"SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ OPERASYONU" YAPILMADAN ÖNCE ERTUĞRUL DİZİSİNDE DUYURULMUŞTU
Aslında "Diriliş Ertuğrul" Dizisinde çok büyük senaryo ve yönetmen hataları var.Bazen insan kendini aptal hissediyor. Ama bu dizi ile de birileri birilerine bazı mesajlar iletiyorlar.Bu gerçek.Burayı es geçelim.
İlk mesaj "Süleyman Şah Türbesi Operasyonu'nun dizi ile önceden duyurulmasıydı."
Bugünkü bölümde daha da iddialı bir mesaj geldi. Yarın ortaya çıkar.
Prens Numan'a "BİRLİK Mİ? İHANET Mİ?" Teklifi yapıldı. Prens Numan İHANET'i tercih etti ve AFŞİN BEY tarafından boğularak infaz edildi.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan "Sürecin, Demirtaş ve Kandil tarafından zehirlendiğini" söyledi.
Cumhurbaşkanı geçtiğimiz günlerde Milliyetçi açıklamalar yapmıştı. "Ne Kürt Sorunu ya" demişti.
AKP de sürecin başarısız olduğu kanaatine varıldığı ve herkesin bunun sorumluluğunu birbirlerine atmaya çalıştığı iddiaları basında yer aldı.
Son olarak Genel Kurmay Başkanımız "PKK'ya meşruluk kazandırılmaya çalışılıyor" dedi.
Ve yine dün PKK sığınaklarına Valilikten izin alınarak operasyon yapıldığı basına düştü.
Bu gün ise PKK'nın Dağlıca Karakolu'na üç havan saldırısı yaptığı açıklandı.
PEKİ NE DEMEK İSTİYORUZ?
Açılım maçılım bitti. Pkk'lı olabilecekler de oldu. Artık kimse PKK lı olmayacak. Dağdakiler ile dağa çıkmaya gönüllü olup da çıkamayanlar da ortaya çıktı.
Artık şimdi temizlik zamanı mı acaba?
Ve bu film ile o mu ifşa edildi? Olabilir.
ZUHURA AYLAR KALDI... GELİYOR İNŞAALLAH... HZ.MEHDİ; PEYGAMBER ASM EFENDİMİZİN 40.KUŞAK TORUNUDUR. MEKKE'DE ZUHUR EDECEK İSLAM BİRLİĞİ'Nİ KURACAK. ŞAM' DA HURUÇ EDECEK,ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI' NI KAZANACAK,KARARGAHI GUTA OLACAKTIR.İNŞAALLAH. safaasya@hotmail.com
25 Mart 2015 Çarşamba
MÜRSEL ABİ'NİN MAİLİ
MÜRSEL MÜNEVVEROĞLU ABİMİZ FETHULLAH GÜLEN'İ BİZZAT TANIYAN BİRİ
MÜRSEL ABİ'Yİ SEVERİZ.RABBİM NE MURADI VARSA VERSİN.
DÜN BİR MAİL GÖNDERMİŞ. MAİLDE ŞU YAZIYOR:
"BİZ İZMİR'DE GÜLEN'İN BİZZAT KENDİ AĞZINDAN DUYDUK. HZ.MEHDİ AS ZUHUR EDİNCE GÜLEN VEFAT EDECEKMİŞ." YAZIYOR.
Kendisi de bu yazıya yorum yapabilir. Biz bu yazıdan şunu anlıyoruz.
Gülen Hoca Efendi, Hz.Mehdi AS'ın kim olduğunu, nerede, ne zaman zuhur edeceğini biliyor.Hatta kendisinin de o yıl öleceğini beyan etmiş. Bu manada gaybı Allah'dan CC başka kimse bilemez.
Kuran'da açık ayet var. Kimin nerede, ne zaman ve nasıl öleceğini sadece Allah CC bilir mealinde.
Ancak bir de Bediüzzaman gerçeği var bu konuda, o da şu:
Bediüzzaman da tam kırk yıl önce ne zaman öleceğini ilk talebelerine söylemiş.Hatta mezarının yerinin gizli kalacağını bile bildirmiş.
Nasıl oluyor peki?
Cenab-ı Mevla gaybı sadece kendisi bilir ama bazı kullarına da bildirmek istediği kadarını bildirebilir. Yine Kuran'da açık ayetler var. Bazı gaybi bilgileri peygamberlerine bildirebileceği şeklinde.
Mürsel Abi'nin mailine gelirsek:
Eğer Gülen Hoca Efendi Hz.Mehdi AS'ın kim olduğunu,nerede ve nasıl zuhur edeceğini biliyorsa ve kendisinin de o yıl vefat edeceğini ilan ediyorsa CEHCAH'dır vesselam.
Çünkü hadis yorumlarına göre bunu şu anda sadece CEHCAH bilebilir.O da kesin olarak değil, belki kuvvetli tahmin ile bilebilir.Başka kimse bilemez.
Zira yine hadis yorumlarına göreşu anda; Hz.Mehdi AS bile kendisinin Hz.Mehdi olduğunu bilmiyor olmalıdır.
Allahu Alem.
VE NOT:
Yukarıdaki resme çok dikkatli bakmanızı rica ediyoruz.
Bank Asya'nın, yüzlerce eğitim kurumlarının ,okulların, vakıfların,derneklerin,özel eğitim şirketlerinin, televizyon kanallarının, gazetelerin,dergilerin SAHİBİ OLAN BİRİNE BENZİYOR MU?
GÖMLEK: 15 TL
PARDESÜ: 30 TL
Aslında bakan görür, ya da bakmasını bilen. Bakmasını bilmeyen asla göremez kardeşim.Biz bu resimde başka şeyler de görüyoruz Elhamdülillah.Sır kalmasın:
Nurlu yüz,masumiyet,tevazu,ıpıl ıpıl bir derya,çile ki ne çile,dert ki ne dert,özlem,hasret,aşk, merhamet,ağlamaktan kurumuş deniz gözler görüyoruz. Başkaları da görüyordur herhalde.
MÜRSEL ABİ'Yİ SEVERİZ.RABBİM NE MURADI VARSA VERSİN.
DÜN BİR MAİL GÖNDERMİŞ. MAİLDE ŞU YAZIYOR:
"BİZ İZMİR'DE GÜLEN'İN BİZZAT KENDİ AĞZINDAN DUYDUK. HZ.MEHDİ AS ZUHUR EDİNCE GÜLEN VEFAT EDECEKMİŞ." YAZIYOR.
Kendisi de bu yazıya yorum yapabilir. Biz bu yazıdan şunu anlıyoruz.
Gülen Hoca Efendi, Hz.Mehdi AS'ın kim olduğunu, nerede, ne zaman zuhur edeceğini biliyor.Hatta kendisinin de o yıl öleceğini beyan etmiş. Bu manada gaybı Allah'dan CC başka kimse bilemez.
Kuran'da açık ayet var. Kimin nerede, ne zaman ve nasıl öleceğini sadece Allah CC bilir mealinde.
Ancak bir de Bediüzzaman gerçeği var bu konuda, o da şu:
Bediüzzaman da tam kırk yıl önce ne zaman öleceğini ilk talebelerine söylemiş.Hatta mezarının yerinin gizli kalacağını bile bildirmiş.
Nasıl oluyor peki?
Cenab-ı Mevla gaybı sadece kendisi bilir ama bazı kullarına da bildirmek istediği kadarını bildirebilir. Yine Kuran'da açık ayetler var. Bazı gaybi bilgileri peygamberlerine bildirebileceği şeklinde.
Mürsel Abi'nin mailine gelirsek:
Eğer Gülen Hoca Efendi Hz.Mehdi AS'ın kim olduğunu,nerede ve nasıl zuhur edeceğini biliyorsa ve kendisinin de o yıl vefat edeceğini ilan ediyorsa CEHCAH'dır vesselam.
Çünkü hadis yorumlarına göre bunu şu anda sadece CEHCAH bilebilir.O da kesin olarak değil, belki kuvvetli tahmin ile bilebilir.Başka kimse bilemez.
Zira yine hadis yorumlarına göreşu anda; Hz.Mehdi AS bile kendisinin Hz.Mehdi olduğunu bilmiyor olmalıdır.
Allahu Alem.
VE NOT:
Yukarıdaki resme çok dikkatli bakmanızı rica ediyoruz.
Bank Asya'nın, yüzlerce eğitim kurumlarının ,okulların, vakıfların,derneklerin,özel eğitim şirketlerinin, televizyon kanallarının, gazetelerin,dergilerin SAHİBİ OLAN BİRİNE BENZİYOR MU?
GÖMLEK: 15 TL
PARDESÜ: 30 TL
Aslında bakan görür, ya da bakmasını bilen. Bakmasını bilmeyen asla göremez kardeşim.Biz bu resimde başka şeyler de görüyoruz Elhamdülillah.Sır kalmasın:
Nurlu yüz,masumiyet,tevazu,ıpıl ıpıl bir derya,çile ki ne çile,dert ki ne dert,özlem,hasret,aşk, merhamet,ağlamaktan kurumuş deniz gözler görüyoruz. Başkaları da görüyordur herhalde.
YEMEN CUMHURBAŞKANI ÜLKEDEN KAÇTI
BU HABERİ DÜN YAZACAKTIK.UNUTMUŞUZ.
Associated Press, Yemen
Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'nin Aden kentinden bindiği bir tekneyle
ülkeden kaçtığını bildirdi. Hadi'nin Yemen'den kaçtığına dair daha önce ortaya
atılan iddialar cumhurbaşkanlığı kaynaklarınca yalanlanmıştı. Hadi'nin Aden'de
terk ettiği sarayının ise savaş uçaklarınca vurulduğu belirtilmişti.
Associated Press, Yemen
Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'nin Aden kentinden bindiği bir tekneyle
ülkeden kaçtığını bildirdi. Hadi'nin Yemen'den kaçtığına dair daha önce ortaya
atılan iddialar cumhurbaşkanlığı kaynaklarınca yalanlanmıştı. Hadi'nin Aden'de
terk ettiği sarayının ise savaş uçaklarınca vurulduğu belirtilmişti.
Associated Press'e konuşan Yemenli
güvenlik ve liman yetkilileri, Hadi'nin yardımcılarıyla birlikte yerel saatle
15.30'da ülkenin güneyindeki Aden kentinden tekneyle ayrıldığını söyledi.
Yetkililer, Hadi'nin nereye gittiği
konusunda bilgi vermedi.
YORUM
Bu olayı dün tahmin etmiştik ve yazacaktık ama video yazısı girdi araya.Bu gün olacağını ise tahmin edememiştik.Batının tavrını beklemek lazım diyorduk.
Şöyle gelişti.
Hadi, SANA'nın Husilerin eline geçmesi ile ADEN'e kaçmıştı.Aden'den uluslararası yardım ve destek çağrıları yapıyor, körfez ülke emirleri de bu çağrıya destek arıyorlardı. Husiler Sana'dan sonra Aden'e doğru yola çıkmışlardı.Elli km kaldı haberleri basına yansıdı. Dün akşam ise on beş km yaklaştılar haberi düşünce "Hadi kaçacak, çünkü kimse yardıma yanaşmadı diye düşündük" ama yazamadık.
