YAZI ALINTIDIR. GERÇEKLERE BİRAZ YAKLAŞTIĞI İÇİN PAYLAŞTIK.
Savunma danışmanı Agha Humayun Amin,
“NATO’nun stratejik Koridoru Kürdistan ile Türkiye’de gerçekleşen darbe
kalkışması arasında bir bağlantı var mı?” şeklindeki sorumuza bu kalkışmanın,
“ABD’nin Kıyma Makinesi Stratejisi nin bir parçası” olduğu yanıtını verdi.
Amin, 2013 yılında Türkiye. İran, Irak ve Suriye’den kurulacak parçalarla Orta
Doğu’da sözde Büyük Kürdistan kurulacağını belirterek, “NATO’nun stratejik
koridoru Kürdistan ile Kafkasya ve Hazar üzerinden Hindistan’a uzanılacak.
Türkiye, Balkan devletleri gibi parçalanırken, Kürdistan’la Rus güney akım boru hattına
darbe indirilecek” tespini yapmıştı. Yeniçağ Gazetesi bu değerlendirmeleri 30
Mart 2013’te, “NATO’nun Stratejik Koridoru Kürdistan” manşetiyle okuyucuları
ile paylaşmıştı. Bilindiği gibi, bir süre sonra ABD ile üyesi oldukları Avrupa
Birliği’nin baskılarıyla Karadeniz’e sahili bulunan Bulgaristan ve Romanya gibi
ülkeler ile Ukrayna daha önceden kabul ettikleri Güney Akım Projesi’ne zorluk
çıkardı. Rusya da Güney Akım’ı iptal ederek Türk Akım’a dönüştürmüştü.
TSK’yı zayıflatmak
Enerji Güvenliği Uzmanı Amin, ABD ve NATO
içindeki müttefiklerinin, terörle savaş bahanesi uydurmak ve bölgeye müdahale
şartları oluşturmak için IŞİD ile PYD ve benzeri örgütlerin, “Kıyma makinesi
stratejisi” kapsamındaki projenin birer parçası olduğunu söyledi. Amin, ABD’nin
bu strateji ile bölgemizde yaşanan gelişmeleri şöyle anlattı. “Orta Doğu’daki
orduları bir kurum olarak manevi ve fiziksel olarak tahrip edip, istikrarsızlık
yaratarak ve Balkanlaştırarak bölgeyi ele geçirmek için terörle savaş bahanesi
ortaya atıldı. ABD, Türk ordusunu zayıflatmak için ülkesinde üslenmiş olan
Fethullah Gülen’i, klasik istihbarat taktikleriyle ajan provokatör olarak
kullandı. Bir yandan da ABD kaynakları Türk yönetimini, Operasyon hedefi
olarak Türk ordusu tahrip edilirse, Türkiye Balkanlaşarak yani parçalara
ayrılarak küçülür. ABD ve NATO da İslamcılık bahanesiyle Türkiye’yi işgal eder’
diye uyarıyordu.”
Şii-Sünni çatışması taktiği
Amin, “Kıyma Makinesi Stratejisi” nin Genişletilmiş
Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi kapsamında devreye sokulduğunu ve “Arap
Baharı” ile geliştirildiğini kaydederek, şöyle devam etti: “Kıyma makinesi
stratejisi eski Başkan George Bush döneminde ortaya çıkmıştı. Bu strateji,
Başkan Barack Obama tarafından günümüzde geliştirildi ve İslam ülkelerinde
şiddet ve karışıklık çıkarıp, işgalini ve yok edilmesini öngörüyordu. Amerikan
kıyma makinesi Suriye’de Rusya sayesinde başarısız oldu. ABD, Müslüman
ülkelerinde devleti bir arada tutan orduyu hedef alarak, Irak ve Libya’yı
tahrip edip parçalamayı başardı. Ancak Suriye’de bunu yapamadı. Irak ordusu
tahrip oldu ve ardından İslam alemi, 100 yıl sürecek Şii-Sünni çatışması ve
ayrışmasına tanık oluyor. Irak zaten tam anlamıyla Balkanlaştırıldı. Liderler
sayesinde büyük bir dünya savaşı ve stratejik anarşiye doğru gidiyoruz. Çünkü
politika uygulaması ve tarihin akışını düzenlemesi gereken pilotlar pilot
üniformalı, ama yetenekleri yok. Bu bizi Saraybosna durumuna götürür. Yani
liderlerin olayları kontrol etmesi yerine, olayların liderleri idare etmesi
durumu.”
