ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞININ MANEVİ İŞARETLERİ
ALLAHU ALEM- ALLAHU ALEM- ALLAHU ALEM
Üçüncü Dünya Savaşı’nın maddi nedenlerini yazmıştık. Şimdi
de manevi işaretlerine bir bakalım.
Üçüncü Dünya Savaşı’nın manevi nedenleri ile KIYAMET’in
manevi nedenleri arasında benzerlikler kurulmuş ama aslında çok farklıdır. Allahu
alem.
Şöyle ki:
Kuran’a göre KIYAMET
daha kainat yaratılmadan önce belirlenmiş bir kaderdir.
Yani tüm insanlık Müslüman olsa dahi, hatta mümin olsa bile kıyamete
yine engel olunamaz. Çünkü bütün kainat KIYAMETE kadar geçici olarak
yaratılmıştır. Böyle bir ihtimalde tüm insanlık cennete gider ama kıyamete yine
engel olunamaz.
Kuran’a göre Kıyamet HAKTIR ve kafirlerin başına kopacaktır.
Kıyamet ALLAH’ ın CC vaadidir.
Oysa Üçüncü Dünya Savaşı ALLAH’ın CC vaadi değildir ve
insanların hataları yüzünden ortaya çıkacaktır ve Dünya Nüfusunun önemli bir
kısmı ölecektir.
Kaza ve Kader açısından 3.Dünya Savaşına bakılırsa şöyle
değerlendirilebilir:
Bir insan dünyaya nefesleri dahi sayılı olarak gelir.
Fazladan bir nefes alması ya da vermesi mümkün değildir. Bu kaderdir. Ama o
insan nasıl öleceğini kendisi asla bilemez ve belki de intihar ederek genç yaşta
hayatına son verebilir. O zaman bu kader değildir denilebilir ama o yine
kaderdir. Allah CC onun intihar ederek o yaşta öleceğini zaten bilir ve Levhi
Mahfuz’da yazılıdır ama kul bilmediği için kader değil zanneder. Yani kader
olayın Allah CC tarafından önceden bilinmiş ve yazılmış olmasıdır, kaza da zamanı
geldiğinde o olayın vuku bulmasıdır. Kul kendi iradesi ile intihar etmese o
vakit başka bir nedenle örneğin cinayetle yine ölür. Fakat Allah CC o sebebi de
zaten bilmektedir ve Levhi Mahfuzda intihar değil cinayet yazmaktadır. Bilmeyen
biziz, her şeyi bilen Allah CC.
Cenab-ı Mevla bizim doğduğumuz günden öleceğimiz güne kadar
ne yapacağımızı, bu ömrün sonunda cennete mi cehenneme mi gideceğimizi zaten
biliyor. Sadece biz bilmiyoruz ve SERBEST İRADEMİZLE bu sınavımızı vermeye
çalışıyoruz.
Bu manada 3.Dünya Savaşı da o insanın intihar etmesi gibidir
ve kendi iradesi ile ortaya çıkar ama Allah CC onu da ezelden bilir. Allah CC
indinde her şey belli ama biz hiçbir şey bilmiyoruz.
Üçüncü Dünya Savaşı Hz.Mehdi AS’ın zuhurundan önce
başlayacağı için ahir zaman alametleri olarak yüzlerce hadis ile manevi
sebepleri de bildirilmiş.
Teknolojik gelişmeler ve yüksek binalar gibi maddi işaretler
yerine sadece manevi sebepleri yazalım.
İçki, kumar, faiz, zina, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık,
yalancılık gibi açık haramlar işlenmesi.
İnsanların "inandık" demeleri ama dünyayı ahirete tercih
etmeleri sebebiyle gerçekte inanmamış olmaları.
Yani tahkiki iman yerine taklidi imana sahip olmaları.(Gerçek iman yerine sahte imana)
Yani tahkiki iman yerine taklidi imana sahip olmaları.(Gerçek iman yerine sahte imana)
Aslında tek başına bu sebeptir ve ayrıntılara girilerek alt
sebepler artırılabilir.
Borçlu alacaklısına “
bu dünyada ödemem, öbür dünyada al” diyorsa beş vakit namaz kılsa da kafirdir.
Çünkü ahiret inancı olmayanın imanı olmaz.
Tartıyı tartan “benden gitmesin, ondan gitsin” diyorsa Şuayb
AS’ın kavmi gibi helaka müstehaktır isterse gece gündüz namaz kılsın.
Peygamber mesleği olan siyasetin “Sermayesi yalan” oluyorsa
akibeti de helak olmaktır isterse her gün Kuran okusun.
Mevki, makam için ya da üç beş kuruşluk dünya menfaati için
doğru olmadığına inanılan kişiye yalakalık yapılıyorsa helake de müstehak
olunuyor demektir.
İslam’da haramlar
bellidir ve ikiye ayrılır:
Başkasına zarar veren sonuçlar doğuran haramlar (Hırsızlık,
Cinayet, Dolandırıcık gibi)
Başkasına zarar vermeyen haramlar (Namaz kılmama, oruç
tutmama, hacca gitmeme, muzır neşriyatı takip etme, zıvanadan çıkmayacak kadar
alkol alma gibi)
Başkasına zarar veren haramlar kul hakkına girdiğinden Allah
CC rahmetini helalleşme şartına bağlıyor.
Üçüncü Dünya Savaşı Müslümanlara rahmet, kafirlere azap
olacağından (hadis yorumu)başkasına zarar vermeyen haramlara bulaşmış olanlara
rahmet umulur Allahu Alem. Ama garantisi yok kesinlikle. Allah CC dünyada da
ahirette de kime rahmet edeceğini sadece kendisi CC bilir. Başka kimsenin bilmesi
mümkün değildir, sadece ümit edilir.
Müslümanlardan ve kafirlerden pek çok insan ölecek, Müslümanlar
cennete, kafirler cehenneme gidecekler.
Bazıları rahmet ve azap olayını kafirler ölecek, Müslümanlar
kurtulacak diye yorumlamışlar ama bu yanlıştır.
Çünkü Allah CC kullarına dünyada rahmet etmez, hidayet eder.
Dünyada azap etmez, helak eder.
Rahmet de, azap da dünya hayatı için değil ahiret hayatı
içindir. Rahmet ile Cennete, Azap için Cehenneme gidilir.
Allah CC ahirette Müslümanlara rahmet edecek, kafirlere ise
azap edecek umulur.
Manevi yönden Müslümanların bu savaşa kendilerini
hazırlarken ümit ile korku arasında tüm geçmiş günahlarına tövbe etmeleri, haramları
terk etmeleri, farz, vacip ve sünnetlere riayet etmeleri ve salih amel peşinde
koşmaları gerekmektedir. Ayrıca İslam’da Allah CC korkusundan başka korku
yoktur.
Savaş çıktığında tüm Müslümanlar bir arslan gibi cesur
olmalı ve kahramanca savaşmalıdırlar. Kuran savaştan kaçanları çok net
aşağılıyor.
“Yazar bey iyi güzel yazmışsın da sen kendin bunları yapıyor
musun” denilirse maalesef biz de
yapamıyoruz. Bir sevap işlersek bin tane de günah işliyoruz. Allah CC affetsin
ve sonumuzu hayır etsin.
ALLAH’A CC EMANET OLUNUZ.
ALLAHU ALEM- ALLAHU ALEM- ALLAHU ALEM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.