15 Aralık 2015 Salı

BU DA YORUMCU

SERKAN YÖNDER İSİMLİ TAKİPÇİMİZİN YAPTIĞI YORUMU MANŞETE ALMAZSAK ÇOK BÜYÜK HAKSIZLIK YAPMIŞ OLURDUK. O YÜZDEN YAYINLADIK.

KARDEŞLER BAKINIZ SERKAN YÖNDER KARDEŞİMİZ DE BİR TAKİPÇİ VE YORUMCU. AMA BİLGİ VAR, FERASET VAR, STRATEJİ VAR, AHLAK VAR, FAZİLET VAR VE HEPSİNDEN ÖNEMLİSİ VİCDAN, MERHAMET VE ADALET VAR.

LÜTFEN TAKİPÇİLERİMİZ OKUSUNLAR VE ÖRNEK OLSUN İNŞALLAH.

SERKAN YÖNDER KARDEŞE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİZ.ALLAH CC NE MURADI VARSA VERSİN İNŞALLAH.

Kardeş yine mükemmel bir yazı. Bediüzzaman Said-i Nursi Hazretlerinin tesbitleri mükemmel. Sizin yorumunuz da öyle. Ancak, bu yazının en can alıcı noktası ve bana göre verdiği en büyük mesaj şu cümlede saklı: "Hafizanallah, bir yanda Allah’tan uzaklaşmış, Peygamber’den cüdâ düşmüş, İslamiyet’e sadece şekil nazarıyla bakan insanlar, diğer tarafta ise, bütün bunları hiç bilmeyen kimseler varsa, böyleleri için fasl-ı müşterekler, ortak paydalar bulmak çok zor olacaktır." Bu sözleri açarsak, şunları söylemek isterim. Cumhuriyetimizin kurucusu, vatanımızın kurtarıcısı, Kurtuluş Savaşımızın önderi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk emperyalistleri yurdumuzdan kovdu. Saltanatı getirecek gücü ve yetkisi varken kendi krallığını ilan edebilecekken, basit anlatımla halkın kendi kendini yönetmesi olan Cumhuriyeti ilan ederek egemenliği şahsına, ailesine değil de millete devretti. O kısacık ömründe 12 sene içerisinde Cumhuriyet tarihinde eşi benzeri görülmemiş ağır sanayi ve kalkınma hamlesini başlattı. (Bu ağır sanayi hamlesinin Atatürk'ten sonraki tek örneği Erbakan Hocamızın Milli Görüş hareketidir. Ki ona da dış güçler tarafından müsaade edilmedi.)  Eğitimi millileştirdi, eğitim seferberliği başlattı. (Cumhuriyet kurulduğunda okur yazar oranı %7'ydi.) Atatürk mason localarını kapattı. İşte bu son damlaydı. Masonlar tarafından yanlış ilaç tedavisiyle zehirlenerek öldürüldü. İnönü döneminden itibaren sabetayistler, masonlar ülke yönetimini, devleti ele geçirdi. Ne olduysa bundan sonra oldu. Ülke ekonomisi ve eğitim sistemi tekrar bizleri yumuşak lokma haline getirmek üzere emperyalistlere açık hale getirildi.

Sabetayistlerin yaptıkları en büyük zulüm Atatürk'ü putlaştırmaktı. Kemalizm ideolojisini kullanarak İslam'a ve Türkiye'deki dindar müslümanlara baskı yapıldı, İslam'ı yaşamaya çalışan kesim aşağılandı, 2. sınıf vatandaş muamelesi gördü. Bu zulüm 50 yıl devam etti. Baş örtüsü zulmü yüzünden dindar halkın ekseriyeti kız çocuklarını okullara göndermedi. Okula gitmeyen kızlar anne oldu. Bunların çocukları oldu. Bunlar da yeni aileler kurdu. İnançlı fakat cahil, toplum içinde ezilmiş, horgörülmüş, devlet tarafından dışlanmış bir toplum meydana geldi. Başını açarak eğitimine devam eden kızlarımız ise devlet tarafından dışlandıkları için, kamuda kritik mevkilerde görevler alamadılar.

