31 Ağustos 2015 Pazartesi

BU TAHMİNİMİZ DE ÇIKIYOR

AKP, SAADET İLE İTTİFAK KURAR DİYE YAZMIŞTIK.YAZI BU SİTEDE VAR.





Erdoğan'ın 1 Kasım için istediği ittifakın AKP-Saadet olduğu iddia edildi.

1 Kasım seçim öncesi ‘tek başına’ iktidar olamama kaygısı yaşayan AKP’de ittifak arayışları gündeme geldi. 

Erdoğan’ın da sıcak baktığı ittifakın AKP-Saadet olduğu ve görüşmeleri AKP’den Mustafa Şentop ve Saadet Partisi’nden Oğuzhan Asiltürk’ün yaptığı iddia edildi. 

AKP’ye yakın Vahdet gazetesinden Fatih Akkaya, bugünkü “AK-Saadet İttifakına Dair Her şey” başlıklı yazısında kulis bilgilerini aktardı. 

Yazıya göre Saadet’in eski lideri Recai Kutan’ın AKP ile görüşmelere ilişkin arabuluculuk yaptığı belirtilirken, “Saadet’te son kararı verecek isim Oğuzhan Asiltürk” ifadesi yer aldı.



TAHMİNLERİMİZ BİR YIL GECİKMELİ ÇIKIYOR.

BİZ AKP-SAADET İTTİFAKINI 7 HAZİRAN İÇİN YAZMIŞTIK. O SEÇİMDE ÇIKMADI ŞİMDİ OLABİLİR.
O YAZIMIZDA AYNEN YUKARIDAKİ BİLGİLERİ PAYLAŞMIŞTIK.

İLAVE EDELİM Mİ?

SAADET PARTİSİ, ŞU AN MİLLİ GÖRÜŞÜ TEMSİL ETMİYOR. AKP, ZATEN MİLLİ GÖRÜŞÜ BİTİREN PARTİ. 

SAADET YÖNETİMİ MİLLİ GÖRÜŞÜ BİTİRMEK İÇİN SAADET İÇİNDE ÇALIŞTI.AKP DE DIŞARIDAN ÇALIŞARAK MİLLİ GÖRÜŞÜ BİTİRDİLER. 

FATİH ERBAKAN DA SAADETTEN O YÜZDEN UZAKLAŞTIRILDI. YANİ MİLLİ GÖRÜŞ RAHMETLİ ERBAKAN İLE BİRLİKTE SONA ERDİ.

FATİH ERBAKAN DA ÖNERİLERİMİZE UYMADI. 

ÖNERİMİZ MUSTAFA KAMALAK İKİNCİ KEZ GENEL BAŞKANLIĞA ADAY OLDUĞUNDA FATİH ERBAKAN'IN AYRILMASI VE MİLLİ GÖRÜŞ PARTİSİ (MGP) ADI ALTINDA BİR PARTİ KURMASIYDI. 

FATİH ERBAKAN O DÖNEMDE SAADETTE KALDI VE İSYAN BAYRAĞINI ÇEKMEDİ. YİNE DE BELKİ GENEL BAŞKANLIĞA GETİRİRLER DÜŞÜNCESİYLE ZAMANI BİTİRDİ. 

SONRA PARTİDEN DIŞLANDI. BİZ O ZAMAN ERBAKAN'I OYALAYACAKLARINI, BU ŞEKİLDE BİTİRECEKLERİNİ İFADE ETMİŞTİK. 

HATTA KAMALAKLAR BİTİNCE DE ASİLTÜRK'ÜN DAMADININ GENEL BAŞKAN YAPILIP ERBAKAN'IN ATILACAĞINI DA YAZMIŞTIK. DİNLETEMEDİK.

FATİH ERBAKAN DA ÇOK GEÇ KALMIŞTIR VE BİTMİŞTİR VESSELAM. 


HANİ PKK İLE AKP ARASINDAKİ GİZLİ İLİŞKİLER VARDI YA AÇILIM SÜRECİNDEKİ, İŞTE O GİZLİ İLİŞKİLER SAADET YÖNETİMİ İLE AKP ARASINDA DA VARDI. AMA BU ÇOK DAHA GİZLİYDİ. NUMAN KURTULMUŞ'U AKP'YE AKP YÖNETİMİ GETİRMEDİ, SAADET YÖNETİMİ GÖNDERDİ.

1 KASIM SEÇİM ANALİZİ YAZIMIZI YAZMIŞTIK YAYINLAYACAK İKEN NETTEN DÜŞMÜŞ VE SİLİNMİŞ. ZAMAN NEDENİYLE DE TEKRAR YAZAMADIK.

KISACA ÖZETİ DE ŞUYDU:

PKK, 1 KASIMDA CHP' Yİ DESTEKLEYECEK VE CHP'Yİ BİRİNCİ PARTİ YAPMAYA ÇALIŞACAKLAR.

ÇÜNKÜ AKP SEÇİMİ KAYBETMESİNE RAĞMEN BİRİNCİ PARTİ OLDUĞU İÇİN HALA İKTİDARDA.HESAP BU.

30 Ağustos 2015 Pazar

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN İNŞALLAH

GENEL KURMAY BAŞKANIMIZ ORG.HULUSİ AKAR'IN BAYRAM MESAJI





(30 AĞUSTOS 2015) SAYIN GENELKURMAY BAŞKANI HULUSİ AKAR’IN ZAFER BAYRAMI VE TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ GÜNÜ MESAJI


Türk Silahlı Kuvvetlerinin Değerli Mensupları,

Kahraman Türk Ordusunun, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün önderliğinde, bağrından çıktığı Yüce Türk milletiyle bir bütün olarak verdiği destansı mücadelenin sonunda, tarihe altın harflerle yazdırdığı Büyük Zafer’in 93’üncü yıl dönümünü gururla kutlamanın heyecanını yaşıyoruz.

Türk tarihinde, 26 Ağustos 1071 tarihinde Malazgirt Meydan Muharebesi neticesinde kazanılan zaferle Anadolu’nun Türk yurdu olduğu tescillenmiş; yine 26 Ağustos 1922 günü başlatılan Başkomutan Meydan Muharebesi, 30 Ağustos’ta zaferle sonuçlandırılarak devletimizin yeniden inşa süreci başlatılmış ve ilelebet payidar kalacak “yeni Türk devletinin, genç Türk Cumhuriyeti’nin temeli burada sağlamlaştırılmış, ebedî hayatı burada taçlandırılmıştır.”

Yüce Önder ATATÜRK, Büyük Taarruz ve 30 Ağustos Zaferi'nin anlam ve önemini; "Her safhasıyla düşünülmüş, hazırlanmış, idare edilmiş ve zaferle sonuçlandırılmış olan bu harekât, Türk Ordusunun, Türk subay ve komuta heyetinin yüksek kudret ve kahramanlığını tarihe bir kere daha geçiren muazzam bir eserdir. Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve istiklal düşüncesinin ölümsüz bir âbidesidir. Bu eseri yaratan bir milletin evladı, bir ordunun Başkomutanı olduğumdan, mutluluk ve bahtiyarlığım sonsuzdur." ifadesiyle veciz bir şekilde vurgulamıştır.

30 Ağustos’ta kazanılan bu zafer, aynı zamanda, aziz milletimizin çağdaşlaşma yolunu açan, modern çağın gerektirdiği siyasi, hukuki, ekonomik ve sosyal reformları gerçekleştiren Türk inkılâbına ışık tutan bir meşale olmuştur.

2224 yıllık ordu geleneğine sahip, Orta Asya’dan Anadolu’ya, Akdeniz’e bir küheylan olup akan, gücünü aziz milletimizin sevgi ve desteğinden alan Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri; geçmişte olduğu gibi bugün de yüce milletimizin temel karakteri olan ve hiçbir zaman ödün vermeyeceği egemenlik ve bağımsızlığının, şehit kanlarıyla yoğrulup bayraklaşan kutsal vatan topraklarının bütünlük ve güvenliğinin teminatı olmaya devam edecektir.

30 Ağustos günleri, aynı zamanda “Türk Silahlı Kuvvetleri Günü” olması vesilesiyle Silahlı Kuvvetlerimizin mensupları için; bir yandan bir üst rütbeye terfi etmenin heyecanının, diğer yandan da görevi tamamlamanın huzuru içinde emekli olmanın gururunun yaşandığı müstesna günlerdir.

Bu vesileyle, terfi eden tüm personelimize yeni rütbelerinin hayırlı ve uğurlu olması temennisiyle görevlerinde başarılar diliyor, Silahlı Kuvvetlerimizdeki görev sürelerini tamamlayarak emekliye ayrılan mensuplarımıza da verdikleri değerli hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyor, aileleri ile birlikte; sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir hayat sürmelerini temenni ediyorum.

