26 Eylül 2014 Cuma

IŞİD'İN KOBANE RAPORU

IŞİD “KOBANE RAPORU” YAYINLADI


IŞİD'e yakın olduğu iddia edilen bir siteden alınmıştır.

İslam Devleti akıncılarının yaklaşık 2 haftadır geniş çaplı operasyon başlattığı ve büyük ilerleme kaydettiği Kobane bölgesindeki çatışmaların genel analitik bilgileri yayınlandı.

Yayınlanan bilgilere göre, İslam Devleti güçleri iki aşamalı operasyonların "kırsal" kısmını tamamen bitirerek "şehir" kısmına geçti. Böylece Kobane'deki çatışmalar farklı bir boyut kazanmış oldu.

İşte yayınlanan rapordan bilgiler:

Operasyon yapılan bölge: Kobane
Operasyonda savaşılan gruplar: PKK, YPG, YPJ.
Devam eden operasyon günü sayısı: 10 gün
Ele geçirilen köy sayısı: 105
Geriye kalan bölgeler: Kobane ilçe merkezi
Ele geçirilen ölü PKK'lı sayısı: 277
PKK'nın aldığı ölülerinin sayısı: Belirsiz
Ele geçirilen yaralı sayısı: 5
PKK saflarındaki yaralının sayısı: Belirsiz
Esir alınan PKK'lı sayısı: 63
PKK çetecilerinin kaçış noktaları: Kobane ilçe merkezi ve Türkiye.
Ele geçirilen ganimetler: Birçok çeşitten yaklaşık 5 depo.
Şehid (inşallah) olan mücahid sayısı: 22
Yaralanan mücahid sayısı: 14

ÇATIŞMALAR HASEKE'YE Mİ SIÇRADI?


Son olarak, PKK'nın Kobane ilçe merkezine girildiğinde Haseke'ye kaçmaması için bölgeye yığınak yapıldığını açıklayan İslam Devleti haber kaynakları, Kobane ve Haseke'deki fetih operasyonlarının aynı anda başlayacağını iddia etti.

AYRICA AYNI SİTEDE IŞİD İLE İLGİLİ ŞU BİLGİLER VAR

IŞİD, Kobane'nin kırsal kesimlerinin tamamını ele geçirmiş ve KOBANE şehir merkezine saldırıya hazırlanıyormuş.
IŞİD, Türkiye'nin Kobane'ye PKK'lı geçişlerine izin vermesinden dolayı hem şaşırmış hem de rahatsızmış.
IŞİD'in sözcüsü Şeyh Adnani bir bildiri yayınlamış ve bu bildiri de:

"Bizim savaşımız Kürt halkı ile değil Müslüman Kürt halkını Marksist, Komünist, Ateist yapmaya çalışan dinsiz PKK-PYD iledir. Biz Kürtlerle Kürt oldukları için değil onları dinsiz PKK-PYD'nin tahakkümünden kurtarmak için savaşıyoruz.Yoksa IŞİD saflarında pek çok Kürt bulunmaktadır" demiş.

DEMEDİ DEMEYİN

IŞİD sözcüsünün bu açıklamaları Türkiye'de kabul görür ve PKK'ya karşı savaşmak için IŞİD saflarına katılmak üzere Türklerden de KOBANE'ye gidenler olabilir.

PKK İstanbul'da Gazi Mahallesinden Kobane'ye savaşçı topluyormuş. 35 otobüs gitti.
Kadir Topbaş'dan ricamızdır. 100 tane de siz otobüs verin de Gazi Mahallesi tertemiz olsun.
İstanbul'u Gazi Mahallesinin bu PKK'lıları karıştırıyorlardı.

Ne büyük nankörlük? 
İstanbul gibi cennet bir şehirde Devletimizin Güvenlik güçlerinin himayesinde yaşayıp da devletimize karşı düşman olmaktan daha büyük nankörlük olur mu?

CEMİL BAYIK'DAN KALLEŞLİK İTİRAFI

CEMİL BAYIK'DAN KALLEŞLİK İTİRAFI






Cemil Bayık Amberin Zaman'a konuşmuş.

"DAĞDA SAVAŞMAYA HAZIRIZ, OVADA DEĞİL"

Cemil Bayık, IŞİD'e karşı başarısız olduklarını ifade ederek bunun nedeni olarak coğrafi şartların yetersiz olduğunu ileri sürdü. Bayık, dağ şartlarında savaşmaya alışık olduklarını, fakat IŞİD'le düz ovada karşılaştıklarını bu yüzden başarısız olduklarını söyledi.


SAFA ASYA'NIN YORUMU:

Güneydoğu'da iki yüksek dağ arasından geçen köhne bir yol. PKK militanları ilk önce yola uzaktan kumandalı mayın döşüyor. Sonra iki dağın üzerine iki grup gelip sessizce konumlanıyorlar ve şehirdeki PKK'lılardan gelecek olan araç hakkında haber bekliyorlar.

Ve aşağılık ispiyoncudan haber geliyor. 

"İki askeri araç yarım saat sonra o geçitte olacak. Toplam sekiz asker var, nöbet değişimine gidiyorlar" diyor.

VE YARIM SAAT SONRA

İki askeri araç geçide giriyor. Amaçları nöbet değişimi için hudutta nöbet bekleyen arkadaşlarının yanına ulaşmak. Niçin gidiyorlar?

Çünkü o arkadaşları bin yıldan beri Türk, Kürt demeden, hiç bir ayrım yapmadan hariçten gelecek namus,şeref, haysiyet düşmanı dinsizlere karşı vatandaşımızın can ve mal güvenliğini, namus ve şerefini korumak için fedakarca nöbet tutuyorlar. Gidip onlardan bu şerefli görevi teslim alacaklar. Kendilerinden sonrakilere de teslim edecekler. 

Dağın üzerinden düğmeye basılıyor ve yola gömülü mayın patlayınca araçlardan biri devriliyor. Diğerinin yolu kapalı. Dağdan İsrail'den aldıkları Doçkalarla ateşe başlıyorlar. İki aracında, sekiz askerin de bu şerefsiz pusudan kaçacak yerleri yok.

Düşmanın karşısına geçip kahramanca savaşacaklar ama ortada düşman yok. Kahraman bir düşmanı hiç arama. Görünen bir kişi yok. Sadece mermiler var.Nereden geldiği belli olmayan kalleş mermiler.

En geç bir saat içinde de bulundukları yerden uzaklaşıyorlar ve kayboluyorlar. Tabi arslanlar tepelerine henüz binmemişse.

YA İŞTE BÖYLE, ŞEREFSİZ CEMİL BAYIK...

DEMEK Kİ NEYMİŞ?

DÜZ OVADA ERKEKÇE SAVAŞMAK KAHPELERİN İŞİ DEĞİLMİŞ.


25 Eylül 2014 Perşembe

İRAN'IN ORTADOĞU'DAKİ BAŞARISININ SIRRI

İRAN'IN ORTADOĞU'DAKİ BAŞARISININ SIRRI



İran Ortadoğu'daki yükselişini hızla sürdürüyor. Lübnan,Suriye,Irak,Tacikistan derken Yemen'de de Husiler ile yönetimi ele geçirdi. ABD, Yemen'deki diplomatlarını çekiyor. Sırada Bahreyn var ve her an Bahreyn'de yönetim Şiilerin eline geçebilir.

İran Türkiye'nin yapamadığını yaptı,hatta elindekileri de kaptı. Peki İran bunu nasıl yapıyor?

İran bunu mezhepçiliği kullanarak değil anti emperyalist politikalar izleyerek başarıyor.

Mezhepçiliği kullansa çoğunluğu Sünni olan Suriye'de başarılı olamazdı. Anti emperyalist tutum takınarak ABD'ye karşı Esad'a destek verdi ve Esad da İran'a Suriye'de ne istedi ise teslim etti.