Bu zinciri kıran Türkiye'deki en büyük hareket Fethullah Gülen Hoca Efendi'nin hizmet hareketi oldu. Diğer cemaatler ve tarikatlar bu yarışta çok geri kaldılar. Hizmet hareketi açtığı okullarda çağdaş, bilimi ve fenni en çağdaş ve ileri düzeyde talebelerine öğreten ve aynı zamanda dindar nesiller yetiştirdi. Bu öğrenciler Anadolu Lisesi, Fen Lisesi, üniversite sınavlarında dereceler yaptılar. Devletin önemli kademelerine geldiler. Bunlar olurken vatana, millete, tarihimize ve kültürümüze ihanet etmediler. Bölücülük yapmadılar. Türkçe Olimpiyatlarıyla Türkiye'nin ve Türklüğün reklamını yaptılar. Dünyanın dört bir yanına açtıkları okullarla adeta Türkiye'nin tanıtımını ve İslamın tebliğini yaptılar. Cemaatın hataları ve yanlışları da olmuştur. Zaten hatasız olsalar bu durumlara düşmezlerdi. Ancak artıları eksilerinden fersah fersah fazladır.

Aslında burada konumuz Atatürk yada cemaat değil. Bunları açıklamamın sebebi İslamiyet Türkiye'de nasıl şekilci olarak yaşanır hale geldi, nasıl şahsi menfaatler için bir araç haline getirildi anlayabilmemiz içindi. Aşağılanmış, cahil bırakılmış, dini konularda hassasiyeti doruk yapmış bir toplum karşısına dinden beslenen, ancak İslamiyeti özde değil, şeklen gösteriş haline getiren AKP hareketi çıkınca yapılan tüm yanlışlar gözle görülmez, kulakla işitilmez, kalbe işlemez, aklın reddettiği bir hal aldı. Bu blogda bazı yorumları okuyorum hayretler içinde kalıyorum. Adam diyor namaz kılsın gerisi önemli değil. Haram da yiyebilir. Hırsızlık da yapabilir bir mahsuru yok diyor. İbadetin makbul olanı gösteriş içinde, kameralar karşısında siyasi rant elde etmek için yapılanı değil, gizli yapılanıdır. Çünkü gizli yapılan ibadet samimidir, menfaatsizdir, tamamıyla Allah'a kullukla alakalıdır, o kadar saf ve temizdir. İşte bu ibadet Cenab-ı Allah'a ulaşır. Peygamber Efendimiz buyuruyorlar ki: 'öyle bir zaman gelecek mescidler dolup taşacak. Ancak içinde mü'min olmayacak' Dikkat edin işte o zaman bu zaman. Kıldığınız namaza, tuttuğunuz oruca, gittiğiniz Hacca güvenmeyin. Unutmayın ki Lut kavmi helak olduğunda içinde 80.000 teheccüd namazı kılan vardı. Maalesef toplumun %50'si bu durumda.

Diğer %50 her ne kadar düşünse, sorgulasa, cahil olmasa da dinle alakaları yok. AKP iktidarından sonra İslam'dan daha da uzaklaşmış. Namaz kılanların, Allah diyenlerin çalıp çırptığını, siyonistler için çalıştığını, BOP (büyük İsrail projesi) için çalıştığını gördükçe, vatanı etnik kimlik ve mezhep bazında böldüğünü gördükçe, ihalelerde adam kayırma, hukuğun siyasallaşması, saltanat sistemine özenti, bütün bunları gördükçe sözde dindar kesimden daha da nefret ediyor, toplumdaki kutuplaşma bıçağın kemiği kestiği gibi derinleşiyor. Bu kesim tekrar müslümanları ezen bir yönetim gelse adeta bayram yapar.

Bu şartlar altında bu millet iflah olmaz. 3. Dünya Savaşına gebeyiz. 3. Dünya Savaşı kaçınılmaz. Ya Rabbel Alemin temizlik yapacak. Lut kavmi gibi kimse kaçamayacak. Çürükler temizlendikten sonra sağlamlar Hz. Mehdi'ye ulaşacak Cenab-ı Allah'ın emri ve izniyle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.