Bundan sonrasını yazalım Allahu Alem.
Husiler ADEN'e girerler, bugün yarın.
El Kaide ve Işid militanları kırsal alandan çekilmeye başlarlar ve yavaş yavaş Yemen'i terkederler. Peki nereye gidecekler?
Tabi ki Irak,Suriye ve Libya'ya. Nasıl gidecekler?
Afganistan'dan Irak'a Suriye'ye nasıl geldilerse öyle gidecekler.Bundan sonra YEMEN'de İran güdümünde yeni bir yönetimden bahsedilebilir.
Bu arada Suudi Arabistan ile Bahreyn'e dikkat edilmeli.Zira bunların bir kısmı buralara gidebilir. Bahreyn'e gidenler Batı tarafından Şiilere karşı gönderilebilir.
Suudi Arabistan'a girenler ise "Bize niçin yardım etmediniz" düşüncesiyle orayı karıştırabilirler.Kritik soru da şu: Yemende bir kişiye iki silah satılmış.60 milyon silahtan bahsediliyor.
Şimdi Husiler bu silahların satışını yasaklarsa ne olacak? Hadi bakalım yorumcular.Bu önemli bir konu.
Şimdi Husiler bu silahların satışını yasaklarsa ne olacak? Hadi bakalım yorumcular.Bu önemli bir konu.
Tabi her şeyin en doğrusunu sadece Allah CC bilir.
ÖNEMLİ NOT:
Google + sayfamızda yeni bir video paylaştık.
O videoda Ali İhsan Şenocak Hoca ile Ebu Bekir Sifil Hoca Siyah Sancaklıları yorumluyorlar.
Sahte Siyah Sancaklıların El Kaide ve IŞİD olduğunu açıkça beyan ettiler ve yüzde yüz uyuyor dediler.Biz de sitemizde bunu çok daha önce açıklamıştık.Lütfen izleyiniz.
24 Mart 2015 Salı
LÜTFEN İZLEYİNİZ
YAZICILAR GRUBUNDAN BİR ABİNİN AÇIKLAMALARI
Başlamadan bu videoyu yüklememize yardımcı olan Başbuğun Çerisi Fikret Bey'e ve tavsiye eden Süha Bayraktaroğlu Bey'e çok teşekkür ederiz. Değerli dostlar tek başımıza siteyi yönetiyor ve az zamanda yürütmeye çalışıyoruz.Yorum yazan çoğu takipçimize de cevap yazamıyoruz.Bu nedenle herkesin affına sığınıyoruz.Hoşgörünüz için hepinizden de Allah CC Razı Olsun.
İŞTE O YORUM
Yazıcılar grubundan bir ağabey bu videoda çok önemli bilgiler paylaşıyor.Bu bilgiler sitemizde sizlere ulaştırmaya çalıştığımız Ahir Zaman Hadis Yorumları ile de bire bir örtüşüyor.
Yani hoca efendinin tüm görüşlerine katılıyor ve bazı ilaveler yapmak istiyoruz.
Videonun ilk kısmında Milli Görüşçüler'in aşırı İrancı oldukları ve neredeyse Caferilik mezhebini Sünniliğin üzerine çıkardıklarını söylemiş. Bu iddia şundan kaynaklanıyor ve eksik bir bilgi.
Nurcular bir dini gruptur. Siyasi bir oluşum değildir.(Yani tamamının siyaset dışı ilk dönem eğitim faaliyetleri açısından) Milli Görüşçüler ve MNP-MSP-RP-FP gibi partilerde siyaset yapanlar ise doğrudan doğruya siyasi oluşumlardır ve siyasetçidirler.
Hoca efendi siyasetin içinde bulunmadığı için olaylara ve dünyaya dini açıdan, en fazla tarikatlar,cemaatler ve mezhepler açısından bakmaktadır.Siyasi açıdan bakmamaktadır.
Milli Görüşçüleri de eleştirirken onları siyasi çizgileri ile değil dini çizgileri ile değerlendirmekte ve değerlendirmeye mezhepçilik görüşünü de ilave etmektedir.
Oysa Milli Görüş siyasi bir oluşum olup dünyaya ve olaylara dini açıdan değil siyasi açıdan bakmakta ve bu nedenle de İran'ı dini kimliği ile mezhebi ile değil siyasi ve bölgesel gücü ile değerlendirmektedir.
Bu anlamda Hocanın değerlendirmesi dini açıdan doğru ama siyasi açıdan yanlıştır.
Bakınız bunu ilk defa yazıyoruz:
İran'ın şu an için Ortadoğu'da elde edeceği tüm başarılar kısa vadede Türkiye'nin lehine gözükmese bile uzun vadede TAMAMEN BİZİM LEHİMİZEDİR.Çünkü hadis yorumlarına göre bu işin sonu Melhamei Kübradır.
Ve İran bizim gelecekteki düşmanımızı daha şimdiden hırpalamaya başladı ve kendisi de yok olma pahasına bu hırpalama sürecek.Sürsün de zaten... Bu bizim çıkarımızadır.
Bu şuna benzer:
Bir boksör arka arkaya on maç yapıyor ve hepsini de yenerek finale kalıyor. Finaldeki rakibi ise tüm maçlarını bir gün önce yapmış.Şimdi finalde hangisi avantajlıdır?
Devam edelim.
Hoca Efendi Gülen Hoca'nın CEHCAH olabileceğini söylüyor. Bu bize göre de BÜYÜK İHTİMALLE BÖYLEDİR.
Cehcah ile Kahtani aynı kişidir diyor.Bir yanlış bilgi verirken bir de ipucu sunuyor.Cehcah Hz.Mehdi'den önce, Kahtani ise Hz.Mehdi'den sonra göreve gelir.Cehcah Hz.Mehdi AS'dan önce onu yetiştiren kişi veya cemaatin lideri olacakken Kahtani Hz.Mehdi AS'ın halefidir.Ve Kahtani devlet yönetecektir.
Yine alimlerin yorumlarına göre Kahtani'nin Hz.Ebu Bekir Efendimizin soyundan geleceği de rivayet ediliyor.
Nasıl ki Hz.Ebu Bekir (RA);Hz.Peygamber SAS Efendimizin Halifesi ise tıpkı öyle Kahtani'de Hz.Mehdi AS'ın Halefi olacaktır Allahu Alem.
Hz.Peygamber SAS Efendimiz de SELEF'tir.Torunu Hz.Mehdi AS'da SELEF'tir.
Hz.Ebu Bekir RA Efendimiz de HALEF'tir.Torunu Kahtani de HALEF'tir.
Ama Hoca Efendinin verdiği ip ucu da şudur:
Gülen de (yani eğer CEHCAH ise) Hz.Ebu Bekir Efendimizin soyundan geliyor olabilir ve bu anlamda o da bir nevi Kahtan'i olur.
Yoksa hadis yorumlarında kastedilen KAHTANİ Hz.Mehdi AS'dan devlet idaresini devralacak olan halefidir.Allahu Alem.
Devam.
Gelelim esas konuya, Generaller meselesi.
Değerli takipçilerimiz biz bu sitemizde sürekli şunu ima ettik. Biz asker değiliz baştan yazalım.
Askerlik mesleği çok şerefli bir meslektir.Belki de Dünyadaki en şerefli meslektir.
Çünkü meslek insana maişet için gereklidir.Yani rızkı temin için meslek sahibi olunur. Dünyada hiç bir meslek yoktur ki ölüm tehdidi altında rızka tercih edilsin.Yani ölüm tehdidi varsa rızık başka yerde aranır.Böyle olagelmiştir.
Ama bir asker için önemli olan rızık değil canı pahasına o mesleği icra etmek, vatanını korumak için seve seve şehid olmaktır. Bütün babalar çocuklarının büyüyünce subay olmasını ister.Bütün çocuklar da büyüyünce subay olmak ister. Sebebi budur. Görev başında halkı sever, ölürse Hak'kı sever.
İşte o nedenle naçizane biz Ahir zamanın en önemli şahsiyetlerinden Temimli Sarışın Gencin, Haris Bin Harras'ın komutanı Mansur'un ve HZ.MEHDİ AS'IN BİZZAT KENDİSİNİN;
DÜNYANIN EN ŞEREFLİ MESLEĞİ OLAN ASKERLİK MESLEĞİNDEN YETİŞME YÜKSEK RÜTBELİ PIRIL PIRIL KOMUTANLAR OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ.
Bu video bu manada manevi işaret vermektedir. Ayrıca Hz.Mehdi AS'ın yüksek rütbeli bir komutan (General) olacağı ve kendisinin Mehdi olduğunu bilmeyeceği ve bir gün işaret parmağının yeşereceği ve Mehdi olduğunu öğreneceği hadis yorumlarında geçmektedir.
Said Özdemir ve Kemaleddin Özdemir konusundaki açıklamaları ise AKP-Cemaat kavgasına ışık tutacak cinstendir ve Cemaat ile savaşanların da gerçekte AKP değil İsrail uzantıları olduğunun ispatıdır.ŞİMDİLİK BU KADAR..
TABİ ALLAHU ALEM.
Başlamadan bu videoyu yüklememize yardımcı olan Başbuğun Çerisi Fikret Bey'e ve tavsiye eden Süha Bayraktaroğlu Bey'e çok teşekkür ederiz. Değerli dostlar tek başımıza siteyi yönetiyor ve az zamanda yürütmeye çalışıyoruz.Yorum yazan çoğu takipçimize de cevap yazamıyoruz.Bu nedenle herkesin affına sığınıyoruz.Hoşgörünüz için hepinizden de Allah CC Razı Olsun.
İŞTE O YORUM
Yazıcılar grubundan bir ağabey bu videoda çok önemli bilgiler paylaşıyor.Bu bilgiler sitemizde sizlere ulaştırmaya çalıştığımız Ahir Zaman Hadis Yorumları ile de bire bir örtüşüyor.
Yani hoca efendinin tüm görüşlerine katılıyor ve bazı ilaveler yapmak istiyoruz.
Videonun ilk kısmında Milli Görüşçüler'in aşırı İrancı oldukları ve neredeyse Caferilik mezhebini Sünniliğin üzerine çıkardıklarını söylemiş. Bu iddia şundan kaynaklanıyor ve eksik bir bilgi.
Nurcular bir dini gruptur. Siyasi bir oluşum değildir.(Yani tamamının siyaset dışı ilk dönem eğitim faaliyetleri açısından) Milli Görüşçüler ve MNP-MSP-RP-FP gibi partilerde siyaset yapanlar ise doğrudan doğruya siyasi oluşumlardır ve siyasetçidirler.
Hoca efendi siyasetin içinde bulunmadığı için olaylara ve dünyaya dini açıdan, en fazla tarikatlar,cemaatler ve mezhepler açısından bakmaktadır.Siyasi açıdan bakmamaktadır.
