SERKAN YÖNDER İSİMLİ TAKİPÇİMİZİN YAPTIĞI YORUMU MANŞETE ALMAZSAK ÇOK BÜYÜK HAKSIZLIK YAPMIŞ OLURDUK. O YÜZDEN YAYINLADIK.
KARDEŞLER BAKINIZ SERKAN YÖNDER KARDEŞİMİZ DE BİR TAKİPÇİ VE YORUMCU. AMA BİLGİ VAR, FERASET VAR, STRATEJİ VAR, AHLAK VAR, FAZİLET VAR VE HEPSİNDEN ÖNEMLİSİ VİCDAN, MERHAMET VE ADALET VAR.
LÜTFEN TAKİPÇİLERİMİZ OKUSUNLAR VE ÖRNEK OLSUN İNŞALLAH.
SERKAN YÖNDER KARDEŞE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİZ.ALLAH CC NE MURADI VARSA VERSİN İNŞALLAH.
Kardeş yine mükemmel bir yazı. Bediüzzaman Said-i Nursi
Hazretlerinin tesbitleri mükemmel. Sizin yorumunuz da öyle. Ancak, bu yazının
en can alıcı noktası ve bana göre verdiği en büyük mesaj şu cümlede saklı:
"Hafizanallah, bir yanda Allah’tan uzaklaşmış, Peygamber’den cüdâ düşmüş,
İslamiyet’e sadece şekil nazarıyla bakan insanlar, diğer tarafta ise, bütün
bunları hiç bilmeyen kimseler varsa, böyleleri için fasl-ı müşterekler, ortak
paydalar bulmak çok zor olacaktır." Bu sözleri açarsak, şunları söylemek
isterim. Cumhuriyetimizin kurucusu, vatanımızın kurtarıcısı, Kurtuluş
Savaşımızın önderi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk emperyalistleri yurdumuzdan
kovdu. Saltanatı getirecek gücü ve yetkisi varken kendi krallığını ilan
edebilecekken, basit anlatımla halkın kendi kendini yönetmesi olan Cumhuriyeti
ilan ederek egemenliği şahsına, ailesine değil de millete devretti. O kısacık
ömründe 12 sene içerisinde Cumhuriyet tarihinde eşi benzeri görülmemiş ağır
sanayi ve kalkınma hamlesini başlattı. (Bu ağır sanayi hamlesinin Atatürk'ten
sonraki tek örneği Erbakan Hocamızın Milli Görüş hareketidir. Ki ona da dış
güçler tarafından müsaade edilmedi.)
Eğitimi millileştirdi, eğitim seferberliği başlattı. (Cumhuriyet
kurulduğunda okur yazar oranı %7'ydi.) Atatürk mason localarını kapattı. İşte
bu son damlaydı. Masonlar tarafından yanlış ilaç tedavisiyle zehirlenerek
öldürüldü. İnönü döneminden itibaren sabetayistler, masonlar ülke yönetimini,
devleti ele geçirdi. Ne olduysa bundan sonra oldu. Ülke ekonomisi ve eğitim
sistemi tekrar bizleri yumuşak lokma haline getirmek üzere emperyalistlere açık
hale getirildi.
Sabetayistlerin yaptıkları en büyük zulüm Atatürk'ü
putlaştırmaktı. Kemalizm ideolojisini kullanarak İslam'a ve Türkiye'deki dindar
müslümanlara baskı yapıldı, İslam'ı yaşamaya çalışan kesim aşağılandı, 2. sınıf
vatandaş muamelesi gördü. Bu zulüm 50 yıl devam etti. Baş örtüsü zulmü yüzünden
dindar halkın ekseriyeti kız çocuklarını okullara göndermedi. Okula gitmeyen
kızlar anne oldu. Bunların çocukları oldu. Bunlar da yeni aileler kurdu.
İnançlı fakat cahil, toplum içinde ezilmiş, horgörülmüş, devlet tarafından
dışlanmış bir toplum meydana geldi. Başını açarak eğitimine devam eden
kızlarımız ise devlet tarafından dışlandıkları için, kamuda kritik mevkilerde
görevler alamadılar.