Başta, büyük bir coşkuyla kutladığımız bu eşsiz zaferin mimarı Ebedî Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve kahraman silah arkadaşları ile bayraklaşan kutsal vatan toprağının bütünlüğü ve şanlı al bayrağımızın daima hür bir şekilde dalgalanması için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve saygıyla, kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla anıyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle; Türk Silahlı Kuvvetlerimizin her kademesinde ciddiyet, samimiyet diyalog ve koordinasyon içinde görev yapan, general/amiral, subay, astsubay, devlet memuru, uzman jandarma, uzman erbaş, erbaş ve erlerimiz, köy korucularımız, işçilerimiz ve tüm askerî öğrencilerimiz ile yıllarını bu Orduya vermiş emekli personelimizin Zafer Bayramı’nı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü’nü kutluyor; kendilerine değerli aile mensuplarıyla birlikte, başarı, mutluluk ve esenlikler diliyorum.

  Hulusi AKAR
  Orgeneral
  Genelkurmay Başkanı




ÜSAME BİN LADİN YAŞIYOR

ÖLMEDİĞİNE DAİR CIA AJANINDAN İDDİALAR VAR




RESİM MONTAJ MI, DEĞİL Mİ HENÜZ BELLİ DEĞİL AMA İDDİALAR LADİN'İN CIA AJANI OLDUĞUNU DOĞRULUYOR.


Elinde CIA’ın bin Laden’e gönderdiği paralar ve yardımlar hakkında belgeler olduğunu iddia eden Snowden, bin Laden’e aylık 100 bin Dolar maaş verildiğini ve 5 hanımı ve çocuklarıyla Bahama adalarında büyük bir villada yaşadığını söylüyor.
Moscow Tribune sitesinin haberine göre, yeni açıklanan bir bilgiye göre El-Kaide eski lideri Usame b. Ladin hala yaşıyor.

2013 yılında ABD Ulusal Güvenlik Dairesi bilgilerini medyaya sızdırarak büyük yankı uyandıran Edward Snowden, yeni bir bilgi daha paylaştı.

Moscow Tribune sitesinde yer alan habere göre Snowden, Usame b. Ladin’in ölmediğini ve şu anda Atlantik Okyanusundaki Bahama adalarının birinde yaşadığını iddia etti.

Elinde CIA’ın bin Laden’e gönderdiği paralar ve yardımlar hakkında belgeler olduğunu iddia eden Snowden, bin Laden’e aylık 100 bin Dolar maaş verildiğini ve 5 hanımı ve çocuklarıyla Bahama adalarında büyük bir villada yaşadığını söylüyor.

CIA’nın bu parayı komisyoncular, aracılar ve başka şirket hesapları üzerinden bin Ladin’e aktardığı söylenirken, Ladin’in öldürülmüş olarak gösterilen operasyonun ise tamamen Pakistan’la birlikte düzenlenen bir oyun olduğu belirtiliyor.

Bin Ladin’in görev süresi dolduğundan ve yerine taze kan kimselerin medya önüne çıkarıldığı ve olayın tamamen ört-bas edildiği söyleniyor.


YORUMA GEREK YOK ASLINDA AMA KISACA ŞU YAZILABİLİR

Batı barış ortamında hızla yayılan gerçek İslam'dan korktu.Ve kendi halklarını İslam'dan soğutmak amacıyla İslam'ı gerici, yobaz, gaddar, zalim, acımasız, insan hakları düşmanı bir din olarak tanıtmak için bu özelliklere sahip El Kaide ile IŞİD'i kurdu.

Bu örgütlerin, diğer görevlerinden ziyade en önemli görevleri yani birinci görevleri dünya insanlığını İslam'dan tiksindirmektir. 

27 Ağustos 2015 Perşembe

SUUD ZIRHLI BİRLİKLERİ YEMEN'E GİRDİ

SUUDİ ARABİSTAN'A AİT BİR ZIRHLI BİRLİK YEMEN'E GİRDİ VE BİR KAÇ MEVZİYİ ELE GEÇİRDİ.





YEMEN ENSARULLAH HAREKETİNE AİT BİRLİKLER İSE FARKLI YERDEN SUUDİ ARABİSTAN'A GİRDİ VE ONLAR DA BİR KAÇ MEVZİYİ ELE GEÇİRDİ.

SUUD BASINI YEMEN İLE YAPTIKLARI SINIR SAVAŞLARINI KENDİ KAMUOYUNDAN GİZLİYOR.ÇÜNKÜ YAKLAŞIK BİR AY İÇİNDE EPEY ZIRHLI ARAÇLARI İMHA EDİLDİ.

TABİ AYNI ZAMANDA SUUD HAVA BİRLİKLERİNİN, YEMEN'DE YAPTIKLARI BOMBALAMALAR SONUCUNDA YEMEN'DE OLUŞAN ZARARLAR DA SUUD KAMUOYUNDAN GİZLENİYOR.

SINIRDAKİ TÜM GELİŞMELER YEMEN KAYNAKLARINDAN ÖĞRENİLEBİLİYOR. 

YAZDIKLARIMIZ DA YEMEN KAYNAKLI.

DURUM ONU GÖSTERİYOR Kİ SUUD İLE YEMEN ARASINDAKİ SINIR SAVAŞLARI TOPYEKUN BİR SAVAŞA DÖNÜŞMEK ÜZERE.

HZ.MEHDİ AS'IN MEKKE'DE ZUHUR EDECEK OLMASI NEDENİYLE SUUD YEMEN SAVAŞINI YAKINDAN TAKİP EDİYOR VE GELİŞMELERİ PAYLAŞMAYA DEVAM EDİYORUZ.

NİSAN AYI GEÇMİŞTE KALDI.SÜFYAN ÇIKMADI.HAC MEVSİMİ GELDİ.ARKASINDAN MUHARREM AYINI BEKLEYECEĞİZ.ŞU AN Kİ DURUM ZUHURUN SENEYE KALDIĞI ŞEKLİNDEDİR. 

İNŞALLAH KURBAN BAYRAMINDA; HZ.MEHDİ AS'IN BU YIL ZUHUR EDİP ETMEYECEĞİNİ GELİŞMELERE BAĞLI OLARAK BURADAN YAZACAĞIZ. 

BUGÜNDEN DE ŞARTA BAĞLI OLARAK YAZABİLİRİZ AMA SAKINCALI OLABİLİR.O NEDENLE KURBAN BAYRAMINDA AÇIKLAYACAĞIZ İNŞALLAH.

TABİ Kİ HER ŞEYİN EN DOĞRUSUNU SADECE ALLAH CC BİLİR.

25 Ağustos 2015 Salı

KARKISA'DA KILIÇLAR ÇEKİLDİ

ABBASİLER İLE MERVANİLER ARASINDA OLACAK KARKISA SAVAŞINDA GELİŞME VAR





Abbasiler Irak Ordusu, Mervaniler ise Barzani peşmergesi.

ABD'li Bidon 2006 yılından beri Irak'ın parçalanması gerektiğini savunuyor ve ABD bu yüzden Barzani'ye bağımsızlık desteği veriyor.Ama Başkan düzeyinde "biraz daha var" gibi bir oyalama yapıldı. 

Aslında oyalamanın sebebi Suriye'nin kuzeyinde oluşturulmak istenen koridorun tamamlanmasıydı. Barzani'ye bu koridor oluşturulduktan sonra "bağımsızlık ilan et" denilecekti.

Kahraman Ordu koridoru engelledi. Mademki koridor olmayacak "o halde Barzani'ye yol verelim" aşamasına gelindi.

Gelindi ki Rusya Bakanı Lavrov "Irak'ın bölünmesine kesinlikle karşıyız" açıklamasını yapmak zorunda kaldı.

Ama çok kesin ifadelerle "Asla müsaade etmeyeceğiz" ifadesini kullandı.

Şimdi ABD, Barzani'nin arkasında olacak ve İran da Irak Ordusunun yanında olacak. İşte Karkısa Savaşı da bu savaş Allahu alem.

Barzani bugünlerde Bağımsızlık ilan edebilir mi? Henüz değil.Çünkü Kuzey Irak'da başkanlık seçimleri var. Ve İran Barzani'nin karşısına bir başka adayı çıkarıp desteklemeye çalışıyor.Ama Barzani'nin yeniden seçilmesi için ABD başta olmak üzere tüm batı seferber olmuş durumda.Yani yeniden seçilecek.

Tabi Karkısa da yaklaşıyor.

Ve ABD ile yapılan IŞİD'e karşı mücadele anlaşması...
ABD ve batı bu anlaşma ile Türkiye'yi IŞİD'e karşı operasyonlara dahil edip üç şey amaçlıyor.

Birincisi IŞİD'ı Türkiye'ye sokup PKK/PYD'nin yükünü hafifletmek istiyor.

İkincisi Barzani Bağımsızlık ilan etmeden önce Musul operasyonu yapılacağından, Kahraman Ordumuzu bu operasyona dahil etmek istiyor.