Milli Görüşçüleri de eleştirirken onları siyasi çizgileri ile değil dini çizgileri ile değerlendirmekte ve değerlendirmeye mezhepçilik görüşünü de ilave etmektedir.
Oysa Milli Görüş siyasi bir oluşum olup dünyaya ve olaylara dini açıdan değil siyasi açıdan bakmakta ve bu nedenle de İran'ı dini kimliği ile mezhebi ile değil siyasi ve bölgesel gücü ile değerlendirmektedir.
Bu anlamda Hocanın değerlendirmesi dini açıdan doğru ama siyasi açıdan yanlıştır.
Bakınız bunu ilk defa yazıyoruz:
İran'ın şu an için Ortadoğu'da elde edeceği tüm başarılar kısa vadede Türkiye'nin lehine gözükmese bile uzun vadede TAMAMEN BİZİM LEHİMİZEDİR.Çünkü hadis yorumlarına göre bu işin sonu Melhamei Kübradır.
Ve İran bizim gelecekteki düşmanımızı daha şimdiden hırpalamaya başladı ve kendisi de yok olma pahasına bu hırpalama sürecek.Sürsün de zaten... Bu bizim çıkarımızadır.
Bu şuna benzer:
Bir boksör arka arkaya on maç yapıyor ve hepsini de yenerek finale kalıyor. Finaldeki rakibi ise tüm maçlarını bir gün önce yapmış.Şimdi finalde hangisi avantajlıdır?
Devam edelim.
Hoca Efendi Gülen Hoca'nın CEHCAH olabileceğini söylüyor. Bu bize göre de BÜYÜK İHTİMALLE BÖYLEDİR.
Cehcah ile Kahtani aynı kişidir diyor.Bir yanlış bilgi verirken bir de ipucu sunuyor.Cehcah Hz.Mehdi'den önce, Kahtani ise Hz.Mehdi'den sonra göreve gelir.Cehcah Hz.Mehdi AS'dan önce onu yetiştiren kişi veya cemaatin lideri olacakken Kahtani Hz.Mehdi AS'ın halefidir.Ve Kahtani devlet yönetecektir.
Yine alimlerin yorumlarına göre Kahtani'nin Hz.Ebu Bekir Efendimizin soyundan geleceği de rivayet ediliyor.
Nasıl ki Hz.Ebu Bekir (RA);Hz.Peygamber SAS Efendimizin Halifesi ise tıpkı öyle Kahtani'de Hz.Mehdi AS'ın Halefi olacaktır Allahu Alem.
Hz.Peygamber SAS Efendimiz de SELEF'tir.Torunu Hz.Mehdi AS'da SELEF'tir.
Hz.Ebu Bekir RA Efendimiz de HALEF'tir.Torunu Kahtani de HALEF'tir.
Ama Hoca Efendinin verdiği ip ucu da şudur:
Gülen de (yani eğer CEHCAH ise) Hz.Ebu Bekir Efendimizin soyundan geliyor olabilir ve bu anlamda o da bir nevi Kahtan'i olur.
Yoksa hadis yorumlarında kastedilen KAHTANİ Hz.Mehdi AS'dan devlet idaresini devralacak olan halefidir.Allahu Alem.
Devam.
Gelelim esas konuya, Generaller meselesi.
Değerli takipçilerimiz biz bu sitemizde sürekli şunu ima ettik. Biz asker değiliz baştan yazalım.
Askerlik mesleği çok şerefli bir meslektir.Belki de Dünyadaki en şerefli meslektir.
Çünkü meslek insana maişet için gereklidir.Yani rızkı temin için meslek sahibi olunur. Dünyada hiç bir meslek yoktur ki ölüm tehdidi altında rızka tercih edilsin.Yani ölüm tehdidi varsa rızık başka yerde aranır.Böyle olagelmiştir.
Ama bir asker için önemli olan rızık değil canı pahasına o mesleği icra etmek, vatanını korumak için seve seve şehid olmaktır. Bütün babalar çocuklarının büyüyünce subay olmasını ister.Bütün çocuklar da büyüyünce subay olmak ister. Sebebi budur. Görev başında halkı sever, ölürse Hak'kı sever.
İşte o nedenle naçizane biz Ahir zamanın en önemli şahsiyetlerinden Temimli Sarışın Gencin, Haris Bin Harras'ın komutanı Mansur'un ve HZ.MEHDİ AS'IN BİZZAT KENDİSİNİN;
DÜNYANIN EN ŞEREFLİ MESLEĞİ OLAN ASKERLİK MESLEĞİNDEN YETİŞME YÜKSEK RÜTBELİ PIRIL PIRIL KOMUTANLAR OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ.
Bu video bu manada manevi işaret vermektedir. Ayrıca Hz.Mehdi AS'ın yüksek rütbeli bir komutan (General) olacağı ve kendisinin Mehdi olduğunu bilmeyeceği ve bir gün işaret parmağının yeşereceği ve Mehdi olduğunu öğreneceği hadis yorumlarında geçmektedir.
Said Özdemir ve Kemaleddin Özdemir konusundaki açıklamaları ise AKP-Cemaat kavgasına ışık tutacak cinstendir ve Cemaat ile savaşanların da gerçekte AKP değil İsrail uzantıları olduğunun ispatıdır.ŞİMDİLİK BU KADAR..
TABİ ALLAHU ALEM.
23 Mart 2015 Pazartesi
VE TÜRKİYE
TÜRKİYE İLE İLGİLİ DE YAZMAYA BAŞLIYORUZ
AMA ÖNCE BİR KAÇ YAZI PAYLAŞACAĞIZ ÇÜNKÜ BİZİM YAZACAKLARIMIZA DA DAYANAK OLUŞTURACAK
İŞTE İLK YAZI (DOĞU PERİNÇEK'İN AÇIKLAMALARI)
AMA ÖNCE BİR KAÇ YAZI PAYLAŞACAĞIZ ÇÜNKÜ BİZİM YAZACAKLARIMIZA DA DAYANAK OLUŞTURACAK
İŞTE İLK YAZI (DOĞU PERİNÇEK'İN AÇIKLAMALARI)
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, bugün saat
13.00’te Parti’nin Genel Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenleyerek Açılımda
gelinen son noktayı açıkladı. Perinçek, özetle şunları belirtti:
21 Mart 2015 günü Diyarbakır’da AKP-PKK ittifakının programı
ilan edilmiştir.
Bu programı, Abdullah Öcalan yazmadı. Bu programı MİT
Müsteşarı Hakan Fidan Apo’ya yazdırdı. Program, Tayyip Erdoğanların 90 yıllık
karşıdevrim ve intikam programıdır.
Bu program, ABD emperyalizminin kanlı BOP planıdır.
MİT’te “Abdullah Öcalan’ın Çağrısı” haline getirilen program
üç maddedir:
1.VATANIN BÖLÜNMESİ
“Ulus devletleri demokratik siyasetle aşma” perdesi altında
Vatanın bölünmesi amaçlanıyor.
Apo’nun dilinden düşürmediği “eşit anayasal yurttaşlık
temelinde demokratik kimlik” söylemi, Türkiye’yi bölme planını ortaya koyuyor.
2. CUMHURİYETİN TASFİYESİ
“90 yıllık Cumhuriyet tarihinin çatışmalarla dolu geçmişini
aşma” perdesi altında Cumhuriyeti yıkma planlarını bir kez daha ilan ediyorlar.
Atatürk Devrimini tasfiyede ve Türkiye Cumhuriyeti devletini
temelden yıkmada anlaşmış bulunuyorlar.
3. İÇ SAVAŞ ve TERÖR İHRAÇ MERKEZİ
“Dolmabahçe Sarayı’nda, hepimizce resmen ilan edilen on
maddelik deklarasyon” diyerek Apo’nun da dört elle sarıldığı “28 Şubat
Mutabakatı”, Türk Milleti’ni Anayasa’dan atarak kaos kapısını açıyor.
“Ulus devlet milliyetçiliği”ni yok etmeyi amaçlayan, “etnik
ve dini kimlikleri” palazlandıran bu karanlık anlaşmadan yalnız ve yalnız iç
çatışmalar, kanlı boğazlaşmalar çıkar.
“Uluslararası dünya için büyük anlamı olan Kobani”ye işaret
eden Apo, ABD’nin stratejik piyonu olduklarını bu sayede yeniden ilan ediyor.
Suriye’yi bölenler, Türkiye’yi bölüyor. AKP iktidarı, komşuluk ahlâkını
çiğnedi, kardeşliğe ihanet etti. Sonuçlarını görüyoruz. Türkiye, komşularımıza
terör ihraç eden merkez haline getiriliyor.
BU PROGRAM KİMLERE DÜŞMAN
Peki, bu üç maddelik program, somut olarak kimleri hedef
alıyor? Kimlere düşman?
Bu program, kimlere savaş ilan ediyor?
1. VATANIN BÖLÜNMESİ
Ey Türk milleti, Türk ve Kürdüyle, Sünnisi ve Alevisiyle
toptan hedefsin!
Ey ateşe sürülecek Kürt genci, hedefsin!
Ey Mehmetçik, kanın pazarlanıyor, hedefsin!
Ey Türk subayı ve astsubayı, Haçlı Seferlerin’e hazır ol,
hedefsin!
Ey Türkiye’nin Arabı, Ey Hataylım, Ey Urfalım, ve Mardinlim,
kardeş Arap ülkelerine savaş tezgahlanıyor, hedefsiniz!
Musul-Kerkük’e Haçlı Seferi, ancak ağırlaştırılmış Gladyo
rejimiyle yürütülür. Ey demokrat, ey devrimci, ey solcu, hedefsiniz’
ABD ve İsrail ile ittifak halinde Haçlı Seferleri dönemine
giriliyor. Ey Haçlı’ya teslim olmayan Müslümanlar, hedefsiniz! Ey
Kılıçarslanlar, Ey Selahattin Eyyübiler, hedefsiniz.
2. CUMHURİYETİN TASFİYESİ
Ey İzmir ve Diyarbakır kadını, Ey Türkiye’nin bütün
kadınları hedefsiniz! Kadın düşmanlığına hazır olun!
Ey çağdaş toplumun insanları hedefsiniz!
Ey özgürlük isteyen yurttaş, hedefsin!
Ey Aleviler mezhep düşmanlığının azgınlaşmasına hazır olun,
hedefsiniz!
Ey Şiiler ve Ey Gayri-Müslim yurttaşlarımız hedefsiniz!
3. İÇ SAVAŞ
Ey huzur ve barış içinde yaşayan halk, hedefsin!
Ey çarşılarda güvenlik isteyen esnaf ve zenaatkâr
hedefsiniz!
Ey yoksullar, ey emekçiler, ey millet hedefsiniz!