İran anti emperyalist politikalarında hep Hizbullah'dan yararlandı. Bakınız bugün Lübnan'da faaliyet gösteren Hizbullah, ABD ve İsrail'e karşı önce Suriye'de sonra Irak'da örgütlendi.

Yemen'deki Husi'ler aslında orada etkin bir sınıf değildi belki de Hizbullah orada da faaliyette. Ve Hizbullah'ın desteği ile Husiler güçlenmiş olabilir.

Hizbullah kendisini Lübnan'da, Suriye'de ve Irak'da açıkça ilan etti ama Yemen'de, Bahreyn'de ve Suudi Arabistan'da da gizlice örgütlendiği kanaatindeyiz.

Yemen İran'ın kontrolüne giriyor sırada Bahreyn var. Ama buraya dikkat!

Hizbullah Suudi Arabistan'da önümüzdeki hac yılında Mekke'de bir ayaklanma başlatırsa bu ayaklanma Hz.Mehdi AS'ın zuhuruna sebep olacak bir gelişme olacaktır.

Çünkü biz bu ayaklanmayı tamamen ABD,İsrail ve Batı'nın kontrolünde bulunan El Kaide ve IŞİD gibi teröristlerden beklemiyoruz. Nedeni ise şudur:

ABD'nin IŞİD operasyonunun nedeni önce Esad'ı devirip sonra Irak'ı işgal etmek ve İran'a vurmaktır.Bu süreçte devlet vaadi ile Kürtleri de kullanacaklar ve helakine sebep olacaklar. Umurlarındaydi sanki. 

İspatı bu haritadır ve ABD 3.Dünya Savaşı pahasına bu haritaya müsaade etmeyecektir. İran'a vururken de Suudi Arabistan,BAE,Katar gibi körfez ülkelerini riske etmeyecek ve Mekke'deki ayaklanmaya karşı çıkacaktır. İşte o nedenle madem ki bu ayaklanma olacak, o zaman İran ve Hizbullah yapacak diyoruz. 

İşareti ise şudur: Irak Hizbullah'ı; rahatlıkla Suudi Arabistan'a sızabilecekleri hatta sızma yerine açıktan da savaşarak girebilecekleri konusunda açıklama yapmıştı. Yani niyetleri var.

Hz.Mehdi AS'ın Mekke'de zuhur edeceği günden hemen önce Mekke Vehhabi emiri Haşimi ailesinden (Hz.Peygamber SAS Efendimizin kabilesi) iki dini önderi (Ayaklanmanın sorumluları) öldürecek. Biz bu iki kişiden birinin Suud hapishanesinde bulunan Ayetullah Nemr olacağını tahmin ediyoruz. (Haşimi kökenli Şii alimi)





Suudlar ondan korkuyor ve hapiste tutuyorlar. İran ise serbest bırakılması için baskı yapıyor ve Suud içinden de tepkileri kontrollü bir şekilde artırıyor. Yani Mekke'deki ilk harekette çok korkan Suud yönetimi Ayetullah Neml'i sorumlu tutup şiddetle bastırmak manasında idam edebilir.Suud'un idam infazları ise Mekke'de kılıçla kesilerek gerçekleştiriliyor. 

Bu tahminler hadis yorumlarına uygun olacak şekilde çıkarılmaya çalışılmıştır.  

Özetle Siyonistlerin emir kulu ABD;İsrail'in güvenliği için Ortadoğu' ya müdahale edip rejimleri değiştirmeye, yöneticileri devirmeye, Müslümanlara zarar vermeye devam ettiği ve İran da buna karşı rejimleri korumaya, desteklemeye ve ABD'ye karşı çıkmaya devam ettiği müddetçe hep karlı çıkacak ve bu anti emperyalist politikaları mezhep farkı gözetmeksizin tüm Ortadoğu halklarının İran'ın etki alanına girmesine neden olacak. Ta ki ABD, İran'a vurana kadar.

Yalnız buradan "ABD'nin gizli amacının da zaten İran'ı güçlendirmek olduğu, aslında Sünni hakimiyetinden çekindiği" sonucu çıkmasın. Bu iddia yanlıştır çünkü öyle olsaydı ABD ve Batı sekiz yıl boyunca Saddam'ı İran ile savaştırmazlardı. O zaman İran zaten güçlü bir devlet olurdu.

ABD'nin amacı İran'ı güçlendirmek değil İsrail'i tehdit edebilecek, İsrail'den büyük hangi devlet varsa ki buna Türkiye de dahildir, küçültmeye çalışıyor. Suriye'de,Irak'da yapılan budur.

ABD'nin Ortadoğu'daki zulümlerinin İran'ı güçlendirmesi ABD'nin amacı değil bu zulümlere karşı İran'ın dik duruşunun bir sonucudur.

Sonunda da mutlaka ABD-İRAN SAVAŞI OLACAKTIR. Hadis yorumları da bu mahiyettedir. Rum'un Azatlısı ile Arap'ın Azatlısının yapacağı savaş bu savaştır.

NE ZAMAN OLABİLİR? ALLAHU ALEM 

Nisan 2015 de Suriye işgal edilirse (Ürdün'deki koalisyon gücü)
Temmuz 2015 de Süfyan Irak'a saldırabilir (Suriye'li muhalifler ve Barzani ile birlikte)
Ekim 2015 de Hz.Mehdi AS zuhur edebilir (Muharrem ayının 10. günü)
Şubat 2016 da ABD-İran Savaşı başlayabilir(Irak'daki Süfyan Ordusuna ilaveten Basra Deniz Savaşı)
Nisan 2016 Siyah Sancakların çekilmesi (Horasan'dan gelecek ordu)
Kasım veya Aralık 2016 ABD ve Süfyan Ordularının İran sınırında durdurulması
Ocak 2017 Süfyan'ın Ordusunun Medine' yi alıp Mekke'ye yönelmesi ve Beyda'da batması 
Şubat veya Mart 2017 de Ruslar Melhamei Kübra için inebilir
Ağustos veya Eylül 2017 Rus Ordusunun telefi (Nato yapacak)
Hz.Mehdi AS Kasım veya Aralık 2018' de Guta'ya gelebilir
Ağustos 2019 ABD Ordusunun telefi
Eylül 2019 Hz.Mehdi AS'ın İstanbul ziyareti
Ekim 2019 da İsrail'de Deccal çıkabilir (Şaşı Deccal)
Aralık 2019 Hz.Mehdi AS'ın yeniden Şam'a dönüşü
Aralık 2019 Hz.İsa AS'ın Ak minare'ye inişi
Ocak 2020 Hz.İsa AS, Hz.Mehdi AS - Deccal Savaşı
2022 kafir ordularının tamamının telefi ve İsrail'in sonu
2023 Altın Çağın başlangıcı
2073 Altın Çağın sonu ve Kuran-ı Kerim yapraklarının silinmesi
2073 Ye'cüc Mecüc'ün Dünyayı istila etmesi ( Mançur ve Moğol halkları bakınız ÇİN tarihi.MÖ.250)
50 yıldan çok sürecek bir dinsizlik dönemi ve güneşin batıdan doğması
Ve kafirlerin başına kopacak Kıyametin beklenmesi


Bunların hepsi bir tahmin. Biz hadis yorumlarından bu sonuçları çıkarıyoruz başkası daha başka sonuçlar çıkarabilir. En doğrusunu ALLAH CC BİLİR.

ALLAHU ALEM ALLAHU ALEM ALLAHU ALEM 

24 Eylül 2014 Çarşamba

GAYBİ HADİSLER BLOG SİTESİ HAKKINDA

GAYBİ HADİSLER BLOG SİTESİ HAKKINDA



Gaybi Hadisler yayın grubunu biz de takipçilerimiz gibi sadece blog sitesinden tanıyoruz. Arkadaşları şahsen veya ismen tanımıyoruz.