IŞİD ile savaşırsak savaşalım,onlar için hiç önemi yok. Sadece Musul'un Barzani'ye verilmesi ilgilendiriyor onları.

Üçüncü olarak da "Türkiye, Karkısa Savaşında Barzani'ye destek versin" isteniyor. Yani Kahraman Ordumuz Karkısa Savaşında Rusya ve İran'ın desteklediği Irak Ordusu ile savaşsın hesapları yapılıyor.

Bu oyunlara gelmeyelim İnşallah.

Şu an bizim için öncelik sıralaması PKK ve PYD olmalıdır. IŞİD şu anda bizim için öncelikli tehdit değildir.Postal giyinmeden savaşa gidilmez. 

Önce PKK'yı tamamen bitirelim,sonra sıra PYD'ye gelsin. Onları da boğmak için Suriye'ye girmemize zaten gerek yok, hepsi PKK'lıdır ve PKK'ya yardım için geleceklerdir.Geleni indirelim İnşallah.

Sonra sıra IŞİD'e gelir mi derseniz? 

Gelmez, çünkü ABD, IŞİD'i dünya basınının gözleri önünde, güya etkili bir operasyon ile Musul'dan çıkaracak ve Barzani kazandı deyip ona verecek. Kimse de sesini çıkaramayacak. Hesap bu.

Biz yardım etsek ne, etmesek ne? Yardım edersek kullanılacağız, etmezsek IŞİD zaten ABD'nin emrindedir ve "çık" der çıkarır.O kadar net. Alet olmayalım İnşallah.

Çünkü sonrası Karkısa'dır. Ve hadis yorumlarına göre Rusya ve İran'ın desteğini alan Irak Ordusu zaten Barzani'yi yenecek. 
Barzani ile Irak Ordusu arasında yapılacak olan savaş bizim savaşımız değil. Sonucu belli bir savaştır ve bizim lehimize biteceği de hadis yorumlarında müjdelenmiştir.


Güzeller güzeli Rabbim, Kahraman Ordumuza yardım ve inayetlerini daim etsin İnşallah.

23 Ağustos 2015 Pazar

YORUMSUZ HABER

PKK YÖNETİCİLERİ İNTERPOL'DEN KIRMIZI BÜLTEN İLE İSTENECEK. İRAN KÖŞEYE SIKIŞTI.TABİ DİĞERLERİ DE.GEÇ KALINDI AMA OLSUN.





PKK'nın 'A Takımı'ndaki 52 isim için yakalama kararı çıkarıldı!


Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, terör örgütü PKK’nın 52 üst düzey yöneticisi hakkında tutuklama talebiyle yakalama kararı çıkardı. 

52 şüphelinin yer tespiti için Emniyet Genel Müdürlüğü’ne yazı yazan başsavcılık, yöneticiler hakkında kırmızı bülten çıkarılması için Adalet Bakanlığı’na başvuracak.

YORUMSUZ SADECE BİR SORU:

BUGÜNE KADAR NİÇİN ÇIKARILMADI?

İŞTE KADİR MISIROĞLU

YILMAZ ÖZDİL, KADİR MISIROĞLU'NU ÇOK GÜZEL ANLATMIŞ.LÜTFEN OKUYUNUZ.



NUSAYBİN'E DİKKAT! PYD, TÜRKİYE'YE SOKULACAK

PYD, TÜRKİYE'YE SOKULMAK İSTENİYOR.




Suriye'nin kuzeyinde koridor oluşturmak isteyenler Kahraman Ordunun kararlı tutumu karşısında geri adım atınca ikinci planlarını devreye soktular.

"Madem Suriye'de koridor istemiyorsunuz, o zaman Suriye'de PYD'nin şu an için yapacağı bir iş kalmadı, Türkiye'ye girsin ve PKK'yı güçlendirsin" planı devreye girdi.

PKK/PYD'nin sınır bölgelerinde arkasını Suriye'nin sivil PYD bölgelerine dayayıp bazı ilçelerimizde kontrolü tamamen ele geçirmesini istiyorlar.

Bu bağlamda en olası ilçe NUSAYBİN. Diğerleri Şırnak,Silopi ve Cizre.

Bir parantez:
(Cennetmekan Sultan Alparslan Han, Malazgirt Zaferinden hemen sonra Anadolu'nun fethine başlarken ilk olarak özel bir birliği Cizre'ye göndermiş.Çok eski tarihi var.)

Çünkü Nusaybin hadis yorumlarında da geçiyor. Çünkü Nusaybin sınır bölgesinde sıfır noktasında ve hemen arkasında Suriye'nin Kamışlı bölgesi var.Malum, Kamışlı da bulunduğu o bölge de tamamen PKK/PYD bahçesidir. Yani halkının tamamı PKK' lıdır.

Delilimiz ne?

Geçtiğimiz günlerde Şırnak'da öldürülen bir PKK'lının üzerinde Suriye kimliği çıktı.Başkaları da olmalı.

Ayrıca uçaklarımız Türkiye'ye girmeye çalışan teröristlere hava operasyonu yaptı.

Yani hem girenler hem de girmeye çalışanlar var.Bu kesin.

Ne olabilir?
Nusaybin veya o sınır ilçelerinde PKK/PYD büyük bir silahlı çatışmaya kalkışabilir.1000 kişilik teröristleri ilçeye sokup, sivil halkı da silahlandırıp, aralarına karışıp, o ilçede silahlı ayaklanma yapıp, yabancı basının canlı yayını ile ilçeyi ele geçirdik denemesi yapabilirler. Güvenlik güçlerimiz çok dikkatli olsunlar ve aman vermesinler İnşallah.

Türkiye düşmanlarının şu anda istedikleri şey PKK'nın bir ilçemizi ele geçirmesi ve bunu tüm dünyaya duyurmasıdır. Bu nedenle yabancı basın kuruluşları da çok dikkatli izlenmeli. 

Çünkü CNN Rabia meydanına çekim karargahı kurarken ne Mübarek'in gideceğini biliyordu ne Mursi'nin geleceğini hatta ne de Sisi'nin darbe yapacağını biliyordu. Mısır düşmanları hepsini ayrı ayrı organize ettiler. 

  

22 Ağustos 2015 Cumartesi

KKTC DIŞ İŞLERİ BAKANININ AÇIKLAMASINA BAKAR MISINIZ?

"ADADA BULUNAN TÜRK ORDUSUNUN, ADADAN AYRILMASI İÇİN BİR FORMÜL BULUNAMAZ MI" DİYOR.



KKTC'de yaşayan hiç bir Türk "Türk ordusu adadan ayrılsın diyemez, demez"

Bunlar nasıl Türk? Detaya girmeyeceğiz, sadece ilginç bir bilgiyi paylaşalım.

Kıbrıs'a gidenler bilirler. KKTC ile Rum kesimi arasında bir ARA BÖLGE bulunur.
Bu ara bölge de BM askerleri vardır. Güya adada iki taraf arasında yeni bir çatışma çıkmasın diye oradadırlar. Savaş değil çatışma. Yani savaş çıkacak olursa hemen çekilirler.

Çünkü dünyanın her tarafında BM barış güçleri bu amaçla bulunurlar ve savaş tehlikesi olduğunda da oradan ayrılırlar.

Gelelim ilginç bilgiye...

Bu 'Ara Bölge' meskun mahallerde on metreye kadar düşer. Meskun mahalden çıkıldıkça mesafe artar. Elli metre, yüz metre vs. En geniş ara bölge beş km'ye kadar uzar. Orada da İngiliz hava üssü bulunur. Konumuz bu üs değil.Ayrı bir yazı konusu.

BM askerlerinin bulunduğu bu ara bölge ile Türk kesimi arasında tel örgüler ve kısmi barikatlar bulunmaktadır. Dolayısıyla bu ara bölgenin Rum kesimi tarafında da tel örgüler ve barikatlar bulunması gerekir değil mi? Ama yoktur.

Tel örgüler sadece Türk Kesimi ile ara bölge arasında vardır ama ara bölge ile Rum kesimi arasında yoktur. Türk bölgesine gelip gidişler önceden izin alınarak yapılırken ara bölge ile Rum Kesimi arasında da ilişkiler çok farklıdır.

BM askerleri ile Rum askerleri birlikte yaşarlar. Nöbet kulübelerinde birlikte yer içerler. Tavla oynarlar. Müzik dinlerler. VS.

Bizim nöbet kulübeleri genellikle tek kişilik iken onların nöbet kulübeleri en az on kişiliktir. 

Tespit ise şudur:

BM askerleri adada, Türklere karşı Rumları korumak için bulunmaktadır.

O adada yaşayan ve Türk olduğunu iddia edenler, bunları görmezler mi?

Türk askeri 1974 de oraya, turistik gezi için mi gitti ki "tatil bitti" diyenler bulunuyor. Sizler nasıl Türksünüz? Nasıl Müslümansınız?