HDP’YE BARAJ AŞIRTMA KAMPANYASI
HDP’nin barajı aşması için yürütülen ABD merkezli kampanya
tehlikeli boyutlara ulaştı. AKP’den kurtulma adına, AKP-PKK Hükümeti tezgâhını
kuruyorlar. HDP’nin barajı geçmesi için ortalığa düşenler, AKP’nin suç ortağı
oluyorlar.
HDP/PKK’ya baraj aşırtma planına alet olanlar düşünemiyorlar
mı: PKK Meclise girdiği zaman, AKP-PKK hükümeti kurulacak. AKP Hükümetinden
kurtulma planları, AKP-PKK hükümetine çıkıyor. Daha 28 Şubat günü Dolmabahçe’de
birlikte poz verip, Türkiye’yi bölme ve Cumhuriyet’i yıkma planlarını ilan
etmediler mi?
BÖLENLER BÖLÜNÜYOR
“Dolmabahçe Mutabakatı”, daha birinci ayını doldurmadan
çöktü. Saray ve hükümet birbirine girdi.
Bölenler bölünüyor. Türkiye'yi bölme projesi iflas etti.
ABD, Suriye'yi dize getiremedi. ABD, Kürt koridorunu açamadı. Böylece
Türkiye’yi bölme planı da bozguna uğradı. Öte yandan Kobani olaylarından sonra
PKK’nın Güneydoğu bölgemizde giriştiği terör eylemleri halkın büyük tepkisiyle
karşılaştı. Milletimizin ayrılmaz parçası olan Kürt yurttaşlarımız PKK'dan uzaklaşıyor, hatta PKK'ya isyan
ediyor. Bu nedenle de Türkiye'yi bölme planı
bozguna uğradı."
Tablo ortadadır Türkiye'yi bölenler bölünüyor. Bölme
girişiminde çıkmaza girdikleri için bölünüyorlar.
Birincisi, AKP yönetimi kendi içinde bölünüyor.
İkincisi, AKP ile PKK bölünüyor.
Üçüncüsü, PKK kendi içinde bölünüyor.
VATAN PARTİSİ MİLLETİ BİRLEŞTİRİYOR
ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'nin Eşbaşkanlığı misyonu
bitmiştir. Çünkü proje çöktü. Bu durumda AKP, kendi içinde bölünüyor. Bir
kesimi bölmekte diretiyor. Diğer kesim onlardan kopuyor. AKP- PKK suç ortaklığı
Türkiye'yi bölmeye kalktı. Şimdi bu suç ortaklığı içinde de kavga çıkmıştır.
Öte yandan ABD’nin stratejik piyonu olan PKK da çıkmazdadır
ve bölünmektedir.
Onlar bölünürken, Türkiye birleşiyor.
Vatan Partisi, Şanlıurfa'dan Hakkari'ye Güneydoğu bölgemizde
hızla örgütleniyor. Vatan Partisi
Edirne'den Hakkari'ye bütün milleti birleştiriyor. Bölünme devri bitmiştir.
Türkiye birleşme çağına giriyor.
Gülümse ey Türkiye.
ulusalkanal.com.tr
SAFA ASYA'NIN YORUMU
Türkiye'de şu an sağda ve solda iki parti öne çıkacak. Sağda MHP, solda Vatan Partisi.
Üçüncü Parti İse HDP olacak. Yani bu partilerin yıldızı daha da parlayacak.
AKP, amblemindeki ampulun manevi bir sırrı gereği yavaş yavaş ve göstererek değil birden bire dağılacak. yani ampulu niçin seçtiler kim seçti bilemem ama ampul yavaş yavaş dağılmaz,birden bire dağılır.Patlar yani.
İŞTE GELİŞMELER
Abdullah Gül, Bülent Arınç,Cemil Çiçek gibi AKP öncüleri yeni bir siyasi parti ile yola çıkacak ve ALİ BABACAN'ı başkan yapacaklar. Abdullah Gül genel başkan olmayacak ama partide yer alacak ve Cumhurbaşkanlığına aday olacak.Partide bu seçimlerde üç defaya takılan milletvekilleri ile liste küskünleri ve önceden ayrılanlar,hatta sıfırdan siyasete atılanlar ile AKP'ye karşı güçlü bir oluşum amaçlıyorlar. Bu bilgilerin bir kısmını Ahmet Takan bugün köşesinde paylaştı. Biz de ilave yorumlarla yazmaya devam edelim.
Bu oluşum 7 Haziran sonrasına hazırlanıyor.Ama bu oluşum da AKP de 7 Haziran'dan sonra tamamen dağılacaklar.AKP tek başına iktidar olacak çoğunluğu bulamayacak ve barajı geçen HDP ile koalisyona gitmek isteyecek. Tabi AKP'deki dağılma süreci de AÇILIM da çığırından çıkacak.
Türkiye'de neler olabileceğini sadece iç dinamikler değil dünyadaki gelişmeler de etkileyecek.
7 Haziran'a 2.5 ay kaldı.Bekleyip görelim.
İnşallah ülkemiz için hayırlısı olur.
22 Mart 2015 Pazar
MUSUL, BASRA, IŞİD
BİR GECEDE MUSUL'U İŞGAL EDEN IŞİD, BİR GECEDE BASRA'YI DA İŞGAL EDEBİLİR
Resim Basra'yı işgal eden İngiliz Ordusuna ait.
MUSUL IŞİD TARAFINDAN NASIL İŞGAL EDİLDİ?
Kritik kelime GECE kelimesidir.
Gece sinsiliği, gündüz ise şeffaflığı, gece gizliliği, gündüz ise açıklığı temsil eder.
IŞİD, Musul'u bir gecede işgal etti. Nasıl mı?
Biz Musul'un işgalinden çok daha önce Musul'daki gelişmeleri de takip ediyorduk. Şunlar olmuştu:
İşgalden aylarca önce IŞİD militanları üçer beşer kişilik silahsız gruplar halinde Musul'a sızdılar ve evler kiralayıp yerleştiler. Musul'da örgütsel çalışmalar yaptılar ve yerli halktan da katılımlar sağladılar. Öyle ki işgalden belki de üç ay önce IŞİD militanları Musul sokaklarında gösteri yürüyüşleri yapıyorlardı.
Musul'lu olmuşlardı.Musullulardan katılımlar sağlamışlardı.Yeterli sayıya ulaşınca Musul'a kırsaldan silahlar sokuldu. Ve sokak gösterileri silahlı hale dönüştü. Zaman tamam olunca da Musul sınırlarına dayanan IŞİD birlikleri Musul'a girerek içerideki IŞİD'lilerle birleşti.
Zaten Musul'da bir askeri güç yoktu.Yerel polis mahiyetinde küçük güvenlik güçleri vardı ve çoğu da Kürttü.Barzaniye sığındılar, çünkü ABD'den Barzani'ye, Barzani'den de onlara emir o şekilde gelmişti.
Irak'ın valisi de şehri terk etti.
Yani IŞİD, Musul'u cephe savaşı ile almadı. Musul'un yanına ordusu ile gelip şehri teslim edin demedi.Zaten karşısında savaşacak ordu da yoktu. Musul'u ABD fitnesi ile aldı.
Bunu da Musul halkını kandırmak için yaptılar. Musul'u Bağdattan koparabilmek ve kopardıktan sonra da Barzani'ye teslim etmek için IŞİD'i kullandılar.Çünkü Barzani Musul'u IŞİD'den önce alsa Bağdat nedeniyle alamıyordu. Kaldıki Musul halkı da buna razı değildi ve esas sorun da oradaydı.Musul önce IŞİD tarafından alınacaktı sonra da IŞİD çıkarılıp Barzani'ye verilecekti.
(Hz.Ali Efendimiz RA ile Muaviye arasındaki HAKEM OLAYINDA Amr İbnül AS'ın rolünü IŞİD oynayacaktı.)
Bu oyun İran tarafından bozulmak üzere.Hatta bozuldu bile denebilir, ABD'den gelen açıklamalara göre.
Bu sebeple IŞİD'i SİNSİCE Musul'a soktular ve gündüz erkekçe almak yerine GECE sinsice Musul'u IŞİD'e teslim ettiler. Musul IŞİD'e böyle verildi. Ama şimdi de alamıyorlar çünkü IŞİD ile ABD arasında İran var.
GELELİM BASRA'YA
Evet hadis yorumlarında sahte siyah sancaklıların (IŞİD'in) bir gecede Basra'yı da alacağı rivayeti geçiyor.
Önce sebebe bakalım:
Musul, Barzani'ye verilmek için IŞİD'e teslim edilmişti.
Basra ise farklı bir nedenle IŞİD'e verilebilir. Bakınız "verilebilir" diyoruz. "IŞİD alır" demiyoruz.
Niçin verilebilir?
Malum Basra; Körfez Savaşında İngilizler tarafından ele geçirildi.Orayı hala İngilizler sömürüyor.
Resim Basra'daki İngilizlere ait.Oradalar yani.Peki bu IŞİD'i kim kurmuştu ve kim yönetiyordu?
İngiltere,ABD ve İsrail. Yani MI6,CIA,Mossad.
İngilizler, Basra'yı IŞİD'e verirlerse mutlaka oradan çekilmek zorunda kalacakları içindir.
Niçin çekilebilirler?
Bağdat'ın İran'ın telkinleriyle alacağı ve İngilizlere dayatacağı siyasi kararlarla çekilebilirler.Ya da bu İngilizlere karşı IŞİD'in dışında başka güçler terör saldırıları düzenleyip sindirebilirler. Bu da mümkündür.
Eğer böyle olursa batının Basra'daki amacı Basra için değil orayı kan gölüne çevirmek, petrol kuyularını tamamen kullanılamaz hale getirmek için yapılabilir.
Basra, IŞİD'e nasıl verilebilir?
Tıpkı Musul'un verildiği gibi IŞİD sinsice Basra'ya sızdırılır. Sonra silahlandırılır, daha sonra da bir GECEDE sessiz sedasız verilir.
Resim Basra'yı işgal eden İngiliz Ordusuna ait.
MUSUL IŞİD TARAFINDAN NASIL İŞGAL EDİLDİ?
Kritik kelime GECE kelimesidir.
Gece sinsiliği, gündüz ise şeffaflığı, gece gizliliği, gündüz ise açıklığı temsil eder.
IŞİD, Musul'u bir gecede işgal etti. Nasıl mı?
Biz Musul'un işgalinden çok daha önce Musul'daki gelişmeleri de takip ediyorduk. Şunlar olmuştu:
İşgalden aylarca önce IŞİD militanları üçer beşer kişilik silahsız gruplar halinde Musul'a sızdılar ve evler kiralayıp yerleştiler. Musul'da örgütsel çalışmalar yaptılar ve yerli halktan da katılımlar sağladılar. Öyle ki işgalden belki de üç ay önce IŞİD militanları Musul sokaklarında gösteri yürüyüşleri yapıyorlardı.
Musul'lu olmuşlardı.Musullulardan katılımlar sağlamışlardı.Yeterli sayıya ulaşınca Musul'a kırsaldan silahlar sokuldu. Ve sokak gösterileri silahlı hale dönüştü. Zaman tamam olunca da Musul sınırlarına dayanan IŞİD birlikleri Musul'a girerek içerideki IŞİD'lilerle birleşti.
