BÜYÜK PLAN (AYDINLANMA YAZISI)
BU YAZI BİR AYDINLANMA YAZISIDIR, VATANINI MİLLETİNİ SEVEN HERKES OKUSUN VE GİZLENEN GERÇEKLERİ GÖRSÜN.AMA BU YETMEZ HERKESE DE ANLATSIN LÜTFEN.
SEVR ANLAŞMASI İLE TÜRKİYE'NİN GÜNEYDOĞUSUNDA KÜRDİSTAN, KUZEY DOĞUSUNDA DA GENİŞ ERMENİSTAN KURULMASI İSTENMİŞ VE TÜRKİYE TÜRKLERİNİN ASYA TÜRKLERİ VE MÜSLÜMANLARI İLE İRTİBATLARI KESİLEREK ANADOLU'DAKİ TÜRK VARLIĞINI TAMAMEN YOK ETMEYİ AMAÇLAMIŞLARDI.
ERDAL SARIZEYBEK BU KONUYU BU YAZISIYLA HEM ÇOK GÜZEL ANLATMIŞ, HEM DE BUGÜN AYNI OYUN NASIL OYNANIYOR ÇOK GÜZEL İFŞAA ETMİŞ.
GÖREVİMİZ AHİR ZAMAN İFŞAATLARINI YAZMAKTIR.BU YAZI DA TAM BİR İFŞAAT YAZISIDIR.YAZI ERDAL SARIZEYBEK'E AİTTİR.
İŞTE YAZI:
PKK devlet oluyor devlet!
Vatan toprakları PKK’ya terk ediliyor!
Bir olan Türk Milleti ayrıştırılıyor!
Kaynakları ve çocukları elinden alınıyor!
Daha ne olsun!
AKP’nin ortaya attığı “barış, kardeşlik, akan kanlar dursun,
analar ağlamasın” deyişleri birer laftır, kıymeti harbiyesi yoktur.
Çünkü katil pkkyı yöneten AKP’dir, ardında da İsrail ABD’si
vardır.
AKP-PKK’nın sözüm ona müzakere süreci doğrudan Sevr işgal
planına gitmektedir. Bu anlaşmayı imzalayanları “vatan haini” ilan eden ve bu
işgal planını karşı silahlı mücadele başlatan Mustafa Kemal Atatürk’ü iyi
anlamamız gerekmektedir.
1920 Sevr işgal planının temel fikri; Doğu Anadolu’da
Ermenistan-Kürdistan diye manda yönetiminde tampon devletler kurarak
Anadolu’daki Türk varlığının Asya ile bağının kesilmesi esasına dayanmaktadır.
Çünkü Bizans’ı yenerek bu topraklarda Türk Bayrağı dalgalandıran
biz Türklerin en büyük desteği Asya’dan gelmektedir.
Osmanlı’nın tarihi bir yana, Kurtuluş savaşımızda dahi bizi
destekleyen ülkeler Afganistan, Pakistan, Hindistan, Azerbaycan gibi Asya’daki
Müslüman ve Türk dünyasıdır. Bu gerçeği iyi bilen İngiliz ve Fransızlar, Sevr
anlaşması ile önce Biz Türklerin Asya ile bağını kesmek istemişlerdir.
Eğer ki bu anlaşmaya atalarımız razı olsaydı, Asya ile bağı
kesilen Türk milletinin Anadolu’daki varlığı da kuşatılacak ve son bir
harekatla da tarihten silinmiş olacaktı, kabul etmedik, savaştık, bedel ödedik
ve kazandık.
Şimdi aynı plan uygulanıyor ama bu kez silahlı düşmanla
değil, adı pkk, adı Asala olan terörle.
Terör üzerinden siyaset yapan AKP, sözüm ona terörü
sonlandırmak adına, tıpkı Sevr’de olduğu gibi İsrail’in PKKsı eliyle Doğu
Anadolu’da özerk tampon yönetimler kurarak Anadolu’nun Asya ile bağını kesmeye
uğraşıyor. Asya’dan gelecek gücü kaybeden bir Türk Milleti, tek başına bu
küresel güçlere karşı nasıl savaşabilir!
Şimdi aynı plan uygulanıyor ama bu kez silahlı düşmanla
değil, yabancı sermaye, özelleştirme denilerek Anadolu’nun yeraltı ve yerüstü
kaynakları satın alınıyor, kaynak yönetimini ele geçiriyorlar. Kaynaklarını
yönetemeyen bir Türk Milleti daha ne kadar yaşayabilir!
Şimdi aynı plan uygulanıyor ama bu kez silahlı düşmanla
değil, demokrasi denilerek, insan hakları denilerek bir olan Türk Milleti parça
parça ayrıştırılıyor, Başbakan 36 ayrı etnik kimlik sayarak etnik ve dini
temelde bir olan milletimizi ayrıştırıyor, tıpkı İsrail planında olduğu gibi.