Yayınlarını durdurduklarını ve bir duyuru yayınlandığını gördük ama niçin durdurdular bilmiyoruz.

Gaybi hadisler yayın grubunu destekliyorduk tekrar yayına geçmelerini temenni ediyoruz.

Takipçilerimizden aldığımız maillere toplu cevap olmak üzere herkese saygılar sunarız.

BU ATEŞ, PKK İLE BİRLİKTE YANDAŞLARINI DA YAKACAK


BU ATEŞ, PKK İLE BİRLİKTE YANDAŞLARINI DA YAKACAK



İFŞAATLARIMIZ TEK TEK GERÇEKLEŞİYOR...

ÖNCE MURAT KARAYILAN "AÇILIM SÜRECİ BİTMİŞTİR ANCAK SON SÖZÜ APO SÖYLEYECEK" DEDİ.

İMRALİ CANİSİ AYNI GÜN TÜM KÜRT HALKINI KOBANİ'YE DESTEK İÇİN AYAKLANMAYA ÇAĞIRDI.

30 YILDAN BERİ PKK'NIN İSTEDİĞİ TEK ŞEY BASKI,ZULÜM,TEDHİŞ İLE KONTROL ALTINA ALAMADIĞI KÜRT HALKINI KONTROLÜ ALTINA ALABİLMEKTİ.

1995 YILINDA OSMAN PAMUKOĞLU PAŞA'NIN VE HER BİRİ BİR OSMAN PAMUKOĞLU OLAN KAHRAMAN GÜVENLİK KUVVETLERİMİZİN BAŞARILI ÇALIŞMALARI SONUCUNDA PKK BİTME NOKTASINA GELMİŞ AMA ABD TAMAMEN BİTİRİLMESİNİ ENGELLEMİŞTİ. (OSMAN PAŞAMIZIN SÖZÜDÜR)


NE ZAMAN PKK BİTME NOKTASINA GELDİYSE HEP BİR ATEŞKES, BARIŞ VS ADLARI ALTINDA ABD'Yİ MEMNUN ETME GİRİŞİMLERİ YAŞANMIŞ VE PKK DA O SÜREÇTE ESKİ HALİNE GETİRİLMİŞTİ.

ŞİMDİ AÇILIMI GETİREN VE PKK'YI TARİHİNDE HİÇ ELDE EDEMEDİĞİ BAŞARILARA KAVUŞTURAN HÜKÜMETİMİZ UMARIM YAPTIĞI YANLIŞIN FARKINA VARMIŞTIR.

AÇILIM ÖNCESİ 300 KÜRTTEN SADECE BİR TANESİ PKK'LIYDI. ŞİMDİ İSE 300 KÜRTTEN 100 TANESİ PKK LI OLMUŞ DURUMDADIR.

300 BİN KİŞİLİK BİR KENTİ KARIŞTIRMAK, HALKIN HUZURUNU BOZMAK, GÜVENLİĞİNİ YOK ETMEK İÇİN BU YÜZ BİN KİŞİ YETERLİDİR.

İLK AMACI KÜRT HALKINI KONTROLÜ ALTINA ALMAK OLAN PKK AMACINA ULAŞTI. İKİNCİ AMACI İSE TÜM GÜNEYDOĞU İLLERİNDE HALKI AYAKLANDIRMAYA ÇALIŞACAK. ABD VE İSRAİL DE DIŞARIDAN HER TÜRLÜ KATKIYI YAPACAK.

AMA BURAYA DİKKAT:

ASLA BAŞARILI OLAMAYACAKLAR. PKK DA PYD DE ONLARA KATILANLAR DA HEPSİ AMA HEPSİ BU İŞİN SONUNDA ÇOK BÜYÜK BİR HÜSRANA UĞRAYACAKLARDIR.

KÜRTLERE SON SÖZÜMÜZ: 
PKK FİTNESİNE ALET OLMAYINIZ. TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'NE VE TSK'NE GÜVENİNİZ.BU İŞİN SONUNDA ZAFER TÜRK ORDUSUNUN OLACAKTIR İNŞAALLAHU ALLAHU EKBER

FİLLER TEPİŞİRKEN ÇİMENLER EZİLİR.AMİK OVASINDA FİLLERİN TEPİŞECEĞİ GÜNLER YAKINDIR. ÇİMEN OLMAYINIZ.   

23 Eylül 2014 Salı

ABD,BİZE YİNE TUZAK KURUYOR (IŞİD)

ABD, BİZE YİNE TUZAK KURUYOR (IŞİD)




ABD bizi IŞİD konusunda yeni bir oyun ile tuzağa düşürmek istiyor. Lütfen TBMM'ne gelecek tezkereyi engelleyelim ve 1 Mart Tezkeresi gibi ABD'ye yeni bir ders verelim.

OYUN ŞU:

ABD'nin IŞİD ile mücadele etmek için Türkiye'nin yardımına kesinlikle ihtiyacı yok. 

Ama ABD, 40 ülke ile beraber illa ki Türkiye'de olmalı dedi ve biz de destek vereceğimizi açıkladık. ABD, IŞİD operasyonu ile dünyayı aldatmakta ve gerçek planlarını gizlemektedir.

ABD'NİN GERÇEK PLANI

IŞİD operasyonunu başlatıp Suriye'ye müdahale edip, Esad'ı devirip yerine şerefsiz Süfyan'ı geçirip, Süfyan'la Irak'ı sonra da İran'ı vurup Rusya ile 3.Dünya Savaşını başlatmaktır. 3.Dünya Savaşı'nı başlatmak istediği, gerçek niyeti bu olduğu için yanına 40 devleti alıyor. "Türkiye olmazsa olmaz" diyor.

Ama buraya dikkat! "Türkiye olmazsa olmaz" derken ABD'nin Türkiye'nin yardımına muhtaç olduğuna inandığı için demiyor. Tam tersine Suriye,Irak ve İran ile birlikte Türkiye'yi de yıkmak, bölmek, parçalamak istediği için "Türkiye'nin yardımına muhtacız" diyor. Yani bizi kandırıyor.

Türkiye bugüne kadar ABD'nin Esad'ı indirmek için muhalefeti destekleme görevlerini yerine getirirken IŞİD'e de yardım etti. O nedenle IŞİD şu an için Türkiye ile düşman değildir. Ancak Türkiye koalisyona katıldığı anda tüm koalisyon ülkeleri içinde IŞİD ile sınır olan tek devlettir.
Dolayısıyla koalisyona vuracak IŞİD ilk olarak şansını Türkiye'ye karşı deneyecektir.

Cumhurbaşkanımızın destek açıklamasından sonra bu günden itibaren IŞİD'in Türkiye sınırlarında veya sızmış ise dahilimizde bomba yüklü araçları patlatmasını beklemeliyiz.

IŞİD ile Türkiye düşman olduğu andan itibaren o IŞİD düşmanı koalisyon ülkelerinin tamamı ABD'nin emri ile Türkiye'ye karşı IŞİD'e sınırsız destek vereceklerdir.
Hatta savaşan IŞİD ile PKK-PYD'nin bir anda barışıverdiklerini ve Türkiye'ye karşı birlikte omuz omuza savaştıklarını göreceğiz.

Yani ABD'nin amacı Türkiye'yi bölmek, Esad'ı devirmek,Irak'ı yerle bir etmek ve İran'ı vurmaktır.
Bu coğrafyada Türkiye ve İran'ın dışında Müslümanlara sahip çıkacak tek devlet yoktur.Meydan doğrudan İsrail'e kalır ki ABD'nin de esas amaçladığı budur. Kapitalist ABD'nin yönetimi, sahibi olan Siyonistlerden bu emri almıştır ve yıllardır mekik dokur gibi aşama aşama gerçekleştirmektedir.

PEKİ ABD KENDİSİNİN KURDUĞU IŞİD'İ NİÇİN YOK ETMEK İSTİYOR? 