Zaten Musul'da bir askeri güç yoktu.Yerel polis mahiyetinde küçük güvenlik güçleri vardı ve çoğu da Kürttü.Barzaniye sığındılar, çünkü ABD'den Barzani'ye, Barzani'den de onlara emir o şekilde gelmişti.
Irak'ın valisi de şehri terk etti.
Yani IŞİD, Musul'u cephe savaşı ile almadı. Musul'un yanına ordusu ile gelip şehri teslim edin demedi.Zaten karşısında savaşacak ordu da yoktu. Musul'u ABD fitnesi ile aldı.
Bunu da Musul halkını kandırmak için yaptılar. Musul'u Bağdattan koparabilmek ve kopardıktan sonra da Barzani'ye teslim etmek için IŞİD'i kullandılar.Çünkü Barzani Musul'u IŞİD'den önce alsa Bağdat nedeniyle alamıyordu. Kaldıki Musul halkı da buna razı değildi ve esas sorun da oradaydı.Musul önce IŞİD tarafından alınacaktı sonra da IŞİD çıkarılıp Barzani'ye verilecekti.
(Hz.Ali Efendimiz RA ile Muaviye arasındaki HAKEM OLAYINDA Amr İbnül AS'ın rolünü IŞİD oynayacaktı.)
Bu oyun İran tarafından bozulmak üzere.Hatta bozuldu bile denebilir, ABD'den gelen açıklamalara göre.
Bu sebeple IŞİD'i SİNSİCE Musul'a soktular ve gündüz erkekçe almak yerine GECE sinsice Musul'u IŞİD'e teslim ettiler. Musul IŞİD'e böyle verildi. Ama şimdi de alamıyorlar çünkü IŞİD ile ABD arasında İran var.
GELELİM BASRA'YA
Evet hadis yorumlarında sahte siyah sancaklıların (IŞİD'in) bir gecede Basra'yı da alacağı rivayeti geçiyor.
Önce sebebe bakalım:
Musul, Barzani'ye verilmek için IŞİD'e teslim edilmişti.
Basra ise farklı bir nedenle IŞİD'e verilebilir. Bakınız "verilebilir" diyoruz. "IŞİD alır" demiyoruz.
Niçin verilebilir?
Malum Basra; Körfez Savaşında İngilizler tarafından ele geçirildi.Orayı hala İngilizler sömürüyor.
Resim Basra'daki İngilizlere ait.Oradalar yani.Peki bu IŞİD'i kim kurmuştu ve kim yönetiyordu?
İngiltere,ABD ve İsrail. Yani MI6,CIA,Mossad.
İngilizler, Basra'yı IŞİD'e verirlerse mutlaka oradan çekilmek zorunda kalacakları içindir.
Niçin çekilebilirler?
Bağdat'ın İran'ın telkinleriyle alacağı ve İngilizlere dayatacağı siyasi kararlarla çekilebilirler.Ya da bu İngilizlere karşı IŞİD'in dışında başka güçler terör saldırıları düzenleyip sindirebilirler. Bu da mümkündür.
Eğer böyle olursa batının Basra'daki amacı Basra için değil orayı kan gölüne çevirmek, petrol kuyularını tamamen kullanılamaz hale getirmek için yapılabilir.
Basra, IŞİD'e nasıl verilebilir?
Tıpkı Musul'un verildiği gibi IŞİD sinsice Basra'ya sızdırılır. Sonra silahlandırılır, daha sonra da bir GECEDE sessiz sedasız verilir.
21 Mart 2015 Cumartesi
KURTLAR VADİSİ DE AHİR ZAMANI İŞLEMEYE BAŞLADI
KURTLAR VADİSİ PUSU DİZİSİ DE AHİR ZAMAN ŞAHSİYETLERİNİ VE OLAYLARINI FİLMİN YENİ BÖLÜMLERİNE DAHİL ETMEYE VE İŞLEMEYE BAŞLADI
Dizi farklı dönemlerde farklı kişi ve olayları senaryo ile anlatmaya çalıştı. Ama ne de olsa bir dizi ve ekonomik boyutu da olduğundan başrol oyuncusu Polat Alemdar ilk bölümlerden sonra belli bir kişiyi temsil etmedi.
İlk bölümlerde Çakır Alaaddin Çakıcı'yı, Polat Alemdar da Abdullah Çatlı'yı ima etmişti. Hatta yine eski bölümlerde Pala namlı kişi Yeşil'i, yeni bölümlerde ise bu kez iyi olan Yeşil'i Kara ima etmişti. Yani filmde iki Yeşil vardı.Pala kötüsü, Kara ise iyisiydi.
Yine ilk bölümlerde Baron ile Rahmi Koç'un,İplikçi Nedim ile Nesim Malki'nin,Laz Ziya ile Ulusoy'un ve daha bir çokları.Akla gelmiyor şimdi.
Dizinin son bölümlerinde ise ilk önce Siyah Sancak ortaya çıktı. Takipçilerimiz şahittir biz Siyah Sancağın Siyah Türk Bayrağı olduğunu daha önce iddia etmiştik.İspatı sağdaki "Siyah Sancaklılar" yazısıdır. Buradan devam edersek:
Siyah Sancak teşkilatının komutanı Yasin Temimli Sarışın Genci ima ediyor. Efendim bu Siyah Sancak ile hadislerdeki o işler nasıl başarılır?
Filmdekiler bir modeldir. Filmdeki her Siyah Sancak Savaşçısı mensubu bulunduğu ülkedeki tüm Siyah Sancak Ordusunu temsil ediyor. Yani oradaki her askeri bin ile belki on bin ile hatta yüzbin ile çarpmak gerekiyor.Ama model doğrudur ve hadis yorumlarına da uygundur Allahu Alem.
Filmde şu an Şuayb Bin Salih yok ama Polat Alemdar eski rollerini resetleyip Şuayb Bin Salih olacak gibi.
Şimdi ki Konseyin Başkanlığını yürüten Baron Fehmi Sabri Ülker olsa gerek.(Fehmi'nin babası Muhterem ile de Gülen'i ima etmişlerdi ama biraz dalkavukluk vardı.)Zira bizzat Polat tarafından Baron yapılıyor ama kendisi farkında değil.Burayı açmayalım şifreli kalsın.
Son baron...
Yine filmde Tapınakçıların başı rolüne Kayhan Yıldızoğlu seçilmiş. David Rockfeller'e ne kadar da benziyor. Ama yanında artık DECCAL'da var.O çocuk Deccali canlandırıyor.Dünyanın güya en akıllı insanına akıl veriyor, yanlış hamlesini önceden bilerek daha o yaşta haklı çıkıyor.
Tabi IŞİD lideri Bağdadi de Süfyan rolünde. (Filmdeki adını hatırlayamadık.Ama bize göre orada yanılıyorlar,Süfyan Bağdadi değil.Bağdadi Şeysabanı.Süfyan ise Esad'ın yerine oturacak kişi.Yani Bağdadi'nin Esad'ın yerine oturma ihtimali hiç yok.)
Devam...
Süha Bey akıl hocası ve ricaülgaybdan olarak filme girdi. Şehid Aytunç Altındal'ı temsil ediyor.
Ak Saçlılar, Ricaülgaybı,Siyah Sancaklıların bağlı olduğu Milli Devleti hatta dünya çapında Türk Milli Derin Devletini temsil ediyor.
Tabi Polat Alemdar da bu bağlamda Türkiye Milli Derin Devleti'ni temsil etmiş oluyor.
Ve Fehmi'nin oğlu Yusuf.
Hz.Mehdi As ima ediliyor ama senaryonun en başından gelişi buna izin vermiyor. Yani Yusuf Fehmi'nin kayıp oğlu kökende Seyyitlik açık kalıyor.Ama Muhterem'in de torunu oluyor.Ve tip hiç ama hiç uymuyor. Çünkü Hz.Mehdi AS rolünde oynayan bir kişi olacaksa bunun Polat Alemdar'dan bile yüz kat daha güzel olması gerekiyor.Yusuf ise Polat'ın gölgesinde kalıyor.Zaten ona biat edecek. Ahmet Yenilmez'e de orada bir ara rol biçilebilir. İma ise şu: Yusuf hep galip geliyor ve gaybden yardım alıyor.
Ama filmin gelecek senaryosunda Yusuf, Polat tarafından babası Fehmi'nin yerine Baron olarak hazırlanacak gibi. Ayrıca kadın başrol oyuncusu da çıkacak ve yerini Fehmi'nin kızı alacak.Bunlar tabi filmin işleyeceği ahir zaman olayları ile ilgili olmayan konular ama filmi de deşifre etmek için yazalım dedik.
Tabi bu bir film ve her yakıştırmanın tam yakışma ihtimali de olmayacak ama işlemeye başladılar işte. Biz de yazalım dedik.
Senaryo ile ilgili olarak bu işlenecek Ahir Zaman Konularında; Necati Şaşmaz'ın babası muhterem Abdülkadir Şaşmaz Hoca Efendiden yardım alınacağı yada alındığı kanaatındeyiz. Tüm senaryo olmaz elbette ama "O şöyle" diyebilir ya da "O öyle değil şu şekilde" diyebilir diye düşünüyoruz.
Kurtlar Vadisi Pusu dizisinin izlenmesini tavsiye ederiz.
Ayrıca unuttuğumuz karakterleri bu yazının yazılmasında bizi teşvik eden Siyah Sancak Rumuzlu takipçimiz MFK yazarsa sevinir ve kendisine şimdiden teşekkür ederiz.
Dizi farklı dönemlerde farklı kişi ve olayları senaryo ile anlatmaya çalıştı. Ama ne de olsa bir dizi ve ekonomik boyutu da olduğundan başrol oyuncusu Polat Alemdar ilk bölümlerden sonra belli bir kişiyi temsil etmedi.
İlk bölümlerde Çakır Alaaddin Çakıcı'yı, Polat Alemdar da Abdullah Çatlı'yı ima etmişti. Hatta yine eski bölümlerde Pala namlı kişi Yeşil'i, yeni bölümlerde ise bu kez iyi olan Yeşil'i Kara ima etmişti. Yani filmde iki Yeşil vardı.Pala kötüsü, Kara ise iyisiydi.
Yine ilk bölümlerde Baron ile Rahmi Koç'un,İplikçi Nedim ile Nesim Malki'nin,Laz Ziya ile Ulusoy'un ve daha bir çokları.Akla gelmiyor şimdi.
Dizinin son bölümlerinde ise ilk önce Siyah Sancak ortaya çıktı. Takipçilerimiz şahittir biz Siyah Sancağın Siyah Türk Bayrağı olduğunu daha önce iddia etmiştik.İspatı sağdaki "Siyah Sancaklılar" yazısıdır. Buradan devam edersek:
Siyah Sancak teşkilatının komutanı Yasin Temimli Sarışın Genci ima ediyor. Efendim bu Siyah Sancak ile hadislerdeki o işler nasıl başarılır?
