22 Ağustos 2014 Cuma

NASIL TAHMİN ETTİK?

NASIL TAHMİN ETTİK?



Aslında aylar öncesinden bu tahmini yapmış ancak yazmamıştık. Belirleyici etkenler şunlardı:

AKP, R.Tayyip Erdoğan'ın partinin başından ayrılması halinde dağılma endişesi yaşıyordu ve buna da ANAP'ı örnek gösteriyordu.

Rahmetli Özal Cumhurbaşkanı seçilince Hükümeti de elinde tutmak istemiş ve EMANETÇİ bir başbakan arzusu ile Yıldırım Akbulut'u Başbakan yapmıştı. Akbulut, Özal'ın karizmasının gerisinde kalınca bu durum seçmene de yansımış ve ANAP; kongrede EMANETÇİ başkandan alınarak karizmatik Mesut Yılmaz'a teslim edilmişti. Mesut Yılmaz da Özal'ı karşısına almıştı.

R.Tayyip Erdoğan da tıpkı Özal gibi EMANETÇİ bir Başbakan istiyordu ama Özal'ın düştüğü hataya da düşmek istemiyordu. Yani hem emanetçi olmalı hem de az çok karizmatik biri olmalı ve Partiyi bitirmemeliydi.

ANAP'ın Yıldırım Akbulut'u ile Mesut Yılmaz'ına karşılık gelen kişiler ise Binali Yıldırım ile Ali Babacan'dı.

Yani Binali Yıldırım aslında R.Tayyip Erdoğan için en istenen kişiydi ama ANAP'ın akibeti gibi bir tehlike de vardı. Ali Babacan'a ise parti teslim edilemezdi. Çünkü karizmatik ve lider bir kişiydi. Ve R.Tayyip Erdoğan'ın sonuçta Özal'ın Mesut Yılmaz'ın karşısında düştüğü duruma gelme ihtimali vardı.

Öyle biri olmalıydı ki hem Binali Yıldırım gibi emanetçi ve sadık olsun hem de Ali Babacan'ı aratmasın.

O kişi tabi ki Davutoğlu' ydu.

Bir de parantez açalım: Eğer Kadir Topbaş Belediye Başkanı değil de Milletvekili olsaydı Başbakanlık için adı en çok konuşulan kişi olurdu vesselam.

Peki dış dünya nasıl karşılardı?

Sadece ABD'nin tavrı önemliydi ve ABD Dış İşleri Bakan Yardımcısı da zaten "Davutoğlu Ortadoğu'da çok önemli işler başardı" diyerek tavrını ortaya koymuştu. 

 Bize de tahmin etmesi düştü. Bu perspektiften bakanlar da zaten yanılmadılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.