Çünkü IŞİD'i işi bittiği zaman yok etmek için kurdu. IŞİD'in işi ise MUSUL ile KERKÜK'ü Barzani'ye kazandırmak ve Suriye'ye geçip Esad'ı devirmekti. Musul ve Kerkük Barzani'nin oldu sayılır. IŞİD Suriye'ye gönderilecek. Ama bunu yaparken Barzani de kahraman yapılmış olacak ve Türkiye Lozan Antlaşmasından doğan haklarından, Irak da anayasal haklarından vazgeçsin isteniyor.
Bu oyun çok şerefsizce ve alçakça bir oyundur.Ama Türkiye bu oyuna gelmeyecektir İnşaallah.

1 Mart tezkeresinde çıkan sonucu TBMM' mizden aynen yine bekliyoruz. 

Kritik soru şudur:

ABD, IŞİD'i kendisi kurduysa ve Bağdadi emrinde ise ve IŞİD'in Türkiye ile savaşmasını istiyorsa o halde neden doğrudan Bağdadi'ye emir verip Türkiye'ye saldırtmıyor?

Çünkü IŞİD'in tabanında cihad yaptığını sanan ve Türkiye'den de yardım gördüklerine inanan çoğunluklar var. Bağdadi'ye kalsa bugün savaş ilan eder ama o tabandakilere bunu anlatamaz ve kendisi gümbürtüye gider. O nedenle IŞİD yönetimi Türkiye'ye savaş açamaz ama Türkiye IŞİD'e savaş açarsa o zaman iş değişir ve tabandakiler de bunu kabul eder. İşte ABD'nin Türkiye'ye oynadığı oyun da budur.

TÜRKİYE NE YAPMALI?

1 Mart'da olduğu gibi tezkereyi TBMM'de kibarca reddetmeli.
Madem ki ABD, IŞİD'i kullanarak ve PKK-PYD'yi güçlendirerek Türkiye'yi bölmeye çalışıyor biz de IŞİD'i kullanarak PKK-PYD'yi bitirmeliyiz.

Ama 3.Dünya Savaşı ve hatta ondan da önce Türkiye-Yunanistan Harbi kapıdadır ve bu dehşetli arefede Kahraman Ordumuzu finale hazırlamalı ve daha işin başında meydana sürmemeliyiz. ABD bile kendi ordusunu kullanmıyor ve finale bırakıyor biz niçin kullanalım?

Kaldı ki bizim Suriye'deki, Irak'daki olaylara elbetteki ilgimiz olacaktır ama hadislerle de sabittir ki bu olayların hepsi FİTNEDİR. Tarafların tamamı da fitnecidir. Niçin fitnenin tarafı olalım?

Bizim için en önemli hedef; bu Cennet Vatanımızı, Anayasal Düzenimizi, Üniter Yapımızı ve Güzel Cumhuriyetimizi korumaktır. Buna açıkça düşmanlık eden bölücü PKK-PYD oluşumlarını da bu fitneleri fırsata çevirip yok etmeliyiz. 

Hadis yorumlarına göre Amik Ovası' nda olacak ve Kahraman Ordumuzun da içinde olacağı Melhame-i Kübra gelmiş çatmıştır.

Kahraman Ordumuzu ve doğuştan asker olan Milletimizi bu kahramanlık destanına hazırlayalım İNŞAALLAHU ALLAHU EKBER

Şimdilik bırakalım Suriye'de Esad gitsin Süfyan gelsin. Irak'da Maliki gitsin Haydar gelsin.Giden bizim için ne yapmış ki gelen ne yapacak? Bunların hiç biri Türk de değil Müslüman da.Geçelim körfeze.Hepsi İngiliz uşağı Amerikan kölesi.

Efendim halklar Müslüman? Gerçekten Müslüman ise ölürse Şehid olur, kalırsa Gazi. (Gerçek Müslüman için bundan güzel akibet mi olur?) Biz Arap milletinin namusunu, şerefini korumak için daha dün Çanakkale'de 250 bin şehit verdik. Karşılığını da üç yıl sonra bin yıldan beri namuslarını şereflerini koruyan Türk Askerine atılan kurşunlarla İHANET OLARAK ALDIK.

Aynı ihaneti bugün Yahudi ve Ermeni Komitesi ASALA artığı PKK-PYD'ye kanıp dağa çıkan; bin yıldan beri namuslarını şereflerini koruyan Türk Askerine kurşun sıkan vatandaşlarımızdan görmekteyiz.

IŞİD'in önünden kaçanların da, IŞİD ile savaşmaya gidenlerin de yaşlılarını, kadınlarını ve çocuklarını kurşun attıkları Türk Askeri'ne emanet etmeleri ne ibretlik bir olaydır.
Çünkü Türk Silahlı Kuvvetleri dünyanın gelmiş geçmiş en namuslu, en şerefli ORDUSUDUR.
Müslüman Kürtler bundan da bir ders alamamışlarsa yazıklar olsun.

Herkes aklını başına alsın ve şu sorunun cevabını düşünsün?

İki bin yıldan beri var olan Kahraman Türk Ordusu tarihte ne zaman,hangi savaşta Allah'ın CC razı olmayacağı bir işi yapmıştır? Hangi tarih kitabı yazabilmiştir?

Hiç birisi yazamamıştır.

İşte bu yüzden ALLAH CC Kuran-ı Kerim'de o orduyu övmüş ve razı olduğunu müjdelemiştir. Bediüzzaman o ordunun Türk Ordusu olduğunu ilan etmiştir. Ve dahi Hz.Peygamber SAS Efendimiz "Ne güzel ordu" iltifatında bulunmuştur.

Hiç bir Müslüman bu orduya silah çekmez. Her Müslüman bu ordunun mensubu olmakla şeref duyar.

Allah'ın CC vaadi, Hz.Peygamber SAS Efendimizin müjdesidir. Bu ordu tüm dünyaya hakim olacaktır İnşallah. Siyah Sancaklılar da bu ordudan yetişmiş güzel subaylarımızın Afganistan'dan yürütecekleri ordudur. Ve bu ordu Hz.Mehdi AS'a yardım edecek ve altın çağı başlatacak ordudur.  
Mensup olan abad olacak, karşısına geçen helak olacaktır İNŞAALLAHU ALLAHU EKBER.


ALLAHU ALEM ALLAHU ALEM ALLAHU ALEM

  

21 Eylül 2014 Pazar

ORG. EDİP BAŞER'İN RÖPORTAJINDAN

ORG. EDİP BAŞER'İN RÖPORTAJINDAN 




EMEKLİ ORG.EDİP BAŞER İLE YAPILAN RÖPORTAJDAN BİR BÖLÜMÜ AKTARIYORUZ

RÖPORTAJ ÖNCEKİ YAZILARIMIZDA AÇIKLADIĞIMIZ PEK ÇOK İDDİAYI İSPAT EDİYOR.


BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ DEVAM EDİYOR

- Kitapta görevden alınmadan hemen önce yaptığınız Washington ziyaretinde daha önceden sizde var olan bir kanaatin pekiştiğini anlatıyorsunuz. “ABD’nin Kürdistan projesinin gerçekleşmesi için bu kanlı örgüte rol tasarlanmıştı” diyorsunuz.

ABD’nin bölgeden son derece önemli çıkarları var. Belki yakın zamanda enerji bağımlılığı bu ölçüde olmayacak ama yine de bölge ticari bakımdan ABD’nin hayati çıkarlarının olduğu bölgelerden biri olmayı sürdürecek. Orada bir diğer önemli faktör de İsrail’in güvenliğinin devam ettirilmesi. 

Amerika’nın biliyorsunuz bir Büyük Ortadoğu Projesi var. Hatta bir muhterem büyüğümüz de bunun eşbaşkanıydı, hala öyle mi bilemiyorum.