Filmdekiler bir modeldir. Filmdeki her Siyah Sancak Savaşçısı mensubu bulunduğu ülkedeki tüm Siyah Sancak Ordusunu temsil ediyor. Yani oradaki her askeri bin ile belki on bin ile hatta yüzbin ile çarpmak gerekiyor.Ama model doğrudur ve hadis yorumlarına da uygundur Allahu Alem.
Filmde şu an Şuayb Bin Salih yok ama Polat Alemdar eski rollerini resetleyip Şuayb Bin Salih olacak gibi.
Şimdi ki Konseyin Başkanlığını yürüten Baron Fehmi Sabri Ülker olsa gerek.(Fehmi'nin babası Muhterem ile de Gülen'i ima etmişlerdi ama biraz dalkavukluk vardı.)Zira bizzat Polat tarafından Baron yapılıyor ama kendisi farkında değil.Burayı açmayalım şifreli kalsın.
Son baron...
Yine filmde Tapınakçıların başı rolüne Kayhan Yıldızoğlu seçilmiş. David Rockfeller'e ne kadar da benziyor. Ama yanında artık DECCAL'da var.O çocuk Deccali canlandırıyor.Dünyanın güya en akıllı insanına akıl veriyor, yanlış hamlesini önceden bilerek daha o yaşta haklı çıkıyor.
Tabi IŞİD lideri Bağdadi de Süfyan rolünde. (Filmdeki adını hatırlayamadık.Ama bize göre orada yanılıyorlar,Süfyan Bağdadi değil.Bağdadi Şeysabanı.Süfyan ise Esad'ın yerine oturacak kişi.Yani Bağdadi'nin Esad'ın yerine oturma ihtimali hiç yok.)
Devam...
Süha Bey akıl hocası ve ricaülgaybdan olarak filme girdi. Şehid Aytunç Altındal'ı temsil ediyor.
Ak Saçlılar, Ricaülgaybı,Siyah Sancaklıların bağlı olduğu Milli Devleti hatta dünya çapında Türk Milli Derin Devletini temsil ediyor.
Tabi Polat Alemdar da bu bağlamda Türkiye Milli Derin Devleti'ni temsil etmiş oluyor.
Ve Fehmi'nin oğlu Yusuf.
Hz.Mehdi As ima ediliyor ama senaryonun en başından gelişi buna izin vermiyor. Yani Yusuf Fehmi'nin kayıp oğlu kökende Seyyitlik açık kalıyor.Ama Muhterem'in de torunu oluyor.Ve tip hiç ama hiç uymuyor. Çünkü Hz.Mehdi AS rolünde oynayan bir kişi olacaksa bunun Polat Alemdar'dan bile yüz kat daha güzel olması gerekiyor.Yusuf ise Polat'ın gölgesinde kalıyor.Zaten ona biat edecek. Ahmet Yenilmez'e de orada bir ara rol biçilebilir. İma ise şu: Yusuf hep galip geliyor ve gaybden yardım alıyor.
Ama filmin gelecek senaryosunda Yusuf, Polat tarafından babası Fehmi'nin yerine Baron olarak hazırlanacak gibi. Ayrıca kadın başrol oyuncusu da çıkacak ve yerini Fehmi'nin kızı alacak.Bunlar tabi filmin işleyeceği ahir zaman olayları ile ilgili olmayan konular ama filmi de deşifre etmek için yazalım dedik.
Tabi bu bir film ve her yakıştırmanın tam yakışma ihtimali de olmayacak ama işlemeye başladılar işte. Biz de yazalım dedik.
Senaryo ile ilgili olarak bu işlenecek Ahir Zaman Konularında; Necati Şaşmaz'ın babası muhterem Abdülkadir Şaşmaz Hoca Efendiden yardım alınacağı yada alındığı kanaatındeyiz. Tüm senaryo olmaz elbette ama "O şöyle" diyebilir ya da "O öyle değil şu şekilde" diyebilir diye düşünüyoruz.
Kurtlar Vadisi Pusu dizisinin izlenmesini tavsiye ederiz.
Ayrıca unuttuğumuz karakterleri bu yazının yazılmasında bizi teşvik eden Siyah Sancak Rumuzlu takipçimiz MFK yazarsa sevinir ve kendisine şimdiden teşekkür ederiz.
İŞTE O YAZININ YORUMU
TÜRK İMPARATORLUĞU'NUN YIKILIŞINA DAİR KEHANETLER / AYTUNÇ ALTINDAL
ARALARA MAVİ RENKLE YAZDIK İNŞALLAH
(AYTUNÇ ALTINDAL,Tapınakçılar tarafından şehit edilmiştir.Allah Rahmet Eylesin.)
İŞTE O YAZI
Araştırmacı-Yazar Aytunç Altındal, “Türk İmparatorluğu'nun Yıkılışına Dair Kehanetler” adlı kitapta yer alan “Türkiye'nin 11'inci liderinin adı 11 harfli” cümlesinin Abdullah Gül'e işaret ettiğini belirtti ve ekledi: “Kehanetlere göre bu cumhurbaşkanı döneminde Türkiye devasa bir sarsıntı geçirecek”
Bugüne kadar 19 kitap yazan Araştırmacı-Yazar Aytunç Altındal'ın Destek Yayınları'ndan çıkan son kitabı “Türk İmparatorluğu'nun Yıkılışına Dair Kehanetlerde gündemi sallayacak açıklamalar var. Kitap metnini Bizanslı Tarihçi Laonicus Chalcondlyles'in yazdığını, yorumcusunun Fransız Blaise de Vigenere, yayıncısının ise Thomas Artus olduğunu belirten Altındal, kitapta Türkiye Cumhuriyeti'nin 11'inci Cumhurbaşkanının kim olacağı ve Türkiye'nin geleceğine yönelik öngörülerin bulunduğuna dikkat çekti.
Gerçekleşmiş kehanetlerinden biri, Mustafa Kemal Atatürk'ün yeni Türk devletinin kurucusu olması sıfatını kazanması olan yüzyıllar öncesinin kâhinlerine göre, yeni cumhurbaşkanının ad ve soyadındaki harflerin toplam sayısı 11. Bu da Abdullah Gül olarak yorumlanıyor. Ayrıca devlet, bu cumhurbaşkanı ile çok büyük sıkıntılar yaşayacak. Kehanetlere göre bu durum Batılı devletlerin işine yarayacak.
YAZI ABDULLAH GÜL CUMHURBAŞKANI SEÇİLMEDEN ÖNCE YAZILMIŞ.
17 kehanet
Öncelikle “Türk İmparatorluğu'nun Yıkılışına Dair Kehanetler” adlı kitaptaki kehanetler
‘Osmanlı içeriden çökecek'
EVET OSMANLI İÇERİDEN ÇÖKTÜ, SON DARBE DE YEMEN,TRABLUSGARB,BALKAN SAVAŞLARI VE I.DÜNYA SAVAŞI İLE DIŞARIDAN VURULDU.AMA OSMANLI İÇERİDEN SADECE MADDİ ANLAMDA ÇÖKMEDİ,MANEVİ OLARAK DA ÇÖKMÜŞTÜ. MADDİ OLARAK BİLİM VE TEKNOLOJİDE BATININ GERİSİNDE KALMIŞ, MANEVİ OLARAK İSE KURAN'DAN UZAKLAŞILMIŞTI.KURAN'IN HERKES TARAFINDAN OKUNUP ANLAŞILMASI SON DÖNEM OSMANLI PADİŞAHLARININ DA İŞİNE GELMEMİŞTİ.
EVET OSMANLI İÇERİDEN ÇÖKTÜ, SON DARBE DE YEMEN,TRABLUSGARB,BALKAN SAVAŞLARI VE I.DÜNYA SAVAŞI İLE DIŞARIDAN VURULDU.AMA OSMANLI İÇERİDEN SADECE MADDİ ANLAMDA ÇÖKMEDİ,MANEVİ OLARAK DA ÇÖKMÜŞTÜ. MADDİ OLARAK BİLİM VE TEKNOLOJİDE BATININ GERİSİNDE KALMIŞ, MANEVİ OLARAK İSE KURAN'DAN UZAKLAŞILMIŞTI.KURAN'IN HERKES TARAFINDAN OKUNUP ANLAŞILMASI SON DÖNEM OSMANLI PADİŞAHLARININ DA İŞİNE GELMEMİŞTİ.
Kitabın içinde kehanet olarak yer alan ama gerçekleşen olaylar var mı peki?
Tabii ki. Kitaptaki öngörülere göre; “Fatih Sultan Mehmet'ten sonraki 16'ncı padişah döneminde Osmanlı Devleti içeriden çökmeye başlayacak ve padişahı kendi tebasından biri devirecektir” deniliyor. Fatih Sultan Mehmet'ten sonraki 16'ıncı padişah 3. Ahmet'tir. 29 Eylül 1930'da-kitabın yayınlanmasından tam 100 yıl sonra-Arnavut ve Hristiyan asıllı yeniçeri Patrona Halil tarafından tahttan indirilip yok ediliyor ve Osmanlı'nın çöküşü de böyle başlıyor.
FATİH'DEN SONRAKİ 16.PADİŞAH III.AHMET'TİR.BU KISIM YORUMCULARIMIZDAN ALPER ALPER'İN UYARASI İLE DÜZELTİLDİ.TEŞEKKÜR EDİYORUZ.
Türkiye Cumhuriyeti devletiyle ilgili kehanetler ne zaman başlıyor?
Kehanetlerden biri Mustafa Kemal Atatürk'ü işaret ediyor. Kitapta, “Türk İmparatorluğu, 1920'de çökecektir” deniliyor. Gerçekten de 1920'de TBMM kurulunca Osmanlı Devleti yok edilmiş sayılmakta. Bununla da bitmiyor. “Osmanlı'nın çöküş döneminde kendisi Hristiyan topraklarında yetişen ama Müslüman olan bir prens ve başkomutan ortaya çıkacak.
KASTEDİLEN OSMANLININ ÇÖKMESİ OLUP TÜRK DEVLETİ İLELEBET DEVAM EDECEKTİR.TBMM AÇILIP CUMHURİYETİN KURULMASI İLE DE BU İSPAT EDİLMİŞTİR.HRİSTİYAN TOPRAKLARINDA YETİŞEN MÜSLÜMAN PRENS CÜMLESİNE DİKKAT! ÇÜNKÜ KAFİR KAHİNLER ATATÜRK İÇİN MÜSLÜMAN PRENS YANİ "MÜSLÜMAN" DİYORLAR.
KASTEDİLEN OSMANLININ ÇÖKMESİ OLUP TÜRK DEVLETİ İLELEBET DEVAM EDECEKTİR.TBMM AÇILIP CUMHURİYETİN KURULMASI İLE DE BU İSPAT EDİLMİŞTİR.HRİSTİYAN TOPRAKLARINDA YETİŞEN MÜSLÜMAN PRENS CÜMLESİNE DİKKAT! ÇÜNKÜ KAFİR KAHİNLER ATATÜRK İÇİN MÜSLÜMAN PRENS YANİ "MÜSLÜMAN" DİYORLAR.