Suriye bittikten sonra sıra
Türkiye’ye gelecek
Pakistanlı emekli Binbaşı Agha Humayun Amin,
ABD’nin NATO üzerinden yürüttüğü stratejik planı şöyle açıklamıştı: “Bölgedeki
petrol ve doğal gaz kaynakları kontrol altına alınmak isteniyor. Hatlar
kesilmek isteniyor İran’ın, Türkiye ve Suriye ile bağlantısının koparılması
amaçlanıyor. Bunun başarılması halinde Doğu Akdeniz üstünden Avrupa’ya petrol
ve doğal gaz satılmasının önü kesilecek. Türkiye’nin parçalanarak küçük
eyaletlere bölünmesi de öngörülüyor.
NATO kurtlar sofrası
İran’dan gelip Irak ve Suriye’den geçerek Doğu
Akdeniz’e ulaşan 10 milyar dolarlık PARS gaz boru hattı projesi iştah
kabartıyor. Türkiye’den Hindistan’a açılacak NATO koridorunun bir bölümünde
kurulacak Kürdistan, Rus güney akım gaz boru hattının güvenlik dinamiğinde
önemli değişikliğe yol açacak. NATO, kurtlar sofrasıdır. Türkiye ise NATO’nun
garip kurdudur. NATO’nun kurtları Suriye’yi yedikten sonra sıra Türkiye’ye
gelecek. ABD liderliğindeki NATO, 1991’den beri kuzuları yiyor. Önce Sırbistan,
ardından Kosova, Afganistan, Irak ve Libya yıkıldı. Suriye’nin dönüm noktası
olmasını umuyorum.” Pakistanlı Amin, ABD ve İngiltere’nin amacının, kıta
Avrupası ve Rusya’nın ulusal ekonomisi ile enerji sektörünün entegrasyonunu
sabote etmek olduğunu ileri sürdü ve “Atılan adımlar bu amaçladır” dedi.
“NATO’nun stratejik nosyonunun, İsrail’in kuzey sınırlarını Hizbullah’a, güney
sınırlarını ise Hamas’a karşı güvenliğe almak; Rusya’nın DoğuAkdeniz’de, Suriye’nın
Tartus limanındaki deniz üssünü ortadan kaldırmak olduğunu kaydeden Amin,
şunları söylemişti: ” ABD güdümündeki NATO, Türkiye, Suriye, Irak ve İran’dan
koparılacak topraklarda kurulacak kukla Kürdistan’la hem Akdeniz’e hem de
Kafkaslar’a açılmayı planlıyor, Karadeniz üzerinden Kafkasya ve Hazar Denizi
bölgesine ulaşamayan ABD güdümündeki NATO, rotayı karaya çevirdi. ABD; Türkiye,
Suriye, Irak ve İran’dan koparılacak topraklarda kurulacak kukla Kürdistan ile
Rusya’nın yumuşak karnı Kafkaslar’a doğrudan erişimi sağlayacak, böylece
bölgedeki petrol ve doğal gaz kaynaklarını kontrol altına alacak. Projeyle
İran’ın, Türkiye ve Suriye’ye ulaşması, Doğu Akdeniz üstünden Avrupa’ya petrol
ve doğal gaz satmasının önü kesilecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.