- Büyük Ortadoğu Projesi rafa kalkmadı mı?

Sonra onun adı Büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi oldu. Eski Amerikan Dışişleri Bakanı Condelezza Rice bir sefer demişti ki; “Bölgede 22 ülkenin sınırlar değişecek”. Bu arada Amerikan Silahlı Kuvvetleri’nin bir dergisinde bir harita yayınlandı. “Büyük Kürdistan”ı ayrı bir devlet olarak gösteren ve Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin büyük bir kısmını içine alan bir haritaydı bu. ABD’nin kafasındakinin bu olduğu kanısındayım ben. Bu büyük planlarında ABD önemli sapmalar yapmaz. Büyük devlet olmanın verdiği güvenle ana politikalarını saptar ve o politikanın uygulanması için aynı puzzle’da olduğu gibi parçaları adım adım yerine koyar. Ben o politik bir proje olan “Büyük Ortadoğu”nun iptal edildiği kanaatinde değilim. Bu genel proje içinde Kürdistan’ın önemli bir konu olduğu anlaşılıyor. O size bahsettiğim yanlışlıkla basılacak bir harita değildi. Yine 2006 yılının sonlarına doğruydu. Ben özel temsilciyken Irak kuzeyinden Barzani’ye karşı olan iki aşiret reisini Türkiye’ye getirttim. Bunlardan bir tanesi bana bir almanak verdi. Süper bir baskı, deri kapak, en arka kapak içinde bir harita. Büyük Kürdistan haritası. Kafalarında böyle bir planla yaşayan insanların bugün o hedefleri gerçekleşmediği sürece Türkiye ile dost olacaklarını düşünmek mümkün değil. Son süreç de, “Büyük Kürdistan”ın oluşması için onlar açısından bir adım.

2006 yılının Eylül ayında Roma'daki NATO Savunma Koleji'nde Ortadoğu'daki son gelişmeler konusunda brifing veren ABD'li bir albay, Türkiye'yi bölen bu haritayı açmış, toplantıyı izleyen Türk subaylar sert tepki göstererek salonu terk etmişti.

ABD BUGÜN BOĞAZLARI TUTAN TÜRKİYE YERİNE
PETROLÜ TUTAN KÜRDİSTAN’I TERCİH EDER

- “Büyük Kürdistan”a doğru mu gidiyoruz yani?

“Büyük Kürdistan”a doğru gidiyoruz evet. Önce Türkiye Kürdistan’ını da içine alacak bir Kürdistan, ondan sonra da Büyük Kürdistan. Biliyorsunuz, Büyük Kürdistan dedikleri, Kars’tan başlıyor, Erzurum-Erzincan, Sivas ve Malatya’yı içine alıyor, Mersin’e iniyor. Mersin de dahil olmak üzere bir harita.

- ABD’nin bundan çıkarı nedir?

Şimdi artık Amerika için Boğazların eskisi kadar önemi kalmadı. Amerika artık Boğazları elinde tutan bir Türkiye’ye, petrol bölgelerine hâkim ve İsrail’in güvenliği açısından hayati olan bir Kürdistan’ı mutlaka tercih eder.

- Dokuz ay süren Terörle Mücadele Özel Temsilciliği sırasında yaptığınız temaslarda edindiğiniz izlenim bu mudur?

Evet, edindiğim izlenim bu.

- PKK’ya bu süreçte nasıl bir rol tasarladıklarını düşünüyorsunuz?


PKK mevcut haliyle Türkiye’yi mümkün olduğu kadar meşgul eden, başka işlerle meşgul olmaktan alıkoyacak bir meşgale olarak kalsın gibi bir düşünce mi var, bilemiyorum. Elimde bir belge yok ama düşüncem o. PKK onlar için küçük bir enstrüman, olsa da olur olmasa da olur aslında. Ama PKK’nın varlığını onlar bir ara bu Kürdistan oluşumu için çok önemli bir unsur olarak gördüler. Belki de hâlâ öyle görüyorlar. Kuzey Kürdistan’ı yani Türkiye ile ilgili olan bölümünü oluşturmak için PKK’ya çok önemli görevler verildiği kanısındayım. Barzani’nin ve diğerlerinin bu görevi verdiği, Amerika’nın da bunu desteklediği kanaatindeyim. “Büyük Kürdistan” tam olmasa bile bir Kürdistan, İsrail’in güvenliği açısından çok önemli bir işlev yerine getirebilecektir.            

BAŞER PAŞA RÖPORTAJIN ÖNCEKİ KISIMLARINDA İSE KISACA ŞUNLARI AÇIKLIYOR:

"TSK'DE NATO'CU AVRASYA'CI AYRIMI ASLA YOK" diyor. Ve "TSK DAİMA BİRLİK VE BERABERLİK İÇİNDE OLMUŞTUR" diyor.

DEVLETİMİZİN PEK ÇOK KURUMDAN OLUŞTUĞUNU, HER KURUMDA ÇÜRÜK ELMALAR OLABİLECEĞİNİ AMA BU BAKIMDAN EN AZ ÇÜRÜK ELMANIN OLDUĞU KURUMUN YİNE TSK OLDUĞUNU AÇIKLIYOR.

Röportajdan çıkan anafikir ise şudur:

TSK, SADECE BU MİLLETİN, BU DEVLETİN TARAFIDIR VE BU ÜLKE İÇİN VARDIR
TSK, MİLLETİMİZ PEK ÇOK ŞEYİN FARKINDA OLMASA DAHİ HİÇ BİR ŞEYDEN GAFİL DEĞİLDİR VE HER ŞEYİN FARKINDADIR
TSK, BİRLİK VE BERABERLİK İÇİNDE TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'Nİ GEREKİRSE TÜM DÜNYAYA KARŞI KORUYACAK AZİM,KUDRET VE KARARLILIĞA SAHİPTİR.

BİZ DE ŞÖYLE DİYORUZ:

GÜZELLER GÜZELİ RABBİMİZ BİN YILDAN BERİ İSLAM SANCAĞINI CANINI SEVE SEVE VEREREK DÜNYADA DALGALANDIRAN KAHRAMAN ORDUMUZU GEREKİRSE TÜM DÜNYAYA KARŞI MUZAFFER KILSIN VE YARDIM VE İNAYETLERİNİ KIYAMETE KADAR DAİM EYLESİN İNŞALLAHU ALLAHU EKBER


20 Eylül 2014 Cumartesi

ARTIK YAZABİLİRİZ (IŞİD VE TÜRK REHİNELER)

ARTIK YAZABİLİRİZ (IŞİD VE TÜRK REHİNELER) 




BAŞLAMADAN..

Milletimizin gözü aydın. Hükümetimize ve tüm emeği geçenlere teşekkürler.
Elçilik görevlilerimizin takım elbiseli gelmesi çok hoştu.
MHP liler yeni uçağımızı ve ATÇ' ndeki başkanlık sarayını eleştiriyorlar ama yanlış yapıyorlar.
Bu uçak TC Devletini en üst düzeyde temsil ediyor. Bunlar devlete aittir, kişilerin şahsi malı değil.

BAŞLARKEN..

Cumhurbaşkanı: "Bir operasyonla getirildiler"
Başbakan: " Bir çalışma ile getirildiler"
Şamil Tayyar: "ABD'nin bir hamlesidir"

Kemal Kılıçdaroğlu: " Sayın Erdoğan, ambulansın ardından giden taksi şoförü gibi davranıyor"

ELEŞTİRİLER..

Kanal 7' ye: " Hani bu seçim malzemesiydi" demiş. Evet seçim malzemesiydi ama Türkiye'de birilerinin seçim malzemesi değil ABD'nin seçim malzemesiydi.İçeriden ağır tepkiler gelince ve ihtiyaç kalmayınca vazgeçildi. Kanal 7'yı kınıyoruz. Bu cümlenin hiç zamanı değildi adeta yakayı ele verdiler.