Ancak Hristiyanlar tarafından hiç dikkate alınmayan bu başkomutan, Türk devletini yeniden kuracak ve Batı'ya yönlendirecektir” öngörüsü yapılmıştır. Bu kişi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'tür.
BU CÜMLE EKLEME BİR CÜMLE OLMUŞ. SADECE BATIYA YÖNLENDİRECEK KELİMESİ BATI REFORMLARINI KENDİ ÜLKESİNE KENDİ KURALLARI İLE TATBİK EDECEK OLSAYDI DAHA DOĞRU OLURDU.ÇÜNKÜ ATATÜRK İLİM VE FENİN BATIDAN ALINMASINI İSTEDİ. TÜRKLERİN HRİSTİYAN OLMASINI DEĞİL.
BU CÜMLE EKLEME BİR CÜMLE OLMUŞ. SADECE BATIYA YÖNLENDİRECEK KELİMESİ BATI REFORMLARINI KENDİ ÜLKESİNE KENDİ KURALLARI İLE TATBİK EDECEK OLSAYDI DAHA DOĞRU OLURDU.ÇÜNKÜ ATATÜRK İLİM VE FENİN BATIDAN ALINMASINI İSTEDİ. TÜRKLERİN HRİSTİYAN OLMASINI DEĞİL.
‘Prensliklerin birleşmesi'
Kitapta son dönemde “11'inci cumhurbaşkanı kim olacak” sorusunun cevabı da saklıymış. Yeni cumhurbaşkanı hangi özelliklere sahip?
Kehanete göre, Türk İmparatorluğu'nun başına geçecek 11'inci kişinin adında 11 harf var. Çok ilginçtir ki, Abdullah Gül'ün ad ve soyadındaki harflerin toplamı da 11.
Peki, 11. Cumhurbaşkanı Türkiye'si nasıl olacak?
Kitapta “11'inci Prens döneminde Türk devleti, büyük bir sarsıntı yaşayıp yıkılma noktasına gelecektir” öngörüsü var.
Ayrıca “Hristiyan Prensliklerin birleşmesi, Türk imparatorluğunun sonunu getirecektir” deniliyor. Bu da benim yorumumca AB'dir.
Bu kehanet son mu? Türkiye'nin geleceği nasıl şekillenecek?
Maalesef kâhinler, Türk İmparatorluğunun 11'inci Prensinden sonra Türk devleti yok kabul etmiş. Türkiye ile ilgili kehanetler burada bitiyor. Bu sonuç, çok ciddiye alınmalı.
"Türk İmparatorluğunun Çöküşü"ne dair kehanetleri de kapsayan Laonicus Chalcondyles'in "Kehanetler Kitabı" Aytunç Altındal tarafından yayımlandı.
Altındal, kitabın önsözünde, geleceği Tanrı'dan başka hiç kimsenin bilemeyeceğini, ancak, "kehanetlerin birer öngörü olarak değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor.
1425 yılında doğup yaklaşık 1490 yılına kadar yaşamış ve hayatının bir bölümünü Konstantinopolis’te (İstanbul) geçirmiş olan Atinalı tarihçi yazarın kitabında yer alan ve gerçekleşen kehanetlerden bazıları şöyle:
* Katolik Kilisesi ile İstanbul'daki Ortodoks Kilisesi kardeşçe kucaklaşacaklardır. Bu kucaklaşma, aynı ifadelerle Kasım 2006'da gerçekleşmiştir.
* Fatih'ten sonraki 16. padişah döneminde, Osmanlı içerden çökmeye başlayacak ve padişah kendi adamlarınca devrilecektir. 16. padişah III. Ahmet'tir ve Eylül 1730'da Patrona Halil'in başlattığı isyandan sonra yok edilmiştir; kehanet yerini bulmuştur.
* Bu dönemde, Tatar Hanı Osmanlı'ya yardım etmeyecektir. Bu da gerçekleşmiştir.
* "Üç kez üç yüz yıl ve bir de yirmilik" tarihinde Osmanlı Devleti yok olacaktır. Gerçekten de Türkiye Cumhuriyeti 1920'de kurulmuştur.
Kehanet gerçekleşti
* İstanbul'u ele geçirecek olan padişahın adı ile teslim edecek olanın adı aynı olacaktır. Her ikisinin adı da "Mehmet"ti. Kehanet doğru çıkmıştır.
* Çok hızlı davranan bir Müslüman prens, Hıristiyanlara fark ettirmeden, Türk Devleti'ni yeniden kuracaktır. Bu prens Atatürk'tür ve kehanet gerçekleşmiştir.
HRİSTİYANLARA FARK ETTİRMEDEN CÜMLESİ TAM ONİKİDEN VURAN BİR CÜMLE OLMUŞ.ÇÜNKÜ KAHİN BURADA TÜRKİYE DEVLETİ'NİN GİZLİDEN TAM MİLLİ BİR DEVLET OLARAK KURULDUĞUNU TUTTURMUŞ. TIPKI ERBAKAN DAHA BAŞBAKAN OLMADAN ÖNCE ASTROLOGLARIN "DÜNYANIN DÜZENİNİ DEĞİŞTİRECEK ÜÇ BEŞ KİŞİ VAR DÜNYADA. BUNLARDAN BİRİ DE TÜRKİYE'DE O KİŞİ DE ERBAKAN'DIR" DEDİKLERİ GİBİ.MADDİ GELİŞMELERE DEĞİL ASLA BAKMIŞ.
HRİSTİYANLARA FARK ETTİRMEDEN CÜMLESİ TAM ONİKİDEN VURAN BİR CÜMLE OLMUŞ.ÇÜNKÜ KAHİN BURADA TÜRKİYE DEVLETİ'NİN GİZLİDEN TAM MİLLİ BİR DEVLET OLARAK KURULDUĞUNU TUTTURMUŞ. TIPKI ERBAKAN DAHA BAŞBAKAN OLMADAN ÖNCE ASTROLOGLARIN "DÜNYANIN DÜZENİNİ DEĞİŞTİRECEK ÜÇ BEŞ KİŞİ VAR DÜNYADA. BUNLARDAN BİRİ DE TÜRKİYE'DE O KİŞİ DE ERBAKAN'DIR" DEDİKLERİ GİBİ.MADDİ GELİŞMELERE DEĞİL ASLA BAKMIŞ.
Gelelim kehanete göre, diğer olacaklara veya Altındal'ın deyimiyle, "öngörü"lere:
* İstanbul'un camileri ve Ayasofya üzerinde haçlar dikilecektir. Bu haçlar, saplanacağı yere silahlı ellerle saplanacaktır. Bu muhteşem şehrin yıkımı gelecektir. Yıkım, sadece orada yaşayanlar sevdiği dini değiştirirse duracak ve şehir lanetten kurtulacaktır.
BURADA KASTEDİLEN ÜÇ AY SÜRECEK RUS İŞGALİDİR ALLAHU ALEM.YIKIM OLACAĞI YIKIMIN SADECE MÜSLÜMANLAR HRİSTİYAN OLUNCA DURACAĞI SAFSATADIR.İSTANBUL KIYAMETE KADAR İSLAM KALACAK İNŞALLAH.
BURADA KASTEDİLEN ÜÇ AY SÜRECEK RUS İŞGALİDİR ALLAHU ALEM.YIKIM OLACAĞI YIKIMIN SADECE MÜSLÜMANLAR HRİSTİYAN OLUNCA DURACAĞI SAFSATADIR.İSTANBUL KIYAMETE KADAR İSLAM KALACAK İNŞALLAH.
* Yıkım adaletsizliklerin en kötülerinin gerçekleştiği bir dönemin ardından olacaktır. Tüm Doğu ülkeleri de Hıristiyanlarca fethedilecektir. Böylece, ölü yaşayan, soyulmuş ve felç olmuş bir yönetim sona erecektir.
Tesadüf o ki...
* Önce, Müslüman şeriatı artacaktır. Eğer yedinci seneye kadar kaldırılmazsa, on ikinci seneye kadar buranın hâkimi olacaktır. Sonra, Hıristiyan silahlarıyla bir tutsaklık dönemi gelecektir.
BU KISIM ALİMLERİN İFŞAATLARINDA DA GEÇMEKTEDİR.YEDİ VE ON İKİ SENE İLE AKP Yİ İŞARET ETMİŞLERDİR.YEDİNCİ SENESİNDE DARBE GİRİŞİMLERİ, ON İKİNCİ SENESİNDE SANDIK DENİLİYOR.TUTSAKLIK DÖNEMİ İSE ORTADOĞU'YA HAÇLI SEFERİNİ İŞARET EDİYOR.TABİ BU KEHANETE GÖRE DEĞİL HADİS YORUMLARINA GÖRE.BU MANADA KAFİRİN BU KEHANETİ DE UYUMLU.
BU KISIM ALİMLERİN İFŞAATLARINDA DA GEÇMEKTEDİR.YEDİ VE ON İKİ SENE İLE AKP Yİ İŞARET ETMİŞLERDİR.YEDİNCİ SENESİNDE DARBE GİRİŞİMLERİ, ON İKİNCİ SENESİNDE SANDIK DENİLİYOR.TUTSAKLIK DÖNEMİ İSE ORTADOĞU'YA HAÇLI SEFERİNİ İŞARET EDİYOR.TABİ BU KEHANETE GÖRE DEĞİL HADİS YORUMLARINA GÖRE.BU MANADA KAFİRİN BU KEHANETİ DE UYUMLU.
* Türklerin başına geçecek 11. devlet adamı, ülkenin bekasını belirleyecektir. Tesadüf o ki, yakında 11. cumhurbaşkanımızı seçeceğiz.
