ABD AÇISINDAN CEMAAT VE AK PARTİ NE İFADE EDİYOR?
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM (SON)
ABD, Cemaatten de Ak Partiden de aynı şeyi istiyor. O da şu:
İran, Orta doğuda ABD için çok ciddi bir tehdit. İran’ın
rejim ihracının engellenmesi gerekiyor. Bu nedenle ABD, Cemaatten Şii karşıtı,
Sünni bir blok kurmada elini taşın altına koymasını, tüm Sünnileri cemaat
çevresinde toplamasını, gerekirse Gülen Hoca’nın halife yapılmasını ama
Sünnilerin de yine batı için tehdit olacak kadar büyümemesini, zayıf kalmasını
istiyor.
Bu nedenle de İslam Birliği yerine küçük küçük İslam
ülkeleri olsun ama Vatikan gibi sembolik bir hilafet ile de İran’a karşı
durulsun istiyor. BOP da aslında bu demek. Bu projenin siyasi kanadında ki
beklentilerini ise AK Parti’den istiyor.
ABD’nin Cemaatten beklentilerini de, Ak Parti’den
beklentilerini de İRAN bitirdi. Çünkü İran, Irak, Suriye ve Lübnan’ı etkisi
altına aldı, sıra Afganistan, Pakistan, Ürdün ve Bahreyn’de.
Suriye’de İran, ABD’ye rest çekince ABD anlaşmak zorunda
kaldı. Ak Parti ABD’nin İran’la anlaşmasını değil Suriye’ye müdahale etmesini
istiyordu. Yani ABD, Türkiye’den, Türkiye de ABD’den Esad’ı devirmesini istedi
ama İran yüzünden olmadı.
ABD şimdi ikinci aşamaya geçiyor: Türkiye bölünecek,
istikrar yok edilecek, İran tamamen yalnız bırakılacak ve bir yıl sonra İran ve
etkisi altındaki ülkelere çok kapsamlı bir savaş ilan edilecek. ABD, Türkiye’nin
İran ile birlik olmasından korkuyor. O yüzden bizi parçalamak istiyor. İran tek
kalacak. Bu projede İran’a yakınlaşan Ak Parti yok. Ama İran’dan uzak duran Cemaat
bir müddet daha var. Yani ABD’nin planı bu. Olur yada olmaz bu başka bir şey.
Hadis yorumlarında Cemaatin durumu
ne?
Cemaatin ahir zaman Mehdisi ile bir
ilgisi var mı?
Gaybeti Suğra ve Gaybeti Kübra
cemaatte nasıl görünüyor?
Cemaatin
durumu Hz.Mehdi ile ilgili hadis yorumlarında bildirilen Gaybeti Suğra ve
Gaybeti kübra durumu ile örtüşüyor. Yani uyuyor. Şöyle ki:
Gaybeti Suğra yani ‘küçük gizlilik’ Cemaatin Türkiye’deki
çok gizli kadrolaşma faaliyetlerini ; Gaybeti Kübra yani ‘büyük gizlilik’ ise, Cemaatin tüm dünya
devletlerindeki çok gizli kadrolaşma faaliyetlerini temsil ediyor olabilir.
Alimlerin hadis yorumları ışığında Cemaatin faaliyetlerini
bir senaryo ile anlatırsak, tabi bir senaryo:
Türkiye’de Gaybeti Suğrayı tamamlayan Cemaat darbe yapmak
zorunda kalır. Ama darbeyi yapan yok olacaktır. O nedenle 28 Şubatçıları
destekleyerek darbeyi onlara yaptırır. Halkın aşırı tepkisini çeken darbecilere
karşı bu sefer kendisi bir darbe yaparak hem de halkın sevgisini kazanarak bu
amacına ulaşır. ABD de bu darbeye destek verir ve ABD ile ilişkiler de üst
seviyede tutulmaya devam edilir.
Cemaatin Türkiye’nin başına getirdiği kişi (Ya da cemaatin
içinden Cemaati kullanarak, ya da cemaatin desteğiyle başa geçen kişi) Hz.
Mehdi’nin de en önde gelen komutanı olur. Cemaat Türkiye konusunda ABD’ye en
büyük darbeyi bu komutan ile vurur. Ama ABD bunu Amik Ovası savaşında Türk
Ordusu Rusya mağlup edildikten sonra ABD Ordusuna saldırıncaya kadar anlamaz.
Jetonu o zaman düşecektir. Ama yenilgiden kurtulamayacaktır.
Suriye Savaşını, Yunanistan Savaşını bu komutan kazanır ve
Rus işgalinde ABD’nin yardımı ile Rus Ordusunu da bu komutan dağıtır. Bazı
rivayetlerde bu komutanın Hz. Mehdi As’ ın bizzat kendisi olacağına dair
görüşler de vardır. Ancak aksi görüşler daha kuvvetlidir.
Belki tüm muhalif görüşleri muvafık yapacak alternatif şu
olabilir:
Hz.Mehdi AS Cemaatin Arabistan’da bulunan okullarında
yetişen Türk kökenli (Ailesi Türkiye’den göç etmiş, Türkçe konuşan) ve Ehlibeyt
Soyundan bir talebe olabilir. Zamanı gelince Arabistan’da isyan başlatacak ve
Mekke Emiri olacaktır. Bu da mümkündür Allahu alem.