İSLAMCI GEÇİNEN BİR KÜRT SİTESİNE: " İllerimize yapılan Atatürk heykelleri ile neler neler yapılırdı" demiş.

Bu cümleyi hep Kürt Devleti kurmak için Atatürk'ü düşman ilan etmeye çalışanlar söyleyegelmişlerdir.

Haklısınız.." Her ilimizdeki bayraklar, askerimizin elindeki silahlar,resmi binalardaki tabelalar yerine neler neler yapılırdı.Ama o zaman bu ülkenin Türkiye Cumhuriyeti Devleti olduğu, kurucusunun da Atatürk olduğu anlaşılmazdı." Askerimizin elindeki silahlara da gerek yok diyeceksiniz de diyemiyorsunuz. 

PKK bayrakları yerine neler yapılırdı yazmak hiç aklınıza gelmiyor, PKK nedeniyle harcanan milyarlarla?

İtiraf et SAHTE İSLAMCI! PKK lısın. Türkiye düşmanısın.İslamcı geçindin IŞİD'ci oldun. IŞİD, PKK'ya saldırınca IŞİD düşmanı oldun. İtiraf et PKK lısın.

BAŞLIYORUZ..

Rehinelerin hassas durumu nedeniyle yazamadıklarımızı yazıyoruz İnşallah.

"ABD ve İsrail IŞİD'e Musul'u, Barzani'ye vermek için işgal ettirdiler" demiştik. Türkiye'nin Musul'a müdahale etmesini önlemek için de elçilik görevlilerimizi rehin aldırdılar. Dünyaya da Türkiye ile IŞİD arasında gizli bir bağ varmış gibi propaganda yaptılar. Türkiye ile IŞİD arasında açık ya da gizli bir ilişki olmadığını önceden de yazmıştık. İlişki sadece Suriye muhalefetine Türkiye'nin ABD'nin Suriye politikalarına destek kapsamında verdiği yardımlardı.

Yakında ABD'nin rehine oyunu da ortaya çıkacaktır. Musul'daki tüm elçilikler boşaltıldığında bizim elçiliğimizin neden boşaltılmayıp IŞİD militanlarına teslim edildiği de anlaşılacaktır.Bizim tahminimiz CIA nın MİT'i yanılttığı veya hiç bilgilendirmediği şeklindedir.

Başından beri hep şunu söyledik:

Türkiye'nin dış politikasını hükümet belirliyor ancak öyle bir zaman oluyor ki çok kritik bir karar arefesinde gizli bir el devreye giriyor ve hayati kararda hükümetin dediği de olmuyor.
Bir Mart tezkeresi bunun en açık örneği. 

Rehinelerin kurtarılması olayında da o gizli el devreye girmiş gözüküyor. Şöyle ki: 

ABD,IŞİD'e müdahale kararı aldığında Türkiye'nin rehineler nedeniyle destek vermeyeceğini açıklaması çok akıllıca bir taktikti ve resmen ABD'yi köşeye sıkıştırdı. ABD hükümetimize tavır dahi alamadı. ABD şimdi "Rehine bahaneniz de yok hadi bakalım" diyecek.

Yani Şamil Tayyar doğru söylüyor.Daha önce bir kaç kez eleştirdik ama doğruya doğru.
Sayın Başbakanımızın da bu bağlamda açıklamaları yapılan uluslararası diplomasi çalışmaları nedeniyle kendi içinde doğrudur.

Ancak sayın Cumhurbaşkanımıza 'operasyon' dediği için şu soruyu sorabilirler:

"Madem bu bir operasyondu, bu operasyona katılan timlerimizde can kaybı var mı, IŞİD'den kaç kişi öldürüldü" diyebilirler.

Sayın Başbakanımız bu açıklamasıyla çok kapasiteli bir diplomat olduğunu da ispatladı.

Peki kim bu GİZLİ EL?

Devlet hükümetten ibaret değil.Biz sadece Polat Alemdar deyip geçelim.

NE OLACAK BUNDAN SONRA?

ABD'ye "Ya Türkiye, Ya PKK" denilecek ya da denildi. ABD de "Tabi ki Türkiye" diyecek ama Kürdistan dan da geri kalmayacak ve IŞİD'e PKK'yı yok ettirecekler ve Barzani ile şanslarını deneyecekler.

Şu anda PKK'nın askeri kanadı HPG ile PYD'nin askeri kanadı YPG ve peşmerge güçleri IŞİD ile yoğun bir savaşa girmiş durumdalar.

Biz PKK 2015 de bitecek demiştik herhalde 2015 e de kalmayacak. Kamyonlara doluşup IŞİD ile savaşmak için gidenler de PKK lı. Öyle gitmezseniz böyle gönderirler adamı.Bir daha hiç dönmemek üzere. Sıra Barzani'ye gelecek ama Irak merkezi hükümetine yaptırılacak.

TÜRKİYE IŞİD'E KARŞI KURULAN KOALİSYONA DESTEK VERECEK Mİ?

Hükümetin bahanesi kalmadı ama PKK,PYD bitirilmeden Türkiye tam destek vermeyecektir. 
"İncirlik üssünü kullanacaksanız kullanın, Suriye'ye geçecekseniz TBMM kararı gerekir, kara harekatı ile tampon bölge için BM kararı isteriz" denecektir.

ABD de tıpkı bir mart tezkeresinde olduğu gibi İncirlik ile yetinecek ve Suriye'ye kuzeyden değil güneyden girecektir. Tampon bölge ise BM'e takılacaktır.Rusya ve Çin veto edecektir.

PKK-PYD tampon bölgeyi çok istiyor ama ABD'nin kurmasını istiyor.Türkiye'nin kurmasına ise şiddetle karşı çıkıyor. Bazı AKP liler de bu konuda ayrışabilir ve IŞİD'e karşı koalisyona destek ve tampon bölge konusu AKP de derin ayrılıklara neden olabilir. Çünkü BM'nin destek kararı ile Türkiye'nin Suriye'de kuracağı tampon bölge Türkiye'nin yararınadır. Ama bazı AKP'liler de dahil olmak üzere hiç kimse istemiyor.ABD,İsrail,Batı, PKK ister mi?

Yani tampon bölge imkansız.

ABD'NİN IŞİD İLE İŞİ IRAK'DA BİTTİ AMA SURİYE'DE BİTMEDİ.
PKK İLE İŞİ BİTTİ AMA BARZANİ İLE İŞİ BİTMEDİ

PKK bitirilirken Barzani güçlendirilecek.ABD Musul'u bir mizansen ile Barzani'ye vermeye hazırlanıyor.Ama bunun için bölgeye müdahale eden ABD artık 2020 yılına kadar savaştan hiç çıkamayacak. ABD için 3.Dünya Savaşı bu müdahale ile başlayacak.

PKK,PYD ve Barzani için ise 3.Dünya savaşı başladı. Artık geri dönüşleri yok ve helak oluncaya kadar savaşta olacaklar.

IŞİD, Irak'da yok edilirken Suriye'ye kaçırılıp Suriye'de muhalefet güçlendirilecek.

İşte 3.Dünya Savaşında yok olacaklar:

İlk önce PKK,PYD, arkasından IŞİD ve Bağdadi.
Sonra Barzani ve Esad. Arkasından Irak ve İran Ordusu.

İşte tam bu esnada Siyah Sancaklılar çıkacak ve Süfyan'ın ordusunu İran sınırında yenilgiye uğratacak. ABD ilk yenilgisini burada alacak.

Buraya kadar biz yokuz çünkü Bosna'ya doğru gidiyor olacağız. Çünkü İsrail daha bu günden çalışmalara başladı. Yunanistan ile devam eden barış gibi sessizlik ortamı Yunan yöneticileri tarafından bozuluyor. Yani İsrail boş durmuyor ve Yunanı kışkırtıyor.