Bu zinciri kıran Türkiye'deki en büyük hareket Fethullah
Gülen Hoca Efendi'nin hizmet hareketi oldu. Diğer cemaatler ve tarikatlar bu
yarışta çok geri kaldılar. Hizmet hareketi açtığı okullarda çağdaş, bilimi ve
fenni en çağdaş ve ileri düzeyde talebelerine öğreten ve aynı zamanda dindar
nesiller yetiştirdi. Bu öğrenciler Anadolu Lisesi, Fen Lisesi, üniversite
sınavlarında dereceler yaptılar. Devletin önemli kademelerine geldiler. Bunlar
olurken vatana, millete, tarihimize ve kültürümüze ihanet etmediler. Bölücülük
yapmadılar. Türkçe Olimpiyatlarıyla Türkiye'nin ve Türklüğün reklamını
yaptılar. Dünyanın dört bir yanına açtıkları okullarla adeta Türkiye'nin
tanıtımını ve İslamın tebliğini yaptılar. Cemaatın hataları ve yanlışları da
olmuştur. Zaten hatasız olsalar bu durumlara düşmezlerdi. Ancak artıları
eksilerinden fersah fersah fazladır.
Aslında burada konumuz Atatürk yada cemaat değil. Bunları
açıklamamın sebebi İslamiyet Türkiye'de nasıl şekilci olarak yaşanır hale
geldi, nasıl şahsi menfaatler için bir araç haline getirildi anlayabilmemiz
içindi. Aşağılanmış, cahil bırakılmış, dini konularda hassasiyeti doruk yapmış
bir toplum karşısına dinden beslenen, ancak İslamiyeti özde değil, şeklen
gösteriş haline getiren AKP hareketi çıkınca yapılan tüm yanlışlar gözle
görülmez, kulakla işitilmez, kalbe işlemez, aklın reddettiği bir hal aldı. Bu
blogda bazı yorumları okuyorum hayretler içinde kalıyorum. Adam diyor namaz
kılsın gerisi önemli değil. Haram da yiyebilir. Hırsızlık da yapabilir bir
mahsuru yok diyor. İbadetin makbul olanı gösteriş içinde, kameralar karşısında
siyasi rant elde etmek için yapılanı değil, gizli yapılanıdır. Çünkü gizli
yapılan ibadet samimidir, menfaatsizdir, tamamıyla Allah'a kullukla alakalıdır,
o kadar saf ve temizdir. İşte bu ibadet Cenab-ı Allah'a ulaşır. Peygamber
Efendimiz buyuruyorlar ki: 'öyle bir zaman gelecek mescidler dolup taşacak.
Ancak içinde mü'min olmayacak' Dikkat edin işte o zaman bu zaman. Kıldığınız
namaza, tuttuğunuz oruca, gittiğiniz Hacca güvenmeyin. Unutmayın ki Lut kavmi
helak olduğunda içinde 80.000 teheccüd namazı kılan vardı. Maalesef toplumun
%50'si bu durumda.
Diğer %50 her ne kadar düşünse, sorgulasa, cahil olmasa da
dinle alakaları yok. AKP iktidarından sonra İslam'dan daha da uzaklaşmış. Namaz
kılanların, Allah diyenlerin çalıp çırptığını, siyonistler için çalıştığını,
BOP (büyük İsrail projesi) için çalıştığını gördükçe, vatanı etnik kimlik ve
mezhep bazında böldüğünü gördükçe, ihalelerde adam kayırma, hukuğun
siyasallaşması, saltanat sistemine özenti, bütün bunları gördükçe sözde dindar
kesimden daha da nefret ediyor, toplumdaki kutuplaşma bıçağın kemiği kestiği
gibi derinleşiyor. Bu kesim tekrar müslümanları ezen bir yönetim gelse adeta
bayram yapar.
Bu şartlar altında bu millet iflah olmaz. 3. Dünya Savaşına
gebeyiz. 3. Dünya Savaşı kaçınılmaz. Ya Rabbel Alemin temizlik yapacak. Lut
kavmi gibi kimse kaçamayacak. Çürükler temizlendikten sonra sağlamlar Hz.
Mehdi'ye ulaşacak Cenab-ı Allah'ın emri ve izniyle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.