Mehdi hareketi sadece Cemaatten ibaret bir hareket değildir.
Bunun içinde sahte ve ajan olmayan tüm tarikatlar, cemaatler, belki de sivil
toplum kuruluşları olabilir. Siyasi, iktisadi, askeri, istihbari, kültürel
yapıları olabilir. Ama Cemaat bu Mehdi hareketlerinden biridir ve belki de en
önemlisidir.
RİSALEİ NURLARDA CEMAATLE İLGİLİ İFŞAATLAR VAR
Bediüzzaman Risale-i Nurların Hz.Mehdi tarafından tüm
dünyaya yayılacağını, Hz.Mehdi’nin kitap yazacak zamanı olmayacağını ve
Risale-i Nurları hazır müfredat olarak okutacağını, bunları okuyan çocukların
(Fidanlar diyor) çiçek açacağını ve tüm dünyaya hakim olacaklarını bildirmiş. “Biz
de mezarımızdan bakar şükrederiz” demiş. Bu tanım Gülen Cemaati için söylenmiş gibi.
Ama Gülen Hoca’nın Mehdi olmadığı kesin, çünkü hiçbir özelliği uymuyor. Mehdi
öncülerinden biri sadece.
CEMAAT- AK PARTİ SAVAŞI NASIL BİTER? NELER YAPILABİLİR?
Yine baştan yazalım. Bu savaşın sorumlusu ne Cemaat ne de Ak
Parti. Tek sorumlu ABD’dir. ABD istediği için Cemaat AK Parti’ye savaş açtı.
ABD’nin gerçekte Cemaat ile de Ak Parti ile de bir sorunu yok. O halde niçin Ak
Parti’yi Cemaati kullanarak silmek istiyor?
Çünkü Ortadoğu politikasında ikinci aşamaya geçiyor ve bu
aşamada Ak Parti’ye yer yok. Olay bu kadar basit.
Cemaat ve Ak Parti kendi içlerindeki ABD yanlılarını
temizleyerek ABD’nin oyununu şimdilik bozabilirler ama ya sonra? Bu sefer
ikisini birden hedef alabilir. ABD’ye Türkiye’de cemaat mi yok, parti mi yok?
Kılıçdaroğlu bayram yapıyor ABD’den çağrıldı diye. Yani klik çok ve klikler
arasında birlik ve beraberlik de yok. Ondan geçelim Ak Parti içinde bile ABD’ye
daha yakın olma yarışlarına şahit olduk. Durum vahim yani.
Cemaat izlediği yoldan dönemez çünkü onlar için ikinci bir çıkış
yolu yoktur.
AK Parti ise şunu yapabilir:
Sayın Başbakanımız ABD’nin Ak Parti’yi bitirme planında
elinde ne gibi kozlar varsa çok iyi analiz etmeli ve bu kozları ABD’nin elinden
almak için işi sıkı tutmalıdır. Gerekirse Ak Parti’nin tüm yönetim kadroları
aleyhlerinde hiçbir koz bulunmayan kadrolara devredilmeli ve Ak Parti
kurtarılmalıdır. Çünkü Ak Partisiz merkez sağ, büyük bir kaos oluşturur.
Başbakan bunu ülkemiz için yapmalı.
Cemaate de anlayış göstermeli ve onların mecburi ABD
emirlerini yerine getirme şeklindeki icraatlarını engellerken uzun vadede ülke
çıkarına olan kadrolardan men etmemelidir. İran ile yakınlaşmayı batının elinde
aleyhine kozlar olanlar değil başı her halükarda dimdik olan kadrolar yaparsa
başarı şansı vardır. Yoksa akıbet Irak olur Allah CC korusun.
Mesela Başbakanımız şöyle bir icraat yapsa ne olur? Fikir jimnastiği
sadece:
“ Milli Görüş gömleğini çıkarmış ve batılıları dost görerek geleceğe
birlikte yürümek istemiştik. Ancak on yıl boyunca hep şunu gördük: Biz
sözümüzün eri olarak hep dostluğa sadık kalmamıza rağmen batı bize karşı daima
iki yüzlü davrandı ve sahte dostluk örneği sergiledi. Anladık ki Erbakan
Hocamız “Batıya güvenmeyiniz, onlar iki yüzlüdür” derken haklıymış. Bundan
böyle bize düşen çıkarmış olduğumuz Milli Görüş gömleğini yeniden giymektir.
Ancak bu gömleği giyenleri de temsil etme yetkisini kendimizde görmüyoruz.
Erbakan hocamız da rahmetli olduğundan ve ona olan saygımızdan yürüttüğümüz Ak
Parti Genel Başkanlığı görevini hocamızın emaneti Muhammed Fatih Erbakan
kardeşimize teslim ediyor ve daima yanında olacağımızı da taahhüt ediyoruz.
İstediği şekilde kadrolarını oluştursun ve babasının bıraktığı yerden bu
emaneti devam ettirsin. Allah CC yardımcısı olsun.” derse ne olur?
El cevap:
Türkiye İran ile İslam Birliği’ni kurar ve hemen Üçüncü Dünya
Savaşı başlar. ( Bu olsa da olmasa da zaten üç yıl içinde 3.Dünya Savaşı
başlayacak. Kim bilir belki de bu savaşı böyle kazanırız.)