Yukarıda yazdıklarımız ve  Türk-Yunan Harbi  2015 de olacak Allahu Alem.Sadece ABD'nin Irak ve İran savaşları 2016'ya kalabilir. Bu da Hz.Mehdi AS'ın zuhur tarihlerine göre muhtemeldir.


ALLAHU ALEM ALLAHU ALEM ALLAHU ALEM  



   





14 Eylül 2014 Pazar

IŞİD OPERASYONU 3.DÜNYA SAVAŞINA DÖNÜŞECEK

ABD’NİN IŞİD OPERASYONU ESAD’I DEVİRME OPERASYONUDUR



“Kimyasal silah kullandı” bahanesiyle Esad’ı devirmek için operasyona kalkışan ABD; şimdi de IŞİD bahanesiyle ikinci defa Esad’ı devirme operasyonuna hazırlanıyor.

ABD; IŞİD operasyonu ile Esad’ı devirmeyi planlıyor. Birinci de İran ve Rusya’nın desteği nedeniyle Esad’ı deviremeyince kendi kurdukları ve yönettikleri IŞİD’ i bahane ediyorlar.

Eski dostları IŞİD artık düşmanları oldu. Tıpkı Saddam gibi, Kaddafi gibi Ebu Bekir El Bağdadi de oyuna geldi. Çünkü ABD Ortadoğu’daki adamlarına, adam gözü ile değil PİTBUL gözüyle bakmaktadır.

A planında ‘Cellat’ olarak kullandıklarını işleri bitince B planında ‘Kurban’ olarak harcamaktadırlar.
Bölgedeki diğer adamları da bir gün B planında kurban olacaklarını hiç akıllarına getirmeden A planındaki görevlerini ABD’ye güvenerek sürdürmektedirler.

IŞİD OPERASYONU 3.DÜNYA SAVAŞINA DÖNÜŞECEK

ABD, bunu öngörüyor ama “Rusya göze alamaz” diye hamleden vazgeçmiyor. Her ihtimale karşı da yanına kırk devleti almayı ihmal etmiyor.

 Rusya da 3.Dünya Savaşına dönüşebileceğinin farkında ve sürekli hem ABD’yi uyarıyor hem de askerini hazırlıyor. ABD’ye “derdiniz IŞİD ise tamam ama Esad ise sakın ha” mesajı veriyorlar. Kaldı ki Ukrayna’da da durum ateşkese rağmen sürekli daha kötüye gidiyor.

ABD’nin derdi sadece IŞİD olsaydı zaten kendi emirleri altında olan El Bağdadi’yi kullanarak IŞİD’i yok edebilirlerdi. Ama amaçları başka. Şöyle ki:

IŞİD’i yok oluş esnasında da kullanarak Barzani’ye Kürdistan’ı kurdurmak istiyorlar. Ayrıca IŞİD militanlarını Suriye’ye sürüp El Nusra, İslami Cephe gibi muhaliflere katıp onları güçlendirip Esad’ı devirmeyi planlıyorlar.

Birinci denemeden aldıkları ders de şudur. Hani Obama diyor ya önceki savaşlardan ders alacağız diye onu kastediyoruz.

Rusya ve İran’ın müdahalesini engellemek için ABD kendi askerini kullanmayacak ve bölgedeki taşeronlarıyla iş görecek. Yani ABD havadan IŞİD’İ sürekli bombalayıp yere istihbarat indirecek ve Barzani de MUSUL’u alacak.

Bu operasyon Barzani Musul’u alamadığı için yapılacaktır. Çünkü Barzani PKK ve PYD’nin de katılmasına rağmen bırakınız Musul’u Şengal’de Mahmur’da dahi IŞİD’i yenemedi.

ABD’nin müdahalesi de şart oldu ama ABD de tek bir sonuç için müdahale etmez.                  

Bir başka husus ise ABD’nin IŞİD operasyonuna önce İran’ı da davet edeceği şeklindeydi. ABD bundan vazgeçti. 

ABD vazgeçmeden önce İran istekliydi ve Barzani’ye silah yardımı yapacaktı. ABD İran’dan vazgeçince şimdi İran da Barzani’den vazgeçecek.

ABD başka neden vazgeçti? Bakınız bunu ilk defa biz yazıyoruz:

ABD, Irak’ın üçe bölünmesi planından da vazgeçti. Artık üçe değil ikiye bölmek istiyor, kuzeyde Kürtler, güneyde Şiiler. Nereden anlıyoruz?

Hadis yorumlarından anlıyoruz. Irak’da yapılacak Karkısa Savaşı kuzey-güney savaşı olacaktır. Kuzeyde Kürtler, güneyde Şiilerle savaşacaklar ve bu savaşı Şiiler kazanacak.

Çünkü Sünniler, Kürdistan’a karşı Türkiye’nin elinde bir koz olabilir varsayımı ile tamamen SÜFYAN’IN ORDUSU’ na dahil edilmek isteniyor.   

Yani Saddam’ı harcayıp yerine Bağdadi’yi ikame eden ABD (ABD derken İsrail ve Batıyı kastediyoruz) şimdi de Bağdadi’nin yerine SÜFYAN’I ikame edecek.

ABD’nin Irak’daki Sünnileri önce Esad’ı devirmek için Suriye’ye kaydırması ve sonra da Süfyan’ın askeri yapması mümkün mü?

Hadis yorumlarına göre mümkün değil çünkü Irak Sünnileri Siyah Sancaklılar Ordusuna katılacaklar. Irak Sünnileri Karkısa Savaşı’nda da Şiilerle beraber olacaklardır. Yani Suriye’ye sadece IŞİD’in ruh hastası, sapık teröristleri geçecektir. Süfyan’ın ordusuna Suriye’deki El Nusra, İslami cephe ve bu sapık IŞİD kalıntıları katılacaklar.

Ayrıca şunu da ilave edelim. Bu IŞİD Suriye’ye kaçarken Musul Barajını da patlatacaktır.
Yazıdan da anlaşılacağı gibi ABD’nin bölgedeki taşeronları (Suriye ve Irak’daki) sadece Barzani ve Kürtlerdir.

AKP, ABD İLE IŞİD KONUSUNDA AYRIŞMIŞ MI?

AKP’nin Ortadoğu politikası en başından beri ABD ile en küçük bir ayrışma yaşamamıştır. Türkiye’nin Ortadoğu politikasındaki değişiklikler; ABD’ nin değiştirdiği politikalara bağlı olarak değişmiştir.

ABD, Kaddafi’ye düşman Esad’a dost iken biz de öyleydik. ABD, Esad’a düşman olunca biz de olduk. Sonra ABD Esad’ı deviremeyip İran’a yaklaşınca biz de öyle yaptık. ABD IŞİD’e dost iken biz de üstümüze düşeni yaptık. Şimdi ABD IŞİD’e düşman biz de olacağız.
Olacağız da.. Yarın bir video daha düşerse?

PUTİN, RUS ORDUSUNA “SAVAŞA HAZIR OLUN” EMRİ VERDİ

Putin’in kastettiği savaş 3.Dünya Savaşı’dır. İşte bu emrin nedenleri:

Önce NATO toplantısında Ukrayna’ya müdahale için ‘görev kuvveti’ kurulması kararı
ABD’nin Japonya’ya silah yardımı yaparak Rusya’yı doğudan da kuşatma girişimi. (Putin bu emri de bu bölgedeki birliklerde vermişti.)
ABD’nin IŞİD’e operasyon sürecinden İran’ı dışlayarak Esad’ı ve hatta İran’ı hedef aldığını belli etmesi.
ABD’nin İsrail ile Akdeniz’de yaptığı füze tatbikatı. Ve ABD’nin yeni silah denemeleri.