Demedi demeyiniz...

KKTC'nin şu anki yönetimi adayı ateşe atmaktadır.

Atarsınız ama şunu bilmelisiniz ki "BİZ ADAYA ZATEN DÖNECEĞİZ.AMA ÖNCE AYRILIP DA SONRA DÖNMEYECEĞİZ.HİÇ AYRILMAYACAĞIZ VE BAŞKA YERDEN DE İLAVETEN GELECEĞİZ" haberiniz olsun.

ÖNCEKİ YAZININ ŞİFRESİ

"CHP'YE HÜKUMET KURMA GÖREVİ VERİLİRSE" BAŞLIKLI YAZIMIZDA BİR ŞİFREDEN SÖZ ETMİŞTİK. İŞTE O ŞİFREYİ AÇIKLIYORUZ.





Alimlerin ifşaatlarında "Ahir zamanda 2000'li yıllarda Türkiye'nin başına Müslümanlar geçecek, on yıl iktidarda kalacaklar ve on yıl sonra zorla iktidardan indirilecekler. Sonra üç aylık bir kaos dönemi olacak.Komünist darbe yaşanacak ve sonra da Müslümanlar tekrar iktidara gelecekler ve artık hiç inmeyecekler" şeklinde geçen bir paylaşım yapmıştık.

Tekrar yazalım bu ifşaat hadis yorumu değildi.Şeyh Abdullah Dağıstani Hazretlerinin ifşaatıydı.Ama Şeyh Abdullah Dağıstani Hazretleri de hadis yorumlarına dayandırarak yorumlamıştı.Ebu Hureyre'nin (Ra) rivayet ettiği hadis yorumlarında da benzer ifşaatlar bulunmaktaydı.

Dikkatimizi celbetmesi gereken şey bu yorumların uzun yıllar önce yapılmış olmasıdır.  

ŞİMDİ GELELİM SIRRA...

2000'li yıllarda Türkiye'nin başına kim geldi? AKP.

Ne kadar iktidarda kaldı? On üç yıl kaldı ve devam ediyor. İndirildi mi? İndirilmedi? Zorla indirme oldu mu? Hayır hiç yaşanmadı.

Peki ifşaatlarda Türkiye'nin başına "hizip" yani parti mi geçecek diyor? Hayır. "Müslümanlar" diyor.

Peki Ebu Hureyre RA zorla indirilecekleri hangi isimle adlandırıyor? Hizip mi? Hayır."Cemaat" diyor.

Peki AKP ile birlikte 2000'li yıllarda kim iktidara geldi? Gülen Cemaati. Kardolaştı. Bunu AKP iktidarında yaptı. 

On yıl sonra ne oldu? Tam on yıl sonra 17/25 Aralık operasyonu oldu ve Cemaatin zorla indiriliş süreci başladı.

Olabilir mi? Takdir sizin.

Şimdi biraz daha geriye gidelim.

28 Şubat 1997 'de Milli Görüş İktidardan indirildi.(Refah-Yol Hükumeti)

İç politikada PKK ile amansız bir mücadele yapılmış ve bitme noktasına getirilmişti.Tamamen bitmesini ise (daima yazdık) hep ABD engelledi. 

Dış politikada İslam Ülkeleri ile D8 kuruldu. İslam Birliği hedeflendi.

(Buradaki noksanlık Türk Birliği kurulmadan İslam Birliği'nin kurulamayacağının anlaşılamamış olmasıydı.Çünkü hadis yorumları Türk Birliği kurulmadan İslam Birliği kurulamayacak diyordu ve bu hiç hesaba katılmamıştı.İşte bu yüzden D8 de işe yaramadı.)

Ekonomide Havuz Sistemine geçilerek cari açık kapatıldı ve ülke bütçesi gelişen bir ülke bütçesine dönüştürüldü.Bütçe açık vermedi. Her şey yolundaydı.

İşçi, memur, emekli,dul ve yetimlerin maaşları adam akıllı iyileştirildi ve bununla da kalınmadı maaşlar dövize endekslendi. Bugün için net asgari ücret 1542 TL, en düşük emekli maaşı da ona yakın oluyor.O da iyi.

Yani her şey güzeldi ve hazine doluyordu.Sonra 28 Şubat oldu.

Rahmetli Erbakan Hoca 28 Şubat'ı ABD'nin yaptırdığını sebeplerinin de yukarıda saydığımız olumlu gelişmeler olduğunu çeşitli ortamlarda açıkladı.

Ve 28 Şubatçıların en güçlü olduğu dönemde AKP kuruldu.O kadar kerametleri olan bir partiydi ki 28 Şubatçılar ve ABD'ye rağmen ülke bazında görülmemiş bir hızda örgütlendi ve 28 Şubatçılar ve ABD'ye rağmen iktidara geldi.

İki yıl içinde Milli Görüş tamamen bitti. Ama Cemaat bitirilemiyordu.Çünkü Milli Görüşçüler belliydi işleri de kolaydı. Ama Cemaat kadrolaşırken çok gizli iş görüyordu. Zamanın bir generali TV proğramında bunu açıkça ifade etmiş ve "Milli Görüş kolay da esas sorun Cemaat,çünkü kim olduklarını bilmiyoruz" deyivermişti. 

Şu işe bakınız ki AKP de 2002'de Cemaat ile birlikte gelmişti.Yani Cemaatin kadroları kimlerse artık AKP de biliyordu. 

Ve on yıl tamamlanınca Cemaat ile ilgisi olan kim varsa hakim, savcı, polis denilmedi.

Oysa Cemaatin ilginç bir özelliği vardı. 

O özellik de Cemaatin tüm tarikatlar ve cemaatlar içinde sayıları çok ama çok nadir olan Atatürkçü bir cemaat olmasıydı. Hatta İslamcılık adına takiyye yapanlar Cemaati Atatürkçü olmakla suçluyorlardı. Atatürkçü olmanın suç olduğu bir ortam (!)

Ey güzel Atatürk! 
Onun bunun uşağı olanlar senin kıymetini ne bilsin? 
Yattığın yerde rahat uyu, hepsi öyle değil bu milletin.

Evet Cemaat Atatürkçüydü ve bu;belki de o cemaat için en gurur verici olaydı. 

Çünkü Atatürk gerçek İslama hizmet için çalışmış ve hurafelere karşı mücadele etmişti.

Bir Müslümanın kılavuzu Kuran ve bilim olmalıydı. İmanlı,eğitimli,kendisini yetiştirmiş,çalışkan ve dürüst bir nesil istemişti. Ve işte o nesli de hurafelerden arınmış bir şekilde cemaat yetiştiriyordu.

Ahir zaman hadis yorumlarına göre cemaatin yetiştirdiği nesil, Hz.Mehdi AS ile Altın Çağı yaşayacak olan ALTIN NESİLDİ.

Atatürk'ün neslini cemaat yetiştiriyordu. Atatürk, Milli Mücadeleyi Anadolu'dan başlatmış, Cemaat de Atatürk'ü örnek almıştı.

Atatürk'ün uygarlık mücadelesini, Anadolu'dan başlayarak yetiştirdiği Türk çocuklarını dünya çapında başarılara ulaştırarak devam ettirmeye çalışıyordu.

Bediüzzamanın "Ahir zamanda medenilere galebe çalmak, icbar ile değil ikna iledir" sözü; Atatürk'ün "Yurtta barış dünyada barış" sözü ile ne kadar da uyuşuyordu.Cemaatin temel metodu da Atatürk'ün işte bu sözüydü. 

Bunu aziz milletimizden önce, ABD gördü.

ABD, ülkemizin ilim ve irfandan yoksun,çıkarcı,gerici ve kendisini yetiştirmemiş, liyakatsiz yobazlar tarafından yönetilmesini teşvik ederken; inançlı, dürüst, bilgili, liyakatli, iyi yetişmiş ihtisas sahipleri tarafından yönetilmesine şiddetle karşı çıkıyordu.

Kısacası ABD, Türkiye'nin gerçek Atatürkçüler tarafından yönetilmesini hiç istemedi.

Atatürk'ü şehit ettikten sonra Atatürkçülük yerine Kemalizmi icat ettiler.Ve "Atatürk dinsizdi" diyerek din düşmanlığı yaptılar. Kemalizm ile yıllarca ülkenin gelişmesini engellediler ve soymaya devam ettiler.Milletin Atatürk'den nefret etmesini sağladılar. Bunların Atatürk ile hiç bir ilgisi yoktu.

Sonra ikinci yarı düdüğünü çaldılar ve bu sefer Atatürk düşmanlığından istifade ederek, milletin Atatürk düşmanlığını kullanarak, çıkarcı, gerici yobazları destekleyip ülkenin önüne onlarla taşlar koydular ve soymaya devam ettiler.

