AK PARTİ' NİN KUPON İŞ ADAMI
KONU ADLİ KONU OLDUĞU İÇİN KENDİ GÖRÜŞÜMÜZÜ YAZMADIK AMA TARAF GAZETESİNİN DETAYLI BİR YAZISINI YAYINLIYORUZ. TAMAMEN ALINTIDIR.
Hükümete yakın medya kuruluşlarının facianın dördüncü gününde, hedef haline getirdiği ve “yandaş” olmadığını iddia ettiği Soma Holding’in, son yedi yılda madencilik sektöründe adeta kazanılmadık ihale bırakmadığı ortaya çıktı. Bir dönem, “marketlere” bile borcu bulunan Soma Holding’in kaderi, 2005’te Türkiye Kömür İşletmeleri’nden aldığı ilk kömür işletmesi ihalesi ile değişti. Firmanın, son yedi yılda kazandığı ihalelerinin toplam bedeli 60-70 milyar lira olarak hesaplandı. Soma Holding A.Ş.’nin, son yedi yıldaki hızlı değişim şöyle:
“PATRON” FEDA EDİLDİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Soma gezisinin” ardından köşeye sıkışan AKP, maden kazasıyla ilgili yeni bir strateji geliştirdi. Başbakan’ın danışmanları ile AKP’nin bazı yöneticileri tarafından geliştirilen stratejide, maden sahasını işleten Soma Holding A.Ş.’nin patronu Alp Gürkan hedef hâline getirildi. Facianın ilk üç gününde, hükümet tarafından hakkında bir hiç eleştiri yapılmayan şirket yöneticileri, aynı gün hükümete yakın gazetelerde facianın tek sorumlusu olarak ilan edildi. Aynı yayınlarda, Soma Holding’in patronu Alp Gürkan’ın, bir dönem Koç Grubu şirketlerine taşeronluk yapmasından yola çıkılarak, Alp Gürkan’ın dolaylı olarak Koç Grubu’nun koruması altında olduğu mesajı verildi.
GÜRKAN 20 YIL ADETA SÜRÜNDÜ
Soma’da yüzlerce madenciye mezar olan madenin işletmecisi Soma Holding, 1984 yılında kuruldu. Bu dönemde, İzmir ve Manisa çevresinde bazı madenler işletti. Ancak hepsinde de zarar etti. 1984 ile 2004 yılları arasında şirket adeta, süründü. Madencilik sektöründeki şirketlerin anlattığına göre, Alp Gürkan’ın bu dönemde uçan kuşa borcu vardı. Şirket, borçlarını Koç Grubu’nun Tirebolu’daki madenini taşeron olarak işleterek ödedi. Soma Holding Koç Grubu’nun madenini yaklaşık 2.5 yıl işletti.
2005’TE UÇUŞA GEÇTİ
Soma Holding’in, kaderi Türkiye Kömür İşletmeleri’nden (TKİ) 2005 yılında aldığı ilk kömür işletme ihalesi ile değişti. 2005 yılından itibaren holdinge adeta madencilik ihalesi yağdı. Holding yedi yıllık dönemde kazandığı ihaleler ve büyüklükleri ise şöyle:
»SOMA GEVENTEPE: Holding ilk olarak Soma Geventepe maden sahasının işlemesini aldı. TKİ ile 8 Eylül 2005 tarihinde sözleşme imzalandı. Yıllık 1 milyon ton kömür üretilmesini öngören sözleşmede, 2016 yılına kadar şirketin kömür çıkarması konusunda yetki verildi. 2012’de bu sahadan çıkan kömür için şirkete yaklaşık 90 milyon liralık ödeme yapıldı.
“PATRON” FEDA EDİLDİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Soma gezisinin” ardından köşeye sıkışan AKP, maden kazasıyla ilgili yeni bir strateji geliştirdi. Başbakan’ın danışmanları ile AKP’nin bazı yöneticileri tarafından geliştirilen stratejide, maden sahasını işleten Soma Holding A.Ş.’nin patronu Alp Gürkan hedef hâline getirildi. Facianın ilk üç gününde, hükümet tarafından hakkında bir hiç eleştiri yapılmayan şirket yöneticileri, aynı gün hükümete yakın gazetelerde facianın tek sorumlusu olarak ilan edildi. Aynı yayınlarda, Soma Holding’in patronu Alp Gürkan’ın, bir dönem Koç Grubu şirketlerine taşeronluk yapmasından yola çıkılarak, Alp Gürkan’ın dolaylı olarak Koç Grubu’nun koruması altında olduğu mesajı verildi.