RUSYA DA ŞUNLARI YAPTI:

ABD ile kuzey kutbundaki sınırında bulunan Rus birliklerini güçlendirdi. Ermenistan yığınağı zaten vardı. Japonya sınırındaki birliklerine “Savaşa hazır olun” emri verdi. Ukrayna sınırındaki birlikleri çekmedi ve daha da Ukrayna içişlerine müdahil yaptı. Atom Bombasından yüz kat daha güçlü füze denemesi ile ABD’ye göz dağı verdi. Karadeniz’deki donanması da teyakkuzda bekliyor ve ABD gemileri de orada.

Yani görünen o ki, ABD’nin Rusya’yı kuşatma harekatına Rusya kuşatmayı kırma tedbirleriyle kalmıyor ve doğrudan Washington’u hedef alan çıkışlarıyla cevap veriyor. Bu işin sonu 3.Dünya Savaşıdır ve kıvılcım da IŞİD operasyonudur.

KISA SENARYO:

IŞİD Suriye’ye kaçar. Esad köşeye sıkışır. Barzani Musul’a girer. Haydari Barzani’yi harcar. Ürdün’den yedi bayraklı ordu Suriye’ye girer, Esad öldürülür. Süfyan Irak’a vurur. Siyah Sancaklılar çıkar. Daha sonrası ise önceki yazılarımızda çok detaylı var.

ALLAHU ALEM ALLAHU ALEM ALLAHU ALEM

12 Eylül 2014 Cuma

“GERÇEK DEMOKRASİ” İSTENİR Mİ?

“GERÇEK DEMOKRASİ” İSTENİR Mİ?



Baştan söyleyelim dünyanın hiçbir ülkesinde gerçek bir demokrasi aramayınız, bulamazsınız.

-Gerçek demokraside “LİDER SULTASI” olmaz.

“SİYASİ PARTİLERİN SAHİBİ HALKTIR, LİDERLER DEĞİL”

-Gerçek demokraside “SİYASET, FİNANSMAN GEREKTİRMEZ.”

BİZE NE BAŞKA ÜLKELERDEN; BİZ KENDİ ÜLKEMİZE BAKALIM:

Yazacaklarımız her hangi bir siyasi parti ile ilgili değil TÜM SİYASİ PARTİLERLE ilgilidir ve hepsi için yazılmıştır.

LİDER SULTASI

Siyasi Partiler Kanunumuz ve Parti Tüzükleri ülkemizde TAM BİR LİDER SULTASINA neden olmakta ve Parti liderine rağmen yeni liderlerin yetiştirilmesi de imkansız hale gelmektedir.

Bir siyasi parti lideri kendisine rakip gördüğü yada artık partisinde istemediği her hangi bir kişiyi milletvekili dahi olsa parti disiplin kuruluna sevk edip ihraç edebilmektedir. Ya lidere kayıtsız şartsız bağlı kalınacak (argoda ki ismi ise kişiliğini yitirmek veya dalkavukluktur) yada  partiden atılacaktır.

Hani, siyasi partilerin sahibi parti lideri değil; milletti? Sahibi millet olan bir partinin milletten yüzbin oy alarak seçilmiş bir milletvekili o millete sorulmadan o partiden nasıl atılır? Ve bunun adı nasıl demokrasi olur? Lider eleştirilmez mi? Lider yanlış yapmaz mı? Lider haşa tanrı mıdır ki her dediği her yaptığı doğru olsun? Oda Allah’ın CC aciz bir kuludur ve pek çok hataları olacaktır. Eleştiriye kapanmak ise çıplak krallar doğuracak ve zararı sadece kendileri değil tüm millet ödeyecektir.

ÇÖZÜM:

1) Siyasi Partiler Kanununa konulacak bir madde ile “Kişiler kendi hür iradeleri ile üye oldukları partiden kendi iradeleri dışında hiçbir surette ihraç edilemezler” hükmünün getirilmesidir. Buna bağlı olarak da parti tüzüklerinde disiplin kurullarının ihraç yetkileri kaldırılır mesele çözülür. Var mı çözmek isteyen?

2) Siyasi partilerin il başkanları ile il delegeleri o ilde; ilçe başkanları ile ilçe delegeleri de o ilçede kayıtlı olan parti üyelerinin tamamının katılımına açık olarak kullanılacak oylarla seçilir ve parti üst yönetimlerince hiçbir şekilde görevden alınamazlar.

3) Üyeliğin yada partideki görevin sona erdirilmesi parti disiplin kurullarının müracaatı üzerine yerel mahkemede alınacak kararla mümkün olabilir. Üst mahkemenin kararı kesindir.
   
Sevgili parti liderlerimiz! 
Biliyoruz ki ‘lider sultası’ nefsinize hoş gelmektedir ve bu yüzden bu konuda bugüne kadar hiçbir adım atılmamıştır ama şunu da bilesiniz ki milletimiz bu işten hiç ama hiç hoşlanmıyor. Gençlerin önünü kapatıyorsunuz ve ülkenin geleceği ile oynuyorsunuz.

SİYASETİN FİNANSMANI

81 İl ve 1200 küsür ilçede örgütlenecek bir parti için acaba ne kadar para lazım?
Beldelerle beraber 1500 parti teşkilatı dersek ve ortalama bir teşkilat için 500 TL kira parası hesaplarsak bir siyasi partinin SADECE BİR AYLIK KİRA GİDERİ 750 BİN LİRA YAPAR.

Bu sadece bir aylık kira bedelidir. Personel, reklam malzemesi, seyahat, ikram ve ağırlama vb giderler de en az bu kadar olur.

Yani ülke için çok değerli bir bilim adamı var, projeleri var, devletini, milletini çok seviyor ve halkına hizmet etmek istiyor. Bu yeter mi? YETMEZ.

AYRICA BİR YIL İÇİN TAM 18 MİLYON TL PARAYA İHTİYACI VAR. Ve bu para en küçük bir parti içindir.

Kitleleri haberdar edip halkı ayağa kaldıracak, devasa gayrimenkuller, taşıtlar, afişler, bayraklar, reklamlar, seyahat ve organizasyonlar, radyo, TV programlarını da eklersek 18 milyonun rahatlıkla 100 milyonu geçtiğini görürüz.

PEKİ KİM, NİÇİN VERİR BU PARAYI?

Dışarıdan almak suçtur ve karşılığında VATANI isteyeceği açıktır.
İçeriden veren de ya zenginliğini muhafaza etmek için verir yada daha çok zengin olmak için. Vatan için de veren vardır elbette ama çoğunlukta olmadıkları da kesindir.

ÇÖZÜM:

1-      Siyasi partilerin sadece il başkanlıklarına ait kiralık binaları olmalı ve ilçe teşkilatlarının tamamı kapatılmalıdır. Yani kiralık binalar kapatılmalıdır. Teşkilat binaları beş yıl boyunca zengin partilere reklam panosu gibi avantaj sağlamaktadır. Seçim dönemlerinde parti teşkilat binası yerine seçim büroları açılıp seçimler yürütülebilir. Zaten o da yapılmaktadır. İlçe teşkilatları bina olmadan da görevlerine devam edebilir.

2-      Siyasi partilere ait afiş, pankart vb görsel temaların seçim dönemleri de dahil olmak üzere sadece genel merkez ve il başkanlıklarına asılması bunun haricinde araçlar da dahil olmak üzere hiçbir yerde sergilenmemesi gerekir.

GEREKİR Kİ; PARASI OLANIN KARŞISINDA PARASI OLMAYANIN DA ÜLKE İÇİN SİYASET YAPMASI DEVLET TARAFINDAN GÜVENCE ALTINA ALINABİLSİN.
VAR MI YAPACAK OLAN? ÇIKMAZ.

HZ.MEHDİ AS’IN DA BUNLARA ZATEN İHTİYACI OLMAYACAK VE O GÜNLER DE YAKINDIR İNŞALLAH.