Zaten amaçları ülkenin gelişmesini önlemek ve diğer taraftan da soymaya devam etmekti. 

Şeriat ile yönetilen Suudu da böyle soymuyorlar mıydı? Onlar için iktidarda kalanın kim olduğu değil, ülkenin önüne taş koyup koyamayacağı ve soydurup soydurmayacağı önemliydi. Bu bağlamda Bağdadi bile olurdu.Niçin olmasındı?

Biz görevimizi yaptık.Allah CC sonumuzu hayırlı eyler İnşallah.

21 Ağustos 2015 Cuma

ŞEYTAN VE İSRAİL

Müşrik Ordusunu Bedir'e Şeytan getirmişti. 624 yılında müşrikler Müslümanlarla savaşmak istiyor, yolları kesiyor,terör estiriyor ama bir türlü Müslümanlara top yekun saldıracak cesareti bulamıyorlardı.



Kuran-ı Kerim de açıkça anlatılmaktadır ki müşrikleri Müslümanlarla savaşa Şeytan bizzat vesveseleriyle ikna etmiş ve klavuzluk ederek Bedir Kuyularına kadar getirmişti.

Şeytan müşrik ordusunun başında Bedir Kuyularına gelince bir baktı ki Müslüman Ordusunu korumak üzere üç bin melek saf saf dizilmiş bekliyorlar.

Korkudan dehşete düştü ve kendi kendine müşriklere hitaben mırıldandı;

"Ben sizden uzağım,alemlerin Rabbi olan Allah'dan korkarım" diyerek müşrikleri yüz üstü bırakıp kaçtı.

Kuran'da çok detaylı anlatılıyor, tam anlatamadık Allah CC bizi affetsin.

Bu kıssayı niçin yazdık.

Ha Şeytan, ha İsrail... Ne fark var kardeşim?

İsrail Kürt halkını Ermeni PKK'nın peşine takıp, bizzat klavuzluk edip Kahraman Orduya karşı kışkırtıyor. Akıl verip askerimize pusu kurduruyor ve eğer şehit olan askerimiz varsa "Bak gördünüz mü, işte oluyor" diye cesaret veriyor. Kuranlar kalleş, pusular kalleşçe.Önceden mayın döşeyip, uzaktan düğmeye basıyor ve zafer kazandığını sanıyor.

PEKİ GERÇEK NE? GERÇEK ŞU:

Kahraman Ordumuz 1974 Barış Harekatından sonra hiç bir savaş yapmamıştır. Kıbrıs Barış Harekatı da zaten Kahraman Ordumuzun Kolordu seviyesinde bir harekatıydı ve top yekun bir savaş değildi.

ABD,İngiltere ve İsrail istemediği için ve biz de NATO ülkesi olduğumuzdan ve müttefiklerimizle düşman olmak istemediğimizden ve onların değişeceklerini düşündüğümüz için PKK ile ASLA etkili mücadele yapmadık.

Sadece Tansu Çiller'in başbakan olduğu dönemde Çiller PKK'yı bitirmek istedi ve Osman Paşa'yı görevlendirdi. Osman Pamukoğlu paşamız da sadece bir tugayımızla PKK'yı bitirme noktasına geldi.Üç bine yakın PKK'lıyı imha edince ABD devreye girdi ve "bitirmeyin" diye ısrar etti.

Ne zaman bir albayımız, bir tuğgeneralimiz PKK'yı bitme noktasına getirse derhal ABD devreye girdi ve PKK'nın yeniden derlenip toparlanması ve güçlenmesi için ateşkes, barış gibi sapık planlarını devreye koydurdu. Adeta PKK'yı bitirmeyin diye yalvardılar.O durumlar bile oldu.

Eğer Osman Pamukoğlu paşamız engellenmeseydi PKK 1993'de tarih olmuş ve unutulmuş gitmişti.

İsrail hamisi ABD'nin Siyonistleri, PKK'ya daima kol kanat gerdiler. Şimdi tamamen İsrail'in güdümünde olan PKK yine en güçlü dönemlerinden birini yaşıyor. Ama ABD'den IŞİD'e karşılık alındı. Şimdi sizi kim kurtaracak?

Klavuz olup önünüze düşen, pusu kurmayı öğreten, "bak işte oluyor" diyen İsrail mi kurtaracak?

İşte yazıyoruz...

Nasıl ki müşrikleri peşine takıp Bedir'e gelince "Ben sizden uzağım,Alemlerin Rabbi olan Allah'dan korkarım" diyen şeytan o müşrikleri Bedir'de terk edip kaçtıysa size klavuzluk eden şeytanınız da Kahraman Orduyu karşısında görünce siz müşrikleri terkedip kaçacak.

Bizden söylemesi...
Kürtler Yahudi değildir,Ermeni değildir.Kürtler Müslümandır.
Bu Yahudi fitnesinde PKK'ya destek vermeyiniz,uzak durunuz ve her daim Kahraman Ordumuzun yanında olunuz İnşallah.

Bakınız hadis yorumları "Suriye'de bir olay olacak,yüzbin kişi ölecek" diyor. (Dört yüzbin kişi öldü) Devam ediyor "sonra Amed'de (Diyarbakır), Şırnak'da, Nusaybin'de bir olay olacak" diyor. 
Burayı açmak istemiyorum.

Bediüzzaman ile devam edelim.
Bediüzzaman Kürt halkının ahir zaman fitnelerine düşeceğini ancak Kahraman Ordunun kendi ayağına kurşun sıkmayacağını ve Müslüman Kürtlerin Kahraman Ordudan ayrılmayacaklarını ifşa ediyor.

Yazıyoruz ama bazılarına şaka gibi geliyor. Güneydoğu'da fitnelerin biteceği gün Diyarbakır'da seçimleri MHP'nin kazanacağı gündür.

AKP kazansa olmaz mı? Olmaz kardeşler. AKP'nin Diyarbakır'da seçim kazanması kasetin başa sarılması demektir. Bütün Kürtler oylarını MHP'ye vermeli.

Türkiye düşmanları bunu şöyle yorumlayacaklardır:

"Kürtleri kandıramadık.Açılım da işe yaramadı. Bunlar Müslüman. Türkiye de Müslüman olduğu için bölmek istemiyorlar. Albayrağı, İstiklal Marşını kendi bayrakları, kendi marşları görüyorlar. Burada bize fitne kazancı yok, başka kapıya bakalım" diyecekler.Emin olunuz böyle diyecekler.  

19 Ağustos 2015 Çarşamba

KURTLAR VADİSİ BAŞLAMADAN

KURTLAR VADİSİ BAŞLAMADAN BİR ŞEYİ AÇIKLAYALIM


Son bölümlerde tapınakçıların başı rolünde (Kayhan Yıldızoğlu'nun oynadığı rol) biri vardı. Polat öldürdü.

İşte o kişi; olduğundan çok daha yaşlı biriydi ve çocukların kanlarıyla kanı sürekli değiştirilerek genç kalıyordu.

Ölmeden önce bir de yanında dolaşan on iki yaşında bir çocuk vardı. O çocuk filmde Deccal rolünde oynuyor. 

Ve o çocuk da filmde; olduğundan elli yaş genç gösteriyor.Yani elli yaş genç kalmış.O çocuk da küçük çocukların kanları ile kanı sürekli değiştirilerek çocuk kalıyor.Yoksa altmışlı yaşlarda ve Deccal o film için; o çocuk.

Peki gerçek Deccal de o çocuk gibi mi genç kalacak?
Hadis yorumlarına göre "değil."

Çünkü Deccal şu an 1400 yaşından büyük olmalıdır.Ve Deccal ilk 1400 yılını fiziki bir insan olarak değil belki bir cinni olarak yaşamıştır. 

Zamanı gelince de bir insanın bedenine girecek ve onu yönetecek.Yani Deccal aslında bir insan değil.Belkide bir cin.Deccalin varlık yapısı Allah'ın gaybıdır ve Allah'tan başka kimse bilemez.

Hadis yorumlarına göre Deccali 2020' li yıllarda insan kılığında göreceğiz.Tabi ömrümüz olursa.

Bizim şahsi düşüncemiz Mossad başkanını ele geçireceğidir. Çünkü diğer bazı hadis yorumları da o şahsın kişisel özelliklerine uygunluklar gösteriyor.En doğrusunu Allah CC bilir. Ama şu yanlış anlaşılmasın..Deccaller pek çoktur.Bizim kastettiğimiz ahir zamanda çıkacak olan Hz.İsa AS tarafından öldürülecek olan son ve büyük Deccal'dir. Allahu Alem. 

VE POLAT ALEMDAR



Her sezonda farklı bir kişiyi ya da kişiliği hatta bazı sezonlarda ve bazı bölümlerde farklı kişileri aynı anda canlandıran Polat Alemdar yeni sezonda da zaman zaman Şuayb Bin Salih'i canlandıracak.Zaman zaman olacak çünkü filmin bayanlara da hitap etmesi ve rayting alması için Leylanın yerinin de doldurulması gerekmiş ki yeni baron Fehmi'nin kızı da bu rolü üstlenmiş.