GÜRKAN 20 YIL ADETA SÜRÜNDÜ
Soma’da yüzlerce madenciye mezar olan madenin işletmecisi Soma Holding, 1984 yılında kuruldu. Bu dönemde, İzmir ve Manisa çevresinde bazı madenler işletti. Ancak hepsinde de zarar etti. 1984 ile 2004 yılları arasında şirket adeta, süründü. Madencilik sektöründeki şirketlerin anlattığına göre, Alp Gürkan’ın bu dönemde uçan kuşa borcu vardı. Şirket, borçlarını Koç Grubu’nun Tirebolu’daki madenini taşeron olarak işleterek ödedi. Soma Holding Koç Grubu’nun madenini yaklaşık 2.5 yıl işletti.
2005’TE UÇUŞA GEÇTİ
Soma Holding’in, kaderi Türkiye Kömür İşletmeleri’nden (TKİ) 2005 yılında aldığı ilk kömür işletme ihalesi ile değişti. 2005 yılından itibaren holdinge adeta madencilik ihalesi yağdı. Holding yedi yıllık dönemde kazandığı ihaleler ve büyüklükleri ise şöyle:
»SOMA GEVENTEPE: Holding ilk olarak Soma Geventepe maden sahasının işlemesini aldı. TKİ ile 8 Eylül 2005 tarihinde sözleşme imzalandı. Yıllık 1 milyon ton kömür üretilmesini öngören sözleşmede, 2016 yılına kadar şirketin kömür çıkarması konusunda yetki verildi. 2012’de bu sahadan çıkan kömür için şirkete yaklaşık 90 milyon liralık ödeme yapıldı.
» MERKEZ OCAK: Holdingin çalışmalarını çok “beğenen” TKİ, ek sözleşmelerle ihalesiz olarak Geventepe’nen yanındaki sahaları da şirkete vermeyi başladı. Bu kapsamda, 2011-2012 yıllarında 6 milyon ton rezervi bulunan Geventepe’nin yanındaki Merkez Ocağı da Soma Holding’e verildi.
» IŞIKLAR SAHASI: Yine Soma’da bulunan Işıklar Sahası da, aynı dönemde Soma Holdinge ihalesiz olarak tahsis edildi. Bu bölgenin ise 20 milyon ton rezervi olduğu hesaplandı.
» EYNEZ BÖLGESİ: Soma’daki facia eynez sahasında açılan maden ocaklarında meydana geldi. Bu saha daha önce Ciner Grubu tarafından işletiliyordu. Ancak, Ciner Grubu, 2009 yılında sahayı Soma Holding’e devretme kararı aldı. Bu sahada ise 15 milyon ton rezerv olduğu tahmin ediliyor.
» ZONGULDAK SAHASI: 2005 yılından sonra madencilik ihalelerinin adeta kadrolu şirketi hâline gelen Soma Holding, en büyük ihalelerinden birisini ise 2011 yılının sonunda kazandı. Holding, Zonguldak bağlık-İğneağzı bölgesindeki kömür sahasının 36 yıllık işletme hakkını kazandı. Sahada 136 milyon tonluk kömür rezervi bulunuyor. Bu sahadaki kömürler koklaşabilme özelliğine sahip. Yani, demir çelik fabrikalarında kullanılacak.
» YENİ ÇELTEK SAHASI: Soma Holding, Yeni Çeltek A.Ş.’ye ait Amasya Merzifon’daki maden sahası Soma Holding’e devredildi. 2013 yılının Mayıs ayında şirket ile devir sözleşmesi imzalandı. Bu bölgede ise çok büyük maden rezervi bulunuyor. 35 yıllık işletme hakkı Soma Holdinge verildi. Yıllık 1.2 milyon ton maden üretilmesi öngörülüyor. Aynı bölgede 405 megavat gücünde bir de santral kurulacak.
60-70 MİLYAR LİRALIK İŞ
Enerji uzmanları, Soma Holding’in son yedi yıl içinde kamudan aldığı sahaların toplam değerinin 70 milyar lirayı geçeceğini hesapladı. Sadece Zonguldak sahasında 136 milyon ton rezervi bulunuyor. 36 yıl süresince bu maden sahası Soma Holding tarafından işletilecek.
