31 Temmuz 2016 Pazar

OKTAN KELEŞ'İN SON YAZISI



Düşündüklerim

Türk ordusu itibarsızlaştırılmamalı. Emir komuta zinciri kopmayacak şekilde tedbirler alınmalıdır. Türklerin tarih boyu en iyi yaptığı iş ordu teşkilatlandırıp kurmaktır, bunu tüm dünya tarihçileri yazar.
Darbecilerin, FETÖ’cülerin orduya sızmış olması; şu yaverin, şu yardımcının FETÖ’cü çıkmış olması yüzünden  orduda, “yaverlik, şu mevki, şu sistem kalkmalıdır” demek mantıklı görünmemektedir. Bu durum, Adalet Bakanlığı’na, Başbakan Yardımcılığı’na ve diğer bakanlıklara FETÖ sızdı diye,  Adalet Bakanlığı, şu bakanlık, bu bakanlık, şu mevki kaldırılmalıdır demek kadar yanlıştır. Yönlendirilmelere dikkat etmek lazım, yine kandırılmamak lazım! Acaba bu yöntemlerle, yönlendirmelerle ordu darbe yapmaya çekilir mi?
Sivil siyaset, orduyu yönetim altına almaya kalkarsa, her gelen orduyu kendi ideoloji ve ajandasına göre kullanmak istemez mi? Üstelik orduya darbeci sızmasın diye tedbir olarak; sivil siyasetin, falan birlik Başbakanlığa, Cumhurbaşkanlığına bağlansın demek çok mantıklı değil. GATA Sağlık Bakanlığı’na, Jandarma’nın  İçişlerine bağlanması nasıl bir tedbir?
İyi de zaten Sağlık Bakanlığı, İçişleri ve Milli Eğitim Bakanlıkları sivil değil miydi? Buralara sızan binlerce FETÖ’cü tasfiye edildi. Keza diğer kurumlardan da. Buralar sivil idareye bağlı değil miyid? Demek ki mantıklı bir tedbir değil gibi geldi bana.
Sivil-ordu dengesi iyi sağlanmalıdır. Kesinlikle siyasiler milletin birlik beraberliğine halel getirmemelidir. Tekrar söylemekte fayda var; bütün husumetler askıya alınmalıdır, “önce vatan” düsturu ön planda olmalıdır. Bu buhran geçti mi yine birbirimizi yemeye devam ederiz.
Tüm dünya gıpta etti Türkiye’ye. Gördüler ki, Türk Milleti için “söz konusu vatansa gerisi teferruattır.” Şunu da biliyor melunlar, bu asil millet TURAN KANLIDIR! Bir gün zamanı geldi mi onları da yiyecek. BU DA GÜÇLÜ BİR ORDUYLA OLUR.
Çare Atatürk'ün ordu anlayışına dokunulmamalı ve gevşeyen vidalar sıkılmalıdır diye sadece düşündüm. Unutulmamalı Türk ordusu bu coğrafyadaki varlık sebebimizdir. Bindiğimiz daldır, dala dadanan böcekleri temizlemek, budamak başka, kesmek başkadır. Unutulmamalıdır düşman her fırsatı değerlendirmek ister. Göz bebeğimiz Türk ordusu şu siyasetin falan ideolojinin emellerinin ordusu değil, YÜCE TÜRK MİLLETİNİNDİR.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.
TENGRİ BİZ MENEN

 
Oktan Keleş    
   
oktankeles@gmail.com         
Twitter:@oktankeles  


YORUM 

Ordunun sivilleşmesi,beraberinde siyasallaşmayı da getirir. Yani askeri okulların Milli Savunma Bakanlığına bağlanarak sivilleşmesi, bu okullarda siyasallaşmaya da kapı açar.

Duruma ve döneme göre bazen "AKP li subaylar", bazen "CHP li subaylar" ya da "MHP li subaylar" hatta "HDP li subaylar" tanımları ortaya çıkar ki bu kahraman ordunun gücünü tamamen yitirmesi demektir. 

Zira sivil kurumlara göre orduyu daha istikrarlı ve güçlü yapan elindeki silah değil sahip olduğu kurucu ideolojidir. O ideoloji de siyaset üstü Atatürkçü düşünce sistemidir.

Türk Ordusu; demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cunhuriyeti Devletinin ülkesi, vatanı ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, üniter yapısının Atatürk İlke ve Inkılapları doğrultusunda yılmaz bir bekçisidir ve ÖYLE KALMALIDIR.Çünkü gücünü tanktan, toptan değil bu ilkelerden alır.

Cumhuriyetin ve Ordunun kurucusu Atatürk, orduyu siyasetten uzak tutmuş ve daima uzak kalmasını istemiştir. Şimdi ne kadar büyük bir zekaya sahip olduğu daha da iyi anlaşılmaktadır.

Atatürk'ün daha anlaşılamayan nice özellikleri vardır ama 2023'e kadar anlaşılabileceği kanatinde değiliz.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.