CHP'YE HÜKUMET KURMA GÖREVİ VERİLİRSE

CHP'YE HÜKUMET KURMA GÖREVİ VERİLMEMELİ.ÇÜNKÜ...

Teamüllere göre hükumet kurma görevi CHP'ye verilebilir. Ama CHP bu görevi alırsa kimin kapısını çalacak?

Hükumet kurmaktan kaçındığı AKP'nin kapısını çalamaz. MHP ise en başından beri çizdiği çizgiden ödün vermiyor.

Bu başka bir yazı konusudur ama burada kısaca yazarsak, MHP dosdoğru bir yol izliyor.HDP'nin içinde olacağı hiç bir oluşumun içinde olmayacağını söyleyen Bahçeli çok doğru söyledi.Şimdilik görülmese de doğruluğu ileride anlaşılacak.

Geriye HDP kalıyor.

Aslında CHP ile HDP, başka bir partiye ihtiyaç duymadan hükumet kuracak çoğunluğa sahip olsalardı, hükumet çoktan kurulmuştu.

Ama şimdi işin içine MHP'nin veya AKP'nin de bir şekilde katılması gerekiyor.

Peki o şekil ne? Yani oyun ne?

CHP'ye hükumet kurma görevi verilmesi halinde HDP'den CHP'ye 65 vekil geçecek. Peki yeter mi? Yetmez. MHP destek verir mi? Asla vermez.

İşte asıl oyun:

CHP,HDP'den gelen vekillerle güçlenince AKP'ye saldıracaklar.AKP'deki Kürt kökenli vekillerin peşine düşecekler. 

"Ya ayrılın, ayrı parti kurun, koalisyon kuralım ya da bağımsıza geçin bize destek deklarasyonu yayınlayın" diyecekler. AKP bu konuda dikkatli olmalı ve vekillerine sahip çıkmalı.

Bu ihtimal güçlü bir ihtimal mi denilirse bize göre güçlü bir ihtimal değil.Şu an için en güçlü ihtimal erken seçimdir.Yine de ihtimal dahilinde bir fikir olsun diye yazdık.

GELELİM HADİS YORUMLARINA SİYASİ TABLOYA

Bu konuda hadis yorumları yok ama alimlerin ifşaatları var. 

Demişler ki "2000' li yıllarda iktidara Müslümanlar gelecek ve on yıl iktidarda kalacaklar.Sonra, yani on yıl sonra zorla indirilecekler ve KAOS dönemi başlayacak, sonra üç aylık bir sol darbe döneminin arkasından son defa siyasi istikrar sağlanacak ve devamlı olarak kalacak." En sonunda devamlı olarak kalacaklar övülmüş.

AKP, 2000'li yıllarda iktidara geldi. On yıl iktidarda kaldı. Hala iktidarda, on üç yıl oldu.Yani on yılı üç yıl geçti.

Acaba alimlerin ifşaatlarında kayma mı oldu, yoksa işin içinde başka bir iş mi var? İşte günün sorusu...

17 Ağustos 2015 Pazartesi

İSRAİL'DE KASIM SÜLEYMANİ KORKUSU

İSRAİL SURİYE'YE KARA HAREKATI TATBİKATI YAPTI


Golan Tepelerinde İsrail Suriye'ye karşı bir tatbikat yaptı.İki bölümlü birinde Suriye'ye yapılabilecek olası bir kara harekatının tatbikatı yapılırken diğerinde herhalde böyle bir operasyon karşısında Hizbullah'ın da İsrail'e vurabileceği öngörüsüne karşı Hizbullah'ın vurabileceği iki bölgede sivil halkı bölgeden boşaltma tatbikatı yapıldı.

Haber kaynağı Yahudi menşeli.

Ayrıca haberde İran'ın bu tatbikattan önce Golan Tepelerinde doğrudan İsrail'e karşı bir operasyon hazırlığı içinde olduğu ve kasım Süleymani'nin de Golan Tepelerinde bulunduğu iddia edildi.

İsrail Yahudileri İran'ı, Hizbullah'ı ve kasım Süleymani ile Kudüs Gücü ordularını küçümseyici ifadeler kullanıyorlar.Kudüs Gücünü bölük olarak niteliyorlar. Ama tatbikatlarının ikinci bölümünde de sivil halkı boşaltma tatbikatı yapıyorlar. 

Haberin iki yorumu var.

Birincisi İsrail, Suriye'ye girmek istiyor ama İran'dan fena tırsıyor. Ve "İran Golan'da her türlü tedbiri aldı" demekle yetinmiyor bir de İran'ın İsrail'e Golandan saldıracağını iddia ediyor.

İkinci yorum ise İran'ın gerçekten İsrail planlarını görüp önceden tedbir alması. İran, İsrail'in Suriye'ye vuracağını düşünüyor olmalı ki Lübnan Ordusu, Hizbullah ve Esad ordusu ile koordinasyonlu bir İsrail cephesi oluşturmuş. Yani İsrail Suriye'ye girerse Lübnan ile de savaşa girecek.Tabi bunların tamamı Yahudi kaynaklı haberlere göre yapılmış yorumlar.


İran açısından ise yani İran medyasında muhatap İsrail değil doğrudan ABD. 5+ 1 ile yaptıkları nükleer anlaşmayı meclislerinde reddetmeyi düşünüyorlar. Bu ABD için daha doğrusu Obama yönetimi için tam bir kabus olur.Çünkü Senatolarından geçirmek için aşırı çaba harcıyorlar.İran'ın reddetmesi ise Obama'yı "İran'ın oyununa geldi" durumuna düşürür.Her ne kadar Obama yönetimi "Biz demedik mi,bu nükleer anlaşma İran'ın aleyhinedir,bunu onlar da gördüler" deseler de kazanan İran kaybeden ABD olur. 

Ve yeniden başa dönülür.Yani gerilimin arttığı ortama.

Şunu da ekleyelim.
Kahraman Ordumuzun Kandil'e yaptığı operasyonlardan sonra bazı PKK yöneticilerinin İran'a kaçtıkları basında yer aldı.İran Türkiye ile savaşmayı asla göze alamaz. Eğer bu haberler doğruysa AKP yönetimi bunları diplomatik yollarla İran'dan kolayca alabilir.Almalıdır da.

GALİBA YANLIŞ ANLATMIŞIZ

BAKINIZ DEĞERLİ TAKİPÇİLER BUGÜNE KADAR KİMSENİN DİLE GETİRMEDİĞİ BİR AÇIKLAMA YAPACAĞIZ.




KURANIN ARAPÇASINI ANLAMADAN OKUMAK ZİKİRDİR. VE SÜNNETTİR.AMA TÜRKÇESİNİ OKUMAK, YANİ ANLAYARAK OKUMAK FARZDIR. KURANA GÖRE BU HÜKÜM KESİNDİR.HERKES İLK ÖNCE KURAN'I KENDİ DİLİNDE ANLAYARAK OKUYACAK.SONRA HADİS KİTAPLARI, TEFSİR KİTAPLARI OKUNACAK.AMA KURAN MUTLAKA OKUNACAK.

KURANIN ARAPÇASINI EZBER EDEN TÜRK, İNGİLİZ,FRANSIZ,ALMAN VEYA BİR BAŞKASI EĞER ANA DİLİ GİBİ ARAPÇA BİLMİYOR VE KURANI ANLAMADAN EZBERLİYORSA HAFIZ OLAMAZ. BELKİ ZİKİR EHLİ OLUR,ABİD OLUR AMA ALİM OLAMAZ, HAFIZ OLAMAZ.

AMA BİR ARAP KURANI KENDİ ANA DİLİNDE OLDUĞU İÇİN ANLAYARAK EZBER EDERSE O TAM HAFIZ OLUR. HEM DE ALİM OLUR.

KURANI KERİM SADECE ALİMLER OKUSUN DİYE İNDİRİLMEMİŞTİR.ZATEN KURANI OKUMADAN ALİM DE OLUNMAZ Kİ OKUMADAN NASIL ALİM OLMUŞLAR? İLLA Kİ OKUMUŞLAR.

KURANI KERİM, BAŞTAN SONA OKUNMASININ FARZ OLDUĞUNU EMREDEN AYETLERLE DOLUDUR. ANLAMAK İÇİN OKUNMALI DİYEN AYETLER, KOLAYCA ANLAŞILMASI İÇİN KOLAYLAŞTIRILDIĞINI AÇIKLAYAN AYETLER, ANLAŞILMASI İÇİN İYİCE AÇIKLANDIĞINI BELİRTEN AYETLER, İYİ ANLAŞILMASI İÇİN YAVAŞ YAVAŞ OKUNMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEYEN AYETLER BULUNMAKTADIR. ÜSTELİK BU AYETLER MUHKEM AYETLER ARASINDA SAYILMAKTADIR.