Sadece Zonguldak’taki madenin rezerv değerinin 15-20 milyar dolar düzeyinde olduğu hesaplandı. Bu da, 40 milyar liralık bir değere karşılık geliyor. Bunun dışında, Merzifon Sahası ile Soma sahasında işletilen madenlerinin de rezerv değerinin en az 30 milyar lira olduğu tahmin ediliyor. Buna göre, Soma Holding’in kazandığı ihalelerin bedeli şu anda en az 70 milyar lirayı buluyor.
Kömürlerini ihalesiz aldılar
Soma A.Ş’nin, Türkiye Kömür İşletmeleri (KİT) tarafından rödovans usulüyle ihalesiz olarak kömür temin ettiği şirketlerden biri olduğu, TKİ’nin rödovansçı şirketlerden aldığı kömüre, ihtiyaç olduğunda ihale yaparak aldığı kömürden çok daha fazla para ödediği ortaya çıktı. Bunun da bir kayırma ve o şirkete kazanç aktarımı anlamına geldiği belirtildi.
Pazar payı arama ve ihaleye girme gibi bir sıkıntısı olmayan Soma A. Ş.’nin daha çok kömür üretmesi ve kâr elde etmesinin tek yolunun da maliyetleri düşürmesi olduğu belirtildi.
CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar, TBMM Kit komisyonunda önümüzdeki günlerde görüşülecek olan TKİ raporu öncesi hükümetin birkaç maden şirketine nasıl bir ayrıcalık tanıdığını şöyle anlattı: “Soma’daki linyit kömür işletmeleri 2005 yılında Soma. A.Ş. ile yapılan bir anlaşma ile rödovans (kiralama yöntemi) sistemi ile devredildi. 2010’a kadar çıkan tüm kömür usulsüz ve kanunsuz bir şekilde ihalesiz olarak bunlardan alınıyordu. Bu şirket devlete, (2005 yılından 01. 08. 2013 tarihine kadar) toplam 18 milyon ton kömür satmış. İhalesiz olarak kömür alınan 5-6 şirketten bir tanesi. Hükümet, rödovans usulüyle aldığı kömürlerin ihtiyacı karşılamadığında ihale yoluyla almış olduğu kömürlerden çok daha pahalı olduğunu görünce kılıf uydurabilmek ve suçlamaların önüne geçebilmek için bir kanun çıkartıyor. Bakanlar Kurulu Kararı (2012) Enerji Bakanlığı genelgesiyle bir birim fiyat belirliyor. Devletin satış fiyatlarının da 2012’de şişirildiğini görüyoruz. Bu da özel sektöre ayrı bir imtiyaz sağlıyor. Rödovans usulüyle ihalesiz olarak TKİ tarafından Soma A.Ş. dahil olmak üzere birkaç şirketten kömür temin edilmektedir. 2010 yılında çıkartılan kararla rüçhan hakkı adı altında ihalesiz olarak alım yapılmaktadır. Ancak buraya ödenen para, ihale ile alınan kömüre ödenenin çok üzerindedir. Bu da açıkça bu şirketlerin kayırılması ve kazanç aktarımı demektir.”
DAHA ÇOK ÜRETİM DAHA ÇOK PARA
Şirketin bu işten daha çok kâr edebilmesinin düşük maliyetle daha çok üretim yapmasına bağlı olduğunu ifade eden Haydar Akar, daha çok kâr elde edebilme şartlarının Soma A.Ş.’de nasıl oluşturulduğunu da şöyle anlattı: “İşçilik maliyetlerinin düşürülmesi (Bu da kaçak işçi veya taşeron kullanılması ile birlikte kadrolu işçilerin sarı sendikaya yönlendirilmesiyle sağlanmış), periyodik bakım yerine arıza bakımı yapılarak bakım maliyetlerinin düşürülmesi, işçi sağlığı ve iş güvenliği için yeterli zaman ve para ayrılmaması, ucuz ve kalitesiz malzeme kullanımı.”
