Carter, “Türkler için, bağımsız ayrı bir devlet çok sorun olabilir” yanıtını verdi. Bu arada, ABD Başkanı Barack Obama’nın Pentagon’da yaptığı konuşmada Irak ve Suriye’de IŞİD’le mücadelede sağlanan başarılara ilişkin verdiği yedi örneğin altısının Kürtlerin katkısıyla elde edildiğine dikkat çekilirken Washington’un, etkin eylemlerden söz etmesine rağmen Kürt güçlerini silahlandırma konusunda gösterdiği isteksizlik ise Türkiye faktörüne bağlanıyor. Pazartesi günü Pentagon’da brifing aldıktan sonra yaptığı açıklamaların Salı günü Senato’da yapılan oturumda Cumhuriyetçi senatörlerce sert dille eleştirilen Obama’nın  konuşması sırasında Irak ve Suriye’de IŞİD’e karşı zafer sağlandığı bölgelere işaret ederken Musul Barajı, Sincar Dağı, Kerkük ili, Ayn el Arap (Kobani) Tel Abyad gibi yerlerden söz ettiğine işaret ediliyor. Barack Obama’nın bu konudaki açıklamaları, Irak’ın kuzeyindeki Kürt bölgesinde de yankı buldu. Etkin rollerine rağmen ABD’nin Kürtlere tam destek sağlama konusunda isteksizlik gösterdiğini kaydeden Kürt kaynaklar, ABD’nin Irak Başbakanı Haydar el Abadi ile ilişkilere zarar vereceği kaygısı ile Kürtlere doğrudan gelişmiş silahları göndermeyi reddettiğini dile getiriyor.

Türkiye faktörü

Suriyeli Kürtlerin de ABD’den az destek aldıklarının belirtildiği haberde “ABD’nin Suriyeli Kürtleri silahlandırma isteksizliği, büyük ölçüde olası bağımsız bir Kürt devletini toprak bütünlüğüne oluşan bir tehdit olarak gören NATO üyesi Türkiye ile ilgilidir” denildi.



Eğit-donat fiyaskosu

ABD’nin IŞİD ile savaşacak güçleri eğitmek için planlanan eğit-donat projesine, 5 bin kişi hedeflenirken sadece 60 kişinin katıldığı ortaya çıktı. Senato Silahlı Hizmetler Komitesi’nde konuşan Savunma Bakanı Ashton Carter,  “3 Temmuz itibariyle şu anda yaklaşık 60 savaşçıyı eğitiyoruz. Bu rakam, kısmen eğitime alınacakların taramasından dolayı bizim beklentilerimizden daha az”  diyerek, savaşacak adam bulamamaları sonucu eğit-donat projesinin fiyasko olduğunu itiraf etmiş oldu. Senatörlerin IŞİD ile mücadele edecek Suriyeli muhaliflerin eğitilmesine yönelik sorularını yanıtlayan Carter, eğitime alınan muhaliflerin sayısının beklenenin çok altında kaldığını kabul etti. Carter, “3 Temmuz itibariyle şu anda yaklaşık 60 savaşçıyı eğitiyoruz. Bu rakam, kısmen eğitime alınacakların taramasından dolayı, gelinen noktada bizim beklentilerimizden daha az. Ancak bu program önemli. IŞİD’in Suriye’de kalıcı olarak yenilgiye uğratılmasını sağlamak için sahada bir partnere ihtiyacımız var. Eğitim programı ilerledikçe, bizim asker toplama ve IŞİD’le mücadele operasyonlarında yararlı bilgiler sağlamaya dönük kapasitemizi artıracak önemli ilişkiler oluşturma ve muhalifleri tanımada daha fazlasını öğreniyoruz” diye konuştu. Suriyelilere yönelik eğit-donat programını Türkiye’nin yanı sıra Ürdün, Katar ve Suudi Arabistan’da yapmayı planlayan ABD, her yıl yaklaşık 5 bin muhalifi eğitmeyi planlıyor.


BU YORUMU LÜTFEN DİKKATLİ OKUYUNUZ 

Yahudilerin ekonomik baskısı altında olan OBAMA ve Demokratlar iktidar olmaları nedeniyle Siyonist Yahudilere direnemiyorlardı. Şimdi buraya dikkat!

Bu siyonistler de ABD'de hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçiler üzerinde PARALEL baskı kuruyorlardı. Senatoda zayıf olan Obama yönetimi kuşatma altındaydı. Ama şu hale bakınız ki Demokratlardan daha çok Siyonist Yahudilerle iç içe olan Cumhuriyetçiler de tavır değişikliğine gittiler ve artık ABD'de her kesim (Siyonistler hariç) Kürt Devleti'ne açıkça karşı çıkıyorlar.

Önceden Cumhuriyetçiler açıkça Kürt Devletini savunurken iktidarda olan Demokratlar ihtiyatlı ve derinden yani gizliden Kürt Devletini savunuyorlardı. 

Cumhuriyetçiler tam tersine bugün açıktan Kürt Devletine karşı olduklarını açıklıyorlar. Demokratlar ise önceden gizliden destekledikleri ama açıklayamadıkları Kürt Devletine desteklerini şimdi açıktan tartışmaya açma adına geri çekiyorlar. Yani ABD, Kürt Devletinden desteğini çekiyor.

Bundan önceki beş yazımızda da şifreli kısımlar vardı.Ama yorumlar kısmında değinen hiç olmamış.Bu yazıdaki şifreyi de açıkça takdirlere sunalım. Hani iddialar vardı ya: "Cemaat Neoconlarla, Siyonistlerle iç içe" deniliyordu ya. İşte şimdi o Neoconların kalesi olan Cumhuriyetçiler Türkiye'yi savunuyor.Bilmem anlatabildik mi? Bu ABD'deki iç etkenlerdi.

Dış etkenleri ise sitemizde sürekli işliyoruz.
Birincisi ABD-RUSYA geriliminin yani Soğuk Savaşının sıcak savaşa dönüşme ihtimalinin sürekli artmasıyla ABD'nin kendi çıkarları için aklının başına gelmesi.Yani "Türkiye mi, PKK' mı" sorusuna ABD'nin "Elbetteki Türkiye" tercihini kullanmasıdır.

İkincisi ise ABD'nin Türkiye düşmanlığında haddi aşması nedeniyle Türkiye'nin gösterdiği kararlı tutumdur. Yanlış anlaşılmasın bu tutumu da sadece AKP'ye bağlamak doğru olmaz bir bütün olarak Milli Devlet Politikalarıdır. 

Evet tahminlerimiz çıkıyor.Müneccim değiliz tabi.Bunları pek çok kimse biliyor ama açıklamak da her halde bize düşüyor.