KIYAMETE KADAR ALLAH CC TARAFINDAN KORUNACAK VE HİÇ DEĞİŞTİRİLEMEYECEK, MUHARREF EDİLEMEYECEK KURAN YİNE AYET İLE GARANTİ ALTINA ALINIYOR.

HZ.PEYGAMBER SAS EFENDİMİZ KURANIN EZBERLENMESİNİ KENDİ ZAMANINDA ASRI SAADETTE TEŞVİK ETTİ.ASHABI SÜFFE KURANI EZBERLEDİLER.HEPSİ TAM HAFIZ VE ALİMDİ. ANCAK BURAYA DİKKAT:

HZ.PEYGAMBER SAS EFENDİMİZ KENDİ HADİSLERİNİN YAZILMASINI İSTEMEDİ VE YAZDIRMADI. HALBUKİ HADİSLERİN BÜTÜNÜ TAM TEFSİRLERDİ. TEFSİR DE YAZDIRMADI.İLK HADİS KİTAPLARI VE TEFSİRLER EMEVİLER ZAMANINDA YAZILDI.

BİR PARANTEZ AÇMAK İSTİYORUM:
(ÇAĞRI FİLMİNDE PEK ÇOK ELEŞTİRİ KONULARI VAR AMA BİR SAHNE TAM İBRETLİK BİR SAHNEDİR. HANİ İLK HİCRETİ YAPAN SAHABELER HABEŞ KRALININ (NECAŞİ) HUZURUNDA İSLAMI ANLATIYORLARDI. NE YAPIYORLARDI? ÖNCE ARAPÇA METNİYLE KURAN'DAN AYETLER OKUDULAR. SONRA TERCÜMESİNİ YAPTILAR. HABEŞ KRALI ARAPÇASI OKUNURKEN SUSTU.TERCÜMESİ YAPILINCA İNCİL'E NE KADAR BENZEDİĞİNİ AÇIKLADI.

ŞUNU DEMEK İSTİYORUM: ASRI SAADETTE TEFSİR DEĞİL TERCÜME VARDI. CAFERİ TAYYAR RA  HAZRETLERİ ÖNCE ARAPÇA METİNDEN KURAN AYETİ OKUDU SONRA TERCÜMESİNİ YAPTI. YİNE HZ.PEYGAMBER SAS EFENDİMİZİN PERS, ROMA İMPARATORLARINA YAZDIKLARI MEKTUPLAR DA İSLAMI, TERCÜME EDEREK MESAJINI İLETİYORDU.

EVET BİZ ARAŞTIRMALARIMIZDAN BUNU ANLADIK VE BUNU ANLATMAYA ÇALIŞIYORUZ.HERKES KURANI KERİMİ BİZZAT KENDİSİ KENDİ DİLİNDE OKUSUN VE ANLAMAYA ÇALIŞSIN.

ZATEN KURAN MUHKEM AYETLERİ ÇOĞUNLUKTA OLAN VE HERKES TARAFINDAN KOLAYCA ANLAŞILSIN DİYE İNDİRİLMİŞ BİR KİTAP.NİÇİN OKUMUYORUZ DA BAŞKALARININ AĞZINA BAKIYORUZ.ONLAR HANGİ AĞIZDAN ÖĞRENMİŞ EN SONDAKİ KİMDEN ÖĞRENMİŞ? SEN ÖĞREN BEN DE SENDEN SORAR ÖĞRENİRİM ANLAYIŞI KURAN'A UYGUN DEĞİL.KENDİN OKU DİYOR.İLLAKİ KURAN, KURANDAN ÖĞRENİLEBİLİR KARDEŞLER.AKSİNİ İDDİA EDEN YA KURANI HİÇ OKUMAMIŞTIR YA DA ART NİYETLİDİR.VESSELAM. ZATEN KURANI BİR DEFA BİLE OLSA OKUYAN KİŞİ AKSİNİ İDDİA ETMEZ.EDEMEZ.

DEVAM...

YAHUDİLER TEVRATI TAHRİF ETTİLER, BİR KISMINI GİZLEDİLER, BİR KISIMINI YOK ETTİLER. NİÇİN? KENDİ ÇIKARLARINI KORUMAK İÇİN.

HRİSTİYANLAR İNCİL'İ BÜSBÜTÜN YOK ETTİLER.YAKTILAR. SONRA HAVARİLERDEN  DUYDUKLARINDAN DERLEDİKLERİ İLE (12 HAVARİ) YÜZ TANE BİRBİRİNDEN FARKLI İNCİL YAZDILAR. SONRA ELEMİNASYONA TABİ TUTUP DÖRT TANESİNE "BU İNCİLDİR" DEDİLER. OYSA İNCİL NE YÜZ TANEYDİ, NE DE DÖRT TANE. O İNCİL SADECE BİR TANEYDİ, ONU DA YAKTILAR. "AKILDA KALAN" KELİMESİNE DİKKAT EDİNİZ. BUGÜNKÜ DÖRT İNCİLİN İÇERİSİNDE GERÇEK İNCİLDEN GERÇEK AYETLER DE VAR.AKILDA KALAN. AMA KALANI TAMAMEN YANLIŞ.

GELELİM KURAN'A:

İŞTE O KAFİRLER KENDİ ELLERİYLE YOK ETTİKLERİ TEVRAT VE İNCİL GİBİ KURAN'I DA YOK ETMEK İSTEDİLER. AMA ALLAH CC KORUDUĞU İÇİN BAŞARAMADILAR. ONUN YERİNE KURAN'I HAPSETME, İNSANLARI KURAN'DAN UZAK TUTMA YOLUNA GİTTİLER. VE BUNU NASIL BAŞARDILAR BİLİYOR MUSUNUZ?

KURAN OKUMAYINIZ, ONUN YERİNE ŞU HADİS KİTABINI, ŞU TEFSİRİ OKUYUNUZ DEDİLER. 600 SAYFALIK KURAN YERİNE 6000 SAYFALIK İKAME KİTAPLARI ÖNERDİLER. 600 SAYFAYI OKUMAYANLAR 6000 SAYFAYI OKUDULAR MI? TABİ Kİ HİÇ OKUMADILAR. BUGÜN TÜRKİYE'DE TAM BİR HADİS KİTABI İLE TAM BİR TEFSİR OKUMUŞ KAÇ KİŞİ VARDIR ACABA?

OYSA KURANI BİR KİŞİ DEĞİL, HER KİŞİ OKUMALIDIR. FARZDIR DİYORUZ.DAHA NE DİYELİM.

KURANI KERİM GÜZEL KILIFLARA SAKLANIP DUVARLARA ASILSIN VE GELİP GEÇERKEN ÖPÜLSÜN DİYE MI İNDİRİLDİ?

İNSANLAR HALA FARKINDA DEĞİLLER AMA KURANIN TERCÜMESİ İNSANLARDAN KASTEN GİZLENİYOR VE OKUTULMASI VE HERKESİN BİLMESİ GEREKTİĞİ SAKLANIYOR. İŞTE KURAN'A YAPILAN KÖTÜLÜK DE BU.

BAZILARI HADİ CANIM, KURAN YASAK MI? AÇ OKU DİYOR. İYİ GÜZEL DE NİÇİN KURAN DÜNYADA HER DİLE ÇEVRİLDİKTEN SONRA TÜRKÇEYE ÇEVRİLİYOR? HERKESTEN ÖNCE BİZİM ÇEVİRİP OKULLARIMIZDA OKUTMAMIZ LAZIM DEĞİL Mİ?

SELÇUKLU OKUTTU MU? OSMANLI OKUTTU MU? HAYIR.BIRAKINIZ OKUTMAYI TERCÜME BİLE ETTİRMEDİLER. YANILTILDILAR.

BU YANLIŞI KİM GÖRDÜ DERSİNİZ?

ATATÜRK...

EVET ATATÜRK BU YANLIŞI GÖRDÜ. KURANA OYNANAN OYUNU BOZMAK İÇİN TERCÜME ETTİRDİ. GÜVENEREK BİR KİŞİYE DE EMANET ETMEDİ VE DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINI KURARAK KOMİSYONLARA EMANET ETTİ. YANLIŞ MI YAPTI? KARAR SİZİN.

"KURAN OKUMA BEN SANA ÖĞRETİRİM" DİYEN VE KENDİSİNİ KURAN YERİNE KOYAN HAŞA TANRI YERİNE KOYAN DİNSİZ YOBAZLARLA DA MÜCADELE ETTİ. İŞTE ATATÜRK BU NEDENLE VE BİZZAT ONLAR TARAFINDAN DİNSİZ İLAN EDİLDİ. ŞİMDİ KİM DİNSİZ KİM YOBAZ.KARAR YİNE SİZİN.

