HZ.MEHDİ AS SEYFULLAH'TIR. HALİD BİN VELİD RA'NIN ZUHURU İLE HZ.MEHDİ AS'IN ZUHURU ARASINDA BENZERLİKLER VARDIR.
HZ.HALİD BİN VELİD RA- SEYFULLAH
Peygamber Efendimizden “Seyfullah” (Allah’ın kılıcı)
ünvanını alan kahraman. Eshâb-ı kiramın ve İslâm kumandanlarının
büyüklerindendir. İsmi Hâlid, künyesi Ebü’l-Velîd ve Ebû Süleymândır. Nesebi
Hâlid bin Velîd bin Mugîre bin Abdullah bin Amr bin Mahzûn’dur. Ebû Cehil bin
Hişâm ile ve Velîd bin Abd-i Şems ile kardeş çocuklarıdır. Velîd bin Velîd’in
kardeşidir. Annesi Lübâbe, Ümmül-mü’minîn Hazreti Meymûne’nin kardeşidir.
Hazreti Hâlid bin Velîd’in soyu, Mürre bin Kâ’b’da Peygamber efendimizin soyu
ile birleşir. Kureyş’in ileri gelenlerinden ve kumandanlarındandır. Bütün Arab
kabileleri tarafından tanınır ve sevilirdi. 8 (m. 630) senesinde müslüman oldu.
21 (m. 642)’de Humus’ta vefât etti.
Hazreti Hâlid bin Velîd, Müslüman olduktan sonra ilk olarak
Mûte gazâsında bulundu. İslâm askeri Mûte’ye hareket ederken Peygamber
efendimiz “Cihada çıkacak olan şu insanlara Hazreti Zeyd bin Hârise’yi kumandan
tayin ettim. Eğer o şehîd olursa yerine Cafer bin Ebî Tâlib geçsin. O da şehîd
olursa yerine Abdullah bin Revâhâ geçsin. Eğer o da şehîd olursa, aranızda
münâsib gördüğünüz birini seçip ona tâbi olursunuz.” buyurdu. Mû’te harbi
başladı. Şiddetli çarpışma olurken; Hazreti Zeyd bin Harise, Hazreti Cafer ve
Hazreti Abdullah bin Revâhâ şehîd oldular. Sancak Hazreti Sabit bin Akrem’e
verildi. O, sancağı bir yere dikip, mücâhidleri yanına çağırdı. Herkes
toplanınca “Aranızdan birini kendinize kumandan olarak seçiniz ve ona tâbi
olunuz.” dedi. “Biz seni kumandan seçtik” dediler. “Ben bu işi yapamam” dedi ve
Hazreti Hâlid bin Velîde dönerek, “Yâ Hâlid! Senin savaş tecrüben, askerî
bilgin, askeri heyecanlandırarak harekete geçirmen benden fazladır. Sancağı
acele al. Savaş devam ederken bu işlerle oyalanmamız bizim aleyhimize oluyor”
dedi. Böylece Hazreti Hâlid bin Velîd sancağı aldı. Akşam vakti yaklaşmış idi.
Güneş batıncaya kadar pek müthiş çarpıştı. Onun bu maharetine kâfirler bile
şaşırdılar. Akşam oldu. Sabahleyin tekrar saldırılacaktı. Hazreti Hâlid bin
Velîd, şaşılacak derecede askerî dehâya ve muharebe tecrübelerine sahip bir
kahramandı. Sabah olunca, İslâm askerinin, düzenini değiştirdi. Sağ
taraftakileri sol tarafa, sol taraftakileri sağ tarafa, ön taraftakileri arka
tarafa ve arka taraftakileri ön tarafa aldı. Rum askerleri, daha önce tanımış
oldukları kişilerle karşılaşmayınca hepsi birden şaşırdılar. “Demek ki bunlara
yardımcı kuvvetler gelmiş” diyerek korkuya kapıldılar. Hazreti Hâlid bin
Velîd’in kumandasındaki mücâhidler, Rum askerlerinin morallerinin bozulmasından
istifâde edip, hücuma geçtiler. Üçbin kişilik İslâm askeri Heraklius’un yüzbin
kişilik ordusunu bozguna uğrattı. Başkumandan Hazreti Hâlid bin Velîd’in
elinde, o gün dokuz kılıç parçalandı. Rum askerinin çoğu kılıçtan geçirildi.
Peygamber efendimiz, Hazreti Hâlid bin Velîd’in bu, fevkalâde başarısını haber
aldığı zaman onu “Seyfullah” (Allah’ın kılıcı) lakabı ile şereflendirdi.