11.CUMHURBAŞKANI ÜLKENİN BEKASINI BELİRLEYEMEDİ.İSLAM BANKASINA YÖNETİM KURULU ÜYELİĞİNE RAZI OLDU.ANCAK BURAYA DİKKAT: KAHİNİN DEDİĞİ 11.CUMHURBAŞKANI SONUNCU OLACAK CÜMLESİ BİR MANADA DOĞRUDUR.ŞÖYLE Kİ: 11 CUMHURBAŞKANININ TAMAMI TBMM TARAFINDAN SEÇİLMİŞ 12.Cİ CUMHURBAŞKANI İSE HALK TARAFINDAN SEÇİLMİŞTİR.ÖNCEKİ CUMHURBAŞKANLARI SADECE ANAYASANIN VERDİĞİ YETKİ İLE CUMHURBAŞKANLIĞI GÖREVİNİ YETKİLERİNİN DE BİR KISMINI KULLANMAYARAK AYNI STATÜDE İFA EDERLERKEN 12.CUMHURBAŞKANI ÇOK FARKLI BİR STATÜDE ADETA HEM BAŞBAKANIN HEM DE CUMHURBAŞKANIN YETKİSİNİ KULLANARAK BİR NEVİ SUPER BAŞBAKAN GÖREVİ İFA ETMEKTEDİR. İŞTE BU MANADA ABDULLAH GÜL ESKİ STATÜDEKİ CUMHURBAŞKANLARININ SONUNCUSUDUR. VE KEHANET DOĞRUDUR. AMA TÜRKİYE'NİN BU YENİ STATÜ İLE YIKILACAĞI KEHANETİ YİNE SALLAMADIR.TIPKI OSMANLININ YIKILMASI İLE TÜRK DEVLETİNİN YIKILACAĞI KEHANETİ GİBİDİR.TÜRK MİLLETİ DEVLET KURMAYA ALIŞIK BİR MİLLETTİR,BİRİ YIKILDIĞI GÜN YENİSİNİ DE KURMAYA EHİLDİR.ÜSTELİK KURDUĞU HER YENİ DEVLET ÖNCEKİNDEN DE ÇOK DAHA MODERN VE GÜÇLÜ OLMUŞTUR. 15 LİKLER İLE GEÇİRMEDİĞİMİZ VE "ÇANAKKALE GEÇİLMEZ" YAZDIĞIMIZ O BOĞAZI BUGÜN DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ORDULARINDAN BİRİ OLAN KAHRAMAN ORDUMUZA KARŞI GEÇEBİLECEK GÜÇ VAR MI? YOK ELHAMDÜLİLLAH.
11.CUMHURBAŞKANI ÜLKENİN BEKASINI BELİRLEYEMEDİ.İSLAM BANKASINA YÖNETİM KURULU ÜYELİĞİNE RAZI OLDU.ANCAK BURAYA DİKKAT: KAHİNİN DEDİĞİ 11.CUMHURBAŞKANI SONUNCU OLACAK CÜMLESİ BİR MANADA DOĞRUDUR.ŞÖYLE Kİ: 11 CUMHURBAŞKANININ TAMAMI TBMM TARAFINDAN SEÇİLMİŞ 12.Cİ CUMHURBAŞKANI İSE HALK TARAFINDAN SEÇİLMİŞTİR.ÖNCEKİ CUMHURBAŞKANLARI SADECE ANAYASANIN VERDİĞİ YETKİ İLE CUMHURBAŞKANLIĞI GÖREVİNİ YETKİLERİNİN DE BİR KISMINI KULLANMAYARAK AYNI STATÜDE İFA EDERLERKEN 12.CUMHURBAŞKANI ÇOK FARKLI BİR STATÜDE ADETA HEM BAŞBAKANIN HEM DE CUMHURBAŞKANIN YETKİSİNİ KULLANARAK BİR NEVİ SUPER BAŞBAKAN GÖREVİ İFA ETMEKTEDİR. İŞTE BU MANADA ABDULLAH GÜL ESKİ STATÜDEKİ CUMHURBAŞKANLARININ SONUNCUSUDUR. VE KEHANET DOĞRUDUR. AMA TÜRKİYE'NİN BU YENİ STATÜ İLE YIKILACAĞI KEHANETİ YİNE SALLAMADIR.TIPKI OSMANLININ YIKILMASI İLE TÜRK DEVLETİNİN YIKILACAĞI KEHANETİ GİBİDİR.TÜRK MİLLETİ DEVLET KURMAYA ALIŞIK BİR MİLLETTİR,BİRİ YIKILDIĞI GÜN YENİSİNİ DE KURMAYA EHİLDİR.ÜSTELİK KURDUĞU HER YENİ DEVLET ÖNCEKİNDEN DE ÇOK DAHA MODERN VE GÜÇLÜ OLMUŞTUR. 15 LİKLER İLE GEÇİRMEDİĞİMİZ VE "ÇANAKKALE GEÇİLMEZ" YAZDIĞIMIZ O BOĞAZI BUGÜN DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ORDULARINDAN BİRİ OLAN KAHRAMAN ORDUMUZA KARŞI GEÇEBİLECEK GÜÇ VAR MI? YOK ELHAMDÜLİLLAH.
Hıristiyan âlemi bu yüzyılı değişim yüzyılı olarak görüyor ve İslam üzerindeki oyunları artırıyor. Bu uğurda, İslami yönetimlerin kullanılması da söz konusu olabilir.
Kehanetler, çoğu zaman sonradan yorumlanır ama devlet büyüklerinin ağzından duyduğumuz, "Türkiye Cumhuriyeti'nin her zamankinden çok tehlike altında olduğu" görüşlerini de yok sayamayız.
VE MUHYİDDİN İBNÜL ARABİ’NİN ATATÜRK İLE İLGİLİ İFŞAATI
Muhyiddin Arabi’nin gelecekle ilgili yazdığı bir kitabında, büyük ihtimalle Atatürk’ü kastettiği anlaşılmaktadır:
“Devleti Aliyye yıkılacak. Batıdan uzun boylu,mavi gözlü bir adam gelecek.
Baktığı zaman karşısındaki insanı eritecek. Serbest Fırka kuracak.
ASLINDA MÜHYİDDİN ARABİ'NİN BİZZAT KENDİSİ DE "BATIDAN GELMİŞ, UZUN BOYLU, MAVİ GÖZLÜ BİR ADAMDI."
ASLINDA MÜHYİDDİN ARABİ'NİN BİZZAT KENDİSİ DE "BATIDAN GELMİŞ, UZUN BOYLU, MAVİ GÖZLÜ BİR ADAMDI."
Adına da Serbest Cumhuriyet denilecek.
Dünyaya milletini tanıtacak ve 15 sene hükümdarlık sürecek”
İşin enteresan diğer bir özelliği de Muhyiddin Arabinin kasidesinin baş harflerinin birleşimiyle “ANKARA” sözcüğünü oluşturması.
BİR TAKİPÇİMİZE GÖNDERDİĞİMİZ MAİL
BİR TAKİPÇİMİZE GÖNDERMİŞ OLDUĞUMUZ BİR MAİLİ YAYINLAMA VAKTİ GELDİ.ÇÜNKÜ TAKİPÇİMİZ SUUDİ ARABİSTAN'DAN BİR HABER İLETMİŞTİ.
İŞTE O MAİL VE O HABER
İŞTE O MAİL VE O HABER
Abdullah Bey selamün aleyküm.
İltifatınız için teşekkür ederim biz sıradan biriyiz. Sadece
bir araştırmacıyız. Manevi bir özelliğimiz asla olmadı. Günahlarımız da
boyumuzu geçer. Allah CC affetsin.
Türkan Şoray ile ilgili...
Pek çok resmi olmasına rağmen bu resmi özellikle
seçilmiştir. Bu resmin onun kişiliği, mesleği,sevapları veya günahları ile her
hangi bir ilgisi yoktur.Bu Allah'ın CC bileceği bir iştir.Biz o resimde şunu
gördük:
O resme tekrar bakarsanız şu gözle bakmanızı dileriz.
Karşınızdaki kişi bir bayan değil de genç bir erkek olursa hadis yorumlarında
tarif edilen Hz.Mehdi AS'a en çok benzeyen kişi olur Allahu Alem. Tek amaç
buydu.
Üsame Bin Laden konusuna gelince:
Bakınız Saddam sekiz yıl ABD ve Batı istediği için İran ile
savaştı.İran ile savaşan Saddam fasıktı, zalimdi. Ancak aynı Saddam ABD ve
batının kendisini kullandığını anlayarak ABD ve Batıya yüz çevirdi. Yüz
çevirdiği andan itibaren Müslümandı. ABD de gereğini yaptı ve astı. İşte o bir
zamanların fasık Saddam'ı eğer gerçekten idam edilmiş ise muhtemelen ŞEHİD
OLMUŞTUR ALLAHU ALEM.
Üsame Bin Laden için de benzer şey söz konusudur. 1980 li
yıllarda El Kaideyi ABD ve Batı, Rusya'ya karşı Afganistan'da savaşsın diye
kurdular. Düşman, yani Rusya kafir olduğu için bu mücahidler ABD bile kurmuş
olsa fasık olmazlardı ancak bir gün Müslümanlara karşı savaşırlarsa fasık
olurlardı.Ve Irak'da ve Suriye'de gerçekleşti.
Oysa ABD ve Batı 2006 yılında El Kaide'nin misyonunun
tamamlandığını düşünerek lağvetmeyi planlamışlardı. Bir kısımını ise
Çeçenistan'a göndererek yine Rusya'ya karşı kullandılar.
Üsame Bin Laden'in
ABD ve Batı karşıtlığı da bu 2006 dan sonra başladı. Yani bu tarihten sonra
gerçek mücahid olan Laden eğer ABD tarafından sizin de rüyasını gördüğünüz gibi
öldürülmüş ise Şehid olmuştur Allahu Alem.
Aynı filmin üçüncü sahnesi ise bugün IŞİD'de yaşanıyor.
IŞİD'i kuran İsrail, ABD ve İngiltere Irak ve Suriye Müslümanlarını öldürmeyi
hedeflediler. Irak 'da sünni bölge kurmayı,sınırlarını çizmeyi, Suriye'de ise Esad'ı devirmeyi IŞİD'e yüklediler. Ama
şimdi IŞİD'i de bombalamaya başladılar ve IŞİD de her an ABD ve BATI ve İsrail
düşmanı kesilebilir. Ölenler de Şehid olabilir.
Bu gruplara ve bu üç örneğe KULLANILANLAR adıyla bakmalıdır.
Hz.Mehdi AS ise kimse tarafından kullanılamayacaktır.Çünkü
Hz.Cebrail AS keskin zekası ile daim yanında olacaktır hadis yorumlarına göre.
Allah'a CC emanet olunuz.
VE O HABER
Ülkemizdeki bazı Mehdi istismarcıları Mehdi'nin Türkiye'den çıkacağına dair bir delil sunuyorlardı ve:
"Hz.Mehdi AS, Kara Köyünden çıkacaktır. Arabistan'da Kara Köyü adında her hangi bir yer yok."
diyorlardı.
Türkiye için ise ANKARA başta olmak üzere isminde "KARA" kelimesi geçen çok sayıda mekan bulunmaktaydı ve hepsini de sayıyorlardı.
İşte bu takipçimiz (Kendisinden Allah CC Razı Olsun) bize Arabistan'da isminde "KARA" sözcüğü geçen bir köy olduğunu adresiyle birlikte iletti. Şimdilik bunu açıklamayalım.
Ancak şunu söyleyebiliriz.Bu haber bize geldiğine göre Hz.Mehdi AS şu an orada olmamalıdır, başka yerde olmalıdır. Yine hadis yorumlarından çıkardığımız sonuçlara göre şu an Medine'de olmalıdır Allahu Alem.
Görüldüğü gibi Hz.Mehdi AS Arabistan'dan çıkacak ise orada da isminde "KARA" sözcüğü geçen bir yer bulunmaktadır.
Bizim Mehdi istismarcılarına duyurulur.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)