YUSUF İSLAM NE DİYOR: "BEN İNGİLİZCE KURAN'I OKUDUM, ANLAMAYA ÇALIŞTIM VE MÜSLÜMAN OLDUM.EĞER MÜSLÜMANLARI TANISAYDIM VE İSLAMI ONLARDAN ÖĞRENSEYDİM HERHALDE MÜSLÜMAN OLMAZDIM" DİYOR.BUGÜN DÜNYADA İNSANLAR İKİ ŞEKİLDE MÜSLÜMAN OLUYOR. 

YA KURANI OKUYUP KENDİ DİLİNDE ANLAYIP BEĞENİP MÜSLÜMAN OLUYOR.YA DA ÖRNEK BİR MÜSLÜMANIN HAYATINA HAYRAN KALIP "BEN DE ONU DİNİNDEN OLMAK İSTİYORUM" DİYEREK MÜSLÜMAN OLUYOR.

BİRİNCİSİNİ ATATÜRK YAPMAK İSTEDİ.YARIM KALDI. İKİNCİSİNİ İSE CEMAAT YAPIYOR. 

EN ZOR CİHAD, BİR MÜSLÜMANIN İSLAMI DÖRT DÖRTLÜK YAŞAYIP İNSANLARA ÖRNEK OLARAK İSLAMI SEVDİRMESİDİR.

KAFİR GÜRUHU, ATATÜRK'ÜN MÜCADELESİNE KARŞI YOBAZLARI PALAZLANDIRARAK, ATATÜRK'Ü DİNSİZLİKLE İTHAM EDEREK İSLAMA SALDIRDILAR.


YİNE DE BU YUSUF İSLAMLAR, ATATÜRK FELSEFESİYLE MÜSLÜMAN OLMUŞTUR. 

İKİNCİ GRUBA GELİNCE.YANİ CEMAAT..
ONA KARŞI DA MÜSLÜMANI ÖRNEK İNSAN DEĞİL ASLA ÖRNEK ALINMAMASI GEREKEN AŞAĞILIK KATİLLER,GERİCİLER, ACIMASIZ TERÖRİSTLER, BARBARLAR, İŞKENCECİ ZALİMLER OLARAK GÖSTERMEYE ÇALIŞTILAR. EL KAİDE, IŞİD VB ÖRGÜTLER BU YÜZDEN KURULDU.

BURADA HEMEN ŞU AKLA GELEBİLİR: ATATÜRK VE CEMAAT NE ALAKA? İŞTE BU ALAKA. ATATÜRK GERÇEK İSLAMI ANLATMAYA ÇALIŞTI, İSLAMI YOBAZLARDAN KURTARMANIN MÜCADELESİNİ YAPTI.ÜSTELİK BUNU ABDÜLHAMİD HAN DA İSTEMİŞTİ. VE CEMAAT DE İŞTE BUNU YAPIYOR VE ATATÜRK'ÜN İSTEDİĞİ GİBİ GERÇEK İSLAMI YAŞAMAYA, ÖRNEK İNSANLAR OLARAK SEVDİRMEYE ÇALIŞIYOR.TABİ KARŞI TARAF DA BOŞ DURMUYOR.

AMA KAFİR GÜRUHU SON KOZLARINI OYNUYOR. ARTIK KOZLARI KALMADI VE HZ.MEHDİ AS İLK ÖNCE YOBAZLARDAN BAŞLAMAK ÜZERE, KÖTÜ ÖRNEK OLAN ACIMASIZ ZALİMLERDEN VE EN SONUNDA DA ONLARI İSLAMA KARŞI KULLANAN KAFİRLERDEN İNTİKAMINI ÇOK ACI BİR ŞEKİLDE ALACAKTIR İNŞALLAHU ALLAHU EKBER. 

15 Ağustos 2015 Cumartesi

EY İSLAM ÜMMETİ, TÜRKLERE İTAAT EDİNİZ


CAMİLERİ BOŞ OLAN İSLAM DEVLETİNİN ADI İRAN'DIR.
CAMİLERİ DOLU OLAN LAİK DEVLETİN ADI TÜRKİYE'DİR

ŞİMDİ HANGİSİ İSLAMDIR?

CAMİLERİ BOŞ OLAN İSLAM DEVLETİ Mİ?
YOKSA CAMİLERİ DOLU OLAN LAİK DEVLET Mİ?

CAMİLERİ DOLU OLAN ABD UŞAĞI DEVLETİN ADI SUUD'DUR.

CAMİLERİ DOLU OLAN NATO ÜLKESİNİN ADI TÜRKİYE'DİR.
BİRİSİ UŞAKTIR DİĞERİ MÜTTEFİK. HANGİSİ İSLAM?

KAFİRE KARŞI BİN YILDAN BERİ ÖN CEPHEDE SAVAŞAN DEVLET TÜRKİYE'DİR.
TÜRKİYE'NİN SAYESİNDE KAFİR SALDIRILARINDAN EMİN KALAN İRAN'DIR.

ŞİMDİ HANGİSİ İSLAM İÇİN SAVAŞMIŞ VE KENDİSİNİ İSPAT ETMİŞTİR?
TÜRKİYE OLMASAYDI İRAN OLUR MUYDU?

900 YIL BOYUNCA MEKKE VE MEDİNE'Yİ KORUYAN DEVLET TÜRKİYE'DİR.
900 YIL BOYUNCA ARAPLARIN CAN VE MAL GÜVENLİĞİNİ,NAMUSUNU VE ŞEREFİNİ KAFİRE KARŞI KORUYAN DEVLET TÜRKİYE'DİR.

100 YIL ÖNCE TÜRKİYE'YE İSYAN EDİP İNGİLİZ UŞAĞI OLDULAR.
KALDI MI CAN VE MAL GÜVENLİKLERİ,NAMUSLARI ŞEREFLERİ?

AYNI ŞEY KÜRTLER İÇİN DE OYNANIYOR.
BİN YILDAN BERİ KÜRTLERİN KAFİRLERE KARŞI CAN VE MAL GÜVENLİĞİNİ,NAMUSLARINI VE ŞEREFLERİNİ KORUYAN TÜRKİYE'DİR.

PEKİ BÜTÜN BUNLARIN KARŞILIĞINDA TÜRKLER BU İNSANLARDAN NE ALDILAR?

CANLARINI MALLARINI MI ALDILAR? HAYIR.
YERALTI YER ÜSTÜ KAYNAKLARINI MI SÖMÜRDÜLER? HAYIR.

PEKİ NE İÇİN YAPTILAR?
SADECE VE SADECE YERYÜZÜNDE HAKKI HAKİM KILMAK İÇİN MÜSLÜMANLARA KOL KANAT GERMEK İÇİN YAPTILAR.

BU UĞURDA MİLYONLARCA ŞEHİTLER VERDİLER.KARŞILIĞINDA SADECE ALLAH'IN RIZASINI UMDULAR.

EY İSLAM ALEMİ MÜSLÜMAN ÜMMETİ!
KURAN'A İSYAN ETTİN.
NE DEMİŞTİ KURAN?

"MÜSLÜMAN EMİRE İTAAT FARZDIR" DEMİŞTİ.
İTAAT ETTİN Mİ? ETMEDİN. İŞTE SEN TÜRKLERE DEĞİL KURAN'A İSYAN ETTİN.

AKLINI BAŞINA AL. TÜRKLERE İTAAT ETMEDİĞİN VE TÜRKLER İSLAMA SAHİP ÇIKMADIĞI MÜDDETÇE YENİDEN HUZUR VE REFAHA KAVUŞAMAZSIN. KAFİRİN KARŞISINA ÇIKIP KENDİ CAN VE MAL GÜVENLİĞİNİ, NAMUSUNU VE ŞEREFİNİ KORUYAMAZSIN.

İSPATI BİN YILLIK TARİHTİR. TÜM DÜNYA MÜSLÜMANLARI TÜRKLERİN EMİR VE KOMUTASI ALTINA GİRMELİDİRLER.

BİZ GÖREVİMİZİ YAPTIK.YA GİRER KURTULURSUNUZ YA DA REZİL RÜSVAY OLURSUNUZ.




TÜRKE HİÇ BİR ŞEY OLMAZ. EN FAZLASINDAN ÖLÜR. O DA HİÇ ÖNEMLİ DEĞİL.ZATEN TÜRKLER BU DÜNYAYA,HAKKI HAKİM KILMAK İÇİN GÜLE GÜLE ÖLMEYE GELMİŞ BİR MİLLETTİR.

TÜRKLER ÖLDÜRMEDİKÇE İSLAM DÜNYAYA HAKİM OLMAZ.TÜRKLER ÖLMEDİKÇE DE KIYAMET KOPMAZ.DÜNYAYA MÜSLÜMANLAR HAKİM OLUR. DÜNYADA MÜSLÜMAN KALMAYINCA DA KIYAMET KOPAR.ALLAHU ALEM.