Ayrışan bir Türk Milleti milli birlik ve beraberliğini nasıl sağlayabilir,
nasıl güç olabilir!
Şimdi aynı plan uygulanıyor ama bu kez silahlı düşmanla
değil, dinlerarası diyalog denilerek Müslüman olan milletimiz içinde
Misyonerlik çalışmaları yapılıyor, bizi birbirimize kenetleyen inançlarımız
törpüleniyor. Yüreğindeki Allah sevgisinden güç alan Türk Milleti
Hıristiyanlaşmaya doğru giderse eğer, nasıl bu küresel plan ve projelere karşı
koyma gücü bulabilir!
Şimdi aynı plan uygulanıyor ama bu kez silahlı düşmanla
değil, en zeki, en fakir çocuklarımızı sınav deyip seçiyorlar ve ardından özel
okullarla, cemaat okullarıyla elimizden alıyorlar ve bize, tarihimize,
kültürümüze, gelenek ve göreneklerimize yabancılaştırıyorlar.
Türk kültür ve tarihi ile dolu ve güçlü bir gelecek nesil
yetiştiremez isek, varlığımızı nasıl sürdüreceğiz bu kutsal topraklarımızda!
AKP-PKK süreci doğrudan 1920 Sevr İşgal Planı’nın
uygulamasına doğru gidiyor.
Aradaki fark, bu kez düşman silahlı değil, takım elbiseli ve
paralı. Düşman düşman olarak karşımızda değil, terör maskesi altında.
Düşman işgali Anadolu’yu yakıp yıkarak değil, parayla satın
alarak ortaya çıkıyor, demokrasi adına, insan hakları adına, özgürlükler adına
ortaya çıkıyor.
Ve Türk Milleti, bizler, düşman silahlı olmayınca, düşmanı
göremiyoruz, dolayısıyla tehlikeyi göremiyoruz.
Sessiz kalırsak, biz Türkler’in Anadolu’da yaşama şansı
yoktur; yoksullaştıracaklar, çocuklarımıza bakamaz hale düşürecekler,
çocuklarımıza devlet yönetiminde iş vermeyecekler, yaşam hakkı tanımayacaklar
öyle ki neslimizi sürdürme olanağı dahi bulamaz hale getirecekler, tarihimizi,
kültürümüzü, uygarlığımızı, adımızı, andımızı silecekler…
Bu bir Türk-Bizans savaşıdır ve bu bir rövanştır,
intikamdır, 1071′e iyi bakın!
ÇARESİZ MİYİZ? ASLA!
Derhal milletimize gitmeliyiz, dağlarda, köylerde,
yaylalarda, ovalarda yaşayan milletimize.
Bizi, ülkemizi ve çocuklarımızı bekleyen tehdit ve
tehlikeleri anlatmalı ve milletimizin bu tehlikeleri görmesini mutlaka
sağlamalıyız.
Türk Milleti bir torba kömüre vatanını satmaz, yeter ki
tehlikeyi bir görebilsin!
Türk Milleti bir kilo makarna için çocuklarını ateşe atmaz,
yeter ki tehlikeyi açık açık görebilsin!
Türk Milleti, Tayyip uğruna ya da Fettullah Gülen uğruna ya
da para uğruna adından, imanından, tarihinden, atasından, yurdundan,
bayrağından vazgeçmez yeter ki bilsin ki tehlike var!
Siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, dernekler ve
ocaklar, bu tehdit ve tehlikeleri milletimize anlatmak için meydanlara çıkıp
milletimize giderlerse, mesele yok, bu siyaseti durduracak ve değiştirecek
gücümüz var bizim.
Ama ya gitmez, bu tehlikeleri yok etmek için milletimize
gidip yardım ve destek istemez ise, biz, bizim gibi düşünen ve anlatan
insanlarımız, son nefesimize kadar milletimize gidip bunları anlatacağız,
dağına, taşına, yaylasına, ovasına gidip bu tehlikeleri milletimizin görebilmesi
için elimizden gelen her şeyi yapacağız, bundan da kimsenin kuşkusu olmasın.
Bu bir mücadeledir, var olmak ya da yok olmak arasında geçen
bir mücadele, hepimiz bu mücadelede safımızı bir tutmalı ve birbirimizi
desteklemeliyiz.
Bedeli ödenmeden toprak vatan olmuyor!
Anadolu’da sonsuza dek yaşamak ve Türk Bayrağı’nı
dalgalandırmak istiyorsak, bedelini ne olursa olsun ödemek zorundayız!
Erdal Sarızeybek
SAFA ASYA'NIN NOTU:
CEMAAT BU YAZIDAKİ GERÇEĞİ GÖRDÜĞÜ VE KÜRT DEVLETİNE ŞİDDETLE KARŞI ÇIKTIĞI İÇİN AKP İLE ARASI AÇILDI.
OSLO GÖRÜŞMELERİNİ BU AÇILIMI ENGELLEMEK İÇİN CEMAAT SIZDIRDI.