60-70 MİLYAR LİRALIK İŞ
Enerji uzmanları, Soma Holding’in son yedi yıl içinde kamudan aldığı sahaların toplam değerinin 70 milyar lirayı geçeceğini hesapladı. Sadece Zonguldak sahasında 136 milyon ton rezervi bulunuyor. 36 yıl süresince bu maden sahası Soma Holding tarafından işletilecek.
Sadece Zonguldak’taki madenin rezerv değerinin 15-20 milyar dolar düzeyinde olduğu hesaplandı. Bu da, 40 milyar liralık bir değere karşılık geliyor. Bunun dışında, Merzifon Sahası ile Soma sahasında işletilen madenlerinin de rezerv değerinin en az 30 milyar lira olduğu tahmin ediliyor. Buna göre, Soma Holding’in kazandığı ihalelerin bedeli şu anda en az 70 milyar lirayı buluyor.
Kömürlerini ihalesiz aldılar
Soma A.Ş’nin, Türkiye Kömür İşletmeleri (KİT) tarafından rödovans usulüyle ihalesiz olarak kömür temin ettiği şirketlerden biri olduğu, TKİ’nin rödovansçı şirketlerden aldığı kömüre, ihtiyaç olduğunda ihale yaparak aldığı kömürden çok daha fazla para ödediği ortaya çıktı. Bunun da bir kayırma ve o şirkete kazanç aktarımı anlamına geldiği belirtildi.
Pazar payı arama ve ihaleye girme gibi bir sıkıntısı olmayan Soma A. Ş.’nin daha çok kömür üretmesi ve kâr elde etmesinin tek yolunun da maliyetleri düşürmesi olduğu belirtildi.
CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar, TBMM Kit komisyonunda önümüzdeki günlerde görüşülecek olan TKİ raporu öncesi hükümetin birkaç maden şirketine nasıl bir ayrıcalık tanıdığını şöyle anlattı: “Soma’daki linyit kömür işletmeleri 2005 yılında Soma. A.Ş. ile yapılan bir anlaşma ile rödovans (kiralama yöntemi) sistemi ile devredildi. 2010’a kadar çıkan tüm kömür usulsüz ve kanunsuz bir şekilde ihalesiz olarak bunlardan alınıyordu. Bu şirket devlete, (2005 yılından 01. 08. 2013 tarihine kadar) toplam 18 milyon ton kömür satmış. İhalesiz olarak kömür alınan 5-6 şirketten bir tanesi. Hükümet, rödovans usulüyle aldığı kömürlerin ihtiyacı karşılamadığında ihale yoluyla almış olduğu kömürlerden çok daha pahalı olduğunu görünce kılıf uydurabilmek ve suçlamaların önüne geçebilmek için bir kanun çıkartıyor. Bakanlar Kurulu Kararı (2012) Enerji Bakanlığı genelgesiyle bir birim fiyat belirliyor. Devletin satış fiyatlarının da 2012’de şişirildiğini görüyoruz. Bu da özel sektöre ayrı bir imtiyaz sağlıyor. Rödovans usulüyle ihalesiz olarak TKİ tarafından Soma A.Ş. dahil olmak üzere birkaç şirketten kömür temin edilmektedir. 2010 yılında çıkartılan kararla rüçhan hakkı adı altında ihalesiz olarak alım yapılmaktadır. Ancak buraya ödenen para, ihale ile alınan kömüre ödenenin çok üzerindedir. Bu da açıkça bu şirketlerin kayırılması ve kazanç aktarımı demektir.”
DAHA ÇOK ÜRETİM DAHA ÇOK PARA
Şirketin bu işten daha çok kâr edebilmesinin düşük maliyetle daha çok üretim yapmasına bağlı olduğunu ifade eden Haydar Akar, daha çok kâr elde edebilme şartlarının Soma A.Ş.’de nasıl oluşturulduğunu da şöyle anlattı: “İşçilik maliyetlerinin düşürülmesi (Bu da kaçak işçi veya taşeron kullanılması ile birlikte kadrolu işçilerin sarı sendikaya yönlendirilmesiyle sağlanmış), periyodik bakım yerine arıza bakımı yapılarak bakım maliyetlerinin düşürülmesi, işçi sağlığı ve iş güvenliği için yeterli zaman ve para ayrılmaması, ucuz ve kalitesiz malzeme kullanımı.”
HÜSEYİN ÖZAY/ GÜLER YILMAZ
TARAF
TARAF
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.